Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Kayıtlar sistemden otomatik yapılacak.

e kayıtMİLLİ Eğitim Bakanlığı temmuzda 66 ayını dolduran 1 milyondan fazla çocuğu e-okul sistemi üzerinden evlerine en yakın okula kayıt edecek.

Adres değiştirene 500 TL ceza

MEB, bu aşamada çocuğunu çeşitli gerekçeyle istediği okula kayıt ettirmek için ikamet adresini farklı gösteren veliye 500 TL para cezası verecek. Bunu kabul eden okul yöneticisine de işlem yapacak.

Gerçek adrese nakil

Bu çocukların kayıtları, gerçek ikametin bulunduğu okullara direkt nakledilecek. Misafir öğrencilerin kayıtları da ailesinin bulunduğu ikamet adresi esas alınarak gerçekleşecek. Ayrıca kayıtlarda bağış istenmeyecek.

> Miili Eğitim Bakanlığı size süpriz yapabilir

Kayıtlar sistemden otomatik yapılacak.

e kayıtMİLLİ Eğitim Bakanlığı temmuzda 66 ayını dolduran 1 milyondan fazla çocuğu e-okul sistemi üzerinden evlerine en yakın okula kayıt edecek.

Adres değiştirene 500 TL ceza

MEB, bu aşamada çocuğunu çeşitli gerekçeyle istediği okula kayıt ettirmek için ikamet adresini farklı gösteren veliye 500 TL para cezası verecek. Bunu kabul eden okul yöneticisine de işlem yapacak.

Gerçek adrese nakil

Bu çocukların kayıtları, gerçek ikametin bulunduğu okullara direkt nakledilecek. Misafir öğrencilerin kayıtları da ailesinin bulunduğu ikamet adresi esas alınarak gerçekleşecek. Ayrıca kayıtlarda bağış istenmeyecek.

Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Temmuz 2012 11:42

Gösterim: 1859

ÖSYM Başkanı Ali Demir, KPSS’de soruların çalındığı iddialarının doğru olmadığını söyledi. Sınavın “gayet temiz” olduğunu savunan Demir “Sınavdan bir gün önce KCK’ya KPSS ile ilgili operasyon yapıldı. Bu nedenle birileri, adayları ve kamuoyunu rahatsız etmek istiyor, itibar edilmesin” dedi.

ali demirÖSYM Başkanı Prof. Ali Demir, KPSS’de soruların çalındığı iddialarının doğru olmadığını savundu. Sınavın “gayet temiz” olduğunu savunan Demir, “Sınavdan bir gün önce KCK’ya KPSS ile ilgili operasyon yapıldı. Bu nedenle birileri, adayları ve kamuoyunu rahatsız etmek istiyor, itibar edilmesin” dedi.

KPSS’de 2010 yılında soruların sızdırılmasının ve sınavın iptal edilmesinin ardından adaylar, önceki gün yeni bir iddiayla sarsıldı.

KPSS’nin 2. oturumu devam ederken iki farklı kaynaktan sabah oturumunda sorulan sorular internete düştü.

Beyaz Kalem Eğitim Derneği bünyesindeki Beyaz Kalem Yayınevi’nin sitesinde 60 soruluk Genel Kültür testinin 57 sorusu yayınlandı.

ÖSYM Başkanı Prof. Ali Demir, KPSS’de soruların çalındığı iddialarıyla ilgili Vatan gazetesine konuştu.

Ali Demir, şunları söyledi:

“İnternet sitelerinde yayınlanan sorular ile KPSS’deki sorular birebir aynı değil. Kelime farklılıkları var, değişiklikler çok açık. İmla hataları var. Bizim tespitimiz şu; adaylar kafalarında kalan soruları, çıkar çıkmaz bir kağıda yazdılar ve bunu dershaneye götürdüler. Yani zihinlerinde ne kaldıysa, bunu kağıda döktüler. Dershaneler böyle organizasyonlar yapıyor, adaylardan 1-2 soru ezberlemelerini istiyorlar. Zaten çarşamba günü sorular yayınlanınca göreceksiniz, birebir aynı olmadığını.

