ÖSYM tarafından gerçekleştirilecek 2012-ÖMSS, 81 il merkezinde, toplam 968 binada, 12 bin 128 salonda, 41 bin 756 görevli ve 60 bin 375 adayın katılımı ile gerçekleştirilecek. Sınav, saat 10.00'da başlayacak.

Adayların sınava gelirken yanlarında 2012-ÖMSS sınava giriş belgesi, nüfus cüzdanı veya süresi geçerli pasaport bulundurmaları gerekiyor. Bu belgeleri eksiksiz yanında bulundurmayan aday, mazereti ne olursa olsun sınava alınmayacak.

Adaylar, sınava giriş belgesinde yazılı yardımcı araçlarla sınava girebilecek.

Sınavların yapıldığı binalara girişte adayların ve sınav görevlilerinin üzeri emniyet görevlileri tarafından elle veya dedektörle kontrol edilecek.

Çanta, cüzdan, cep telefonu, saat, elektronik büyüteç, kablosuz iletişim sağlayan cihazlar, kolye, küpe, yüzük (alyans hariç), bilezik, broş, metal para gibi metal içerikli eşyalar ve her türlü elektronik/mekanik cihaz sınav binasına kesinlikle alınmayacak.

Bina girişinde yığılmaya yol açılmaması için adayların çanta ve benzeri eşyaları yanlarında getirmemeleri, sınava metal aksesuar içermeyen sade bir kıyafetle gelmeleri, sınavdan en az 1 saat önce sınav yapılacak bina önünde bulunmaları, sınav salonlarına zamanında alınabilmeleri açısından önem taşıyor.

Sınava girecek adayın yüzünün, kimlik tespitini sağlayacak biçimde açık olması gerekiyor.

Özür gruplarına göre farklı sınav uygulamaları olacak

Adaylar, belgeleri kontrol edilerek alınacak ve sıra numaralarının bulunduğu yerlere oturtulacak. Gerekli kimlik kontrolleri yapıldıktan sonra üzerinde adayın fotoğrafı, TC kimlik numarası, adı ve soyadı bulunan sınav evrakı ile içinde kalem, silgi, şeker ve peçete kutu içinde dağıtılacak.

Sınav başladıktan sonra adaylara, sınav süresinin dörtte üçü dolmadan ve son 15 dakikası içinde sınav salonunu terk etmelerine izin verilmeyecek. Sınav evrakını teslim ederek salonu terk eden aday, her ne sebeple olursa olsun tekrar sınav salonuna alınmayacak.

Sınavda uygulanacak testler, bir kitapçık halinde adaylara verilecek. Adaylar cevaplarını, cevap kağıdına işaretleyecek.

Her soru kitapçığı ve cevap kağıdı, matbaada özel poşetlenecek ve sınavda her adaya tek bir poşet içerisinde, açılmamış bir şekilde dağıtılacak.

Her aday için farklı numarada basılan kitapçıklardaki sorular, birbirinin tamamen aynı olacak. Ancak soruların veya sorulardaki seçeneklerin sıralanışı ile doğru ve cevabın yeri değişebilecek. Bu nedenle her adayın cevap anahtarı da farklı olacak.

Sınavda adayların öğrenim düzeyine ve özür grubuna uygun genel yetenek ve genel kültür testlerinden oluşan soru kitapçığı ve bir cevap kağıdı kullanılacak.

Testler her öğrenim düzeyi ve özgür grubu için ayrı soru kitapçığı olarak hazırlanacak. Her aday sadece bir soru kitapçığı kullanacak. Soru kitapçıklarında yer alan sorular 5 cevap seçenekli olacak.

Genel özürlü, görme özürlü ve ilköğretime başlama yaşı sonrası işitme özürlü adaylar için, içeriği aynı bir soru kitapçığı olacak. Ancak özür gruplarına göre farklı sınav uygulamaları yapılacak. İlköğretime başlama yaşı işitme özürlü adaylar, işitme özürlüler için hazırlanan soru kitapçığını; zihinsel özürlü adaylar zihinsel özürlüler için hazırlanan soru kitapçığını kullanacak.

Sınavda soruları cevaplamak için adaylara, 60 dakika süre verilecek. Özür gruplarına göre farklı sınav uygulamaları yapılacak.

Sınav sonucuna göre üç puan türü hesaplanacak, ÖMSSP-1 ortaöğretim düzeyi, ÖMSSP-2 ön lisans düzeyi, ÖMSSP-3 lisans düzeyi için uygulanacak.

2012-ÖSYS’ye başvuran adaylardan 2012-Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) için ÖSYS Aday İşlemleri Sistemindeki adresini güncellemek isteyenler, bu değişikliği T.C. Kimlik Numaraları ve aday şifreleri ile ÖSYM’nin http://ais.osym.gov.tr internet adresinden yapabileceklerdir.

