Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

19. Genel Kurulu Ankara’da gerçekleştiren ÖZDEBİR’in yeni başkanı Naci Atalay Oldu.

naci_atalay_ozdebirDernekten konuyla ilgili yapıla açıklamad şu ifadelere yer verildi: “Derneğimizin 19. Olağan Genel Kurulu 26 Kasım 2017 Pazar günü Ankara Hotel İçkale’de toplanmıştır. Dernek organlarına seçimin de yapıldığı Genel Kurulda yeni Yönetim ve Denetleme Kurulları oluşturulmuştur. Önceki Başkan Faruk KÖPRÜLÜ’nün aday olmadığı Genel Kurulda seçilen Kurullarımız belirlenmiş; Yönetim Kurulu Başkanlığına Konya Sistem Eğitim Kurumları Kurucusu Naci ATALAY getirilmiştir.”

Naci ATALAY
1955 yılında Konya’da doğdu. 1972 yılında İvriz Öğretmen Okulundan mezun oldu. Kısa bir öğretmenlik döneminden sonra 1980 yılında ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümünü bitirdi. Büyük Konya Dershaneleri ve Sistem Dershanelerinde Kurucu ve Fizik Öğretmeni olarak görev aldı. Sistem Koleji ve Sistem Temel Lisesi Yönetim Kurulu Başkanlığı yapmakta. İki dönem Konya Ticaret Odası Meclis Üyeliği ve Kültür Yayın Komisyonu Başkanlığı ve yine iki dönem de Karatay Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Üyeliğinde bulundu. Üç dönemdir Özel Eğitim ve Öğretim Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği ve Genel Sekreterliği görevini yürütmekte iken 26 Kasım 2017 tarihinde gerçekleştirilen derneğin 19. Olağan Genel Kurulunda Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildi.


> ÖZDEBİR'e yeni başkan

19. Genel Kurulu Ankara’da gerçekleştiren ÖZDEBİR’in yeni başkanı Naci Atalay Oldu.

naci_atalay_ozdebirDernekten konuyla ilgili yapıla açıklamad şu ifadelere yer verildi: “Derneğimizin 19. Olağan Genel Kurulu 26 Kasım 2017 Pazar günü Ankara Hotel İçkale’de toplanmıştır. Dernek organlarına seçimin de yapıldığı Genel Kurulda yeni Yönetim ve Denetleme Kurulları oluşturulmuştur. Önceki Başkan Faruk KÖPRÜLÜ’nün aday olmadığı Genel Kurulda seçilen Kurullarımız belirlenmiş; Yönetim Kurulu Başkanlığına Konya Sistem Eğitim Kurumları Kurucusu Naci ATALAY getirilmiştir.”

Naci ATALAY
1955 yılında Konya’da doğdu. 1972 yılında İvriz Öğretmen Okulundan mezun oldu. Kısa bir öğretmenlik döneminden sonra 1980 yılında ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümünü bitirdi. Büyük Konya Dershaneleri ve Sistem Dershanelerinde Kurucu ve Fizik Öğretmeni olarak görev aldı. Sistem Koleji ve Sistem Temel Lisesi Yönetim Kurulu Başkanlığı yapmakta. İki dönem Konya Ticaret Odası Meclis Üyeliği ve Kültür Yayın Komisyonu Başkanlığı ve yine iki dönem de Karatay Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Üyeliğinde bulundu. Üç dönemdir Özel Eğitim ve Öğretim Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği ve Genel Sekreterliği görevini yürütmekte iken 26 Kasım 2017 tarihinde gerçekleştirilen derneğin 19. Olağan Genel Kurulunda Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildi.


Son Güncelleme: Perşembe, 30 Kasım 2017 12:09

Gösterim: 2316

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, liselere girişte yapılacak merkezi sınav hakkında, "Bu sistemde sadece 8. sınıflardan soru sorulacak. Soru sayısını 60'dan 90'a çıkardık." dedi. "Bu sistemde sadece 8. sınıflardan soru sorulacak. Soru sayısını 60'dan 90'a çıkardık. 20 fen, 20 Matematik, 20 Türkçe, 10 İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, 10 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, 10 yabancı dil sorusu sorulacak." diye konuştu.

ismet_yilmazEğitim bölgelerini oluşturuyoruz. Şu an çalışma sürüyor. Aralık’ta oluşacak. Oluştuktan sonra vatandaşlarımız görecek ki, kaygı duyacak hiçbir şey yok. Bütün müfredatımız öğrencilerimizin genel yeteneğinin ölçüleceğini ifade ettik. Geçmiş yıllara dönerseniz bu dershaneciliği, ilave kaynakları aramaya iter diye bir görüş geldi. Biz bunu haklı gördük. Dolayısıyla bu sistemde sadece 8’inci sınıflardan soru soracağız. Okullarımızın kitabı, müfredatı, kazanımları doğru çıkacak. Biz bir önceki açıklamamızda 60 soru soracağımızı açıklamıştık.

90 SORU 135 DAKİKA

Biz bunu yaparken  öğrencilerimiz ortaokula, liseye geçeceklerdi. Bir de liseyi bitirip üniversiteye geçenler vardı. Aynı soruyu sorarsanız bu doğru olmazdı. Üniversite için soru sayısı artınca, biz de artırdık.  20 fen, 20 matematik, 20 Türkçe, 10 inkılap tarihi, 10 din kültürü ve ahlak bilgisi, 10 da yabancı dilden soracağız.  TEOG da çıkan sorular da bu dağılıma eşitti. 135 dakika verilecek.  Tek oturumda olacak. 90 soru 135 dakikada yanıtlanacak.

