Bu yıl ilk kez düzenlenen Özürlü Memur Seçme Sınavı (ÖMSS) için tüm çalışmalar yapılıp, engellilere kolaylıklar sağlanırken, Adana'da da bir genç, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından 200 kilometre uzaklıktaki köyünden araçla alınıp kent merkezinde getirildi.

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yetkilileri, ÖMSS'ye girecek adayları arayarak, sınav merkezlerine ulaşımları konusunda çalışma yaptı.

Tufanbeyli ilçesine bağlı Çatalçam köyünde annesi, babası ve kendisi gibi engelli olan amcası ile aynı evde yaşayan aday Mustafa Kösehan'ın (21) maddi durumunun, ulaşım ve konaklama için yeterli olmadığını belirleyen Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü personeli, engelli gencin sınavının önündeki engelleri kaldırmak için büyük çaba gösterdi.

Tekerlekli sandalye için rampası bulanan bir minibüs Kösehan için Tufanbeyli ilçesine gönderildi. Engelli genç ile kendisine refakat eden babası Selahattin Kösehan (50) köyden alınarak, il merkezine getirildi. Baba ve oğlu için Seyhan Erkek Yetiştirme Yurdunda bir oda tahsis edildi.

Henüz 6 yaşındayken yaşadığı kas hastalığı nedeniyle tekerlekli sandalyeye mahkum olan Kösehan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ÖMSS'ye girebilmek için hazırlık yapmasına karşın, ulaşım konusunda karşılaşacağı sıkıntıları düşünüp umutsuzluğa kapıldığını söyledi.

Kösehan, kent merkezine 200 kilometre uzaklıktaki köylerinden aynı gün il merkezine gelmesinin ve sınava yetişmesinin mümkün olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

''Köyümüz, kent merkezine yaklaşık 4 saat uzaklıkta. Sınava girebilmem için bir gün önce Adana'ya gelmem gerekiyordu. Ancak burada kalacak yerimiz ve ulaşım için aracımız yoktu. Bir an umutsuzluğa kapıldım. Tam bu sırada telefonum çaldı. Beni hafta içinde arayıp ulaşım imkanımı sorarak, gerekli ayarlamaları yaptılar. Doğru olduğuna inanamadım, çünkü bugüne kadar böyle bir yardım ne duyduk ne gördük. Ben telefonda arayanlara teşekkür ettim ama inanamadım. İnternetten beni aradıkları numarayı araştırdım. Doğruydu, sonra telefonla arayıp bir de teyit etmek istedim. Bu imkanların sağlanacağını beklemiyordum. Başta Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve diğer tüm ilgilenenlere teşekkür ediyorum. Allah devletimizden razı olsun.''

Hürriye gazetesi yazarı Yalçın Bayer'in bugünkü eğitimyazısı.
 ATATÜRK’ün din konusuna yaklaşımı daima tartışma konusu olmuştur. TRT’nin emekli yapımcısı Nazmi Kal, görgü tanıklarına dayanarak Atatürk’ün dini konulara yaklaşımını gösterir bazı tanıkların söylediklerini “Atatürk’den Duymadığımız Anılar’  adıyla kitaplaştırmış. Bize de kitabından alıntılar göndermiş; bazılarını yerimiz yettiği oranda nakledeceğiz.

Kal yazıyor:
“TRT de Atatürk’ten anılar dizisini yayınlarken Atatürk ile anısı olan pek çok kişi bana mektup yazıyordu. Bunlardan adı Çakır olan veya Atatürk’ün Çakır diye hitap ettiği Riyaseticumhur motoru kaptanı anılarını gönderdi. İşte Çakır’ın anlattıkları: Yine temmuz ayı içinde Ressam Çallı İbrahim, Ata’yı davet etmiş o da icabet etti (uydu)... Anadoluhisarı’na çıktığımızda ikindi ezanı okunuyordu. Gelmişken ‘Camiyi göreyim’ dedi. Camiye vardığında müezzin minareden iniyordu.
Gazi Paşa ‘Sen bu camiin nesisin?’ diye sordu.
O da ‘Hem müezzini, hem imamı’ cevabını verdi.
‘Öyleyse tam yerine tesadüf ettik. Peygamberimiz Mekke’den Medine’ye ne zaman hicret etti?’ diye sordu. Hoca yanlış cevap verdi. Yanında bulunan Belediye Başkanı Muhittin Üstündağ’a, ‘Nuruosmaniye Camii’nde bir kurs açın, bunlar dinlerini öğrensinler’ dedi.
CENAZELERE ARAÇ
- İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Muhittin Üstündağ, Atatürk’ü Haliç ile Sütlüce arasında bir buz fabrikasının açılışına davet etti. Kurdelesi kesildi. Giderken Kasımpaşa Camii’nde bir cenazeye tesadüf ettiler. Cenaze bir hayli kalabalık idi. Cenaze, Hasköy üzerinden kabristana giderken Paşa da dönüyordu. Paşa arabasını durdurdu, cenazenin kim olduğunu sordu. Birisi ‘Babamdır’ dedi. ‘Camiden çıkarken çok kalabalık vardı bu cemaat ne oldu?’ diye sordu.
Delikanlı ‘Kabristan uzak, gelemiyorlar’ deyince Atatürk, Muhittin Üstündağ’a ‘Cenaze günleri kabristana servis koy’ emrini verdi.”

