Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, 4+4+4 eğitim sistemini eleştirerek, "Yeni derslik yaparak sorunu çözmesi gereken MEB, okulların kütüphanelerini, bilişim sınıflarını, laboratuvarlarını sınıf yaparak soruna çözüm aramaktadır. Hiç kütüphanesi olmayan okul olur mu?" diye sordu.

nur serterNur Serter imzasıyla yayımlanan açıklama şöyle:

"4+4+4 eğitim sisteminin uygulanmaya başlanması ile okullardaki sorunlar çığ gibi büyümüştür. Sadece İH okullarını açmaktan başka düşüncesi olmayan AKP diğer öğrencilerin eğitim hakkına erişimini engellemiştir. Eğitimde nitelik sorununu ortaya çıkarmıştır.

4+4+4 eğitim modeli ile okullarda öğrenci sayıları artmıştır. Sınıflar kalabalıklaşmıştır. Bu soruna hazır olmayan okullar, büyük sıkıntı içerisindedir. Yeni derslik yaparak sorunu çözmesi gereken MEB, okulların kütüphanelerini, bilişim sınıflarını, fen laboratuvarlarını, yabancı dil   laboratuvarlarını, çok amaçlı salonları, depoları sınıf yaparak soruna çözüm aramaktadır.

Sayın bakan sık sık, okullarda öğrencilerin daha çok oyun oynayacaklarını ve sosyal etkinlik yapacaklarını söylemektedir. Öğrenciler oyun oynamayı bırakın oturacak sıra bulamayacaktır.

Bu çağdışı çözüm yöntemi okullarımızdaki eğitimin niteliğini düşürecektir.

Kütüphanesi olmayan okul olur mu? Fen Laboratuvarı olmayan okul olur mu? MEB 4+4+4 eğitim modelini uygulamaktan vazgeçmez ise, 17 Eylül de okullarımızda büyük bir kaos yaşanacaktır. "

(Cnnturk.com)

> "AKP kütüphaneleri kapatıyor!"

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, 4+4+4 eğitim sistemini eleştirerek, "Yeni derslik yaparak sorunu çözmesi gereken MEB, okulların kütüphanelerini, bilişim sınıflarını, laboratuvarlarını sınıf yaparak soruna çözüm aramaktadır. Hiç kütüphanesi olmayan okul olur mu?" diye sordu.

nur serterNur Serter imzasıyla yayımlanan açıklama şöyle:

"4+4+4 eğitim sisteminin uygulanmaya başlanması ile okullardaki sorunlar çığ gibi büyümüştür. Sadece İH okullarını açmaktan başka düşüncesi olmayan AKP diğer öğrencilerin eğitim hakkına erişimini engellemiştir. Eğitimde nitelik sorununu ortaya çıkarmıştır.

4+4+4 eğitim modeli ile okullarda öğrenci sayıları artmıştır. Sınıflar kalabalıklaşmıştır. Bu soruna hazır olmayan okullar, büyük sıkıntı içerisindedir. Yeni derslik yaparak sorunu çözmesi gereken MEB, okulların kütüphanelerini, bilişim sınıflarını, fen laboratuvarlarını, yabancı dil   laboratuvarlarını, çok amaçlı salonları, depoları sınıf yaparak soruna çözüm aramaktadır.

Sayın bakan sık sık, okullarda öğrencilerin daha çok oyun oynayacaklarını ve sosyal etkinlik yapacaklarını söylemektedir. Öğrenciler oyun oynamayı bırakın oturacak sıra bulamayacaktır.

Bu çağdışı çözüm yöntemi okullarımızdaki eğitimin niteliğini düşürecektir.

