Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Dünya üstün zekâlılar topluluğu Mensa’nın en yeni üyesi üç yaşındaki Sherwyn Sarabi. İki yaşındayken 200'e kadar sayabilen Sherwyn, dünyadaki tüm ülkelerin isimlerini biliyor. Zeka katsayısı 136 olan küçük İngiliz, daha 10 aylıkken konuşmaya, 20 aylıkken cümle kurmaya başladı.
İngiltere'nin Barnsley kasabasında yaşayan Sherwyn, iki yaşına geldiğindeyse okumayı öğrenmişti ve ülke bayraklarını tanıyıp söyleyebiliyordu. Altı yaşındaki bir çocuk gibi okuyabilen Sherwyn'in annesi Amanda Sarabi, oğluyla gurur duyduğunu söyledi.
Eski bir öğretmen olan 36 yaşındaki Amanda Sarabi, "Oğlum dünyadaki tüm ülkeleri harita gösterip, bayraklarıyla eşleştiriyor. Ayrıca vücudumuzdaki tüm iç organların fonksiyonlarını açıklayabiliyor" dedi. Anne Sarabi, "Genel kültürü inanılmaz. Her şey hakkında bilgisi var. Sanki üç yaşında bir çocukla konuşmuyorsunuz" ifadesini kullandı. Amanda Sarabi, özel bir okulda özel eğitim almaya başlayan oğlunun, sınavlarını erken yaşta geçip en kısa zamanda üniversiteye başlamasını ümit ettiğini belirtti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Dünya üstün zekâlılar topluluğu Mensa’nın en yeni üyesi üç yaşındaki Sherwyn Sarabi. İki yaşındayken 200'e kadar sayabilen Sherwyn, dünyadaki tüm ülkelerin isimlerini biliyor. Zeka katsayısı 136 olan küçük İngiliz, daha 10 aylıkken konuşmaya, 20 aylıkken cümle kurmaya başladı.
İngiltere'nin Barnsley kasabasında yaşayan Sherwyn, iki yaşına geldiğindeyse okumayı öğrenmişti ve ülke bayraklarını tanıyıp söyleyebiliyordu. Altı yaşındaki bir çocuk gibi okuyabilen Sherwyn'in annesi Amanda Sarabi, oğluyla gurur duyduğunu söyledi.
Eski bir öğretmen olan 36 yaşındaki Amanda Sarabi, "Oğlum dünyadaki tüm ülkeleri harita gösterip, bayraklarıyla eşleştiriyor. Ayrıca vücudumuzdaki tüm iç organların fonksiyonlarını açıklayabiliyor" dedi. Anne Sarabi, "Genel kültürü inanılmaz. Her şey hakkında bilgisi var. Sanki üç yaşında bir çocukla konuşmuyorsunuz" ifadesini kullandı. Amanda Sarabi, özel bir okulda özel eğitim almaya başlayan oğlunun, sınavlarını erken yaşta geçip en kısa zamanda üniversiteye başlamasını ümit ettiğini belirtti.
Son Güncelleme: Çarşamba, 30 Ocak 2013 13:49
Gösterim: 2970
Milli Eğitim Bakanı Avcı, öğretmen atamalarında istihdam sorununu çözmek için yeni bir çalışma yaptıklarını belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Öğretmen İstihdam Projeksiyonları Stratejileri ve Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi” çalıştayında gazetecilere açıklama yaptı. Avcı, öğretmen atamalarında yaşanan istihdam sıkıntılarının çözülmesi için yeni bir çalışma başlattıklarını belirtti.