YÜZDE 10 SINAVLA YERLEŞECEK

TEOG’a dönüş hiçbir şekilde olmayacak. Biz TEOG’u ortadan kaldırırken sakıncalarını ortaya koymuştuk. Geçmiş uygulamalardan daya iyiydi. Ancak etüt merkezlerinin çoğaldığı, okul dışı kaynaklara öğrencilerin yönlendirildiği şikayetleri gelince sınavın baskısını zorunlu olmaktan çıkaralım dedik. Yüzde 90 öğrencimiz kendi adresine dayalı, bölgesindeki okullara kaydedilecek. İsteyen öğrenci sınava girecek. Ancak öğrenci sayısı yüzde 10’a tekabül eden bir grubu sınavla öğrenci alan okullar statüsüne getireceğiz.
Fen liseleri, proje okulları, ssosyal bilimler liseleri. Bütün vatandaşlarımız bizzat yaşamışlardır genelde lise neden tercih ediliyor. Evlatlarımız daha iyi bir yükseköğretim kurumuna kayıt olabilsinler diye. Her ilde, her ilçede üniversiteyi kazananlar var. İlçemizde fen lisesi, sosyal bilimler, proje okulu yok, ancak ya sizin ya da komşunuzun oğlu mühendisliği kazandı. Her okul bizim için özellikli, her okula daha çok önem vereceğiz. Bir yıl sonunda görülecek ki, sınavla öğrenci alan liseler ne kadar üniversiteye öğrenci taşıyabiliyorsa, sınavla girilmeyen liseler de bu kadar öğrenci sağlamakta. Her öğrenci, her okuldan girebilir. Mevcut sistemde öğrencinin başarısı, biraz daha öne çıkmış öğrencileri okula alıyordunuz.
1 MİLYON 180 BİN ÖĞRENCİ ORTAOKUL 8’DE
Bu yıl 1 milyon 180 bin öğrencimiz var 8’de okuyan. Sanav zamanı kaç kişinin başvuracağını görürüz demek daha doğru. İlk yıl belki biraz fazla olabilir. Hem ilk olduğu için hem de bir denesinler ne sakıncası var diyecekler. Müfredatı uygun hale getirmek, öğretmen başına düşen öğrenci sayısını düşürmek, bunlar kaliteli eğitim için olmazsa olmaz unsurlardan birkaçıdır. Bunları sağladığımızda sınavsız ortaokuldan liselere geçiş mümkün. Şimdi ilkokuldan ortaokula geçişte sınav var mı? Yok. İlkokuldan ortaokula geçişte sınavsız olmasını herkes makul buluyor da, liseye geçişi de sınavsız yapacağız deyince, herkes bir tereddütte kalıyor. Hiç şüpheniz olmasın ki bunu da sağlayacağız.

YÜZDE 12 İMAM HATİPLERDE, YÜZDE 40 MESLEK LİSELERİNDE

Şu anki ve geçmiş yıllardaki öğrencilerin tercihini dikkate alırsak, yüzde 12 gibi bir oran imam hatibe gidiyor. Kimisi ise diyor ki, evladım üniversiteyi bitirir veya bitirmez ayrı ancak iş arayacak, üniversiteye gitmeden önce dahi kolunda altın bilezik olsun diyerek meslek lisesini tercih eden var. Bunun oranı da yüzde 40. Gerisi de diğer okullara gidiyor. Anadolu lisesi, fen lisesi, sosyal bilimler lisesi, güzel sanatlar lisesi, spor lisesi var gerisi dediğimiz okulların arasında.
Öğrenci sayımızın üzerinde kapasitemiz var. 1 milyon 200 bin 8’inci sınıf öğrencimiz var. Toplam lise 1’lerin kapasitesi 1 milyon 360 bin. Böyle bir kapasitenin olduğu yerde kaygı duymaya, açıkta kalmaya gerek var mı?  Bir veli evladını imam hatip lisesine göndermiyorsa, biz onun kaydını imam hatibe yapmayacağız. Meslek lisesine göndermiyorsa, ona kaydını yaptırmayacak.
Meslek lisesi isteyen meslek lisesine, imam hatip isteyen oraya, Anadolu lisesi isteyen oraya gidecek. Türkiye’de meslek lisesi oranı yüzde 43. Avrupa Birliği ile hemen hemen aynı.

ÖZEL OKUL ORANI YÜZDE 7

Özel okullar oranı yüzde 7. Toplam özel okullara giden öğrenci sayısı yüzde 7. Ancak OECD ülkelerinde yüzde 15. Bunu da artırmamız lazım. 18’inci Milli Eğitim Şurası’nda özel okula giden öğrencilerin yüzde 25 olması tavsiye edilmiş. Bizim hedefimiz de önce bu oranı yüzde 15’e çıkarmak, mümkünse yüzde 25’e yükseltmek. Dolayısıyla özel okula yönlendirme söz konusu değil. Herkes sanıyor ki, özel okullar kamu okullarından daha iyi. Böyle bir şey yok.
Çocuğumu ilkokula kaydettireceğim de evimi satacağım, şu okula yakın olsun. Ortaokulda bizim şu anda kayıtlarımız adrese dayalı sistem. Ortaokula kaydederken bir aileden taşınacağım, evladımı şu okula kaydettirmek için. Bunu hiç duydunuz mu? İstistanidir. Yer değiştirenler yüzde 1’i bulmaz. Kesinlikle bu iddialar doğru değil. Okula yakın ev satılıktır, kiralıktır. Bunlar sosyal medyada gündem oluşturur. Ancak gerçek hayatın gündemiyle, sosyal medyanınki aynı değildir.

AÇIK UÇLU SORU ÇIKACAK MI?

Açık uçlu soru olmayacak. Daha önce gerek ben gerek Başbakanım açık uçlu sorunun daha doğru olacağını ifade ettik. Ancak toplumda şöyle bir algı var, bunun değerlendirmesini objektif olarak yapabilmek mümkün değil. Dolayısıyla yeni bir tartışmaya yol açmamak için açık uçlu soru olmamasına karar verdik. PISA Direktörü birçok şey söyledi. Bir cümle daha söyledi. “Açık uçlu sorular olmalı, öğrenciler sorulara kendi bakış açısıyla cevap verebilsin diye.” Eğitimin ölçme sistemi açık uçluyu gerektirir. Ancak tartışmalara yol açmamak için açık uçlu sormayacağız.
Biz aslında MEB olarak açık uçlu sorulara hazırdık, öğretmenlerimiz ve değerlediricilerimizi bu doğrultuda eğitmiştik.