Bize okul mu, cami mi lazım

SAYIN Başbakan elinde yanlış aktardığı bir haberle Atatürk’ü camiyi ahır yapan kişi olarak göstermek istiyor ve ekliyor: Şu kadar cami kapatıldı, şu kadarı satıldı, şu kadar arsanın üstünde cami varken satıldı... vs. Sanırsınız Sayın Başbakan Diyanet İşleri Başkanı’dır. Peki acep kendisi şu soruyu niçin hiç sormaz? Cumhuriyet o muhteşem Osmanlı’dan kaç okul devralmıştı ve 1926-1950 arasında Cumhuriyet hükumetleri kaç okul yaptı, kaç üniversite açtı ve bu üniversitelerin dünyadaki etkileri ne oldu? 21. yüzyılda bize okul ve üniversite mi lazım, cami mi lazım? Laik bir ülkede başbakanın öncelikli görevi okul ve üniversite yapmak mıdır, cami bekçiliği midir? Bu arada, sakın kendi açtığı üniversite sayısıyla cevap vermeye kalkışmasın, çünkü o açtıklarının hiçbiri üniversite adına layık yerler değildir.
Öyledir diyorsa, buyursun canlı bir TV programına, elde rakamlar, tartışalım.
A. M. Celal ŞENGÖR

Sancılı süreç

OCAK ayından bu yana zamlı maaştan yoksun kalan yaklaşık 2.5 milyon memur ile 1.8 milyon memur emeklisinin merakla beklediği zam pazarlığı, memura grevden yoksun toplu iş sözleşmesi hakkı tanıyan yasanın yaşama geçmesi ile nihayet başlıyor.
Memur ve emeklinin dört gözle beklediği, zam oranlarının saptanacağı toplu iş sözleşmesi masasına, Kamu İşveren Heyeti ile Kamu Görevlileri Sendika Heyeti yarın oturacak. Görüşmeler, Kamu İşveren Heyeti ile en çok üyeye sahip Memur-Sen’in başkanlığındaki Kamu Görevlileri Sendika Heyeti arasında sürdürülecek. İki yıllık bağıtlanacak sözleşme için, Memur-Sen maaşlara 2012’de % 16, 2013’te % 14 zam, taban aylığa 2012 için 120, 2013 için de 80 lira artış istedi. Türkiye Kamu-Sen 2012 yılı birinci ve ikinci altı ay için % 10 ve taban aylığa net 100 lira zam yapılmasını talep etti. KESK de en düşük memur maaşının 2 bin 145 liraya yükseltilmesini istiyor. Hükümetin bütçe planı doğrultusunda toplu iş sözleşmesi masasına, bu yılın birinci ve ikinci altı ayı için % 2.5 zam önerisi ile oturacağının belirtilmesine karşın, doğalgaz, elektrik ile akaryakıta gelen son zamlar ve enflasyondaki artış dikkate alınarak, bu önerinin üstüne çıkması kaçınılmaz görünüyor.
30 Nisan’da başlayacak ve 29 Mayıs’ta sonuçlandırılması amaçlanan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde taraflar arasında uzlaşma sağlanamaması halinde, maaşlara yapılacak zammı, sendikaların oluşumuna karşı çıktıkları Kamu Görevlileri Hakem Kurulu saptayacak.
Sözleşme sürecinden ötürü, ocak ayından bu yana zamlı maaştan yoksun kalan memura zamlı maaş en erken 15 Haziran’da ödenecek. Memura, haziran ayında 5 aylık zam farkları da verilecek. Zam memur emeklilerine de yansıtılacak. Dileriz dar gelirlinin beklentisi karşılanır.
Şükrü KARAMAN

Güzellik yarışması yapmıyoruz!