Şubat ataması
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, şubat atamaları konusunda herhangi bir açıklama yapmadı. Avcı, sadece 2023 vizyonu doğrultusunda ortaya konulacak ‘Öğretmen İstihdam Planlaması’nı gündeme getirerek, "Bu çalışma çok önemli. Bugün için bazı alanlarda öğretmen sıkıntısı çekiliyor bazı alanlarda ise öğretmen fazlası var. İyi bir planlama ile bugünkü problemler aşılacaktır." diye konuştu. Avcı, Türkiye'de çok sayıda eğitim fakültesinin olduğunu ve bu fafültelerden çok sayıda öğretmen yetiştiğini bunun da istihdam sıkıntısı yarattığını söyledi ve tüm bunların da dikkate alınarak yeni bir strateji geliştireceklerini belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, eşleri birbirinden ayrı düşüren tayin zorluklarına da kısa sürede son verileceğini ifade etti.
"Öğretmen İstihdam Projeksiyonları, Stratejileri ve Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi'' detayları
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, ''Öğretmen İstihdam Projeksiyonları, Stratejileri ve Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi''nin tamamlanmasıyla öğretmen yetiştiren kurumlarda eğitim almak isteyen adayların, yıllar ve alan itibarıyla ihtiyaç duyulacak öğretmen talebine ilişkin projeksiyonları elektronik ortamda görebileceğini ve bu bilgiye dayalı olarak kariyer planlarını yapma imkanlarının olacağını söyledi.
Avcı, İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü'nün düzenlediği ''Öğretmen İstihdam Projeksiyonları Stratejileri ve Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi'' çalıştayının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'de önceki yıllarda birçok meslek alanında arz-talep ve istihdam dengesi kurulamadığı gibi öğretmenlik mesleğinde arz-talep ve istihdam arasında da ciddi uyumsuzlukların meydana geldiğini belirtti.
Bazı öğretmenlik alanlarında öğretmen talebi karşılanamazken ve başka öğretmenlik alanlarından ikame edilirken, bazı alanlarda da neredeyse hiç öğretmen talebi olmadığına dikkati çeken Avcı, bu durumun öğretmen iş gücü piyasasında ciddi sorunlara yol açtığını ifade etti.
İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü'nün başlattığı, MEB Öğretmen İstihdam Projeksiyonları, Stratejileri ve Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi'yle öğretmen istihdamında yaşanan bu arz ve talep uyumsuzluğunu gidermeye yönelik bilimsel bir çalışma yürütüldüğünü dile getiren Bakan Avcı, MEB-İKOP olarak isimlendirilen projenin çalışmalarının 31 Ekim 2011'de başlatıldığını, projeyle, temel eğitim ve orta öğretim kademesinde kamu ve özel okullarında 2023 yılına kadar ihtiyaç duyulacak öğretmen sayılarını; alanlar bazında bilimsel yöntemlerle kestirmeyi amaçladıklarını kaydetti.
Milli Eğitim Bakanı Avcı, ''Proje kapsamında hazırlanacak öğretmen arz ve talep projeksiyonlarıyla Bakanlığımız 2023 vizyonu çerçevesinde ulusal öğretmen istihdam politikasını hazırlayarak öğretmenlik mesleğine ilişkin insan kaynakları politikasını ortaya koyacak. Projede geliştirilmekte olan bilişim teknolojileri temelli sistem ile uzun vadeli projeksiyonlar yapılabilecek, YÖK ve öğretmen yetiştiren fakültelerimiz, bilgiye dayalı planlama ve yönetim imkanına kavuşacak, eğitimin tüm kademelerinde, devlet okulları ve özel okullarda istihdam edilebilecek öğretmen sayılarına göre üniversite öğretmenlik program kontenjanları belirlenecek, arz rasyonel verilere göre şekillendirilebilecek'' dedi.
Proje kapsamında, bugüne kadar öğretmen arz ve talebini etkileyen tüm değişkenlerin incelendiğini ve bunlara ilişkin sayısal verilerin YÖK ve ÖSYM gibi kurumlar tarafından derlendiğinin altını çizen Avcı, bu verilerin düzenli ve sürekli teminine imkan vermek amacıyla bu kurumlarla ortak çalışmalar başlatıldığını söyledi.
