Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
MEB'den izin almadan ya da mevzuata aykırı şekilde eğitim faaliyeti yürüten kurumların denetlenmesi, gerektiğinde de kapatılması için valiliklerde izleme ve koordinasyon komisyonları kurulacak.
Dershanelerin özel okula dönüşümü sürecinde, Milli Eğitim Bakanlığından (MEB) izin almadan ya da mevzuata aykırı şekilde "merdiven altı" olarak tabir edilen eğitim faaliyeti yürüten etüt merkezi, eğitim koçluğu, eğitim merkezi, eğitim danışmanlığı, ödev evi, eğitim rehberliği, öğrenci apartı, öğrenci pansiyonu adlarıyla açılan kurumlara yönelik denetimler artırılacak. Bu kurumlara iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verilmeyecek, verilen ruhsatlar iptal edilecek ve faaliyette bulunması önlenecek.
Bakanlık, dershanelerin özel okula dönüşüm sürecinde, MEB'den ruhsat alan ancak mevzuata aykırı uygulamalarda bulunan, farklı bakanlıklar ve belediyelerden çalışma izni alarak eğitim faaliyeti yapan ya da herhangi bir izin almadan "merdiven altı" eğitim yapan kuruluşların faaliyetlerine ilişkin denetimlerini artırdı. Bu kapsamda, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın imzasıyla illere genelge gönderildi.
Genelgede, eğitim ve öğretim faaliyetlerinin devletin gözetim ve denetiminde olduğu, Bakanlıkça, resmi, özel ve gönüllü her kuruluşun, eğitimle ilgili faaliyetlerinin milli eğitimin amaçlarına uygunluğu bakımından kontrol edildiği belirtildi.
Eğitim faaliyetlerinin, MEB’den kurum açma izni almadan yapılamayacağı bildirilen genelgede, her ne ad altında olursa olsun eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetlerin izinsiz yapıldığının tespiti halinde, bu kurumların valilikçe kapatılacağı ifade edildi.
Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları ve Aşevleri Hakkındaki Kanun'a göre, yemekli veya yemeksiz özel öğrenci yurdu ve buna benzer kurumların açılması ve işletilmesinin de MEB'in iznine bağlı olduğu belirtilen genelgede, Bakanlığın denetleme hakkının bulunduğu kaydedildi.
Genelgede, yetkili idareden otel, motel, pansiyon ve benzeri konaklama ruhsatı aldığı halde, sadece öğrenci barındıran ve öğrenci yurdu gibi çalıştırılan yerler ile öğrenci evi, öğrenci pansiyonu, öğrenci apartı adlarıyla faaliyet sürdüren yerlerin de valiliklerce kapatılacağı aktarıldı.
"İzin aldığı konu dışında faaliyet yürüten kurumlar var"
Her türlü eğitim ve öğretim faaliyeti ile öğrencilerin yurt hizmetlerinin, MEB'in izni ve denetiminde olduğu bildirilen genelgede, "Ancak bazı iş yerlerinin gerekli izinleri almadığı veya aldığı izin ve ruhsatın çalışma konusu dışında faaliyet yürüttüğüne ilişkin bilgiler, Bakanlığımıza ulaşmaktadır. Anayasanın, kanunların ve bunlara dayalı çıkarılan diğer mevzuat hükümlerinin, sağlıklı işletilmesi, devletin düzenleme ve denetim yetkisinin yerinde ve etkili kullanılarak sorumluluğunu yerine getirmesini sağlamak yine devletin öncelikli görevlerindendir" ifadesine yer verildi.
Ruhsat verilirken milli eğitim müdürlüklerine sorulacak
Bu çerçevelerde yapılan düzenlemeyle İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümleri kapsamında, il özel idareler, büyükşehir belediyesi veya belediyeler tarafından, iş yeri açma ve çalışma ruhsatları verilirken, tereddüt halinde milli eğitim müdürlüklerinden, faaliyetin Milli Eğitim Temel Kanunu ve Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği kapsamında olup olmadığı sorulacak.
Milli eğitim müdürlüklerince, etüt merkezi, eğitim koçluğu, koçluk merkezi, eğitim merkezi, eğitim danışmanlığı, ödev evi, test evi, eğitim rehberliği, öğrenci apartı, öğrenci pansiyonu veya hangi ad altında olursa olsun, söz konusu faaliyetlerin bahsi geçen mevzuat kapsamında olduğunun belirtilmesi veya tespiti halinde, ilgili yerlere işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmeyecek, verilen ruhsatlar iptal edilecek ve bu yerlerin söz konusu faaliyetleri yürütmesine izin verilmeyecek.
