Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Bilimadamlarının Çin'in güneyinde buldukları fosil, insanlığın bilinen tarihinde yeni bir çığır açabileceği söyleniyor.
Güney Çin'de yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan mağara adamı, uzun çene kemikleri, kısa ve düz yüzü ve büyük azı dişleriyle, daha önce bulunan hiçbir insan iskeletine benzemiyor.
Bilimadamları, bulunan bu fosilleşmiş kafatasının, insan soyundan daha önce bilinmeyen yeni bir tür ait olduğunu söylüyorlar.
Avladıkları alageyiklerden yola çıkılarak "Alageyik İnsanları" olarak adlandırılan bu yeni türün kafatasları üzerinde inceleme yapan bir sanatçı, hayattayken Alageyik İnsanları'nın bu şekilde göründüğünü düşünüyor.
Avustralya New South Wales Üniversitesi'nden Profesör Darren Curnoe, "Bu yeni fosiller daha önceleri bilinmeyen yeni bir türe ait olabilir. Bu türün 11 yıl önce, yani Buz Çağı'nın neredeyse sonuna kadar yaşadıklarını tahmin ediyoruz." açıklamasını yaptı.
Bulunan fosilleşmiş kafatasları ve iskeletler üzerinde çalışmalar sürüyor.
(milliyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Bilimadamlarının Çin'in güneyinde buldukları fosil, insanlığın bilinen tarihinde yeni bir çığır açabileceği söyleniyor.
Güney Çin'de yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan mağara adamı, uzun çene kemikleri, kısa ve düz yüzü ve büyük azı dişleriyle, daha önce bulunan hiçbir insan iskeletine benzemiyor.
Bilimadamları, bulunan bu fosilleşmiş kafatasının, insan soyundan daha önce bilinmeyen yeni bir tür ait olduğunu söylüyorlar.
Avladıkları alageyiklerden yola çıkılarak "Alageyik İnsanları" olarak adlandırılan bu yeni türün kafatasları üzerinde inceleme yapan bir sanatçı, hayattayken Alageyik İnsanları'nın bu şekilde göründüğünü düşünüyor.
Avustralya New South Wales Üniversitesi'nden Profesör Darren Curnoe, "Bu yeni fosiller daha önceleri bilinmeyen yeni bir türe ait olabilir. Bu türün 11 yıl önce, yani Buz Çağı'nın neredeyse sonuna kadar yaşadıklarını tahmin ediyoruz." açıklamasını yaptı.
Bulunan fosilleşmiş kafatasları ve iskeletler üzerinde çalışmalar sürüyor.
(milliyet)
Son Güncelleme: Perşembe, 15 Mart 2012 12:17
Gösterim: 3876
Ticaretin kolaylaştırılması için ‘Tek Pencere’ uygulamasına geçmeyi planladıklarını belirten Ticaretin Kolaylaştırılması Daire Başkanı jale Arslan, 2012'de 2 bin, 2013'de 3 bin personel alımı yapmayı öngördüklerini söyledi.Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü Ticaretin Kolaylaştırılması Daire Başkanı Jale Arslan, "2012 yılında 2 bin personel almayı ve 2013 yılında da 3 bin personel alımı yapmayı öngörüyoruz" dedi.
Taksim'deki The Marmara Oteli'nde gerçekleştirilen "Türkiye'de Dış Ticaret Lojistiği: Maliyet ve Rekabet Unsurları" başlığıyla hazırlanan raporun duyurulması amacıyla düzenlenen seminerde konuşan Arslan, arz zincirinin daha hızlı ve güvenli olmasında gümrük idarelerinin önemli yere sahip olduğunu belirterek, yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye'nin iş yapma kolaylığı açısından 80. sırada olduğunu, işlem süreçlerinin hızlandırılması ve maliyetlerin azaltılmasının önemli olduğunu kaydetti.
Arslan, Bakanlığın en öncelikli hedefinin "tek pencere" uygulamasına geçmek olduğunu ifade ederek, bu uygulamanın, ithalat ve ihracat işlemlerinde tüm kamu ve kuruluşlarınca aranan bilgi ve belgelerin, başvuru sahibine elektronik olarak verilmesi olduğunu ve "tek pencere" uygulandığında çok hızlı bir gelişme beklendiğini söyledi.