Öğretmen arz ve talebinin belirlenmesinde etkili olan faktörleri incelemek ve sonuçlarını öğretmen arz-talep projeksiyonlarına yansıtmak amacıyla okul çağı nüfusunda meydana gelen değişimin Türkiye'de ilk defa Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü uzmanlarının katkısı incelendiğini ve 2012-2023 yılları arası il, şehir köy ve cinsiyet ayrıntısında tekli yaşlarda okul çağı nüfus projeksiyonları hesaplandığını anlatan Avcı, Türkiye'deki öğretmen istihdam trendlerinin, 10 yıl boyunca yapılan öğretmen atamalarının incelendiğini ve istihdamı etkileyen tüm politikalar ile bu politikaların sonuçlarının değerlendirildiğini belirtti.
Öğretmen hareketliliği ayrıntılarıyla incelendi
Proje ile Bakanlıktaki tüm öğretmenlerin alanlara göre istihdam durumları, talebin yetersiz olduğu alanlarda diğer alanlardan ikame oranları, öğretmenlik alanlarının genişleme veya daralma durumları, mezun olunan alanla çalışılan alan arasındaki uyum incelendiğini dile getiren Avcı şöyle devam etti:
''Son 10 yılın verileri kullanılarak hizmet alanları, il ve hizmet bölgeleri arası, isteğe bağlı, özür durumu, görev değişikliği, kurumlar arası nakil ve emeklilik durumuna bağlı öğretmen hareketliliği ayrıntılarıyla incelendi. Göçün okul çağı nüfusuna ve eğitim sisteminin diğer bileşenlerine etkisi en çok göç alan ve veren illerde yapılan göç çalıştayları ile değerlendirildi. Proje çalışması kapsamında; 'OECD Öğretmen İstihdam Modeli' temel alınarak öğretmenlik mesleğini ve istihdamını düzenleyen mevcut yasal ve idari düzenlemelere uygun bir biçimde, 'Öğretmen İstihdam Projeksiyon Modeli' geliştirildi. Geliştirilen model ve üretilen bütün bilgileri temel alan ve öğretmen arz talep projeksiyonlarının hesaplanabildiği Bilgi Yönetim Sistemi kuruldu.''
Projenin tamamlanmasıyla öğretmen yetiştiren kurumlarda eğitim almak isteyen adayların yıllar ve alan itibarıyla ihtiyaç duyulacak öğretmen talebine ilişkin projeksiyonları elektronik ortamda görebileceğine dikkati çeken Avcı, ''Bu bilgiye dayalı olarak kariyer planlarını yapma imkanları olacaktır. Ayrıca kullanıcılar kurulacak bilişim sistemi üzerinden şu anda çalışmaları sürdürülen öğretmenlik alanlarıyla ilgili öğretmen yeterlilikleri bilgilerine de ulaşabilecek. Bakanlığımız, bu proje ile insan kaynakları planlamasını etkili ve verimli bir şekilde yaparak beşeri sermayenin gelişmesine katkıda bulunacak ve kamu kaynaklarının daha etkili ve verimli kullanımını sağlayacak'' diye konuştu.
Avcı, projeye katkıları dolayısıyla eski Milli Eğitim bakanları Nimet Baş ve Ömer Dinçer ile diğer yetkililere teşekkür etti.
Konuşmanın sonunda Bakan Avcı'nın ''Hayatımda ilk defa bu kadar ciddi bir konuşma yaptım'' ifadeleri salonda gülüşmelere neden oldu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Avcı, öğretmen atamalarında istihdam sorununu çözmek için yeni bir çalışma yaptıklarını belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Öğretmen İstihdam Projeksiyonları Stratejileri ve Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi” çalıştayında gazetecilere açıklama yaptı. Avcı, öğretmen atamalarında yaşanan istihdam sıkıntılarının çözülmesi için yeni bir çalışma başlattıklarını belirtti.
