Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Mardin'de lise öğretmeni H.D, İstanbul Adliyesi'nde meydana gelen ve savcı Kiraz'ın şehit edilmesiyle sonuçlanan terör saldırısıyla ilgili sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle açığa alındı.
Milli Eğitim Bakanlığı Basın Müşaviri Abdülkadir Özkan, İstanbul Çağlayan Adliyesi'ndeki terörist eylemi gerçekleştirenlerle ilgili sosyal medyadaki ifadeleri nedeniyle Mardin'in Artuklu ilçesinde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olarak görev yapan H.D. hakkında idari ve adli soruşturma süreci başlatıldığını belirtti.
Özkan, "Bakanlığımızın, öğretmenlik kurumunun şahsı manevisine zarar verecek tutum ve davranışlara müsamaha göstermesi mümkün değildir. Bakanlığımıza ulaşan bu ve benzeri şikayetleri incelemeye devam ediyoruz. Öğretmen H.D. bugün itibarıyla Bakan Avcı'nın talimatıyla açığa alındı" ifadelerini kullandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Mardin'de lise öğretmeni H.D, İstanbul Adliyesi'nde meydana gelen ve savcı Kiraz'ın şehit edilmesiyle sonuçlanan terör saldırısıyla ilgili sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle açığa alındı.
Milli Eğitim Bakanlığı Basın Müşaviri Abdülkadir Özkan, İstanbul Çağlayan Adliyesi'ndeki terörist eylemi gerçekleştirenlerle ilgili sosyal medyadaki ifadeleri nedeniyle Mardin'in Artuklu ilçesinde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olarak görev yapan H.D. hakkında idari ve adli soruşturma süreci başlatıldığını belirtti.
Özkan, "Bakanlığımızın, öğretmenlik kurumunun şahsı manevisine zarar verecek tutum ve davranışlara müsamaha göstermesi mümkün değildir. Bakanlığımıza ulaşan bu ve benzeri şikayetleri incelemeye devam ediyoruz. Öğretmen H.D. bugün itibarıyla Bakan Avcı'nın talimatıyla açığa alındı" ifadelerini kullandı.
Son Güncelleme: Çarşamba, 01 Nisan 2015 17:50
Gösterim: 1441
MEB Özel Öğretim Dönüşüm ve Teşvik Dairesi Başkanı Fethullah Güner, dershane ve özel okul temsilcilerinin dönüşüm sürecine ilişkin sorularına açıklık getirdi.
1- Dönüşüm için başvuran dershaneler, özel okula dönüşme sürecinde mali müfettişler tarafından istenen belgeler nedeniyle birtakım sorunlar yaşıyorlar. Bu sorunların çözüme kavuşması için neler yapılabilir?
81 ilin mali başkanları ile İstanbul’da toplantı yapacağız. Toplantının tek gündem maddesi okulların açılışındaki yaşanan sorunlar olacak. Dönüşüm sürecinde okul açmayla ilgili yaşanan bu sorunları o toplantıda çözeceğiz.
2- Burslu öğrenciler özel okula nakil yaptırdıkları zaman bursu kesiliyor. Temel liselerde de bu geçerli olacak mı?
Yönetmelikte bununla ilgili hüküm var. Bu hüküm temel liseler için de geçerli. Eğitim öğretim desteği ile ilgili belli şartlar var. Her sınıf düzeyinde boş kalan kontenjan gibi… Bu yönetmeliğe geçen yıl 12 olarak girdi. Sınıflar 24 kişilik olduğu için de bu %50’ye tekabül ediyor. Şu an eğitim öğretim desteğiyle ilgili çalışmalar devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Bakanımıza bu konuya ilişkin detaylar sunuldu. Belli konularda Bakan Bey’in onayı alındı. Önümüzdeki süre içerisinde bu %50 dahil, belli düzenlemeler kamuoyuyla paylaşılacak. Bu oranların artması mümkün olabilir. Eğitim öğretim desteğiyle ilgili takvim hazır. Vakti geldiği zaman kamuoyuyla paylaşılacak. Sadece beklenti açısından söyleyeyim. Geçen yıl temel liselerde 3 bin, okul öncesinde ise 3 bin 500 olan bu rakamın belli düzeyde artmasını biz de bekliyoruz. Neticeyi hep birlikte Temmuz ayında görmüş olacağız.
3- Öğrenci desteği kurumlara teşvik olarak yansıtılacak mı https://edmedicom.com? 4 yılın sonunda kurumun dönüşüme uğramaması durumunda kurumdan teşvik olarak geri alınacak mı?
5 yıl vergi muafiyeti ve diğer haklardan yararlanmışlarsa bunları %100 geri ödeyecekler. Şu an kurumlara doğrudan eğitim öğretim desteği altında bir ödeme yapılmıyor.
4- Öğrenim türü değiştiği zaman öğrencinin tekrar teşvik için müracaat etmesi gerekiyor mu?