Soruları yayınlayan dershane de, zihinlerdeki sorular olduğunu itiraf edip, özür diledi. ‘Biz sınavdan sonra böyle böyle yaptık’ diye açıklama yaptılar. ÖSYM’yi karalamak çok cazip. Sonuçta sınav herkesin hassas olduğu bir konu ve milyonlar takip ediyor. ÖSYM ile ilgili haberler de hemen yayılıyor.

Herkesin yanlış algıladığı bir şey var. “Sınav devam ederken sorular yayınlandı” algısı var. Halbuki durum böyle değil. İlk oturum, yani Genel Kültür ve Genel Yetenek Tesi sabah yapıldı. 2 saatlik bu sınav saat 11.30’da bitti. Sorular ise 16.00 gibi yayınlandı. Arada 5 saat var. Ancak ikinci oturum olan Eğitim Bilimleri Testi sırasında bu sorular yayınlandığı için, tüm sorular sınav devam ederken yayınlandı algısı oluştu.

Tüm iddialar, büyük bir titizlikle incelendi, inceleniyor. Olayla ilgili inceleme ve analizlerimiz de sürüyor. 57 soru yayınlandı, ancak 60 sorudan 57’si değil, 120 sorudan 57’si yayınlandı aslında. Ancak o kadarını akıllarında tutabilmişler. İçim bu olayda rahat, çünkü gerçekten bir sızma söz konusu değil. Temiz bir sınav bu.

‘Sinek küçüktür ama mide bulandırır’ denilir. Bu nedenle kamuoyunu rahatsız etmek istiyorlar. KPSS’den bir gün önce KCK’ya KPSS ile ilgili bir operasyon oldu. Bu nedenle birileri adayları ve kamuoyunu rahatsız etmek istiyor. Kimse buna itibar etmemeli.”

> Ali Demir: KPSS gayet temiz oldu

ÖSYM Başkanı Ali Demir, KPSS’de soruların çalındığı iddialarının doğru olmadığını söyledi. Sınavın “gayet temiz” olduğunu savunan Demir “Sınavdan bir gün önce KCK’ya KPSS ile ilgili operasyon yapıldı. Bu nedenle birileri, adayları ve kamuoyunu rahatsız etmek istiyor, itibar edilmesin” dedi.

ali demirÖSYM Başkanı Prof. Ali Demir, KPSS’de soruların çalındığı iddialarının doğru olmadığını savundu. Sınavın “gayet temiz” olduğunu savunan Demir, “Sınavdan bir gün önce KCK’ya KPSS ile ilgili operasyon yapıldı. Bu nedenle birileri, adayları ve kamuoyunu rahatsız etmek istiyor, itibar edilmesin” dedi.

KPSS’de 2010 yılında soruların sızdırılmasının ve sınavın iptal edilmesinin ardından adaylar, önceki gün yeni bir iddiayla sarsıldı.

KPSS’nin 2. oturumu devam ederken iki farklı kaynaktan sabah oturumunda sorulan sorular internete düştü.

Beyaz Kalem Eğitim Derneği bünyesindeki Beyaz Kalem Yayınevi’nin sitesinde 60 soruluk Genel Kültür testinin 57 sorusu yayınlandı.

ÖSYM Başkanı Prof. Ali Demir, KPSS’de soruların çalındığı iddialarıyla ilgili Vatan gazetesine konuştu.

Ali Demir, şunları söyledi:

“İnternet sitelerinde yayınlanan sorular ile KPSS’deki sorular birebir aynı değil. Kelime farklılıkları var, değişiklikler çok açık. İmla hataları var. Bizim tespitimiz şu; adaylar kafalarında kalan soruları, çıkar çıkmaz bir kağıda yazdılar ve bunu dershaneye götürdüler. Yani zihinlerinde ne kaldıysa, bunu kağıda döktüler. Dershaneler böyle organizasyonlar yapıyor, adaylardan 1-2 soru ezberlemelerini istiyorlar. Zaten çarşamba günü sorular yayınlanınca göreceksiniz, birebir aynı olmadığını.

Soruları yayınlayan dershane de, zihinlerdeki sorular olduğunu itiraf edip, özür diledi. ‘Biz sınavdan sonra böyle böyle yaptık’ diye açıklama yaptılar. ÖSYM’yi karalamak çok cazip. Sonuçta sınav herkesin hassas olduğu bir konu ve milyonlar takip ediyor. ÖSYM ile ilgili haberler de hemen yayılıyor.

