Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
ABD'de yüzlerce okulda, düzeni sağlamak için bahçe ve koridorlarda polis memurları görev yapıyor. Fakat, bazı aileler, polisin varlığının giderek daha fazla sayıda çocuğun, sınıftaki küçük kabahatlerinden dolayı kendileri yargıç önünde bulmasına neden olduğunu söylüyor.
Siyah cübbesiyle iki Amerikan bayrağının arasında oturan yargıç John Sholden isimleri okuyor.
Karşısında okulu "astığı" için yargılanan çocuklar ve aileleri var.
Teksas eyaletine bağlı Dallas kentinde mazeretsiz okula gelmeyenler ya da sürekli geç gelenler okul mahkemelerinde 500 dolara kadar para cezası alabiliyor.
Yargıç Sholden, öğrencilerin yargılandıkları "C sınıfı" bu suçun trafikte dur işaretine uymamak gibi bir suç olduğunu söylüyor. Öğrencilere ceza olarak bazen ödev de verilebiliyor.
Okullarda disiplini sağlamak için mahkemelerden yararlanılması tüm Teksas'ta yaygın bir uygulama.
Yılda 300 bin öğrenciye ceza
Son bir araştırmaya göre, "C sınıfı" suçlardan yılda ortalama 300 bin öğrenci ceza alıyor.
Cezaların çoğunun sınıfın huzurunu bozmak, okula gelmemek gibi suçlar ve diğer kabahatler nedeniyle verildiği belirtiliyor.
Düşük ve orta gelirli ailelerin oluşturduğu Texas Organizing Project adlı gruptan Alison Brim, bazen çok küçük disiplin suçlarının bile okulda görevli polis memurlarına bildirildiğine dikkat çekiyor.
Brim, "Okulda tahtaya fosforlu kalemle adını yazdığı için kızı ağır suç kapsamında cezalandırılan bir anneye bile rastladım" diyor:
"Her lisede polis var. Dallas'ta okullardan sorumlu idari birim, her yıl okulların güvenliği ve izlenmesi için 20 milyon dolar harcıyor."
Bazıları güvenliğin sağlanmasından memnun olsa da, polisin rolünün artması, okul disipliniyle ceza adaleti sistemi arasındaki ayrımın kaybolmaya başladığına dikkat çekiliyor.
Sınıfta sorun çıkaran çocuğun polise bildirilmesi halinde, konunun mahkemeye taşınması olasılığı artıyor.
Yerel okullarda gönüllü olarak çalışan emekli öğretmen Dortothy Robinson, ömrünün 50 yılının çocuklarla iç içe geçtiğini söylüyor.
Okullardaki disiplin suçlarının hüküm giymeye kadar varmasından üzüntü duyduğunu belirten Robinson, "Yanlış kemer taktığı için, tenis ayakkabısı söylenen renkte olmadığı için ceza alan çocuklar var. Cezaların çoğunluğu bunun gibi aptalca sebeplerden veriliyor. Bunlar çocukların doğalından yaptığı şeyler; derste konuşmak, biraz yaramaz olmak gibi." diyor.
Robinson eskiden polisin ihtiyaten okulda bulunduğunu ancak şimdi memurların sürekli öğrencilere müdahale ettiğini vurguluyor.
Ne kadar etkili?
Teksas eyalet meclisi üyesi Jerry Madden, eyalet hapishanelerinde okullardan gelen suçluların sayısının artması üzerine yaptıkları incelemede çocuklarının çoğunun basit kuralları ihlal ettiği buralara geldiğini gördüklerini belirterek, örneğin üniforma kurallarını çiğnemek küçük kabahatleri "C sınıfı" suçlar kapsamında değerlendirilmemesine yönelik bir yasa çıkarttıklarını söylüyor.
Ancak bu yasa 2007'de geçmesine rağmen hala çok sayıda öğrenci, kolye taktığı ya da küfrettiği için ceza alıyor.
Geçen yıl disiplin cezaları konusunda "sıfır hoşgörü" kuralı uygulayan bir okula giden 13 yaşındaki Joseph Wallace gömleğini içine sokmadığı için ceza alan arkadaşları olduğunu anlatıyor.
Ancak mahkemeye gönderilme tehdidi disiplini sağlamada istenen sonucu vermiyor.
7 öğrenciden biri mahkemelik
Wallace, "Mahkemeden gelen kağıdı yırtıp cezalarını ödemeyen çocuklar gördüm. Bir ay sonra polis gelip onları hapse götürdü" diyor.