Ruhsata aykırı öğrenci barındıran kurumlar kapatılacak
Yetkili idareler ile milli eğitim müdürlüklerince, ruhsat verilen iş yerlerinde, ruhsata aykırı eğitim veya öğrenci barınma faaliyetlerinin yürütüldüğünün tespiti halinde, ivedilikle yasal işlem yapılacak, gerektiğinde bu yerler kapatılacak, ruhsatları iptal edilecek.
Diğer bakanlıkların elemanlarınca işyerlerinde yapılan denetimlerde, iş yerlerinin ilgi Milli Eğitim Temel Kanunu ve Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği kapsamına giren faaliyetleri sürdürdüğü tespit edildiğinde veya kanaati oluştuğunda, valiliklere ve yetkili idarelere bilgi verecek. Belediye zabıtaları ve kolluk güçlerince işyerlerinin, açma ve çalışma ruhsatının olup olmadığı kontrol edilecek ve ilgili makamlara durum iletilecek.
Koordinasyon için izleme komisyonları kurulacak
Valiliklerce, kurumlar arası koordinasyonun sağlanması için milli eğitim müdürlüğü, ilgili belediye başkanlığı, defterdarlık, SGK il müdürlüğü, il özel idaresi, emniyet müdürlüğü ve valinin uygun gördüğü diğer kurumların temsilcilerinin yer aldığı izleme ve koordinasyon komisyonları kurulacak.
Valilikler gerektiğinde ilçeler düzeyinde de söz konusu komisyonları kurabilecek, çalışma usul ve esaslarını belirleyecek
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
MEB'den izin almadan ya da mevzuata aykırı şekilde eğitim faaliyeti yürüten kurumların denetlenmesi, gerektiğinde de kapatılması için valiliklerde izleme ve koordinasyon komisyonları kurulacak.
Dershanelerin özel okula dönüşümü sürecinde, Milli Eğitim Bakanlığından (MEB) izin almadan ya da mevzuata aykırı şekilde "merdiven altı" olarak tabir edilen eğitim faaliyeti yürüten etüt merkezi, eğitim koçluğu, eğitim merkezi, eğitim danışmanlığı, ödev evi, eğitim rehberliği, öğrenci apartı, öğrenci pansiyonu adlarıyla açılan kurumlara yönelik denetimler artırılacak. Bu kurumlara iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verilmeyecek, verilen ruhsatlar iptal edilecek ve faaliyette bulunması önlenecek.
Bakanlık, dershanelerin özel okula dönüşüm sürecinde, MEB'den ruhsat alan ancak mevzuata aykırı uygulamalarda bulunan, farklı bakanlıklar ve belediyelerden çalışma izni alarak eğitim faaliyeti yapan ya da herhangi bir izin almadan "merdiven altı" eğitim yapan kuruluşların faaliyetlerine ilişkin denetimlerini artırdı. Bu kapsamda, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın imzasıyla illere genelge gönderildi.
Genelgede, eğitim ve öğretim faaliyetlerinin devletin gözetim ve denetiminde olduğu, Bakanlıkça, resmi, özel ve gönüllü her kuruluşun, eğitimle ilgili faaliyetlerinin milli eğitimin amaçlarına uygunluğu bakımından kontrol edildiği belirtildi.
Eğitim faaliyetlerinin, MEB’den kurum açma izni almadan yapılamayacağı bildirilen genelgede, her ne ad altında olursa olsun eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetlerin izinsiz yapıldığının tespiti halinde, bu kurumların valilikçe kapatılacağı ifade edildi.
Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları ve Aşevleri Hakkındaki Kanun'a göre, yemekli veya yemeksiz özel öğrenci yurdu ve buna benzer kurumların açılması ve işletilmesinin de MEB'in iznine bağlı olduğu belirtilen genelgede, Bakanlığın denetleme hakkının bulunduğu kaydedildi.
Genelgede, yetkili idareden otel, motel, pansiyon ve benzeri konaklama ruhsatı aldığı halde, sadece öğrenci barındıran ve öğrenci yurdu gibi çalıştırılan yerler ile öğrenci evi, öğrenci pansiyonu, öğrenci apartı adlarıyla faaliyet sürdüren yerlerin de valiliklerce kapatılacağı aktarıldı.
"İzin aldığı konu dışında faaliyet yürüten kurumlar var"
Her türlü eğitim ve öğretim faaliyeti ile öğrencilerin yurt hizmetlerinin, MEB'in izni ve denetiminde olduğu bildirilen genelgede, "Ancak bazı iş yerlerinin gerekli izinleri almadığı veya aldığı izin ve ruhsatın çalışma konusu dışında faaliyet yürüttüğüne ilişkin bilgiler, Bakanlığımıza ulaşmaktadır. Anayasanın, kanunların ve bunlara dayalı çıkarılan diğer mevzuat hükümlerinin, sağlıklı işletilmesi, devletin düzenleme ve denetim yetkisinin yerinde ve etkili kullanılarak sorumluluğunu yerine getirmesini sağlamak yine devletin öncelikli görevlerindendir" ifadesine yer verildi.
