Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Yasemin Çiçekçisoy

ekonomi_bilgiBir ülkenin iktisadi kalkınması sahip olduğu nitelikli insan gücüyle doğru orantılıdır. Beşeri sermaye dediğimiz kişinin bilgi ve becerileri elde etmek için harcadığı enerji ve eğitim masraflarının bütünüdür. Beşeri sermaye ekonomik gelişmişliğin temel belirleyicileri arasına çoktan girdi. Teknolojik gelişmeler, ülkelerin büyümesinin temel dinamiğidir. Teknolojinin üretimde kullanılmasının ülkelerin gelişmişlik düzeyi ve beşeri sermayesiyle yakından ilgilidir. Yani ancak daha iyi eğitimli bireylerle teknolojik hızı takip edebilirsiniz. Dolayısıyla devlet beşeri sermayeyi arttırma yönünde politika üretmelidir. Bireylere daha iyi eğitim olanakları sunmalı, özellikle yurtdışı eğitim teşvik/bursu vermelidir. Gelişmişliğin ve büyümenin en önemli kaynağı beşeri sermaye oranlarının artmasıdır. 

Bilgi paylaştıkça çoğalır
Bilginin farklı tanımları var. Bilgi kısaca, öğrenme araştırma ve gözlem yoluyla elde edilen verilerin tümüdür. En önemli özeliği paylaştıkça çoğalır. Değerli bilgiyi saklı tutamazsınız. Bir şekilde ortaya çıkar.
Ekonomik, toplumsal ve teknoloji alanlarında yaşanılan gelişmeler Bilgi ekonomisi kavramıyla açıklanıyor. Günümüz ekonomik koşulları ise bilgi teknolojisinin verimliliğine bağlı. Türkiye gibi gelişme sürecini henüz tamamlamamış ülkeler için bilgi ekonomisine yatırım hayati önem taşıyor. Teknoloji kullanmanın dışında teknoloji üreten bir ülke haline gelebilmek için insana ve eğitime yatırım yapmak lazım. Mesela Güney Kore’yi ele alalım. 80 li yıllarda Güney Kore, Türkiye’den ekonomik anlamda çok daha zayıf bir ülke idi. Eğitim ve teknolojide yapılan yatırımlar ve reformlar sayesinde ülkenin tüm vizyonu değişti, hızlı bir ekonomik kalkınma yaşandı.
Güney Kore’de yapılan reformları iyicene inceleyip benzer reform politikaları oluşturmamız gerek. Maalesef mevcut durumda öğrencilerimiz herhangi bir yabancı dil, matematik ve Türkçe öğrenmeden üniversiteye geliyor. Boşa geçmiş ortaokul ve lise yıllarına üniversitede yanlış meslek tercihleri de eklenince umutsuz bir toplum yaratıyoruz.
Erasmus Hareketlilik Ekonomisi
Üniversitelerde yürütülen değişim programlarına, özellikle Erasmus Hareketliliğine, üniversite öğrencilerinin mutlaka katılması gerektiğinden bu köşede hep bahsettim. Dilerseniz biraz da bu işin maliyetlerinden bahsedelim. Malum Ulusal Ajans tarafından her yıl üniversitelere verilen hibeler suyunu çekti. Birçok ülke için verilen hibe miktarı, öğrencinin sadece kalacak yerini karşılıyor. Yurtdışında üniversiteden aldığınız hibe ile sadece ucuz ülke kategorisindeki ülkelerde geçinebilirsiniz. Diğer ülkelere gitmek isteyecek öğrencilerin mutlaka aylık ortalama 200-300 Avro arasında ek bir bütçeye sahip olmaları gerekir. Bu ülkelere gidecek öğrenciler, alacakları hibeyi sadece cep harçlığı olarak görmeliler. Özellikle kalacak yerlerini üniversite yurtlarında yerler dolmadan ayarlamaları gerekir. Böylelikle minimum 100 Avro tasarruf edebilirsiniz. Yurtdışında ev kiralama fikrinden mümkün olduğunca uzak durmalısınız. Yurtdışına giden öğrencinin makarna ve yumurta dışında hem sağlıklı hem de ekonomik yiyecekler yapmayı öğrenmesi şarttır. Bu bilinçle gitmeden önce annelerin mutfağında biraz zaman geçirmekte fayda var.


