Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü, öğretmenlerin öğrenim özrü başvuruları ile ilgili açıklama yaptı

Eğitimtercihi- MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü, öğretmenlerin öğrenim özrü başvuruları ile ilgili yaptığı açıklamada öğrenim özrüne bağlı olarak yer değişikliği talep eden öğretmenlerin eşinin de öğretmen olması durumunda önce öğrenim özrü olan öğretmenin yer değişikliği başvurusu yapacağını, sonra bu öğretmenin onaylı başvuru belgesi ile eşinin de yer değişikliği başvurusunda bulunabileceği belirtildi. Yapılan açıklamada, öğrenim özrüne bağlı olarak yer değişikliği isteyen öğretmenin ataması gerçekleşmezse eşinin de ataması yapılmayacağı ifade edildi.

Yapılan açıklama şöyle;

“Öğrenim özrüne bağlı olarak yer değişikliği isteyen öğretmenlerin eşi de öğretmen ise önce öğrenim özrü olan öğretmen yer değişikliği müracaatı yapacak  sonra bu öğretmenin onaylı başvuru belgesi ile eşi de yer değişikliği müracaatında bulunabilecektir. Öğrenim özrüne bağlı olarak yer değişikliği isteyen öğretmenin ataması gerçekleşmezse eşinin de ataması yapılmayacaktır.”

> MEB’den öğrenim özrüne şartlı atama

Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü, öğretmenlerin öğrenim özrü başvuruları ile ilgili açıklama yaptı

Eğitimtercihi- MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü, öğretmenlerin öğrenim özrü başvuruları ile ilgili yaptığı açıklamada öğrenim özrüne bağlı olarak yer değişikliği talep eden öğretmenlerin eşinin de öğretmen olması durumunda önce öğrenim özrü olan öğretmenin yer değişikliği başvurusu yapacağını, sonra bu öğretmenin onaylı başvuru belgesi ile eşinin de yer değişikliği başvurusunda bulunabileceği belirtildi. Yapılan açıklamada, öğrenim özrüne bağlı olarak yer değişikliği isteyen öğretmenin ataması gerçekleşmezse eşinin de ataması yapılmayacağı ifade edildi.

Yapılan açıklama şöyle;

“Öğrenim özrüne bağlı olarak yer değişikliği isteyen öğretmenlerin eşi de öğretmen ise önce öğrenim özrü olan öğretmen yer değişikliği müracaatı yapacak  sonra bu öğretmenin onaylı başvuru belgesi ile eşi de yer değişikliği müracaatında bulunabilecektir. Öğrenim özrüne bağlı olarak yer değişikliği isteyen öğretmenin ataması gerçekleşmezse eşinin de ataması yapılmayacaktır.”

Son Güncelleme: Salı, 13 Ağustos 2013 13:13

Gösterim: 2487

Milli Eğitim Bakanlığı, ortaöğretim kurumlarında bu yıla mahsus ikinci kez ortalama yükseltme sınavı yapılacağını bildirdi. 4 derse kadar tanınan sınav hakkı için öğrenciler 12-23 Ağustos tarihleri arasında okul müdürlüklerine başvuru yapabilecek.

"Orta Öğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği" genelgesinde, 2012-2013 eğitim öğretim yılına mahsus olmak üzere, Bakanlığa bağlı tüm orta öğretim kurumlarında, öğrencilerin, önceki yıllardan sorumlu olunan derslerin yanı sıra, ders kesiminde gerçekleştirilen ortalama yükseltme ve sorumluluk sınavları sonu itibarıyla sınıf geçip geçmediklerine bakılmaksızın bu öğretim yılında öğrenim gördükleri sınıfta başarısız oldukları en fazla 4 dersten sınava alınacakları belirtildi. Sınavlar, ilgili yönetmelik gereği eylül ayının ilk haftasında yapılacak

Ortaöğretim kurumlarında bu yıla mahsus ikinci kez ortalama yükseltme sınavı yapılacağı bildirildi.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan  "Orta Öğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği" genelgesinde, orta öğretim kurumlarında ders kesimini takiben ilgili yönetmeliğin 41'inci maddesi gereğince yapılan Ortalama Yükseltme ve Sorumluluk Sınavları'nın tamamlandığı, yapılan değerlendirmede bazı öğrencilerin sınavlarda istenilen başarıyı elde edemedikleri ve sınıf tekrarına kaldıklarına dikkati çekildi.

