banner

40 bin atama sonrası öğretmen açığı 105 bine düşecek




Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün akşam onayladığı torba yasa tabir edilen yasayla 40 bin öğretmen ataması gerçekleştireceklerini anımsatarak, "Bugünden itibaren 5 iş günü öğretmen adaylarından tercih alacağız. Perşembe gününe kadar tercihler devam edecek. Cuma gününden itibaren öğretmenler hangi okula atandığını öğrenmiş olacak" dedi.

AA Editör Masası'na konuk olan Bakan Avcı, AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk ile editörler, bölge müdürleri ve dünyanın çeşitli merkezlerindeki muhabirlerin eğitim gündemine ilişkin sorularını yanıtladı. 

Avcı, torba yasa tabir edilen yasayla 40 bin yeni öğretmen adayının atamasının yapılacağını söyledi. Atamaların gelecek hafta cuma gününden itibaren yapılacağını ifade eden Avcı, atamaların gecikmesinde, yasanın Meclis'teki görüşmelerinde yaşanan gecikmenin neden olduğunu belirtti. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk onayladığı yasayla Milli Eğitim Bakanlığında 40 bin öğretmen atamasının gerçekleşmesinin kendileri için de ayrı bir mutluluk olduğunu ifade eden ve Erdoğan'a teşekkür eden Avcı, "Bizim yönetmeliğimize göre Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra 5 iş günü boyunca adaylardan tercih almamız gerekiyor. Biz kontenjanlarımızı açıkladık, ne kadar öğretmen adayı alacağımızı açıkladık. O liste üzerinden adaylar tercihlerini yapacaklar. Bugünden başlandığı zaman önümüzdeki perşembe akşamı tercihler tamamlanmış olacak, cuma gününden itibaren de herkes hangi okula atandığını öğrenmiş olacak' dedi. 

Atamaların 109 ayrı branştan yapılacağını, ihtiyaçlara göre oranlamayı yaptıktan sonra bunu branşlara uyarladıklarını anlatan Avcı, şöyle devam etti:

"Çok sayıda ama her halükarda onlara da ihtiyacımız olan branşlar var. Uçak Gövde Bakım bölümüne ilk atamada 3 kişi, İspanyolca'ya 1 kişi alınacak. Bizim asıl büyük rakamlarımız beden eğitiminde bin 613 kişi alınacak. Bunlar en örgütlü gruplardan bir tanesidir. Bilişim Teknolojileri Bölümü, benim en çok sıkıştırıldığım alan. 'Siz de iletişim hocasısınız, niye bize 10 bin kadro ayırmıyorsunuz' diye eleştirildiğim alanda bin 100. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi'nde 3 bin 405. Bu çok speküle edilen bir konu, 'din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni çok alınıyor' diye. Çok açığımız var bu konuda. İmam Hatip Ortaokullarının açılması bir yandan, diğer yandan seçmeli derslerin artırılması, Kuranı Kerim ve siyer dersleri en çok seçilen dersler. Mevcut din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerimizle bu işi götüremiyoruz. Fen Bilimleri ve Fen Teknolojileri, bin 375, İlköğretim Matematik öğretmenliği için 2 bin 426, İngilizce 3 bin 931, Matematik bin 290, ilköğretim matematikle toplanınca en yüksek bu oluyor. Okul öncesi bin 939, özel eğitim, en çok ihtiyaç duyulan alanlardan bir tanesi, bin 945. Rehberlik bölümüne 2 bin 902, sınıf öğretmenliği en yüksek 6 bin 152, Türk Dili ve Edebiyatı bin 125, Türkçe bin 772 gibi; neticede 40 bin. Bunların 39 bin 440'ı ilk atama olarak atayacağız."

Nabi Avcı, açıktan atama ve kurumlararası atamalar da yapacaklarını belirterek, açıktan atamanın kamuoyunda yanlış anlaşıldığını, bu durumdaki atamanın daha önce öğretmenlik yapmış, asaleti tasdik edildikten sonra meslekten ayrılan ve tekrar dönüş yapmak isteyen kişilere yönelik olduğunu, eğitim durumları uygun 160 milli sporcunun da beden eğitimi öğretmeni olarak atamasının gerçekleştirileceğini söyledi. 

"Atanamayan öğretmen' ifadesi yanlış"

Bakan Avcı, konuşmalarında "öğretmen adayı" ifadesini özellikle kullandığını, "atanamayan öğretmen" kavramının da yanlış bir ifade olduğunu dile getirerek, "Atandığınız zaman öğretmen adayı oluyorsunuz, şimdi atayacaklarımız 'öğretmen adayı' oluyor, 1 yıl sonra asaleti tasdik ediliyor, eğer tasdik edilmezse 1 yıl daha tanıyoruz. 2 yıl içinde asaleti tasdik edildikten sonra öğretmen olunuyor. Öğretmen atamayla olunan bir şey değil, adaylık sürecini başarıyla tamamladıktan sonra öğretmen oluyorsunuz" diye konuştu. 