Bu uygulamayı kullanan İsveç'in aynı araştırmada iş yapma kolaylığı açısından 8. sırada yer aldığını anlatan Arslan, "Öncelikle belge ve veri alanlarını sadeleştirerek dünya standartlarına ulaşmayı hedefliyoruz. Geçen yıl bin 300 eleman alımı yapıldı. 2012 yılında 2 bin personel almayı ve 2013 yılında da 3 bin personel alımı yapmayı öngörüyoruz. Bakanlığımızın çalışmaları sürüyor" dedi.
THY, dünyada 214 noktaya uçacak
Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdür Yardımcısı Soner Akkurt da THY'nin yan kuruluşlarla birlikte 30 bin çalışanı bulunduğunu ve kurum olarak 2,1 milyar liralık vergi ödemesi yaptıklarını belirterek, THY'nin son 8-9 yılda yüzde 205 büyüdüğünü ve yeni uçakların alınmasıyla filolarının yaşlarının küçüldüğünü kaydetti.
Akkurt, THY'nin 2003'te 2 bin frekans ve 100 noktaya uçulduğunu ifade ederek, "2012 yılında tahminen dünyada 214 noktaya uçacağız. İstanbul-Frankfurt hattında en çok destinasyonlu uçan THY'dir. Mogadişu'ya giden tek havayoluyuz. Bu da Türk Devleti'nin mazlum millete kucak açmasının bir göstergesidir. Moğolistan'a uçuş planlıyoruz. Moğolistan, en hızlı büyüyen ülkelerden biri ciddi yatırımlar yapılıyor" diye konuştu.
THY'nin bu yıl, 8 milyar dolar bütçesi bulunduğunu anlatan Akkurt, büyümeyi ve gelişmeyi devam ettireceklerini söyledi.
Marmaray'ın, 2014'te tamamlanması planlanıyor
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdür Yardımcısı Veysi Kurt Türkiye'de 2015 yılına kadar 3 bin 500 kilometrelik yüksek hızlı tren ağı hedeflendiğini anlatarak, "Marmaray Projesinin 2014'te tamamlanmasını planlıyoruz. Ülkemizde 174 tane kıyı tesisimiz var ve bunun 18'inde demiryolu mevcut, bunu geliştirmek istiyoruz. Kamu-özel işbirliğiyle kiralama şeklinde özelleştirme sürecinde 4 limanın işletme haklarını devrettik. Özel sektörümüz ciddi yatırımlar yapıyor" diye konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Ticaretin kolaylaştırılması için ‘Tek Pencere’ uygulamasına geçmeyi planladıklarını belirten Ticaretin Kolaylaştırılması Daire Başkanı jale Arslan, 2012'de 2 bin, 2013'de 3 bin personel alımı yapmayı öngördüklerini söyledi.Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü Ticaretin Kolaylaştırılması Daire Başkanı Jale Arslan, "2012 yılında 2 bin personel almayı ve 2013 yılında da 3 bin personel alımı yapmayı öngörüyoruz" dedi.
Taksim'deki The Marmara Oteli'nde gerçekleştirilen "Türkiye'de Dış Ticaret Lojistiği: Maliyet ve Rekabet Unsurları" başlığıyla hazırlanan raporun duyurulması amacıyla düzenlenen seminerde konuşan Arslan, arz zincirinin daha hızlı ve güvenli olmasında gümrük idarelerinin önemli yere sahip olduğunu belirterek, yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye'nin iş yapma kolaylığı açısından 80. sırada olduğunu, işlem süreçlerinin hızlandırılması ve maliyetlerin azaltılmasının önemli olduğunu kaydetti.
Arslan, Bakanlığın en öncelikli hedefinin "tek pencere" uygulamasına geçmek olduğunu ifade ederek, bu uygulamanın, ithalat ve ihracat işlemlerinde tüm kamu ve kuruluşlarınca aranan bilgi ve belgelerin, başvuru sahibine elektronik olarak verilmesi olduğunu ve "tek pencere" uygulandığında çok hızlı bir gelişme beklendiğini söyledi.