Ruhsat verilirken milli eğitim müdürlüklerine sorulacak
Bu çerçevelerde yapılan düzenlemeyle İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümleri kapsamında, il özel idareler, büyükşehir belediyesi veya belediyeler tarafından, iş yeri açma ve çalışma ruhsatları verilirken, tereddüt halinde milli eğitim müdürlüklerinden, faaliyetin Milli Eğitim Temel Kanunu ve Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği kapsamında olup olmadığı sorulacak.
Milli eğitim müdürlüklerince, etüt merkezi, eğitim koçluğu, koçluk merkezi, eğitim merkezi, eğitim danışmanlığı, ödev evi, test evi, eğitim rehberliği, öğrenci apartı, öğrenci pansiyonu veya hangi ad altında olursa olsun, söz konusu faaliyetlerin bahsi geçen mevzuat kapsamında olduğunun belirtilmesi veya tespiti halinde, ilgili yerlere işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmeyecek, verilen ruhsatlar iptal edilecek ve bu yerlerin söz konusu faaliyetleri yürütmesine izin verilmeyecek.
Ruhsata aykırı öğrenci barındıran kurumlar kapatılacak
Yetkili idareler ile milli eğitim müdürlüklerince, ruhsat verilen iş yerlerinde, ruhsata aykırı eğitim veya öğrenci barınma faaliyetlerinin yürütüldüğünün tespiti halinde, ivedilikle yasal işlem yapılacak, gerektiğinde bu yerler kapatılacak, ruhsatları iptal edilecek.
Diğer bakanlıkların elemanlarınca işyerlerinde yapılan denetimlerde, iş yerlerinin ilgi Milli Eğitim Temel Kanunu ve Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği kapsamına giren faaliyetleri sürdürdüğü tespit edildiğinde veya kanaati oluştuğunda, valiliklere ve yetkili idarelere bilgi verecek. Belediye zabıtaları ve kolluk güçlerince işyerlerinin, açma ve çalışma ruhsatının olup olmadığı kontrol edilecek ve ilgili makamlara durum iletilecek.
Koordinasyon için izleme komisyonları kurulacak
Valiliklerce, kurumlar arası koordinasyonun sağlanması için milli eğitim müdürlüğü, ilgili belediye başkanlığı, defterdarlık, SGK il müdürlüğü, il özel idaresi, emniyet müdürlüğü ve valinin uygun gördüğü diğer kurumların temsilcilerinin yer aldığı izleme ve koordinasyon komisyonları kurulacak.
Valilikler gerektiğinde ilçeler düzeyinde de söz konusu komisyonları kurabilecek, çalışma usul ve esaslarını belirleyecek
Son Güncelleme: Salı, 26 May 2015 16:07
Gösterim: 2126
ÖSYM, Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu'nun, kimliğinin bir yüzünde soğuk damga olmadığı gerekçesiyle sınavı iptal edilen vatandaşın sınavının geçerli sayılması yönündeki tavsiye kararına uydu.
Kamu Denetçiliği Kurumundan yapılan yazılı açıklamaya göre, bir vatandaş, Kamu Personel Seçme Sınavı'nın (KPSS) ardından Din Hizmetleri Alan Bilgisi sınavına girdiğini ancak sınav öncesi görevlinin kimliğinin ön kısmında soğuk damga bulunmadığı gerekçesiyle, tutanak tuttuğunu ileri sürdü. Vatandaş, tutanağa, kimlik bilgilerini, bazı özel bilgilerini, açık adresini ve bir hafta içinde nüfus müdürlüğüne giderek gerekli işlemi yapıp ÖSYM bürosuna başvuracağını yazdığını öne sürdü.
Sınavdan sonraki hafta, nüfus müdürlüğüne giderek kimliğini yenilettiğini, ardından soğuk damgalı kimliği ile ÖSYM'ye başvurduğunu aktaran vatandaş, dilekçe yazmasının istendiğini, bunun üzerine yazdığı dilekçeyi imzalayarak ÖSYM bürosundan ayrıldığını belirtti.
Sonuçlar açıklandığında, sonuç sayfasında "sınav kurallarına uymadığınız için sınavınız geçersizdir" ibaresini gören vatandaş, ÖSYM'yi aradığında, "dilekçe verilmesine rağmen bu durum yaşanmışsa yapacak bir şeyin olmadığının" kendisine söylendiğini iddia etti.