İSTANBUL Maltepe Üniversitesi İktisat Bölümü, öğrencilere verilen teorik bilgileri gerçek hayatla bağdaştırmak amacıyla farklı bir etkinliğe imza atıyor. 7 Mayıs pazartesi günü 14.00’de İktisat Bölümü 3. sınıf öğrencilerinden oluşan gönüllü ekip hocalarının gözetimi altında iktisat ekollerinin temsilcilerini canlandırarak, yaşanan krizin nedenleri ve mevcut iktisadi düzenin sorunları hakkında bir tartışma yapacak. Bu tartışmada Adam Smith’ten Marx’a, Ricardo’dan Keynes’e, Pigou’dan Friedman’a pek çok isim bir yandan yaşadığımız küresel krizi yorumlayıp, bir yandan da renkli kişilikleri ve özel hayatlarından hoş ayrıntılar sunarak iktisadi düşünce tarihini farklı bir şekilde ortaya koyacaklardır.
Oyunun metni İktisat Bölümü öğretim üyelerinin danışmanlığında, öğrenci-hoca işbirliğiyle hazırlandı. Etkinliğimize bekliyoruz.
Tuğçe ERGÜR

Biliyor musunuz

- MANİSA Milletvekili Hasan Ören’in, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a, kaza yapan pert olarak adlandırılan ağır hasarlı araçların, sigorta şirketlerinin mülkiyetine geçip yeniden satıldığını belirterek “Sigorta mevzuatı açısından hurda araç ile pert araçarasındaki fark nedir? Bunların yeniden trafiğe çıkarılmalarına hangi mevzuat hükümlerine göre izin verilmektedir? Sigortaların sattığı hasarlı araçlara, zorunlu trafik sigortası ve kasko yapmamasının yasal dayanağı nedir?” diye sorduğunu...
- DİSK Limter-İş Sendikası’nın, üyelerin “Yaşam hakkı, iş güvencesi ve adalet için 1 Mayıs’a” afişini Tuzla’da Selah Tersanesi’nin duvarına astıkları gerekçesiyle gözaltına alınan işçilere, Kabahatler Kanunu’na muhalefetten 5000 TL ceza kesildiğini...

(Yalçın Bayer-hürriyet)

Ömer Dinçer, son günlerde öğretmenlere yapılan şiddetle ilgili ısrarlı sorulara cevap verdi.

HER GÜN BENZER HADİSELER OLUYOR

Dinçer, Esenler Askerlik Şubesi'nin açılışının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Esenyurt'taki bir lisede görev yapan öğretmen Narife Çekcen'in derste öğrencisi tarafından bıçakla yaralanmasına olayına ilişkin bir soru üzerine Dinçer, bakanlık olarak bakıldığında, özel sektör de dahil edildiğinde 44-45 bin okul, yaklaşık 19 milyon öğrenci ve 800 bin civarında öğretmenle çok geniş bir camia olduklarını, her gün buna benzer hadiselerle karşı karşıya kaldıklarını söyledi.

Milli Savunma Bakanlığı askerlik şubelerini  Milli Eğitim Bakanlığı’na devrediyor.

Devir işlemine ilişkin protokol, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer arasında, Esenler Askerlik Şubesi'nin açılışının ardından imzalandı.

Törende konuşan Milli Savunma Bakanı Yılmaz, nüfusu azalmış ilçelerdeki askerlik şubelerini kapattıklarını ve bunları eğitimde kullanılması için Milli Eğitim Bakanlığı'na devredeceklerini belirtti.

Nüfusu artan yerlerde ise yeni askerlik şubeleri açacaklarını ifade eden Yılmaz, ''Burada açtığımız da onlardan biri. Yine Sultanbeyli, Arnavutköy ve Bahçeşehir'de yeni askerlik şubeleri açacağız'' dedi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yılmaz, askerlik şubelerini neden Milli Eğitim Bakanlığı'na devrettiklerinin sorulması üzerine, şunları kaydetti:

''Bunun çok büyük bir imkan ve katkı olduğunu düşünüyoruz. Güçlü bir Türkiye için çocuklarımızı güçlü yetiştirmemiz lazım. Bunun temeli de eğitimden geçer. Dolayısıyla eğitime ne kadar yatırımda bulunursanız misliyle alırsınız. Türkiye'yi 21. Yüzyıla taşımak, güçlü bir Türkiye olabilmek eğitimden geçiyor. O bakımdan biz Milli Savunma Bakanlığı olarak eğitime katkıda bulunuyoruz, geleceğimize katkıda bulunuyoruz.''

Göçün devam ettiğini kaydeden Yılmaz, bu süreç içinde hizmet sayısı düşen askerlik şubelerini Milli Eğitim Bakanlığı'na bildireceklerini söyledi.

Yılmaz, ''Askerlik yoklamaları vardır. Biz ilk yoklamayı, yedeklik yoklamasını kaldırıyoruz, bir tek yoklama kalıyor. Dolayısıyla bu yasa inşallah bu hafta Meclis'e sunuluyor. Yasa çıktıktan sonra, temmuz sonunda Milli Eğitim Bakanlığımıza devrederiz, Milli Eğitim Bakanlığımız da bunları gelecek eğitim yılına hazırlar diye düşünüyoruz'' dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de bu askerlik şubelerini incelediklerini, bölgenin ihtiyacına göre bunları değerlendireceklerini belirtti.