Milli Eğitim Bakanlığı'nın, eğitimde FATİH Projesi kapsamında açtığı "tablet bilgisayar donanım ve yazılım alımı" ihalesini Vestel kazandı.

Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, 9 Ekim 2012 tarihinde yapılan "tablet bilgisayar donanım ve yazılım alımı" ihalesinin sonuçlandığı bildirildi. Açıklamada, ihaleyi kazanan Vestel Dijital Üretim Sanayi Anonim Şirketi ile yarın saat 10.00'da Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü Toplantı Salonu'nda sözleşme imzalanacağı kaydedildi.

Yıllar önce sadece Hollywood filmlerinde görebildiğimiz teknolojiler yavaş yavaş hayatımıza giriyor. Öğrenciler bunlardan sadece biri olan akıllı sıralarda eğitim almaya başladı. Uzmanlar akıllı sıralarda öğrencilerin matematiği daha hızlı ve kalıcı bir şekilde öğreneceklerini açıkladı.

Popular Science dergisinde yer alan habere göre, 3 yıllık bir araştırma ile sınıflardaki sıraların birçok öğrencinin aynı anda kullanabileceği sanal masaüstüne dönüşeceği ve bu sayede öğrencilerin matematiği daha hızlı öğrendiği ve bilgilerin daha kalıcı olduğu belirlendi. Teknolojinin eğitim sisteminden daha hızlı geliştiğini açıklayan araştırmacılar, öğretmenlerin sınıftaki en hızlı öğrenci yerine konularda en yavaş ilerleyen öğrencinin hızına göre eğitim verdiğini kaydettiler. Ancak yeni geliştirilen bu sıralar geleceğin sınıflarında bunun gibi problemleri azaltmada önemli yer tutacak.

İngiltere'de yapılan çalışmada, yaşları 8 ile 10 arasındaki 400 öğrenci yeni nesil dokunmatik, bilgisayar destekli arayüze sahip, çoklu kullanım imkanı sunan sıralar ile eğitim görüyorlar. Son 3 yılda bu sıraları kullanan öğrencilerin matematik yeteneklerinin kalem, kağıt yöntemini kullanan öğrencilerle karşılaştırıldığında fark edilir şekilde arttığı tespit edildi. Ayrıca araştırmacılar bu dokunmatik sıraların derste akıcılığı ve esnekliği artırabileceğini düşünüyor. Sıralar sayesinde öğrencilerin karmaşık problemleri çözmede kritik düşünce yeteneklerinin ortaya çıkacağı ve asıl problemi şekillendirip daha etkili bir şekilde onu çözmeye çalışacakları vurgulandı.

Araştırmacılar, bunun teknolojinin çoklu dokunmatik bir şekli olduğunu söylediler. Yeni nesil sınıflarda çalışan öğrenciler aynı masanın üzerinde birlikte çalışabilecekler ve grubun bir parçası olarak her biri ayrı ayrı problemlere katkıda bulunabilecek ve problemle uğraşabilecek. SynergyNet olarak bilinen yazılım bilgisayar görüş sistemini kullanıyor. Buna göre, sıra yüzeyinin farklı bölümleri üzerinde farklı dokunuşlar arasındaki değişiklikleri anlamak için infrared dalgalarını kullanıyor. Bu sistem öğrencilerin ekran üzerinde aletlere erişmesini ve kullanmasını, nesneleri ve görsel malzemeleri sıralarının üzerinde hareket ettirmesini, sağa sola taşımasını sağlıyor. Ayrıca fiziksel olarak ekranlarındaki bilgiler ve sayılarla etkileşim kurabiliyorlar. Bu ekranları ortak olarak kullanan öğrenciler, zor konularda anlayışı, kavraması daha iyi olan arkadaşlarından birşeyler öğrenebilecek. Ayrıca, öğretmen ana bir ekran aracılığıyla çeşitli sıralar üzerinde neler yapıldığını eş zamanlı olarak takip edebilecek. Eğer bir öğrenci ya da gruplardan biri problemi zorlaştırırsa, yanlış bir yönde giderse hızlı bir şekilde onlara müdahale edebilecek. Öğretmen ana ekran aracılığıyla sınıfındaki farklı gruplara farklı problemleri gönderebilecek ya da bir grubun yaptığı problem çözümünü ikinci grubun kontrol etmesi ya da üzerinde çalışmaları için onlara gönderebilecek. Bu da birlikte çalışma şeklini geliştirecek ve tüm sınıfın sürekli bir hızda hareket etmesini sağlayacak. Grubun biri ya da öğrencilerden biri ileride olmayacak ya da geride kalmayacak.

