Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Toplam raf uzunluğu 275 kilometre olan 19 katlı Rusya Devlet Kütüphanesi'nde, okuyucunun seçtiği kitapların arşiv bölümünden, bekleme odalarına ulaştırılması raylı sistemle yapılıyor.Yaklaşık 45 milyon eserin bulunduğu kütüphaneye her yıl 55-58 bin kişi üye oluyor.
Rusya Devlet Kütüphanesi'ndeki yaklaşık 45 milyon eser "raylı sistemle" okurla buluşuyor.
Moskova'da bulunan ve Avrupa'nın en büyük kütüphanesi olarak gösterilen Rusya Devlet Kütüphanesi'nde, Rusya ve yabancı ülkelerde basılan 367 farklı dilde kitap ve nadir belgeler bulunuyor.
Toplam raf uzunluğu 275 kilometre olan 19 katlı kütüphanede, okurun seçtiği kitapların arşiv bölümünden, bekleme odalarına ulaştırması raylı sistemle gerçekleştiriliyor.
Arşiv görevlileri, kataloglardan seçilen kitapları, elektronik ortamda görerek sipariş numaralarına göre raylı sistem üzerinde ilerleyen kutulara yerleştiriyor. Kutular arşiv odaları ve katlar arasında geçerek bekleme odasındaki okuyucuya ulaşıyor.
Seçilen kitabın veya belgenin okuyucuya teslim süresi, kitabın saklandığı bölmenin özelliğine göre 40 dakika ile 90 dakika arasında değişiyor.
Ağırlığa dayanıklı özel mimari
Kütüphanede yaklaşık 45 milyon eser bulunuyor. Eserler, kitapların ağırlığına dayanabilecek özel mimariyle inşa edilen 19 katlı binada korunuyor. Özel mimari ile katlar arasında beton bloklar yerine yay etkisi oluşturan ızgara kafesler kullanılarak, kitapların ağırlığının yapı tabanına baskısı azaltılıyor.
Her yıl 400 bibliyografik referansın verildiği kütüphanenin kapısından her dakikada 5 okuyucu giriyor. Kütüphanenin sorunsuz çalışmasını sağlamak için yüzde 80'i kadınlardan oluşan 2 bin kişi görev yapıyor.
Kütüphaneye her yıl 55-58 bin kişi üye oluyor. Kütüphanede, Johannes Gutenberg İncil'i olarak bilinen basılı ilk kitaptan bu yana toplanan kitaplar ve elyazmaların yanı sıra, birkaç milyon süreli yayın, 150 bin kartpostal, 350 bin nota ve ses kaydı ve binlerce tez bulunuyor.
Sürekli yenilenen ve yeni eserlerin dahil edildiği kartlı kataloglarda 70 milyon, elektronik kataloglarda ise 7 milyon kayıt bulunuyor. Kütüphane, internet üzerinden, gün ve saat belirterek kitap siparişi yapma olanağı sunuyor.
Kütüphanede ayrıca, Rurik ve Romanov hanedanlarının bazı temsilcilerinin özel kütüphaneleri de yer alıyor. İtalyan bilim adamı Giordano Bruno'nun nadir elyazmaları da kütüphanenin önemli eserleri arasında bulunuyor.
Nadir kitaplar okuyucuların ulaşımına açık
Kütüphane yetkililerinden Olga Serova, bütün nadir kitapların okuyucuların ulaşımına açık olduğunu söyledi.
Serova, kütüphane üyelerinin istediği tüm eseri sipariş edebileceğini vurgulayarak şöyl edevam etti:
"Bu konuda hiçbir kısıtlama yok. Ancak, bildiğiniz gibi zamanla yıpranmış bazı nadir kitap ve elyazmaları özel yaklaşım ister. Bu nedenle o kitapların kullanımı, güvenlik önlemlerini izah eden ilgili bir memur eşliğinde yapılıyor. Bu gibi durumlarda okuyucuya, sayfalarda bozulmaya neden olacak el izlerini bırakmayan özel eldivenler de veriliyor."