Genelgede, "Ortaöğretimin zorunlu eğitim kapsamına alınması nedeniyle, eylül ayında yapılacak sorumluluk sınavıyla birlikte pek çok öğrencinin bir üst sınıfa geçebilmesine ya da mezun olabilmesine imkan sağlamak üzere bir kez daha ortalama yükseltme sınavı yapılması gerekli görülmüştür" ifadesine yer verildi.

Genelgeye göre, 2012-2013 eğitim öğretim yılına mahsus olmak üzere, Bakanlığa bağlı tüm orta öğretim kurumlarında, öğrenciler, önceki yıllardan sorumlu olunan derslerin yanı sıra ders kesiminde gerçekleştirilen ortalama yükseltme ve sorumluluk sınavları sonu itibarıyla sınıf geçip geçmediklerine bakılmaksızın bu öğretim yılında öğrenim gördükleri sınıfta başarısız oldukları en fazla 4 dersten sınava alınacak.

12-23 Ağustos tarihleri arasında dilekçeyle başvuru yapılacak

Sınava girilecek dersler, 12-23 Ağustos 2013 tarihlerinde öğrencilerin velileri tarafından dilekçeyle okul müdürlüğüne bildirilecek ve sınav programı da sınav döneminin başlangıcından önce ilan edilecek. Sınavlar, ilgili yönetmelik gereği eylül ayının ilk haftasında yapılacak.

İhtiyaç duyulması halinde, cumartesi ve pazar günleri ile çalışma saatleri dışında yapılabilecek sınavlar için sürenin yetersiz olması durumunda da eylül ayının ilk haftasını takip eden hafta da kullanılabilecek. Bir öğrencinin aynı günde gireceği sınav sayısı ise 3'ü geçmeyecek.

Genelgede ayrıca, ikinci defa sınıf tekrarı durumuna düşmesi nedeniyle, 2012-2013 eğitim öğretim yılı ders kesimi veya ortalama yükseltme ve sorumluluk sınavı sonu itibarıyla okulla ilişiği kesilen öğrencilerden, bu sınavdan yararlanmak isteyenlerin bulunması halinde, başvuru tarihlerinde, tekrar eski okullarına kayıtlarının yapılarak sınava girecekleri derslere ait müracaatlarının alınacağı ifade edildi.

Sınav takvimi hazırlanırken, 2013-ÖSYS'de herhangi bir yükseköğretim programına kayıt hakkı kazanan ve bu genelge kapsamında sınava girecek öğrencilerin durumlarının öncelikle dikkate alınacağı bildirildi.

> Lise öğrencilerine ortalama yükseltme hakkı

Milli Eğitim Bakanlığı, ortaöğretim kurumlarında bu yıla mahsus ikinci kez ortalama yükseltme sınavı yapılacağını bildirdi. 4 derse kadar tanınan sınav hakkı için öğrenciler 12-23 Ağustos tarihleri arasında okul müdürlüklerine başvuru yapabilecek.

"Orta Öğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği" genelgesinde, 2012-2013 eğitim öğretim yılına mahsus olmak üzere, Bakanlığa bağlı tüm orta öğretim kurumlarında, öğrencilerin, önceki yıllardan sorumlu olunan derslerin yanı sıra, ders kesiminde gerçekleştirilen ortalama yükseltme ve sorumluluk sınavları sonu itibarıyla sınıf geçip geçmediklerine bakılmaksızın bu öğretim yılında öğrenim gördükleri sınıfta başarısız oldukları en fazla 4 dersten sınava alınacakları belirtildi. Sınavlar, ilgili yönetmelik gereği eylül ayının ilk haftasında yapılacak

Ortaöğretim kurumlarında bu yıla mahsus ikinci kez ortalama yükseltme sınavı yapılacağı bildirildi.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan  "Orta Öğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği" genelgesinde, orta öğretim kurumlarında ders kesimini takiben ilgili yönetmeliğin 41'inci maddesi gereğince yapılan Ortalama Yükseltme ve Sorumluluk Sınavları'nın tamamlandığı, yapılan değerlendirmede bazı öğrencilerin sınavlarda istenilen başarıyı elde edemedikleri ve sınıf tekrarına kaldıklarına dikkati çekildi.

