Sabah Gazetesi Yazarı Yaşar Özay’ın bugünkü yazısı.

Üniversite adaylarının katıldığı Lisans Yerleştirme Sınavı'nın (LYS) Edebiyat-Coğrafya Sınavı (LYS-3) dün yapıldı. Sınava, 666 bin 163 aday katıldı. Türk Dili ve Edebiyatı testinde 56 soru için 85 dakika, Coğrafya-1 testinde ise 24 soru için 35 dakika süre verildi. LYS maratonu bugün yapılacak LYS-2 Fen Bilimleri Sınavı ile sona erecek. Sınavı değerlendiren Biltest Dershaneleri bölüm başkanları, "LYS 3 testi, bu sene yorum ve bilgiyi harmanlayan yapısıyla öğrencileri oldukça zorladı. Ful yapabilecek öğrenci çıkmaz. Son üç yılın en zor sınavıydı. Bu durum öğrencilerin tüm sınav ortalamalarını bozdu" dedi. Bilfen bölüm öğretmenleri ise testleri şöyle yorumladı:

56 NET YAPAN ÇIKMAZ

Sosyal Bilimler Zümre Başkanı Aslıhan Sezen: 2012 LYS 3 Coğrafya soruları genel olarak bilgi ağırlıklı olduğundan alan dışından giren öğrencilerin zorlanacağını düşünmekteyiz. Sorular geçen yıla oranla daha kısa, açık ve net yanıtlardan oluşmasına rağmen bilgi ağırlıklı. Düzenli çalışan öğrencilerin başarılı olabileceği bir sınav.

 Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Oya Handan Ece: Bu sınav, bizlere bir kez daha ÖSYM'nin genel kültürü yüksek, yorum gücü gelişmiş ve bilgiyi kullanabilen öğrenci beklentisinde olduğunu gösteriyor. Seçilen sanatçı ve eserlere ilişkin ayrıntılı bilgiler istenmesi öğrencileri zorlayıcı bir sınav olduğunun göstergesi. 56 sorunun tamamını çözebilen olacağını sanmıyoruz.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Van Kedisi Araştırma Merkezi ve Kedievi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Karaca, yaptığı açıklamada, 26 Haziran'da yapılacak yarışmayla halkın Van kedisine ilgisinin artmasını hedeflediklerini bildirdi.

Güzellik ve fotoğraf yarışması olarak iki kategoride yapılacak yarışmaların jürisinin Van kedisiyle ilgili araştırma yapan seçkin kişilerden oluşacağını ifade eden Karaca, ''Van Kedisi Güzellik Yarışması'na katılacak kedilerde aranacak temel kıstas, göz renkleri ile dış görünümleridir. Van kedisi ırkını taşıması, genel bakımı ve beslenmesi de kriterler arasında yer alacak. Yarışmaya katılacak kediler kırmızı halıda yürütülecek. Kediler kırmızıda halıda güzel yürüyüşlerine göre değerlendirilmeyecek ama Van kedilerinin mankenlerden daha güzel yürüyeceklerini düşünüyoruz.''

Sınavlarda başarısız olmalarının ardından hazırlık eğitimlerinin bir yıl uzatılmasını protesto eden Anadolu Üniversitesi hazırlık sınıfı öğrencileri rektör binasını işgal etti.

Anadolu Üniversitesi İngilizce hazırlık öğrencileri sistem değişikliği nedeniyle sınavlarda başarısız olduklarını öne sürerek rektörlük binasına girdi. Yaklaşık bir haftadır çeşitli eylemler yapan 500 öğrenci, üniversitenin Yunusemre Yerleşkesi'ne yürüdü. Rektörlük binası önüne gelen öğrenciler, burada bir süre slogan attıktan sonra binaya girdi. Bina içinde pankart asarak çeşitli slogan atan öğrenciler, taleplerine karşılık verilinceye kadar binadan ayrılmayacaklarını bildirdi.  Daha sonra 4 öğrenci temsilcisi, AÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mustafa Cavcar ve Prof. Dr. Meryem Akoğlan Kozak ile görüştü.