Şu an ilkokul 1’e giden bir çocuk sınıf tekrarı yapmadığı ve teşvik kapsamında olmayan bir okula gitmediği müddet ilkokulu bitirene kadar bu destekten yararlanabilecek. Ama sınıf tekrarı yaparsa bu mümkün olmayacak. Ayrıca bakanlık destek almaya hak kazanan okullar listesini yayınlıyor. Bu liste dışındaki okula giderse teşviki yine kesilir. Ama teşvik lisesi olan bir okula kayıt olması durumunda hakkını almaya devam eder. Sadece kademe değiştiği zaman bunu yenilemesi gerekir. Yani ilkokulu bitiren çocuk beşinci sınıfa başladığı zaman tekrar desteğe müracaat edecek.
TEMEL LİSELERE NAKİL MÜMKÜN OLABİLECEK Mİ?
5- TEOG’da tercihlerinde öğrenci temel lise tercihi de yapabilecek mi?
Bu sene ilgili genel müdürlük özel okula gidecek öğrencilerin yerleştirme sistemi dışında bırakılmasıyla ilgili bir buton hazırlığı yapıyor. Dolayısıyla belki sisteme dahil edilmeyebilir. Sadece eğitim öğretim desteğinde geçen yıl ki gibi biz tercihe dayalı yerleştirme yapacağız. Dolayısıyla doğrudan temel liselere nakil olabilecek.
6- İkili eğitim yapacak şekilde kayıt almaya başlayan dönüşüm okulları, yeterli öğrenciyi dolduramazlarsa tekli eğitim yapabilirler mi?
İkili eğitim yaptınız, baktınız ki öğrenci dolmadı. Tekrar yazışmayla tekli öğretime geçebilirsiniz.
7- Temel liseye dönüşümde depreme dayanıklı teknik rapor şartı var mı?
Var, teknik rapor istiyoruz. Birebir dönüşenlerden itfaiye raporu istemiyoruz sadece.
8-Dönüşüm okullarına nakil yaptırmak isteyen ancak mevcut okulunda birtakım derslerden kalmış bir öğrencinin nakli mümkün olabilecek mi? Nakil gerçekleşmesi halinde bu kaldığı derslerle ilgili sınavlar dönüşüm okulu tarafından mı yapılacak?
Nakiller olduktan sonra ortaya telafi edemeyeceğiniz düzeyde farklı dersler çıkıyorsa bu nakil mümkün olmayacak. Meslek lisesinden bir öğrenci alıyorsanız ama o yıl mezun edemeyeceğiniz kadar fark ders çıkıyorsa bu öğrenciyi nakil almayacaksınız demektir.
DÖNÜŞÜM SÜRECİ ÖZEL OKULLARI NASIL ETKİLEYECEK?
9- Dönüşüm süreci kapsamında özel okulların konumu, durumu nasıl olacak?
Eğitim öğretim desteği temel liseler sayesinde özel okullara geldi. Geçen yıl ile bu yıl ki rakamlar arasında 111 öğrenci devletten özele geçiş yapmış. Bu destek devam ederse bu oranlarda %50 sınırının dışına taşınırsa birkaç yıl içerisinde sektörün %70’i eğitim öğretim desteği alabilecek hale gelecek. Dolayısıyla dönüşüm okullarıyla özel okullar birbirlerine sağlanan avantajlardan yararlanmış olacak. Bu teşvik sayesinde hiç özel okula gitmeyecek olan on binlerce insan da sektöre kaymış olacak.
10- Bir binanın üst katında lise, alt katında ortaokul açılabilir mi? Bununla ilgili bir izin var mı?
Dershanelerin farklı bir ortamda açılması durumunda genelgenin 5. ve 6. maddesi yerine getirildiği için standartlar ne istiyorsa onu yerine getirmeniz gerekiyor. Yönetmeliğin 11. maddesinde binaların şartları detaylı olarak yazılmış. Hangi şartlarda açılabilir diye. Yine 11. ve 13. maddede ortak kullanılabilecek alanlar var. Bunlarla ilgili tereddüt edilen durumlarda yatırım yapmadan önce okullar dairesine danışmak gerekiyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
MEB Özel Öğretim Dönüşüm ve Teşvik Dairesi Başkanı Fethullah Güner, dershane ve özel okul temsilcilerinin dönüşüm sürecine ilişkin sorularına açıklık getirdi.
1- Dönüşüm için başvuran dershaneler, özel okula dönüşme sürecinde mali müfettişler tarafından istenen belgeler nedeniyle birtakım sorunlar yaşıyorlar. Bu sorunların çözüme kavuşması için neler yapılabilir?
81 ilin mali başkanları ile İstanbul’da toplantı yapacağız. Toplantının tek gündem maddesi okulların açılışındaki yaşanan sorunlar olacak. Dönüşüm sürecinde okul açmayla ilgili yaşanan bu sorunları o toplantıda çözeceğiz.
2- Burslu öğrenciler özel okula nakil yaptırdıkları zaman bursu kesiliyor. Temel liselerde de bu geçerli olacak mı?