Bu uygulamayı kullanan İsveç'in aynı araştırmada iş yapma kolaylığı açısından 8. sırada yer aldığını anlatan Arslan, "Öncelikle belge ve veri alanlarını sadeleştirerek dünya standartlarına ulaşmayı hedefliyoruz. Geçen yıl bin 300 eleman alımı yapıldı. 2012 yılında 2 bin personel almayı ve 2013 yılında da 3 bin personel alımı yapmayı öngörüyoruz. Bakanlığımızın çalışmaları sürüyor" dedi.
THY, dünyada 214 noktaya uçacak
Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdür Yardımcısı Soner Akkurt da THY'nin yan kuruluşlarla birlikte 30 bin çalışanı bulunduğunu ve kurum olarak 2,1 milyar liralık vergi ödemesi yaptıklarını belirterek, THY'nin son 8-9 yılda yüzde 205 büyüdüğünü ve yeni uçakların alınmasıyla filolarının yaşlarının küçüldüğünü kaydetti.
Akkurt, THY'nin 2003'te 2 bin frekans ve 100 noktaya uçulduğunu ifade ederek, "2012 yılında tahminen dünyada 214 noktaya uçacağız. İstanbul-Frankfurt hattında en çok destinasyonlu uçan THY'dir. Mogadişu'ya giden tek havayoluyuz. Bu da Türk Devleti'nin mazlum millete kucak açmasının bir göstergesidir. Moğolistan'a uçuş planlıyoruz. Moğolistan, en hızlı büyüyen ülkelerden biri ciddi yatırımlar yapılıyor" diye konuştu.
THY'nin bu yıl, 8 milyar dolar bütçesi bulunduğunu anlatan Akkurt, büyümeyi ve gelişmeyi devam ettireceklerini söyledi.
Marmaray'ın, 2014'te tamamlanması planlanıyor
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdür Yardımcısı Veysi Kurt Türkiye'de 2015 yılına kadar 3 bin 500 kilometrelik yüksek hızlı tren ağı hedeflendiğini anlatarak, "Marmaray Projesinin 2014'te tamamlanmasını planlıyoruz. Ülkemizde 174 tane kıyı tesisimiz var ve bunun 18'inde demiryolu mevcut, bunu geliştirmek istiyoruz. Kamu-özel işbirliğiyle kiralama şeklinde özelleştirme sürecinde 4 limanın işletme haklarını devrettik. Özel sektörümüz ciddi yatırımlar yapıyor" diye konuştu.
Son Güncelleme: Perşembe, 15 Mart 2012 12:17
Gösterim: 2148
Türkiye’de gündem 4+4+4 tartışmalarıyla çalkalanırken, İngiltere’de yayın ayapan Financial Times gazetesi eğitimim reformunun önde gelen sanayiciler ve hükümeti karşı karşıya getirdiğini yazdı.
Türkiye'de 4+4+4 olarak bilinen eğitim reformu tasarısının ülkeyi böldüğü yorumları yapılıyor. Financial Times gazetesi, eğitim reformuna ilişkin tartışmaların Türkiye'deki "dindar muhafazakarlar ile laikler arasındaki fay hattını gözler önüne serdiği, önde gelen sanayiciler ve hükümeti karşı karşıya getirdiği" görüşünü dile getirdi.
Financial Times gazetesi, "Eğitim Reformu, Türkiye'yi Bölüyor" başlıklı haberinde Türkiye'de eğitim reformuna ilişkin tartışmaları yansıtırken, Türkiye'de eğitimin büyük bir fark yaptığını, kadınların yüzde 10'unun okuryazar olmadığı ülkede iyi eğitim görmüş kadınların ise, iyi fırsatlarının olduğunu kaydetti.
Gazete, Türkiye'de eğitim reformu konusunda halen yaşanan savaşın "Türk toplumunda bir asır var olan, dindar muhafazakarlar ile laikler arasındaki fay hattını gözler önüne serdiğini, önde gelen sanayiciler ile hükümeti karşı karşıya getirdiği"ni yazdı.