Genelgede, "Ortaöğretimin zorunlu eğitim kapsamına alınması nedeniyle, eylül ayında yapılacak sorumluluk sınavıyla birlikte pek çok öğrencinin bir üst sınıfa geçebilmesine ya da mezun olabilmesine imkan sağlamak üzere bir kez daha ortalama yükseltme sınavı yapılması gerekli görülmüştür" ifadesine yer verildi.

Genelgeye göre, 2012-2013 eğitim öğretim yılına mahsus olmak üzere, Bakanlığa bağlı tüm orta öğretim kurumlarında, öğrenciler, önceki yıllardan sorumlu olunan derslerin yanı sıra ders kesiminde gerçekleştirilen ortalama yükseltme ve sorumluluk sınavları sonu itibarıyla sınıf geçip geçmediklerine bakılmaksızın bu öğretim yılında öğrenim gördükleri sınıfta başarısız oldukları en fazla 4 dersten sınava alınacak.

12-23 Ağustos tarihleri arasında dilekçeyle başvuru yapılacak

Sınava girilecek dersler, 12-23 Ağustos 2013 tarihlerinde öğrencilerin velileri tarafından dilekçeyle okul müdürlüğüne bildirilecek ve sınav programı da sınav döneminin başlangıcından önce ilan edilecek. Sınavlar, ilgili yönetmelik gereği eylül ayının ilk haftasında yapılacak.

İhtiyaç duyulması halinde, cumartesi ve pazar günleri ile çalışma saatleri dışında yapılabilecek sınavlar için sürenin yetersiz olması durumunda da eylül ayının ilk haftasını takip eden hafta da kullanılabilecek. Bir öğrencinin aynı günde gireceği sınav sayısı ise 3'ü geçmeyecek.

Genelgede ayrıca, ikinci defa sınıf tekrarı durumuna düşmesi nedeniyle, 2012-2013 eğitim öğretim yılı ders kesimi veya ortalama yükseltme ve sorumluluk sınavı sonu itibarıyla okulla ilişiği kesilen öğrencilerden, bu sınavdan yararlanmak isteyenlerin bulunması halinde, başvuru tarihlerinde, tekrar eski okullarına kayıtlarının yapılarak sınava girecekleri derslere ait müracaatlarının alınacağı ifade edildi.

Sınav takvimi hazırlanırken, 2013-ÖSYS'de herhangi bir yükseköğretim programına kayıt hakkı kazanan ve bu genelge kapsamında sınava girecek öğrencilerin durumlarının öncelikle dikkate alınacağı bildirildi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 12 Ağustos 2013 16:20

Gösterim: 2141

Sözleşmeli öğretmenlere müjde! Danıştay'ın, sözleşmeli öğretmenlere atama nedeniyle yolluk ödenmesine ilişkin kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.

Danıştay'ın, sözleşmeli öğretmenlere atama nedeniyle yolluk ödenmesine ilişkin dört kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Atamalarının ardından yolluklarını alamadıkları gerekçesiyle idare mahkemesine yaptıkları başvuru reddedilen sözleşmeli öğretmenler, Danıştay'a başvurdu.

Danıştay, öğretmenlerin yerel mahkeme kararının bozulması talebini kabul ederek, sözleşmeli öğretmenlere atama nedeniyle yolluk ödenmesini karara bağladı.  

Kararda, dava konusu işlemin yasal dayanaklarını oluşturan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların 4. maddesinde yer alan, "Sözleşmeli personele geçici görev yolluğu dışında harcırah ödenemez" ibaresi ile buna paralel olarak yürürlüğe sokulan Milli Eğitim Bakanlığının ilgili genelgesinde yer alan, "Sözleşmeli öğretmenlere sürekli görev yolluğu ödenmeyecektir" ibaresinin Danıştay kararıyla yürütmesinin durdurulduğu hatırlatılarak, oluşan yeni hukuki durum karşısında, davacının sürekli görev yolluğunu alabilmek için başvurabileceği belirtildi.

Karar önemli

Sözleşmeli öğretmen Bülent Ugiş adına dava açan Avukat Muhsin Özkale, Danıştay kararının, sözleşmeli öğretmenler için 'zafer' niteliği taşıdığına işaret etti. Av. Özkale, yollukları ödenmeyen sözleşmeli öğretmenlerin, önce idareye, olumsuz yanıt almaları durumunda mahkeme gidebileceklerini kaydetti. Özkale, yolluk ödemesinin 3-4 bin lirayı bulabildiğine işaret etti.