Mahkemeye rağmen aynı suçların defalarca işlendiği örnekler var. Örneğin John Sholden'in önündeki gençlerden biri olan 17 yaşındaki Scott, okulu "kırdığı" için dördüncü kez buraya geliyor. Dişlerinde teller olan ve bol kot pantolon giyen Scott, cezası 2500 doları bulmasına rağmen okula geri dönmeyi düşünmediğini söylüyor.
Abisi de aynı suçtan ceza almış ve şimdi yetişkinlerin tutulduğu bir hapishanede.
Scott, abisiyle aynı kaderi paylaşmak istemediğini söylüyor.
Ancak her yedi öğrenciden birinin mahkemelik olduğu Teksas'ta Scott'un işi kolay görünmüyor.
(bbc)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
ABD'de yüzlerce okulda, düzeni sağlamak için bahçe ve koridorlarda polis memurları görev yapıyor. Fakat, bazı aileler, polisin varlığının giderek daha fazla sayıda çocuğun, sınıftaki küçük kabahatlerinden dolayı kendileri yargıç önünde bulmasına neden olduğunu söylüyor.
Siyah cübbesiyle iki Amerikan bayrağının arasında oturan yargıç John Sholden isimleri okuyor.
Karşısında okulu "astığı" için yargılanan çocuklar ve aileleri var.
Teksas eyaletine bağlı Dallas kentinde mazeretsiz okula gelmeyenler ya da sürekli geç gelenler okul mahkemelerinde 500 dolara kadar para cezası alabiliyor.
Yargıç Sholden, öğrencilerin yargılandıkları "C sınıfı" bu suçun trafikte dur işaretine uymamak gibi bir suç olduğunu söylüyor. Öğrencilere ceza olarak bazen ödev de verilebiliyor.
Okullarda disiplini sağlamak için mahkemelerden yararlanılması tüm Teksas'ta yaygın bir uygulama.
Yılda 300 bin öğrenciye ceza
Son bir araştırmaya göre, "C sınıfı" suçlardan yılda ortalama 300 bin öğrenci ceza alıyor.
Cezaların çoğunun sınıfın huzurunu bozmak, okula gelmemek gibi suçlar ve diğer kabahatler nedeniyle verildiği belirtiliyor.
Düşük ve orta gelirli ailelerin oluşturduğu Texas Organizing Project adlı gruptan Alison Brim, bazen çok küçük disiplin suçlarının bile okulda görevli polis memurlarına bildirildiğine dikkat çekiyor.
Brim, "Okulda tahtaya fosforlu kalemle adını yazdığı için kızı ağır suç kapsamında cezalandırılan bir anneye bile rastladım" diyor:
"Her lisede polis var. Dallas'ta okullardan sorumlu idari birim, her yıl okulların güvenliği ve izlenmesi için 20 milyon dolar harcıyor."
Bazıları güvenliğin sağlanmasından memnun olsa da, polisin rolünün artması, okul disipliniyle ceza adaleti sistemi arasındaki ayrımın kaybolmaya başladığına dikkat çekiliyor.
Sınıfta sorun çıkaran çocuğun polise bildirilmesi halinde, konunun mahkemeye taşınması olasılığı artıyor.
Yerel okullarda gönüllü olarak çalışan emekli öğretmen Dortothy Robinson, ömrünün 50 yılının çocuklarla iç içe geçtiğini söylüyor.
Okullardaki disiplin suçlarının hüküm giymeye kadar varmasından üzüntü duyduğunu belirten Robinson, "Yanlış kemer taktığı için, tenis ayakkabısı söylenen renkte olmadığı için ceza alan çocuklar var. Cezaların çoğunluğu bunun gibi aptalca sebeplerden veriliyor. Bunlar çocukların doğalından yaptığı şeyler; derste konuşmak, biraz yaramaz olmak gibi." diyor.
Robinson eskiden polisin ihtiyaten okulda bulunduğunu ancak şimdi memurların sürekli öğrencilere müdahale ettiğini vurguluyor.
Ne kadar etkili?
Teksas eyalet meclisi üyesi Jerry Madden, eyalet hapishanelerinde okullardan gelen suçluların sayısının artması üzerine yaptıkları incelemede çocuklarının çoğunun basit kuralları ihlal ettiği buralara geldiğini gördüklerini belirterek, örneğin üniforma kurallarını çiğnemek küçük kabahatleri "C sınıfı" suçlar kapsamında değerlendirilmemesine yönelik bir yasa çıkarttıklarını söylüyor.