Erdoğan'ın buluşu
İngiliz gazetesi, eğitim reformuna ilişkin farklı görüşlerini yansıttığı haberinde "Reformlar, Türkiye'nin popüler ve güçlü Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın buluşudur" dedikten sonra Başbakan Erdoğan'ın reformu savunan sözlerini de aktardı.
1997 yılında uygulamaya konulan sistem ile küçük çocukların imam hatip okullarına gitmesinin önlenmek istendiğini kaydeden gazete, "Ancak 1997 yılındaki reformunun başka etkileri de oldu. İstanbul Koç Üniversitesi ve TÜSİAD'ın bir etüdüne göre, evli 16 yaşındaki kızların oranı sonraki yıllarda yüzde 46 azaldı" diye yazdı.
Erdoğan kararlı
Haberde bazı iş dünyası liderlerinin yeni reformun bu eğilimini ters çevirmesinden duydukları kaygılarını dile getirdikleri belirtilerek TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in yaptığı değerlendirmelerine de dikkat çekildi. Ancak "dindar gençlik" yetiştirme hedefini açıklamış olan Başbakan Erdoğan'ın TÜSİAD'a tepki gösterdiğini de anlatan gazete, haberi şöyle noktaladı: "Hükümet, 10 ve üzeri çocukların evde eğitim almasına olanak sağlayan önlemler konusunda geri adım attı. Bu önlem, kızların eğitim sisteminden ayrılacağı kaygılarını yaratmıştı. Ancak Sayın Erdoğan, reformu geçirme kararlılığını vurgularken eğitimciler, reform konusunda kendilerine danışılmadığı diye protesto ediyorlar".
(Dünya)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türkiye’de gündem 4+4+4 tartışmalarıyla çalkalanırken, İngiltere’de yayın ayapan Financial Times gazetesi eğitimim reformunun önde gelen sanayiciler ve hükümeti karşı karşıya getirdiğini yazdı.
Türkiye'de 4+4+4 olarak bilinen eğitim reformu tasarısının ülkeyi böldüğü yorumları yapılıyor. Financial Times gazetesi, eğitim reformuna ilişkin tartışmaların Türkiye'deki "dindar muhafazakarlar ile laikler arasındaki fay hattını gözler önüne serdiği, önde gelen sanayiciler ve hükümeti karşı karşıya getirdiği" görüşünü dile getirdi.
Financial Times gazetesi, "Eğitim Reformu, Türkiye'yi Bölüyor" başlıklı haberinde Türkiye'de eğitim reformuna ilişkin tartışmaları yansıtırken, Türkiye'de eğitimin büyük bir fark yaptığını, kadınların yüzde 10'unun okuryazar olmadığı ülkede iyi eğitim görmüş kadınların ise, iyi fırsatlarının olduğunu kaydetti.
Gazete, Türkiye'de eğitim reformu konusunda halen yaşanan savaşın "Türk toplumunda bir asır var olan, dindar muhafazakarlar ile laikler arasındaki fay hattını gözler önüne serdiğini, önde gelen sanayiciler ile hükümeti karşı karşıya getirdiği"ni yazdı.
Erdoğan'ın buluşu
İngiliz gazetesi, eğitim reformuna ilişkin farklı görüşlerini yansıttığı haberinde "Reformlar, Türkiye'nin popüler ve güçlü Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın buluşudur" dedikten sonra Başbakan Erdoğan'ın reformu savunan sözlerini de aktardı.
1997 yılında uygulamaya konulan sistem ile küçük çocukların imam hatip okullarına gitmesinin önlenmek istendiğini kaydeden gazete, "Ancak 1997 yılındaki reformunun başka etkileri de oldu. İstanbul Koç Üniversitesi ve TÜSİAD'ın bir etüdüne göre, evli 16 yaşındaki kızların oranı sonraki yıllarda yüzde 46 azaldı" diye yazdı.