PISA VE TIMMS’İ DEĞERLENDİRDİK

PISA, 15 yaşındaki, TIMSS ise 4 ve 8’inci sınıf öğrencilerini değerlendiriyor. TIMSS’teki başarı şu, ilk defa 99’da girmişiz, 2015’te girmişiz. Hemen hemen Fransa ile aynı sıradayız. PISA’da, fen ve matematik okuryazarlığını ölçen üç ana kategoride. En son 2015’teki sınav fen ağırlıklı olarak yapıldı. Bundan önceki sınav 2006’da yapılmıştı. Fen ağırlıkta Türk öğrencilerin seviyesi hemen hemen OECD ülkelerinde düşüş var,Türkiye’de ise 2006’ya göre bir puan artış var. Kimse bu artışı görmedi. Genel olarak 50’inci sırada olduğuna baktı.
Arkadaşlarla iyi bir araştırma yaptık. Belli öğrencileri bu sınava alıyorlar. Fen lisesinden 120 bin öğrencimiz var. Bunlardan birkaç öğrenci bu sınava girsin diyorlar. Ne Ankara, ne İstanbul fen lisesinden öğrenci almıyorlar. Kahramanmaraş fen lisesindeki öğrenciyi alıyorlar.
Anadolu lisleerinde de OECD ortalamasında hiçbir sıkıntı yok. Neden bu sıraya girdik. Bizim yüzde 44 gibi mesleki formasyon öğrencimiz var. PISA’ya giren meslek lisesi öğrenci oranı yüzde 36. Almanya’da meslek lisesi öğrencilerinin oranı Türkiye’den daha fazla. Ancak Almanya’da yüzde 2 küsurat alındığı söylendi. Biz de yüzde 36 aldılar. Bizim meslek lisesi öğrencilerine yüklediğimiz misyon farklı. Bütün öğrencilerin aklında imam hatip ve meslek lisesi var.

ORTAOKULLAR LİSELERLE İLİŞKİLENDİRİLECEK

Şu anda il müdür yardımcılıklarımızıın başkanlığında, ilçe müdürlerimizin içinde olacağı komisyonlar oluşturuldu. İlçelerde sıkıntı olacağını düşünmüyoruz. Ancak büyük illerde daha geniş bir çalışma yapılması lazım.  Her ortaokulu liseyle ilişkilendireceğiz.
Bu, vatandaşımızın çok yabancı olduğu bir sistem değil. Bu sistem çok daha başarılı, öğrencinin kendi bulunduğu muhitinde kendini ifade edebileceği, çok sağlıklı bir ortam.  Süreç içinde iyi yönlendirme yaptığımızda.

 

> MEB liselere giriş sisteminde son kararını verdi

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, liselere girişte yapılacak merkezi sınav hakkında, "Bu sistemde sadece 8. sınıflardan soru sorulacak. Soru sayısını 60'dan 90'a çıkardık." dedi. "Bu sistemde sadece 8. sınıflardan soru sorulacak. Soru sayısını 60'dan 90'a çıkardık. 20 fen, 20 Matematik, 20 Türkçe, 10 İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, 10 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, 10 yabancı dil sorusu sorulacak." diye konuştu.

ismet_yilmazEğitim bölgelerini oluşturuyoruz. Şu an çalışma sürüyor. Aralık’ta oluşacak. Oluştuktan sonra vatandaşlarımız görecek ki, kaygı duyacak hiçbir şey yok. Bütün müfredatımız öğrencilerimizin genel yeteneğinin ölçüleceğini ifade ettik. Geçmiş yıllara dönerseniz bu dershaneciliği, ilave kaynakları aramaya iter diye bir görüş geldi. Biz bunu haklı gördük. Dolayısıyla bu sistemde sadece 8’inci sınıflardan soru soracağız. Okullarımızın kitabı, müfredatı, kazanımları doğru çıkacak. Biz bir önceki açıklamamızda 60 soru soracağımızı açıklamıştık.

90 SORU 135 DAKİKA

Biz bunu yaparken  öğrencilerimiz ortaokula, liseye geçeceklerdi. Bir de liseyi bitirip üniversiteye geçenler vardı. Aynı soruyu sorarsanız bu doğru olmazdı. Üniversite için soru sayısı artınca, biz de artırdık.  20 fen, 20 matematik, 20 Türkçe, 10 inkılap tarihi, 10 din kültürü ve ahlak bilgisi, 10 da yabancı dilden soracağız.  TEOG da çıkan sorular da bu dağılıma eşitti. 135 dakika verilecek.  Tek oturumda olacak. 90 soru 135 dakikada yanıtlanacak.

YÜZDE 10 SINAVLA YERLEŞECEK

TEOG’a dönüş hiçbir şekilde olmayacak. Biz TEOG’u ortadan kaldırırken sakıncalarını ortaya koymuştuk. Geçmiş uygulamalardan daya iyiydi. Ancak etüt merkezlerinin çoğaldığı, okul dışı kaynaklara öğrencilerin yönlendirildiği şikayetleri gelince sınavın baskısını zorunlu olmaktan çıkaralım dedik. Yüzde 90 öğrencimiz kendi adresine dayalı, bölgesindeki okullara kaydedilecek. İsteyen öğrenci sınava girecek. Ancak öğrenci sayısı yüzde 10’a tekabül eden bir grubu sınavla öğrenci alan okullar statüsüne getireceğiz.
Fen liseleri, proje okulları, ssosyal bilimler liseleri. Bütün vatandaşlarımız bizzat yaşamışlardır genelde lise neden tercih ediliyor. Evlatlarımız daha iyi bir yükseköğretim kurumuna kayıt olabilsinler diye. Her ilde, her ilçede üniversiteyi kazananlar var. İlçemizde fen lisesi, sosyal bilimler, proje okulu yok, ancak ya sizin ya da komşunuzun oğlu mühendisliği kazandı. Her okul bizim için özellikli, her okula daha çok önem vereceğiz. Bir yıl sonunda görülecek ki, sınavla öğrenci alan liseler ne kadar üniversiteye öğrenci taşıyabiliyorsa, sınavla girilmeyen liseler de bu kadar öğrenci sağlamakta. Her öğrenci, her okuldan girebilir. Mevcut sistemde öğrencinin başarısı, biraz daha öne çıkmış öğrencileri okula alıyordunuz.
1 MİLYON 180 BİN ÖĞRENCİ ORTAOKUL 8’DE
Bu yıl 1 milyon 180 bin öğrencimiz var 8’de okuyan. Sanav zamanı kaç kişinin başvuracağını görürüz demek daha doğru. İlk yıl belki biraz fazla olabilir. Hem ilk olduğu için hem de bir denesinler ne sakıncası var diyecekler. Müfredatı uygun hale getirmek, öğretmen başına düşen öğrenci sayısını düşürmek, bunlar kaliteli eğitim için olmazsa olmaz unsurlardan birkaçıdır. Bunları sağladığımızda sınavsız ortaokuldan liselere geçiş mümkün. Şimdi ilkokuldan ortaokula geçişte sınav var mı? Yok. İlkokuldan ortaokula geçişte sınavsız olmasını herkes makul buluyor da, liseye geçişi de sınavsız yapacağız deyince, herkes bir tereddütte kalıyor. Hiç şüpheniz olmasın ki bunu da sağlayacağız.