Herkesin yanlış algıladığı bir şey var. “Sınav devam ederken sorular yayınlandı” algısı var. Halbuki durum böyle değil. İlk oturum, yani Genel Kültür ve Genel Yetenek Tesi sabah yapıldı. 2 saatlik bu sınav saat 11.30’da bitti. Sorular ise 16.00 gibi yayınlandı. Arada 5 saat var. Ancak ikinci oturum olan Eğitim Bilimleri Testi sırasında bu sorular yayınlandığı için, tüm sorular sınav devam ederken yayınlandı algısı oluştu.

Tüm iddialar, büyük bir titizlikle incelendi, inceleniyor. Olayla ilgili inceleme ve analizlerimiz de sürüyor. 57 soru yayınlandı, ancak 60 sorudan 57’si değil, 120 sorudan 57’si yayınlandı aslında. Ancak o kadarını akıllarında tutabilmişler. İçim bu olayda rahat, çünkü gerçekten bir sızma söz konusu değil. Temiz bir sınav bu.

‘Sinek küçüktür ama mide bulandırır’ denilir. Bu nedenle kamuoyunu rahatsız etmek istiyorlar. KPSS’den bir gün önce KCK’ya KPSS ile ilgili bir operasyon oldu. Bu nedenle birileri adayları ve kamuoyunu rahatsız etmek istiyor. Kimse buna itibar etmemeli.”

Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Temmuz 2012 11:32

Gösterim: 1754

"Anadolu Eğitim Sendikası (AES); ÖSYM Başkanı Sayın Ali DEMİR'i istifaya çağırdı"

aes7 Temmuz 2012 Cumartesi günü yurt genelinde uygulanan KPSS sonrası bir yayınevi ile ilişkili ortaya atılan soruların sızdırıldığı iddiası sınava giren memur adaylarını olduğu kadar sendikamızı da son derece rahatsız etmiştir. Aynı şekilde sınava giren adayları saç diplerine kadar aratan başkanlığın doğu ve güneydoğuda sınav kurallarının esnetildiğine dair şikayetleri bilmiyor olması da düşünülemez.

ÖSYM Başkanı, tekstil mühendisi Sayın Ali DEMİR’in döneminde gerçekleşen sınavların neredeyse hepsinin tartışmalı olduğu, gerek öncesi, gerek sınav sırasında en çok da sonuçların açıklanması geciktiğinde şaibe iddialarının yükseldiği bilinen bir gerçektir. Bu süreçte yaşanlar ve ilgili basın açıklamalarımız aşağıda kopyalanmıştır.

Bağımsız denetçilere, adil yargıya güvenmek istesek de, sorumluların hala görevde olduğu bir kurum gereğince denetlenemez. Basit bir disiplin soruşturması sırasında bile sıradan bir memur açığa alınırken, son KPSS ye ilişkin yapılacak soruşturma esnasında ÖSYM Başkanının göreve devam etmesini kabul edemeyiz.

ÖSYM Başkanlığının, son sınavdan saatler önce sınav geçerliliğini 1 yıla indirdiklerini açıklamış olması bile tek başına istifa nedenidir, skandaldır.

Anadolu Eğitim Sendikası olarak, bu sınavın adaylar için nasıl bir emek ve hazırlık gerektirdiğini, hayati bir anlamı olduğunu biliyor, iptale neden olacak bir emek hırsızlılığının yaşanmamış olmasını yürekten diliyoruz. Yürütülecek soruşturmada delillerin toplanması ve karartılmaması açısından ÖSYM Başkanı ve üst düzey ekibin ivedilikle görevini bırakmasını, bırakmamaları halinde görevden uzaklaştırmalarını talep ediyoruz. Devlete ve kurumlarına duyulan güven tamamen ortadan kalkmadan bu adımın atılması şarttır, takipçisi olacağız.