Erdoğan kararlı
Haberde bazı iş dünyası liderlerinin yeni reformun bu eğilimini ters çevirmesinden duydukları kaygılarını dile getirdikleri belirtilerek TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in yaptığı değerlendirmelerine de dikkat çekildi. Ancak "dindar gençlik" yetiştirme hedefini açıklamış olan Başbakan Erdoğan'ın TÜSİAD'a tepki gösterdiğini de anlatan gazete, haberi şöyle noktaladı: "Hükümet, 10 ve üzeri çocukların evde eğitim almasına olanak sağlayan önlemler konusunda geri adım attı. Bu önlem, kızların eğitim sisteminden ayrılacağı kaygılarını yaratmıştı. Ancak Sayın Erdoğan, reformu geçirme kararlılığını vurgularken eğitimciler, reform konusunda kendilerine danışılmadığı diye protesto ediyorlar".
(Dünya)
Son Güncelleme: Perşembe, 15 Mart 2012 12:00
Gösterim: 1879
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, sınavları her türlü güvenlik önlemi alarak, hak ve adalet ölçüsünde yapabilmek için çalıştıklarını belirterek, “Güvenlik tedbirlerinden vazgeçmek söz konusu değil” dedi. Demir,sınav merkezlerinde sınav sorularının saklanacağı ortamda 24 saat boyunca nöbet tutmak üzere görevlendirilen koruma görevlileriyle emniyet teşkilatı mensuplarının bulunduğunu kaydetti.
Demir yaptığı açıklamada, 1 Nisan 2012 Pazar yapılacak YGS'deki yeni güvenlik tedbirlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. ÖSYM'nin; yaptığı sınavlarda, bugüne kadar yapılanlara ilave olarak, güvenliği daha da artırmak amacıyla yeni tedbirleri uygulamaya başladığını söyleyen Demir, bu tedbirlerin amacının sınavların hazırlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi aşamalarında, sınav sonuçlarına ilişkin haksız menfaat sağlamaya yönelik her türlü girişimin önlenmesi olduğunun altını çizdi.
“Merkezimiz elindeki imkanlar dahilinde her türlü önlemi alarak, sınavların adaylar ve görevliler açısından hak ve adalet ölçüsünde yapılabilmesi için var gücüyle çalışmaktadır. Bu yüzden, güvenlik tedbirlerinden vazgeçmek söz konusu değildir” diyen Demir, şunları kaydetti:
“Soruların hazırlanması aşamasında, çalışma ortamında dış dünyayla iletişimin engellenmesi, ilgili personel haricinde hiç kimsenin soru hazırlama ve baskı aşamalarının yapıldığı alanlara kabul edilmemesi, ilgili yerlerde çalışan personelin dahi yanlarında cep telefonu, taşınabilir bellek, taşınabilir bilgisayar gibi her türlü elektronik cihazla birimlere girişinin engellenmesi gibi bir takım güvenlik önlemleri alınmıştır.
Basım işlemi başlamadan önce matbaada, emniyet görevlileri tarafından teknik cihazlarla gerekli arama ve kontroller yapılır. Sinyal kesici cihazlarla bina dışının içeri ile bağlantısı kesilir.” Baskı sürecinde matbaa içerisinde; telefon, telsiz, faks, fotoğraf makinesi ve her türlü iletişim sağlayan araçların bulundurulmasına izin verilmediğini belirten Demir, matbaa içerisinde basım süresince matbaa personeli dışında ÖSYM temsilcilerinin de görev yaptığını kaydetti.
Demir, bu personelin baskı öncesi matbaaya girerken üstleri aranarak içeri alındığını ve sınav günü sınav bitimine kadar bina dışına çıkamadıklarını anlattı.
SORULARIN SAKLANACAĞI ORTAMDA 24 SAAT NÖBET
Basımı gerçekleştirilen evrakın sınavdan önce sınavın yapılacağı merkezlere emniyet görevlileri eşliğinde özel tasarlanmış kilitli kutular içerisinde, kapalı ve mühürlenmiş nakil araçlarıyla ulaştırıldığını anlatan Demir,sınav merkezlerinde sınav sorularının saklanacağı ortamda 24 saat boyunca nöbet tutmak üzere görevlendirilen koruma görevlileriyle emniyet teşkilatı mensuplarının bulunduğunu kaydetti.
