Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Bursa'daki ortaöğretim okulu öğrencileri arasında yapılan araştırmada, okul idaresinden korkan öğrencilerin uyuşturucudan uzak durduğu ortaya çıktı.
hababam_sinifiPolis Bilimleri Dergisi'nin yazarları Yavuz Özcan, Osman Dolu ve Serdar Kenan Gül tarafından Bursa'daki ortaöğretim okullarında 'ceza algısının uyuşturucu kullanımındaki caydırıcı etkisi' araştırıldı. Derginin yaptığı çalışmayla caydırıcılık teorisinin kesinlik, şiddetlilik ve hızlılık ilkeleri çerçevesinde Bursa'da lise öğrenimine devam eden 500 öğrenci üzerinde anket uygulandı. Anket sayesinde, cezaların uyuşturucu kullanımı üzerindeki caydırıcı bir etkisinin olup olmadığı test edildi. Anketin sonuçlarına göre uyuşturucu madde kullanan öğrencinin, okul idaresinin fark etme ihtimalinin yüksek olduğu şüphesiyle uyuşturucu maddeye ilgisinin azaldığı belirlendi.
OKUL İDARESİNİN TUTUMU BAĞIMLILIKTAN CAYDIRIYOR
Öğrencileri uyuşturucu madde kullanmaktan uzaklaştıran en önemli faktörün, okul yönetiminin bu durumdan haberdar olması çıktı. Suç ve şiddet olaylarının yüksek olduğu okullarda bulunan öğrencilerin de diğer okullarda bulunan öğrencilere göre uyuşturucu kullanma oranının yüksek olduğu açıklandı. Uyuşturucu kullanımıyla ilgili yapılan ankette 'liseye başladığınızdan beri uyuşturucu kullandınız mı?' sorusuna öğrencilerin yüzde 6,3'ü evet, yüzde 93,7'si hayır cevabını verdi. Ankete katılan öğrencilerin yaş ortalaması 16,4 iken, okul yönetimi tarafından verilecek cezaların kesin olduğu inancı arttıkça öğrencilerin uyuşturucu kullanma riskinin azaldığı görüldü.
Okul idaresi tarafından verilecek cezalar arttıkça öğrenciler uyuşturucu kullanmıyor. Verilecek cezaların şiddetli olduğu algısı arttıkça öğrencilerin uyuşturucu kullanma riski azalıyor.
YAKALANMA KORKUSU SOSYAL FAALİYETLERE YÖNELTİYOR
Araştırma ile ortaya konulan bir diğer sonuç ise uyuşturucu kullanma noktasında cinsiyetin önemli bir faktör olduğu. Araştırma sonuçlarına göre kız öğrencilerin erkek öğrencilerden daha az uyuşturucu kullandığı tespit edildi. Öğrencilerin okul idaresinin böyle bir davranışta bulunulması durumunda hemen haberdar olabileceğini düşünmesi öğrencileri daha sosyal davranışlarda bulunmaya yöneltiyor. Ceza aşamasına geçmeye gerek kalmaksızın okul idarecilerinin sırf haberdar olma durumunun bile olması öğrencileri uyuşturucu gibi kötü bir alışkanlıktan uzaklaştırıyor.

