Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından “Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” “Yönetici Atama Yönetmeliği” ve “MEB Taşra Teşkilatı Personeli Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” gibi çeşitli yönetmeliklerle ilgili değişiklik yapma çalışmaları kapsamında Eğitim Sendikaları ile bir araya gelerek bir toplantı gerçekleştirildi.
İnsan Kaynakları Genel Müdür Vekili Hamza AYDOĞDU başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi adına Genel Mevzuat ve Toplu Sözleşme Sekreteri M. Yaşar ŞAHİNDOĞAN ve Genel Merkez Avukatlarından Dilek ATAK’ın katıldığı toplantıda Genel Mevzuat ve Toplu Sözleşme Sekreteri M. Yaşar ŞAHİNDOĞAN, MEB’de uygulanan ve uygulanması düşünülen tüm rotasyonlara karşı olduklarını belirtti. ŞAHİNDOĞAN ayrıca il emrinin mutlaka yönetmelikte yer alması, 30 Eylül tarihinin baz alınmasını, KPSS ile kadroya geçen sözleşmelilerin KHK ile geçenlere verilen haklardan yararlandırılması, özür grubu tayinlerinin tüm özür gruplarında yılda 2 kez yapılmasını, yönetici atamalarında mülakat sınavına karşı olduklarını özellikle vurguladı. Toplantıda sendikaların ortak görüşleri ve katılmadıkları hususlar bir tutanakla tespit edildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından “Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” “Yönetici Atama Yönetmeliği” ve “MEB Taşra Teşkilatı Personeli Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” gibi çeşitli yönetmeliklerle ilgili değişiklik yapma çalışmaları kapsamında Eğitim Sendikaları ile bir araya gelerek bir toplantı gerçekleştirildi.
İnsan Kaynakları Genel Müdür Vekili Hamza AYDOĞDU başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi adına Genel Mevzuat ve Toplu Sözleşme Sekreteri M. Yaşar ŞAHİNDOĞAN ve Genel Merkez Avukatlarından Dilek ATAK’ın katıldığı toplantıda Genel Mevzuat ve Toplu Sözleşme Sekreteri M. Yaşar ŞAHİNDOĞAN, MEB’de uygulanan ve uygulanması düşünülen tüm rotasyonlara karşı olduklarını belirtti. ŞAHİNDOĞAN ayrıca il emrinin mutlaka yönetmelikte yer alması, 30 Eylül tarihinin baz alınmasını, KPSS ile kadroya geçen sözleşmelilerin KHK ile geçenlere verilen haklardan yararlandırılması, özür grubu tayinlerinin tüm özür gruplarında yılda 2 kez yapılmasını, yönetici atamalarında mülakat sınavına karşı olduklarını özellikle vurguladı. Toplantıda sendikaların ortak görüşleri ve katılmadıkları hususlar bir tutanakla tespit edildi.
Son Güncelleme: Cuma, 29 Haziran 2012 15:33
Gösterim: 1811
YÖK Genel Kurulu, 20 üniversite rektörlüğü için, üniversitelerde yapılan seçimlerde belirlenen 6 isimden Cumhurbaşkanlığı'na gönderilecek 3'er ismi belirledi.
