Yeni eğitim sistemiyle hayata geçen 'seçmeli ders' uygulaması, bazı sorunları da beraberinde getirdi. İstanbul, Ankara ve Bursa başta olmak üzere birçok ilde günlük programın sonuna konulan dersler, öğrencilerin servisi kaçırmasına sebep oluyor.

İstanbul ve Bursa'da servisçiler odası, şikâyetler üzerine ek sefer koydu, ancak bu da çözüm olmadı. Asıl sorunun kış saati uygulamasıyla ortaya çıkacağına ve büyük şehirlerde trafik yoğunluğu göz önünde bulundurulduğunda öğrencilerin saat 20.00 gibi evlerine ulaşacağına dikkat çekiliyor. Eğitim Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker "İdareciler adeta çocukların o dersleri seçmemesini istiyor. Öğrenciler, 'servis mi, seçmeli ders mi' tercihi yapmak zorunda bırakılıyor." diyor.

Aktif Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Osman Bahçe'ye göre seçmeli derste sorunun kaynağı, sınıfların eşit sayıda ders almaması. Bazı okul idarecileri, tüm dersleri bir güne topluyor, bazıları da 7. ve 8. derslere bırakılıyor. 5. sınıfların ders saatleri, diğerlerinden 2 saat fazla. Bu yüzden de sorun çözülebileceğe benzemiyor. Bahçe, şu değerlendirmeyi yapıyor: "5. sınıfların ders saati diğerlerinden fazla olduğu için diğer sınıflarla aynı saatte girip çıkmaları mümkün değil. 2 çocuğunuz varsa, biri 5. sınıf, biri 8. sınıfta okuyorsa, 5. sınıfta okuyan, diğerinden 2 saat geç çıkacak. Çünkü biri 6, diğeri 8 saat ders görüyor. Talim Terbiye Kurulu, bazı sınıflarda ders saatlerini artırırsa sorun kısmen çözülebilir. Çocukların bütün sınıflarda aynı oranda ders almasını sağlamak lazım."

İstanbul Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Hamza Öztürk, ilk günlerde seçmeli ders alanlar için servislerin bekletildiğini ancak öğrencilerden yoğun şikâyet gelmesi üzerine bu uygulamaya son verdiklerini dile getiriyor. Öztürk, yeni uygulamayı şu sözlerle anlatıyor: "Dersi biten öğrenciyi evine götürüyoruz. Seçmeli derse girenlerin mağdur olmaması için ikinci bir aracı gönderiyoruz. İlk grup 16.45'te, ikinci grup 18.00'de çıkıyor. Ek sefer için de ücret almıyoruz."

Teneffüsler kısalsın!

Bursa Servisçiler Odası Başkanı Sadi Aydın, seçmeli derse kalan öğrencileri bekleyemediklerini, ek sefer durumunda da zarar edeceklerini savunuyor. Aydın'ın önerisi teneffüs ve öğle yemeği saatinin kısaltılması. Aydın, biraz da kendilerinin beklemesi durumunda tüm öğrencileri aynı anda götürebileceklerini düşünüyor. Veliler ise seçmeli derslerin okul süresinde verilmesini istiyor. İkilemde kalan çoğu velinin servisi tercih ettiğini dile getiriyor.

Denetçiler incelemede

İstanbul Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, seçmeli ders saatlerinin okullara bırakıldığını ancak sıkıntılar çıkması üzerine müfettiş görevlendirdiklerini ifade ediyor. 'Başlangıçta sıkıntı olabilir.' diyen Yıldız, "Müfettişlerimiz aracılığıyla bir düzenleme yapacağız. Servis saatlerine de bakanlık denetçileri ve müfettişler aracılığı ile bakıyoruz." ifadelerini kullanıyor.(zaman)

Bir hafta önce 30 yaşındaki evli matematik öğretmeni ile Fransa'ya kaçan 15 yaşındaki İngiliz kız bulundu.

Sussex polisi Megan Stammers'in bugün öğle saatlerinde Fransa'nın Bordeaux kentinde öğretmeni Jeremy Forest ile bir caddede yürürken bulunduğunu açıkladı.

Forrest ''çocuk kaçırma'' suçlamasıyla gözaltına alındı.