Yönetmelikte bununla ilgili hüküm var. Bu hüküm temel liseler için de geçerli. Eğitim öğretim desteği ile ilgili belli şartlar var. Her sınıf düzeyinde boş kalan kontenjan gibi… Bu yönetmeliğe geçen yıl 12 olarak girdi. Sınıflar 24 kişilik olduğu için de bu %50’ye tekabül ediyor. Şu an eğitim öğretim desteğiyle ilgili çalışmalar devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Bakanımıza bu konuya ilişkin detaylar sunuldu. Belli konularda Bakan Bey’in onayı alındı. Önümüzdeki süre içerisinde bu %50 dahil, belli düzenlemeler kamuoyuyla paylaşılacak. Bu oranların artması mümkün olabilir. Eğitim öğretim desteğiyle ilgili takvim hazır. Vakti geldiği zaman kamuoyuyla paylaşılacak. Sadece beklenti açısından söyleyeyim. Geçen yıl temel liselerde 3 bin, okul öncesinde ise 3 bin 500 olan bu rakamın belli düzeyde artmasını biz de bekliyoruz. Neticeyi hep birlikte Temmuz ayında görmüş olacağız.
3- Öğrenci desteği kurumlara teşvik olarak yansıtılacak mı https://edmedicom.com? 4 yılın sonunda kurumun dönüşüme uğramaması durumunda kurumdan teşvik olarak geri alınacak mı?
5 yıl vergi muafiyeti ve diğer haklardan yararlanmışlarsa bunları %100 geri ödeyecekler. Şu an kurumlara doğrudan eğitim öğretim desteği altında bir ödeme yapılmıyor.
4- Öğrenim türü değiştiği zaman öğrencinin tekrar teşvik için müracaat etmesi gerekiyor mu?
Şu an ilkokul 1’e giden bir çocuk sınıf tekrarı yapmadığı ve teşvik kapsamında olmayan bir okula gitmediği müddet ilkokulu bitirene kadar bu destekten yararlanabilecek. Ama sınıf tekrarı yaparsa bu mümkün olmayacak. Ayrıca bakanlık destek almaya hak kazanan okullar listesini yayınlıyor. Bu liste dışındaki okula giderse teşviki yine kesilir. Ama teşvik lisesi olan bir okula kayıt olması durumunda hakkını almaya devam eder. Sadece kademe değiştiği zaman bunu yenilemesi gerekir. Yani ilkokulu bitiren çocuk beşinci sınıfa başladığı zaman tekrar desteğe müracaat edecek.
TEMEL LİSELERE NAKİL MÜMKÜN OLABİLECEK Mİ?
5- TEOG’da tercihlerinde öğrenci temel lise tercihi de yapabilecek mi?
Bu sene ilgili genel müdürlük özel okula gidecek öğrencilerin yerleştirme sistemi dışında bırakılmasıyla ilgili bir buton hazırlığı yapıyor. Dolayısıyla belki sisteme dahil edilmeyebilir. Sadece eğitim öğretim desteğinde geçen yıl ki gibi biz tercihe dayalı yerleştirme yapacağız. Dolayısıyla doğrudan temel liselere nakil olabilecek.
6- İkili eğitim yapacak şekilde kayıt almaya başlayan dönüşüm okulları, yeterli öğrenciyi dolduramazlarsa tekli eğitim yapabilirler mi?
İkili eğitim yaptınız, baktınız ki öğrenci dolmadı. Tekrar yazışmayla tekli öğretime geçebilirsiniz.
7- Temel liseye dönüşümde depreme dayanıklı teknik rapor şartı var mı?
Var, teknik rapor istiyoruz. Birebir dönüşenlerden itfaiye raporu istemiyoruz sadece.
8-Dönüşüm okullarına nakil yaptırmak isteyen ancak mevcut okulunda birtakım derslerden kalmış bir öğrencinin nakli mümkün olabilecek mi? Nakil gerçekleşmesi halinde bu kaldığı derslerle ilgili sınavlar dönüşüm okulu tarafından mı yapılacak?
Nakiller olduktan sonra ortaya telafi edemeyeceğiniz düzeyde farklı dersler çıkıyorsa bu nakil mümkün olmayacak. Meslek lisesinden bir öğrenci alıyorsanız ama o yıl mezun edemeyeceğiniz kadar fark ders çıkıyorsa bu öğrenciyi nakil almayacaksınız demektir.
DÖNÜŞÜM SÜRECİ ÖZEL OKULLARI NASIL ETKİLEYECEK?
9- Dönüşüm süreci kapsamında özel okulların konumu, durumu nasıl olacak?
Eğitim öğretim desteği temel liseler sayesinde özel okullara geldi. Geçen yıl ile bu yıl ki rakamlar arasında 111 öğrenci devletten özele geçiş yapmış. Bu destek devam ederse bu oranlarda %50 sınırının dışına taşınırsa birkaç yıl içerisinde sektörün %70’i eğitim öğretim desteği alabilecek hale gelecek. Dolayısıyla dönüşüm okullarıyla özel okullar birbirlerine sağlanan avantajlardan yararlanmış olacak. Bu teşvik sayesinde hiç özel okula gitmeyecek olan on binlerce insan da sektöre kaymış olacak.
10- Bir binanın üst katında lise, alt katında ortaokul açılabilir mi? Bununla ilgili bir izin var mı?