Bir ulusun büyüklüğü, nüfusun çokluğu ile değil, akıllı ve erdemli kişilerin sayısıyla ölçülür. VİCTOR HUGO

> Beşeri Sermaye ve Bilgi Ekonomisi

Yasemin Çiçekçisoy

ekonomi_bilgiBir ülkenin iktisadi kalkınması sahip olduğu nitelikli insan gücüyle doğru orantılıdır. Beşeri sermaye dediğimiz kişinin bilgi ve becerileri elde etmek için harcadığı enerji ve eğitim masraflarının bütünüdür. Beşeri sermaye ekonomik gelişmişliğin temel belirleyicileri arasına çoktan girdi. Teknolojik gelişmeler, ülkelerin büyümesinin temel dinamiğidir. Teknolojinin üretimde kullanılmasının ülkelerin gelişmişlik düzeyi ve beşeri sermayesiyle yakından ilgilidir. Yani ancak daha iyi eğitimli bireylerle teknolojik hızı takip edebilirsiniz. Dolayısıyla devlet beşeri sermayeyi arttırma yönünde politika üretmelidir. Bireylere daha iyi eğitim olanakları sunmalı, özellikle yurtdışı eğitim teşvik/bursu vermelidir. Gelişmişliğin ve büyümenin en önemli kaynağı beşeri sermaye oranlarının artmasıdır. 

Bilgi paylaştıkça çoğalır
Bilginin farklı tanımları var. Bilgi kısaca, öğrenme araştırma ve gözlem yoluyla elde edilen verilerin tümüdür. En önemli özeliği paylaştıkça çoğalır. Değerli bilgiyi saklı tutamazsınız. Bir şekilde ortaya çıkar.
Ekonomik, toplumsal ve teknoloji alanlarında yaşanılan gelişmeler Bilgi ekonomisi kavramıyla açıklanıyor. Günümüz ekonomik koşulları ise bilgi teknolojisinin verimliliğine bağlı. Türkiye gibi gelişme sürecini henüz tamamlamamış ülkeler için bilgi ekonomisine yatırım hayati önem taşıyor. Teknoloji kullanmanın dışında teknoloji üreten bir ülke haline gelebilmek için insana ve eğitime yatırım yapmak lazım. Mesela Güney Kore’yi ele alalım. 80 li yıllarda Güney Kore, Türkiye’den ekonomik anlamda çok daha zayıf bir ülke idi. Eğitim ve teknolojide yapılan yatırımlar ve reformlar sayesinde ülkenin tüm vizyonu değişti, hızlı bir ekonomik kalkınma yaşandı.
Güney Kore’de yapılan reformları iyicene inceleyip benzer reform politikaları oluşturmamız gerek. Maalesef mevcut durumda öğrencilerimiz herhangi bir yabancı dil, matematik ve Türkçe öğrenmeden üniversiteye geliyor. Boşa geçmiş ortaokul ve lise yıllarına üniversitede yanlış meslek tercihleri de eklenince umutsuz bir toplum yaratıyoruz.
Erasmus Hareketlilik Ekonomisi
Üniversitelerde yürütülen değişim programlarına, özellikle Erasmus Hareketliliğine, üniversite öğrencilerinin mutlaka katılması gerektiğinden bu köşede hep bahsettim. Dilerseniz biraz da bu işin maliyetlerinden bahsedelim. Malum Ulusal Ajans tarafından her yıl üniversitelere verilen hibeler suyunu çekti. Birçok ülke için verilen hibe miktarı, öğrencinin sadece kalacak yerini karşılıyor. Yurtdışında üniversiteden aldığınız hibe ile sadece ucuz ülke kategorisindeki ülkelerde geçinebilirsiniz. Diğer ülkelere gitmek isteyecek öğrencilerin mutlaka aylık ortalama 200-300 Avro arasında ek bir bütçeye sahip olmaları gerekir. Bu ülkelere gidecek öğrenciler, alacakları hibeyi sadece cep harçlığı olarak görmeliler. Özellikle kalacak yerlerini üniversite yurtlarında yerler dolmadan ayarlamaları gerekir. Böylelikle minimum 100 Avro tasarruf edebilirsiniz. Yurtdışında ev kiralama fikrinden mümkün olduğunca uzak durmalısınız. Yurtdışına giden öğrencinin makarna ve yumurta dışında hem sağlıklı hem de ekonomik yiyecekler yapmayı öğrenmesi şarttır. Bu bilinçle gitmeden önce annelerin mutfağında biraz zaman geçirmekte fayda var.


Bir ulusun büyüklüğü, nüfusun çokluğu ile değil, akıllı ve erdemli kişilerin sayısıyla ölçülür. VİCTOR HUGO

Son Güncelleme: Salı, 08 Mart 2016 17:52

Gösterim: 2651

Yasemin Çiçekçisoy

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. / twitter: @yccsoy

Erasmus Öğrenim Hareketliliği bahar ve yaz dönemi başvuruları başladı.

Fırsatlar dünyası Erasmus + programından belki de en çok üniversite öğrencileri faydalanıyor. Neredeyse iki yıl süre ile yurtdışında bulunma fırsatı yakalayıp, hem öğrenim görüyorlar hem de staj yapıyorlar. Hemen hemen bütün üniversiteler yılda bir ya da iki defa Erasmus öğrenci seçimlerini yapıyor. Genellikle Ekim, Kasım ayları bahar ve yaz dönemlerinde gitmek isteyen öğrenciler için hareketli bir dönem oluyor. Malum ikinci dönem için hazırlıkların yapılması, karşı üniversiteden onay yani davet mektubunun gelmesi, öğrenim anlaşmalarının imzalanması, alınacak derslerin seçilmesi, dahası vize süreçleri için minimum bir iki ay süreye ihtiyaç var.