Megan'ın bulunmasını sağlayan ipucunun davanın Fransız basınında geniş bir biçimde yer alması sayesinde elde edildiği açıklandı.

Genç kızın bulunduğunun açıklanmasının ardından üvey babası Martin Stammers Twitter'da ''Herkese herşey için teşekürler. Çok rahatladık ve çok mutluyuz. Daha sonra detaylı bilgi vereceğim'' yazdı.

"SAĞ SALİM DÖN"

Gözaltındaki öğretmenin babası Jim de bir basın toplantısı düzenleyerek oğluna polisle iletişime geçmesini söylemişti.

BBC muhabiri Luisa Baldini çiftin Fransız medyası sayesinde bulunduğunu söyledi.

Sussex polisi Megan ve Forrest'ın ''sağ salim bir biçimde Fransa'da bulunduklarını'' söyledi ancak detaylı bilgi vermekten kaçındı.

Sussex Polisi sözcüsü ''İngiltere saatiyle 12.15'de bulundular. Forrest çocuk kaçırma suçlamasıyla gözaltına alındı. Megan ise koruma altında'' dedi.

Polis açıklamasında Fransız medyasının çiftin bulunmasına olan katkısından da söz etti ve hem Megan'ın hem de Forrest'ın aileleriyle iletişime geçildiğini ve İngiltere'ye dönüşleri için düzenlemelerin yapılacağı söylendi.

TUTUKLAMA EMRİ

Megan'ın ortadan kaybolmasının ardından ailesi ve arkadaşları arama çalışmalarına Facebook ve Twitter'dan destek vermişti.

Megan 21 Eylül'de Eastbourne'daki okuluna gitmediğinde polis durumdan haberdar edilmişti.

Daha sonra yapılan soruşturmada genç kızın öğretmeni ile birlikte Dover'dan Fransa'nın Calais kentine giden bir vapura bindiği anlaşılmıştı.

Perşembe günü Forrest hakkında tüm Avrupa'da tutuklama emri çıkartıldığı duyuruldu.

Megan'ın annesi Danielle Wilson kızını ''evcimen'' olarak tanımlamış, onun ailesinden uzaklaşmayı hiç sevmediğini söylemişti.

Megan ile birlikte dans dersi alan 16 yaşındaki Shanice Dolan da onu ''çok sessiz'' ve ''kendi halinde'' biri olarak tanımlamıştı.

Suçlamalarla karşı karşıya olan Forrest'in eski öğrencileri onu herkesin çok sevdiği, oldukça saygın ''mükemmel bir insan'' ve ''mükemmel bir öğretmen'' olarak hatırladıklarını söylemişti. (BBC Türkçe)

Danıştay başörtülü öğrenciye hakareti, görevi kötüye kullanmak saydı

Danıştay, başörtüsünden dolayı öğrencisine hakaret eden öğretim görevlisinin 'görevi kötüye kullandığı'na hükmederek yargılanması gerektiğine karar verdi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Trabzon Meslek Yüksekokulu öğretim görevlisi Nazmiye Aydın, okul dışındaki bir konferansa başörtüsüyle katılan Safiye Öksüz'ün yoklama listesindeki imzasını karalamıştı.

Yoklama kâğıdına "Ders kapsamında gidilen konferansa türbanlı katıldı." şeklinde not düşen Aydın, öğrencisi Öksüz'ü devamsızlığını gerekçe göstererek final sınavına da almamıştı. KTÜ'nün oluşturduğu kurul, Aydın'ı suçlu bulurken, Danıştay da öğretim görevlisinin görevini kötüye kullandığına hükmetti. Aydın, 'görevi kötüye kullanma' suçundan Trabzon Sulh Ceza Mahkemesi'nde, kılık kıyafet sebebiyle öğrencilerine 'hakaret' ettiği iddiasıyla da Akçaabat Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak.