Üst Kategori: ROOT Kategori: DÜNYADAN EĞİTİM
Toplam raf uzunluğu 275 kilometre olan 19 katlı Rusya Devlet Kütüphanesi'nde, okuyucunun seçtiği kitapların arşiv bölümünden, bekleme odalarına ulaştırılması raylı sistemle yapılıyor.Yaklaşık 45 milyon eserin bulunduğu kütüphaneye her yıl 55-58 bin kişi üye oluyor.
Rusya Devlet Kütüphanesi'ndeki yaklaşık 45 milyon eser "raylı sistemle" okurla buluşuyor.
Moskova'da bulunan ve Avrupa'nın en büyük kütüphanesi olarak gösterilen Rusya Devlet Kütüphanesi'nde, Rusya ve yabancı ülkelerde basılan 367 farklı dilde kitap ve nadir belgeler bulunuyor.
Toplam raf uzunluğu 275 kilometre olan 19 katlı kütüphanede, okurun seçtiği kitapların arşiv bölümünden, bekleme odalarına ulaştırması raylı sistemle gerçekleştiriliyor.
Arşiv görevlileri, kataloglardan seçilen kitapları, elektronik ortamda görerek sipariş numaralarına göre raylı sistem üzerinde ilerleyen kutulara yerleştiriyor. Kutular arşiv odaları ve katlar arasında geçerek bekleme odasındaki okuyucuya ulaşıyor.
Seçilen kitabın veya belgenin okuyucuya teslim süresi, kitabın saklandığı bölmenin özelliğine göre 40 dakika ile 90 dakika arasında değişiyor.
Ağırlığa dayanıklı özel mimari
Kütüphanede yaklaşık 45 milyon eser bulunuyor. Eserler, kitapların ağırlığına dayanabilecek özel mimariyle inşa edilen 19 katlı binada korunuyor. Özel mimari ile katlar arasında beton bloklar yerine yay etkisi oluşturan ızgara kafesler kullanılarak, kitapların ağırlığının yapı tabanına baskısı azaltılıyor.
Her yıl 400 bibliyografik referansın verildiği kütüphanenin kapısından her dakikada 5 okuyucu giriyor. Kütüphanenin sorunsuz çalışmasını sağlamak için yüzde 80'i kadınlardan oluşan 2 bin kişi görev yapıyor.
Kütüphaneye her yıl 55-58 bin kişi üye oluyor. Kütüphanede, Johannes Gutenberg İncil'i olarak bilinen basılı ilk kitaptan bu yana toplanan kitaplar ve elyazmaların yanı sıra, birkaç milyon süreli yayın, 150 bin kartpostal, 350 bin nota ve ses kaydı ve binlerce tez bulunuyor.
Sürekli yenilenen ve yeni eserlerin dahil edildiği kartlı kataloglarda 70 milyon, elektronik kataloglarda ise 7 milyon kayıt bulunuyor. Kütüphane, internet üzerinden, gün ve saat belirterek kitap siparişi yapma olanağı sunuyor.
Kütüphanede ayrıca, Rurik ve Romanov hanedanlarının bazı temsilcilerinin özel kütüphaneleri de yer alıyor. İtalyan bilim adamı Giordano Bruno'nun nadir elyazmaları da kütüphanenin önemli eserleri arasında bulunuyor.
Nadir kitaplar okuyucuların ulaşımına açık
Kütüphane yetkililerinden Olga Serova, bütün nadir kitapların okuyucuların ulaşımına açık olduğunu söyledi.
Serova, kütüphane üyelerinin istediği tüm eseri sipariş edebileceğini vurgulayarak şöyl edevam etti:
"Bu konuda hiçbir kısıtlama yok. Ancak, bildiğiniz gibi zamanla yıpranmış bazı nadir kitap ve elyazmaları özel yaklaşım ister. Bu nedenle o kitapların kullanımı, güvenlik önlemlerini izah eden ilgili bir memur eşliğinde yapılıyor. Bu gibi durumlarda okuyucuya, sayfalarda bozulmaya neden olacak el izlerini bırakmayan özel eldivenler de veriliyor."
Son Güncelleme: Pazartesi, 28 Eylül 2015 16:19
Gösterim: 1895
Okullardaki sınıf mevcudunun azaltılmasına ilişkin anlaşma sağlandı.