Araştırmaya göre, teknolojik donanımlı bu sıraları kullanan örencilerin yüzde 45'inde matematik ifadelerinde artış görüldü. Ancak bu sistemin gelmesi için daha fazla zamana, paraya ve araştırmaya ihtiyaç olduğu belirtildi. Gelecekte çoklu dokunmatik ekran, kablosuz ve kağıtsız sistemlerin sayısı hızla artacak.

Facebook kullanıcıları dikkat! Facebook yüzünden işe alınamayabilirsiniz… Neden mi? İşte cevabı…

Günümüzde sosyal medyanın girmediği alan kalmadı. İletişim teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte her yaş grubu ve farklı mecralar sosyal ağları etkin bir şekilde kullanır duruma geldi. Bu öyle bir hal aldı ki merak ettiğimiz bir kişi hakkında sosyal medya kanalıyla bilgi sahibi olabiliyoruz. Bu da günümüzde en çok işverenlerin işine yaradı. İşverenler, iş başvurusu yapanlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için Facebook'u kullanıyor.

İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu (İMEF) Genel Başkanı Nizamettin Bilici, Türkiye'de sosyal medya kullanımının çok ileri düzeyde olduğunu ve bu konuda Türkiye'nin dünyada üçüncü sırada bulunduğunu kaydetti.

Sosyal medya üzerinden yapılan bütün yazışmaların ve dahil olunan bütün grupların hayatı etkileyebileceğinin ifade eden Bilici, şöyle konuştu:

''Gençler belirli gruplara üye oluyor. Facebook gibi sosyal paylaşım siteleri sürekli değişiyor. Orada üye olduğunun grup, zamanla bambaşka bir şekle bürünebiliyor. İşveren, iş başvurunuz sonrası nasıl bir kişiliğe sahip olduğunuzu anlamak için facebook'u kullanıyor. İş başvurusu veya iş görüşmesi yapacak kişiler, hesaplarında uygun olmayan veri bulunduğundan şüpheleniyorsa, hesaplarını geçici olarak dondurmalıdır. Burada yapacağınız her şey atanamamanıza bile neden olabilir. İstihbarat artık, elektronik ortamda yapılıyor. Bu verileri işlerken dikkatli olunmalıdır.''

TBMM Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu, elektronik haberleşmedeki vergilerin yüksekliğine işaret ederek, özel iletişim vergisinin önce kademeli, sonra tamamen kaldırılmasını önerdi.

AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar'ın başkanlığını yaptığı TBMM Bilgi Toplumu Olma Yolunda Bilişim Sektöründeki Gelişmeler ile İnternet Kullanımının Başta Çocuklar, Gençler ve Aile Yapısı Üzerinde Olmak Üzere Sosyal Etkilerinin Araştırılması Amacıyla Kurulan Komisyon, taslak raporunu hazırladı.

Taslak raporda, bilişim sektöründe mevcut büyüme hızının umut verici olduğuna, sektörün iş ve istihdam yaratma potansiyeli bulunduğuna işaret edildi.

Elektronik haberleşme sektöründe uygulanan KDV oranının, diğer ülkelerde uygulanan KDV oranına yakın olduğu ancak sektöre özgü vergi uygulamaları nedeniyle Türkiye'deki vergi yükünün daha yüksek oranda gerçekleştiği vurgulandı.

Özel İletişim Vergisi'nde mobil ve sabit ayrımının kaldırılması ve uygulanan farklı vergi oranlarının eşitlenmesinin önerildiği taslak raporda, özel iletişim vergisinde kademeli olarak indirime gidilmesi ve sonunda tamamen kaldırılması talep edildi.