> Öğrencilerin 'Eyvah Mahmut Hoca' korkusu

Bursa'daki ortaöğretim okulu öğrencileri arasında yapılan araştırmada, okul idaresinden korkan öğrencilerin uyuşturucudan uzak durduğu ortaya çıktı.
hababam_sinifiPolis Bilimleri Dergisi'nin yazarları Yavuz Özcan, Osman Dolu ve Serdar Kenan Gül tarafından Bursa'daki ortaöğretim okullarında 'ceza algısının uyuşturucu kullanımındaki caydırıcı etkisi' araştırıldı. Derginin yaptığı çalışmayla caydırıcılık teorisinin kesinlik, şiddetlilik ve hızlılık ilkeleri çerçevesinde Bursa'da lise öğrenimine devam eden 500 öğrenci üzerinde anket uygulandı. Anket sayesinde, cezaların uyuşturucu kullanımı üzerindeki caydırıcı bir etkisinin olup olmadığı test edildi. Anketin sonuçlarına göre uyuşturucu madde kullanan öğrencinin, okul idaresinin fark etme ihtimalinin yüksek olduğu şüphesiyle uyuşturucu maddeye ilgisinin azaldığı belirlendi.
OKUL İDARESİNİN TUTUMU BAĞIMLILIKTAN CAYDIRIYOR
Öğrencileri uyuşturucu madde kullanmaktan uzaklaştıran en önemli faktörün, okul yönetiminin bu durumdan haberdar olması çıktı. Suç ve şiddet olaylarının yüksek olduğu okullarda bulunan öğrencilerin de diğer okullarda bulunan öğrencilere göre uyuşturucu kullanma oranının yüksek olduğu açıklandı. Uyuşturucu kullanımıyla ilgili yapılan ankette 'liseye başladığınızdan beri uyuşturucu kullandınız mı?' sorusuna öğrencilerin yüzde 6,3'ü evet, yüzde 93,7'si hayır cevabını verdi. Ankete katılan öğrencilerin yaş ortalaması 16,4 iken, okul yönetimi tarafından verilecek cezaların kesin olduğu inancı arttıkça öğrencilerin uyuşturucu kullanma riskinin azaldığı görüldü.
Okul idaresi tarafından verilecek cezalar arttıkça öğrenciler uyuşturucu kullanmıyor. Verilecek cezaların şiddetli olduğu algısı arttıkça öğrencilerin uyuşturucu kullanma riski azalıyor.
YAKALANMA KORKUSU SOSYAL FAALİYETLERE YÖNELTİYOR
Araştırma ile ortaya konulan bir diğer sonuç ise uyuşturucu kullanma noktasında cinsiyetin önemli bir faktör olduğu. Araştırma sonuçlarına göre kız öğrencilerin erkek öğrencilerden daha az uyuşturucu kullandığı tespit edildi. Öğrencilerin okul idaresinin böyle bir davranışta bulunulması durumunda hemen haberdar olabileceğini düşünmesi öğrencileri daha sosyal davranışlarda bulunmaya yöneltiyor. Ceza aşamasına geçmeye gerek kalmaksızın okul idarecilerinin sırf haberdar olma durumunun bile olması öğrencileri uyuşturucu gibi kötü bir alışkanlıktan uzaklaştırıyor.

Son Güncelleme: Pazar, 11 Mart 2012 13:12

Gösterim: 2266

2011 yılında meslek liselerinde tam 32 bin 493 disiplin vakası yaşandı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın verilerine göre, bu vakaların yüzde 20'si yani 6 bin 600'ü kavga, darp ve yaralama. Genel liselerden daha az öğrencisi olduğu halde, meslek liselerindeki disiplin olaylarının sayısı daha fazla.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, meslek liselerindeki öğrenci profilinin düşük olduğunu söylemiş ve "Türkiye'de çok uzun yıllar boyunca okumasından umut kesilen çocukların, hiç olmazsa bir meslek edinsinler diye anneler babalar tarafından mesleki eğitime yönlendirilmişlerdir. Mesleki eğitimle ilgili sorunlarımız ağırlaşmış ve müzminleşmiştir" demişti. Bakanın işaret ettiği o profil, bakanlığın verilerine göre, meslek liselerindeki disiplin olaylarının sayısını da artırıyor. Genel liselerden daha az öğrencisi olduğu halde, meslek liselerinde daha fazla sorun yaşanıyor.

2010-2011 istatistiklerine göre, meslek liselerinde 32 bin 493 disiplin vakası gerçekleşti. Bu olayların yüzde 20'si, yani 6 bin 600'ü kavga, darp ve yaralama. Onun dışında, olayların 4 bin 500'ü sigara içme, bulundurma, 2 bin 914'ü dersin düzenini bozma nedeniyle. Aynı yıl 2 binin üzerinde öğrenci okulda olduğu halde derse girmedi, uygulamalara katılmadı. Bağımlılık yapan maddeleri kullanma veya bulundurma nedeniyle de 117 disiplin işlemi yapıldı.

Aynı verilere göre, mesleki ve teknik ortaöğretimde disiplin olayları yıllara göre, 2009'da yüzde 2.1, 2010'da yüzde 2.3, 2011'de yüzde 2 disiplin vakası gerçekleşti. Genel liselerde ise, bu oranlar daha düşük. Genel liselerde gerçekleşen disiplin olaylarının yüzdesine bakıldığında ise, 2009'da yüzde 1.5, 2010 ve 2011 yıllarında ise yüzde 1.7.  Oysa, genel liselerdeki 2 milyon  öğrenciye karşılık, meslek liselerinde 1.5 milyon öğrenci var. Yani genel liselerdeki öğrenci sayısı daha fazla. Buna rağmen disiplin olayları meslek liselerinde daha çok.

Yani meslek liselerinin tek sorunu talep azlığı değil. Öğrenci profili ve kalitesiz eğitim sistemi. Bu tespitler de yine Mili Eğitim Bakanlığı'na ait. "4+4+4" sistemi ile bazı meslek liselerinin orta bölümleri açılacak ancak "eğitimin kalitesi ne olacak" sorusuna henüz yanıt yok.