Olay, 2010 yılının Nisan ayında gerçekleşti. Nazmiye Aydın, o gün girişimcilik dersini Akçaabat Belediyesi Konferans Salonu'nda düzenlenen 'Verimlilik' konulu konferansa katılarak gerçekleştirdi. İkinci sınıf öğrencisi Safiye Öksüz, konferansa başörtülü olarak katıldı. Aydın, genç kızın başını açmaması üzerine yoklama listesindeki imzasının üzerini karaladı ve 'yok' yazdı. Karaladığı imzanın altına da "Ders kapsamında gidilen konferansa türbanlı katıldı." şeklinde not düştü. Öksüz, bu olaydan yaklaşık 1,5 ay sonra yapılan final sınavına devamsızlıktan kaldığı gerekçesiyle alınmadı. Bunun üzerine Öksüz, Aydın ile görüşerek derse geldiği halde yok yazıldığını ve hakkını adli mercilerde arayacağını söyledi. Nazmiye Aydın ise öğrencisini, kendisine tehdit ederek hakarette bulunduğu iddiasıyla disipline sevk etti. Disiplin Kurulu, Öksüz'e 1 ay okuldan uzaklaştırma cezası verdi.

Genç kız, cezanın iptali için Trabzon İdare Mahkemesi'ne açtığı davayı kazandıktan sonra, yoklama kâğıdında imzasının silinmesinden dolayı 'resmî evrakta tahrifat' yaptığı iddiasıyla hocası hakkında ayrı bir dava açtı. Safiye Öksüz ve okul arkadaşları Eda Topar ve Hanife Esma Gül Şahin, öğretim görevlisi Aydın'ın kılık kıyafetlerinden dolayı kendilerine hakaret ettiği gerekçesiyle YÖK, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, TBMM İnsan Hakları Komisyonu ve Cumhurbaşkanlığı'na şikâyette bulundu. KTÜ Rektörlüğü de şikayetler üzerine Aydın hakkında disiplin soruşturması açtı. Rektörlükçe oluşturulan kurul, Aydın'a 'görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak' suçunu işlediği gerekçesiyle 1/30 oranında 'aylıktan kesme' cezası verdi. Kurul, ayrıca, evrakta tahrifat, sınava almama ve kılık kıyafetlerinden dolayı öğrencilerine hakaret iddialarında da Aydın'ın haksız olduğu kanaatine vararak lüzum-u muhakeme karar almıştı. Öğretim görevlisi ise kurulun her üç kararı için de Danıştay'a temyiz başvurusu yaptı. İtirazı değerlendiren Danıştay 1. Dairesi, öğretim üyesi Aydın'ın 'görevi kötüye kullanma' ve 'kılık kıyafet nedeniyle hakaret' suçunu işlediğine dair yeterli delil bulunduğu için itirazın reddine ve hakkında kamu davası açılmasına karar verdi. Daire, öğretim görevlisi Aydın'ın evrakta tahrifat yaptığı yönündeki kararı ise bozarak, bu konuda yargılanmasına gerek olmadığına hükmetti.

Öğretim görevlisi Nazmiye Aydın, TCK'nın 257. maddesi gereğince 'görevi kötüye kullanma' suçundan önümüzdeki aylarda Trabzon Sulh Ceza Mahkemesi'nde, kılık kıyafet nedeniyle öğrencilerine 'hakaret' ettiği iddiasıyla da TCK'nın 12. maddesi gereğince Akçaabat Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak.(zaman)

Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü'ne yeni eğitim-öğretim döneminde sadece 2 öğrenci kayıt yaptırdı.

Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Matematik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Akın Osman Atagün, matematik bölümüne biri bayan biri erkek olmak üzere iki öğrencinin kayıt yaptırdığını söyledi.

Bu iki öğrencinin özel ders modunda ders gördüğünü anlatan Atagün, ''Geçen sene benzer bir durum Kimya ve Biyoloji bölümünde oldu. Biz geçen yıl onu Yüksek Öğrenim Kurumu'na (YÖK) danıştığımızda 'bu öğrencilerin başka bir yere kayıt olamayacaklarını' bildirmişlerdi. Bu sene de aynı şekilde iki öğrenciye ders anlatmaya başladık'' dedi.

Ek kontenjanla yeni öğrenciler beklediklerini anlatan Atagün, şöyle devam etti:

''Bu yıl pedagojik formasyonun kaldırılmasıyla öğrenciler fen edebiyat fakültelerini tercih etmedi. Formasyon olmadığı için fen edebiyat fakültelerinin önü kesilmiş durumda.''