Gazze'de, Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'na (UNRWA) bağlı okullarda 50'şer kişilik sınıf mevcuduna ilişkin yaşanan sorunun çözümü konusunda anlaşma sağlandığı bildirildi.
Gazze'de UNRWA bünyesindeki Memurlar Birliği Başkanı Suheyl el-Hindi, düzenlediği basın toplantısında, Gazze'yi ziyaret eden UNRWA Genel Komiseri Pierre Krenpol ile yapılan görüşmeler neticesinde sınıf mevcuduna ilişkin yaşanan sorunun çözümü konusunda anlaşma sağlandığını belirtti.
Hindi, "Genel Komiser Krenpol ile okullardaki sınıf mevcudunun 39'u aşmaması konusunda anlaşıldı. Okullarda eğitime doğal seyrinde devam edilecek. Sınıf mevcuduna ilişkin yapılan anlaşma kapsamında 270 yeni görev kontenjanı açılacak" dedi.
Krenpol, sınıf mevcuduyla ilgili krizi görüşmek üzere bugün Beyt Hanun Sınır Kapısı'ndan Gazze'ye gelmişti.
UNRWA bünyesindeki memurların ve velilerin protestoları nedeniyle bir haftalık gecikmenin ardından UNRWA'ya bağlı okullar, 31 Ağustos'ta eğitime başlamıştı.
Velilerin ve öğretmenlerin tepkisine neden olan sınıf mevcutlarının 50'ye yükseltilmesi sorununun çözümü amacıyla müzakereler yürütüleceği, UNRWA Genel Komiseri Krenpol'un da ajansın aldığı son kararları görüşmek üzere 9 Eylül'de Gazze'yi ziyaret edeceği belirtilmişti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: DÜNYADAN EĞİTİM
Okullardaki sınıf mevcudunun azaltılmasına ilişkin anlaşma sağlandı.
Gazze'de, Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'na (UNRWA) bağlı okullarda 50'şer kişilik sınıf mevcuduna ilişkin yaşanan sorunun çözümü konusunda anlaşma sağlandığı bildirildi.
Gazze'de UNRWA bünyesindeki Memurlar Birliği Başkanı Suheyl el-Hindi, düzenlediği basın toplantısında, Gazze'yi ziyaret eden UNRWA Genel Komiseri Pierre Krenpol ile yapılan görüşmeler neticesinde sınıf mevcuduna ilişkin yaşanan sorunun çözümü konusunda anlaşma sağlandığını belirtti.
Hindi, "Genel Komiser Krenpol ile okullardaki sınıf mevcudunun 39'u aşmaması konusunda anlaşıldı. Okullarda eğitime doğal seyrinde devam edilecek. Sınıf mevcuduna ilişkin yapılan anlaşma kapsamında 270 yeni görev kontenjanı açılacak" dedi.
Krenpol, sınıf mevcuduyla ilgili krizi görüşmek üzere bugün Beyt Hanun Sınır Kapısı'ndan Gazze'ye gelmişti.
UNRWA bünyesindeki memurların ve velilerin protestoları nedeniyle bir haftalık gecikmenin ardından UNRWA'ya bağlı okullar, 31 Ağustos'ta eğitime başlamıştı.
Velilerin ve öğretmenlerin tepkisine neden olan sınıf mevcutlarının 50'ye yükseltilmesi sorununun çözümü amacıyla müzakereler yürütüleceği, UNRWA Genel Komiseri Krenpol'un da ajansın aldığı son kararları görüşmek üzere 9 Eylül'de Gazze'yi ziyaret edeceği belirtilmişti.
Son Güncelleme: Perşembe, 10 Eylül 2015 16:15
Gösterim: 1712
Kopenhag Üniversitesi’nde İslamiyet konusunda bilgi kazandırılması amacıyla, “İslam teolojisi master programı” kapsamında “İslam’da sosyal etik”, "Hizmet" ve "Yardımlaşma" konularında eğitim verilecek.
Danimarka'da Kopenhag Üniversitesinde İslamiyet konusunda bilgi kazandırılması amacıyla "İslam teolojisi master programı" açılacak.
"Politiken" gazetesinin haberine göre gelecek yıldan itibaren başlayacak program, Müslüman azınlıkla daha fazla iletişim halinde bulunan öğretmen, hemşire, polis ve devlet dairesi çalışanlarına yönelik olacak.