Kütüphanesi olmayan okul olur mu? Fen Laboratuvarı olmayan okul olur mu? MEB 4+4+4 eğitim modelini uygulamaktan vazgeçmez ise, 17 Eylül de okullarımızda büyük bir kaos yaşanacaktır. "

(Cnnturk.com)

Son Güncelleme: Cuma, 31 Ağustos 2012 13:56

Gösterim: 3011

İlgili Bakanlıklardan alınan görüşler sonrasında, Okul Sütü Programı’nın maliyeti, hangi tarihte başlayıp hangi tarihte biteceği, ne kadar dağıtım yapılacağı gibi ana hatlarının belirlenmesi bekleniyor.

okul sütüGeçtiğimiz eğitim yılının Mayıs ayında dağıtılan okul sütünün yeni dönemde de devamı konusunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’ndan görüş alınacak. İlgili Bakanlıklardan alınan görüşler sonrasında, Okul Sütü Programı’nın maliyeti, hangi tarihte başlayıp hangi tarihte biteceği, ne kadar dağıtım yapılacağı gibi ana hatlarının belirlenmesi bekleniyor. Tarafların mutabakata varması durumunda da bir taslak hazırlanarak Bakanlar Kurulu’nun onayına sunulacak. Kararın çıkmasının ardından da Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hangi bölgelere, hangi firmaların süt dağıtacağının belirlenmesi için ihale yapılacak. Okul sütü dağıtımının süt arzının fazla olduğunu dönemde yapılması bekleniyor.

(milliyet)

> Okul sütü yeni dönemde de dağıtılacak

İlgili Bakanlıklardan alınan görüşler sonrasında, Okul Sütü Programı’nın maliyeti, hangi tarihte başlayıp hangi tarihte biteceği, ne kadar dağıtım yapılacağı gibi ana hatlarının belirlenmesi bekleniyor.

okul sütüGeçtiğimiz eğitim yılının Mayıs ayında dağıtılan okul sütünün yeni dönemde de devamı konusunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’ndan görüş alınacak. İlgili Bakanlıklardan alınan görüşler sonrasında, Okul Sütü Programı’nın maliyeti, hangi tarihte başlayıp hangi tarihte biteceği, ne kadar dağıtım yapılacağı gibi ana hatlarının belirlenmesi bekleniyor. Tarafların mutabakata varması durumunda da bir taslak hazırlanarak Bakanlar Kurulu’nun onayına sunulacak. Kararın çıkmasının ardından da Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hangi bölgelere, hangi firmaların süt dağıtacağının belirlenmesi için ihale yapılacak. Okul sütü dağıtımının süt arzının fazla olduğunu dönemde yapılması bekleniyor.

(milliyet)

Son Güncelleme: Cuma, 31 Ağustos 2012 11:32

Gösterim: 2030

4+4+4 yasasıyla birlikte uygulamaya girecek seçmeli dersler "Hz. Muhammed'in Hayatı", "Kur'an-ı Kerim" ve "Kürtçe." Bu yıldan itibaren 5 ve 9. Sınıf öğrencilerinin tercihlerine sunulacak.

seçmeli ders tercihiTalim Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip, o derslerin özelliklerini, nasıl tercih edileceğini CNN TÜRK'te anlattı. 4+4+4 yasasıyla birlikte uygulamaya girecek seçmeli dersler "Hz. Muhammed'in Hayatı", "Kur'an-ı Kerim" ve "Kürtçe." Bu yıldan itibaren 5 ve 9. Sınıf öğrencilerinin tercihlerine sunulacak. Talim Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip, o derslerin özelliklerini, nasıl tercih edileceğini CNN TÜRK'te anlattı.

Bu video Adobe Flash Player'ın son sürümünü gerektirmektedir.

Adobe Flash Player'ın son sürümünü indirin.

> Seçmeli Derslerde Tercih Nasıl Yapılmalı? (video)

4+4+4 yasasıyla birlikte uygulamaya girecek seçmeli dersler "Hz. Muhammed'in Hayatı", "Kur'an-ı Kerim" ve "Kürtçe." Bu yıldan itibaren 5 ve 9. Sınıf öğrencilerinin tercihlerine sunulacak.

seçmeli ders tercihiTalim Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip, o derslerin özelliklerini, nasıl tercih edileceğini CNN TÜRK'te anlattı. 4+4+4 yasasıyla birlikte uygulamaya girecek seçmeli dersler "Hz. Muhammed'in Hayatı", "Kur'an-ı Kerim" ve "Kürtçe." Bu yıldan itibaren 5 ve 9. Sınıf öğrencilerinin tercihlerine sunulacak. Talim Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip, o derslerin özelliklerini, nasıl tercih edileceğini CNN TÜRK'te anlattı.