YÜZDE 12 İMAM HATİPLERDE, YÜZDE 40 MESLEK LİSELERİNDE

Şu anki ve geçmiş yıllardaki öğrencilerin tercihini dikkate alırsak, yüzde 12 gibi bir oran imam hatibe gidiyor. Kimisi ise diyor ki, evladım üniversiteyi bitirir veya bitirmez ayrı ancak iş arayacak, üniversiteye gitmeden önce dahi kolunda altın bilezik olsun diyerek meslek lisesini tercih eden var. Bunun oranı da yüzde 40. Gerisi de diğer okullara gidiyor. Anadolu lisesi, fen lisesi, sosyal bilimler lisesi, güzel sanatlar lisesi, spor lisesi var gerisi dediğimiz okulların arasında.
Öğrenci sayımızın üzerinde kapasitemiz var. 1 milyon 200 bin 8’inci sınıf öğrencimiz var. Toplam lise 1’lerin kapasitesi 1 milyon 360 bin. Böyle bir kapasitenin olduğu yerde kaygı duymaya, açıkta kalmaya gerek var mı?  Bir veli evladını imam hatip lisesine göndermiyorsa, biz onun kaydını imam hatibe yapmayacağız. Meslek lisesine göndermiyorsa, ona kaydını yaptırmayacak.
Meslek lisesi isteyen meslek lisesine, imam hatip isteyen oraya, Anadolu lisesi isteyen oraya gidecek. Türkiye’de meslek lisesi oranı yüzde 43. Avrupa Birliği ile hemen hemen aynı.

ÖZEL OKUL ORANI YÜZDE 7

Özel okullar oranı yüzde 7. Toplam özel okullara giden öğrenci sayısı yüzde 7. Ancak OECD ülkelerinde yüzde 15. Bunu da artırmamız lazım. 18’inci Milli Eğitim Şurası’nda özel okula giden öğrencilerin yüzde 25 olması tavsiye edilmiş. Bizim hedefimiz de önce bu oranı yüzde 15’e çıkarmak, mümkünse yüzde 25’e yükseltmek. Dolayısıyla özel okula yönlendirme söz konusu değil. Herkes sanıyor ki, özel okullar kamu okullarından daha iyi. Böyle bir şey yok.
Çocuğumu ilkokula kaydettireceğim de evimi satacağım, şu okula yakın olsun. Ortaokulda bizim şu anda kayıtlarımız adrese dayalı sistem. Ortaokula kaydederken bir aileden taşınacağım, evladımı şu okula kaydettirmek için. Bunu hiç duydunuz mu? İstistanidir. Yer değiştirenler yüzde 1’i bulmaz. Kesinlikle bu iddialar doğru değil. Okula yakın ev satılıktır, kiralıktır. Bunlar sosyal medyada gündem oluşturur. Ancak gerçek hayatın gündemiyle, sosyal medyanınki aynı değildir.

AÇIK UÇLU SORU ÇIKACAK MI?

Açık uçlu soru olmayacak. Daha önce gerek ben gerek Başbakanım açık uçlu sorunun daha doğru olacağını ifade ettik. Ancak toplumda şöyle bir algı var, bunun değerlendirmesini objektif olarak yapabilmek mümkün değil. Dolayısıyla yeni bir tartışmaya yol açmamak için açık uçlu soru olmamasına karar verdik. PISA Direktörü birçok şey söyledi. Bir cümle daha söyledi. “Açık uçlu sorular olmalı, öğrenciler sorulara kendi bakış açısıyla cevap verebilsin diye.” Eğitimin ölçme sistemi açık uçluyu gerektirir. Ancak tartışmalara yol açmamak için açık uçlu sormayacağız.
Biz aslında MEB olarak açık uçlu sorulara hazırdık, öğretmenlerimiz ve değerlediricilerimizi bu doğrultuda eğitmiştik.

PISA VE TIMMS’İ DEĞERLENDİRDİK

PISA, 15 yaşındaki, TIMSS ise 4 ve 8’inci sınıf öğrencilerini değerlendiriyor. TIMSS’teki başarı şu, ilk defa 99’da girmişiz, 2015’te girmişiz. Hemen hemen Fransa ile aynı sıradayız. PISA’da, fen ve matematik okuryazarlığını ölçen üç ana kategoride. En son 2015’teki sınav fen ağırlıklı olarak yapıldı. Bundan önceki sınav 2006’da yapılmıştı. Fen ağırlıkta Türk öğrencilerin seviyesi hemen hemen OECD ülkelerinde düşüş var,Türkiye’de ise 2006’ya göre bir puan artış var. Kimse bu artışı görmedi. Genel olarak 50’inci sırada olduğuna baktı.
Arkadaşlarla iyi bir araştırma yaptık. Belli öğrencileri bu sınava alıyorlar. Fen lisesinden 120 bin öğrencimiz var. Bunlardan birkaç öğrenci bu sınava girsin diyorlar. Ne Ankara, ne İstanbul fen lisesinden öğrenci almıyorlar. Kahramanmaraş fen lisesindeki öğrenciyi alıyorlar.
Anadolu lisleerinde de OECD ortalamasında hiçbir sıkıntı yok. Neden bu sıraya girdik. Bizim yüzde 44 gibi mesleki formasyon öğrencimiz var. PISA’ya giren meslek lisesi öğrenci oranı yüzde 36. Almanya’da meslek lisesi öğrencilerinin oranı Türkiye’den daha fazla. Ancak Almanya’da yüzde 2 küsurat alındığı söylendi. Biz de yüzde 36 aldılar. Bizim meslek lisesi öğrencilerine yüklediğimiz misyon farklı. Bütün öğrencilerin aklında imam hatip ve meslek lisesi var.

ORTAOKULLAR LİSELERLE İLİŞKİLENDİRİLECEK

Şu anda il müdür yardımcılıklarımızıın başkanlığında, ilçe müdürlerimizin içinde olacağı komisyonlar oluşturuldu. İlçelerde sıkıntı olacağını düşünmüyoruz. Ancak büyük illerde daha geniş bir çalışma yapılması lazım.  Her ortaokulu liseyle ilişkilendireceğiz.
Bu, vatandaşımızın çok yabancı olduğu bir sistem değil. Bu sistem çok daha başarılı, öğrencinin kendi bulunduğu muhitinde kendini ifade edebileceği, çok sağlıklı bir ortam.  Süreç içinde iyi yönlendirme yaptığımızda.