Bunun üzerine şikayetçi, haksızlığa uğradığını ve bu yanlışlığın düzeltilerek sınavının geçerli sayılması için Kamu Denetçiliği Kurumu'nu aradı. Başvuruyu incelemeye alan Kamu Denetçiliği Kurumu'nun isteği üzerine nüfus müdürlüğünün gönderdiği cevabi yazıda; "şikayetçinin kimliğinin değişiminde, nüfus müdürlüğünce soğuk damga konusunda tereddüde düşülmediği, nüfus cüzdanı üzerinde soğuk damganın olup da okunamaması durumunun olabildiği ancak soğuk damganın nüfus cüzdanının bir yüzünde olup diğer yüzünde bulunmamasının mümkün olmadığı" belirtildi.
İncelemeler sonucu vatandaşı haklı bulan Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, şikayetçinin kimliğinde soğuk damganın bulunmaması değil, kimliğin ön yüzünden net anlaşılmaması durumunun söz konusu olduğunu ve ÖSYM'nin sınav hizmetlerinin yerine getirilmesinde sınav güvenliğini aşan bir tutumu bulunduğu değerlendirmesini yaptı.
Nihat Ömeroğlu, sınav öncesi yaşadığı stres ve olumsuzluk nedeniyle adayın mağduriyetini oluşturacak ve kişiliğini zedeleyecek şekilde sınavının geçersiz sayıldığını, kimliğinin arka yüzünden soğuk damganın anlaşılmasına rağmen damganın bulunmadığı gerekçesiyle sınavın geçersiz sayılması işleminin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu vurguladı.
Ömeroğlu, Din Hizmetleri Alan Bilgisi sınavının geçerli sayılarak yeni bir işlem tesisi ve mağduriyetinin giderilmesi için ÖSYM Başkanlığı'na tavsiye kararı gönderdi.
Kararının ardından harekete geçen ÖSYM, Yönetim Kurulu'nun şikayetçinin sınavının geçerli sayılmasına karar verdiğini Kamu Denetçiliği Kurumu'na bildirdi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
ÖSYM, Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu'nun, kimliğinin bir yüzünde soğuk damga olmadığı gerekçesiyle sınavı iptal edilen vatandaşın sınavının geçerli sayılması yönündeki tavsiye kararına uydu.
Kamu Denetçiliği Kurumundan yapılan yazılı açıklamaya göre, bir vatandaş, Kamu Personel Seçme Sınavı'nın (KPSS) ardından Din Hizmetleri Alan Bilgisi sınavına girdiğini ancak sınav öncesi görevlinin kimliğinin ön kısmında soğuk damga bulunmadığı gerekçesiyle, tutanak tuttuğunu ileri sürdü. Vatandaş, tutanağa, kimlik bilgilerini, bazı özel bilgilerini, açık adresini ve bir hafta içinde nüfus müdürlüğüne giderek gerekli işlemi yapıp ÖSYM bürosuna başvuracağını yazdığını öne sürdü.
Sınavdan sonraki hafta, nüfus müdürlüğüne giderek kimliğini yenilettiğini, ardından soğuk damgalı kimliği ile ÖSYM'ye başvurduğunu aktaran vatandaş, dilekçe yazmasının istendiğini, bunun üzerine yazdığı dilekçeyi imzalayarak ÖSYM bürosundan ayrıldığını belirtti.
Sonuçlar açıklandığında, sonuç sayfasında "sınav kurallarına uymadığınız için sınavınız geçersizdir" ibaresini gören vatandaş, ÖSYM'yi aradığında, "dilekçe verilmesine rağmen bu durum yaşanmışsa yapacak bir şeyin olmadığının" kendisine söylendiğini iddia etti.
Bunun üzerine şikayetçi, haksızlığa uğradığını ve bu yanlışlığın düzeltilerek sınavının geçerli sayılması için Kamu Denetçiliği Kurumu'nu aradı. Başvuruyu incelemeye alan Kamu Denetçiliği Kurumu'nun isteği üzerine nüfus müdürlüğünün gönderdiği cevabi yazıda; "şikayetçinin kimliğinin değişiminde, nüfus müdürlüğünce soğuk damga konusunda tereddüde düşülmediği, nüfus cüzdanı üzerinde soğuk damganın olup da okunamaması durumunun olabildiği ancak soğuk damganın nüfus cüzdanının bir yüzünde olup diğer yüzünde bulunmamasının mümkün olmadığı" belirtildi.