YÖK Genel Kurulu, 26-28 Haziran tarihlerinde yapılan toplantıda, 20 devlet üniversitesinde rektörlükler için yapılan seçimlerde belirlenen 6 aday arasından, Cumhurbaşkanlığı'na gönderilecek 3'er ismi belirledi. Söz konusu üniversiteler ve belirlenen rektör adayları şöyle:
Akdeniz Üniversitesi 1-Prof. Dr. İbrahim Demir 2-Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe 3-Prof. Dr. Mustafa Melikoğlu
Ankara Üniversitesi 1-Prof. Dr. Erkan İbiş 2- Prof. Dr. Cemal Talug 3-Prof. Dr. Necati Örmeci
Atatürk Üniversitesi 1- Prof. Dr. Hikmet Koçak
2- Prof. Dr. Ömer Selim Yıldırım 3- Prof. Dr. Ömer İrfan Kufrevıoglu
Boğaziçi Üniversitesi 1- Prof. Dr. M. M. Gülay Barbarosoğlu 2- Prof. Dr. Kadri Özçaldıran 3- Prof. Dr. Ayşe Nüket Eralp
Cumhuriyet Üniversitesi 1- Prof. Dr. İlyas Dökmetaş 2- Prof. Dr. Faruk Kocacık
3- Prof. Dr. Ömer Cevit
Çukurova Üniversitesi 1- Prof. Dr. Mustafa Kıbar 2- Prof. Dr. Mustafa Laman 3- Prof. Dr. Nebahat Sarı
Dicle Üniversitesi 1- Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç 2- Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem 3- Prof. Dr. Ahmet Keleş
Dokuz Eylül Üniversitesi 1- Prof. Dr. Mehmet Füzün 2- Prof. Dr. Oğuz Dicle 3- Prof. Dr. Yusuf Karakoç
Ege Üniversitesi 1- Prof. Dr. Candeğer Yılmaz
2- Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun 3- Prof. Dr. Mustafa Özbaran
Erciyes Üniversitesi 1- Prof. Dr. Hasan Fahrettin Keleştemur 2- Prof. Dr. Ömer Özbakır 3- Prof. Dr. Munis Dündar
Fırat Üniversitesi 1- Prof. Dr. Kutbeddin Demirdag 2- Prof. Dr. Ali Ölçücü
3- Prof. Dr. Orhan Kılıç
Gazi Üniversitesi 1- Prof. Dr. Derviş Yılmaz 2- Prof. Dr. Ayşe Dursun 3- Prof. Dr. Süleyman Büyükberber
Gaziantep Üniversitesi 1- Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun 2- Prof. Dr. Celaletdin Camcı 3- Prof. Dr. Orhan Özgoztaşı
İnönü Üniversitesi 1- Prof. Dr. Cemil Çelik 2- Prof. Dr. Ahmet Kızılay 3- Prof. Dr. Süleyman Rüştü Çaylı
İstanbul Teknik Üniversitesi 1- Prof. Dr. Mehmet Karaca 2- Prof. Dr. Muhammed Şahin 3- Prof. Dr. Hasancan Okutan
Karadeniz Teknik Üniversitesi 1- Prof. Dr. Süleyman Baykal
2- Prof. Dr. Orhan Aydın 3- Prof. Dr. Fahri Özcan
Ondokuz Mayıs Üniversitesi 1- Prof. Dr. Hüseyin Akan 2- Prof. Dr. Sait Bilgiç 3- Prof. Dr. İsmet Şenel
Orta Doğu Teknik Üniversitesi 1- Prof. Dr. Ahmet Acar 2- Prof. Dr. Mehmet Zülfü Aşık 3- Prof. Dr. Fatoş T. Yarman Vural
Trakya Üniversitesi 1- Prof. Dr. Yener Yoruk 2- Prof. Dr. Ahmet Muzaffer Demir 3- Prof. Dr. Beyhan Karamanlıoğlu
Yıldız Teknik Üniversitesi 1- Prof. Dr. İsmail Yüksek 2- Prof. Dr. Çetin Taşseven
3- Prof. Dr. Taner Şengör
(haber7)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
YÖK Genel Kurulu, 20 üniversite rektörlüğü için, üniversitelerde yapılan seçimlerde belirlenen 6 isimden Cumhurbaşkanlığı'na gönderilecek 3'er ismi belirledi.