Master programı kapsamında "İslam'da sosyal etik", "Hizmet" ve "Yardımlaşma" gibi konularda kurslar verilecek.
Programın eğitmenlerinden Pakistan asıllı imam Naveed Baig, İslamiyet hakkında toplumda daha fazla bilgiye ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, "İslamiyet tartışmalarda çok yer tutuyor. Bu nedenle İslam teolojisi konusunda daha derin bilgiye ihtiyaç var" dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: DÜNYADAN EĞİTİM
Kopenhag Üniversitesi’nde İslamiyet konusunda bilgi kazandırılması amacıyla, “İslam teolojisi master programı” kapsamında “İslam’da sosyal etik”, "Hizmet" ve "Yardımlaşma" konularında eğitim verilecek.
Danimarka'da Kopenhag Üniversitesinde İslamiyet konusunda bilgi kazandırılması amacıyla "İslam teolojisi master programı" açılacak.
"Politiken" gazetesinin haberine göre gelecek yıldan itibaren başlayacak program, Müslüman azınlıkla daha fazla iletişim halinde bulunan öğretmen, hemşire, polis ve devlet dairesi çalışanlarına yönelik olacak.
Master programı kapsamında "İslam'da sosyal etik", "Hizmet" ve "Yardımlaşma" gibi konularda kurslar verilecek.
Programın eğitmenlerinden Pakistan asıllı imam Naveed Baig, İslamiyet hakkında toplumda daha fazla bilgiye ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, "İslamiyet tartışmalarda çok yer tutuyor. Bu nedenle İslam teolojisi konusunda daha derin bilgiye ihtiyaç var" dedi.
Son Güncelleme: Cuma, 28 Ağustos 2015 11:35
Gösterim: 2068
İsviçre'nin başkenti Bern'de başörtüsünden dolayı okula alınmayan 9. sınıf öğrencisi Leyla G, iki hafta aradan sonra okuluna döndü.
İsviçre'nin başkenti Bern'de başörtüsünden dolayı okula alınmayan Makedon asıllı 14 yaşındaki 9. sınıf öğrencisi, iki hafta aradan sonra okuluna döndü.
Okuluna geri dönen Leyla G, başını örtmeye karar verip okul müdürüne başörtüsü ile okula gelip gelemeyeceğini sorduktan sonra "Hayır, okul yönetmeliğine aykırı" cevabını aldığı ifade etti.
Eve gidip internette araştırma yaptığını ve Bern'de okullarda kıyafet zorunluluğu bulunmadığını öğrendiğini dile getiren Leyla G, şöyle devam etti:
"Başörtüsünün yasak olmadığını bilmenin verdiği güvenle ertesi gün okula başörtüsü ile gittim. Okul müdürünün beni ilk gördüğünde söylediği şey, 'Beni provoke etmeye çalışıyorsun' oldu. Amacımın bu olmadığını söylememe rağmen eve gitmemi ve akşam ailemi arayacağını söyledi. Ben de okul müdüründen beni eve gönderdiğini ve akşam ailemi arayacağına dair yazılı bir belge vermesini istedim. Okul müdürü yazılı belge vermeyi reddetti ve bu arada yanımızda olan başka bir öğretmen eve gitmem gerektiğini yoksa polis çağıracağını söyledi."
Uzun bir tartışmanın ardından üzerinde çok fazla baskı hissettiğini, okul müdürünün sinirlendiğini belirten Leyla G, korktuğunu ve eve gitmeye karar verdiğini anlattı.
Leyla, "Eve gidip durumu anneme anlattığımda, 'Babanı bekleyelim' dedi. Akşam babam geldiğinde okul müdürü evi aradı ve babama 'Leyla başörtüsü taktığı sürece evde kalmak zorunda' dedi. Babam ise benim ertesi gün okula gideceğimi söyledi. Ertesi gün başörtüsüyle okula gittim ancak öğretmenim başörtüsüyle okula gelemeyeceğim konusunda ısrar etti ve eve dönmek zorunda kaldım" diye konuştu.