Ancak bu yasa 2007'de geçmesine rağmen hala çok sayıda öğrenci, kolye taktığı ya da küfrettiği için ceza alıyor.
Geçen yıl disiplin cezaları konusunda "sıfır hoşgörü" kuralı uygulayan bir okula giden 13 yaşındaki Joseph Wallace gömleğini içine sokmadığı için ceza alan arkadaşları olduğunu anlatıyor.
Ancak mahkemeye gönderilme tehdidi disiplini sağlamada istenen sonucu vermiyor.
7 öğrenciden biri mahkemelik
Wallace, "Mahkemeden gelen kağıdı yırtıp cezalarını ödemeyen çocuklar gördüm. Bir ay sonra polis gelip onları hapse götürdü" diyor.
Mahkemeye rağmen aynı suçların defalarca işlendiği örnekler var. Örneğin John Sholden'in önündeki gençlerden biri olan 17 yaşındaki Scott, okulu "kırdığı" için dördüncü kez buraya geliyor. Dişlerinde teller olan ve bol kot pantolon giyen Scott, cezası 2500 doları bulmasına rağmen okula geri dönmeyi düşünmediğini söylüyor.
Abisi de aynı suçtan ceza almış ve şimdi yetişkinlerin tutulduğu bir hapishanede.
Scott, abisiyle aynı kaderi paylaşmak istemediğini söylüyor.
Ancak her yedi öğrenciden birinin mahkemelik olduğu Teksas'ta Scott'un işi kolay görünmüyor.
(bbc)
Son Güncelleme: Perşembe, 12 Nisan 2012 11:31
Gösterim: 1598
53 yaşında hayatını kaybeden Meral Okay'ın, mal varlığını Prof. Ali Nesin'in başında olduğu İzmir'deki Matematik Köyü'ne bağışladığı öğrenildi.
Yaşama veda eden senarist, söz yazarı ve oyuncu Meral Okay, mal varlığını İzmir Selçuk Şirince'deki Matematik Köyü'ne bağışladı. Çocuğu bulunmayan Okay'ın mallarını bıraktığı ve kısa süre önce maddi imkansızlıklar nedeniyle kapatılma tehlikesi yaşayan köyün başında Prof. Dr. Ali Nesin bulunuyor. 1995 yılında ölen Aziz Nesin tarafından kurulan Nesin Vakfı'na bağlı olarak faaliyet gösteren köyde, ünlü matematikçiler 7'den 70'e herkese ücretsiz eğitim veriyor.
Bu arada, imzasını attığı işlerle televizyon sektöründe çığır açan Okay'ın, masasında 3 projeyi bırakarak aramızdan ayrıldığı öğrenildi. Okay'ın, "Allah uzun ömür verirse yazmayı çok isterim" dediği Sultan Abdülhamid dönemi ile Ahmet Altan'ın 'Kılıç Yarası' ve 'İsyan Günleri'nde Aşk' romanlarını senaryolaştırmak üzerinde çalıştığı belirtildi.
(radikal)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
53 yaşında hayatını kaybeden Meral Okay'ın, mal varlığını Prof. Ali Nesin'in başında olduğu İzmir'deki Matematik Köyü'ne bağışladığı öğrenildi.
Yaşama veda eden senarist, söz yazarı ve oyuncu Meral Okay, mal varlığını İzmir Selçuk Şirince'deki Matematik Köyü'ne bağışladı. Çocuğu bulunmayan Okay'ın mallarını bıraktığı ve kısa süre önce maddi imkansızlıklar nedeniyle kapatılma tehlikesi yaşayan köyün başında Prof. Dr. Ali Nesin bulunuyor. 1995 yılında ölen Aziz Nesin tarafından kurulan Nesin Vakfı'na bağlı olarak faaliyet gösteren köyde, ünlü matematikçiler 7'den 70'e herkese ücretsiz eğitim veriyor.
Bu arada, imzasını attığı işlerle televizyon sektöründe çığır açan Okay'ın, masasında 3 projeyi bırakarak aramızdan ayrıldığı öğrenildi. Okay'ın, "Allah uzun ömür verirse yazmayı çok isterim" dediği Sultan Abdülhamid dönemi ile Ahmet Altan'ın 'Kılıç Yarası' ve 'İsyan Günleri'nde Aşk' romanlarını senaryolaştırmak üzerinde çalıştığı belirtildi.
