Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Bosna Hersek’in nüfus artış hızı çok düşük. Bunu Bosna Hersek’in artırması lazım ki genç ve dinamik bir nüfusa Bosna Hersek sahip olsun. Bu bakımdan hocalarımızın da desteğine ihtiyacımız var. Ben Türkiye’de ’3 çocuk’ diyorum ama burada en az 5 çocuk olması lazım” dedi

Başbakan Erdoğan, Saraybosna Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, Dayton  Barış Anlaşması’nın üzerinden tam 17 yıl geçtiğini ve 1995 yılında doğan  çocukların bugün 17 yaşına, üniversite öğrencisi olacak çağa geldiklerini  söyledi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

”Eğer Dayton Anlaşması’nın ardından, edinilen acı tecrübelerden yola  çıkarak farklı bir nesli yetiştirebilseydik, çocuklarımızı farklı şekilde  eğitebilseydik, Bosna’nın geleceği de o derecede farklı olacaktı. Önyargıyla  büyüyen çocuk, önyargılı bir Bosna Hersek’i şekillendirecek demektir. Ama,  sevgiyle, hoşgörüyle, anlayışla, farklı olana saygıyla yetişmiş bir çocuk,  birlikte yaşama kültürünü ebediyen yaşatacak bir Bosna Hersek’i şekillendirecek  demektir. Hiçbir şey için aslında geç değil. Umutsuz olmak, karamsar olmak için  hiçbir nedenimiz yok. Gerekirse bugün başlayalım ama eskinin önyargılarıyla  değil, yeninin hoşgörüsüyle çocukları geleceğe hazırlayalım. 

Türkiye olarak arzumuz, geçmişteki kötü günlere inat, Balkanlarda  kardeşliğin, dostluğun, işbirliğinin en güçlü şekilde yaşatılmasıdır. Bölge  ülkeleri arasındaki iletişim ve dayanışmayı azami ölçüde artırmak, her alanda çok  daha güçlü bir işbirliği tesis etmek durumundayız. Bölgede iletişim ve  işbirliğini geliştirme konusunda Türkiye olarak her türlü samimi desteği  veriyoruz, vereceğiz.”

”NATO şu ana kadar Bosna Hersek’e haksızlık yapmıştır”

”Türkiye-Hırvatistan-Bosna Hersek” ve ”Türkiye-Sırbistan-Bosna  Hersek” üçlü danışma mekanizmalarını kurduklarını, bu mekanizmaları etkin  şekilde işlettiklerini kaydeden Erdoğan, bu mekanizmaları dörtlü hale getirmeyi  istediklerini ifade etti.

Erdoğan, şu an gerek bölge ülkeleri için gerekse Bosna-Hersek için ön  planda olan uluslararası mekanizmaların Avrupa Birliği ve NATO olduğunu  belirterek, şunları kaydetti:

”Türkiye olarak, bölge ülkeleriyle birlikte Bosna Hersek’in NATO ve AB  üyeliklerine de tam destek veriyoruz. Bosna-Hersek’in vakit kaybetmeden AB üyelik  sürecinde hızlı bir şekilde ilerleme kaydetmesi ve NATO Üyelik Eylem Planı’na  başlaması önem taşıyor.

Henüz genç bir devlet olan Bosna-Hersek’in AB sürecinden, hukuki,  ekonomik ve sosyal yapısını güçlendirme hususunda büyük bir destek alacağını  düşünüyorum. Benzer bir şekilde, NATO üyeliği de hem bölge için hem de  Bosna-Hersek için, sadece güvenlik alanında değil, ekonomik alanda da önem  taşıyan bir gelişme olacaktır. NATO şu ana kadar Bosna Hersek’e haksızlık  yapmıştır. Çünkü Bosna Hersek’in daveti hızlandırılmalıdır. Bunu takipçisiyiz,  takipçisi olacağız.

Bosna-Hersek’te yaşayanların tamamının NATO’ya sıcak bakmadığını  biliyorum. Bunun nedeninin, NATO’yu sadece bir güvenlik örgütü olarak görmekten  kaynaklandığını düşünüyorum. Doğrudur, NATO, en başta bir güvenlik örgütü olarak  kurulmuştur. Ancak bugün NATO, bundan çok daha fazlasıdır. Örneğin ekonomik  alanda güvenliktir ve güvendir. Bosna-Hersek’teki tüm kesimlerin de NATO’yu daha  geniş bir perspektiften görmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum.”