YÖK Genel Kurulu, 26-28 Haziran tarihlerinde yapılan toplantıda, 20 devlet üniversitesinde rektörlükler için yapılan seçimlerde belirlenen 6 aday arasından, Cumhurbaşkanlığı'na gönderilecek 3'er ismi belirledi. Söz konusu üniversiteler ve belirlenen rektör adayları şöyle:
Akdeniz Üniversitesi 1-Prof. Dr. İbrahim Demir 2-Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe 3-Prof. Dr. Mustafa Melikoğlu
Ankara Üniversitesi 1-Prof. Dr. Erkan İbiş 2- Prof. Dr. Cemal Talug 3-Prof. Dr. Necati Örmeci
Atatürk Üniversitesi 1- Prof. Dr. Hikmet Koçak
2- Prof. Dr. Ömer Selim Yıldırım 3- Prof. Dr. Ömer İrfan Kufrevıoglu
Boğaziçi Üniversitesi 1- Prof. Dr. M. M. Gülay Barbarosoğlu 2- Prof. Dr. Kadri Özçaldıran 3- Prof. Dr. Ayşe Nüket Eralp
Cumhuriyet Üniversitesi 1- Prof. Dr. İlyas Dökmetaş 2- Prof. Dr. Faruk Kocacık
3- Prof. Dr. Ömer Cevit
Çukurova Üniversitesi 1- Prof. Dr. Mustafa Kıbar 2- Prof. Dr. Mustafa Laman 3- Prof. Dr. Nebahat Sarı
Dicle Üniversitesi 1- Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç 2- Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem 3- Prof. Dr. Ahmet Keleş
Dokuz Eylül Üniversitesi 1- Prof. Dr. Mehmet Füzün 2- Prof. Dr. Oğuz Dicle 3- Prof. Dr. Yusuf Karakoç
Ege Üniversitesi 1- Prof. Dr. Candeğer Yılmaz
2- Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun 3- Prof. Dr. Mustafa Özbaran
Erciyes Üniversitesi 1- Prof. Dr. Hasan Fahrettin Keleştemur 2- Prof. Dr. Ömer Özbakır 3- Prof. Dr. Munis Dündar
Fırat Üniversitesi 1- Prof. Dr. Kutbeddin Demirdag 2- Prof. Dr. Ali Ölçücü
3- Prof. Dr. Orhan Kılıç
Gazi Üniversitesi 1- Prof. Dr. Derviş Yılmaz 2- Prof. Dr. Ayşe Dursun 3- Prof. Dr. Süleyman Büyükberber
Gaziantep Üniversitesi 1- Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun 2- Prof. Dr. Celaletdin Camcı 3- Prof. Dr. Orhan Özgoztaşı
İnönü Üniversitesi 1- Prof. Dr. Cemil Çelik 2- Prof. Dr. Ahmet Kızılay 3- Prof. Dr. Süleyman Rüştü Çaylı
İstanbul Teknik Üniversitesi 1- Prof. Dr. Mehmet Karaca 2- Prof. Dr. Muhammed Şahin 3- Prof. Dr. Hasancan Okutan
Karadeniz Teknik Üniversitesi 1- Prof. Dr. Süleyman Baykal
2- Prof. Dr. Orhan Aydın 3- Prof. Dr. Fahri Özcan
Ondokuz Mayıs Üniversitesi 1- Prof. Dr. Hüseyin Akan 2- Prof. Dr. Sait Bilgiç 3- Prof. Dr. İsmet Şenel
Orta Doğu Teknik Üniversitesi 1- Prof. Dr. Ahmet Acar 2- Prof. Dr. Mehmet Zülfü Aşık 3- Prof. Dr. Fatoş T. Yarman Vural
Trakya Üniversitesi 1- Prof. Dr. Yener Yoruk 2- Prof. Dr. Ahmet Muzaffer Demir 3- Prof. Dr. Beyhan Karamanlıoğlu
Yıldız Teknik Üniversitesi 1- Prof. Dr. İsmail Yüksek 2- Prof. Dr. Çetin Taşseven
3- Prof. Dr. Taner Şengör
(haber7)
Son Güncelleme: Cuma, 29 Haziran 2012 15:23
Gösterim: 2275
YURTKUR'a önümüzdeki öğretim yılı için yapılacak barınma ve kredi başvuru tarihleri belli oldu.
Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan (YURTKUR) yapılan açıklamaya göre, 2012-2013 öğretim döneminde Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı'na girerek, bir yükseköğretim programına girmeye hak kazanacak öğrenciler yurt, burs, öğrenim ve katkı kredisi için sınav sonuçlarının açıklandığı tarihten itibaren başvurabilecek.
Yükseköğretim kurumuna devam eden ön lisans, lisans ve yüksek lisans ara sınıf öğrencileri 2 Temmuz-5 Ağustos; yüksek lisans, doktora, ön kayıt ve özel yetenek sınavıyla yükseköğretim programlarına girecek öğrenciler 17 Eylül-7 Ekim tarihlerinde başvuru yapacak.
Başvurular Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun ''www.kyk.gov.tr'' internet sitesinden alınacak.
Yurtlarda barınan ve devam ettikleri öğretim kurumlarını normal süresinde bitiremeyen öğrencilerin yurt başvuruları ise daha önce barındıkları yurt müdürlüklerince 10-23 Eylül günleri kabul edilecek.
Asıl listeden yurda girmeye hak kazanan öğrencilerin kayıtları 3-14 Eylül'de yapılacak, yedek listeden yurda girmeye hak kazananların kesin kayıtları 17 Eylül'de başlayacak.
Yurtlar 10 Eylül 2012 tarihinde hizmete açılacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
YURTKUR'a önümüzdeki öğretim yılı için yapılacak barınma ve kredi başvuru tarihleri belli oldu.
Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan (YURTKUR) yapılan açıklamaya göre, 2012-2013 öğretim döneminde Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı'na girerek, bir yükseköğretim programına girmeye hak kazanacak öğrenciler yurt, burs, öğrenim ve katkı kredisi için sınav sonuçlarının açıklandığı tarihten itibaren başvurabilecek.
Yükseköğretim kurumuna devam eden ön lisans, lisans ve yüksek lisans ara sınıf öğrencileri 2 Temmuz-5 Ağustos; yüksek lisans, doktora, ön kayıt ve özel yetenek sınavıyla yükseköğretim programlarına girecek öğrenciler 17 Eylül-7 Ekim tarihlerinde başvuru yapacak.
Başvurular Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun ''www.kyk.gov.tr'' internet sitesinden alınacak.
Yurtlarda barınan ve devam ettikleri öğretim kurumlarını normal süresinde bitiremeyen öğrencilerin yurt başvuruları ise daha önce barındıkları yurt müdürlüklerince 10-23 Eylül günleri kabul edilecek.
Asıl listeden yurda girmeye hak kazanan öğrencilerin kayıtları 3-14 Eylül'de yapılacak, yedek listeden yurda girmeye hak kazananların kesin kayıtları 17 Eylül'de başlayacak.
Yurtlar 10 Eylül 2012 tarihinde hizmete açılacak.
Son Güncelleme: Cuma, 29 Haziran 2012 15:11
Gösterim: 2353
Türkiye'de sadece Karabük Üniversitesi'nde bulunan Raylı Sistemler Mühendisliği Bölümü'nü bitiren öğrenciler iki diplomaya sahip oluyor.
Türkiye'de sadece Karabük Üniversitesi'nde bulunan Raylı Sistemler Mühendisliği Bölümü'nü bitiren öğrenciler, makine mühendisliği derslerinin yanı sıra birkaç ders daha görerek hem raylı sistem hem de makine mühendisliği diploması alıyor.
Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal, üniversite olarak Türkiye'de hiç eğitimi olmayan bölümleri açtıklarını, bunlardan birinin de raylı sistemler mühendisliği bölümü olduğunu söyledi.