İsviçre İslam Merkez Konseyi'nden yardım istediğini kaydeden Leyla G, kuruluşun yardımıyla olayın medyaya taşındığını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Okul müdürü ailemle tekrar iletişim kurdu ve 18 yaşımdan küçük olduğum için, babamın isteğiyle başımı örttüğüme dair bir yazı istedi ancak babam bunu kabul etmeyerek başımı kendi irademle örttüğümü söyleyen bir e-mail gönderdi ve okul da kabul etti. Haklarımı biliyorum, mücadelemi kazandım ve okuluma döndüm."
Mimar olmak istiyorum
Arkadaşlarının okuldan ayrı kaldığı süre boyunca ona çok destek olduğunu, ödevleri konusunda onu bilgilendirdiğini ifade eden Leyla, mimar olmak istiyor. Hayvanları da çok seven Leyla G, Afrika'ya giderek hayvanlara yardım etmek istiyor.
İsviçre İslam Merkez Konseyi Genel Sekreteri Ferah Uluçay da başörtüsü nedeniyle okula gidemeyen ilk öğrencinin Leyla olmadığını, daha önce de buna benzer durumlarla karşılaştıklarını anlattı. Uluçay, "İsviçre gibi iyi bir imaja sahip bir ülkede bu durumlar yaşanmamalı ve bu ülkeden bunu beklemiyoruz ama bu durum Müslümanlara yönelik ayrımcılık" dedi.
Başörtülü başka bir öğrencinin ise daha önce 3 ay okula gidemediğini kaydeden Uluçay, şöyle konuştu:
"Bize geldiklerinde olayı mahkemeye taşıdık. Kazandık ancak bu öğrenci 3 ay okuluna gidemedi. Okul bizi tekrar mahkemeye verince, bu durum bir üst mahkemeye taşındı, davanın yakında sonuçlanmasını bekliyoruz. Mahkeme lehimize karar verirse, bundan sonra başörtüsü hiçbir öğrenci için sorun olmayacak."
Uluçay, iki Müslüman kadının ise başörtüsü yüzünden işten çıkarıldıklarını ve bu durumun da mahkemeye taşındığını belirtti.
İsviçre'de başörtüsünü yasaklayan tek kanton, ülkenin güneyinde yer alan Ticino kantonu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: DÜNYADAN EĞİTİM
İsviçre'nin başkenti Bern'de başörtüsünden dolayı okula alınmayan 9. sınıf öğrencisi Leyla G, iki hafta aradan sonra okuluna döndü.
İsviçre'nin başkenti Bern'de başörtüsünden dolayı okula alınmayan Makedon asıllı 14 yaşındaki 9. sınıf öğrencisi, iki hafta aradan sonra okuluna döndü.
Okuluna geri dönen Leyla G, başını örtmeye karar verip okul müdürüne başörtüsü ile okula gelip gelemeyeceğini sorduktan sonra "Hayır, okul yönetmeliğine aykırı" cevabını aldığı ifade etti.
Eve gidip internette araştırma yaptığını ve Bern'de okullarda kıyafet zorunluluğu bulunmadığını öğrendiğini dile getiren Leyla G, şöyle devam etti:
"Başörtüsünün yasak olmadığını bilmenin verdiği güvenle ertesi gün okula başörtüsü ile gittim. Okul müdürünün beni ilk gördüğünde söylediği şey, 'Beni provoke etmeye çalışıyorsun' oldu. Amacımın bu olmadığını söylememe rağmen eve gitmemi ve akşam ailemi arayacağını söyledi. Ben de okul müdüründen beni eve gönderdiğini ve akşam ailemi arayacağına dair yazılı bir belge vermesini istedim. Okul müdürü yazılı belge vermeyi reddetti ve bu arada yanımızda olan başka bir öğretmen eve gitmem gerektiğini yoksa polis çağıracağını söyledi."
Uzun bir tartışmanın ardından üzerinde çok fazla baskı hissettiğini, okul müdürünün sinirlendiğini belirten Leyla G, korktuğunu ve eve gitmeye karar verdiğini anlattı.