Bosna Hersek’e 5 çocuk çağrısı

Bosna Hersek’in, bugün olduğu yerden çok daha ilerde ve çok daha  yükseklerde olabileceğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, Bosna Hersek’in bunu  ziyadesiyle hak ettiğini dile getirdi. Erdoğan, bu ülkenin, Avrupa’nın ortasında  ekonomik potansiyeliyle, genç, dinamik nüfusuyla, çalışkan insanlarıyla çok büyük  bir atılımın arefesinde bulunduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

”Herhalde bundan dolayı gücenmezsiniz... Bosna Hersek’in nüfus artış  hızı çok düşük. Bunu Bosna Hersek’in artırması lazım ki genç ve dinamik bir  nüfusa Bosna Hersek sahip olsun. Bu bakımdan hocalarımızın da desteğine  ihtiyacımız var. Ben Türkiye’de ’3 çocuk’ diyorum ama burada en az 5 çocuk olması  lazım. Ailelerde bunu başarmak lazım.

Ekonominin temelini insan teşkil etmektedir. İnsan varsa emek vardır,  sermaye, üretim, tüketim vardır. İnsan yoksa bunların hiçbiri yok. Dolayısıyla da  başarı genç ve dinamik nüfustadır. Türkiye ile ilgili de genç ve dinamik nüfusa  sahip olduğu değerlendirmeleri yapılmaktadır. Ekonomi insan üzerine inşa  edilmiştir. İnsanın olmadığı bir ekonomik sistemi konuşamayız. Bugün Avrupa’daki  sıkıntının temelinde de yaşlı nüfus yatmaktadır. Onun için Bosna Hersek bunun  tedbirini almalıdır.

Gereksiz tartışmalar, ayrılıkçı girişimler, Bosna Hersek’in  potansiyelinin açığa çıkmasının önündeki en büyük engel olur. Bu ülke sizin  ülkeniz. Bu ülke, biliyorum ki her birinizin aşkla, sevdayla tutunduğunuz biricik  ülkeniz. Bu ülkenin aydınlık geleceği için, tarihin bir kenara bırakılıp, artık  geleceğe odaklanılması elzemdir. Ben, Bosna Hersek’in bunu başaracağına yürekten  inanıyorum. Türkiye olarak, Bosna Hersek’in bölgenin güçlü, itibarlı, istikrarlı  bir ülkesi olabilmesi için de bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da güçlü  şekilde destek vermeye devam edeceğiz.”(milliyet)

> Başbakan Erdoğan çocuk sayısını 5’e çıkardı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Bosna Hersek’in nüfus artış hızı çok düşük. Bunu Bosna Hersek’in artırması lazım ki genç ve dinamik bir nüfusa Bosna Hersek sahip olsun. Bu bakımdan hocalarımızın da desteğine ihtiyacımız var. Ben Türkiye’de ’3 çocuk’ diyorum ama burada en az 5 çocuk olması lazım” dedi

Başbakan Erdoğan, Saraybosna Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, Dayton  Barış Anlaşması’nın üzerinden tam 17 yıl geçtiğini ve 1995 yılında doğan  çocukların bugün 17 yaşına, üniversite öğrencisi olacak çağa geldiklerini  söyledi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

”Eğer Dayton Anlaşması’nın ardından, edinilen acı tecrübelerden yola  çıkarak farklı bir nesli yetiştirebilseydik, çocuklarımızı farklı şekilde  eğitebilseydik, Bosna’nın geleceği de o derecede farklı olacaktı. Önyargıyla  büyüyen çocuk, önyargılı bir Bosna Hersek’i şekillendirecek demektir. Ama,  sevgiyle, hoşgörüyle, anlayışla, farklı olana saygıyla yetişmiş bir çocuk,  birlikte yaşama kültürünü ebediyen yaşatacak bir Bosna Hersek’i şekillendirecek  demektir. Hiçbir şey için aslında geç değil. Umutsuz olmak, karamsar olmak için  hiçbir nedenimiz yok. Gerekirse bugün başlayalım ama eskinin önyargılarıyla  değil, yeninin hoşgörüsüyle çocukları geleceğe hazırlayalım. 