Şubat ataması
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, şubat atamaları konusunda herhangi bir açıklama yapmadı. Avcı, sadece 2023 vizyonu doğrultusunda ortaya konulacak ‘Öğretmen İstihdam Planlaması’nı gündeme getirerek, "Bu çalışma çok önemli. Bugün için bazı alanlarda öğretmen sıkıntısı çekiliyor bazı alanlarda ise öğretmen fazlası var. İyi bir planlama ile bugünkü problemler aşılacaktır." diye konuştu. Avcı, Türkiye'de çok sayıda eğitim fakültesinin olduğunu ve bu fafültelerden çok sayıda öğretmen yetiştiğini bunun da istihdam sıkıntısı yarattığını söyledi ve tüm bunların da dikkate alınarak yeni bir strateji geliştireceklerini belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, eşleri birbirinden ayrı düşüren tayin zorluklarına da kısa sürede son verileceğini ifade etti.
"Öğretmen İstihdam Projeksiyonları, Stratejileri ve Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi'' detayları
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, ''Öğretmen İstihdam Projeksiyonları, Stratejileri ve Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi''nin tamamlanmasıyla öğretmen yetiştiren kurumlarda eğitim almak isteyen adayların, yıllar ve alan itibarıyla ihtiyaç duyulacak öğretmen talebine ilişkin projeksiyonları elektronik ortamda görebileceğini ve bu bilgiye dayalı olarak kariyer planlarını yapma imkanlarının olacağını söyledi.
Avcı, İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü'nün düzenlediği ''Öğretmen İstihdam Projeksiyonları Stratejileri ve Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi'' çalıştayının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'de önceki yıllarda birçok meslek alanında arz-talep ve istihdam dengesi kurulamadığı gibi öğretmenlik mesleğinde arz-talep ve istihdam arasında da ciddi uyumsuzlukların meydana geldiğini belirtti.
Bazı öğretmenlik alanlarında öğretmen talebi karşılanamazken ve başka öğretmenlik alanlarından ikame edilirken, bazı alanlarda da neredeyse hiç öğretmen talebi olmadığına dikkati çeken Avcı, bu durumun öğretmen iş gücü piyasasında ciddi sorunlara yol açtığını ifade etti.
İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü'nün başlattığı, MEB Öğretmen İstihdam Projeksiyonları, Stratejileri ve Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi'yle öğretmen istihdamında yaşanan bu arz ve talep uyumsuzluğunu gidermeye yönelik bilimsel bir çalışma yürütüldüğünü dile getiren Bakan Avcı, MEB-İKOP olarak isimlendirilen projenin çalışmalarının 31 Ekim 2011'de başlatıldığını, projeyle, temel eğitim ve orta öğretim kademesinde kamu ve özel okullarında 2023 yılına kadar ihtiyaç duyulacak öğretmen sayılarını; alanlar bazında bilimsel yöntemlerle kestirmeyi amaçladıklarını kaydetti.
Milli Eğitim Bakanı Avcı, ''Proje kapsamında hazırlanacak öğretmen arz ve talep projeksiyonlarıyla Bakanlığımız 2023 vizyonu çerçevesinde ulusal öğretmen istihdam politikasını hazırlayarak öğretmenlik mesleğine ilişkin insan kaynakları politikasını ortaya koyacak. Projede geliştirilmekte olan bilişim teknolojileri temelli sistem ile uzun vadeli projeksiyonlar yapılabilecek, YÖK ve öğretmen yetiştiren fakültelerimiz, bilgiye dayalı planlama ve yönetim imkanına kavuşacak, eğitimin tüm kademelerinde, devlet okulları ve özel okullarda istihdam edilebilecek öğretmen sayılarına göre üniversite öğretmenlik program kontenjanları belirlenecek, arz rasyonel verilere göre şekillendirilebilecek'' dedi.