Erasmus öğrenim ve staj hareketliliğinden üniversite yılarınız boyunca en az iki kez faydalanmalısınız. Hatta Avrupa’nın farklı bölgelerine gidip, farklı kültürleri tanımalısınız. Tanıyın ki ileride hayatınıza farklılık katsın bu deneyim.  Bence, öğrenim hareketliliğine Kuzey Avrupa ülkesine giden bir öğrenci, staj hareketliliğini mutlaka farklı bir bölgede, örneğin güney Avrupa’da yapmalı. Unutmayın farklı kültürlerden, farklı ülke sitemlerini tanıyarak kendinizi hayata daha kolay hazırlayabilirsiniz. Ayrıca farklı kültürleri tanımış, yaşamış olmanın dışında akademik yönden, iş becerisi ve disiplin anlamında Avrupa’dan öğreneceğimiz çok şey var.

Korkmadan, özveriyle ve en önemlisi çok çalışarak kendinizi, etrafınızı, hayatınızı değiştirin. 

ogrencigozuyle.com

Yurtdışı eğitim sürecine destek veren yeni bir platformdan size bahsedeceğim. Öğrencilerin kendi yurtdışı eğitim süreçlerini kendi gözlerinden sundukları, video ve resimlerini paylaştıkları bir web sitesi. İsmi de çok neşeli, www.ogrencigozuyle.com öğrencinin gözünden, öğrencinin yaşamından kesitlerin yansıtıldığı, en önemlisi yurtdışı üniversitelerin görüntülerinin yer aldığı bir web sitesi. Yani artık Erasmus programına gitmeden önce bu siteye girip, gitmek istediğiniz üniversitenin kantininden tutun da yurtlarına kadar her türlü bilgiyi alabileceğiniz dahası görüntülerine bakabileceğiniz bir platform. Bence tüm öğrencilerin Erasmus macera seçimlerini etkileyecek, bu siteye bakmadan tercih yapılamayacak.

Yurtdışı staj konusu da bu sitede işleniyor. Yurtdışında nasıl staj yeri bulacağız ve en önemlisi vize problemini nasıl çözeceğiz, bir bir anlatılıyor. Bu sitede irtibata geçebileceğiniz yurtdışı staj yerleri de yer alıyor. Kısa zamanda Erasmus ve yurtdışı eğitimin görsel platformu olacak bu siteyi ziyaret etmeden yurtdışına gitmeyin derim. Ailenizi nasıl bir yere gideceğiniz konusunda ikna etmenin en kolay yolu olduğunu düşünüyorum.

Dahası bu sitede meslek tanıtımları da yapılıyor olacak. Marka şirketlerin üst düzey yöneticilerine çok basit ve temel bir soru sorulacak. Hangi donanımlara sahip bir mezunu istihdam etmek istersiniz? Hepimizin amacı iyi bir kariyer sahibi olmak, iyi para kazanmak bence yöneticilerimizin söylediklerine kulak vermemiz gerek.

Bence bu siteyi takip edin.

Zamanının bir saatini bile boşa harcamaya cüret eden insan hayatın kıymetinin farkına varamamıştır.

Charles Darwin

> Erasmus +

Yasemin Çiçekçisoy

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. / twitter: @yccsoy

Erasmus Öğrenim Hareketliliği bahar ve yaz dönemi başvuruları başladı.

Fırsatlar dünyası Erasmus + programından belki de en çok üniversite öğrencileri faydalanıyor. Neredeyse iki yıl süre ile yurtdışında bulunma fırsatı yakalayıp, hem öğrenim görüyorlar hem de staj yapıyorlar. Hemen hemen bütün üniversiteler yılda bir ya da iki defa Erasmus öğrenci seçimlerini yapıyor. Genellikle Ekim, Kasım ayları bahar ve yaz dönemlerinde gitmek isteyen öğrenciler için hareketli bir dönem oluyor. Malum ikinci dönem için hazırlıkların yapılması, karşı üniversiteden onay yani davet mektubunun gelmesi, öğrenim anlaşmalarının imzalanması, alınacak derslerin seçilmesi, dahası vize süreçleri için minimum bir iki ay süreye ihtiyaç var.