Türkiye'de bu alanda büyük bir açık olduğunu, bu açığı yetiştirecekleri mühendislerle kapatmayı planladıklarını ifade eden Uysal, şöyle konuştu:
''2011-2012 döneminde açılan raylı sistemler mühendisliği bölümünün amacı, ülkemizin raylı sistemler teknolojileri hakkında yeterli bilgi ve beceriye sahip yetişmiş mühendis ihtiyacını karşılamak, matematik, fen ve mühendislik bilgilerini bu alandaki sorunlara uygulama becerisi kazandırarak öğrencileri başarılı bir mühendislik kariyerine hazırlamaktır. Raylı sistemler mühendisliği sorunlarını belirleme, formüle etme, modelleme, analiz etme ve çözme becerisi ile gerektiğinde deneysel tasarım yapıp yürütebilme ve sonuçlarını analiz edip yorumlama becerisini kazandırmaktır. Üniversitemiz raylı sistemler konusunda Türkiye'de hatta dünya ülkelerinde söz sahibi olacak. En büyük avantajımız Karabük Demir Çelik Fabrikaları'na (KARDEMİR) sahip olmamız ve bu fabrikada Türkiye hatta birçok dünya ülkesinde olmayan rayların üretilmesi. TCDD ve KARDEMİR'le birlikte çalışıyoruz.''
Yabancı üniversitelerden ilgi
Raylı sistemler mühendisliğine başka ülkelerin üniversitelerinin ilgi duyduğunu ifade eden Uysal, ''Sudan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ve Hartum Üniversitesi ile raylı sistem mühendisliği, bilgi alışverişi ve öğrenci değişimi konularında protokol imzaladık, buradan gelecek öğrencilere eğitim vereceğiz. Bilginin paylaşıldıkça büyüyeceğine inanıyoruz. Bu doğrultuda Karabük Üniversitesi uluslararası alanda iş birliğine devam edecektir.''
Raylı sistemler alanında üniversite olarak büyük yol katettiklerini, bu alanda söz sahibi olduklarını söyleyen Prof. Dr. Uysal, 11-13 Ekim'de 1. Uluslararası Raylı Sistemler Mühendisliği Çalıştayı'nı düzenleyeceklerini kaydetti.
Türkiye'de raylı sistemler teknolojilerinin gelişiminin araştırma konusunda iş birliğinin artırılması ve tartışma ortamları oluşturulmasıyla mümkün olacağını ifade eden Uysal, ''Bu alanla ilgili sanayi kuruluşları ile kamu kurum ve kuruluşlarının bir araya getirilmesi, sorunların tespit edilmesi ve bilimsel ortamda bunların değerlendirilmesi öngörülmektedir'' dedi.
KARDEMİR Genel Müdürü Fadıl Demirel de Türkiye'nin, bölgenin ve Ortadoğu'nun ray ihtiyacını karşıladıklarını belirterek,
TCDD'nin ray ihtiyacını karşıladıklarını ifade eden Demirel, şunları kaydetti:
''KARDEMİR olarak raylı sistemler konusunda daha çok yatırım yaparak, Karabük Üniversitesi ile iş birliği yaparak bu alanda söz sahibi olacağız. Bu bağlamda ilk adım olarak yurt dışında yaptırdığımız bazı testleri Karabük Üniversitesi'nde yapmak için çalışma başlattık. Bilimsel olarak da yetişmiş insan gücüne ihtiyacımız olduğu için raylı sistemler mühendisliği çok önemlidir. Karabük Üniversitesi'ne bu konuda laboratuvarlarımızı ve tüm tesislerimizi açmış durumdayız. Oradan yetişecek öğrenciler fabrikamızda uygulamalı eğitim görecek. Kapasitemiz ölçüsünde buradan mezun olan mühendislerle çalışmayı planlıyoruz.''
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türkiye'de sadece Karabük Üniversitesi'nde bulunan Raylı Sistemler Mühendisliği Bölümü'nü bitiren öğrenciler iki diplomaya sahip oluyor.