Leyla, "Eve gidip durumu anneme anlattığımda, 'Babanı bekleyelim' dedi. Akşam babam geldiğinde okul müdürü evi aradı ve babama 'Leyla başörtüsü taktığı sürece evde kalmak zorunda' dedi. Babam ise benim ertesi gün okula gideceğimi söyledi. Ertesi gün başörtüsüyle okula gittim ancak öğretmenim başörtüsüyle okula gelemeyeceğim konusunda ısrar etti ve eve dönmek zorunda kaldım" diye konuştu.
İsviçre İslam Merkez Konseyi'nden yardım istediğini kaydeden Leyla G, kuruluşun yardımıyla olayın medyaya taşındığını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Okul müdürü ailemle tekrar iletişim kurdu ve 18 yaşımdan küçük olduğum için, babamın isteğiyle başımı örttüğüme dair bir yazı istedi ancak babam bunu kabul etmeyerek başımı kendi irademle örttüğümü söyleyen bir e-mail gönderdi ve okul da kabul etti. Haklarımı biliyorum, mücadelemi kazandım ve okuluma döndüm."
Mimar olmak istiyorum
Arkadaşlarının okuldan ayrı kaldığı süre boyunca ona çok destek olduğunu, ödevleri konusunda onu bilgilendirdiğini ifade eden Leyla, mimar olmak istiyor. Hayvanları da çok seven Leyla G, Afrika'ya giderek hayvanlara yardım etmek istiyor.
İsviçre İslam Merkez Konseyi Genel Sekreteri Ferah Uluçay da başörtüsü nedeniyle okula gidemeyen ilk öğrencinin Leyla olmadığını, daha önce de buna benzer durumlarla karşılaştıklarını anlattı. Uluçay, "İsviçre gibi iyi bir imaja sahip bir ülkede bu durumlar yaşanmamalı ve bu ülkeden bunu beklemiyoruz ama bu durum Müslümanlara yönelik ayrımcılık" dedi.
Başörtülü başka bir öğrencinin ise daha önce 3 ay okula gidemediğini kaydeden Uluçay, şöyle konuştu:
"Bize geldiklerinde olayı mahkemeye taşıdık. Kazandık ancak bu öğrenci 3 ay okuluna gidemedi. Okul bizi tekrar mahkemeye verince, bu durum bir üst mahkemeye taşındı, davanın yakında sonuçlanmasını bekliyoruz. Mahkeme lehimize karar verirse, bundan sonra başörtüsü hiçbir öğrenci için sorun olmayacak."
Uluçay, iki Müslüman kadının ise başörtüsü yüzünden işten çıkarıldıklarını ve bu durumun da mahkemeye taşındığını belirtti.
İsviçre'de başörtüsünü yasaklayan tek kanton, ülkenin güneyinde yer alan Ticino kantonu.
Son Güncelleme: Cuma, 28 Ağustos 2015 12:19
Gösterim: 1852
Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, Senegal'in eğitim sisteminde acilen yeniliklere ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "herkes için okul, kaliteli okul, uzun ömürlü ve düzenli okul" stratejisiyle eğitim sisteminde reformlar yapacaklarını bildirdi.
Başkent Dakar'daki Kral Fahd Otel'de düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Konseyi, Eğitim ve Öğretim Kurultayı'nda, ülkenin eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması ve bu çerçevede atılacak adımlar belirlendi.
Cumhurbaşkanı Sall'ın başkanlığında toplanan konseye, bakanların ve siyasilerin yanı sıra eğitimciler, öğrenciler, veliler, siyasiler ile sendika ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Sall, burada yaptığı konuşmada, ülkedeki eğitim sisteminin istenen düzeyde olmadığını belirterek, insan kaynağının gerektiği gibi kullanılabileceği, yeni bir eğitim politikasına ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
Eğitimde bilimin, profesyonel sektörlerin ve teknoloji kullanımının önemine dikkati çeken Sall, bu faktörleri bir araya getirmek gerektiğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Serigne Mbaye Thiam da Senegal eğitim sisteminin yeniden yapılandırılmasının şart olduğunu vurgulayarak, "Eğitim, ekonomik ve sosyal gelişimin en önemli kaldıracıdır. Ayrıca en çok gelir getiren yatırımdır" dedi.