Milli Eğitim Bakanlığına başvuran herkesin kendisini hemen "atanamayan öğretmen" kategorisine soktuğunu ve bunun yanlış olduğunu vurgulayan Avcı, formasyon almış her fakülte mezununun kendisini öğretmen olarak görmesinin yanlış olduğunu, bunun "öğretmen adayı" olarak adlandırılması gerektiğini belirtti. 

Bir öğretmen adayının atama sürecinin Talim Terbiye Kurulu'nun hangi derslerin okutulacağına karar vermesiyle başladığını, Kurulun "gizli anayasası" gibi görülen 80 sayılı kararı uyarınca hangi dersin öğretmeninin hangi kaynaklardan sağlanacağına karar verdiğini anlatan Avcı, şunları kaydetti:

"Gençler mezun olduklarında o listeye baktıklarında, İspanyolca bölümü mezunu olan genç 'İspanyolca öğretmeni olabilirim' diye düşünüyor, ama gazeteci de olabilir, Dışişleri Bakanlığına da girebilirsin, İspanyolca bölümü mezunu olarak yapabileceği çok farklı işler vardır. Ama kendini orada görünce hemen kendine 'atanamayan öğretmen' diyor. İspanyolca 1 kişi alınıyor, şimdi bölüm mezunları ayaklanabilir, ama bizim ihtiyacımız bu kadar, belki ihtiyacımız daha fazla, ama bu bir bütçe imkanı meselesi. 1 sene geriden gelen öğrenciler de var, bütün kadroları doldurduk o zaman yeni mezunlara ne yapacağız? 2 barajın yapımından vazgeçtik, kaynakları buraya aktardık, doldurduk kadroları, ama bunlar emekli olana kadar yeni mezunları ne yapacağız? Dolayısıyla biz her sene yeni mezun olanlardan, onların sınavlarda en üstte olanlardan alarak bu sirkülasyonu sağlıklı şekilde yürütmeye çalışıyoruz."

40 bin atama sonrası öğretmen açığı 105 bine düşecek

Avcı, bir soru üzerine MEB'in öğretmen açığının yapılacak 40 bin atamayla 105 bine düştüğünü söyledi. Avcı, "Kaç kişi öğretmen olmak istiyor?" sorusuna da "Onu tam ölçemiyoruz, bütün fakülte mezunları Talim Terbiye Kurulu'nun 80 sayılı kararındaki öğretmen kategorilerinden birinde kendini potansiyel aday olarak görebilir. Özellikle eğitim fakültesinden mezun 400 bini buluyor, bu daha da artabilir" dedi. 

Fakülte mezunlarının tek istihdam olanağının Milli Eğitim Bakanlığı olmadığını vurgulayan Avcı, İspanyolca mezunları örneğinden hareketle o bölüm mezunu kişilerin başka kurumlarda da istihdam edilebileceklerini söyledi. 

Avcı, 6 ay kadar önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Uzman Meslek Edindirme Kursları adıyla istihdam garantili sertifika programı yaptıklarını anımsatarak, bu kursları alan kişilerin farklı alanlarda iş ve kariyer sahibi olabileceğini, olanların da bulunduğunu kaydetti. 

Öğretmen yetiştirmek üzere kurulan, Türkiye genelinde açılan, 298 Anadolu öğretmen lisesinin kapatıldığını ifade eden Avcı, "İhtiyacımızla talebi, taleple arzı bir şekilde buluşturmamız lazım. Anadolu öğretmen lisesinden mezun olan öğrencilerimizin neredeyse tamamı farklı alanlara yöneliyorlar. Buralardan iyi puanlarla üniversiteyi kazanıyorlar ve genellikle katsayı takviyesi kalktıktan sonra tıp ve mühendislik fakültesine gidiyorlar. Orada okuyanlar daha sonra bu okulların fen lisesi olması için ciddi talepte bulunuyorlardı" diye konuştu. 

Nabi Avcı, geçen yıl Arapgir'de bir işadamının yaptırdığı liseyi ziyaret ettiğini, mevzuat koşullarıyla Anadolu Öğretmen Lisesi olarak yaptırılan bu okulun, imkanlarıyla, laboratuvarlarıyla üniversite olabilecek bir yapıya sahip bulunduğunu anlatarak, oradaki öğrencilerin okullarının statüsünün Fen Lisesine çevrilmesini istediklerini, bu tür öğretmen okullarında okuyan birçok öğrencinin, öğretmen değil, farklı mesleklere yönelmek istediklerini belirtti. 

(Sürecek)

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.