 

Son Güncelleme: Pazartesi, 27 Kasım 2017 10:41

Gösterim: 3245

MEB'in yeni liselere giriş sistemini açıklamasının ardından Türkiye Özel Okullar derneği girişimiyle biraraya gelen özel okullar nasıl öğrenci alacaklarını kararlaştırdılar. Dernekten yapılan açıklamaya göre MEB'in yapacağı merkezi sınavın sonuçlarına göre özel okullar öğrenci alacaklar.

nurullah_dalİşte Türkiye Özel Okullar derneği Başkanı Nurullah Dal'ın açıklaması: Sınavla öğrenci almak isteyen özel okullarla yapılan toplantıda, ortak bir görüşle kendi kriterlerimizi koymak suretiyle, bu yıla mahsus olmak üzere Bakanlığımızın yapacağı sınavın sonuçlarına göre değerlendirme ve yerleştirme öngörülmektedir. Ancak son karar, özel okulların Bakanlığımıza yapacakları önerilerin kabul görmesi doğrultusunda verilecektir. Özel okulların amacı Milli Eğitim Bakanlığımızın uygulamalarıyla işbirliği içinde Türk Milli Eğitim Sistemi’nde öğrencilerin eğitimlerine katkıda bulunacak, çözüm odaklı uygulamalardan yanadır. 


> Özel okulların nasıl öğrenci alacağı açıklandı

MEB'in yeni liselere giriş sistemini açıklamasının ardından Türkiye Özel Okullar derneği girişimiyle biraraya gelen özel okullar nasıl öğrenci alacaklarını kararlaştırdılar. Dernekten yapılan açıklamaya göre MEB'in yapacağı merkezi sınavın sonuçlarına göre özel okullar öğrenci alacaklar.

nurullah_dalİşte Türkiye Özel Okullar derneği Başkanı Nurullah Dal'ın açıklaması: Sınavla öğrenci almak isteyen özel okullarla yapılan toplantıda, ortak bir görüşle kendi kriterlerimizi koymak suretiyle, bu yıla mahsus olmak üzere Bakanlığımızın yapacağı sınavın sonuçlarına göre değerlendirme ve yerleştirme öngörülmektedir. Ancak son karar, özel okulların Bakanlığımıza yapacakları önerilerin kabul görmesi doğrultusunda verilecektir. Özel okulların amacı Milli Eğitim Bakanlığımızın uygulamalarıyla işbirliği içinde Türk Milli Eğitim Sistemi’nde öğrencilerin eğitimlerine katkıda bulunacak, çözüm odaklı uygulamalardan yanadır. 


Son Güncelleme: Çarşamba, 08 Kasım 2017 14:52

Gösterim: 1767

Türkiye’de fen ve din ilimlerinin birlikte öğretilmesi amacıyla kurulan imam hatip okulları, yurtdışında da örnek alınıyor. Bu çerçevede Türkiye tarafından dünyanın 22 ülkesinde açılmış 42 imam hatip lisesi bulunuyor. Türkiye’deki 13 uluslararası imam hatip lisesinde ise 75 farklı ülkeden binlerce öğrenci eğitim görüyor.

imam_hatip_yurtdisiYurtdışındaki imam hatip liselerinin Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve sivil toplum örgütleri tarafından açıldığını belirten ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaan, “Dünyanın farklı coğrafyalarında okullar açılırken toplumun ve oradaki Türklerin talebi dikkate alınıyor” dedi. Ülkeler arası ilişkilerin okulların açılmasında önemli etken olduğunu ve iki ülkenin ilişkilerine binaen hak tanındığını belirten Kaan, “İslami hassasiyetle öğrenci yetiştirdiği için birçok ülke imam hatiplere izin vermiyor. Mesela Türkiye’de Avusturya Lisesi uzunca bir süredir vardır ama siz açmak istediğiniz zaman büyük sıkıntılar yaşanıyor” değerlendirmesini yaptı.

Fatih Sultan Mehmet’ten bugüne
Türkiye’nin yurtdışında açtığı okullarda hem imam hatip formatı var, hem de bölgelere göre değişik isimler alabiliyor. Özellikle Osmanlı’nın uzun yıllar varlık gösterdiği Balkanlar’da imam hatipler ‘medrese’ adıyla anılıyor. Bu çerçevede Makedonya’da İsabey Medresesi, Bulgaristan’da ise Nüvvab Medreseleri’nin bulunduğunu kaydeden Ahmet Kaan, “Bir kısım okulların Osmanlı’dan beri gelen bir tedrisatı var. Makedonya’daki İsabey Medreseleri, Fatih Sultan Mehmet döneminde açılmış, o günden beri devam ediyor. Bu okullar, dini ve fenni ilimlerin birarada olduğu okullar. Özellikle Balkanlar’da var. Osmanlı o bölgeden çıkınca orada da kesintiye uğramış” diye konuştu.

Avrupa’da 1950’den beri bulunuyoruz ama...
Balkanlar’da, Orta Asya’da, Afrika’da, Suudi Arabistan’da ve son dönemde de özellikle Avrupa bölgesinde imam hatiplerin açılmaya başladığını anlatan Ahmet Kaan, “Bunlar kolay olmadı. İmam hatip konusunu halen ülkemizde anlamayan kesimler var, yurtdışında da anlamıyorlar ve müsaade etmiyorlar. Avrupa’da biz 1950’lerden beri bulunuyoruz ama imam hatiplere müsaade edilmemiştir” dedi. Avrupa’da okulların son 4-5 yıldır açılmaya başlandığının altını çizen Kaan, Belçika’daki İbni Sina Kız İmam Hatip Lisesi’nin Avrupa’daki güzel projelerden biri olduğunu belirtti. Kaan, “Bu okul, 1990’lı yılların başında açıldı, bugün hala mezun veriyor” dedi.