Adres bilgisi değişen adayların, LYS’lere başvurusunu gerçekleştirmeden önce http://ais.osym.gov.tr internet adresinden adres değişikliğini gerçekleştirip daha sonra 2012 LYS’lere başvurusunu gerçekleştirmeleri gerekmektedir.

Adaylar adres güncelleme işlemlerini 30 Nisan 2012 tarihi saat 23:59’a kadar yapabileceklerdir.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Türkiye genelindeki yatılı ilköğretim bölge okullarında (YİBO) ilköğretim 8. sınıfta eğitim gören yaklaşık 30 bin öğrenciye akşam saatlerinde elektronik ortamda sınava hazırlık kursları düzenliyor.

Bakanlık, Türkiye genelinde üniversiteye hazırlanan lise son sınıf öğrencilerine de uzaktan eğitim yoluyla etüt dersleri verebilmek için pilot uygulama başlattı. MEB Bilgi İşlem Grup Başkanı Volkan Akçay, Türkiye genelindeki 495 YİBO'da etüt salonları olduğunu belirterek, bu salonları masraf yapmadan uzaktan eğitim alanlarına çevirdiklerini söyledi. Uygulama için fiber optik altyapının Karaman'da olmasından dolayı ders verecek öğretmenlerin bu ilden seçildiğini anlatan Akçay, YİBO'lardaki öğrencilere verilen uzaktan eğitimin haftanın pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri, 18.30-21.30 saatleri arasında yapıldığını belirtti. Bu saatlerde öğrencilerin etüt salonlarında olduğunu anlatan Akçay, “Bu yayınlar SBS'ye hazırlık yayını. Türkçe, sosyal bilgiler, fen bilimleri, İngilizce dersleri var. Ancak dersler biraz daha hızlandırılmış, SBS'ye destek olması için. Öğretmen canlı olarak eğitimi internet üzerinden yapıyor. Uygulamalı sorular çözüyor, sınıflara bağlanıyor, elektronik olarak söz isteyen öğrencileri yayına alıyor. Tüm interaktif imkanları kullanıyor” diye konuştu. Derslerin sanal sınıfta yapılmasından dolayı öğretmenlerin dersi eğitim materyalleriyle, oyunlarla, testlerle beslediğini belirten Akçay, materyallerin öğretmenlerce müfredata uygun olarak hazırlandığını belirtti. Akçay, “Şu an itibarıyla her akşam ortalama 432 YİBO'dan yaklaşık 29 bin 300 öğrenci eğitim almak için bağlanıyor. Bu öğrencilerin hepsi 8. sınıfta yatılı okuyan öğrenciler” dedi.

Sınavda çıkmış sorular da çözülüyor

Akçay, yatılı olarak eğitim gören çocukların ailelerinin maddi durumlarının çok iyi olmadığını, bu nedenle dershaneyle ilgili bir eğitim almalarının da söz konusu olamadığını belirtti. Projenin adının e-Etüt olduğunu belirten Akçay, “Bu sınıflar, 29 bin 300 YİBO öğrencisini SBS'ye hazırlayan, SBS ile ilgili etüt yaptıran teknolojik sınıf” dedi. Bu projeyi öğrencilere fırsat eşitliği sunmak için başlattıklarını vurgulayan Akçay, yaklaşık iki aydır bu eğitimlerin sürdüğünü ve ilginin çok yüksek olduğunu belirtti. Derslerin elektronik ortamda kayıt altında tutulduğunu da belirten Akçay, dersi kaçıran öğrencinin tekrar bu dersleri izleyebildiğini anlattı. Türkiye'deki okulların yüzde 99,5'unda artık bilgisayar bulunduğuna dikkat çeken Akçay, “YİBO'larda normalde de etüt saatleri var ama biz bunu elektronik hale getirdik. Kendi içlerinde yapılıyordu bu dersler, şimdi dev bir sınıf oluşturduk, 30 bin kişiyle yapıyoruz. Etkileşimli yapıyoruz” diye konuştu. 

Bakanlığa sıfır maliyet

Öğretmenlerin bu dersleri zaten kendi sınıflarında anlattıkların ancak bu eğitimin tekrar niteliği taşıdığını belirten Akçay, bu eğitimin bakanlığa sıfır maliyeti olduğunun altını çizdi. Fatih Projesi'ne de değinen Akçay, dağıtılan tablet bilgisayarların tüm öğrencilerin eline ulaşmasıyla öğretmenler ve öğrencilerin tablet bilgisayarlardan elektronik sınıflara bağlanabileceğini söyledi. Fatih Projesi'ndeki yazılımın mobil cihazlarla da uyumlu olduğunu belirten Akçay, “Bu, çocuklara Fatih Projesi'nde ulaştırdığımız araç gereçleri etkin kullanmayla ilgili bir yazılım ve altyapı çalışması yapmış olduğumuzun göstergesi” dedi.