Proje kapsamında, bugüne kadar öğretmen arz ve talebini etkileyen tüm değişkenlerin incelendiğini ve bunlara ilişkin sayısal verilerin YÖK ve ÖSYM gibi kurumlar tarafından derlendiğinin altını çizen Avcı, bu verilerin düzenli ve sürekli teminine imkan vermek amacıyla bu kurumlarla ortak çalışmalar başlatıldığını söyledi.
Öğretmen arz ve talebinin belirlenmesinde etkili olan faktörleri incelemek ve sonuçlarını öğretmen arz-talep projeksiyonlarına yansıtmak amacıyla okul çağı nüfusunda meydana gelen değişimin Türkiye'de ilk defa Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü uzmanlarının katkısı incelendiğini ve 2012-2023 yılları arası il, şehir köy ve cinsiyet ayrıntısında tekli yaşlarda okul çağı nüfus projeksiyonları hesaplandığını anlatan Avcı, Türkiye'deki öğretmen istihdam trendlerinin, 10 yıl boyunca yapılan öğretmen atamalarının incelendiğini ve istihdamı etkileyen tüm politikalar ile bu politikaların sonuçlarının değerlendirildiğini belirtti.
Öğretmen hareketliliği ayrıntılarıyla incelendi
Proje ile Bakanlıktaki tüm öğretmenlerin alanlara göre istihdam durumları, talebin yetersiz olduğu alanlarda diğer alanlardan ikame oranları, öğretmenlik alanlarının genişleme veya daralma durumları, mezun olunan alanla çalışılan alan arasındaki uyum incelendiğini dile getiren Avcı şöyle devam etti:
''Son 10 yılın verileri kullanılarak hizmet alanları, il ve hizmet bölgeleri arası, isteğe bağlı, özür durumu, görev değişikliği, kurumlar arası nakil ve emeklilik durumuna bağlı öğretmen hareketliliği ayrıntılarıyla incelendi. Göçün okul çağı nüfusuna ve eğitim sisteminin diğer bileşenlerine etkisi en çok göç alan ve veren illerde yapılan göç çalıştayları ile değerlendirildi. Proje çalışması kapsamında; 'OECD Öğretmen İstihdam Modeli' temel alınarak öğretmenlik mesleğini ve istihdamını düzenleyen mevcut yasal ve idari düzenlemelere uygun bir biçimde, 'Öğretmen İstihdam Projeksiyon Modeli' geliştirildi. Geliştirilen model ve üretilen bütün bilgileri temel alan ve öğretmen arz talep projeksiyonlarının hesaplanabildiği Bilgi Yönetim Sistemi kuruldu.''
Projenin tamamlanmasıyla öğretmen yetiştiren kurumlarda eğitim almak isteyen adayların yıllar ve alan itibarıyla ihtiyaç duyulacak öğretmen talebine ilişkin projeksiyonları elektronik ortamda görebileceğine dikkati çeken Avcı, ''Bu bilgiye dayalı olarak kariyer planlarını yapma imkanları olacaktır. Ayrıca kullanıcılar kurulacak bilişim sistemi üzerinden şu anda çalışmaları sürdürülen öğretmenlik alanlarıyla ilgili öğretmen yeterlilikleri bilgilerine de ulaşabilecek. Bakanlığımız, bu proje ile insan kaynakları planlamasını etkili ve verimli bir şekilde yaparak beşeri sermayenin gelişmesine katkıda bulunacak ve kamu kaynaklarının daha etkili ve verimli kullanımını sağlayacak'' diye konuştu.
Avcı, projeye katkıları dolayısıyla eski Milli Eğitim bakanları Nimet Baş ve Ömer Dinçer ile diğer yetkililere teşekkür etti.
Konuşmanın sonunda Bakan Avcı'nın ''Hayatımda ilk defa bu kadar ciddi bir konuşma yaptım'' ifadeleri salonda gülüşmelere neden oldu.