Türkiye olarak arzumuz, geçmişteki kötü günlere inat, Balkanlarda  kardeşliğin, dostluğun, işbirliğinin en güçlü şekilde yaşatılmasıdır. Bölge  ülkeleri arasındaki iletişim ve dayanışmayı azami ölçüde artırmak, her alanda çok  daha güçlü bir işbirliği tesis etmek durumundayız. Bölgede iletişim ve  işbirliğini geliştirme konusunda Türkiye olarak her türlü samimi desteği  veriyoruz, vereceğiz.”

”NATO şu ana kadar Bosna Hersek’e haksızlık yapmıştır”

”Türkiye-Hırvatistan-Bosna Hersek” ve ”Türkiye-Sırbistan-Bosna  Hersek” üçlü danışma mekanizmalarını kurduklarını, bu mekanizmaları etkin  şekilde işlettiklerini kaydeden Erdoğan, bu mekanizmaları dörtlü hale getirmeyi  istediklerini ifade etti.

Erdoğan, şu an gerek bölge ülkeleri için gerekse Bosna-Hersek için ön  planda olan uluslararası mekanizmaların Avrupa Birliği ve NATO olduğunu  belirterek, şunları kaydetti:

”Türkiye olarak, bölge ülkeleriyle birlikte Bosna Hersek’in NATO ve AB  üyeliklerine de tam destek veriyoruz. Bosna-Hersek’in vakit kaybetmeden AB üyelik  sürecinde hızlı bir şekilde ilerleme kaydetmesi ve NATO Üyelik Eylem Planı’na  başlaması önem taşıyor.

Henüz genç bir devlet olan Bosna-Hersek’in AB sürecinden, hukuki,  ekonomik ve sosyal yapısını güçlendirme hususunda büyük bir destek alacağını  düşünüyorum. Benzer bir şekilde, NATO üyeliği de hem bölge için hem de  Bosna-Hersek için, sadece güvenlik alanında değil, ekonomik alanda da önem  taşıyan bir gelişme olacaktır. NATO şu ana kadar Bosna Hersek’e haksızlık  yapmıştır. Çünkü Bosna Hersek’in daveti hızlandırılmalıdır. Bunu takipçisiyiz,  takipçisi olacağız.

Bosna-Hersek’te yaşayanların tamamının NATO’ya sıcak bakmadığını  biliyorum. Bunun nedeninin, NATO’yu sadece bir güvenlik örgütü olarak görmekten  kaynaklandığını düşünüyorum. Doğrudur, NATO, en başta bir güvenlik örgütü olarak  kurulmuştur. Ancak bugün NATO, bundan çok daha fazlasıdır. Örneğin ekonomik  alanda güvenliktir ve güvendir. Bosna-Hersek’teki tüm kesimlerin de NATO’yu daha  geniş bir perspektiften görmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum.”

Bosna Hersek’e 5 çocuk çağrısı

Bosna Hersek’in, bugün olduğu yerden çok daha ilerde ve çok daha  yükseklerde olabileceğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, Bosna Hersek’in bunu  ziyadesiyle hak ettiğini dile getirdi. Erdoğan, bu ülkenin, Avrupa’nın ortasında  ekonomik potansiyeliyle, genç, dinamik nüfusuyla, çalışkan insanlarıyla çok büyük  bir atılımın arefesinde bulunduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

”Herhalde bundan dolayı gücenmezsiniz... Bosna Hersek’in nüfus artış  hızı çok düşük. Bunu Bosna Hersek’in artırması lazım ki genç ve dinamik bir  nüfusa Bosna Hersek sahip olsun. Bu bakımdan hocalarımızın da desteğine  ihtiyacımız var. Ben Türkiye’de ’3 çocuk’ diyorum ama burada en az 5 çocuk olması  lazım. Ailelerde bunu başarmak lazım.

Ekonominin temelini insan teşkil etmektedir. İnsan varsa emek vardır,  sermaye, üretim, tüketim vardır. İnsan yoksa bunların hiçbiri yok. Dolayısıyla da  başarı genç ve dinamik nüfustadır. Türkiye ile ilgili de genç ve dinamik nüfusa  sahip olduğu değerlendirmeleri yapılmaktadır. Ekonomi insan üzerine inşa  edilmiştir. İnsanın olmadığı bir ekonomik sistemi konuşamayız. Bugün Avrupa’daki  sıkıntının temelinde de yaşlı nüfus yatmaktadır. Onun için Bosna Hersek bunun  tedbirini almalıdır.