Dershanelerin farklı bir ortamda açılması durumunda genelgenin 5. ve 6. maddesi yerine getirildiği için standartlar ne istiyorsa onu yerine getirmeniz gerekiyor. Yönetmeliğin 11. maddesinde binaların şartları detaylı olarak yazılmış. Hangi şartlarda açılabilir diye. Yine 11. ve 13. maddede ortak kullanılabilecek alanlar var. Bunlarla ilgili tereddüt edilen durumlarda yatırım yapmadan önce okullar dairesine danışmak gerekiyor.
Son Güncelleme: Çarşamba, 01 Nisan 2015 15:07
Gösterim: 6959
Dr. Sakin ÖNER TEVDAK Liseleri Derneği Genel Sekreteri
Toplumumuzda okul ve dershanenin işlevleri arasındaki fark, bir türlü anlaşılamadı. Toplumdaki genel kanı, dershanelerin okullardaki eğitim-öğretimin yetersizliğinden doğduğu yönünde. Şimdi dershaneler kapanınca millette ve hatta eğitim kurumlarında bir telaş aldı yürüdü: Şimdi ne yapacağız? Bunun üzerine hemen birkaç alternatif üretildi. Ya dershaneler okullara taşınıyor, ya da öğrenciler dershanelerden dönüşen Temel Liselere yöneliyor. Yüksek puanla öğrenci alan okullar da öğrenci kaçışını önlemek için okullarında boş zamanlarda öğrencilerine sınavlara hazırlama kursları açıyorlar. Bu durum bir defa daha şu gerçeği kanıtladı. Demek ki, dershaneler, okulların yetersizliğinden değil, bir ihtiyaçtan doğmuştur.
*Okullar, öğrencisini üst eğitim basamaklarına ve hayata hazırlar, dershaneler ise, sınavlara hazırlar. Okul uzun vadede, dershane kısa sürede başarıyı hedefler.
*Okul, kitlesel başarıyı hedef alır, dershane ise öncelikle tanıtımını güçlendirecek bireysel başarıları hedef alır, öğrencinin başarısını en üst düzeye çekmek için özel çaba harcar.
*Okul, hem eğitim, hem de öğretim kurumudur, dershanede ise daha çok öğretim yapılır.
*Okulun öğrenciden ekonomik bir beklentisi yoktur, dershane ise öğrencisine verdiği öğretimin maddi karşılığını bekler.
*Dershanelerin ülke ekonomisine de önemli katkıları vardır. Şöyle ki; devlete başta gelir vergisi olmak üzere birçok alanda vergi öder, on binlerce öğretmene, bir o kadar personele iş ve istihdam imkânı sağlar, eğitimle ilgili tüm sektörlere önemli katkılarda bulunur.
Görüldüğü gibi, okul ve dershane, birbirinden farklı işlevlere sahip, eğitim sistemimizin ihtiyaçlarına göre oluşmuş eğitim kurumlarıdır. Bütün okulların aynı standartta eğitim-öğretim hizmeti verdiğini kabul etsek bile, siz 1,5 milyon lise mezununun 500 binini merkezi sınavla üniversitelere yerleştiriyor ve 1 milyonunu açıkta bırakıyorsanız, elemede fark yaratmak için mutlaka dershane işlevini yerine getirecek mekanizmalara ihtiyaç vardır. Şimdi eğitim camiasında, öğrencilerde ve velilerde -günah keçisi haline getirilerek siyasi nedenlerle- kapatılan dershanelerin boşluğunun nasıl telafi edileceğinin telaşı başlamıştır.
Bilindiği gibi dershanelerin bir kısmı 2015-2016 öğretim yılından itibaren Temel Liselere dönüştürülüyor. Bu liselerin diğer liselerden farkı, okul öğretiminin yanı sıra hafta içi ve hafta sonu boş zamanlarında öğrencilerini üniversite sınavlarına hazırlamaktır. Şu anda resmi liselerin 11. Ve 12. sınıflarından bu liselere bir öğrenci kaçışı var. Temel Liseler de başarılarını yükseltmek için, yüksek puanla öğrenci alan okulların 11. ve 12. sınıf öğrenci ve velilerini çeşitli promosyonlarla ikna ederek okullarına çekmeye çalışıyorlar. Kimse Temel Liselerin 9. ve 10. sınıfına gitmek istemiyor. Özellikle tarihi ve üniversite başarısı yüksek olan okullar da, bu yüzden bir panik içindeler ve bu kaçışa çözüm bulmaya çalışıyorlar. Ya seneye öğrencilerine boş zamanlarında okullarında sınavlara hazırlama kursu açmayı planlıyorlar, ya da varsa eğitim vakıflarının veya mezun derneklerinin öğrencilerine bu konuda destek olmalarını istiyorlar. Çünkü bu kaçışın akademik başarılarını düşüreceğini düşünüyorlar.
Özel okullar ise bu problemi daha kolay çözüyorlar. Bir kısmı dershane öğretmenlerini okullarının kadrosuna alarak, öğrencilerini etüt adı altında sınavlara hazırlıyorlar. Yani dershaneyi okula taşıyorlar. Bir kısmı ise eski dershanelerin şirketleriyle anlaşarak hizmet satın alma yoluyla öğrencilerini oralarda sınavlara hazırlıyorlar. Zengin aileler bu sorunu daha kolay çözüyorlar, özel öğretmenler tutarak çocuklarını sınavlara hazırlıyorlar. Sorun, okullarda okuyan orta ve alt gelir gruplarının(işçi, memur, emekli, serbest meslek, küçük esnaf vb.) çocuklarının üniversite sınavlarına nasıl hazırlanacağıdır. Bu arada “Merdivenaltı” tabir edilen kaçak dershaneler de bu boşlukta aktif rol almaya hazırlanıyorlar.