> Sözleşmeli öğretmene atama yolluğu ödenecek

Sözleşmeli öğretmenlere müjde! Danıştay'ın, sözleşmeli öğretmenlere atama nedeniyle yolluk ödenmesine ilişkin kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.

Danıştay'ın, sözleşmeli öğretmenlere atama nedeniyle yolluk ödenmesine ilişkin dört kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Atamalarının ardından yolluklarını alamadıkları gerekçesiyle idare mahkemesine yaptıkları başvuru reddedilen sözleşmeli öğretmenler, Danıştay'a başvurdu.

Danıştay, öğretmenlerin yerel mahkeme kararının bozulması talebini kabul ederek, sözleşmeli öğretmenlere atama nedeniyle yolluk ödenmesini karara bağladı.  

Kararda, dava konusu işlemin yasal dayanaklarını oluşturan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların 4. maddesinde yer alan, "Sözleşmeli personele geçici görev yolluğu dışında harcırah ödenemez" ibaresi ile buna paralel olarak yürürlüğe sokulan Milli Eğitim Bakanlığının ilgili genelgesinde yer alan, "Sözleşmeli öğretmenlere sürekli görev yolluğu ödenmeyecektir" ibaresinin Danıştay kararıyla yürütmesinin durdurulduğu hatırlatılarak, oluşan yeni hukuki durum karşısında, davacının sürekli görev yolluğunu alabilmek için başvurabileceği belirtildi.

Karar önemli

Sözleşmeli öğretmen Bülent Ugiş adına dava açan Avukat Muhsin Özkale, Danıştay kararının, sözleşmeli öğretmenler için 'zafer' niteliği taşıdığına işaret etti. Av. Özkale, yollukları ödenmeyen sözleşmeli öğretmenlerin, önce idareye, olumsuz yanıt almaları durumunda mahkeme gidebileceklerini kaydetti. Özkale, yolluk ödemesinin 3-4 bin lirayı bulabildiğine işaret etti.

Son Güncelleme: Pazartesi, 12 Ağustos 2013 14:26

Gösterim: 2093

MEB, liseler için hazırlanan Demokrasi ve İnsan Hakları Dersi öğretim programını güncelledi. Yeni program 2014-2015 eğitim öğretim yılından itibaren uygulanacak

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), liseler için hazırlanan Demokrasi ve İnsan Hakları Dersi öğretim programını güncelledi.

Demokrasi ve insan hakları ile ilgili temel kavram, bilgi, değer ve becerilerin öğrencilere kazandırılması amacıyla verilen Demokrasi ve İnsan Hakları Dersi'nin yeni öğretim programı, 2014-2015 eğitim öğretim yılından itibaren uygulanacak.

Demokrasi ve İnsan Hakları Dersi Öğretim Programı ile öğrencilerin bilgiye dayalı, değer temelli aktif vatandaşlar olarak yetiştirilmesi hedefleniyor. Bu temel anlayış çerçevesinde programın kapsamı, demokratik sistem ve yaşayan demokrasi, insan hak ve özgürlükler, demokrasiyi yaşamak,  aktif vatandaşlık, çeşitliliğe çoğulcu bakış ile barış ve uzlaşma başlıklarıyla beş ana temada organize edildi.

Temaların kaynağını, insan haklarına dayalı çağdaş demokrasi anlayışı ve bu anlayışı davranışlarıyla yaşama geçirecek aktif demokratik vatandaşların sahip olması gereken bilgi, değer ve beceriler oluştururuyor. Bu temalara; öğrenci, öğretmen, akademisyen ve ilgili sivil toplum örgütleri temsilcilerinin görüşleri, yurt içi ve dışı kaynaklı literatürün taranmasından elde edilen verilerin sentezi sonucunda ulaşıldı.

Öğrenme ve öğretme sürecinde, bilgi , beceri ve değerlerin birlikte ele alınması, yaşama geçirilmesi ve öğrenme deneyimlerinin gerçek yaşamla bağlantılı olması sağlanacak. Süreç, aktif öğrenme ve üst düzey düşünme becerilerine geliştirilmesine odaklı sürdürülecek. İşbirliğine dayalı, bir yaşam laboratuvarı olarak demokratik sınıf ve okul kültürü oluşturulacak. 