Gereksiz tartışmalar, ayrılıkçı girişimler, Bosna Hersek’in  potansiyelinin açığa çıkmasının önündeki en büyük engel olur. Bu ülke sizin  ülkeniz. Bu ülke, biliyorum ki her birinizin aşkla, sevdayla tutunduğunuz biricik  ülkeniz. Bu ülkenin aydınlık geleceği için, tarihin bir kenara bırakılıp, artık  geleceğe odaklanılması elzemdir. Ben, Bosna Hersek’in bunu başaracağına yürekten  inanıyorum. Türkiye olarak, Bosna Hersek’in bölgenin güçlü, itibarlı, istikrarlı  bir ülkesi olabilmesi için de bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da güçlü  şekilde destek vermeye devam edeceğiz.”(milliyet)

Son Güncelleme: Pazar, 16 Eylül 2012 08:10

Gösterim: 1847

İstanbul'da, 17-18-19 Eylül'de, 1037 ilk ve ortaöğretim okulu önü ve çevresinde 07.00-19.00 saatleri arasında 3600 polis görev yapacak.

Kentte, 2012-2013 eğitim-öğretim yılının başlayacağı 17 Eylül'de, 06.00-13.00 saatleri arasında toplu ulaşım ücretsiz olacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bin 228 ilkokul, bin 187 ortaokul, 660'ı da lise olmak üzere toplam 3 bin 75 okulda, 2 milyon 700 bin öğrenci ve 104 bin öğretmenin eğitim-öğretime başlayacağı 17 Eylül Pazartesi günü trafikte sorun yaşanmaması için bazı tedbirler aldı.

Okulların açıldığı gün İETT otobüsleri, metrobüs, halk otobüsleri, Otobüs AŞ araçları, Şehir Hatları vapurları ile Ulaşım AŞ'ye ait metro, hafif metro, tramvay ve finüküler araçları 06.00-13.00 saatleri arasında ücretsiz hizmet verecek.

Okul servisleri, okulların açıldığı gün, okul giriş ve çıkış saatlerinde, okul çevrelerindeki İSPARK otoparklarına 2 saat ücretsiz araç park edebilecek. Ayrıca, okul ve personel servisleri de toplu ulaşım araçlarının kullandığı ''otobüs yolu''nu kullanabilecek. 9 noktada da ücretsiz çekici hizmeti verilecek.

İETT, metrobüs hattı ve otobüslerde ek sefer koyacak. Şehir Hatları vapur seferleri arttırılacak. Metro, hafif metro-füniküler azami sıktıkta sefer düzenleyecek.

İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ (İDO) de 17 Eylül Pazartesi günü 06.00-13.00 saatleri arasında Sirkeci-Harem araba vapuru hattındaki yaya yolcuları ücretsiz taşıyacak.

> İstanbul'da yeni eğitim yılı alarmı

İstanbul'da, 17-18-19 Eylül'de, 1037 ilk ve ortaöğretim okulu önü ve çevresinde 07.00-19.00 saatleri arasında 3600 polis görev yapacak.

Kentte, 2012-2013 eğitim-öğretim yılının başlayacağı 17 Eylül'de, 06.00-13.00 saatleri arasında toplu ulaşım ücretsiz olacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bin 228 ilkokul, bin 187 ortaokul, 660'ı da lise olmak üzere toplam 3 bin 75 okulda, 2 milyon 700 bin öğrenci ve 104 bin öğretmenin eğitim-öğretime başlayacağı 17 Eylül Pazartesi günü trafikte sorun yaşanmaması için bazı tedbirler aldı.

Okulların açıldığı gün İETT otobüsleri, metrobüs, halk otobüsleri, Otobüs AŞ araçları, Şehir Hatları vapurları ile Ulaşım AŞ'ye ait metro, hafif metro, tramvay ve finüküler araçları 06.00-13.00 saatleri arasında ücretsiz hizmet verecek.

Okul servisleri, okulların açıldığı gün, okul giriş ve çıkış saatlerinde, okul çevrelerindeki İSPARK otoparklarına 2 saat ücretsiz araç park edebilecek. Ayrıca, okul ve personel servisleri de toplu ulaşım araçlarının kullandığı ''otobüs yolu''nu kullanabilecek. 9 noktada da ücretsiz çekici hizmeti verilecek.