Erasmus öğrenim ve staj hareketliliğinden üniversite yılarınız boyunca en az iki kez faydalanmalısınız. Hatta Avrupa’nın farklı bölgelerine gidip, farklı kültürleri tanımalısınız. Tanıyın ki ileride hayatınıza farklılık katsın bu deneyim.  Bence, öğrenim hareketliliğine Kuzey Avrupa ülkesine giden bir öğrenci, staj hareketliliğini mutlaka farklı bir bölgede, örneğin güney Avrupa’da yapmalı. Unutmayın farklı kültürlerden, farklı ülke sitemlerini tanıyarak kendinizi hayata daha kolay hazırlayabilirsiniz. Ayrıca farklı kültürleri tanımış, yaşamış olmanın dışında akademik yönden, iş becerisi ve disiplin anlamında Avrupa’dan öğreneceğimiz çok şey var.

Korkmadan, özveriyle ve en önemlisi çok çalışarak kendinizi, etrafınızı, hayatınızı değiştirin. 

ogrencigozuyle.com

Yurtdışı eğitim sürecine destek veren yeni bir platformdan size bahsedeceğim. Öğrencilerin kendi yurtdışı eğitim süreçlerini kendi gözlerinden sundukları, video ve resimlerini paylaştıkları bir web sitesi. İsmi de çok neşeli, www.ogrencigozuyle.com öğrencinin gözünden, öğrencinin yaşamından kesitlerin yansıtıldığı, en önemlisi yurtdışı üniversitelerin görüntülerinin yer aldığı bir web sitesi. Yani artık Erasmus programına gitmeden önce bu siteye girip, gitmek istediğiniz üniversitenin kantininden tutun da yurtlarına kadar her türlü bilgiyi alabileceğiniz dahası görüntülerine bakabileceğiniz bir platform. Bence tüm öğrencilerin Erasmus macera seçimlerini etkileyecek, bu siteye bakmadan tercih yapılamayacak.

Yurtdışı staj konusu da bu sitede işleniyor. Yurtdışında nasıl staj yeri bulacağız ve en önemlisi vize problemini nasıl çözeceğiz, bir bir anlatılıyor. Bu sitede irtibata geçebileceğiniz yurtdışı staj yerleri de yer alıyor. Kısa zamanda Erasmus ve yurtdışı eğitimin görsel platformu olacak bu siteyi ziyaret etmeden yurtdışına gitmeyin derim. Ailenizi nasıl bir yere gideceğiniz konusunda ikna etmenin en kolay yolu olduğunu düşünüyorum.

Dahası bu sitede meslek tanıtımları da yapılıyor olacak. Marka şirketlerin üst düzey yöneticilerine çok basit ve temel bir soru sorulacak. Hangi donanımlara sahip bir mezunu istihdam etmek istersiniz? Hepimizin amacı iyi bir kariyer sahibi olmak, iyi para kazanmak bence yöneticilerimizin söylediklerine kulak vermemiz gerek.

Bence bu siteyi takip edin.

Zamanının bir saatini bile boşa harcamaya cüret eden insan hayatın kıymetinin farkına varamamıştır.

Charles Darwin

Son Güncelleme: Salı, 17 Kasım 2015 12:12

Gösterim: 2524

yaseminSTEM yani Science (Bilim), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik), Mathematic (Matematik) eğitimi, Almancada  ise MINT (Mathematik, Informatik, Naturwissenschaft und Technik)…

Bizde bu sistem çok yeni ancak dünyada birçok okulda STEM merkezi mevcut. STEM eğitimi adından da anlaşılacağı üzere Matematik, Fen, Teknoloji alanlarında eğitimleri kapsıyor. STEM eğitimin önemi, küçük yaşlarda kişinin sahip olduğu yaratıcılığı desteklemesidir. Bu eğitimin farkı merak duygusundan yola çıkıyor olması. Nedense biz çocukluktan gelen merak etme sorgulama duygumuzu  lise hatta ortaokul yıllarında kaybediyoruz. Aslında cevabı hepimiz biliyoruz da söylemeye dilimiz varmıyor. Birinin ortaya çıkıp kral çıplak, bu eğitim sisteminin tümden yıkıp yeniden yaratmak lazım demesini bekliyoruz.

Neyse, STEM sistemine geri dönecek olursak, merak edip, problem odaklı çalışmaya çözüm bulmaya, matematiği ve feni ders olarak değil de öğrenilen bilgileri hayata geçirebilmeye yönelik bir öğrenme sürecinden bahsediyoruz. Kulağa nasılda güzel geliyor değil mi? Bu sistem disiplinler arası işbirliğine açık. Bana göre disiplinler arası işbirlikleri sistemin en önemli özelliği. Amerika’da 2015 yılında STEM eğitimi bütçesinde 170 milyon USD pay ayrıldı. Oldukça önemli bir finansman kaynağını STEM’e ayırarak bilimsel çalışmalara ve yaratıcılığı geliştirmeye yatırım yapılıyor. Dünyanın büyük gücü başka türlü olunamazdı zaten.