Dersle bilgi, değer ve becerilerin yakın çevrede kullanılması ve bilgi iletişim teknolojilerin etik ilkeler doğrultsunda etkin bir şekilde kullanımı sağlanacak. Süreçte, öğretmen demokratik bir model olarak yer alacak. 

Ders kapsamında öğrencilere  demokrasinin temel ilkeleri; güçler ayrılığı, hukukun üstünlüğü, laiklik, seçim, siyasi partiler, çoğulculuk, demokrasi kültürünün sistemin işleyişindeki rolü, demokrasi ve cumhuriyet kavramları arasındaki farklar,  İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi gibi uluslararası belgeler hakkında bilgiler verilecek.

> Demokrasi dersinin programı güncellendi

MEB, liseler için hazırlanan Demokrasi ve İnsan Hakları Dersi öğretim programını güncelledi. Yeni program 2014-2015 eğitim öğretim yılından itibaren uygulanacak

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), liseler için hazırlanan Demokrasi ve İnsan Hakları Dersi öğretim programını güncelledi.

Demokrasi ve insan hakları ile ilgili temel kavram, bilgi, değer ve becerilerin öğrencilere kazandırılması amacıyla verilen Demokrasi ve İnsan Hakları Dersi'nin yeni öğretim programı, 2014-2015 eğitim öğretim yılından itibaren uygulanacak.

Demokrasi ve İnsan Hakları Dersi Öğretim Programı ile öğrencilerin bilgiye dayalı, değer temelli aktif vatandaşlar olarak yetiştirilmesi hedefleniyor. Bu temel anlayış çerçevesinde programın kapsamı, demokratik sistem ve yaşayan demokrasi, insan hak ve özgürlükler, demokrasiyi yaşamak,  aktif vatandaşlık, çeşitliliğe çoğulcu bakış ile barış ve uzlaşma başlıklarıyla beş ana temada organize edildi.

Temaların kaynağını, insan haklarına dayalı çağdaş demokrasi anlayışı ve bu anlayışı davranışlarıyla yaşama geçirecek aktif demokratik vatandaşların sahip olması gereken bilgi, değer ve beceriler oluştururuyor. Bu temalara; öğrenci, öğretmen, akademisyen ve ilgili sivil toplum örgütleri temsilcilerinin görüşleri, yurt içi ve dışı kaynaklı literatürün taranmasından elde edilen verilerin sentezi sonucunda ulaşıldı.

Öğrenme ve öğretme sürecinde, bilgi , beceri ve değerlerin birlikte ele alınması, yaşama geçirilmesi ve öğrenme deneyimlerinin gerçek yaşamla bağlantılı olması sağlanacak. Süreç, aktif öğrenme ve üst düzey düşünme becerilerine geliştirilmesine odaklı sürdürülecek. İşbirliğine dayalı, bir yaşam laboratuvarı olarak demokratik sınıf ve okul kültürü oluşturulacak. 

Dersle bilgi, değer ve becerilerin yakın çevrede kullanılması ve bilgi iletişim teknolojilerin etik ilkeler doğrultsunda etkin bir şekilde kullanımı sağlanacak. Süreçte, öğretmen demokratik bir model olarak yer alacak. 

Ders kapsamında öğrencilere  demokrasinin temel ilkeleri; güçler ayrılığı, hukukun üstünlüğü, laiklik, seçim, siyasi partiler, çoğulculuk, demokrasi kültürünün sistemin işleyişindeki rolü, demokrasi ve cumhuriyet kavramları arasındaki farklar,  İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi gibi uluslararası belgeler hakkında bilgiler verilecek.

Son Güncelleme: Pazartesi, 12 Ağustos 2013 11:34

Gösterim: 2193

Kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen 12 yıllık zorunlu eğitim sistemine geçişle birlikte eğitim yaşının 5.5 olması okula yeni başlayan öğrenci sayısının iki yılda 1 milyon artmasına neden oldu. Derslik sıkıntısı gündemde. Farklı yaş grupları bu yıl da bir arada olacak.

Eğitimci Alaaddin Dinçer’in 4+4+4’ten sonra değişen öğrenci sayılarıyla ilgili çalışmasından derslik ihtiyacı çıktı. Çalışmaya göre zorunlu okula başlama yaşının 5.5 olmasının ardından iki yılda birinci sınıfa başlayan öğrenci sayısı yaklaşık 1 milyon arttı. Dört yılın sonunda birinci sınıfa başlayacak öğrenci sayısının ise 2 milyon artması öngörülüyor. 2015-2016 eğitim yılında ise ilkokulun dört sınıfında okuyan toplam öğrenci sayısı 7 milyonu bulacak.

