Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Avrupa Birliği, Leonardo da Vinci Hareketlilik Faaliyetleri kapsamında öğrencilere çeşitli fırsatlar sunmaya devam ediyor.Turizm ve otelcilik alanında eğitim gören 56 Türk öğrenci,''AB Leonardo Da Vinci Hareketlilik Faaliyetleri'' kapsamında 240 bin avro eğitim desteğine hak kazandı.
Çankaya İMKB Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi öğretmenleri tarafından ''Avrupa Birliği Leonardo Da Vinci Hareketlilik Faaliyetleri'' kapsamında hazırlanan eğitim ve staj projesi, 240 bin avro hibe desteği kazandı.
Proje Koordinatörü Dilek Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''AB tarafından sağlanan hibe miktarının, Türkiye'den bir eğitim projesine bugüne kadar verilen en yüksek miktarlardan biri'' dedi.
Yılmaz, proje kapsamında, Ankara'da turizm ve otelcilik alanlarında eğitim gören 3 farklı okuldan 56 öğrencinin 9 hafta süreyle İngiltere'ye gönderileceğini anlattı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Avrupa Birliği, Leonardo da Vinci Hareketlilik Faaliyetleri kapsamında öğrencilere çeşitli fırsatlar sunmaya devam ediyor.Turizm ve otelcilik alanında eğitim gören 56 Türk öğrenci,''AB Leonardo Da Vinci Hareketlilik Faaliyetleri'' kapsamında 240 bin avro eğitim desteğine hak kazandı.
Çankaya İMKB Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi öğretmenleri tarafından ''Avrupa Birliği Leonardo Da Vinci Hareketlilik Faaliyetleri'' kapsamında hazırlanan eğitim ve staj projesi, 240 bin avro hibe desteği kazandı.
Proje Koordinatörü Dilek Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''AB tarafından sağlanan hibe miktarının, Türkiye'den bir eğitim projesine bugüne kadar verilen en yüksek miktarlardan biri'' dedi.
Yılmaz, proje kapsamında, Ankara'da turizm ve otelcilik alanlarında eğitim gören 3 farklı okuldan 56 öğrencinin 9 hafta süreyle İngiltere'ye gönderileceğini anlattı.
Son Güncelleme: Çarşamba, 28 Kasım 2012 14:54
Gösterim: 1540
Bir haber sitesinde ’Lisede ahlaksızlık’ başlığıyla yayınlanan haber üzerine Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Antalya’da bir grup öğretmenin katıldıkları bir piknikte rakı içtikleri iddiasıyla ilgili başlattığı soruşturma durduruldu ve soruşturmaya gerek olmadığı belirtildi
Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, yayınlanan ’Lisede ahlaksızlık’ başlıklı haberde, Antalya Lisesi ile ilgili bir sosyal paylaşım sitesine konulan fotoğraflarda, öğretmenlerin öğrencilerle birlikte alkol aldıkları, fotoğraflara göre öğrencilerle birlikte pikniğe giden öğretmenlerin alem yaptıkları, öğretmenlerden T.Ç., Ö.U. ve S.E.’nin 3- 4 yaşındaki çocukların önünde alkol aldıkları yönünde iddiaların yer aldığını hatırlattı. Milli Eğitim Müdürlüğü açıklamasında, bu haberler üzerine konuyla ilgili inceleme yapmak üzere İl Eğitim Denetmenleri’nin görevlendirildiğini vurgulayarak şöyle denildi:
"Söz konusu haber ve iddialarla ilgili görevlendirilen İl Eğitim Denetmenleri tarafından yapılan incelemelerde, Antalya Lisesi’nde görev yapan bir grup öğretmenin 12 Haziran 2010 tarihinde dinlenmek ve eğlenmek amacıyla Büyükçaltıcak piknik alanına aileleri (eşleri, çocukları, anne ve babaları) ile birlikte gittikleri, bu pikniğe okul öğrencilerini kesinlikle götürmedikleri, olayın okul öğrencileri ile hiç bir ilgisinin olmadığı, öğretmenlerin hafta sonu kendi aralarında yaptıkları bir gezi olduğu anlaşılmış olup, yapılan bu araştırma ve inceleme sonucunda öğretmenler hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmamıştır."