Burada şunu da belirtmek gerekir. Dershane öğretmeni ile okul öğretmeni arasında da fark vardır. Okul öğretmeni bilgiyi, dersin tüm müfredatına göre bütün boyutlarıyla öğretir. Dershane öğretmeni ise, müfredatın sınavda soru çıkan ünitelerini öğretir, çıkmayan ünitelerini öğretmez. Öğretirken bilgileri özetleyerek komprime biçimde öğretir. Zamanla yarışılan sınavlarda test tekniklerini bilmek çok önemlidir. Bunlar da okullarda değil, dershanelerde bol uygulama ile öğrenilir. Fakat dershane öğretmenleri de, yılların verdiği test tekniğine yönelik çalışma alışkanlığıyla, okul öğretmeni kadar verimli olmayabilir. Bir başka sorun da, yarın iş hayatına atılmak isteyen mezunların özgeçmişlerinde Temel Lise mezunu olmak, Açık Öğretim Lisesi veya Açık Öğretim Fakültesi mezunu olmak gibi bir dezavantaj oluşturabilir.
Görüldüğü gibi, dershanelerin kapatılması önümüzdeki öğretim yılı için ciddi bir karmaşaya yol açacak gibi görünüyor. Çünkü bir taraftan dershaneler özel okullara taşınırken, bir taraftan da resmi liselerin öğrencileri Temel Liselere kaçıyorlar. Öğrencileri kaçmaya çalışan başarılı liseler de, öğrencilerini tutmaya çalışıyorlar. Şu anda okul yönetimlerinin bir numaralı gündem maddesi bu. Sizin anlayacağınız tam bir kaos yaşanıyor. Bu yüzden Milli Eğitim Bakanlığının, özellikle resmi liseler için, bu soruna bir an önce çözüm bulması gerekiyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Dr. Sakin ÖNER TEVDAK Liseleri Derneği Genel Sekreteri
Toplumumuzda okul ve dershanenin işlevleri arasındaki fark, bir türlü anlaşılamadı. Toplumdaki genel kanı, dershanelerin okullardaki eğitim-öğretimin yetersizliğinden doğduğu yönünde. Şimdi dershaneler kapanınca millette ve hatta eğitim kurumlarında bir telaş aldı yürüdü: Şimdi ne yapacağız? Bunun üzerine hemen birkaç alternatif üretildi. Ya dershaneler okullara taşınıyor, ya da öğrenciler dershanelerden dönüşen Temel Liselere yöneliyor. Yüksek puanla öğrenci alan okullar da öğrenci kaçışını önlemek için okullarında boş zamanlarda öğrencilerine sınavlara hazırlama kursları açıyorlar. Bu durum bir defa daha şu gerçeği kanıtladı. Demek ki, dershaneler, okulların yetersizliğinden değil, bir ihtiyaçtan doğmuştur.
*Okullar, öğrencisini üst eğitim basamaklarına ve hayata hazırlar, dershaneler ise, sınavlara hazırlar. Okul uzun vadede, dershane kısa sürede başarıyı hedefler.
*Okul, kitlesel başarıyı hedef alır, dershane ise öncelikle tanıtımını güçlendirecek bireysel başarıları hedef alır, öğrencinin başarısını en üst düzeye çekmek için özel çaba harcar.
*Okul, hem eğitim, hem de öğretim kurumudur, dershanede ise daha çok öğretim yapılır.
*Okulun öğrenciden ekonomik bir beklentisi yoktur, dershane ise öğrencisine verdiği öğretimin maddi karşılığını bekler.
*Dershanelerin ülke ekonomisine de önemli katkıları vardır. Şöyle ki; devlete başta gelir vergisi olmak üzere birçok alanda vergi öder, on binlerce öğretmene, bir o kadar personele iş ve istihdam imkânı sağlar, eğitimle ilgili tüm sektörlere önemli katkılarda bulunur.
Görüldüğü gibi, okul ve dershane, birbirinden farklı işlevlere sahip, eğitim sistemimizin ihtiyaçlarına göre oluşmuş eğitim kurumlarıdır. Bütün okulların aynı standartta eğitim-öğretim hizmeti verdiğini kabul etsek bile, siz 1,5 milyon lise mezununun 500 binini merkezi sınavla üniversitelere yerleştiriyor ve 1 milyonunu açıkta bırakıyorsanız, elemede fark yaratmak için mutlaka dershane işlevini yerine getirecek mekanizmalara ihtiyaç vardır. Şimdi eğitim camiasında, öğrencilerde ve velilerde -günah keçisi haline getirilerek siyasi nedenlerle- kapatılan dershanelerin boşluğunun nasıl telafi edileceğinin telaşı başlamıştır.