Thiam, "2000-2013 yıllarında ilk beş yıllık eğitimde ülkemizde okullaşma oranı yüzde 67,2'den yüzde 93'e çıktı. Bu oran ortaöğretimde yüzde 19,65'ten yüzde 58'e ulaştı. Ülke genelinde farklı yaşlardaki insanımızın okuma-yazma oranı ise yüzde 52. Bu rakamın yüzde 66'sı erkek, yüzde 44'ü kadın. Rakamlara bakılırsa ilerleme kaydettik ancak öğrencilerin sınıf tekrarı yapma oranı yine de yüksek" diye konuştu.
Devlet okulları ile özel okullar arasındaki eğitim kalitesi farkının fazlalığına dikkati çeken ve özel okulların başarı oranının, devlet okullarından yüksek olduğunu dile getiren Thiam, "Frankofon ve İslami eğitim sistemlerinin arasında çok fazla ortak yön yok. Bu da ülkemizin sosyal yapısını yansıtmıyor çünkü farklı kültürlerin bir arada olduğu bir ülkeyiz ve eğitim sistemimizle herkesi tatmin edemiyoruz" ifadelerini kullandı.
Belirlenecek eğitim stratejisinin, tüm ülkeyi kapsaması gerektiğinin altını çizen Thiam, "Senegal okulları bizim kültürümüzden olmalı. Barışçıl, inançlı, saygılı ve toplumsal dayanışmayı ön planda tutan nesiller yetiştirmeli ve ortak bir bakış açısı sunmalı" değerlendirmesinde bulundu.
Thiam, kız çocuklarının eğitimine çok önem verdiklerini belirterek, eğitimlerinin çeşitli gerekçelerle yarıda kesilmesine karşı olduklarını söyledi.
Bakan Thiam, "Eğitim sistemimizdeki hedeflere ulaşabilmek için 293,3 milyar CFA Frankı'na ihtiyacımız var. Elimizde ise 156,4 milyar CFA Frank para var. Geri kalan rakam için finansman bulmamız gerekiyor" dedi.
Herkes için okul, kaliteli okul, düzenli okul
Konuşmalardan sonra basına kapalı devam eden kurultayın sonunda Cumhurbaşkanı Sall, toplantıda alınan kararlarla ilgili açıklama yaptı.
Sall, atılacak adımların "herkes için okul, kaliteli okul, uzun ömürlü ve düzenli okul" stratejisiyle gerçekleştirileceğini bildirerek, şunları kaydetti:
"Eğitim sistemini bilim, matematik ve teknoloji alanlarına yönlendirmek hedeflerimizden biri. Bütün küçük çocukların okul öncesi eğitimi almasına özen göstereceğiz. İslami eğitim sistemini geliştirerek, bu sistemin, mevcut eğitim sistemiyle bir arada götürülmesini sağlamaya çalışacağız. Böylece İslami eğitim veren 'daara'ların eğitim sisteminin modernize edilmesine katkısı olacak. 'Daara'ların modernizasyonu projesinde 64 modern 'daara' açılmasını hedefliyoruz. Profesyonel eğitimi, iş dünyasının ihtiyaçları doğrultusunda geliştirmek gerekiyor. Okuma-yazma oranını da artıracağız. Kızların okula ulaşımını teşvik edecek, engellilerin okula ulaşımını kolaylaştıracağız."
Eğitime katkılarından dolayı özel sektöre teşekkür eden Sall, kararların uygulanmasını takip edebilmek amacıyla komite kurulacağını ifade etti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: DÜNYADAN EĞİTİM
Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, Senegal'in eğitim sisteminde acilen yeniliklere ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "herkes için okul, kaliteli okul, uzun ömürlü ve düzenli okul" stratejisiyle eğitim sisteminde reformlar yapacaklarını bildirdi.
Başkent Dakar'daki Kral Fahd Otel'de düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Konseyi, Eğitim ve Öğretim Kurultayı'nda, ülkenin eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması ve bu çerçevede atılacak adımlar belirlendi.