İncelemeler sonucu vatandaşı haklı bulan Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, şikayetçinin kimliğinde soğuk damganın bulunmaması değil, kimliğin ön yüzünden net anlaşılmaması durumunun söz konusu olduğunu ve ÖSYM'nin sınav hizmetlerinin yerine getirilmesinde sınav güvenliğini aşan bir tutumu bulunduğu değerlendirmesini yaptı.
Nihat Ömeroğlu, sınav öncesi yaşadığı stres ve olumsuzluk nedeniyle adayın mağduriyetini oluşturacak ve kişiliğini zedeleyecek şekilde sınavının geçersiz sayıldığını, kimliğinin arka yüzünden soğuk damganın anlaşılmasına rağmen damganın bulunmadığı gerekçesiyle sınavın geçersiz sayılması işleminin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu vurguladı.
Ömeroğlu, Din Hizmetleri Alan Bilgisi sınavının geçerli sayılarak yeni bir işlem tesisi ve mağduriyetinin giderilmesi için ÖSYM Başkanlığı'na tavsiye kararı gönderdi.
Kararının ardından harekete geçen ÖSYM, Yönetim Kurulu'nun şikayetçinin sınavının geçerli sayılmasına karar verdiğini Kamu Denetçiliği Kurumu'na bildirdi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 25 May 2015 12:40
Gösterim: 1308
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla yarın gerçekleştirilecek törende, 700 bin 9. sınıf öğrencisi ile okullarındaki öğretmenlere tablet dağıtılacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla düzenlenecek törende, Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Harekatı (FATİH) Projesi kapsamında, 700 bin 9. sınıf öğrencisine ve okullarındaki öğretmenlere tablet dağıtılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerden alınan bilgiye göre, Eğitimde FATİH Projesi için 2015 yılı bütçesinde öngörülen 700 bin tablet alımı ihalesi, Bakanlığın Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünce bitirilmiş ve sözleşme imzalanmıştı. Kısa sürede üretimi tamamlanan ve muayene kabulü yapılan tablet bilgisayarların illere sevkıyatına başlandı.
Bu kapsamda, yeni nesil tablet bilgisayarların dağıtımı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın katılımıyla, yarın saat 10.00'da ATO Congresium'da düzenlenecek törenle başlayacak. Törene, Ankara'daki okullardan 3 bin öğrenci veöğretmen katılacak. Aynı saatlerde 81 ilde de on binlerce öğrenci ve öğretmenin katılacağı dağıtım törenleri yapılacak. Törenlerin, bir bölümünde illerden canlı bağlantı kurulacak.
Bilgisayar setleri, fiber altyapısı tamamlanmış ve etkileşimli tahtaları takılmış binlerce lisede eğitim gören 700 bin 9. sınıf öğrencisine ve okullarındaki öğretmenlere ücretsiz olarak verilecek.
Tabletlerin teknik özellikleri
Dağıtılacak, tabletler yüzde 100 yerli tasarımla üretildi. 8 çekirdekli işlemciye ve 2 gigabyte RAM'e sahip tablet bilgisayarlarda, 2 megapiksel ön, 5 megapiksel arka kamera bulunuyor. 1920X1200 çözünürlük kalitesi, 32 gigabyte dahili bellek ve 10,1 inç ekran boyutuyla kullanıma sunulan bilgisayarların, aktif EMR kalem özelliği bulunuyor. Son nesil kırılmaya dayanıklı Gorilla Glass camla üretilen tabletler, öğrencilere bilgisayar üzerinden yazı yazma ve not alma imkanı da sağlayacak.
Tabletler, 70 santimetreden düşmeye dayanıklı, 9 milimetreden daha ince, 600 gramdan daha hafif şekilde üretildi. Bütün dünyada 2 yıl garantili olarak üretilmesine rağmen MEB’in aldığı setler, pil dahil 4 yıllık garantiyle öğrencilerin kullanımına sunulacak. Öğrencilere bu bilgisayarla birlikte ayrıca dayanıklı silikon kılıf da verilecek.
Tablet bilgisayarlar,öğrenci ve öğretmenlere, birçok faydalı uygulama, yazılım ve Eğitim Bilişim Ağı (EBA) yüklü halde teslim edilecek. Ayrıca öğretmenlerin e-tahtalarla etkileşim içinde ders işlemesine ve öğrencilerle sınav, ödev, proje gibi veriler paylaşmasına imkan veren etkileşimli sınıf yönetim yazılımı da bu yıl verilecek tabletlere yüklendi.
Bütün tabletlerin kablosuz erişime açık halde dağıtılacak. Öğrenciler, tabletlerinden MEB'in kendileri için sağladığı güvenli internet içeriği prosedürüyle diledikleri zaman diledikleri yerden internete bağlanabilecek.