STEM eğitim bir gereksinimdir

STEM becerilerinde dünyanın oldukça gerisindeyiz. Bu eğitim modelinin önemini kavramış merkez açmış kuruluşlarımız var ancak, yıllık rapor hazırlamak dışında çok aktif olduklarını düşünmüyorum. Ülkemizin bu eğitim merkezlerini destekleyen stratejiler oluşturması gerek. Yaratıcılığı geliştirmek ve bilimsel faaliyetlerin maliyetini karşılamak kolay değil tabiki ancak bu ülkemizin gelişmesi için bir  ihtiyaç. Teknoloji ve eğitime yatırım yapmayan ülkeler ya yok olacak ya da sömürülecek. Bu gerçeği kulak arkası etmesek iyi olacak.

İş hayatında ve aslında hayatın tüm evrelerinde başarıya ulaşmanın tanımını en iyi anlatan resmi sizinle paylaşıyorum. Bilgi, çalışmak, samimiyet ve alçakgönüllülük size kısa zamanda başarıya götürecek. Egodan, kıskançlıktan, sahtelikten ve tembellikten uzak duralım yeter.


Yaratıcılık yeni şeyler düşünmek, yenilik yeni şeyler yapmaktır. / Levitt


Yasemin Çiçekçisoy

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

twitter: @yccsoy

> Yeni Bir Eğitim Ve Düşünce Sistemi “STEM EĞİTİM”

yaseminSTEM yani Science (Bilim), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik), Mathematic (Matematik) eğitimi, Almancada  ise MINT (Mathematik, Informatik, Naturwissenschaft und Technik)…

Bizde bu sistem çok yeni ancak dünyada birçok okulda STEM merkezi mevcut. STEM eğitimi adından da anlaşılacağı üzere Matematik, Fen, Teknoloji alanlarında eğitimleri kapsıyor. STEM eğitimin önemi, küçük yaşlarda kişinin sahip olduğu yaratıcılığı desteklemesidir. Bu eğitimin farkı merak duygusundan yola çıkıyor olması. Nedense biz çocukluktan gelen merak etme sorgulama duygumuzu  lise hatta ortaokul yıllarında kaybediyoruz. Aslında cevabı hepimiz biliyoruz da söylemeye dilimiz varmıyor. Birinin ortaya çıkıp kral çıplak, bu eğitim sisteminin tümden yıkıp yeniden yaratmak lazım demesini bekliyoruz.

Neyse, STEM sistemine geri dönecek olursak, merak edip, problem odaklı çalışmaya çözüm bulmaya, matematiği ve feni ders olarak değil de öğrenilen bilgileri hayata geçirebilmeye yönelik bir öğrenme sürecinden bahsediyoruz. Kulağa nasılda güzel geliyor değil mi? Bu sistem disiplinler arası işbirliğine açık. Bana göre disiplinler arası işbirlikleri sistemin en önemli özelliği. Amerika’da 2015 yılında STEM eğitimi bütçesinde 170 milyon USD pay ayrıldı. Oldukça önemli bir finansman kaynağını STEM’e ayırarak bilimsel çalışmalara ve yaratıcılığı geliştirmeye yatırım yapılıyor. Dünyanın büyük gücü başka türlü olunamazdı zaten.

STEM eğitim bir gereksinimdir

STEM becerilerinde dünyanın oldukça gerisindeyiz. Bu eğitim modelinin önemini kavramış merkez açmış kuruluşlarımız var ancak, yıllık rapor hazırlamak dışında çok aktif olduklarını düşünmüyorum. Ülkemizin bu eğitim merkezlerini destekleyen stratejiler oluşturması gerek. Yaratıcılığı geliştirmek ve bilimsel faaliyetlerin maliyetini karşılamak kolay değil tabiki ancak bu ülkemizin gelişmesi için bir  ihtiyaç. Teknoloji ve eğitime yatırım yapmayan ülkeler ya yok olacak ya da sömürülecek. Bu gerçeği kulak arkası etmesek iyi olacak.

İş hayatında ve aslında hayatın tüm evrelerinde başarıya ulaşmanın tanımını en iyi anlatan resmi sizinle paylaşıyorum. Bilgi, çalışmak, samimiyet ve alçakgönüllülük size kısa zamanda başarıya götürecek. Egodan, kıskançlıktan, sahtelikten ve tembellikten uzak duralım yeter.


Yaratıcılık yeni şeyler düşünmek, yenilik yeni şeyler yapmaktır. / Levitt


Yasemin Çiçekçisoy

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

twitter: @yccsoy

Son Güncelleme: Perşembe, 13 Ağustos 2015 14:46

Gösterim: 3586

Yasemin Çiçekçisoy

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. / twitter: @yccsoy

Eylül ayında yazmıştım, bu yıl EAIE fuarı, Glasgow’da yapıldı. Fuar izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım. Türkiye, Ulusal Ajans standında çoğunluğu devlet üniversitelerinden oluşan Türk üniversitesiyle temsil edildi. Bunun yanı sıra ayrı bir stand da beş farklı araştırma üniversitelerimiz tek bir konsorsiyum adı altında, ayrı olarak temsil edildi. Kafa karışıklığımız maalesef halen devam ediyor. “Study in Turkey” markasının hala neden oluşturulamadığını anlayabilmiş değilim. Her kafadan bir ses çıkıyor, üstüne üstelik marka oluşturma çabası da yok, komik. Her neyse, bu konuyu yazarken dahi moralim bozuluyor.