Bilindiği gibi dershanelerin bir kısmı 2015-2016 öğretim yılından itibaren Temel Liselere dönüştürülüyor. Bu liselerin diğer liselerden farkı, okul öğretiminin yanı sıra hafta içi ve hafta sonu boş zamanlarında öğrencilerini üniversite sınavlarına hazırlamaktır. Şu anda resmi liselerin 11. Ve 12. sınıflarından bu liselere bir öğrenci kaçışı var. Temel Liseler de başarılarını yükseltmek için, yüksek puanla öğrenci alan okulların 11. ve 12. sınıf öğrenci ve velilerini çeşitli promosyonlarla ikna ederek okullarına çekmeye çalışıyorlar. Kimse Temel Liselerin 9. ve 10. sınıfına gitmek istemiyor. Özellikle tarihi ve üniversite başarısı yüksek olan okullar da, bu yüzden bir panik içindeler ve bu kaçışa çözüm bulmaya çalışıyorlar. Ya seneye öğrencilerine boş zamanlarında okullarında sınavlara hazırlama kursu açmayı planlıyorlar, ya da varsa eğitim vakıflarının veya mezun derneklerinin öğrencilerine bu konuda destek olmalarını istiyorlar. Çünkü bu kaçışın akademik başarılarını düşüreceğini düşünüyorlar.
Özel okullar ise bu problemi daha kolay çözüyorlar. Bir kısmı dershane öğretmenlerini okullarının kadrosuna alarak, öğrencilerini etüt adı altında sınavlara hazırlıyorlar. Yani dershaneyi okula taşıyorlar. Bir kısmı ise eski dershanelerin şirketleriyle anlaşarak hizmet satın alma yoluyla öğrencilerini oralarda sınavlara hazırlıyorlar. Zengin aileler bu sorunu daha kolay çözüyorlar, özel öğretmenler tutarak çocuklarını sınavlara hazırlıyorlar. Sorun, okullarda okuyan orta ve alt gelir gruplarının(işçi, memur, emekli, serbest meslek, küçük esnaf vb.) çocuklarının üniversite sınavlarına nasıl hazırlanacağıdır. Bu arada “Merdivenaltı” tabir edilen kaçak dershaneler de bu boşlukta aktif rol almaya hazırlanıyorlar.
Burada şunu da belirtmek gerekir. Dershane öğretmeni ile okul öğretmeni arasında da fark vardır. Okul öğretmeni bilgiyi, dersin tüm müfredatına göre bütün boyutlarıyla öğretir. Dershane öğretmeni ise, müfredatın sınavda soru çıkan ünitelerini öğretir, çıkmayan ünitelerini öğretmez. Öğretirken bilgileri özetleyerek komprime biçimde öğretir. Zamanla yarışılan sınavlarda test tekniklerini bilmek çok önemlidir. Bunlar da okullarda değil, dershanelerde bol uygulama ile öğrenilir. Fakat dershane öğretmenleri de, yılların verdiği test tekniğine yönelik çalışma alışkanlığıyla, okul öğretmeni kadar verimli olmayabilir. Bir başka sorun da, yarın iş hayatına atılmak isteyen mezunların özgeçmişlerinde Temel Lise mezunu olmak, Açık Öğretim Lisesi veya Açık Öğretim Fakültesi mezunu olmak gibi bir dezavantaj oluşturabilir.
Görüldüğü gibi, dershanelerin kapatılması önümüzdeki öğretim yılı için ciddi bir karmaşaya yol açacak gibi görünüyor. Çünkü bir taraftan dershaneler özel okullara taşınırken, bir taraftan da resmi liselerin öğrencileri Temel Liselere kaçıyorlar. Öğrencileri kaçmaya çalışan başarılı liseler de, öğrencilerini tutmaya çalışıyorlar. Şu anda okul yönetimlerinin bir numaralı gündem maddesi bu. Sizin anlayacağınız tam bir kaos yaşanıyor. Bu yüzden Milli Eğitim Bakanlığının, özellikle resmi liseler için, bu soruna bir an önce çözüm bulması gerekiyor.
Son Güncelleme: Salı, 31 Mart 2015 17:45
Gösterim: 2479
Milli Eğitim Bakanı Avcı, Türkiye'nin öğretmen ihtiyacı sayısının ideal koşullarda 115 bin 420 olduğunu söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi ve İskenderun Teknik Üniversitesi kurulmasını öngören Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Öğretmen atamalarına esas olan KPSS'nin Temmuz ayında yapılacağını belirten Avcı, "Nisan sonunda öğretmen ataması yapılmayacak. KPSS'ye girecek yüzbinlerce gencin, kendilerinin de değerlendirileceği tarihte atama yapılması için haklı talebi var. İnşallah ağustostan itibaren bu adımları planlayacağız" diye konuştu.
Türkiye'nin öğretmen ihtiyacı sayısının emekli olacakların branş dağılımına göre değişebileceğine işaret eden Avcı, "İdeal koşullarda 115 bin 420 yeni öğretmen ihtiyacı var" dedi.