(personalmeb)

> ÖSYM Başkanı derhal istifa etmelidir

"Anadolu Eğitim Sendikası (AES); ÖSYM Başkanı Sayın Ali DEMİR'i istifaya çağırdı"

aes7 Temmuz 2012 Cumartesi günü yurt genelinde uygulanan KPSS sonrası bir yayınevi ile ilişkili ortaya atılan soruların sızdırıldığı iddiası sınava giren memur adaylarını olduğu kadar sendikamızı da son derece rahatsız etmiştir. Aynı şekilde sınava giren adayları saç diplerine kadar aratan başkanlığın doğu ve güneydoğuda sınav kurallarının esnetildiğine dair şikayetleri bilmiyor olması da düşünülemez.

ÖSYM Başkanı, tekstil mühendisi Sayın Ali DEMİR’in döneminde gerçekleşen sınavların neredeyse hepsinin tartışmalı olduğu, gerek öncesi, gerek sınav sırasında en çok da sonuçların açıklanması geciktiğinde şaibe iddialarının yükseldiği bilinen bir gerçektir. Bu süreçte yaşanlar ve ilgili basın açıklamalarımız aşağıda kopyalanmıştır.

Bağımsız denetçilere, adil yargıya güvenmek istesek de, sorumluların hala görevde olduğu bir kurum gereğince denetlenemez. Basit bir disiplin soruşturması sırasında bile sıradan bir memur açığa alınırken, son KPSS ye ilişkin yapılacak soruşturma esnasında ÖSYM Başkanının göreve devam etmesini kabul edemeyiz.

ÖSYM Başkanlığının, son sınavdan saatler önce sınav geçerliliğini 1 yıla indirdiklerini açıklamış olması bile tek başına istifa nedenidir, skandaldır.

Anadolu Eğitim Sendikası olarak, bu sınavın adaylar için nasıl bir emek ve hazırlık gerektirdiğini, hayati bir anlamı olduğunu biliyor, iptale neden olacak bir emek hırsızlılığının yaşanmamış olmasını yürekten diliyoruz. Yürütülecek soruşturmada delillerin toplanması ve karartılmaması açısından ÖSYM Başkanı ve üst düzey ekibin ivedilikle görevini bırakmasını, bırakmamaları halinde görevden uzaklaştırmalarını talep ediyoruz. Devlete ve kurumlarına duyulan güven tamamen ortadan kalkmadan bu adımın atılması şarttır, takipçisi olacağız.

(personalmeb)

Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Temmuz 2012 10:23

Gösterim: 1703

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Eğitime yapılan yatırım dünyanın en verimli yatırımıdır'' dedi.

kılıçtaroğluKılıçdaroğlu, Niğde'nin Ulukışla ilçesinde hayırsever Ali Demir'in annesi adına yaptırdığı 200 yataklı Fadik Demir Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu ve babası adına yaptırdığı Hacı Ali Demir Halk Kütüphanesi'nin açılışını yaptı.

Kılıçdaroğlu, açılış öncesinde yaptığı konuşmada, eğitimin önemine değinerek ''Eğitime yapılan yatırım dünyanın en verimli yatırımıdır. Eğitimin temel özelliği özgürce soru sorma, hayatı, dünyayı sorgulama hakkını kazandırmaktır. Eğitim köle düzenini yaratmak için verilmez. Eğitim dünyayı sorgulamak için verilir'' diye konuştu.

Soru sormak ve sorgulamanın insanın yaratılışından geldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Çocuk sahibi olan anne ve babalar bilir. Çocuk dillendiğinde en çok, soru sorar, çevresini, insanları tanımak ister. Allah vergisidir bu. Madem çocuğun bu yetisi var, eğitimle bu pekiştirilir. Eğitimle daha güzel bir noktaya getirilir. Eğitimle geleceği görürken, çevresini görür. Dünyayı sorgular, insan haklarını sorgular. Eğitim insana bunu verir. Eğer bir toplumun kadınları okur, kadınları kültür sahibi olur, yüksek düzeyde kültüre sahip olursa, siz o toplumu eğitmiş olursunuz. O nedenle kadının okuması çok önemlidir. Kadınları okumayan bir toplum gelişemez, yüksek kültür düzeyini yakalayamaz. O nedenle kız öğrenci yurdu çok çok önemli, emeği geçenleri kutluyorum.''

''TOKİ dere yatağına konut yapacağına üniversite kampüslerine yurt yapsın''

Türkiye Cumhuriyeti'nin çok basit bir sorununun 80 yıldır çözülemediğini savunan Kılıçdaroğlu, çocuğu üniversiteyi kazanan ailelerin, çocuklarının nerede kalacağı endişesini yaşadığını kaydetti.