Soruların da yer aldığı evrakın 24 saat kameralarla izlendiğini de söyleyen Demir, sınav evrakının güvenlik tedbirleri içinde emniyet teşkilatı mensuplarının gözetiminde nakil kuryeleri aracılığıyla kapalı ve mühürlü kutular içinde sınav binalarına ulaştırıldığını anlattı.
Sınava Giriş Belgesi, nüfus cüzdanı ya da pasaportu olmayan adayların kesinlikle sınava alınmayacağının altını çizen Demir, bu yıl da iki kurşun kalem, silgi,
kalemtıraş, peçete ve şekerin ÖSYM tarafından sınava girenlere dağıtılacağını belirtti. Sınav yapılacak binaların sınavdan önce emniyet görevlileri ve bina sınav görevlileri tarafından detaylı biçimde aranacağını ifade eden Demir, bina içinde bulunan her türlü cep telefonu ve kablosuz iletişim aracının sınav güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek şekilde etkisiz hale getirileceğini belirtti.
Sınav bina ve salonlarının ÖSYM tarafından kurulacak güvenlik kameralarıyla izlenebileceğini ifade eden Demir, sınav başladıktan sonra adayların tuvalet ihtiyacı için sınav salonundan dışarıya çıkarılmayacağını anımsattı.
SINAV KURALLARINA UYMAK ADAYIN TEMEL GÖREVİDİR
Sınav kurallarına uymanın adayın temel görevi olduğunu ifade eden Demir, “Adayların, bilgisayar ortamında yapılacak istatistiksel analizler sonucunda sınavının geçersiz sayılmaması için, kendilerinden kopya çekilmesini engellemeleri, cevap kağıtlarını başkalarının göremeyeceği şekilde kullanmaları gerekiyor” dedi.
Sınav evrakının ÖSYM'ye ulaşmasıyla evrakın açılması, cevap kağıtlarının okunması süreçlerinin tamamında gerekli fiziki güvenlik önlemlerin alındığını belirten Demir, uygulanan her türle tedbirle bir adayın kuraldışı metotlarla haksızca diğer adayların önüne geçmesinin önlenmesinin amaçlandığını kaydetti.
Kitapçıklardaki soruların tamamen aynı, seçeneklerin sıralanışı ile doğru cevap seçeneğinin yerinin farklı olacağını belirten Demir, soru kitapçıklarının adaylara rastgele dağıtılacağını ve kitapçık üzerinde adayların kimlik bilgilerinin yer almayacağını ifade etti.
HER ADAYA KENDİ ADINA DÜZENLENMİŞ CEVAP KAĞIDI
Cevap kağıtlarında her adayın fotoğrafı, adı, soyadı ve kimlik numarasının basılı olacağını söyleyen Demir, “Her adaya kendi adına düzenlenmiş cevap kağıdı verilecek. Daha sonra adaylar kendilerine verilen soru kitapçığının üzerinde basılı soru kitapçık numarasını cevap kağıdı üzerinde ilgili alana yazıp kodlayacaktır” dedi.
Demir, “Her adaya farklı numaralı soru kitapçığı verildiği için de her adayın cevap anahtarı farklı olacak. Her adaya farklı numarada soru kitapçığı verilmesiyle sınavda kopya çekilmesinin önüne geçilmiştir. Böylece kendilerine haksız menfaat sağlamak isteyenlere fırsat verilmeyecek. Her adaya farklı numaralı soru kitapçığı verilmesi ÖSYM'nin sınav güvenliği için aldığı tedbirlerin en önemli parçasıdır” diye konuştu.
ÖSYM'nin aldığı güvenlik tedbirleriyle, teknolojik ve bilimsel gelişmeleri de yaptığı çalışmalara yansıtma gayretinde olduğunu belirten Demir, “Bu çalışmalar sonucunda, 'hak ve adalet ölçüsüne göre sınav yapan, bilimsel yöntemler ışığında ölçme, değerlendirme ve yerleştirme çalışmalarını yürüten şeffaf bir kurum olma' misyonunu gerçekleştirme hedefine istikrarlı biçimde yürümektedir” ifadesini kullandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, sınavları her türlü güvenlik önlemi alarak, hak ve adalet ölçüsünde yapabilmek için çalıştıklarını belirterek, “Güvenlik tedbirlerinden vazgeçmek söz konusu değil” dedi. Demir,sınav merkezlerinde sınav sorularının saklanacağı ortamda 24 saat boyunca nöbet tutmak üzere görevlendirilen koruma görevlileriyle emniyet teşkilatı mensuplarının bulunduğunu kaydetti.