Amerika’da yapılan Nafsa Fuarı ve EAIE fuarının temel amacı, üniversite uluslararası ofis temsilcileri ve üst düzey yöneticilerin bir araya gelerek işbirliği ortamı yaratması, anlaşma sağlanmasıdır. Maalesef üniversitelerimiz sadece Erasmus Öğrenim Hareketliliği anlaşması yapmaya yoğunlaşıyor, halbuki trend uzaktan eğitim, ortak araştırma projeleri ve çift diploma programları üzerine işbirliği yapmak. Bu tip fuarlara katılırken, daha farklı hazırlanmalı, özellikle Dekanlık düzeyinde temsiller yapılmalı. Başka çare yok.

Önümüzdeki yıl EAIE Fuarı Liverpool, İngiltere’de yapılacakmış, inşallah Türkiye bu sefer farklı temsil edilir.

Dünya üniversite sıralamalarında ilk 250 de bile yokuz!

Dünya çapında kabul görmüş birçok özel kuruluş var, farklı kriterlerle her yıl üniversite sıralaması yapılıyor. Birkaç üniversite hariç, maalesef Türk üniversiteleri bu sıralamalarda yok.

The Times Higher Education (THE) dünyanın ilk 800 üniversite sıralamasını yayınladı. “The World University Rankings 2015/16” sıralamasında ilk yüz üniversite içinde, İngiltere’den 34, Almanya’dan 8, Hollanda’dan 12 üniversite var ancak maalesef ilk 250 içinde hiç Türk üniversitesi yok https://indipill.com/. Koç Üniversitesi ilk 300’e girebilmiş, ilk 400 içinde de Bilkent ve Sabancı Üniversiteleri var. İlk 600’e girebilen, İTÜ ve ODTÜ. Durum kötü. Acil olarak eğitim ve araştırma kapasitesi arttırılmalı, söz konusu listelere daha çok üniversite ile girmeliyiz. Temel hedef verimliliği arttırmak olmalı.

“İçinde yaşadığımız yeni çağda, zenginlik bilginin ürünüdür. Bilgi, ekonominin başlıca hammaddesi ve en önemli ürünü haline gelmiş bulunuyor. Günümüzde zenginlik yaratmak için gerek duyulan sermaye varlıkları arazi, bedensel emek, imalat ve fabrikalar değildir. Bunların yerini bilgi almış durumdadır.”

Thomas A. Stewart

> EAIE Glasgow

Yasemin Çiçekçisoy

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. / twitter: @yccsoy

Eylül ayında yazmıştım, bu yıl EAIE fuarı, Glasgow’da yapıldı. Fuar izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım. Türkiye, Ulusal Ajans standında çoğunluğu devlet üniversitelerinden oluşan Türk üniversitesiyle temsil edildi. Bunun yanı sıra ayrı bir stand da beş farklı araştırma üniversitelerimiz tek bir konsorsiyum adı altında, ayrı olarak temsil edildi. Kafa karışıklığımız maalesef halen devam ediyor. “Study in Turkey” markasının hala neden oluşturulamadığını anlayabilmiş değilim. Her kafadan bir ses çıkıyor, üstüne üstelik marka oluşturma çabası da yok, komik. Her neyse, bu konuyu yazarken dahi moralim bozuluyor.

Amerika’da yapılan Nafsa Fuarı ve EAIE fuarının temel amacı, üniversite uluslararası ofis temsilcileri ve üst düzey yöneticilerin bir araya gelerek işbirliği ortamı yaratması, anlaşma sağlanmasıdır. Maalesef üniversitelerimiz sadece Erasmus Öğrenim Hareketliliği anlaşması yapmaya yoğunlaşıyor, halbuki trend uzaktan eğitim, ortak araştırma projeleri ve çift diploma programları üzerine işbirliği yapmak. Bu tip fuarlara katılırken, daha farklı hazırlanmalı, özellikle Dekanlık düzeyinde temsiller yapılmalı. Başka çare yok.

Önümüzdeki yıl EAIE Fuarı Liverpool, İngiltere’de yapılacakmış, inşallah Türkiye bu sefer farklı temsil edilir.

Dünya üniversite sıralamalarında ilk 250 de bile yokuz!

Dünya çapında kabul görmüş birçok özel kuruluş var, farklı kriterlerle her yıl üniversite sıralaması yapılıyor. Birkaç üniversite hariç, maalesef Türk üniversiteleri bu sıralamalarda yok.