CHP konuyu Meclis gündemine taşıdı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Antalya’da bazı öğretmenlerin piknikte rakı içtiklerine ilişkin gazete haberi üzerine, öğretmenler hakkında inceleme başlatılmasını TBMM’nin gündemine taşıdı. Tanrıkulu, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer tarafından yazılı olarak yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, şöyle dedi:
"Hakkında inceleme başlatıldığı iddia edilen öğretmenlerin Eğitim-Sen üyesi olmalarının inceleme başlatılmasında herhangi bir etkisi olmuş mudur? Gazete haberi ihbar kabul edilerek bir soruşturma başlatılmış ise pikniğe giderek, piknikte alkollü içki içen öğretmenlerin yaptığı ahlaksızlık mıdır ve bu durum eğitim kurumuna atfedilecek bir durum mudur? Bakanlığınız süresince kaç öğretmen için özel hayatında içki içmesi ve benzeri gerekçelerle soruşturma başlatılmış ve bu soruşturmalar sonucunda kaç öğretmen hakkında disiplin işlemi gerçekleştirilmiştir?"
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Bir haber sitesinde ’Lisede ahlaksızlık’ başlığıyla yayınlanan haber üzerine Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Antalya’da bir grup öğretmenin katıldıkları bir piknikte rakı içtikleri iddiasıyla ilgili başlattığı soruşturma durduruldu ve soruşturmaya gerek olmadığı belirtildi
Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, yayınlanan ’Lisede ahlaksızlık’ başlıklı haberde, Antalya Lisesi ile ilgili bir sosyal paylaşım sitesine konulan fotoğraflarda, öğretmenlerin öğrencilerle birlikte alkol aldıkları, fotoğraflara göre öğrencilerle birlikte pikniğe giden öğretmenlerin alem yaptıkları, öğretmenlerden T.Ç., Ö.U. ve S.E.’nin 3- 4 yaşındaki çocukların önünde alkol aldıkları yönünde iddiaların yer aldığını hatırlattı. Milli Eğitim Müdürlüğü açıklamasında, bu haberler üzerine konuyla ilgili inceleme yapmak üzere İl Eğitim Denetmenleri’nin görevlendirildiğini vurgulayarak şöyle denildi:
"Söz konusu haber ve iddialarla ilgili görevlendirilen İl Eğitim Denetmenleri tarafından yapılan incelemelerde, Antalya Lisesi’nde görev yapan bir grup öğretmenin 12 Haziran 2010 tarihinde dinlenmek ve eğlenmek amacıyla Büyükçaltıcak piknik alanına aileleri (eşleri, çocukları, anne ve babaları) ile birlikte gittikleri, bu pikniğe okul öğrencilerini kesinlikle götürmedikleri, olayın okul öğrencileri ile hiç bir ilgisinin olmadığı, öğretmenlerin hafta sonu kendi aralarında yaptıkları bir gezi olduğu anlaşılmış olup, yapılan bu araştırma ve inceleme sonucunda öğretmenler hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmamıştır."
CHP konuyu Meclis gündemine taşıdı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Antalya’da bazı öğretmenlerin piknikte rakı içtiklerine ilişkin gazete haberi üzerine, öğretmenler hakkında inceleme başlatılmasını TBMM’nin gündemine taşıdı. Tanrıkulu, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer tarafından yazılı olarak yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, şöyle dedi:
"Hakkında inceleme başlatıldığı iddia edilen öğretmenlerin Eğitim-Sen üyesi olmalarının inceleme başlatılmasında herhangi bir etkisi olmuş mudur? Gazete haberi ihbar kabul edilerek bir soruşturma başlatılmış ise pikniğe giderek, piknikte alkollü içki içen öğretmenlerin yaptığı ahlaksızlık mıdır ve bu durum eğitim kurumuna atfedilecek bir durum mudur? Bakanlığınız süresince kaç öğretmen için özel hayatında içki içmesi ve benzeri gerekçelerle soruşturma başlatılmış ve bu soruşturmalar sonucunda kaç öğretmen hakkında disiplin işlemi gerçekleştirilmiştir?"