İETT, metrobüs hattı ve otobüslerde ek sefer koyacak. Şehir Hatları vapur seferleri arttırılacak. Metro, hafif metro-füniküler azami sıktıkta sefer düzenleyecek.

İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ (İDO) de 17 Eylül Pazartesi günü 06.00-13.00 saatleri arasında Sirkeci-Harem araba vapuru hattındaki yaya yolcuları ücretsiz taşıyacak.

Son Güncelleme: Pazar, 16 Eylül 2012 08:00

Gösterim: 1480

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ilkokul birinci sınıfa kayıt yaptırmamak için rapor alan veli oranının geçen yıllardan farkı olmadığını söyledi.

meb_raporMilli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ilkokul birinci sınıfa kayıtlarla ilgili rapor alan velilerin ilk bilgilerinin geldiğini belirterek, ''Gördüğümüz kadarıyla velilerimizin rapor alma oranı yüzde 3 civarında. Önceki yıllarda mukayese ettiğimiz zaman bu oranda büyük bir farklılık yok'' dedi.

> İlkokulda rapor oranı yüzde 3

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ilkokul birinci sınıfa kayıt yaptırmamak için rapor alan veli oranının geçen yıllardan farkı olmadığını söyledi.

meb_raporMilli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ilkokul birinci sınıfa kayıtlarla ilgili rapor alan velilerin ilk bilgilerinin geldiğini belirterek, ''Gördüğümüz kadarıyla velilerimizin rapor alma oranı yüzde 3 civarında. Önceki yıllarda mukayese ettiğimiz zaman bu oranda büyük bir farklılık yok'' dedi.

Son Güncelleme: Cumartesi, 15 Eylül 2012 15:56

Gösterim: 1428

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, bu yıl toplu taşıma ücretlerine yaptıkları zammı geri çekerek öğrencilere burs verdiklerini düşündüklerini belirtti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, okulların Pazartesi günü açılması nedeniyle kent içinde özellikle trafikte sorun yaşanmaması için bir dizi tedbir aldıklarını, bu tedbirleri AKOM’da sabah saat 06.00’dan itibaren izleyeceklerini ve oluşabilecek sorunlara anında müdahale edeceklerini söyledi. Topbaş; "Bu yıl zammı geri almakla aylık 2 milyon 250 bin lira, yıllık 27 milyon lira öğrenciye destek vermiş oluyoruz. Bu küçük bir rakam değil. Bir anlamda tüm öğrencilere böylece burs anlamlı destek vermiş olduğumuzu düşünüyorum" dedi.

Kadir Topbaş, Atatürk Havalimanı VİP Salonu’nda okulların açılışı ile ilgili alınan tedbirlerle ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında, Pazartesi günü toplu ulaşım araçlarının ilk gün saat 06.00 - 13.00 arasında ücretsiz olacağını, okul servislerinin ‘İspark’ otoparklarına bir gün ücret ödemeyeceklerini ve servislerin otobüs yolunu kullanabileceklerini belirten Topbaş konuşmasına şöyle devam etti; “Her yıl olduğu gibi İstanbullulardan bireysel araç kullanmak yerine toplu taşıma araçlarını tercih etmelerini istirham ediyoruz. İstanbulluların bu hassasiyeti göstereceklerine inanıyorum. Bizde Büyükşehir Belediyesi olarak ve diğer kurumlar da bir takım önlemler alıyoruz. Özellikle toplu taşıma araçlarının daha da arttırılması, görev yapacak insanların devrede olması itibariyle. Özellikle Pazartesi günü 06.00 ile 13.00 saatleri arası toplu taşıma araçları ücretsiz olacak. Pazartesi ve Salı günleri de okul çevrelerindeki açık otoparklar, sokak otoparkları, katlı açık otoparkların da ikişer saatlik ücretsiz uygulaması yapılacak. Otobüs tercihli yolları gibi alanları öğrenci servisleri kullanabilecek"

3 BİN 359 GÖREVLİ

Emniyet birimlerinin, jandarmanın ve zabıta memurlarının trafik akışıyla ilgili görev yapacaklarını belirtern Topbaş, “Trafik akışını sağlamak için bin 559 polisimiz, bin 800 civarında jandarmamız ve bin civarında zabıtamız yani toplamda 3 bin 359 insanımız bu eğitim haftası itibariyle görev yapacaklar. Pazartesi sabah saat 06.00’dan itibaren başlamak üzere ilgili birim ve kurumlardaki arkadaşlarımız AKOM’da olacaklar ve çalışmalarını yürütecekler" diye konuştu.