Maryland’de açılacak
Avrupa bölgesinde, son dönemde Fransa, Danimarka, Hollanda ve Avusturya’da imam hatiplerin açıldığını belirten Ahmet Kaan, Avustralya ve ABD’de de imam hatip liselerinin açılacağı bilgisini verdi. Avustralya’daki okulun yapımının halen devam ettiğini ifade eden Kaan, “Devletimizin de desteklediği Amerika’da Maryland’da bir İslam Külliyesi var. Orada bir imam hatip açılacak. Onun hazırlıkları yapılıyor” ifadelerini kullandı. Şu anda mevcut okulların ülkelere göre dağılımı ise şöyle: Suudi Arabistan 12, Kırgızistan 2, Danimarka 2, Avusturya 1, Belçika 1, İskandinavya 1, Romanya 1, Azerbaycan 1, Bulgaristan 3, Somali 2, KKTC 1, Gürcistan 1, Kamerun 2, Burkina Faso 3, Mali 1, Nijer 1, Gana 1, Senegal 2, Makedonya 1, Arnavutluk 2, Fildişi Sahilleri 1.

75 ülkenin öğrencileri misafir
Yurt dışındaki imam hatiplerin yanı sıra, Türkiye’de eğitim veren uluslararası imam hatipler de bulunuyor. 2006 yılında açılmaya başlanan uluslararası imam hatiplerin ilki Kayseri’de Mustafa Germirli Uluslararası imam hatip lisesi adıyla eğitim ve öğretime başladı. Bugün 8’i proje okulu olmak üzere 13 uluslararası imam hatip lisesi var. Bu okullarda 75 farklı ülkeden binlerce öğrencinin eğitim gördüğünü belirten Ahmet Kaan, “Buradaki öğrencilerin çoğunluğunu yabancı öğrenciler oluşturuyor, bir kısmı da Türk öğrenci. Bu da Türklerle yabancıların bir arada yaşamasına, kaynaşmasına vesile oluyor. Türk öğrencilerin de uluslararası temaslar kurmasına yarıyor” diye konuştu.

Türkiye’de üniversite okuyorlar
Geçtiğimiz 11 yılda uluslararası imam hatiplerden binlerce mezun verdiklerini ve bu mezunların Türkiye’deki üniversitelerde okuduğunu belirten Ahmet Kaan, “Üniversitede okuyanların birçoğunun da, ülkelerine dönüp bu imam hatip ruhunu oraya taşıması önemli. Yapabiliyorsa orada imam hatip açılmasına vesile oluyorlar veya gittikleri yerlerde toplumu dönüştürebilecek konumda bulunuyorlar” dedi. Yabancı öğrencilerin Türkiye’de üniversite okuduktan sonra genellikle ülkelerine gittiğinin altını çizen Kaan şunları aktardı: “Bu öğrenciler, bulundukları yerlerde ağırlıklı olarak camilerde din görevlisi oluyorlar veya din kültürü öğretmenliğine başlıyorlar. Burada farklı fakülteler okuyanlar ülkelerinde devletin çeşitli kademelerinde yer alıyorlar.”

Kartal İmam Hatip ilk modeli
Uluslararası imam hatipler yokken, yabancı öğrencilerin diğer okullarda eğitim gördüğü bilgisini veren Ahmet Kaan, önceleri yurtdışından gelenlerin büyük ağırlığını gurbetçilerin çocuklarının oluşturduğunu söyledi. Kaan, “1980 ve 1990’lardaki vizyon buydu. 2000’lerde ise vizyon dünyanın birçok coğrafyasından gelen çocuklar oldu” dedi. Kaan, Kartal İmam Hatip Lisesi’nin de kurulmasının ana amacının Avrupa’ya göçen Türk toplumunun çocuklarını yetiştirmek olduğunu kaydetti.

Yurtiçi rakamlar
Şu anda Türkiye’de, 1482 imam hatip lisesi, 3 bin 142 imam hatip ortaokulu olmak üzere 4 bin 604 imam hatip okulu bulunuyor. Bu okullardaki öğrenci sayısı 1 milyon 346 bin 819. Bu rakama açık imam hatip liselerinde okuyan 100 bin öğrenci de dahil. İmam hatip liselerinde 524 bin 577, imam hatip ortaokullarında da 709 bin öğrenci var.

> 22 ülkede 42 İmam Hatip lisesi açıldı

Türkiye’de fen ve din ilimlerinin birlikte öğretilmesi amacıyla kurulan imam hatip okulları, yurtdışında da örnek alınıyor. Bu çerçevede Türkiye tarafından dünyanın 22 ülkesinde açılmış 42 imam hatip lisesi bulunuyor. Türkiye’deki 13 uluslararası imam hatip lisesinde ise 75 farklı ülkeden binlerce öğrenci eğitim görüyor.

imam_hatip_yurtdisiYurtdışındaki imam hatip liselerinin Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve sivil toplum örgütleri tarafından açıldığını belirten ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaan, “Dünyanın farklı coğrafyalarında okullar açılırken toplumun ve oradaki Türklerin talebi dikkate alınıyor” dedi. Ülkeler arası ilişkilerin okulların açılmasında önemli etken olduğunu ve iki ülkenin ilişkilerine binaen hak tanındığını belirten Kaan, “İslami hassasiyetle öğrenci yetiştirdiği için birçok ülke imam hatiplere izin vermiyor. Mesela Türkiye’de Avusturya Lisesi uzunca bir süredir vardır ama siz açmak istediğiniz zaman büyük sıkıntılar yaşanıyor” değerlendirmesini yaptı.

Fatih Sultan Mehmet’ten bugüne
Türkiye’nin yurtdışında açtığı okullarda hem imam hatip formatı var, hem de bölgelere göre değişik isimler alabiliyor. Özellikle Osmanlı’nın uzun yıllar varlık gösterdiği Balkanlar’da imam hatipler ‘medrese’ adıyla anılıyor. Bu çerçevede Makedonya’da İsabey Medresesi, Bulgaristan’da ise Nüvvab Medreseleri’nin bulunduğunu kaydeden Ahmet Kaan, “Bir kısım okulların Osmanlı’dan beri gelen bir tedrisatı var. Makedonya’daki İsabey Medreseleri, Fatih Sultan Mehmet döneminde açılmış, o günden beri devam ediyor. Bu okullar, dini ve fenni ilimlerin birarada olduğu okullar. Özellikle Balkanlar’da var. Osmanlı o bölgeden çıkınca orada da kesintiye uğramış” diye konuştu.