Türkiye'de sadece Karabük Üniversitesi'nde bulunan Raylı Sistemler Mühendisliği Bölümü'nü bitiren öğrenciler, makine mühendisliği derslerinin yanı sıra birkaç ders daha görerek hem raylı sistem hem de makine mühendisliği diploması alıyor.
Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal, üniversite olarak Türkiye'de hiç eğitimi olmayan bölümleri açtıklarını, bunlardan birinin de raylı sistemler mühendisliği bölümü olduğunu söyledi.
Türkiye'de bu alanda büyük bir açık olduğunu, bu açığı yetiştirecekleri mühendislerle kapatmayı planladıklarını ifade eden Uysal, şöyle konuştu:
''2011-2012 döneminde açılan raylı sistemler mühendisliği bölümünün amacı, ülkemizin raylı sistemler teknolojileri hakkında yeterli bilgi ve beceriye sahip yetişmiş mühendis ihtiyacını karşılamak, matematik, fen ve mühendislik bilgilerini bu alandaki sorunlara uygulama becerisi kazandırarak öğrencileri başarılı bir mühendislik kariyerine hazırlamaktır. Raylı sistemler mühendisliği sorunlarını belirleme, formüle etme, modelleme, analiz etme ve çözme becerisi ile gerektiğinde deneysel tasarım yapıp yürütebilme ve sonuçlarını analiz edip yorumlama becerisini kazandırmaktır. Üniversitemiz raylı sistemler konusunda Türkiye'de hatta dünya ülkelerinde söz sahibi olacak. En büyük avantajımız Karabük Demir Çelik Fabrikaları'na (KARDEMİR) sahip olmamız ve bu fabrikada Türkiye hatta birçok dünya ülkesinde olmayan rayların üretilmesi. TCDD ve KARDEMİR'le birlikte çalışıyoruz.''
Yabancı üniversitelerden ilgi
Raylı sistemler mühendisliğine başka ülkelerin üniversitelerinin ilgi duyduğunu ifade eden Uysal, ''Sudan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ve Hartum Üniversitesi ile raylı sistem mühendisliği, bilgi alışverişi ve öğrenci değişimi konularında protokol imzaladık, buradan gelecek öğrencilere eğitim vereceğiz. Bilginin paylaşıldıkça büyüyeceğine inanıyoruz. Bu doğrultuda Karabük Üniversitesi uluslararası alanda iş birliğine devam edecektir.''
Raylı sistemler alanında üniversite olarak büyük yol katettiklerini, bu alanda söz sahibi olduklarını söyleyen Prof. Dr. Uysal, 11-13 Ekim'de 1. Uluslararası Raylı Sistemler Mühendisliği Çalıştayı'nı düzenleyeceklerini kaydetti.
Türkiye'de raylı sistemler teknolojilerinin gelişiminin araştırma konusunda iş birliğinin artırılması ve tartışma ortamları oluşturulmasıyla mümkün olacağını ifade eden Uysal, ''Bu alanla ilgili sanayi kuruluşları ile kamu kurum ve kuruluşlarının bir araya getirilmesi, sorunların tespit edilmesi ve bilimsel ortamda bunların değerlendirilmesi öngörülmektedir'' dedi.
KARDEMİR Genel Müdürü Fadıl Demirel de Türkiye'nin, bölgenin ve Ortadoğu'nun ray ihtiyacını karşıladıklarını belirterek,
TCDD'nin ray ihtiyacını karşıladıklarını ifade eden Demirel, şunları kaydetti:
''KARDEMİR olarak raylı sistemler konusunda daha çok yatırım yaparak, Karabük Üniversitesi ile iş birliği yaparak bu alanda söz sahibi olacağız. Bu bağlamda ilk adım olarak yurt dışında yaptırdığımız bazı testleri Karabük Üniversitesi'nde yapmak için çalışma başlattık. Bilimsel olarak da yetişmiş insan gücüne ihtiyacımız olduğu için raylı sistemler mühendisliği çok önemlidir. Karabük Üniversitesi'ne bu konuda laboratuvarlarımızı ve tüm tesislerimizi açmış durumdayız. Oradan yetişecek öğrenciler fabrikamızda uygulamalı eğitim görecek. Kapasitemiz ölçüsünde buradan mezun olan mühendislerle çalışmayı planlıyoruz.''