“ZAMMI ÇEKEREK BURS VERMİŞ OLDUĞUMUZU DÜŞÜNÜYORUZ"

Açıklamasında öğrenci biletlerine yapılan zammın geri çekilmesi konusuna değinen Topbaş, “Bir takım tepkiler aldık diye geri çekmedik. Geçmişte Büyükşehir Belediyesi olarak biz burslar verdik, CHP tarafından bu burslar yargıya götürüldü ve iptal ettirildi. Bizde öğrencilerin zammını geri alırsak bir noktada bütün öğrencilere burs vermiş oluruz diye düşündük. Bu yıl zammı geri almakla aylık 2 milyon 250 bin lira, yıllık 27 milyon lira öğrenciye destek vermiş oluyoruz. Bu küçük bir rakam değil. Bir anlamda tüm öğrencilere böylece burs anlamlı destek vermiş olduğumuz düşünüyorum" dedi.

“OTOBÜS HATTI BAŞARILI OLDU"

Kadir Topbaş başlattıkları otobüs hattının da çok başarılı olduğunu belirtti. Bu sayede otobüs kullanımının yüzde 11 gibi bir artış gösterdiğini söyleyen Topbaş, “UKOME’den yeni 5 hat için daha karar çıkarak çalışmalar sürdürülecek. Adım adım bunu yaygınlaştıracağız ve İstanbul’da toplu taşıma araçlarının kullanma keyfini yaşatacak tarzda düzenlemeler yapıyoruz" dedi.

“SERVİSLERE BÜYÜK BİR ZAM YOK"

Açıklamasında öğrenci servislerinin taşıma ücretlerine yapılan zamla ilgili olarak iseTopbaş, “UKOME’nin aldığı bir kararla öğrenci servislerine 5 lira 10 lira civarı kilometreye göre değişen tarzda bir zam yapıldı. Bu büyük ölçekte zam değil. Kendine göre bir düzenleme yapıldı" diye konuştu. Sarıyer Belediyesi tarafından ortaya atılan ‘Kültür merkezinin ve nikah salonunun Büyükşehir Belediyesi tarafından yıkıldığı’ iddialarının hatırlatılması üzerine ise Kadir Topbaş “Hayır orda bir yanlış var. Daha önce Sarıyer Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesi arasında bir mutabakat var. Darüşafaka İstasyonu’nun bulunduğu yerde Sarıyer Belediyesi’nin olan arazi istasyon alanına katılırken kendi talepleri üzere bir nikah salonu ve kültür merkezi yapılması gibi bir prensipte anlaşma var. Sarıyer Belediye Başkanı biraz acele etti. Belki gecikmiş olabilir ama genel sekreterimizin geçirdiği kaza nedeniyle bir aksamaya girdi. Biz burada karılıklı bir mutabakat varsa gereği yapılacak. Diğer taraftan bazı ilçe belediyeleri ‘CHP’li olduğumuz için planlarımız önemsenmiyor, geçmiyor’ diyenlere de bunun farklı değerlendirme yapıldığını düşünüyorum. Kaldı ki Maltepe Belediye Başkanı planları geçti diye ayrıca bize teşekkür etti. Burası da CHP’li bir belediyedir. Eksiklerini gidersinler, eksikliklerini gidererek bizim birimlerimizle koordineli çalışırlarsa, siyaset yapmazlarsa çok daha rahat bir hizmeti birlikte veririz" cevabını verdi.(hürriyet)

> Topbaş: Zammı çekerek burs verdiğimizi düşünüyoruz

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, bu yıl toplu taşıma ücretlerine yaptıkları zammı geri çekerek öğrencilere burs verdiklerini düşündüklerini belirtti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, okulların Pazartesi günü açılması nedeniyle kent içinde özellikle trafikte sorun yaşanmaması için bir dizi tedbir aldıklarını, bu tedbirleri AKOM’da sabah saat 06.00’dan itibaren izleyeceklerini ve oluşabilecek sorunlara anında müdahale edeceklerini söyledi. Topbaş; "Bu yıl zammı geri almakla aylık 2 milyon 250 bin lira, yıllık 27 milyon lira öğrenciye destek vermiş oluyoruz. Bu küçük bir rakam değil. Bir anlamda tüm öğrencilere böylece burs anlamlı destek vermiş olduğumuzu düşünüyorum" dedi.