Son Güncelleme: Çarşamba, 28 Kasım 2012 14:47
Gösterim: 1290
Samsun’da Terme ilçesine bağlı Kesikkaya köyünde yaşayan öğrenciler heyelan nedeniyle kapanan yoldan okullarına gidebilmek için 4 kilometre boyunca tehlikeli bir yolculuk yapmak zorunda kalıyor
Samsun’da Terme ilçesine bağlı Kesikkaya köyü Uludere Mahallesi’nden geçen grup yolunun bir kısmı temmuz ayında yaşanan heyelanda göçtü. Aradan geçen yaklaşık 6 aya rağmen yol yapılmadı. Çok sayıda köyü birbirine bağlayan grup yolunun yapılmaması özellikte öğrencileri mağdur ediyor. Sabahın erken saatlerinde kalkıp okullarına gitmek isteyen çocuklar, servise binmek için hem heyelan nedeniyle çöken yoldan geçmek hem de yaklaşık 4 kilometre yürümek zorunda kalıyor.
Temmuz ayında yaşanan ve sel felaketlerine yol açan aşırı yağışlarda uçan yolun yapılması için Terme Kaymakamlığı’na yazılı ve sözlü müracaatta bulunduklarını belirten köylüler, çok mağdur durumda olduklarını, yollarının bir an önce yapılması gerektiğini söylediler. Köylüler, “Kaymakamlığa ve Özel İdare’ye başvurduk ama bir sonuç alamadık. Mağdur durumdayız” dediler.
Yıkılan yerden geçerken çok korktuklarını, okul kıyafetlerinin çamur olduğunu söyleyen öğrenciler, “Buradan geçerken çok korkuyoruz. 4 kilometre yol yürüyoruz. Okul servisimiz mahalleye gelemiyor. Göçük yoldan geçerken yağmurlu havalarda bazen ayaklarımız kayabiliyor. Yetkililerin bize yardım etmelerini istiyoruz” diye konuştular.
Bozuk yoldan geçerken ağlayan 7 yaşında ilkokul öğrencisi Firdevs Orhan, “Yolumuz bozuk olduğu için ağlıyorum. Yürüyemiyoruz, geçemiyoruz, korkuyoruz” şeklinde konuştu.
Öğrencilerin servis sürücüsü Hayrettin Nas, “Çocuklar yağmurda gelemiyorlar. Yol bozuk olduğu için çocukları kapılarına kadar götüremiyorum. Ben bir servis şoförü olarak bundan utanıyorum” ifadelerini kullandı.
Yollarının biran önce açılmasını isteyen Kesikkaya Muhtarı Ahmet Aydın, “Temmuz ayındaki heyelan nedeniyle Uludere Mahallemizin yolu kapandı. Biz muhtarlık olarak Terme Kaymakamlığı’na başvuru yaptık. Köyümüze yetkili mühendis arkadaşlar geldi. Projeler yapıldı ama yolun ihalesi yapılmadı. Biz de ihalenin biran önce yapılmasını bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
Hala proje bekliyorlar
Terme Kaymakamlığı konuyla ilgili olarak, “Samsun İl Özel İdaresi’ne yazı gönderdik. Yetkililer geldi, incelemelerini yaptılar. Orada hem istinat duvarına hem de kutu menfeze ihtiyaç olduğunu belirlediler https://gutepotenz.de/. ‘Biz bununla ilgili projeyi yapıp göndereceğiz’ dediler. Biz de projenin gelmesini bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Samsun’da Terme ilçesine bağlı Kesikkaya köyünde yaşayan öğrenciler heyelan nedeniyle kapanan yoldan okullarına gidebilmek için 4 kilometre boyunca tehlikeli bir yolculuk yapmak zorunda kalıyor
Samsun’da Terme ilçesine bağlı Kesikkaya köyü Uludere Mahallesi’nden geçen grup yolunun bir kısmı temmuz ayında yaşanan heyelanda göçtü. Aradan geçen yaklaşık 6 aya rağmen yol yapılmadı. Çok sayıda köyü birbirine bağlayan grup yolunun yapılmaması özellikte öğrencileri mağdur ediyor. Sabahın erken saatlerinde kalkıp okullarına gitmek isteyen çocuklar, servise binmek için hem heyelan nedeniyle çöken yoldan geçmek hem de yaklaşık 4 kilometre yürümek zorunda kalıyor.
Temmuz ayında yaşanan ve sel felaketlerine yol açan aşırı yağışlarda uçan yolun yapılması için Terme Kaymakamlığı’na yazılı ve sözlü müracaatta bulunduklarını belirten köylüler, çok mağdur durumda olduklarını, yollarının bir an önce yapılması gerektiğini söylediler. Köylüler, “Kaymakamlığa ve Özel İdare’ye başvurduk ama bir sonuç alamadık. Mağdur durumdayız” dediler.