(radikal)
Son Güncelleme: Perşembe, 12 Nisan 2012 11:14
Gösterim: 3937
Dört günlük Çin ziyaretinin son gününde iç politikaya ilişkin önemli mesajlar veren Başbakan Erdoğan Osmanlıca ve Kürtçe'nin seçmeli ders olacağını açıkladı. 4+4+4 eğitim sisteminin önümüzde.
Çin gezisine katılan gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "4+4+4 eğitim sisteminin Cumhurbaşkanı tarafından onayladığını ve 17 milyon öğrencinin ailesi, uygulamanın önümüzdeki döneme yetişip yetişmediğini merak ediyor." şeklindeki soruya verdiği cevapta çarpıcı bilgiler de verdi.
OSMANLICA VE KÜRTÇE SEÇMELİ DERS
Erdoğan şunları kaydetti:
"Hiç endişeniz olmasın. Bütün planlarımız yetişecek şekilde yapılıyor. Hiçbir sıkıntıya mahal bırakmadan ufak tefek bazı hususlar dışında tereyağından kıl çeker gibi yoluna girecek. Osmanlıca, Kürtçe seçmeli ders olarak seçilebilecek. Detaylarını arkadaşlarımız açıklayacaklar."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Dört günlük Çin ziyaretinin son gününde iç politikaya ilişkin önemli mesajlar veren Başbakan Erdoğan Osmanlıca ve Kürtçe'nin seçmeli ders olacağını açıkladı. 4+4+4 eğitim sisteminin önümüzde.
Çin gezisine katılan gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "4+4+4 eğitim sisteminin Cumhurbaşkanı tarafından onayladığını ve 17 milyon öğrencinin ailesi, uygulamanın önümüzdeki döneme yetişip yetişmediğini merak ediyor." şeklindeki soruya verdiği cevapta çarpıcı bilgiler de verdi.
OSMANLICA VE KÜRTÇE SEÇMELİ DERS
Erdoğan şunları kaydetti:
"Hiç endişeniz olmasın. Bütün planlarımız yetişecek şekilde yapılıyor. Hiçbir sıkıntıya mahal bırakmadan ufak tefek bazı hususlar dışında tereyağından kıl çeker gibi yoluna girecek. Osmanlıca, Kürtçe seçmeli ders olarak seçilebilecek. Detaylarını arkadaşlarımız açıklayacaklar."
Son Güncelleme: Perşembe, 12 Nisan 2012 10:56
Gösterim: 2596
Kütahya Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, dün akşam saat 21.30 sıralarında Nafi Güral Fen Lisesi Pansiyonu'nda kalan birkaç öğrencinin mide bulantısı ve kusma şikayetiyle öğretmenlere başvurduğu belirtildi.
Söz konusu öğrencilerin Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Kütahya Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde müşahede altına alındığı ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:
''Aynı gece saat 22.30'dan sonra zaman aralıklarıyla birçok öğrenci aynı şikayetlerle okul idaresine başvurmuştur. Öğrenciler hızlı bir şekilde hastaneye intikal ettirilerek müşahede altına alınmıştır. Gıda zehirlenmesi şüphesiyle İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerince gerekli tetkikler yapılmak üzere numuneler alınarak, Eskişehir İl Gıda Kontrol Müdürlüğü'ne gönderilmiştir. Çevre Sağlığı İl Müdürlüğü'nce de su numunesi alınmış, gerekli tetkikler için laboratuvara gönderilmiştir. Öğrencilerimizin sağlığı ile ilgili herhangi bir hayati tehlike bulunmayıp, ayakta tedavi edilerek okullarına gönderilmiştir. Konu ile ilgili olarak idari ve adli soruşturma başlatılmıştır.''
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Kütahya Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, dün akşam saat 21.30 sıralarında Nafi Güral Fen Lisesi Pansiyonu'nda kalan birkaç öğrencinin mide bulantısı ve kusma şikayetiyle öğretmenlere başvurduğu belirtildi.
Söz konusu öğrencilerin Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Kütahya Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde müşahede altına alındığı ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:
''Aynı gece saat 22.30'dan sonra zaman aralıklarıyla birçok öğrenci aynı şikayetlerle okul idaresine başvurmuştur. Öğrenciler hızlı bir şekilde hastaneye intikal ettirilerek müşahede altına alınmıştır. Gıda zehirlenmesi şüphesiyle İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerince gerekli tetkikler yapılmak üzere numuneler alınarak, Eskişehir İl Gıda Kontrol Müdürlüğü'ne gönderilmiştir. Çevre Sağlığı İl Müdürlüğü'nce de su numunesi alınmış, gerekli tetkikler için laboratuvara gönderilmiştir. Öğrencilerimizin sağlığı ile ilgili herhangi bir hayati tehlike bulunmayıp, ayakta tedavi edilerek okullarına gönderilmiştir. Konu ile ilgili olarak idari ve adli soruşturma başlatılmıştır.''