Kadir Topbaş, Atatürk Havalimanı VİP Salonu’nda okulların açılışı ile ilgili alınan tedbirlerle ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında, Pazartesi günü toplu ulaşım araçlarının ilk gün saat 06.00 - 13.00 arasında ücretsiz olacağını, okul servislerinin ‘İspark’ otoparklarına bir gün ücret ödemeyeceklerini ve servislerin otobüs yolunu kullanabileceklerini belirten Topbaş konuşmasına şöyle devam etti; “Her yıl olduğu gibi İstanbullulardan bireysel araç kullanmak yerine toplu taşıma araçlarını tercih etmelerini istirham ediyoruz. İstanbulluların bu hassasiyeti göstereceklerine inanıyorum. Bizde Büyükşehir Belediyesi olarak ve diğer kurumlar da bir takım önlemler alıyoruz. Özellikle toplu taşıma araçlarının daha da arttırılması, görev yapacak insanların devrede olması itibariyle. Özellikle Pazartesi günü 06.00 ile 13.00 saatleri arası toplu taşıma araçları ücretsiz olacak. Pazartesi ve Salı günleri de okul çevrelerindeki açık otoparklar, sokak otoparkları, katlı açık otoparkların da ikişer saatlik ücretsiz uygulaması yapılacak. Otobüs tercihli yolları gibi alanları öğrenci servisleri kullanabilecek"

3 BİN 359 GÖREVLİ

Emniyet birimlerinin, jandarmanın ve zabıta memurlarının trafik akışıyla ilgili görev yapacaklarını belirtern Topbaş, “Trafik akışını sağlamak için bin 559 polisimiz, bin 800 civarında jandarmamız ve bin civarında zabıtamız yani toplamda 3 bin 359 insanımız bu eğitim haftası itibariyle görev yapacaklar. Pazartesi sabah saat 06.00’dan itibaren başlamak üzere ilgili birim ve kurumlardaki arkadaşlarımız AKOM’da olacaklar ve çalışmalarını yürütecekler" diye konuştu.

“ZAMMI ÇEKEREK BURS VERMİŞ OLDUĞUMUZU DÜŞÜNÜYORUZ"

Açıklamasında öğrenci biletlerine yapılan zammın geri çekilmesi konusuna değinen Topbaş, “Bir takım tepkiler aldık diye geri çekmedik. Geçmişte Büyükşehir Belediyesi olarak biz burslar verdik, CHP tarafından bu burslar yargıya götürüldü ve iptal ettirildi. Bizde öğrencilerin zammını geri alırsak bir noktada bütün öğrencilere burs vermiş oluruz diye düşündük. Bu yıl zammı geri almakla aylık 2 milyon 250 bin lira, yıllık 27 milyon lira öğrenciye destek vermiş oluyoruz. Bu küçük bir rakam değil. Bir anlamda tüm öğrencilere böylece burs anlamlı destek vermiş olduğumuz düşünüyorum" dedi.

“OTOBÜS HATTI BAŞARILI OLDU"

Kadir Topbaş başlattıkları otobüs hattının da çok başarılı olduğunu belirtti. Bu sayede otobüs kullanımının yüzde 11 gibi bir artış gösterdiğini söyleyen Topbaş, “UKOME’den yeni 5 hat için daha karar çıkarak çalışmalar sürdürülecek. Adım adım bunu yaygınlaştıracağız ve İstanbul’da toplu taşıma araçlarının kullanma keyfini yaşatacak tarzda düzenlemeler yapıyoruz" dedi.

“SERVİSLERE BÜYÜK BİR ZAM YOK"