Konuşmaların ardından, teklifin maddelerinin görüşülmesine geçildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Avcı, Türkiye'nin öğretmen ihtiyacı sayısının ideal koşullarda 115 bin 420 olduğunu söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi ve İskenderun Teknik Üniversitesi kurulmasını öngören Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Öğretmen atamalarına esas olan KPSS'nin Temmuz ayında yapılacağını belirten Avcı, "Nisan sonunda öğretmen ataması yapılmayacak. KPSS'ye girecek yüzbinlerce gencin, kendilerinin de değerlendirileceği tarihte atama yapılması için haklı talebi var. İnşallah ağustostan itibaren bu adımları planlayacağız" diye konuştu.
Türkiye'nin öğretmen ihtiyacı sayısının emekli olacakların branş dağılımına göre değişebileceğine işaret eden Avcı, "İdeal koşullarda 115 bin 420 yeni öğretmen ihtiyacı var" dedi.
Konuşmaların ardından, teklifin maddelerinin görüşülmesine geçildi.
Son Güncelleme: Çarşamba, 01 Nisan 2015 08:52
Gösterim: 1535
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, 2014-2015 eğitim öğretim yılı birinci döneminde lise düzeyinde en çok tercih edilen seçmeli ders, 9 ve 10'uncu sınıflarda Hz. Muhammed'in Hayatı; 11 ve 12'nci sınıflarda ise matematik oldu.
Ortaokul düzeyinde ise 5, 6 ve 7'nci sınıflarda en fazla matematik uygulamaları, 8'inci sınıflarda da en fazla medya okur yazarlığı dersi tercih edildi.
AA muhabirinin MEB Strateji Geliştirme Başkanlığının Türkiye genelinde ortaokul ve lise öğrencilerinin seçmeli derslerine ilişkin istatistiklerinden derlediği bilgiye göre, ortaokul sınıflarında seçmeli ders sayısı 65-74 arasında değişiyor.
Ortaokul düzeyinde 5'inci sınıfta okuyan toplam 3 milyon 365 bin 752, 6'ncı sınıfta okuyan 3 milyon 373 bin 26, 7'nci sınıfta okuyan 3 milyon 250 bin 124 öğrenci arasında en çok tercih edilen seçmeli ders matematik oldu.
Ortaokul 8'inci sınıfında okuyan toplam 1 milyon 229 bin 591 öğrenci arasından en çok tercih edilen ders ise medya okur yazarlığı olarak belirlendi.
MEB'in istatistiklerine göre, ortaokullarda derslerin seçimi şöyle gerçekleşti:
- 5'inci sınıf toplam öğrenci sayısı :3 milyon 365 bin 752
Seçmeli ders sayısı :65
En çok tercih edilen üç ders ve öğrenci sayıları
1. Matematik Uygulamaları :643 bin 749
2. Yabancı Dil :578 bin 24
3. Kur'an-ı Kerim :415 bin 724
- 6'ncı sınıf toplam öğrenci sayısı : 3 milyon 373 bin 26
Seçmeli ders sayısı :67
- En çok tercih edilen üç ders ve öğrenci sayıları
1. Matematik Uygulamaları :632 bin 339
2. Yabancı Dil :515 bin 344
3. Spor ve Fiziki Etkinlikler :444 bin 546
- 7'nci sınıf toplam öğrenci sayısı :3 milyon 250 bin 124
Seçmeli ders sayısı :74
En çok tercih edilen üç ders ve öğrenci sayıları
1. Matematik Uygulamaları : 602 bin 326
2. Yabancı Dil :456 bin 188
3. Spor ve Fiziki Etkinlikler : 448 bin 13
- 8'inci sınıf toplam öğrenci sayısı :1 milyon 229 bin 591
Seçmeli ders sayısı :71
En çok tercih edilen üç ders ve öğrenci sayıları
1. Medya Okur Yazarlığı :351 bin
2. Halk Kültürü :148 bin
3. Düşünme Eğitimi :142 bin 841
-Lise öğrencilerinin tercihleri
Türkiye genelinde sayıları 2 milyon 400 bine ulaşan 9'uncu sınıf öğrencisi arasında en çok tercih edilen ders ise 312 bin 913 öğrencinin seçtiği Hz. Muhammed'in Hayatı oldu. Bu dersi 294 bin 478 öğrenci ile sosyal etkinlik dersi, 268 bin 369 öğrenci ile de insan hakları dersi izledi.
10'uncu sınıfta okuyan 1 milyon 910 bin öğrenciden 160 bin 818'inin seçtiği Hz. Muhammed'in Hayatı, en çok tercih edilen seçmeli ders olurken, 137 bin 465 öğrencinin seçtiği Demokrasi ve İnsan Hakları dersi ikinci, 132 bin 754 öğrencinin seçtiği Temel Dini Bilgiler dersi ise üçüncü oldu.