Pilot uygulama Samsun'da

“Üniversiteye giriş sınavları için de bunu uygulamayı planlıyoruz” diyen Akçay, bu konuda Samsun'da pilot çalışma yapmaya başladıklarını bildirdi. Bu projeyle ise öğrencilerin kendi bilgisayarlarından evinden velisiyle birlikte bağlanıp dersleri izleyebileceğini anlatan Akçay, Samsun'daki tüm okullarda bunun pilotunun yapıldığını belirtti. Akçay, “Önümüzdeki sene 6 bin kişilik sınıf planlıyoruz. Öğrenciler toplu olarak izlemeyecekler, istedikleri başka mekanlardan girerek dersi takip edebilecekler. Bunu da önümüzdeki sene yaygınlaştıracağız. Hazırlık yapıyoruz” diye konuştu. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in hem de SBS'ye hazırlanan ilköğretim 8. sınıf öğrencilerinin hem de üniversite sınavına hazırlanan ortaöğretim 12. sınıf öğrencilerinin pilot etüt eğitimine katıldığını belirten Akçay, MEB'in öğrencilere teknolojik imkanları sunarak derslere katkı verme noktasında en üst düzey teknolojiyi kullandığını vurguladı.

(hürriyeteğitim)

Öğrencilerin korkulu rüyası haline gelen sınavlarda yaşanan stres ve kaygı öğrencilerin başarısını ne derece etkiliyor ve bunun için neler yapmak gerekiyor.

Gaziosmanpaşa Belediyesi bünyesinde kurulu Aile Danışma Merkezi'nin Çarşamba Seminerleri'nde bu hafta ‘SBS’de Sınav Kaygısı’ konusu işlendi. Psikolojik danışman Mine Çelik, öğrencilerin korkulu rüyası olan sınav kaygısının, sınav öncesinde yaşanan stresin doğurduğu karmaşık fizyolojik ve duygusal tepkiler olduğuna ve bir miktar kaygının çalışmaya motive ettiği için gerekli ancak aşırı kaygının zararlı olduğuna dikkat çekti.

Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin bünyesinde kurulu Aile Danışma Merkezi'nin düzenlediği Uzman Pisikologlarla "Çarşamba Seminerleri"nin bu haftaki toplantısında Psikolojik Danışman Mine Çelik tarafından "SBS'de Sınav Kaygısı" konulu bir seminer verildi. Çelik, öğrencilerin korkulu rüyası olan sınav kaygısının, sınav öncesinde yaşanan stresin doğurduğu karmaşık fizyolojik ve duygusal tepkiler olduğuna ve bir miktar kaygının çalışmaya motive ettiği için gerekli ancak aşırı kaygının zararlı olduğuna dikkat çekti. Öğrencinin sınav esnasında duyduğu bu yoğun kaygıdan dolayı bildiklerini de etkili bir biçimde kullanamayacağını belirten Mine Çelik şunları söyledi,

"Sınav kaygısının en önemli nedeni geleceğe yönelik düşünce ve inançlardır. "Bu sorular çok zor, yapamayacağım", "ailem, öğretmenim hayal kırıklığına uğrayacak", " sınavda yine gözüm kararacak, midem bulanacak ve terleyeceğim", "yine hata yapacağım", "böyle giderse bildiklerimi de unutacağım", "arkadaşlarımdan daha iyi değilim", " süre yetmeyecek ve soruları yetiştiremeyeceğim", "iyi bir iş sahibi olamayacağım" gibi geleceğe yönelik en yaygın düşünce ve inanç biçimleridir. Bu tip düşünce ve inançlara sahip öğrencilerde unutkanlık aynı zamanda soruları cevaplarken hatırlamakta güçlük sıklıkla görülmektedir. Bu tip öğrenciler bir türlü dikkatlerini toplayamazlar, düşüncelerini düzenleyemezler, soruları okuyup anlamakta zorlanırlar."

Öğrencilerin her zaman için sınavlara önceden, planlı ve programlı hazırlanmaları gerektiğini, beslenmelerine ve uyku düzenine dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizen Çelik, öğrencinin sınav kaygılarından kurtulabilmesi için ebevenlere önemli görevler düştüğünü vurguladı. Özellikle, yüksek beklentiler içinde olunmaması gerektiğini belirten Çelik, "Çocuğunuza ulaşamayacağı hedefler koymak onlar üzerinde baskı yaratacaktır. Herkesin birbirinden farklı olacağından hareketle, diğer arkadaşlarıyla veya yaşıtlarıyla kıyaslamadan kaçınılmalıdır. Sınavın çocukların kişiliğini yansıtmadığını anlatmalı, kendi kaygınızla nasıl başa çıkabildiğinizi göstererek örnek olmalı ve mutlaka onları dinlemelisiniz" dedi.