Son Güncelleme: Çarşamba, 30 Ocak 2013 12:46
Gösterim: 2324
Bir veli çocuğuna öğretmeninin okumasını önerdiği Maalouf’un Semerkant kitabının müstehcen olduğunu ve İslamiyeti aşağıladığını öne sürerek şikâyet etti. Öğretmen hakkında inceleme başlatıldı
Bahçelievler Necip Fazıl Kısakürek Lisesinde bir tarih öğretmeninin öğrencilerine okumaları için önerdiği Amin Maalouf’un Semerkant adlı kitabı şikâyete konu oldu. İddiaya göre, bir veli kitabın müstehcen olduğunu ve İslamiyeti aşağıladığı iddiasıyla, Bahçelievler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne dilekçeyle şikâyette bulundu. Şikâyet üzerine kitabı öğrencilere öneren tarih öğretmeni hakkında inceleme başlatıldı.
Veli şikayet dilekçesine müstehcen ve İslam dininin aşağılandığı iddia edilen kitabın bölümlerini de fotokopi şeklinde ekledi. Bunun üzerine öğretmen hakkında inceleme başlatıldı. Yaklaşık bir ay önce yaşanan olayla ilgili incelemenin sürdüğü öğrenildi.
Eğitim-Sen isyan etti
Şikâyet edilen öğretmenin de üyesi olduğu Eğitim - Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Barış Uluocak yaşananlarla ilgili bilgileri şöyle aktardı, “Öğretmen arkadaşımız ders kitapları haricinde Tarih dersini daha sevimli hale getirmek için öğrencilere çeşitli kitaplar öneriyor. Bu kitaplardan biri de Bestseller olmuş, hepimizin okuduğu, dünya ve edebiyat tarihine mal olmuş bir kitap, Amin Maalouf’un “Semerkant” adlı kitabı. Okulda öğrencisi olmayan bir veli bu kitabın Doğu ve İslam kültürünü aşağıladığı, içinde müstehcen içerikli bölümler olduğu iddiasıyla İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne yazılı bir şikâyette bulunuyor. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de diğer ilçe ve il milli eğitim müdürleri gibi, bunu yürürlüğe koyma konusunda son derece heyecanlı ve istekli. Sonuç olarak soruşturmayı açıyorlar” dedi.
Fotokopisini bile çekmiş
Uluocak, “Özgürlük söylemlerinin bu kadar arttığı bir dönemde bu konuda soruşturma açılması gerçekten düşündürücü. Arkadaşlarımız açısından da sıkıntılı bir durum söz konusu. Onların sınıf içindeki motivasyonlarını düşürücü ve çocuklarla olan iletişimini kısıtlıyıcı bir unsur olarak ortaya çıkıyor” dedi.
Uluocak “Veli kitabın içinde müstehcen bulduğu bölümlerin de fotokopisini çekmiş ve ayrıntılı bir çalışma da yapmış. ’Şeker Portakalı’ kitabının müstehcen bölümlerinin sayfa sayfa incelenmesi gibi. Bunu da şikayet dilekçesine iliştirip İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne vermiş” diye konuştu. Uluocak, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını da dile getirdi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Bir veli çocuğuna öğretmeninin okumasını önerdiği Maalouf’un Semerkant kitabının müstehcen olduğunu ve İslamiyeti aşağıladığını öne sürerek şikâyet etti. Öğretmen hakkında inceleme başlatıldı
Bahçelievler Necip Fazıl Kısakürek Lisesinde bir tarih öğretmeninin öğrencilerine okumaları için önerdiği Amin Maalouf’un Semerkant adlı kitabı şikâyete konu oldu. İddiaya göre, bir veli kitabın müstehcen olduğunu ve İslamiyeti aşağıladığı iddiasıyla, Bahçelievler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne dilekçeyle şikâyette bulundu. Şikâyet üzerine kitabı öğrencilere öneren tarih öğretmeni hakkında inceleme başlatıldı.