Son Güncelleme: Cuma, 29 Haziran 2012 15:17
Gösterim: 2015
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ''4+4+4'' eğitim sistemiyle ilgili, ''İlkokulda çok daha yoğun bir program değil, daha rahatlamış bir program olacak ama ortaokul ve lisede giderek ağırlaşan bir programımız olacak'' dedi.
Dinçer, Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen İstanbul Ticaret Üniversitesi 2011-2012 akademik yılı mezuniyet töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, ''30 olan haftalık ders saati 36'ya mı çıkarıldı'' şeklindeki sorusu üzerine Dinçer, ders çizelgesini yayımladıklarını belirterek, özellikle ilkokulda haftada yaklaşık 9 saat serbest zaman ve fiziksel etkinliklerin olduğunu söyledi.
Dinçer, iki şeye dikkati çekmek istediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Birincisi, artık bundan sonra 720 saatle başlayan ve 720 saatle 8 yıl boyunca devam eden bir eğitimimiz olmayacak. Birinci sınıfta çok daha az dersimiz var. Eğitim yılı uzadıkça ders sayısının da arttığı bir programa sahibiz. İkincisi de birinci sınıfta hem programımız hafiflemiş vaziyette hem de müfredatımız hafifleyecek. Dolayısıyla bakıldığında her gün çocuklarımız için aşağı yukarı 2 saat oyun ve fiziksel etkinlikler, öğrenme esaslı oyunlar tabii ve serbest etkinlikler olmak üzere iki farklı uygulamamız da olacak. Bu açıdan bakıldığında çocuklarımız için, hele hele ilkokulda çok daha yoğun bir program değil, daha rahatlamış bir program olacak ama ortaokul ve lisede giderek ağırlaşan bir programımız olacak.''
'8 yıllık süre içinde 674 saat eksik ders veriyoruz'
Başta AB ülkeleri, Kuzey Amerika ve OECD ülkeleri olmak üzere, eğitimde başarılı ülkelerin eğitim yapılarını incelediklerini anlatan Dinçer, ''Orada tespit ettiğimiz şey şu, biz 8 yıllık süre içinde 674 saat eksik ders veriyoruz. Dolayısıyla bu 8 yıllık süre içinde ders saatlerimizi artırmak zorundaydık ki, küresel düzeyde çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu eğitimi verebilelim'' şeklinde konuştu.
Dinçer, mevcut programlarda 720 saat yıllık ders olduğu hesap edildiğinde 8 yılda 674 saatlik ders eksikliğinin önemli olduğuna işaret ederek, çocukları küresel düzeyde rekabete hazırlarken, bunu karşılayacak tedbirleri de aldıklarını kaydetti.
Bir gazetecinin, ''Eğitim uzmanları, çocukların bu yeni sistemde zorlanacaklarını söylüyorlar'' demesi üzerine Dinçer, o eğitim uzmanları kadar kendilerinin de bu analizleri yaparken faydalandıkları eğitim uzmanları olduğunu söyledi.
Dinçer, bu konuda farklı metodolojik yaklaşımlara ve farklı teorik bilgilere sahip olan insanların değil, pratik olarak dünyada bu işi yapan ve uygulayanların stratejilerine bakmakta yarar olduğunu vurgulayarak, kendilerinin teorik bir tartışmadan bahsetmediklerini, küresel dünyanın yaptıklarına dair çok geniş kapsamlı bir analizden sonra bir şey söylediklerini kaydetti.