200 bine yakın etkileşimli tahta kurulumu yapıldı
FATİH Projesi; k12 seviyesinde, dünyanın en büyük eğitim içeriği portalı olan EBA, etkileşimli tahta, fiber optik internet alt yapısı, internet erişimi ve tablet bilgisayar bileşenlerinden oluşuyor. Proje kapsamında, bugüne kadar 200 bine yakın etkileşimli dijital tahtanın kurulumu gerçekleştirildi. 310 bin dersliğin fiber optik internet alt yapısı ihaleleri tamamlandı ve 30 bin okula çok fonksiyonlu network yazıcı dağıtıldı. Bütün okullarını ADSL, Uydunet gibi yöntemlerle internete bağlayan MEB, FATİH Projesi kapsamında fiber kablolama altyapısı kurulan okulları, geniş bant yüksek hızlı fiber internet (VPN) erişimine açıyor.
Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın talimatıyla; Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü, 2016 yılından itibaren artan yerlilik şartıyla üretilecek tablet bilgisayarları, 9. sınıf öğrencileri başta olmak üzere bütün öğretmen ve öğrencilere ulaştıracak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla yarın gerçekleştirilecek törende, 700 bin 9. sınıf öğrencisi ile okullarındaki öğretmenlere tablet dağıtılacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla düzenlenecek törende, Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Harekatı (FATİH) Projesi kapsamında, 700 bin 9. sınıf öğrencisine ve okullarındaki öğretmenlere tablet dağıtılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerden alınan bilgiye göre, Eğitimde FATİH Projesi için 2015 yılı bütçesinde öngörülen 700 bin tablet alımı ihalesi, Bakanlığın Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünce bitirilmiş ve sözleşme imzalanmıştı. Kısa sürede üretimi tamamlanan ve muayene kabulü yapılan tablet bilgisayarların illere sevkıyatına başlandı.
Bu kapsamda, yeni nesil tablet bilgisayarların dağıtımı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın katılımıyla, yarın saat 10.00'da ATO Congresium'da düzenlenecek törenle başlayacak. Törene, Ankara'daki okullardan 3 bin öğrenci veöğretmen katılacak. Aynı saatlerde 81 ilde de on binlerce öğrenci ve öğretmenin katılacağı dağıtım törenleri yapılacak. Törenlerin, bir bölümünde illerden canlı bağlantı kurulacak.
Bilgisayar setleri, fiber altyapısı tamamlanmış ve etkileşimli tahtaları takılmış binlerce lisede eğitim gören 700 bin 9. sınıf öğrencisine ve okullarındaki öğretmenlere ücretsiz olarak verilecek.
Tabletlerin teknik özellikleri
Dağıtılacak, tabletler yüzde 100 yerli tasarımla üretildi. 8 çekirdekli işlemciye ve 2 gigabyte RAM'e sahip tablet bilgisayarlarda, 2 megapiksel ön, 5 megapiksel arka kamera bulunuyor. 1920X1200 çözünürlük kalitesi, 32 gigabyte dahili bellek ve 10,1 inç ekran boyutuyla kullanıma sunulan bilgisayarların, aktif EMR kalem özelliği bulunuyor. Son nesil kırılmaya dayanıklı Gorilla Glass camla üretilen tabletler, öğrencilere bilgisayar üzerinden yazı yazma ve not alma imkanı da sağlayacak.
Tabletler, 70 santimetreden düşmeye dayanıklı, 9 milimetreden daha ince, 600 gramdan daha hafif şekilde üretildi. Bütün dünyada 2 yıl garantili olarak üretilmesine rağmen MEB’in aldığı setler, pil dahil 4 yıllık garantiyle öğrencilerin kullanımına sunulacak. Öğrencilere bu bilgisayarla birlikte ayrıca dayanıklı silikon kılıf da verilecek.
Tablet bilgisayarlar,öğrenci ve öğretmenlere, birçok faydalı uygulama, yazılım ve Eğitim Bilişim Ağı (EBA) yüklü halde teslim edilecek. Ayrıca öğretmenlerin e-tahtalarla etkileşim içinde ders işlemesine ve öğrencilerle sınav, ödev, proje gibi veriler paylaşmasına imkan veren etkileşimli sınıf yönetim yazılımı da bu yıl verilecek tabletlere yüklendi.
Bütün tabletlerin kablosuz erişime açık halde dağıtılacak. Öğrenciler, tabletlerinden MEB'in kendileri için sağladığı güvenli internet içeriği prosedürüyle diledikleri zaman diledikleri yerden internete bağlanabilecek.