Yıkılan yerden geçerken çok korktuklarını, okul kıyafetlerinin çamur olduğunu söyleyen öğrenciler, “Buradan geçerken çok korkuyoruz. 4 kilometre yol yürüyoruz. Okul servisimiz mahalleye gelemiyor. Göçük yoldan geçerken yağmurlu havalarda bazen ayaklarımız kayabiliyor. Yetkililerin bize yardım etmelerini istiyoruz” diye konuştular.
Bozuk yoldan geçerken ağlayan 7 yaşında ilkokul öğrencisi Firdevs Orhan, “Yolumuz bozuk olduğu için ağlıyorum. Yürüyemiyoruz, geçemiyoruz, korkuyoruz” şeklinde konuştu.
Öğrencilerin servis sürücüsü Hayrettin Nas, “Çocuklar yağmurda gelemiyorlar. Yol bozuk olduğu için çocukları kapılarına kadar götüremiyorum. Ben bir servis şoförü olarak bundan utanıyorum” ifadelerini kullandı.
Yollarının biran önce açılmasını isteyen Kesikkaya Muhtarı Ahmet Aydın, “Temmuz ayındaki heyelan nedeniyle Uludere Mahallemizin yolu kapandı. Biz muhtarlık olarak Terme Kaymakamlığı’na başvuru yaptık. Köyümüze yetkili mühendis arkadaşlar geldi. Projeler yapıldı ama yolun ihalesi yapılmadı. Biz de ihalenin biran önce yapılmasını bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
Hala proje bekliyorlar
Terme Kaymakamlığı konuyla ilgili olarak, “Samsun İl Özel İdaresi’ne yazı gönderdik. Yetkililer geldi, incelemelerini yaptılar. Orada hem istinat duvarına hem de kutu menfeze ihtiyaç olduğunu belirlediler https://gutepotenz.de/. ‘Biz bununla ilgili projeyi yapıp göndereceğiz’ dediler. Biz de projenin gelmesini bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
Son Güncelleme: Çarşamba, 28 Kasım 2012 12:34
Gösterim: 2635
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, hem ilköğretimde hem ortaokulda hem de liselerde özellikle imkanı olmayan öğrencilere, senede bir kaç defa kıyafet alabilecekleri imkanların sunulabileceğini söyledi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okul öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmeliğiyle ilgili, ''Ben şahsen bu konuda hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın hem de Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu yönetmeliğin uygulanması sırasında özellikle kılık kıyafetle ilgili sosyal farklılıkları ortadan kaldıracak bir takım mekanizmaları harekete geçireceklerine inanıyorum'' dedi.
Bakan Ergün, hem ilköğretimde hem ortaokulda hem de liselerde özellikle imkanı olmayan öğrencilere, senede bir kaç defa kıyafet alabilecekleri imkanların sunulabileceğini söyledi.
Ergün, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Şura Salonu'nda gerçekleştirilen 20. Ulusal Bilim Olimpiyatları, 17. Ulusal İlköğretim Matematik Olimpiyatları ve Bilim Olimpiyatları'nda derece alan öğrencilerin açıklanması ve madalya töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
TÜBİTAK'ın ''tersine beyin göçü'' çalışmalarına ilişkin bir soru üzerine Ergün, dünyanın değişik ülkelerinde, araştırma merkezlerinde çok sayıda Türk bilim adamının olduğunu belirtti.
Bunlarla ilgili bir çalışma başlattıklarını ve her yıl bu çalışmanın güncelleneceğini kaydeden Ergün, bu bilim adamlarının hem kendi bulundukları yerlerde yapacakları hem de Türkiye'de yapacakları araştırmalardan istifade etmek istediklerini ifade etti.
Bu insanların vaktiyle Türkiye'den gerçekten göç ettiklerini dile getiren Ergün, ''Ama şimdi onlarla yeniden temas kurduk ve ülkemizde bilimsel ve teknolojik araştırmalar yapmak için çok önemli fırsatlar doğduğunu onlar da gördüler. Şimdi artık onları bir beyin göçü olarak değerlendirmiyoruz. Bir beyin gücümüz olarak değerlendiriyoruz. Dünyanın değişik yerlerindeki beyin gücümüz onlar. Tabii şimdi Yükseköğretim Kurulu ile ilgili kanun çalışmaları da yapılıyor. O kanun da bize bu konuda yeni imkanlar eminim sağlayacaktır. Onun için bu insanlarımızı artık bir beyin göçü olarak değil, beyin gücü olarak görüyoruz'' diye konuştu.