Eski Eğitim-Sen Başkanı, eğitimci Alaaddin Dinçer’in MEB verilerinden derlediği bilgilere göre 2011’de birinci sınıfa kayıt yaptıran öğrenci sayısı 1 milyon 285 bindi. 2012’de okula başlama yaşı zorunlu olarak 5.5, isteğe bağlı olarak da 5 yaşa düşünce birinci sınıfa başlayan öğrenci sayısı 1 milyon 756 bin oldu. Bu yıl da 1 milyon 863 bin öğrenci birinci sınıfa başlayacak. Yılki sene içinde birinci sınıfa başlayan öğrenci sayısı yaklaşık 1 milyon artmış oldu.

Dinçer, bu artış göz önüne alındığında ilkokullarda var olan 235 bin dersliğe 65 bin derslik daha eklenmesi gerektiğini belirtiyor. Dinçer, bu rakamı ilkokul sınıflarının 24 öğrencili ve tekli eğitim yapabilme koşullarına göre hesapladığını, bu yüzden 15 büyük ilde derslik açıklarının oluşmasının kuvvetle muhtemel olduğunu da sözlerine ekliyor. Dinçer’in çalışmasındaki diğer tespitler ise şöyle:

Bu yıl da çok farklı yaş gruplarından öğrenciler hem 1. sınıfa hem de 2. sınıfa devam edecek. 66-72-78-84 aylık çocuklar bu kez de ikinci sınıfta bir arada olacak.

4+4+4 tartışılırken sekiz yıllık zorunlu ilköğretime getirilen eleştirilerin en önemlisi, farklı yaş grubundaki çocukların aynı oyun ve tuvalet ortamlarını paylaşmalarına yönelikti. Bazı okullarda sıkıntı devam ediyor. En geç iki yıl içinde okulöncesi eğitim alan çocuklar ya bağımsız anaokullarına ya da ilkokulların bünyesine taşınmalı.

36 aylık çocukların 13-15 yaşında çocuklarla aynı okul binaları ve bahçelerini kullanmalarının önüne geçilmeli. Aynı durum özel eğitim sınıflarında eğitim gören çocuklar için de geçerli. Bu çocuklar da yaş grupları ve seviyelerine göre kademelendirilmeli.

Adres mağdurları

Eğitim-Sen Genel Merkezi ise 4+4+4’ten sonra başlayan okul dönüşümlerinin yarattığı başka bir soruna dikkat çekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okul kayıtları, öğrencilerin ikametgâhlarına en uygun okula otomatik olarak yapıldı. Ancak Eğitim-Sen’e göre bu durum özellikle okul dönüşümleri sonrasında ortaokula dönüştürülen okullara devam etmesi gereken öğrenciler açısından yeni mağduriyetler ortaya çıkardı. Geçen yıl 4. sınıfı okuyan öğrencilerin okullarının ortaokula dönüşmesi nedeniyle aynı okulda 5. sınıfa devam edebilmesi mümkün iken, ortaokullara da adrese dayalı kayıt sistemiyle öğrenci yerleştirildiği için bu mümkün olamayabiliyor. Çünkü 4. sınıftan mezun öğrencinin okulu ortaokul olmuş olsa bile, çocuğun adresi tutmuyorsa bu öğrenci 5. sınıfı burada değil adresine uygun ortaokulda okuyor. Eğitim-Sen uygulamaya karşı:

“Okul dönüşümleri nedeniyle 4. sınıftan 5. sınıfa geçen çok sayıda öğrencinin aynı okulda eğitimine devam etme hakkı elinden alınırken, özel okul ya da imam hatip ortaokullarıında adrese bakılmaksızın istediği okula kaydının yaptırılabilmesi ayrımcılıktır.”

> Gittikçe çoğalıyor, oturacakları sıra bulunamıyor!

Kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen 12 yıllık zorunlu eğitim sistemine geçişle birlikte eğitim yaşının 5.5 olması okula yeni başlayan öğrenci sayısının iki yılda 1 milyon artmasına neden oldu. Derslik sıkıntısı gündemde. Farklı yaş grupları bu yıl da bir arada olacak.