Bu video Adobe Flash Player'ın son sürümünü gerektirmektedir.

Adobe Flash Player'ın son sürümünü indirin.

Son Güncelleme: Cuma, 31 Ağustos 2012 10:23

Gösterim: 1976

YÖK, üniversitelerde İnkılâp Tarihi dersi okutulması uygulamasının kaldırılması üzerine çalışma yapıyor.

inkılap tarihiÜniversitelerde Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi dersinin kaldırılması gündemde. Taraf Gazetesi’nden Tuğba Tekerek’in haberine göre yükseköğretim kanunundaki “Atatürk milliyetçiliğine bağlı” öğrenciler yetiştirme hedefi doğrultusunda konulmuş olan dersin kaldırılmasıyla ilgili YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, açıklama yaptı.

Çetinsaya, “Dersin ve üniversitelerdeki Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüleri’nin kaldırılması için çalışmalar yapılıyor mu” sorusuna cevaben “Yükseköğretim yasası değişikliği kapsamında bu konular gündemimizde, tartışılıyor” dedi.

Üniversitelerde Türk Dili ve Edebiyatı dersiyle birlikte tüm öğrencilerin alması zorunlu olan Atatürk İlkeleri dersinin yasal dayanağını 1981 tarihli yükseköğretim yasası oluşturuyor. Yasada yükseköğretimin amaçları sıralanırken öğrencileri, “Atatürk İnkılâpları ve ilkeleri doğrultusunda Atatürk milliyetçiliğine bağlı” yetiştirmek ilk sırada yer alıyor. Çetinsaya’nın açıklaması, bu ifadenin de değişebileceğine işaret ediyor.

> Atatürk ilkeleri dersi kaldırılıyor

YÖK, üniversitelerde İnkılâp Tarihi dersi okutulması uygulamasının kaldırılması üzerine çalışma yapıyor.

inkılap tarihiÜniversitelerde Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi dersinin kaldırılması gündemde. Taraf Gazetesi’nden Tuğba Tekerek’in haberine göre yükseköğretim kanunundaki “Atatürk milliyetçiliğine bağlı” öğrenciler yetiştirme hedefi doğrultusunda konulmuş olan dersin kaldırılmasıyla ilgili YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, açıklama yaptı.

Çetinsaya, “Dersin ve üniversitelerdeki Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüleri’nin kaldırılması için çalışmalar yapılıyor mu” sorusuna cevaben “Yükseköğretim yasası değişikliği kapsamında bu konular gündemimizde, tartışılıyor” dedi.

Üniversitelerde Türk Dili ve Edebiyatı dersiyle birlikte tüm öğrencilerin alması zorunlu olan Atatürk İlkeleri dersinin yasal dayanağını 1981 tarihli yükseköğretim yasası oluşturuyor. Yasada yükseköğretimin amaçları sıralanırken öğrencileri, “Atatürk İnkılâpları ve ilkeleri doğrultusunda Atatürk milliyetçiliğine bağlı” yetiştirmek ilk sırada yer alıyor. Çetinsaya’nın açıklaması, bu ifadenin de değişebileceğine işaret ediyor.

Son Güncelleme: Cuma, 31 Ağustos 2012 11:15

Gösterim: 4888

Her yıl üniversite kaydı yaptırılmadan bankanın yolunu tutan öğrenciler farkında olmadan o bankanın müşterisi oluyor. Her üniversite içerisinde birde banka şubesi yer alıyor.

borçlu öğrenciYıllardır 'müşteri değiliz' sloganıyla harçları eleştiren öğrenciler şimdi gerçekten müşteri! Üniversiteler bankalarla anlaşarak kimlikleri banka kartına çevirdi.

