banner

Bakan Avcı: Eğitim dünyası tam bir yaz-boz tahtası




Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın bugün başlayan Türkiye Özel Okullar Birliği 14. Eğitim Sempozyumu’nda yaptığı konuşmanın tamamı;

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, gerek yaş, gerek meslek, gerek cinsiyet, gerek bilgiler itibarıyla eğitim dünyasının tam bir yaz boz tahtası olduğunu söyledi. 

Bakan Avcı, Serik ilçesi Belek Turizm Bölgesi'ndeki bir otelde düzenlenen Türkiye Özel Okullar Birliği 14. Eğitim Sempozyumu'na katıldı. Buradaki konuşmasına espri ile başlayan Avcı, "Sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Burada alkışlamanız gerekiyordu" ifadesini kullandı.

Kürsüde konuşma metinlerinin genellikle medya mensuplarını mikrofonlarının altında kaldığını ancak bugünkü toplantıda notlarını kurtardığını anlatan Avcı, katılımcılara "Merak etmeyin, sizi o sıkıcı yazılı metin ile meşgul etmeyeceğim, hatırlatma notlarım var sadece" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geçen ay yapılan 19. Milli Eğitim Şurasını hatırlatan Avcı, şurada 4 ana temanın tartışıldığını, bunlardan birinin öğretmenlerin niteliğinin artırılması olduğunu kaydetti. Bu sempozyumun ana temasının da "Geleceğin öğretmenleri" olarak belirlenmesinden dolayı teşekkür eden Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada öğretmen niteliğinin gelecekte nasıl olması gerektiği konusunda çok değerli bir sempozyum gerçekleşeceğini ümit ediyorum ama bir yandan da doğrusu merak ediyorum. Çünkü biraz da geleceğin öğretmeni tabiri bana, bunun Türkçe'sini bulamadık, bir oksimoron gibi geliyor. Yani birbirini çelen, birbirini dışlayan, bir araya getirilmesi düşünülemeyecek bir kavram. Neden böyle, çünkü gelecek dediğimiz bir belirsizlikten bahsediyoruz."

Öğretmenin yüzlerce, binlerce yılın oluşturduğu bir kavramı, mesleği, statüyü, misyonu içerdiğine işaret eden Avcı, "Dolayısıyla binlerce yıldan süzülüp gelen bu kavram, bu statü, misyon bu karanlıkta ne yapacak veya hala bildiğimiz biçimiyle var olmaya devam edebilecek mi?" diye konuştu.

Geleceğin öğretmeni ile geleceğin öğrencilerinin de tartışılması gerektiğini dile getiren Avcı, öğretmenlerin öğrencisiz, öğrencilerin de öğretmensiz olamayacağını vurguladı.

Geleceğin öğretmenleri konuşulurken geleceğin öğrencilerinin de konuşuluyor olması gerektiğini belirten Avcı, "Geleceğin öğrencilerinin ne olacağını bilmiyoruz, onların nasıl bir dünyada yaşayacaklarını bugüne kadar gelecek ile özellikle büyük ölçekli, toplumsal çapı çok geniş gelecek öngörülerinde nasıl yanıldığımızı, nasıl şaşırdığımız tarih bize çok açık gösteriyor" diye konuştu. 

"Hiçbir değişken sabit kalmıyor"

Bakan Avcı, 1800'lü yıllarda Londra trafiğinin çözülmesine yönelik bir çalışmada dönemin şartları gereğince 200 yıl boyunca trafik sorunu yaşanmaması için Londra’nın yarısının ahır olması gerektiğinin ortaya çıktığını bildirerek, 50-100 yıl sonra ise bu tahminlerin ne kadar farklı değişkenlerde yön değiştirdiğini anlattı.

Bu doğrultuda hiçbir değişkenin sabit kalmadığına işaret eden Avcı, şunları söyledi:

"Üniversitedeki iktisat dersinden aklımda kalan ve zaman zaman çok işime yaradığını gördüğüm bir kavram var; ceteris paribus, yani bütün değişkenler sabit kaldığı takdirde… Böyle bir dünya yok, bütün değişkenler sabit kalmıyor, modellemeler için zaman zaman bu kavramın himayesine sığınıyoruz ama böyle bir dünya yok. Hiçbir değişken sabit kalmıyor. Dünya hızla değişiyor ve gelişmeye devam edecek, değişimin hızı gittikçe artıyor. Dolayısıyla öğrencilerimiz nitelik değiştiriyor, daha da değiştirecekler, yaş grupları olarak değiştiriyorlar."

"Eğitim dünyası tam bir yaz boz tahtası"

Milli Eğitim Bakanı Avcı, dünyanın hızla değiştiğini, bu doğrultuda eğitime yaklaşımının, eğitim kavramının değiştiğini kaydetti. Eğitimin artık hayat boyu eğitim kavramıyla özdeşleştiğini ifade eden Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gerek yaş, gerek meslek, gerek cinsiyet, gerek bilgiler itibarıyla eğitim dünyası tam bir yaz boz tahtası. Buradan ne yapmış olmuyorum, eskiden kovboy filmlerinde 'saloon' vardı biliyorsunuz, orada sık sık kavga çıkar fakat bir köşede de piyanist piyanosunu çalmaya devam eder. Bazı filmlerde piyanistin başucunda 'Piyanist elinden geleni yapıyor, lütfen piyaniste ateş etmeyin' cümlesi asılıdır. Ben de böylesine bir topyekün altüst oluş, böylesine bir değişim ortamında Milli Eğitim Bakanlığımızın da bu değişime ayak uydurabilmek için aldığı kararlarla sık sık eğitimi yaz boz tahtasını çevirmekle eleştirildiğimiz için, yaptığımız işin ne olduğunu bir de böyle anlatmaya çalışıyorum."