Veli şikayet dilekçesine müstehcen ve İslam dininin aşağılandığı iddia edilen kitabın bölümlerini de fotokopi şeklinde ekledi. Bunun üzerine öğretmen hakkında inceleme başlatıldı. Yaklaşık bir ay önce yaşanan olayla ilgili incelemenin sürdüğü öğrenildi.
Eğitim-Sen isyan etti
Şikâyet edilen öğretmenin de üyesi olduğu Eğitim - Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Barış Uluocak yaşananlarla ilgili bilgileri şöyle aktardı, “Öğretmen arkadaşımız ders kitapları haricinde Tarih dersini daha sevimli hale getirmek için öğrencilere çeşitli kitaplar öneriyor. Bu kitaplardan biri de Bestseller olmuş, hepimizin okuduğu, dünya ve edebiyat tarihine mal olmuş bir kitap, Amin Maalouf’un “Semerkant” adlı kitabı. Okulda öğrencisi olmayan bir veli bu kitabın Doğu ve İslam kültürünü aşağıladığı, içinde müstehcen içerikli bölümler olduğu iddiasıyla İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne yazılı bir şikâyette bulunuyor. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de diğer ilçe ve il milli eğitim müdürleri gibi, bunu yürürlüğe koyma konusunda son derece heyecanlı ve istekli. Sonuç olarak soruşturmayı açıyorlar” dedi.
Fotokopisini bile çekmiş
Uluocak, “Özgürlük söylemlerinin bu kadar arttığı bir dönemde bu konuda soruşturma açılması gerçekten düşündürücü. Arkadaşlarımız açısından da sıkıntılı bir durum söz konusu. Onların sınıf içindeki motivasyonlarını düşürücü ve çocuklarla olan iletişimini kısıtlıyıcı bir unsur olarak ortaya çıkıyor” dedi.
Uluocak “Veli kitabın içinde müstehcen bulduğu bölümlerin de fotokopisini çekmiş ve ayrıntılı bir çalışma da yapmış. ’Şeker Portakalı’ kitabının müstehcen bölümlerinin sayfa sayfa incelenmesi gibi. Bunu da şikayet dilekçesine iliştirip İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne vermiş” diye konuştu. Uluocak, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını da dile getirdi.
Son Güncelleme: Çarşamba, 30 Ocak 2013 09:04
Gösterim: 4153
Üstün zekâlı öğrencileri yetiştirecek öğretmenler düzenli olarak hizmet içi eğitim alacaklar
Sabah Gazetesi’nden Yaşar Özay’ın haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı, üstün yetenekli öğrencilerin eğitimi için uygulanacak programı netleştirdi. Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürü Ömer Balıbey, öğretmen yetiştirme programı içersinde en başarılı olan öğretmenlerin üstün zekâlı çocukları ve ailelerini eğitmek için görevlendirileceğini söyledi. Yeni Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı'ya sunulan ve önümüzdeki öğretim yılında başlaması beklenen programın ana başlıkları şöyle:
Üstün zekâlı öğrencileri yetiştirecek öğretmenler düzenli olarak hizmet içi eğitim alacaklar.
Öğrencinin velisi çocukları ve aldığı eğitim konusunda bilinçlendirilecek.
Üstün zekâlı öğrencilere zekâ testi yerine gelişim testleri uygulanacak.
Öğrencilerin Bilim Sanat Merkezlerinden ve Rehberlik Araştırma Merkezlerinden yararlanması sağlanacak. Eğitim programları başarılı ve zayıf oldukları yeteneklerine göre düzenlenecek.
Sınıf atlama
İlkokul düzeyindeki öğrencilerin kendi akranlarıyla ayrıştırılmaması sağlanacak.
Ancak hafta içi ve hafta sonu yetenekleri doğrultusunda destek eğitimi almalarının önü açılacak.
Genel zihinsel yetenek, özel akademik yetenek, liderlik, yaratıcılık, görsel ve işitsel sanatlar ve psiko-motor yetenekler şeklinde sınıflandırma ilkokul düzeyinde yapılacak.