Radikal'in haberine göre; Türkiye ’de şu ana kadar 23 üniversite yeni kimlikleri bankalarla anlaşma yaparak ‘kredi kartı’ yerine de geçecek şekilde yeniden düzenledi. Bu uygulamayı son olarak 90 bin öğrencisi bulunan İstanbul Üniversitesi ’nde hayata geçirildi. Ancak uygulama öğrencilerden, hukukçulardan ve tüketici derneklerinden büyük tepki görüyor. Öğrenciler, “Kimlik bilgilerimizi bizden izinsiz bankalara vermeleri suç” derken, hukukçular ve tüketici dernekleri ise bu uygulamanın yasal bir boşluktan kaynaklandığını belirtiyor.

Üniversite senatoları tarafından bankalarla yapılan protokollere göre, üniversiteye adım atan her öğrenci, banka kartı olarak kullanılabilen öğrenci kimlik kartı sahibi oluyor. Öğrenciler okula kayıt olduktan sonra kimlik kartlarını bankaların üniversite kampüsleri içerisinde açtıkları şubelerden alıyor. Bu kart sayesinde okula ve sınavlara girebilen öğrenciler yalnızca kartlarına para yükledikleri takdirde okulun yemekhanesinde yemek yiyebiliyor. Bunun dışında kütüphane ve spor salonu gibi kampus içerisindeki birçok alanda da öğrencilerin bu kartları kullanılması zorunlu. Üniversitelerin kendilerinden herhangi bir onay almadan kimlik bilgilerini bankalarla paylaşarak böyle bir uygulamayı dayattığını söyleyen birçok öğrenci ise durumdan oldukça rahatsız.

‘Kimseye sormadılar’

Öğrenci Kolektifleri’nden İstanbul Üniversitesi öğrencisi Cemre Ay, bu uygulamanın öğrencileri dayatma yoluyla banka müşterisi haline getirdiği için kabul edilmesinin mümkün olmadığını söylüyor. Ay, konuyu yargıya taşıyacaklarını belirtiyor.

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği (ÜNİVDER) Başkanı Tahsin Yeşildere de kimlik kartlarında yapılan bu tür bir değişiklikle ilgili üniversite yönetiminin kimseye danışmamasından şikâyetçi. Yeşildere, “Özel hayatın gizliliğini ortadan kaldıran bu uygulama aynı zamanda milyonlarca öğrencinin bankalarla zorunlu bir ilişki kurmasının önünü açıyor. Henüz reşit bile olmayan birçok öğrencinin bankayla ilişki kurmaya teşvik edilmesi üniversitelerin işi olmamalı” diyor. Bazı rektörler ise tepkilerden dolayı uygulamayı kaldırırken, bazıları bu sayede okulun ihtiyaçlarının karşılandığını savunuyor.

Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde eski rektör yardımcısı Prof. Dr. Metin Hülagü, yaklaşık 800 bin liralık bir bedel karşılığında bankayla protokol imzaladıklarını belirterek, bankanın üniversiteye kayıt yaptıran her öğrenciye bu kartı vererek bir kazanım elde ettiğini, buna karşılık bankanın okulun ve yemekhanenin girişine turnikeler yerleştirdiğini ifade ediyor.

Mustafa Kemal Üniversitesi’nden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Koç ise, bankanın öğrencilerden hesap kesim ücreti almadığını ifade ederek uygulamanın detaylarını şöyle anlatıyor: “Yoklamalarda, yemekhane girişlerinde bu kartlarla kontrol daha kolay sağlanabiliyor. Eskiden yemekhaneyle ilgili birçok sorun yaşıyorduk. Ayrıca bu kartla kredi çekmek mümkün değil. Öğrenciler yalnızca para yatırabiliyorlar. Okula kayıt için gelen öğrencilere banka çalışanları form doldurtarak bu kartları veriyor.”