167 bin öğrenci özel okula yönlendirildi

Avcı, devlet olarak öğretmenlere gerek seçiminde gerek istihdamında gerekse emekliliklerinde en iyi imkanı sağlamaya çalıştıklarını anlattı. 

Özel okulların da öğretmenlere gösterdiği ilgiyi takdirle karşıladıklarını dile getiren Nabi Avcı, özellikle öğretmenlere meslek hayatlarında gösterilen vefayı önemsediklerini belirtti. Vefa için genellikle "semt adıymış" gibi yakınmalar dile getirildiğini ifade eden Avcı, emekli öğretmenlere gösterilen vefanın özellikle genç nesiller açısından önemli olduğunu kaydetti. 

Geçen yıl yapılan bir yasal düzenleme ile özel okullara giden öğrencilere ciddi devlet teşvikleri sağladıklarını, bu yıl 200 bin öğrenci için hazırlık yaptıklarına dikkati çeken Avcı, "167 bin öğrencimize bu yıl 535 milyon lira destek vererek özel okullara yönlendirdik. Bunun içerisinde organize sanayi bölgesinde açtığımız teknik liselerde yaptığımız öğrenci başına verilen 3 bin 500 ila 5 bin 500 lira arasında değişen destekler buna dahil değil" dedi. 

Bakan Avcı, ilk ödemenin verildiğini, ikinci taksidin şubatta, son taksidin de haziranda verileceğini bildirdi. 

"Bir belirsizlikten söz edeceğiz"

"Geleceğin öğretmenleri" kavramı ile ilgili endişelerini de dile getiren Avcı, şöyle konuştu:

"(Geleceğin öğretmeni) kavramı içinde pek çok risk barındıran bir seçim. Biraz önce salona girerken tanıştığım, aslında dinleyicilerimizin, katılımcılarımızın içerisinde bu konuyla çok doğrudan ilgili, hepimizden daha ilgili bir dinleyicimiz var; o da şu anda ne söylediğimizi anlayacak yaşta değil. Henüz 2-3 yaşında ama biz onun dünyasını konuşacağız. Bir belirsizlikten söz edeceğiz. Biz kendimize göre bir gelecek tasavvur edeceğiz. Oraya yakışan, beklentilerine uygun olduğunu düşündüğümüz bir öğretmen profili tanımlayacağız. Sonra önümüzdeki yıllarda, 25 yıl sonra, 50 yıl sonra birileri bu söylediklerimizi okudukları zaman, kayıtları izledikleri, dinledikleri zaman bize çok gülecekler."

Bakan Avcı, sempozyuma katılanlara başarı diledi. 

Hayırseverlerin eğitime katkısı önemli

Antalya Valisi Muammer Türker, eğitimin insanlığın varoluşundan bu yana toplumların en önemli faaliyet alanları arasında yer aldığını, bu alanın odağını insanın ve insan yetiştirmenin oluşturduğunu söyledi.

Türkiye'de eğitimin ağırlıklı olarak kamu hizmeti gibi görüldüğünü dile getiren Türker, özel sektörün ve hayırseverlerin de bu alana katkılarının önemli olduğu vurguladı. Türker, son yıllarda Türkiye'de eğitime ayrılan ödeneğin arttığını, bu durumun da hükümetin eğitime verdiği önemi gösterdiğini ifade etti.

Özel okul sayısında yüzde 100 artış

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Eş Başkanı Cem Gülan da özel okulculuğun son yıllarda hızlı bir şekilde geliştiğini, özellikle sayısal anlamda Türkiye'de yüzde 100 artış gösterdiğini, iki katına çıktığını anlattı. 

Bunda ekonomik tedbirlerin ve hükümetin katkılarının çok büyük olduğuna işaret eden Gülan, özellikle yaklaşık 170 bin öğrenciye sunulan eğitim öğretim desteğinin önemli katkısı olduğunu belirtti. 

Dershanelerin özel okullara dönüşmesi konusuna değinen Gülan, bu konuda çeşitli endişeler yaşadıklarını ancak alınacak tedbirlerle sorunların önlenebileceğini dile getirdi. 

Avrupa Birliği Özel Okullar Birliği Başkanı Simon Steen ise 1988 yılında kurulan konseyin 20'den fazla derneği bünyesinde bulunduğunu, bunların hepsinin ülkelerindeki eğitim sistemini daha iyi hale getirmek için uğraştıklarını söyledi. 

Konuşmaların ardından Bakan Avcı'ya plaket yerine fidan sertifikası verildi. 

Sempozyumda, yazar Üstün Dökmen tarafından sunum da yapıldı.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.