Demir yaptığı açıklamada, 1 Nisan 2012 Pazar yapılacak YGS'deki yeni güvenlik tedbirlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. ÖSYM'nin; yaptığı sınavlarda, bugüne kadar yapılanlara ilave olarak, güvenliği daha da artırmak amacıyla yeni tedbirleri uygulamaya başladığını söyleyen Demir, bu tedbirlerin amacının sınavların hazırlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi aşamalarında, sınav sonuçlarına ilişkin haksız menfaat sağlamaya yönelik her türlü girişimin önlenmesi olduğunun altını çizdi.
“Merkezimiz elindeki imkanlar dahilinde her türlü önlemi alarak, sınavların adaylar ve görevliler açısından hak ve adalet ölçüsünde yapılabilmesi için var gücüyle çalışmaktadır. Bu yüzden, güvenlik tedbirlerinden vazgeçmek söz konusu değildir” diyen Demir, şunları kaydetti:
“Soruların hazırlanması aşamasında, çalışma ortamında dış dünyayla iletişimin engellenmesi, ilgili personel haricinde hiç kimsenin soru hazırlama ve baskı aşamalarının yapıldığı alanlara kabul edilmemesi, ilgili yerlerde çalışan personelin dahi yanlarında cep telefonu, taşınabilir bellek, taşınabilir bilgisayar gibi her türlü elektronik cihazla birimlere girişinin engellenmesi gibi bir takım güvenlik önlemleri alınmıştır.
Basım işlemi başlamadan önce matbaada, emniyet görevlileri tarafından teknik cihazlarla gerekli arama ve kontroller yapılır. Sinyal kesici cihazlarla bina dışının içeri ile bağlantısı kesilir.” Baskı sürecinde matbaa içerisinde; telefon, telsiz, faks, fotoğraf makinesi ve her türlü iletişim sağlayan araçların bulundurulmasına izin verilmediğini belirten Demir, matbaa içerisinde basım süresince matbaa personeli dışında ÖSYM temsilcilerinin de görev yaptığını kaydetti.
Demir, bu personelin baskı öncesi matbaaya girerken üstleri aranarak içeri alındığını ve sınav günü sınav bitimine kadar bina dışına çıkamadıklarını anlattı.
SORULARIN SAKLANACAĞI ORTAMDA 24 SAAT NÖBET
Basımı gerçekleştirilen evrakın sınavdan önce sınavın yapılacağı merkezlere emniyet görevlileri eşliğinde özel tasarlanmış kilitli kutular içerisinde, kapalı ve mühürlenmiş nakil araçlarıyla ulaştırıldığını anlatan Demir,sınav merkezlerinde sınav sorularının saklanacağı ortamda 24 saat boyunca nöbet tutmak üzere görevlendirilen koruma görevlileriyle emniyet teşkilatı mensuplarının bulunduğunu kaydetti.
Soruların da yer aldığı evrakın 24 saat kameralarla izlendiğini de söyleyen Demir, sınav evrakının güvenlik tedbirleri içinde emniyet teşkilatı mensuplarının gözetiminde nakil kuryeleri aracılığıyla kapalı ve mühürlü kutular içinde sınav binalarına ulaştırıldığını anlattı.
Sınava Giriş Belgesi, nüfus cüzdanı ya da pasaportu olmayan adayların kesinlikle sınava alınmayacağının altını çizen Demir, bu yıl da iki kurşun kalem, silgi,
kalemtıraş, peçete ve şekerin ÖSYM tarafından sınava girenlere dağıtılacağını belirtti. Sınav yapılacak binaların sınavdan önce emniyet görevlileri ve bina sınav görevlileri tarafından detaylı biçimde aranacağını ifade eden Demir, bina içinde bulunan her türlü cep telefonu ve kablosuz iletişim aracının sınav güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek şekilde etkisiz hale getirileceğini belirtti.