Son Güncelleme: Perşembe, 12 Nisan 2012 11:03
Gösterim: 1857
İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Eyüp Belediyesi, bugünlerde farklı bir etkinliğe ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Gençler, çevre gönüllüleri ve çok sayıda STK temsilcilerinin katılacağı 'Gençlik Şenliği' adlı etkinlik kapsamında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP'nin himayesinde "Dünyada Bir Gün" filminin ilk gösterimi tüm dünya ile aynı anda izleyiciyle buluşacak. 22 Nisan Dünya Günü etkinlikleri kapsamında Bilgi'de gösterilecek film, aynı isimli platformun 10.10.2010 tarihinde tüm dünyaya yaptığı çağrı ile dünyanın her köşesindeki insanlardan gelen hayat karelerinden oluşuyor. Türkiye, Arjantin, Bangladeş, İsrail, Rusya, Japonya gibi çok sayıda ülkeden videoların yer aldığı film, insanlığın birbirine nasıl bağlı olduğunu, bu gezegende sadece tek bir günde bile çok çeşitli insan hikâyeleri yaşandığını gösteriyor. Gençlik Şenliği'nde konserler ve sivil toplum buluşmaları saat 11.00'de başlayacak. 13.30'da ise Dünyada Bir Gün'ün gösterimi yapılacak. Etkinlikler ücretsiz olarak takip edilebilecek.
Dünyada Bir Gün; 10 Ekim 2010'da (10/10/10) 24 saatlik bir zaman dilimi içerisinde tüm katılımcıların çektiği görüntülerden oluşan uzun metrajlı bir film ve video zaman kapsülü meydana getirmeye yönelik yeni bir medya projesi. Projeyi ortak bir arşiv olarak hayata geçiren Kurucu/Yönetmen Kyle Ruddick ve Eş-Kurucu/ Baş-Yapımcı Brandon Litman, tüm katılımcıların dünyayı yorumlama şekillerini göstermek üzere çektikleri görüntülerin kullanılmasına ve kurgulanmasına imkân sağladılar. (Ayrıntılı bilgi için www.OneDayOnEarth.org)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Eyüp Belediyesi, bugünlerde farklı bir etkinliğe ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Gençler, çevre gönüllüleri ve çok sayıda STK temsilcilerinin katılacağı 'Gençlik Şenliği' adlı etkinlik kapsamında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP'nin himayesinde "Dünyada Bir Gün" filminin ilk gösterimi tüm dünya ile aynı anda izleyiciyle buluşacak. 22 Nisan Dünya Günü etkinlikleri kapsamında Bilgi'de gösterilecek film, aynı isimli platformun 10.10.2010 tarihinde tüm dünyaya yaptığı çağrı ile dünyanın her köşesindeki insanlardan gelen hayat karelerinden oluşuyor. Türkiye, Arjantin, Bangladeş, İsrail, Rusya, Japonya gibi çok sayıda ülkeden videoların yer aldığı film, insanlığın birbirine nasıl bağlı olduğunu, bu gezegende sadece tek bir günde bile çok çeşitli insan hikâyeleri yaşandığını gösteriyor. Gençlik Şenliği'nde konserler ve sivil toplum buluşmaları saat 11.00'de başlayacak. 13.30'da ise Dünyada Bir Gün'ün gösterimi yapılacak. Etkinlikler ücretsiz olarak takip edilebilecek.
Dünyada Bir Gün; 10 Ekim 2010'da (10/10/10) 24 saatlik bir zaman dilimi içerisinde tüm katılımcıların çektiği görüntülerden oluşan uzun metrajlı bir film ve video zaman kapsülü meydana getirmeye yönelik yeni bir medya projesi. Projeyi ortak bir arşiv olarak hayata geçiren Kurucu/Yönetmen Kyle Ruddick ve Eş-Kurucu/ Baş-Yapımcı Brandon Litman, tüm katılımcıların dünyayı yorumlama şekillerini göstermek üzere çektikleri görüntülerin kullanılmasına ve kurgulanmasına imkân sağladılar. (Ayrıntılı bilgi için www.OneDayOnEarth.org)
Son Güncelleme: Perşembe, 12 Nisan 2012 10:24
Gösterim: 4026