Geçtiğimiz yıldan beri benzer bir uygulamanın yürürlükte olduğu Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ise aldığı kararla bu yıldan itibaren uygulamadan vazgeçtiğini açıkladı. YTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Ayvaz, öğrencilerin rızası olmadan yürürlüğe koydukları bu uygulamanın onların yararına olmasını arzu ettiklerini ancak öğrencilerden gelen şikâyetler üzerine bu uygulamayı önümüzdeki akademik yıl itibariyle kaldırdıklarını söyledi.

Bu arada Marmara Üniversitesi’nde öğrenci kimlik kartlarının banka kartı olarak da kullanılabilmesine tepkiler sürerken, söz konusu banka öğrencilerden aylık 6.25 TL hesap işletim ücreti tahsil etmeye başladı. Konuyla ilgili Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvuruda bulunan birçok öğrenci haklarını geri kazanmayı başardı.

Bilgileri izinsiz verilemez

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Başkanı Avukat Taylan Tanay: “Kişilerin kimlik bilgilerinin paylaşılması ve öğrencilerin dayatma yoluyla banka müşterisi haline getirilmesi ise temel insan hakları ihlali. Tüketici haklarının korunmasına ilişkin kanunda konuyla ilgili bir düzenleme olmadığından bu uygulama hakkında idare mahkemesine dava açılabilir.”

Yasada boşluk bulunuyor

Tüketici Hakları Dairesi Başkanı Bayram Uzunoğlan: “Buna benzer bir şikâyet daha önce bize hiç ulaşmadı. Konuyla ilgili yönetmeliklerde de herhangi bir düzenleme olmadığını tespit ettik. Ancak bu uygulamalarla ilgili yasal bir boşluk var. Tüketiciyi Koruma Kanunu’nda da böyle bir düzenleme yok.”

(radikal)

> Bankaların öğrenci avı başladı

Her yıl üniversite kaydı yaptırılmadan bankanın yolunu tutan öğrenciler farkında olmadan o bankanın müşterisi oluyor. Her üniversite içerisinde birde banka şubesi yer alıyor.

borçlu öğrenciYıllardır 'müşteri değiliz' sloganıyla harçları eleştiren öğrenciler şimdi gerçekten müşteri! Üniversiteler bankalarla anlaşarak kimlikleri banka kartına çevirdi.

Radikal'in haberine göre; Türkiye ’de şu ana kadar 23 üniversite yeni kimlikleri bankalarla anlaşma yaparak ‘kredi kartı’ yerine de geçecek şekilde yeniden düzenledi. Bu uygulamayı son olarak 90 bin öğrencisi bulunan İstanbul Üniversitesi ’nde hayata geçirildi. Ancak uygulama öğrencilerden, hukukçulardan ve tüketici derneklerinden büyük tepki görüyor. Öğrenciler, “Kimlik bilgilerimizi bizden izinsiz bankalara vermeleri suç” derken, hukukçular ve tüketici dernekleri ise bu uygulamanın yasal bir boşluktan kaynaklandığını belirtiyor.

Üniversite senatoları tarafından bankalarla yapılan protokollere göre, üniversiteye adım atan her öğrenci, banka kartı olarak kullanılabilen öğrenci kimlik kartı sahibi oluyor. Öğrenciler okula kayıt olduktan sonra kimlik kartlarını bankaların üniversite kampüsleri içerisinde açtıkları şubelerden alıyor. Bu kart sayesinde okula ve sınavlara girebilen öğrenciler yalnızca kartlarına para yükledikleri takdirde okulun yemekhanesinde yemek yiyebiliyor. Bunun dışında kütüphane ve spor salonu gibi kampus içerisindeki birçok alanda da öğrencilerin bu kartları kullanılması zorunlu. Üniversitelerin kendilerinden herhangi bir onay almadan kimlik bilgilerini bankalarla paylaşarak böyle bir uygulamayı dayattığını söyleyen birçok öğrenci ise durumdan oldukça rahatsız.