İmkanı olmayan öğrencilere kıyafet yardımı
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okul öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmeliğiyle ilgili de bir gazetecinin, ''Bu uygulama, okullarda bir sınıf ayrımını doğurur mu?'' şeklindeki bir sorusunu da şöyle yanıtladı:
''Eminim en güzel şekilde tedbirler alınacaktır. Ben şahsen bu konuda hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın hem de Milli Eğitim Bakanlığı'nın, bu yönetmeliğin uygulanması sırasında özellikle kılık kıyafetle ilgili sosyal farklılıkları ortadan kaldıracak bir takım mekanizmaları harekete geçireceklerine inanıyorum. Hem ilköğretimde hem ortaokulda hem liselerde özellikle imkanı olmayan öğrencilerimize senede birkaç defa kıyafet alabilecekleri imkanlar sunulabilir. Bu konuyla ilgili eminim Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığımız güzel çalışmalar yapacak. Bir uygulamaya geçsin, bu düşünülen problemlerin hiç birinin olmayacağını düşünüyorum.''
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, hem ilköğretimde hem ortaokulda hem de liselerde özellikle imkanı olmayan öğrencilere, senede bir kaç defa kıyafet alabilecekleri imkanların sunulabileceğini söyledi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okul öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmeliğiyle ilgili, ''Ben şahsen bu konuda hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın hem de Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu yönetmeliğin uygulanması sırasında özellikle kılık kıyafetle ilgili sosyal farklılıkları ortadan kaldıracak bir takım mekanizmaları harekete geçireceklerine inanıyorum'' dedi.
Bakan Ergün, hem ilköğretimde hem ortaokulda hem de liselerde özellikle imkanı olmayan öğrencilere, senede bir kaç defa kıyafet alabilecekleri imkanların sunulabileceğini söyledi.
Ergün, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Şura Salonu'nda gerçekleştirilen 20. Ulusal Bilim Olimpiyatları, 17. Ulusal İlköğretim Matematik Olimpiyatları ve Bilim Olimpiyatları'nda derece alan öğrencilerin açıklanması ve madalya töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
TÜBİTAK'ın ''tersine beyin göçü'' çalışmalarına ilişkin bir soru üzerine Ergün, dünyanın değişik ülkelerinde, araştırma merkezlerinde çok sayıda Türk bilim adamının olduğunu belirtti.
Bunlarla ilgili bir çalışma başlattıklarını ve her yıl bu çalışmanın güncelleneceğini kaydeden Ergün, bu bilim adamlarının hem kendi bulundukları yerlerde yapacakları hem de Türkiye'de yapacakları araştırmalardan istifade etmek istediklerini ifade etti.
Bu insanların vaktiyle Türkiye'den gerçekten göç ettiklerini dile getiren Ergün, ''Ama şimdi onlarla yeniden temas kurduk ve ülkemizde bilimsel ve teknolojik araştırmalar yapmak için çok önemli fırsatlar doğduğunu onlar da gördüler. Şimdi artık onları bir beyin göçü olarak değerlendirmiyoruz. Bir beyin gücümüz olarak değerlendiriyoruz. Dünyanın değişik yerlerindeki beyin gücümüz onlar. Tabii şimdi Yükseköğretim Kurulu ile ilgili kanun çalışmaları da yapılıyor. O kanun da bize bu konuda yeni imkanlar eminim sağlayacaktır. Onun için bu insanlarımızı artık bir beyin göçü olarak değil, beyin gücü olarak görüyoruz'' diye konuştu.