Avrupa’da 1950’den beri bulunuyoruz ama...
Balkanlar’da, Orta Asya’da, Afrika’da, Suudi Arabistan’da ve son dönemde de özellikle Avrupa bölgesinde imam hatiplerin açılmaya başladığını anlatan Ahmet Kaan, “Bunlar kolay olmadı. İmam hatip konusunu halen ülkemizde anlamayan kesimler var, yurtdışında da anlamıyorlar ve müsaade etmiyorlar. Avrupa’da biz 1950’lerden beri bulunuyoruz ama imam hatiplere müsaade edilmemiştir” dedi. Avrupa’da okulların son 4-5 yıldır açılmaya başlandığının altını çizen Kaan, Belçika’daki İbni Sina Kız İmam Hatip Lisesi’nin Avrupa’daki güzel projelerden biri olduğunu belirtti. Kaan, “Bu okul, 1990’lı yılların başında açıldı, bugün hala mezun veriyor” dedi.

Maryland’de açılacak
Avrupa bölgesinde, son dönemde Fransa, Danimarka, Hollanda ve Avusturya’da imam hatiplerin açıldığını belirten Ahmet Kaan, Avustralya ve ABD’de de imam hatip liselerinin açılacağı bilgisini verdi. Avustralya’daki okulun yapımının halen devam ettiğini ifade eden Kaan, “Devletimizin de desteklediği Amerika’da Maryland’da bir İslam Külliyesi var. Orada bir imam hatip açılacak. Onun hazırlıkları yapılıyor” ifadelerini kullandı. Şu anda mevcut okulların ülkelere göre dağılımı ise şöyle: Suudi Arabistan 12, Kırgızistan 2, Danimarka 2, Avusturya 1, Belçika 1, İskandinavya 1, Romanya 1, Azerbaycan 1, Bulgaristan 3, Somali 2, KKTC 1, Gürcistan 1, Kamerun 2, Burkina Faso 3, Mali 1, Nijer 1, Gana 1, Senegal 2, Makedonya 1, Arnavutluk 2, Fildişi Sahilleri 1.

75 ülkenin öğrencileri misafir
Yurt dışındaki imam hatiplerin yanı sıra, Türkiye’de eğitim veren uluslararası imam hatipler de bulunuyor. 2006 yılında açılmaya başlanan uluslararası imam hatiplerin ilki Kayseri’de Mustafa Germirli Uluslararası imam hatip lisesi adıyla eğitim ve öğretime başladı. Bugün 8’i proje okulu olmak üzere 13 uluslararası imam hatip lisesi var. Bu okullarda 75 farklı ülkeden binlerce öğrencinin eğitim gördüğünü belirten Ahmet Kaan, “Buradaki öğrencilerin çoğunluğunu yabancı öğrenciler oluşturuyor, bir kısmı da Türk öğrenci. Bu da Türklerle yabancıların bir arada yaşamasına, kaynaşmasına vesile oluyor. Türk öğrencilerin de uluslararası temaslar kurmasına yarıyor” diye konuştu.

Türkiye’de üniversite okuyorlar
Geçtiğimiz 11 yılda uluslararası imam hatiplerden binlerce mezun verdiklerini ve bu mezunların Türkiye’deki üniversitelerde okuduğunu belirten Ahmet Kaan, “Üniversitede okuyanların birçoğunun da, ülkelerine dönüp bu imam hatip ruhunu oraya taşıması önemli. Yapabiliyorsa orada imam hatip açılmasına vesile oluyorlar veya gittikleri yerlerde toplumu dönüştürebilecek konumda bulunuyorlar” dedi. Yabancı öğrencilerin Türkiye’de üniversite okuduktan sonra genellikle ülkelerine gittiğinin altını çizen Kaan şunları aktardı: “Bu öğrenciler, bulundukları yerlerde ağırlıklı olarak camilerde din görevlisi oluyorlar veya din kültürü öğretmenliğine başlıyorlar. Burada farklı fakülteler okuyanlar ülkelerinde devletin çeşitli kademelerinde yer alıyorlar.”

Kartal İmam Hatip ilk modeli
Uluslararası imam hatipler yokken, yabancı öğrencilerin diğer okullarda eğitim gördüğü bilgisini veren Ahmet Kaan, önceleri yurtdışından gelenlerin büyük ağırlığını gurbetçilerin çocuklarının oluşturduğunu söyledi. Kaan, “1980 ve 1990’lardaki vizyon buydu. 2000’lerde ise vizyon dünyanın birçok coğrafyasından gelen çocuklar oldu” dedi. Kaan, Kartal İmam Hatip Lisesi’nin de kurulmasının ana amacının Avrupa’ya göçen Türk toplumunun çocuklarını yetiştirmek olduğunu kaydetti.

Yurtiçi rakamlar
Şu anda Türkiye’de, 1482 imam hatip lisesi, 3 bin 142 imam hatip ortaokulu olmak üzere 4 bin 604 imam hatip okulu bulunuyor. Bu okullardaki öğrenci sayısı 1 milyon 346 bin 819. Bu rakama açık imam hatip liselerinde okuyan 100 bin öğrenci de dahil. İmam hatip liselerinde 524 bin 577, imam hatip ortaokullarında da 709 bin öğrenci var.

Son Güncelleme: Perşembe, 09 Kasım 2017 14:36

Gösterim: 2701

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, TEOG yerine getirilen yeni liselere yerleştirme sistemini açıkladı. Yılmaz, “Eğitim bölgesi ve sınavsız mahalli yerleştirme sistemini getirdik" dedi.
ismet_yilmazBakan Yılmaz, liselere girişte yeni sistem tamamlandığını açıkladı. Yılmaz, "Eğitim bölgesi ve sınavsız mahalli yerleştirme sistemini getirdik. Bu sistemde veli ve öğrencimiz adresine en yakın okula yerleştirilecek." dedi.
Öğrencinin karşısına 5 okul çıkacak, tercih yapacak
Yılmaz, "Başvuruda öğrencinin karşısına 5 okul çıkacak, tercih yapacak." şeklinde konuştu. Yılmaz TEOG'un yerine getirilen yeni sistem hakkında şu ifadeleri kullandı:
"Bizim getirdiğimiz bu sistemde, evlatlarımızın kendi tercihlerini alacağız. Başvuru esnasında bir ekran önüne gelecek. Bu ekrandan 5 tane tercihte bulunacak. Her okul türüne göre hiçbir öğrencimizi, istemediği bir başka okul türüne yerleştirmeyeceğiz. O halde öğrencinin ve velisinin tercihi esastır burada."
Bakan Yılmaz konuyla alakalı olarak, "Bundan sonra, adres bölgelerindeki liselere farklı akademik düzeylerde farklı ilgi ve birikimdeki öğrenciler gelecek, akademik çeşitlilik sağlanacak ve bu, okulun başarı seviyesini yükseltecek." değerlendirmesinde bulundu.
Veliler, ortaokula kaydettikleri zaman evlatlarının bundan sonra hangi liseye gideceğini de bilebilecek. Dolayısıyla da ortaokulla lise arasındaki bir bağı biz kurmuş oluyoruz." diyen Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, "Tercihe bağlı ve adrese en yakın okula yerleştirme olacağı için bu yaştaki öğrencilerin üzerinden sınav baskısı kalkmış olacaktır." dedi.
TEOG yerine liselere geçişte uygulanacak yeni sistem konusunda, "Esas gayemiz sınavsız liselere geçişi sağlayabilmektir." şeklinde konuşan Bakan Yılmaz şunları kaydetti: "Bunun için ne yapmak lazım? Bizim bütün liselerimizi fen lisesi ayarına, sosyal bilimler ayarına ve proje okulları ayarına çıkarmamız lazım. Bu yolda gerçekten çok büyük mesafe kat ettik, bunu gururla söyleyebilirim."