Cumhurbaşkanı Sall'ın başkanlığında toplanan konseye, bakanların ve siyasilerin yanı sıra eğitimciler, öğrenciler, veliler, siyasiler ile sendika ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Sall, burada yaptığı konuşmada, ülkedeki eğitim sisteminin istenen düzeyde olmadığını belirterek, insan kaynağının gerektiği gibi kullanılabileceği, yeni bir eğitim politikasına ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
Eğitimde bilimin, profesyonel sektörlerin ve teknoloji kullanımının önemine dikkati çeken Sall, bu faktörleri bir araya getirmek gerektiğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Serigne Mbaye Thiam da Senegal eğitim sisteminin yeniden yapılandırılmasının şart olduğunu vurgulayarak, "Eğitim, ekonomik ve sosyal gelişimin en önemli kaldıracıdır. Ayrıca en çok gelir getiren yatırımdır" dedi.
Thiam, "2000-2013 yıllarında ilk beş yıllık eğitimde ülkemizde okullaşma oranı yüzde 67,2'den yüzde 93'e çıktı. Bu oran ortaöğretimde yüzde 19,65'ten yüzde 58'e ulaştı. Ülke genelinde farklı yaşlardaki insanımızın okuma-yazma oranı ise yüzde 52. Bu rakamın yüzde 66'sı erkek, yüzde 44'ü kadın. Rakamlara bakılırsa ilerleme kaydettik ancak öğrencilerin sınıf tekrarı yapma oranı yine de yüksek" diye konuştu.
Devlet okulları ile özel okullar arasındaki eğitim kalitesi farkının fazlalığına dikkati çeken ve özel okulların başarı oranının, devlet okullarından yüksek olduğunu dile getiren Thiam, "Frankofon ve İslami eğitim sistemlerinin arasında çok fazla ortak yön yok. Bu da ülkemizin sosyal yapısını yansıtmıyor çünkü farklı kültürlerin bir arada olduğu bir ülkeyiz ve eğitim sistemimizle herkesi tatmin edemiyoruz" ifadelerini kullandı.
Belirlenecek eğitim stratejisinin, tüm ülkeyi kapsaması gerektiğinin altını çizen Thiam, "Senegal okulları bizim kültürümüzden olmalı. Barışçıl, inançlı, saygılı ve toplumsal dayanışmayı ön planda tutan nesiller yetiştirmeli ve ortak bir bakış açısı sunmalı" değerlendirmesinde bulundu.
Thiam, kız çocuklarının eğitimine çok önem verdiklerini belirterek, eğitimlerinin çeşitli gerekçelerle yarıda kesilmesine karşı olduklarını söyledi.
Bakan Thiam, "Eğitim sistemimizdeki hedeflere ulaşabilmek için 293,3 milyar CFA Frankı'na ihtiyacımız var. Elimizde ise 156,4 milyar CFA Frank para var. Geri kalan rakam için finansman bulmamız gerekiyor" dedi.
Herkes için okul, kaliteli okul, düzenli okul
Konuşmalardan sonra basına kapalı devam eden kurultayın sonunda Cumhurbaşkanı Sall, toplantıda alınan kararlarla ilgili açıklama yaptı.
Sall, atılacak adımların "herkes için okul, kaliteli okul, uzun ömürlü ve düzenli okul" stratejisiyle gerçekleştirileceğini bildirerek, şunları kaydetti:
"Eğitim sistemini bilim, matematik ve teknoloji alanlarına yönlendirmek hedeflerimizden biri. Bütün küçük çocukların okul öncesi eğitimi almasına özen göstereceğiz. İslami eğitim sistemini geliştirerek, bu sistemin, mevcut eğitim sistemiyle bir arada götürülmesini sağlamaya çalışacağız. Böylece İslami eğitim veren 'daara'ların eğitim sisteminin modernize edilmesine katkısı olacak. 'Daara'ların modernizasyonu projesinde 64 modern 'daara' açılmasını hedefliyoruz. Profesyonel eğitimi, iş dünyasının ihtiyaçları doğrultusunda geliştirmek gerekiyor. Okuma-yazma oranını da artıracağız. Kızların okula ulaşımını teşvik edecek, engellilerin okula ulaşımını kolaylaştıracağız."
Eğitime katkılarından dolayı özel sektöre teşekkür eden Sall, kararların uygulanmasını takip edebilmek amacıyla komite kurulacağını ifade etti.
Son Güncelleme: Cuma, 07 Ağustos 2015 10:26
Gösterim: 2216