Sınav bina ve salonlarının ÖSYM tarafından kurulacak güvenlik kameralarıyla izlenebileceğini ifade eden Demir, sınav başladıktan sonra adayların tuvalet ihtiyacı için sınav salonundan dışarıya çıkarılmayacağını anımsattı.
SINAV KURALLARINA UYMAK ADAYIN TEMEL GÖREVİDİR
Sınav kurallarına uymanın adayın temel görevi olduğunu ifade eden Demir, “Adayların, bilgisayar ortamında yapılacak istatistiksel analizler sonucunda sınavının geçersiz sayılmaması için, kendilerinden kopya çekilmesini engellemeleri, cevap kağıtlarını başkalarının göremeyeceği şekilde kullanmaları gerekiyor” dedi.
Sınav evrakının ÖSYM'ye ulaşmasıyla evrakın açılması, cevap kağıtlarının okunması süreçlerinin tamamında gerekli fiziki güvenlik önlemlerin alındığını belirten Demir, uygulanan her türle tedbirle bir adayın kuraldışı metotlarla haksızca diğer adayların önüne geçmesinin önlenmesinin amaçlandığını kaydetti.
Kitapçıklardaki soruların tamamen aynı, seçeneklerin sıralanışı ile doğru cevap seçeneğinin yerinin farklı olacağını belirten Demir, soru kitapçıklarının adaylara rastgele dağıtılacağını ve kitapçık üzerinde adayların kimlik bilgilerinin yer almayacağını ifade etti.
HER ADAYA KENDİ ADINA DÜZENLENMİŞ CEVAP KAĞIDI
Cevap kağıtlarında her adayın fotoğrafı, adı, soyadı ve kimlik numarasının basılı olacağını söyleyen Demir, “Her adaya kendi adına düzenlenmiş cevap kağıdı verilecek. Daha sonra adaylar kendilerine verilen soru kitapçığının üzerinde basılı soru kitapçık numarasını cevap kağıdı üzerinde ilgili alana yazıp kodlayacaktır” dedi.
Demir, “Her adaya farklı numaralı soru kitapçığı verildiği için de her adayın cevap anahtarı farklı olacak. Her adaya farklı numarada soru kitapçığı verilmesiyle sınavda kopya çekilmesinin önüne geçilmiştir. Böylece kendilerine haksız menfaat sağlamak isteyenlere fırsat verilmeyecek. Her adaya farklı numaralı soru kitapçığı verilmesi ÖSYM'nin sınav güvenliği için aldığı tedbirlerin en önemli parçasıdır” diye konuştu.
ÖSYM'nin aldığı güvenlik tedbirleriyle, teknolojik ve bilimsel gelişmeleri de yaptığı çalışmalara yansıtma gayretinde olduğunu belirten Demir, “Bu çalışmalar sonucunda, 'hak ve adalet ölçüsüne göre sınav yapan, bilimsel yöntemler ışığında ölçme, değerlendirme ve yerleştirme çalışmalarını yürüten şeffaf bir kurum olma' misyonunu gerçekleştirme hedefine istikrarlı biçimde yürümektedir” ifadesini kullandı.
Son Güncelleme: Perşembe, 15 Mart 2012 12:17
Gösterim: 1895
Eurovision temsilcimiz Can Bonomo’nun Merakla beklenen ‘Love Me Back’ şarkısının klibi TRT’de yayınlandı.
Can Bonomo'nun klibini izlemek için tıklayın
Can Bonomo’nun Eurovision Şarkı Yarışması’nda seslendireceği “Love Me Back” şarkısına çektiği klip TRT Müzik kanalında yayınlandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Eurovision temsilcimiz Can Bonomo’nun Merakla beklenen ‘Love Me Back’ şarkısının klibi TRT’de yayınlandı.
Can Bonomo'nun klibini izlemek için tıklayın
Can Bonomo’nun Eurovision Şarkı Yarışması’nda seslendireceği “Love Me Back” şarkısına çektiği klip TRT Müzik kanalında yayınlandı.
Son Güncelleme: Perşembe, 15 Mart 2012 11:50
Gösterim: 1965