 

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz Fen liseleri hakkında şu bilgileri paylaştı: "Fen lisesi sayımız 302, öğrenci sayısı 120 binin üzerinde. 12 bindi öğrenci sayısı, 120 binin üzerine çıkardık. 10 kattan fazla arttırdık. Hiçbir bölümde böyle bir artış da yok."
"İsteyen öğrencilerimizin girebileceği bir sınav hazırladık"
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, "Ülke genelinde belirlediğimiz farklı illerdeki sınırlı sayıdaki okulumuza sadece isteyen 8. sınıf öğrencilerimizin girebileceği bir sınav hazırladık, isteğe bağlı. Bu liselerin ismini ve sayısını mayıs ayı gibi açıklayacağız." diye konuştu.
"Yeni sistemin temel felsefesi sınava girmek isteğe bağlı"
Yeni sistemin temel felsefesinin sınava girmenin isteğe bağlı olduğuna dikkat çeken Bakan Yılmaz, "Velilerimiz çocuklarını bu sınava ister yönlendirir isterse de yönlendirmez. Bir liseye yerleşmek için bu sınava girmek zorunlu değildir. Mevcut TEOG'da mutlaka sınava girmek zorundaydınız. Sınav mecburiyeti ortadan kalktı." ifadelerini kullandı.


> İşte yeni liselere giriş sistemi

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, TEOG yerine getirilen yeni liselere yerleştirme sistemini açıkladı. Yılmaz, “Eğitim bölgesi ve sınavsız mahalli yerleştirme sistemini getirdik" dedi.
ismet_yilmazBakan Yılmaz, liselere girişte yeni sistem tamamlandığını açıkladı. Yılmaz, "Eğitim bölgesi ve sınavsız mahalli yerleştirme sistemini getirdik. Bu sistemde veli ve öğrencimiz adresine en yakın okula yerleştirilecek." dedi.
Öğrencinin karşısına 5 okul çıkacak, tercih yapacak
Yılmaz, "Başvuruda öğrencinin karşısına 5 okul çıkacak, tercih yapacak." şeklinde konuştu. Yılmaz TEOG'un yerine getirilen yeni sistem hakkında şu ifadeleri kullandı:
"Bizim getirdiğimiz bu sistemde, evlatlarımızın kendi tercihlerini alacağız. Başvuru esnasında bir ekran önüne gelecek. Bu ekrandan 5 tane tercihte bulunacak. Her okul türüne göre hiçbir öğrencimizi, istemediği bir başka okul türüne yerleştirmeyeceğiz. O halde öğrencinin ve velisinin tercihi esastır burada."
Bakan Yılmaz konuyla alakalı olarak, "Bundan sonra, adres bölgelerindeki liselere farklı akademik düzeylerde farklı ilgi ve birikimdeki öğrenciler gelecek, akademik çeşitlilik sağlanacak ve bu, okulun başarı seviyesini yükseltecek." değerlendirmesinde bulundu.
Veliler, ortaokula kaydettikleri zaman evlatlarının bundan sonra hangi liseye gideceğini de bilebilecek. Dolayısıyla da ortaokulla lise arasındaki bir bağı biz kurmuş oluyoruz." diyen Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, "Tercihe bağlı ve adrese en yakın okula yerleştirme olacağı için bu yaştaki öğrencilerin üzerinden sınav baskısı kalkmış olacaktır." dedi.
TEOG yerine liselere geçişte uygulanacak yeni sistem konusunda, "Esas gayemiz sınavsız liselere geçişi sağlayabilmektir." şeklinde konuşan Bakan Yılmaz şunları kaydetti: "Bunun için ne yapmak lazım? Bizim bütün liselerimizi fen lisesi ayarına, sosyal bilimler ayarına ve proje okulları ayarına çıkarmamız lazım. Bu yolda gerçekten çok büyük mesafe kat ettik, bunu gururla söyleyebilirim."

 

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz Fen liseleri hakkında şu bilgileri paylaştı: "Fen lisesi sayımız 302, öğrenci sayısı 120 binin üzerinde. 12 bindi öğrenci sayısı, 120 binin üzerine çıkardık. 10 kattan fazla arttırdık. Hiçbir bölümde böyle bir artış da yok."
"İsteyen öğrencilerimizin girebileceği bir sınav hazırladık"
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, "Ülke genelinde belirlediğimiz farklı illerdeki sınırlı sayıdaki okulumuza sadece isteyen 8. sınıf öğrencilerimizin girebileceği bir sınav hazırladık, isteğe bağlı. Bu liselerin ismini ve sayısını mayıs ayı gibi açıklayacağız." diye konuştu.
"Yeni sistemin temel felsefesi sınava girmek isteğe bağlı"
Yeni sistemin temel felsefesinin sınava girmenin isteğe bağlı olduğuna dikkat çeken Bakan Yılmaz, "Velilerimiz çocuklarını bu sınava ister yönlendirir isterse de yönlendirmez. Bir liseye yerleşmek için bu sınava girmek zorunlu değildir. Mevcut TEOG'da mutlaka sınava girmek zorundaydınız. Sınav mecburiyeti ortadan kalktı." ifadelerini kullandı.


Son Güncelleme: Pazar, 05 Kasım 2017 12:34

Gösterim: 2309


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.