İlkokulda sınıf yükseltme bir kez yapılacak. Ortaokuldan itibaren 'yetenek atölyeleri' kurulacak. Bu kademede de sınıf yükseltme bir kez yapılacak.
Liseden itibaren ise üstün yetenekli öğrencilerin üniversiteden ders alabilmeleri ve liseyi erken bitirebilmelerine olanak verilecek.
Yetiştirilen öğretmenlerle öğrencilere koçluk desteği verilecek. Uzaktan eğitim almaları sağlanacak. Ayrıca lisenin son iki sınıfında yatılı özel okullarda eğitimlerini sürdürmeleri sağlanacak. Dünyada bir milyon kişiden ancak 10-15 kişinin üstün zekalı olduğu belirtiliyor.
(sabah)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Üstün zekâlı öğrencileri yetiştirecek öğretmenler düzenli olarak hizmet içi eğitim alacaklar
Sabah Gazetesi’nden Yaşar Özay’ın haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı, üstün yetenekli öğrencilerin eğitimi için uygulanacak programı netleştirdi. Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürü Ömer Balıbey, öğretmen yetiştirme programı içersinde en başarılı olan öğretmenlerin üstün zekâlı çocukları ve ailelerini eğitmek için görevlendirileceğini söyledi. Yeni Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı'ya sunulan ve önümüzdeki öğretim yılında başlaması beklenen programın ana başlıkları şöyle:
Üstün zekâlı öğrencileri yetiştirecek öğretmenler düzenli olarak hizmet içi eğitim alacaklar.
Öğrencinin velisi çocukları ve aldığı eğitim konusunda bilinçlendirilecek.
Üstün zekâlı öğrencilere zekâ testi yerine gelişim testleri uygulanacak.
Öğrencilerin Bilim Sanat Merkezlerinden ve Rehberlik Araştırma Merkezlerinden yararlanması sağlanacak. Eğitim programları başarılı ve zayıf oldukları yeteneklerine göre düzenlenecek.
Sınıf atlama
İlkokul düzeyindeki öğrencilerin kendi akranlarıyla ayrıştırılmaması sağlanacak.
Ancak hafta içi ve hafta sonu yetenekleri doğrultusunda destek eğitimi almalarının önü açılacak.
Genel zihinsel yetenek, özel akademik yetenek, liderlik, yaratıcılık, görsel ve işitsel sanatlar ve psiko-motor yetenekler şeklinde sınıflandırma ilkokul düzeyinde yapılacak.
İlkokulda sınıf yükseltme bir kez yapılacak. Ortaokuldan itibaren 'yetenek atölyeleri' kurulacak. Bu kademede de sınıf yükseltme bir kez yapılacak.
Liseden itibaren ise üstün yetenekli öğrencilerin üniversiteden ders alabilmeleri ve liseyi erken bitirebilmelerine olanak verilecek.
Yetiştirilen öğretmenlerle öğrencilere koçluk desteği verilecek. Uzaktan eğitim almaları sağlanacak. Ayrıca lisenin son iki sınıfında yatılı özel okullarda eğitimlerini sürdürmeleri sağlanacak. Dünyada bir milyon kişiden ancak 10-15 kişinin üstün zekalı olduğu belirtiliyor.
(sabah)
Son Güncelleme: Çarşamba, 30 Ocak 2013 09:39
Gösterim: 1735
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı'na Prof. Dr. Derya Örs atandı.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı ve Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne ilişkin atama kararları Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı'na Prof. Dr. Derya Örs, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı'na Abdullah Akkaya ve Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne Ali Veral getirildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı'na Prof. Dr. Derya Örs atandı.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı ve Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne ilişkin atama kararları Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı'na Prof. Dr. Derya Örs, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı'na Abdullah Akkaya ve Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne Ali Veral getirildi.
Son Güncelleme: Çarşamba, 30 Ocak 2013 09:22
Gösterim: 1370