200 bine yakın etkileşimli tahta kurulumu yapıldı
FATİH Projesi; k12 seviyesinde, dünyanın en büyük eğitim içeriği portalı olan EBA, etkileşimli tahta, fiber optik internet alt yapısı, internet erişimi ve tablet bilgisayar bileşenlerinden oluşuyor. Proje kapsamında, bugüne kadar 200 bine yakın etkileşimli dijital tahtanın kurulumu gerçekleştirildi. 310 bin dersliğin fiber optik internet alt yapısı ihaleleri tamamlandı ve 30 bin okula çok fonksiyonlu network yazıcı dağıtıldı. Bütün okullarını ADSL, Uydunet gibi yöntemlerle internete bağlayan MEB, FATİH Projesi kapsamında fiber kablolama altyapısı kurulan okulları, geniş bant yüksek hızlı fiber internet (VPN) erişimine açıyor.
Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın talimatıyla; Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü, 2016 yılından itibaren artan yerlilik şartıyla üretilecek tablet bilgisayarları, 9. sınıf öğrencileri başta olmak üzere bütün öğretmen ve öğrencilere ulaştıracak.
Son Güncelleme: Cuma, 22 May 2015 11:04
Gösterim: 1284
2015-2016 eğitim ve öğretim yılı ne zaman başlayacak ve ne zaman sona erecek? Milli Eğitim Bakanlığı, gelecek eğitim öğretim yılının çalışma takvimini yayımladı.
MEB, çalışma takvimine ilişkin hazırlanan genelgeyi illere gönderdi. Genelgede, Bakanlığa bağlı her derece ve türdeki eğitim ve öğretim kurumlarında 2015-2016 eğitim ve öğretim yılının 14 Eylül 2015 Pazartesi günü başlayacağı, Ortaöğretim Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile belirlendiği hatırlatıldı.
Bu eğitim ve öğretim yılına ait çalışma takviminin, Milli Eğitim Bakanlığı Okul ÖncesiEğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği ile Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda düzenlenmesinin uygun görüldüğü ifade edildi.
Buna göre, 2015-2016 eğitim ve öğretim yılı; okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul ve imam hatip ortaokullarının 5. sınıflarındaki öğrencilerineğitim ve öğretime uyum programı, 7-11 Eylül 2015 tarihleri arasında yapılacak.
Birinci kanaat dönemi, 14 Eylül 2015 Pazartesi günü başlayacak ve 22 Ocak 2016 Cuma günü sona erecek. Yarı yıl tatili, 25 Ocak-5 Şubat 2016'da yapılacak.
İkinci kanaat dönemi, 8 Şubat 2016 Pazartesi günü başlayacak ve 10 Haziran 2016 Cuma günü sona erecek.
Çalışma takvimi, bu tarihler dikkate alınarak, "Milli Eğitim Bakanlığı Örgün ve YaygınEğitim Kurumlarının Çalışma Takvimi" örneği esaslarına göre valiliklerce düzenlenecek.
2016-2017 eğitim ve öğretim yılı 19 Eylül 2016 Pazartesi günü başlayacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
2015-2016 eğitim ve öğretim yılı ne zaman başlayacak ve ne zaman sona erecek? Milli Eğitim Bakanlığı, gelecek eğitim öğretim yılının çalışma takvimini yayımladı.
MEB, çalışma takvimine ilişkin hazırlanan genelgeyi illere gönderdi. Genelgede, Bakanlığa bağlı her derece ve türdeki eğitim ve öğretim kurumlarında 2015-2016 eğitim ve öğretim yılının 14 Eylül 2015 Pazartesi günü başlayacağı, Ortaöğretim Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile belirlendiği hatırlatıldı.
Bu eğitim ve öğretim yılına ait çalışma takviminin, Milli Eğitim Bakanlığı Okul ÖncesiEğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği ile Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda düzenlenmesinin uygun görüldüğü ifade edildi.
Buna göre, 2015-2016 eğitim ve öğretim yılı; okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul ve imam hatip ortaokullarının 5. sınıflarındaki öğrencilerineğitim ve öğretime uyum programı, 7-11 Eylül 2015 tarihleri arasında yapılacak.
Birinci kanaat dönemi, 14 Eylül 2015 Pazartesi günü başlayacak ve 22 Ocak 2016 Cuma günü sona erecek. Yarı yıl tatili, 25 Ocak-5 Şubat 2016'da yapılacak.
İkinci kanaat dönemi, 8 Şubat 2016 Pazartesi günü başlayacak ve 10 Haziran 2016 Cuma günü sona erecek.
Çalışma takvimi, bu tarihler dikkate alınarak, "Milli Eğitim Bakanlığı Örgün ve YaygınEğitim Kurumlarının Çalışma Takvimi" örneği esaslarına göre valiliklerce düzenlenecek.