İmkanı olmayan öğrencilere kıyafet yardımı
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okul öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmeliğiyle ilgili de bir gazetecinin, ''Bu uygulama, okullarda bir sınıf ayrımını doğurur mu?'' şeklindeki bir sorusunu da şöyle yanıtladı:
''Eminim en güzel şekilde tedbirler alınacaktır. Ben şahsen bu konuda hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın hem de Milli Eğitim Bakanlığı'nın, bu yönetmeliğin uygulanması sırasında özellikle kılık kıyafetle ilgili sosyal farklılıkları ortadan kaldıracak bir takım mekanizmaları harekete geçireceklerine inanıyorum. Hem ilköğretimde hem ortaokulda hem liselerde özellikle imkanı olmayan öğrencilerimize senede birkaç defa kıyafet alabilecekleri imkanlar sunulabilir. Bu konuyla ilgili eminim Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığımız güzel çalışmalar yapacak. Bir uygulamaya geçsin, bu düşünülen problemlerin hiç birinin olmayacağını düşünüyorum.''
Son Güncelleme: Çarşamba, 28 Kasım 2012 14:35
Gösterim: 1799
Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda kıyafet serbestliği getiren yönetmeliği okul kıyafeti üreticilerini ve esnafı olumsuz etkileyecek. 1.2 milyar TL’lik bir kayıp söz konusu.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Cem Negrin, okullara kıyafet serbestliği getirilmesiyle okul kıyafeti üzerinden geçimini sağlayan çok sayıda kişinin mağdur olduğunu savundu.
Okullara kıyafet serbestliği getirilmesiyle ilgili AA muhabirine değerlendirme yapan Negrin, ''Okul kıyafeti üreten veya satan firmalar işçi kıyafeti veya çocuk kıyafeti üretimine yönelebilirler ama 15 milyon adet okul kıyafetini de kaydırmak çok zor'' dedi.
Okul kıyafetlerinin çocukların giyeceği diğer kıyafetlerden de çok daha ucuz olduğunu kaydeden Negrin, öğrencilerin günlük kıyafetlerle okula gideceklerini, ailelerin bütçelerinde giyime ayırdıkları payları artırması gerekeceğini söyledi.
Esnaf kaygılı
Bu arada okul kıyafetleri satarak geçimini sağlayan esnaf da yönetmeliğin kendilerini olumsuz etkilediğini belirterek, birkaç yıl geçiş süreci tanınması gerektiğini savundu.
Ankara'daki Çıkrıkçılar yokuşunda okul kıyafetleri satan bir mağazanın sahibi Kemal Ünal, yönetmeliğin esnafı iş bıraktırma düzeyine getireceğini iddia ederek, ''O kadar mal alıyorsun, para bağlıyorsun. Her şeyin okula yönelik, şu an her şey ekside. Elindeki malı çöpe mi atacaksın, yakacak mısın?'' diye sordu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda kıyafet serbestliği getiren yönetmeliği okul kıyafeti üreticilerini ve esnafı olumsuz etkileyecek. 1.2 milyar TL’lik bir kayıp söz konusu.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Cem Negrin, okullara kıyafet serbestliği getirilmesiyle okul kıyafeti üzerinden geçimini sağlayan çok sayıda kişinin mağdur olduğunu savundu.
Okullara kıyafet serbestliği getirilmesiyle ilgili AA muhabirine değerlendirme yapan Negrin, ''Okul kıyafeti üreten veya satan firmalar işçi kıyafeti veya çocuk kıyafeti üretimine yönelebilirler ama 15 milyon adet okul kıyafetini de kaydırmak çok zor'' dedi.
Okul kıyafetlerinin çocukların giyeceği diğer kıyafetlerden de çok daha ucuz olduğunu kaydeden Negrin, öğrencilerin günlük kıyafetlerle okula gideceklerini, ailelerin bütçelerinde giyime ayırdıkları payları artırması gerekeceğini söyledi.
Esnaf kaygılı
Bu arada okul kıyafetleri satarak geçimini sağlayan esnaf da yönetmeliğin kendilerini olumsuz etkilediğini belirterek, birkaç yıl geçiş süreci tanınması gerektiğini savundu.
Ankara'daki Çıkrıkçılar yokuşunda okul kıyafetleri satan bir mağazanın sahibi Kemal Ünal, yönetmeliğin esnafı iş bıraktırma düzeyine getireceğini iddia ederek, ''O kadar mal alıyorsun, para bağlıyorsun. Her şeyin okula yönelik, şu an her şey ekside. Elindeki malı çöpe mi atacaksın, yakacak mısın?'' diye sordu.
Son Güncelleme: Çarşamba, 28 Kasım 2012 11:55
Gösterim: 2456