Eğitimci Alaaddin Dinçer’in 4+4+4’ten sonra değişen öğrenci sayılarıyla ilgili çalışmasından derslik ihtiyacı çıktı. Çalışmaya göre zorunlu okula başlama yaşının 5.5 olmasının ardından iki yılda birinci sınıfa başlayan öğrenci sayısı yaklaşık 1 milyon arttı. Dört yılın sonunda birinci sınıfa başlayacak öğrenci sayısının ise 2 milyon artması öngörülüyor. 2015-2016 eğitim yılında ise ilkokulun dört sınıfında okuyan toplam öğrenci sayısı 7 milyonu bulacak.

Eski Eğitim-Sen Başkanı, eğitimci Alaaddin Dinçer’in MEB verilerinden derlediği bilgilere göre 2011’de birinci sınıfa kayıt yaptıran öğrenci sayısı 1 milyon 285 bindi. 2012’de okula başlama yaşı zorunlu olarak 5.5, isteğe bağlı olarak da 5 yaşa düşünce birinci sınıfa başlayan öğrenci sayısı 1 milyon 756 bin oldu. Bu yıl da 1 milyon 863 bin öğrenci birinci sınıfa başlayacak. Yılki sene içinde birinci sınıfa başlayan öğrenci sayısı yaklaşık 1 milyon artmış oldu.

Dinçer, bu artış göz önüne alındığında ilkokullarda var olan 235 bin dersliğe 65 bin derslik daha eklenmesi gerektiğini belirtiyor. Dinçer, bu rakamı ilkokul sınıflarının 24 öğrencili ve tekli eğitim yapabilme koşullarına göre hesapladığını, bu yüzden 15 büyük ilde derslik açıklarının oluşmasının kuvvetle muhtemel olduğunu da sözlerine ekliyor. Dinçer’in çalışmasındaki diğer tespitler ise şöyle:

Bu yıl da çok farklı yaş gruplarından öğrenciler hem 1. sınıfa hem de 2. sınıfa devam edecek. 66-72-78-84 aylık çocuklar bu kez de ikinci sınıfta bir arada olacak.

4+4+4 tartışılırken sekiz yıllık zorunlu ilköğretime getirilen eleştirilerin en önemlisi, farklı yaş grubundaki çocukların aynı oyun ve tuvalet ortamlarını paylaşmalarına yönelikti. Bazı okullarda sıkıntı devam ediyor. En geç iki yıl içinde okulöncesi eğitim alan çocuklar ya bağımsız anaokullarına ya da ilkokulların bünyesine taşınmalı.

36 aylık çocukların 13-15 yaşında çocuklarla aynı okul binaları ve bahçelerini kullanmalarının önüne geçilmeli. Aynı durum özel eğitim sınıflarında eğitim gören çocuklar için de geçerli. Bu çocuklar da yaş grupları ve seviyelerine göre kademelendirilmeli.

Adres mağdurları

Eğitim-Sen Genel Merkezi ise 4+4+4’ten sonra başlayan okul dönüşümlerinin yarattığı başka bir soruna dikkat çekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okul kayıtları, öğrencilerin ikametgâhlarına en uygun okula otomatik olarak yapıldı. Ancak Eğitim-Sen’e göre bu durum özellikle okul dönüşümleri sonrasında ortaokula dönüştürülen okullara devam etmesi gereken öğrenciler açısından yeni mağduriyetler ortaya çıkardı. Geçen yıl 4. sınıfı okuyan öğrencilerin okullarının ortaokula dönüşmesi nedeniyle aynı okulda 5. sınıfa devam edebilmesi mümkün iken, ortaokullara da adrese dayalı kayıt sistemiyle öğrenci yerleştirildiği için bu mümkün olamayabiliyor. Çünkü 4. sınıftan mezun öğrencinin okulu ortaokul olmuş olsa bile, çocuğun adresi tutmuyorsa bu öğrenci 5. sınıfı burada değil adresine uygun ortaokulda okuyor. Eğitim-Sen uygulamaya karşı:

“Okul dönüşümleri nedeniyle 4. sınıftan 5. sınıfa geçen çok sayıda öğrencinin aynı okulda eğitimine devam etme hakkı elinden alınırken, özel okul ya da imam hatip ortaokullarıında adrese bakılmaksızın istediği okula kaydının yaptırılabilmesi ayrımcılıktır.”

Son Güncelleme: Pazartesi, 12 Ağustos 2013 09:32

Gösterim: 1554


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.