Öğrenci yurdu sorununun çözülmesi gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Niçin öğrenci yurdu sorunu çözülmez? Düşünün, bir felaket yaşadık Samsun'da. Dere yatağına gider Toplu Konut İdaresi (TOKİ) konut yapar, insanlar ölür. Sorumluluğu olan, koltuğuna yapışmış oradan kalkmaz. Bu kadar yüzsüzlük olur mu arkadaşlar. Sorumluluk sendeyse adam ol o koltuktan ayrıl. TOKİ, dere yatağına konut yapacağına üniversite kampüslerine yurt yapsın. Elini tutan mı var. 'TOKİ'nin böyle bir görevi var' diyorlar. Görevi varsa neden görevini yerine getirmiyor. Neden çağdaş yurtlar yapmıyor, içinde soğuk suyu, sıcak suyu olan, bir, iki kişilik odalar, internet erişimi olan... Bunları yapmak çok mu zor. Son derece kolay. Eğer 6 ay içinde hükümet söz versin bu ülkede yurt sorunu çözülür. Çözmüyorlar, kim çözmeye kalkıyor? Bu ülkenin namuslu insanları. Onlardan birisi de burada. Kendisini yürekten kutluyorum.''

Geleceğe güvenle bakılmasının mihenk taşının Mustafa Kemal Atatürk olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, aydın insanların sorumlulukları olduğunu vurguladı.

Aydınların eğitilmiş, konuyu bilen, geleceği gören, yürekli bir insan olmak zorunda olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, ''Aydın, toplumun önderi olmak zorundadır. Aydın, elinde bir meşale, toplumu çağdaş uygarlığa taşıyan kişidir. Aydının bir özelliği daha vardır. Aydın korkak değildir. Korkaktan aydın olunmaz, eğer aydın olunsaydı Türkiye Cumhuriyeti ulusal kurtuluş savaşını veremezdi'' diye konuştu.

(takvim)

> "Eğitime yapılan yatırım dünyanın en verimli yatırımıdır"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Eğitime yapılan yatırım dünyanın en verimli yatırımıdır'' dedi.

kılıçtaroğluKılıçdaroğlu, Niğde'nin Ulukışla ilçesinde hayırsever Ali Demir'in annesi adına yaptırdığı 200 yataklı Fadik Demir Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu ve babası adına yaptırdığı Hacı Ali Demir Halk Kütüphanesi'nin açılışını yaptı.

Kılıçdaroğlu, açılış öncesinde yaptığı konuşmada, eğitimin önemine değinerek ''Eğitime yapılan yatırım dünyanın en verimli yatırımıdır. Eğitimin temel özelliği özgürce soru sorma, hayatı, dünyayı sorgulama hakkını kazandırmaktır. Eğitim köle düzenini yaratmak için verilmez. Eğitim dünyayı sorgulamak için verilir'' diye konuştu.

Soru sormak ve sorgulamanın insanın yaratılışından geldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Çocuk sahibi olan anne ve babalar bilir. Çocuk dillendiğinde en çok, soru sorar, çevresini, insanları tanımak ister. Allah vergisidir bu. Madem çocuğun bu yetisi var, eğitimle bu pekiştirilir. Eğitimle daha güzel bir noktaya getirilir. Eğitimle geleceği görürken, çevresini görür. Dünyayı sorgular, insan haklarını sorgular. Eğitim insana bunu verir. Eğer bir toplumun kadınları okur, kadınları kültür sahibi olur, yüksek düzeyde kültüre sahip olursa, siz o toplumu eğitmiş olursunuz. O nedenle kadının okuması çok önemlidir. Kadınları okumayan bir toplum gelişemez, yüksek kültür düzeyini yakalayamaz. O nedenle kız öğrenci yurdu çok çok önemli, emeği geçenleri kutluyorum.''

''TOKİ dere yatağına konut yapacağına üniversite kampüslerine yurt yapsın''

Türkiye Cumhuriyeti'nin çok basit bir sorununun 80 yıldır çözülemediğini savunan Kılıçdaroğlu, çocuğu üniversiteyi kazanan ailelerin, çocuklarının nerede kalacağı endişesini yaşadığını kaydetti.