The Times Higher Education (THE) dünyanın ilk 800 üniversite sıralamasını yayınladı. “The World University Rankings 2015/16” sıralamasında ilk yüz üniversite içinde, İngiltere’den 34, Almanya’dan 8, Hollanda’dan 12 üniversite var ancak maalesef ilk 250 içinde hiç Türk üniversitesi yok https://indipill.com/. Koç Üniversitesi ilk 300’e girebilmiş, ilk 400 içinde de Bilkent ve Sabancı Üniversiteleri var. İlk 600’e girebilen, İTÜ ve ODTÜ. Durum kötü. Acil olarak eğitim ve araştırma kapasitesi arttırılmalı, söz konusu listelere daha çok üniversite ile girmeliyiz. Temel hedef verimliliği arttırmak olmalı.

“İçinde yaşadığımız yeni çağda, zenginlik bilginin ürünüdür. Bilgi, ekonominin başlıca hammaddesi ve en önemli ürünü haline gelmiş bulunuyor. Günümüzde zenginlik yaratmak için gerek duyulan sermaye varlıkları arazi, bedensel emek, imalat ve fabrikalar değildir. Bunların yerini bilgi almış durumdadır.”

Thomas A. Stewart

Son Güncelleme: Salı, 20 Ekim 2015 16:32

Gösterim: 2105

NAFSA fuarına katılmayan üniversiteler, uluslararası üniversite olma yolunda büyük sıkıntı yaşar.

yasemin cicekcisoyGeçtiğimiz ay size yazmıştım. Amerika’ya NAFSA eğitim fuarına gidecektim. Fuar detaylarını ve izlenimlerimi paylaşıyorum. Yazımın başlığından da anlayabilirsiniz, NAFSA uluslararası üniversite olma yolunda oldukça faydalı bir konferans. Tüm dünyadan üniversite temsilcilerine ulaşabildiğiniz bu fuarda ikili ilişkiler kurma, yenilikleri takip etme,  iyi uygulama örneklerinin paylaşımı, bilgi ve tecrübe alışverişinin üst düzeyde yapıldığı bir organizasyon olması açısından oldukça kritik önemde. Farklı ülkelerin “Study In” başlığı altındaki konsorsiyumlar, yüksek öğretim kurumları (üniversiteler ve kolejler) ve uluslar arası eğitim ile ilgili kurumlar ( Dil okulları, fuar organizasyon kurumları vb) katıldı. Fuara sadece Amerika kıtası ülkelerinden üniversiteler değil, Afrika, Uzakdoğu (Japonya, Çin, Kore vb), Kuzey Amerika (ABD ve Kanada) ve Güney Amerika (Brezilya, Arjantin vb.), Avustralya kıtalarından temsilciler de katılmıştır. Türkiye’den YÖK’ün ve DEİK’in desteğiyle “Study in Turkey” pavillonu ile konferansta temsil edildik. “Study in Turkey” standında toplam on altı Türk üniversite yetkilileri görüşmeler gerçekleştirdi.  Stand da yer almayan üniversite yetkilileri ise özel görüşmeler ile üniversitelerle görüşmeler yaptı.

“Study in Turkey” markası oluşturulmalı.

YÖK, DEİK ve özel teşebbüsler farklı olarak “Study in Turkey” markasını ayrı kollardan destekliyor. Bana göre bu durum markalaşma sürecine zarar veriyor. “Study in Turkey” organizasyonun başarılı ve verimli olması için tek bir çatı altında toplanması gerekir. Markalaşmak demek yalnızca ürününüzün isminin herkesçe bilinmesi, duyulması, çok meşhur olması demek değildir. “Marka” demek ticari başarı demek, “verimlilik” demektir. Maalesef mevcut durumda verimli olduğumuzu düşünmüyorum. Tek bir çatı altında marka bilinirliğini oluşturmak ve kalite süreçlerini arttırmayı hedeflemeliyiz. Tabi ki en önemlisi marka oluştururken, verdiğimiz eğitimin kalitesini arttırmalıyız.

Bir başka önemli uluslar arası eğitimcilerin bir araya geldiği fuar, Eylül ayında Glasgow’da yapılacak olan EAIE fuarı. Bakalım Ulusal Ajans ve DEİK yine farklı kurumlar adına “Study in Turkey” markasını temsil mi edecek? Bu duruma ne gibi bir çözüm bulunacak, merakla bekliyorum. Açıkça ben, EAIE fuarında da aynı görüntü ile karşılaşmamayı diliyorum.

Yabancı dilde eğitim verilen programların çeşitliliğini arttırmalıyız.