REKTÖRDEN 'SÖZ'

Görüşmenin ardından öğrencilere açıklama yapan Prof. Dr. Kozak, öğrencilerin taleplerini dinlediklerini belirterek, ''Sorunlarınızı Senato'da görüşeceğiz ve öğrenci lehine ne gerekiyorsa yapacağız. Eyleminiz, mücadeleniz amacına ulaşmış, mesajınız alınmıştır'' dedi.

Bunun üzerine öğrencilerin, derslerden geçme sözü verilmedikçe binadan ayılmayacaklarını ifade etmesi üzerine Prof. Dr. Kozak, ''Tamam söz'' dedi. Birbirlerine sarılarak sevinen eylemci öğrenciler, daha sonra binadan olaysız ayrıldı.

Polis Akademisi’nde kep fırlatıp mezuniyeti kutlayan polislerin bir kısmı zoraki geçirilmiş .

Polis Akademisi’nde aralarında 18-20 gibi düşük notlar alan 200 öğrencinin bir yönergeyle sınıfta kalmaktan kurtarılma skandalının ardından gözler bu okullardaki eğitim kalitesine çevrildi. Polis eğitmenlerine göre en önemli sorun hesapsızca açılan polis okulları. Bakanlar göreve geldiklerinde seçim bölgelerine hemen bir polis okulu açmış. Halen 28 polis meslek yüksek okulu bulunuyor. Bu sayı dışında bir de polis meslek eğitim merkezleri var. Bunlardan en az sekizinin bakan, müsteşar ve hatta Başbakan’ın iktidar döneminde seçim bölgesinde ve memleketinde kurulduğu görülüyor. Ancak bu kadar çok polis okuluna yetecek öğretim üyesi yok. “1. Sınıf Emniyet Müdürü. Kamu Yönetimi Uzmanı. Siyaset ve Yönetim Bilimi Doktoru” sıfatıyla geçen yıl bir internet sitesine yazan Dr. Ahmer Nihat Dündar, polis okullarının amacını “1. İşsizliği önleme, kurulduğu il veya ilçenin ekonomisine katkı sağlama, 2. Siyasi rant sağlama, kadrolaşma” olarak nitelemişti webbsidor.

Geçmişte seçim bölgelerine polis okulu yaptıran bakanlar arasında Abdülkadir Aksu, İsmet Sezgin, Ülkü Güney, Beşir Atalay, Cemil Çiçek , Murat Başesgioğlu da bulunuyor.

Bir akademisyenin isyanı

Skandalın ortaya çıkmasının ardından Radikal ’e ulaşan bir Polis Akademisi Öğretim Üyesi gönderdiği e-postada sistemdeki aksaklıkları şöyle özetledi. Akademisyenin e-postasını noktasına dokunmadan veriyoruz: “Akademideki skandalda bazı derslerde öğrencilerin tamamının notu 100’dür. Bu da olağan değil. En önemlisi Dekan yardımcısı bu yönergeyi teklif etmiş. Sonra neyin değiştiğinin farkında olmadığından ‘beni de kandırdılar’ diyerek, öğretim üyeleri mail grubuna protestocu öğretim üyelerini destekler mahiyette mail atmıştır.

Sayısı fazla olan polis okullarının geçmişinde mutlaka bir bakan veya milletvekili torpili vardır. Derslere küçük yerlerde komiserler girmekte; öğrenciler toplumdan çok izole biçimde yetiştirilmektedir. Doğru düzgün staj programı yoktur mesela. Öğrenci yaz tatilinde memleketine gider. Oradaki emniyet müdürlüğüne giderek 1 ay usulen staj yapar. Bu okullardan her yıl 5-6 bin öğrenci mezun olmaktadır. Dolayısıyla 5000 polis adayını 30 tane ayrı PMYO (Polis Meslek Yüksek Okulu) dağıtmak ne kadar verimli ve rasyonel. Bu okullar bölgeleri kalkındırma aracı olarak görülüyor. Öğrenciler donanımsız mesleğe başlıyor. Bu PMYO’ların bazıları terör bölgesinde ve korunmasız."

(radikal)