Öğrenci yurdu sorununun çözülmesi gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Niçin öğrenci yurdu sorunu çözülmez? Düşünün, bir felaket yaşadık Samsun'da. Dere yatağına gider Toplu Konut İdaresi (TOKİ) konut yapar, insanlar ölür. Sorumluluğu olan, koltuğuna yapışmış oradan kalkmaz. Bu kadar yüzsüzlük olur mu arkadaşlar. Sorumluluk sendeyse adam ol o koltuktan ayrıl. TOKİ, dere yatağına konut yapacağına üniversite kampüslerine yurt yapsın. Elini tutan mı var. 'TOKİ'nin böyle bir görevi var' diyorlar. Görevi varsa neden görevini yerine getirmiyor. Neden çağdaş yurtlar yapmıyor, içinde soğuk suyu, sıcak suyu olan, bir, iki kişilik odalar, internet erişimi olan... Bunları yapmak çok mu zor. Son derece kolay. Eğer 6 ay içinde hükümet söz versin bu ülkede yurt sorunu çözülür. Çözmüyorlar, kim çözmeye kalkıyor? Bu ülkenin namuslu insanları. Onlardan birisi de burada. Kendisini yürekten kutluyorum.''

Geleceğe güvenle bakılmasının mihenk taşının Mustafa Kemal Atatürk olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, aydın insanların sorumlulukları olduğunu vurguladı.

Aydınların eğitilmiş, konuyu bilen, geleceği gören, yürekli bir insan olmak zorunda olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, ''Aydın, toplumun önderi olmak zorundadır. Aydın, elinde bir meşale, toplumu çağdaş uygarlığa taşıyan kişidir. Aydının bir özelliği daha vardır. Aydın korkak değildir. Korkaktan aydın olunmaz, eğer aydın olunsaydı Türkiye Cumhuriyeti ulusal kurtuluş savaşını veremezdi'' diye konuştu.

(takvim)

Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Temmuz 2012 10:38

Gösterim: 3428

Okulların yaz tatiline girmesiyle birlikte çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Özellikle İstanbul'un lüks semtlerinde ders notları düşük olan öğrencilerin, öğretmenleri tarafından kendilerinden özel ders almaya zorlandığı ileri sürüldü.

ozel dersOkul müdürünün durumu tespit etmesi üzerine 3 öğretmen hakkında Devlet Memurları Kanunu'na göre; 'Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak' ve 'Ticaret yapmak veya devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak' suçlarıyla soruşturma açıldı. Velilerin iddialarına göre öğretmenler, "Benden özel ders almazsan seni bu dersten geçirmem. Sınıf geçmek istiyorsan benden özel ders alman lazım. Araba aldım, kredi kartı borcum var. Senin benden özel ders alman lazım." gibi taleplerde bulunuyor.

İddiaya göre, okulun 3 öğretmeni okulda eğitim verdikleri fakat başarısız olan öğrencilere kendilerinden özel ders almaları teklifinde bulundu. Dersleri anlatmak için de İstanbul Bağcılar'da bir yer tutuldu. Öğretmenler ders başına 100'er TL ücret talep etti. Matematik öğretmeni R.E. 160, dil ve anlatım dersi öğretmeni T.K. ise 140 öğrencisine ders vermeye başladı. İstanbul Bahçelievler Kemal Hasoğlu Lisesi'nde yaşanan bu olay velileri canından bezdirdi. 17 yıldır okul müdürlüğü yapan Muammer Yücepur, öğretmenlerden 8'inin bu yöntemi kullandığını söylüyor. Var olan durumu geçen yıl tespit ettiğini anlatıyor. Yücepur, "Öğrenciler dersten geçebilmek uğruna bu durumu kabulleniyor. Birçok öğrenci öğretmeni ile yaptığı anlaşmayı inkâr ediyor. Bu durum öğretmenlik mesleğine yakışmayan ahlaksız bir tutumdur." şeklinde konuşuyor. Okul içinde 'Sizi dersten bırakırım' diyerek tehdit eden öğretmenlerin olduğunu belirtiyor. 10. sınıf öğrenci velisi Emine Demir, kızı Fethiye'yi dersten geçebilmesi için evin masraflarından kısarak özel derse gönderdiğini dile getiriyor. Fethiye Demir ise dil ve anlatım dersi öğretmeninin her öğrenci için farklı özel ders fiyatı verdiğini öne sürüyor. Gaziosmanpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürü Servet Bakırcı, durumun varlığından haberdar olduğunu söylüyor. Bakırcı, "Gaziosmanpaşa gibi bir semtte yapmaları pek mümkün olmaz. Fakat maddi gelir seviyesinin yüksek olduğu bölgelerde bu durumun giderek yaygınlaştığını biliyoruz." diyor. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ise, velilerin çekinmemesi gerektiğine dikkat çekerek, "Bu durum sadece sizin değil, başka velilerin de başına geliyor olabilir. Dilekçe vermek hak aramaktır. Çekinmeden dilekçe verebilirler. Bir kişinin konuyla ilgili dilekçe vermesi tedbirimizi almamıza yetecektir." diyor.