-11 ve 12'nci sınıfların tercihi matematik oldu
Lisedeki 11 ve 12'nci sınıfların en çok tercih ettiği seçmeli ders ise matematik oldu. 11 ve 12'nci sınıfların öğrenci sayıları ve seçilen derslerin istatistikleri ise şöyle:
- 11 sınıf toplam öğrenci sayısı :4 milyon 588 bin 863
Seçmeli ders sayısı :789
En çok tercih edilen üç ders ve öğrenci sayıları
1. Matematik :684 bin 658
2. Geometri :513 bin 542
3. Coğrafya :383 bin 526
- 12'nci sınıf toplam öğrenci sayısı :3 milyon 872 bin 732
Seçmeli ders sayısı :737
En çok tercih edilen üç ders ve öğrenci sayıları
1. Matematik :591 bin 99
2. Geometri :449 bin 123
3. Coğrafya :364 bin 185
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, 2014-2015 eğitim öğretim yılı birinci döneminde lise düzeyinde en çok tercih edilen seçmeli ders, 9 ve 10'uncu sınıflarda Hz. Muhammed'in Hayatı; 11 ve 12'nci sınıflarda ise matematik oldu.
Ortaokul düzeyinde ise 5, 6 ve 7'nci sınıflarda en fazla matematik uygulamaları, 8'inci sınıflarda da en fazla medya okur yazarlığı dersi tercih edildi.
AA muhabirinin MEB Strateji Geliştirme Başkanlığının Türkiye genelinde ortaokul ve lise öğrencilerinin seçmeli derslerine ilişkin istatistiklerinden derlediği bilgiye göre, ortaokul sınıflarında seçmeli ders sayısı 65-74 arasında değişiyor.
Ortaokul düzeyinde 5'inci sınıfta okuyan toplam 3 milyon 365 bin 752, 6'ncı sınıfta okuyan 3 milyon 373 bin 26, 7'nci sınıfta okuyan 3 milyon 250 bin 124 öğrenci arasında en çok tercih edilen seçmeli ders matematik oldu.
Ortaokul 8'inci sınıfında okuyan toplam 1 milyon 229 bin 591 öğrenci arasından en çok tercih edilen ders ise medya okur yazarlığı olarak belirlendi.
MEB'in istatistiklerine göre, ortaokullarda derslerin seçimi şöyle gerçekleşti:
- 5'inci sınıf toplam öğrenci sayısı :3 milyon 365 bin 752
Seçmeli ders sayısı :65
En çok tercih edilen üç ders ve öğrenci sayıları
1. Matematik Uygulamaları :643 bin 749
2. Yabancı Dil :578 bin 24
3. Kur'an-ı Kerim :415 bin 724
- 6'ncı sınıf toplam öğrenci sayısı : 3 milyon 373 bin 26
Seçmeli ders sayısı :67
- En çok tercih edilen üç ders ve öğrenci sayıları
1. Matematik Uygulamaları :632 bin 339
2. Yabancı Dil :515 bin 344
3. Spor ve Fiziki Etkinlikler :444 bin 546
- 7'nci sınıf toplam öğrenci sayısı :3 milyon 250 bin 124
Seçmeli ders sayısı :74
En çok tercih edilen üç ders ve öğrenci sayıları
1. Matematik Uygulamaları : 602 bin 326
2. Yabancı Dil :456 bin 188
3. Spor ve Fiziki Etkinlikler : 448 bin 13
- 8'inci sınıf toplam öğrenci sayısı :1 milyon 229 bin 591
Seçmeli ders sayısı :71
En çok tercih edilen üç ders ve öğrenci sayıları
1. Medya Okur Yazarlığı :351 bin
2. Halk Kültürü :148 bin
3. Düşünme Eğitimi :142 bin 841
-Lise öğrencilerinin tercihleri
Türkiye genelinde sayıları 2 milyon 400 bine ulaşan 9'uncu sınıf öğrencisi arasında en çok tercih edilen ders ise 312 bin 913 öğrencinin seçtiği Hz. Muhammed'in Hayatı oldu. Bu dersi 294 bin 478 öğrenci ile sosyal etkinlik dersi, 268 bin 369 öğrenci ile de insan hakları dersi izledi.
10'uncu sınıfta okuyan 1 milyon 910 bin öğrenciden 160 bin 818'inin seçtiği Hz. Muhammed'in Hayatı, en çok tercih edilen seçmeli ders olurken, 137 bin 465 öğrencinin seçtiği Demokrasi ve İnsan Hakları dersi ikinci, 132 bin 754 öğrencinin seçtiği Temel Dini Bilgiler dersi ise üçüncü oldu.
-11 ve 12'nci sınıfların tercihi matematik oldu
Lisedeki 11 ve 12'nci sınıfların en çok tercih ettiği seçmeli ders ise matematik oldu. 11 ve 12'nci sınıfların öğrenci sayıları ve seçilen derslerin istatistikleri ise şöyle:
- 11 sınıf toplam öğrenci sayısı :4 milyon 588 bin 863
Seçmeli ders sayısı :789
En çok tercih edilen üç ders ve öğrenci sayıları
1. Matematik :684 bin 658
2. Geometri :513 bin 542
3. Coğrafya :383 bin 526
- 12'nci sınıf toplam öğrenci sayısı :3 milyon 872 bin 732
Seçmeli ders sayısı :737
En çok tercih edilen üç ders ve öğrenci sayıları
1. Matematik :591 bin 99
2. Geometri :449 bin 123
3. Coğrafya :364 bin 185
Son Güncelleme: Salı, 31 Mart 2015 11:52
Gösterim: 2070