‘Kimseye sormadılar’

Öğrenci Kolektifleri’nden İstanbul Üniversitesi öğrencisi Cemre Ay, bu uygulamanın öğrencileri dayatma yoluyla banka müşterisi haline getirdiği için kabul edilmesinin mümkün olmadığını söylüyor. Ay, konuyu yargıya taşıyacaklarını belirtiyor.

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği (ÜNİVDER) Başkanı Tahsin Yeşildere de kimlik kartlarında yapılan bu tür bir değişiklikle ilgili üniversite yönetiminin kimseye danışmamasından şikâyetçi. Yeşildere, “Özel hayatın gizliliğini ortadan kaldıran bu uygulama aynı zamanda milyonlarca öğrencinin bankalarla zorunlu bir ilişki kurmasının önünü açıyor. Henüz reşit bile olmayan birçok öğrencinin bankayla ilişki kurmaya teşvik edilmesi üniversitelerin işi olmamalı” diyor. Bazı rektörler ise tepkilerden dolayı uygulamayı kaldırırken, bazıları bu sayede okulun ihtiyaçlarının karşılandığını savunuyor.

Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde eski rektör yardımcısı Prof. Dr. Metin Hülagü, yaklaşık 800 bin liralık bir bedel karşılığında bankayla protokol imzaladıklarını belirterek, bankanın üniversiteye kayıt yaptıran her öğrenciye bu kartı vererek bir kazanım elde ettiğini, buna karşılık bankanın okulun ve yemekhanenin girişine turnikeler yerleştirdiğini ifade ediyor.

Mustafa Kemal Üniversitesi’nden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Koç ise, bankanın öğrencilerden hesap kesim ücreti almadığını ifade ederek uygulamanın detaylarını şöyle anlatıyor: “Yoklamalarda, yemekhane girişlerinde bu kartlarla kontrol daha kolay sağlanabiliyor. Eskiden yemekhaneyle ilgili birçok sorun yaşıyorduk. Ayrıca bu kartla kredi çekmek mümkün değil. Öğrenciler yalnızca para yatırabiliyorlar. Okula kayıt için gelen öğrencilere banka çalışanları form doldurtarak bu kartları veriyor.”

Geçtiğimiz yıldan beri benzer bir uygulamanın yürürlükte olduğu Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ise aldığı kararla bu yıldan itibaren uygulamadan vazgeçtiğini açıkladı. YTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Ayvaz, öğrencilerin rızası olmadan yürürlüğe koydukları bu uygulamanın onların yararına olmasını arzu ettiklerini ancak öğrencilerden gelen şikâyetler üzerine bu uygulamayı önümüzdeki akademik yıl itibariyle kaldırdıklarını söyledi.

Bu arada Marmara Üniversitesi’nde öğrenci kimlik kartlarının banka kartı olarak da kullanılabilmesine tepkiler sürerken, söz konusu banka öğrencilerden aylık 6.25 TL hesap işletim ücreti tahsil etmeye başladı. Konuyla ilgili Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvuruda bulunan birçok öğrenci haklarını geri kazanmayı başardı.

Bilgileri izinsiz verilemez

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Başkanı Avukat Taylan Tanay: “Kişilerin kimlik bilgilerinin paylaşılması ve öğrencilerin dayatma yoluyla banka müşterisi haline getirilmesi ise temel insan hakları ihlali. Tüketici haklarının korunmasına ilişkin kanunda konuyla ilgili bir düzenleme olmadığından bu uygulama hakkında idare mahkemesine dava açılabilir.”

Yasada boşluk bulunuyor

Tüketici Hakları Dairesi Başkanı Bayram Uzunoğlan: “Buna benzer bir şikâyet daha önce bize hiç ulaşmadı. Konuyla ilgili yönetmeliklerde de herhangi bir düzenleme olmadığını tespit ettik. Ancak bu uygulamalarla ilgili yasal bir boşluk var. Tüketiciyi Koruma Kanunu’nda da böyle bir düzenleme yok.”

(radikal)

Son Güncelleme: Cuma, 31 Ağustos 2012 14:36

Gösterim: 2257


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.