(zaman)

> Tehditle paralı özel derse soruşturma

Okulların yaz tatiline girmesiyle birlikte çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Özellikle İstanbul'un lüks semtlerinde ders notları düşük olan öğrencilerin, öğretmenleri tarafından kendilerinden özel ders almaya zorlandığı ileri sürüldü.

ozel dersOkul müdürünün durumu tespit etmesi üzerine 3 öğretmen hakkında Devlet Memurları Kanunu'na göre; 'Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak' ve 'Ticaret yapmak veya devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak' suçlarıyla soruşturma açıldı. Velilerin iddialarına göre öğretmenler, "Benden özel ders almazsan seni bu dersten geçirmem. Sınıf geçmek istiyorsan benden özel ders alman lazım. Araba aldım, kredi kartı borcum var. Senin benden özel ders alman lazım." gibi taleplerde bulunuyor.

İddiaya göre, okulun 3 öğretmeni okulda eğitim verdikleri fakat başarısız olan öğrencilere kendilerinden özel ders almaları teklifinde bulundu. Dersleri anlatmak için de İstanbul Bağcılar'da bir yer tutuldu. Öğretmenler ders başına 100'er TL ücret talep etti. Matematik öğretmeni R.E. 160, dil ve anlatım dersi öğretmeni T.K. ise 140 öğrencisine ders vermeye başladı. İstanbul Bahçelievler Kemal Hasoğlu Lisesi'nde yaşanan bu olay velileri canından bezdirdi. 17 yıldır okul müdürlüğü yapan Muammer Yücepur, öğretmenlerden 8'inin bu yöntemi kullandığını söylüyor. Var olan durumu geçen yıl tespit ettiğini anlatıyor. Yücepur, "Öğrenciler dersten geçebilmek uğruna bu durumu kabulleniyor. Birçok öğrenci öğretmeni ile yaptığı anlaşmayı inkâr ediyor. Bu durum öğretmenlik mesleğine yakışmayan ahlaksız bir tutumdur." şeklinde konuşuyor. Okul içinde 'Sizi dersten bırakırım' diyerek tehdit eden öğretmenlerin olduğunu belirtiyor. 10. sınıf öğrenci velisi Emine Demir, kızı Fethiye'yi dersten geçebilmesi için evin masraflarından kısarak özel derse gönderdiğini dile getiriyor. Fethiye Demir ise dil ve anlatım dersi öğretmeninin her öğrenci için farklı özel ders fiyatı verdiğini öne sürüyor. Gaziosmanpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürü Servet Bakırcı, durumun varlığından haberdar olduğunu söylüyor. Bakırcı, "Gaziosmanpaşa gibi bir semtte yapmaları pek mümkün olmaz. Fakat maddi gelir seviyesinin yüksek olduğu bölgelerde bu durumun giderek yaygınlaştığını biliyoruz." diyor. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ise, velilerin çekinmemesi gerektiğine dikkat çekerek, "Bu durum sadece sizin değil, başka velilerin de başına geliyor olabilir. Dilekçe vermek hak aramaktır. Çekinmeden dilekçe verebilirler. Bir kişinin konuyla ilgili dilekçe vermesi tedbirimizi almamıza yetecektir." diyor.

(zaman)

Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Temmuz 2012 09:59

Gösterim: 2624


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.