Açıklamasında öğrenci servislerinin taşıma ücretlerine yapılan zamla ilgili olarak iseTopbaş, “UKOME’nin aldığı bir kararla öğrenci servislerine 5 lira 10 lira civarı kilometreye göre değişen tarzda bir zam yapıldı. Bu büyük ölçekte zam değil. Kendine göre bir düzenleme yapıldı" diye konuştu. Sarıyer Belediyesi tarafından ortaya atılan ‘Kültür merkezinin ve nikah salonunun Büyükşehir Belediyesi tarafından yıkıldığı’ iddialarının hatırlatılması üzerine ise Kadir Topbaş “Hayır orda bir yanlış var. Daha önce Sarıyer Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesi arasında bir mutabakat var. Darüşafaka İstasyonu’nun bulunduğu yerde Sarıyer Belediyesi’nin olan arazi istasyon alanına katılırken kendi talepleri üzere bir nikah salonu ve kültür merkezi yapılması gibi bir prensipte anlaşma var. Sarıyer Belediye Başkanı biraz acele etti. Belki gecikmiş olabilir ama genel sekreterimizin geçirdiği kaza nedeniyle bir aksamaya girdi. Biz burada karılıklı bir mutabakat varsa gereği yapılacak. Diğer taraftan bazı ilçe belediyeleri ‘CHP’li olduğumuz için planlarımız önemsenmiyor, geçmiyor’ diyenlere de bunun farklı değerlendirme yapıldığını düşünüyorum. Kaldı ki Maltepe Belediye Başkanı planları geçti diye ayrıca bize teşekkür etti. Burası da CHP’li bir belediyedir. Eksiklerini gidersinler, eksikliklerini gidererek bizim birimlerimizle koordineli çalışırlarsa, siyaset yapmazlarsa çok daha rahat bir hizmeti birlikte veririz" cevabını verdi.(hürriyet)

Son Güncelleme: Pazar, 16 Eylül 2012 01:11

Gösterim: 1829

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ders kitaplarını kurayla belirlenecek öğretmen, akademisyenlere inceletecek.

ders kitabıTalim ve Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip, ders kitaplarını hazırlama ve inceleme kriterlerinde yapılan yeni düzenleme hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Milli Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği'nin yenilendiğini anımsatan Karip, yeni düzenlemeyle diğer eğitim araçlarının da daha düzgün bir şekilde hazırlanmasına imkan sağlandığını ifade etti.

Yayınevince hazırlanan taslak ders kitaplarının inceletme başvurusunun yılda 2 dönemde yapılacağını anlatan Karip, ders kitapları için alınan inceleme ve inceletme ücretinin ilkokul, ortaokul, lise ve ders kitabı dışındaki diğer eğitim araç-gereci için kategorilere ayrıldığını söyledi.

Ders kitaplarını inceletme işleminin Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın bünyesindeki sabit kadrolu öğretmenlere yaptırılması yerine ülke genelindeki öğretmenlerden, alan eğitimcilerinden, uzmanlarından veri tabanı oluşturulacağını belirten Karip, veri tabanı sistemine kayıt yaptıracak alan eğitimicilerinin, uzmanların en az doktora düzeyinde akademik kariyer yapmış olma şartının olacağını ifade etti.

Kitapları incelemek veya değerlendirmek için kayıt yaptıranların başkanlıkça düzenlenen eğitime alınacaklarını da belirten Karip, eğitim alanların panelist olarak görevlendirileceğini söyledi.

> Ders kitabına şeffaf inceleme

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ders kitaplarını kurayla belirlenecek öğretmen, akademisyenlere inceletecek.

ders kitabıTalim ve Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip, ders kitaplarını hazırlama ve inceleme kriterlerinde yapılan yeni düzenleme hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Milli Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği'nin yenilendiğini anımsatan Karip, yeni düzenlemeyle diğer eğitim araçlarının da daha düzgün bir şekilde hazırlanmasına imkan sağlandığını ifade etti.

Yayınevince hazırlanan taslak ders kitaplarının inceletme başvurusunun yılda 2 dönemde yapılacağını anlatan Karip, ders kitapları için alınan inceleme ve inceletme ücretinin ilkokul, ortaokul, lise ve ders kitabı dışındaki diğer eğitim araç-gereci için kategorilere ayrıldığını söyledi.

Ders kitaplarını inceletme işleminin Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın bünyesindeki sabit kadrolu öğretmenlere yaptırılması yerine ülke genelindeki öğretmenlerden, alan eğitimcilerinden, uzmanlarından veri tabanı oluşturulacağını belirten Karip, veri tabanı sistemine kayıt yaptıracak alan eğitimicilerinin, uzmanların en az doktora düzeyinde akademik kariyer yapmış olma şartının olacağını ifade etti.

Kitapları incelemek veya değerlendirmek için kayıt yaptıranların başkanlıkça düzenlenen eğitime alınacaklarını da belirten Karip, eğitim alanların panelist olarak görevlendirileceğini söyledi.

Son Güncelleme: Cumartesi, 15 Eylül 2012 13:56

Gösterim: 2059


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.