Bakan Dinçer, ''Diğerlerinin ise mevcut statüyü koruyan teamüllerle yapacakları değerlendirmeler benim için çok anlam taşımaz'' diye konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ''4+4+4'' eğitim sistemiyle ilgili, ''İlkokulda çok daha yoğun bir program değil, daha rahatlamış bir program olacak ama ortaokul ve lisede giderek ağırlaşan bir programımız olacak'' dedi.
Dinçer, Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen İstanbul Ticaret Üniversitesi 2011-2012 akademik yılı mezuniyet töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, ''30 olan haftalık ders saati 36'ya mı çıkarıldı'' şeklindeki sorusu üzerine Dinçer, ders çizelgesini yayımladıklarını belirterek, özellikle ilkokulda haftada yaklaşık 9 saat serbest zaman ve fiziksel etkinliklerin olduğunu söyledi.
Dinçer, iki şeye dikkati çekmek istediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Birincisi, artık bundan sonra 720 saatle başlayan ve 720 saatle 8 yıl boyunca devam eden bir eğitimimiz olmayacak. Birinci sınıfta çok daha az dersimiz var. Eğitim yılı uzadıkça ders sayısının da arttığı bir programa sahibiz. İkincisi de birinci sınıfta hem programımız hafiflemiş vaziyette hem de müfredatımız hafifleyecek. Dolayısıyla bakıldığında her gün çocuklarımız için aşağı yukarı 2 saat oyun ve fiziksel etkinlikler, öğrenme esaslı oyunlar tabii ve serbest etkinlikler olmak üzere iki farklı uygulamamız da olacak. Bu açıdan bakıldığında çocuklarımız için, hele hele ilkokulda çok daha yoğun bir program değil, daha rahatlamış bir program olacak ama ortaokul ve lisede giderek ağırlaşan bir programımız olacak.''
'8 yıllık süre içinde 674 saat eksik ders veriyoruz'
Başta AB ülkeleri, Kuzey Amerika ve OECD ülkeleri olmak üzere, eğitimde başarılı ülkelerin eğitim yapılarını incelediklerini anlatan Dinçer, ''Orada tespit ettiğimiz şey şu, biz 8 yıllık süre içinde 674 saat eksik ders veriyoruz. Dolayısıyla bu 8 yıllık süre içinde ders saatlerimizi artırmak zorundaydık ki, küresel düzeyde çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu eğitimi verebilelim'' şeklinde konuştu.
Dinçer, mevcut programlarda 720 saat yıllık ders olduğu hesap edildiğinde 8 yılda 674 saatlik ders eksikliğinin önemli olduğuna işaret ederek, çocukları küresel düzeyde rekabete hazırlarken, bunu karşılayacak tedbirleri de aldıklarını kaydetti.
Bir gazetecinin, ''Eğitim uzmanları, çocukların bu yeni sistemde zorlanacaklarını söylüyorlar'' demesi üzerine Dinçer, o eğitim uzmanları kadar kendilerinin de bu analizleri yaparken faydalandıkları eğitim uzmanları olduğunu söyledi.
Dinçer, bu konuda farklı metodolojik yaklaşımlara ve farklı teorik bilgilere sahip olan insanların değil, pratik olarak dünyada bu işi yapan ve uygulayanların stratejilerine bakmakta yarar olduğunu vurgulayarak, kendilerinin teorik bir tartışmadan bahsetmediklerini, küresel dünyanın yaptıklarına dair çok geniş kapsamlı bir analizden sonra bir şey söylediklerini kaydetti.
Bakan Dinçer, ''Diğerlerinin ise mevcut statüyü koruyan teamüllerle yapacakları değerlendirmeler benim için çok anlam taşımaz'' diye konuştu.
Son Güncelleme: Perşembe, 28 Haziran 2012 17:33
Gösterim: 4225