2016-2017 eğitim ve öğretim yılı 19 Eylül 2016 Pazartesi günü başlayacak.
Son Güncelleme: Pazar, 24 May 2015 22:52
Gösterim: 3151
Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu, Ağustos 2015 alımı ile öğretmen ihtiyacının 81 bine düşeceğini bildirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2003-2015 yılları arasında 474 bin 923 öğretmenin atamasının yapıldığını belirtti.
2003'te 543 bin 896 olan MEB'de görev yapan eğitim kurumu yöneticisi ve öğretmen sayısının 866 bin 10'a ulaştığına dikkati çeken Aydoğdu, "Öğretmen sayısında yaklaşık yüzde 62,8'lik bir artış oldu. Ayrıca Ağustos'ta ataması yapılacak 35 bin öğretmenle öğretmen sayısı 901 bin 10'u bulacak. Bu durumda da 2003 yılına göre öğretmen sayısındaki toplam artış yüzde 65,6'ya ulaşacak" diye konuştu.
Kamu kurumlarına ayrılan yıllık bazdaki kadroların yüzde 50'den fazlasının MEB tarafından kullanıldığını dile getiren Aydoğdu, "Ağustos 2015 alımı ile öğretmen ihtiyacımız 81 bine düşecek. Atama beklediği iddia edilen öğretmen sayısı 350 bin. Eğer hepsini atarsak 269 bin öğretmenin sınıfa girmeden maaş alacak" dedi.
Aydoğdu, son yıllarda sistemden ayrılan öğretmen sayısında ciddi bir şekilde azalma olduğu belirterek, 2003'te çeşitli nedenlerle sistemden ayrılan öğretmen sayısı 14 bin 578 iken 2015'te bu sayının bin 954 olduğunu bildirdi.
Ağustos atamalarına ilişkin çalışmalar sürüyor
Aydoğdu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bugün itibarıyla atama bekleyen aday öğretmen sayısı 350 bin değil, ÖSYM kayıtlarına göre 258 bin 222'dir. Bu yıl için öğretmen atamalarıyla ilgili 47 bin kadro tahsisi TBMM'de kabul edildi. Bu kadroların kullanımına yönelik çalışmalar,öğretmen ihtiyaç projeksiyon çalışmaları göz önünde alınmak suretiyle halen aktif olarak devam ediyor. Ağustos ayı itibarıyla atamaları gerçekleştirme durumuna gelmiş olacağız."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu, Ağustos 2015 alımı ile öğretmen ihtiyacının 81 bine düşeceğini bildirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2003-2015 yılları arasında 474 bin 923 öğretmenin atamasının yapıldığını belirtti.
2003'te 543 bin 896 olan MEB'de görev yapan eğitim kurumu yöneticisi ve öğretmen sayısının 866 bin 10'a ulaştığına dikkati çeken Aydoğdu, "Öğretmen sayısında yaklaşık yüzde 62,8'lik bir artış oldu. Ayrıca Ağustos'ta ataması yapılacak 35 bin öğretmenle öğretmen sayısı 901 bin 10'u bulacak. Bu durumda da 2003 yılına göre öğretmen sayısındaki toplam artış yüzde 65,6'ya ulaşacak" diye konuştu.
Kamu kurumlarına ayrılan yıllık bazdaki kadroların yüzde 50'den fazlasının MEB tarafından kullanıldığını dile getiren Aydoğdu, "Ağustos 2015 alımı ile öğretmen ihtiyacımız 81 bine düşecek. Atama beklediği iddia edilen öğretmen sayısı 350 bin. Eğer hepsini atarsak 269 bin öğretmenin sınıfa girmeden maaş alacak" dedi.
Aydoğdu, son yıllarda sistemden ayrılan öğretmen sayısında ciddi bir şekilde azalma olduğu belirterek, 2003'te çeşitli nedenlerle sistemden ayrılan öğretmen sayısı 14 bin 578 iken 2015'te bu sayının bin 954 olduğunu bildirdi.
Ağustos atamalarına ilişkin çalışmalar sürüyor
Aydoğdu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bugün itibarıyla atama bekleyen aday öğretmen sayısı 350 bin değil, ÖSYM kayıtlarına göre 258 bin 222'dir. Bu yıl için öğretmen atamalarıyla ilgili 47 bin kadro tahsisi TBMM'de kabul edildi. Bu kadroların kullanımına yönelik çalışmalar,öğretmen ihtiyaç projeksiyon çalışmaları göz önünde alınmak suretiyle halen aktif olarak devam ediyor. Ağustos ayı itibarıyla atamaları gerçekleştirme durumuna gelmiş olacağız."
Son Güncelleme: Perşembe, 21 May 2015 11:42
Gösterim: 1422