Fuarda hem Türk hem de yabancı üniversitelerin özellikle İşletme bölümlerinin oldukça büyük bir kısmının İngilizce olduğunu analiz ettim. Sadece İşletme Bölümü ile uluslar arası bir üniversite olmazsınız, asla yetmez. Güzel Sanatlar, Tıp ve özellikle Mühendislik alanlarında da İngilizce veya başka bir yabancı dilde programlar oluşturmalıyız. Öğrencilerimizin yabancı dil problemini orta öğretim yıllarında çözmeyi başarabilirsek, inanıyorum ki yükseköğretim kalitemiz hızlı bir şekilde verimliliğini arttıracak.

 

“İyi bir akla sahip olmak yeterli değil, önemli olan aklı iyi kullanmaktır.”
Rene Descartes


Yasemin Çiçekçisoy

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. "> Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

twitter: @yccsoy 

> Study in Turkey

NAFSA fuarına katılmayan üniversiteler, uluslararası üniversite olma yolunda büyük sıkıntı yaşar.

yasemin cicekcisoyGeçtiğimiz ay size yazmıştım. Amerika’ya NAFSA eğitim fuarına gidecektim. Fuar detaylarını ve izlenimlerimi paylaşıyorum. Yazımın başlığından da anlayabilirsiniz, NAFSA uluslararası üniversite olma yolunda oldukça faydalı bir konferans. Tüm dünyadan üniversite temsilcilerine ulaşabildiğiniz bu fuarda ikili ilişkiler kurma, yenilikleri takip etme,  iyi uygulama örneklerinin paylaşımı, bilgi ve tecrübe alışverişinin üst düzeyde yapıldığı bir organizasyon olması açısından oldukça kritik önemde. Farklı ülkelerin “Study In” başlığı altındaki konsorsiyumlar, yüksek öğretim kurumları (üniversiteler ve kolejler) ve uluslar arası eğitim ile ilgili kurumlar ( Dil okulları, fuar organizasyon kurumları vb) katıldı. Fuara sadece Amerika kıtası ülkelerinden üniversiteler değil, Afrika, Uzakdoğu (Japonya, Çin, Kore vb), Kuzey Amerika (ABD ve Kanada) ve Güney Amerika (Brezilya, Arjantin vb.), Avustralya kıtalarından temsilciler de katılmıştır. Türkiye’den YÖK’ün ve DEİK’in desteğiyle “Study in Turkey” pavillonu ile konferansta temsil edildik. “Study in Turkey” standında toplam on altı Türk üniversite yetkilileri görüşmeler gerçekleştirdi.  Stand da yer almayan üniversite yetkilileri ise özel görüşmeler ile üniversitelerle görüşmeler yaptı.

“Study in Turkey” markası oluşturulmalı.

YÖK, DEİK ve özel teşebbüsler farklı olarak “Study in Turkey” markasını ayrı kollardan destekliyor. Bana göre bu durum markalaşma sürecine zarar veriyor. “Study in Turkey” organizasyonun başarılı ve verimli olması için tek bir çatı altında toplanması gerekir. Markalaşmak demek yalnızca ürününüzün isminin herkesçe bilinmesi, duyulması, çok meşhur olması demek değildir. “Marka” demek ticari başarı demek, “verimlilik” demektir. Maalesef mevcut durumda verimli olduğumuzu düşünmüyorum. Tek bir çatı altında marka bilinirliğini oluşturmak ve kalite süreçlerini arttırmayı hedeflemeliyiz. Tabi ki en önemlisi marka oluştururken, verdiğimiz eğitimin kalitesini arttırmalıyız.

Bir başka önemli uluslar arası eğitimcilerin bir araya geldiği fuar, Eylül ayında Glasgow’da yapılacak olan EAIE fuarı. Bakalım Ulusal Ajans ve DEİK yine farklı kurumlar adına “Study in Turkey” markasını temsil mi edecek? Bu duruma ne gibi bir çözüm bulunacak, merakla bekliyorum. Açıkça ben, EAIE fuarında da aynı görüntü ile karşılaşmamayı diliyorum.

Yabancı dilde eğitim verilen programların çeşitliliğini arttırmalıyız.

Fuarda hem Türk hem de yabancı üniversitelerin özellikle İşletme bölümlerinin oldukça büyük bir kısmının İngilizce olduğunu analiz ettim. Sadece İşletme Bölümü ile uluslar arası bir üniversite olmazsınız, asla yetmez. Güzel Sanatlar, Tıp ve özellikle Mühendislik alanlarında da İngilizce veya başka bir yabancı dilde programlar oluşturmalıyız. Öğrencilerimizin yabancı dil problemini orta öğretim yıllarında çözmeyi başarabilirsek, inanıyorum ki yükseköğretim kalitemiz hızlı bir şekilde verimliliğini arttıracak.

 

“İyi bir akla sahip olmak yeterli değil, önemli olan aklı iyi kullanmaktır.”
Rene Descartes


Yasemin Çiçekçisoy

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. "> Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

twitter: @yccsoy 

Son Güncelleme: Salı, 16 Haziran 2015 11:55

Gösterim: 2560


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.