(cnntürk)

> ‘Meslek liselerinde eğitim kalitesi düşük’

2011 yılında meslek liselerinde tam 32 bin 493 disiplin vakası yaşandı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın verilerine göre, bu vakaların yüzde 20'si yani 6 bin 600'ü kavga, darp ve yaralama. Genel liselerden daha az öğrencisi olduğu halde, meslek liselerindeki disiplin olaylarının sayısı daha fazla.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, meslek liselerindeki öğrenci profilinin düşük olduğunu söylemiş ve "Türkiye'de çok uzun yıllar boyunca okumasından umut kesilen çocukların, hiç olmazsa bir meslek edinsinler diye anneler babalar tarafından mesleki eğitime yönlendirilmişlerdir. Mesleki eğitimle ilgili sorunlarımız ağırlaşmış ve müzminleşmiştir" demişti. Bakanın işaret ettiği o profil, bakanlığın verilerine göre, meslek liselerindeki disiplin olaylarının sayısını da artırıyor. Genel liselerden daha az öğrencisi olduğu halde, meslek liselerinde daha fazla sorun yaşanıyor.

2010-2011 istatistiklerine göre, meslek liselerinde 32 bin 493 disiplin vakası gerçekleşti. Bu olayların yüzde 20'si, yani 6 bin 600'ü kavga, darp ve yaralama. Onun dışında, olayların 4 bin 500'ü sigara içme, bulundurma, 2 bin 914'ü dersin düzenini bozma nedeniyle. Aynı yıl 2 binin üzerinde öğrenci okulda olduğu halde derse girmedi, uygulamalara katılmadı. Bağımlılık yapan maddeleri kullanma veya bulundurma nedeniyle de 117 disiplin işlemi yapıldı.

Aynı verilere göre, mesleki ve teknik ortaöğretimde disiplin olayları yıllara göre, 2009'da yüzde 2.1, 2010'da yüzde 2.3, 2011'de yüzde 2 disiplin vakası gerçekleşti. Genel liselerde ise, bu oranlar daha düşük. Genel liselerde gerçekleşen disiplin olaylarının yüzdesine bakıldığında ise, 2009'da yüzde 1.5, 2010 ve 2011 yıllarında ise yüzde 1.7.  Oysa, genel liselerdeki 2 milyon  öğrenciye karşılık, meslek liselerinde 1.5 milyon öğrenci var. Yani genel liselerdeki öğrenci sayısı daha fazla. Buna rağmen disiplin olayları meslek liselerinde daha çok.

Yani meslek liselerinin tek sorunu talep azlığı değil. Öğrenci profili ve kalitesiz eğitim sistemi. Bu tespitler de yine Mili Eğitim Bakanlığı'na ait. "4+4+4" sistemi ile bazı meslek liselerinin orta bölümleri açılacak ancak "eğitimin kalitesi ne olacak" sorusuna henüz yanıt yok.

(cnntürk)

Son Güncelleme: Cuma, 09 Mart 2012 15:20

Gösterim: 2466

Balıkesir Recep Gencer Teknik Meslek Lisesi’nde aidat borcunu ödemeyen öğrenciler sınava alınmıyor.

aidat borcunu ödemeyen öğrenciler sınava alınmıyorBalıkesir’deki Recep Gencer Teknik Meslek Lisesi’nde okuyan öğrencilerin şikayetleri okullardaki aidat sorununu tekrar gündeme getirdi. Hem aileler hem de öğrenciler okul yetkililerinin zorla aidat istediklerini hatta aidat borcunu vermeyen öğrencilerin sınava alınmayacağını ileri sürdüler.
 

‘Baskı Yapıyorlar’

 “Aidat borcumuzu ödemez isek bizi sınava almayacaklar” diyen öğrenciler şikayetlerini şöyle dile getirdiler: “Recep Gencer Teknik Meslek Lisesi öğrencisiyiz. Okulumuzda bizden fotokopi ve aidat parası isteniyor. Her okulda bu paralar isteniyor bizim şikayet etme nedenimiz ise aidat borcunu vermeyenlerin sınava alınmayacağı konusuna. Aidat parasını ödemezsek bize diploma ve sınav kağıtlarını vermeyeceklermiş. Sürekli tehditlerle bizden para almaya çalışıyor. Milli Eğitim Bakanlığı zorla okullar para tahsil edemez dediği için bizde zor durumda olduğumuz için aidat parasını vermiyoruz. Fakat okul yetkilileri bizden zorla para tahsil etmeye çalışıyor.”
 

Veliler Kızgın

Öğrenci velileri de yaşananlara tepki göstererek “Aidat gönüllü verilir bizden zorla para alıyorlar. Zorla para toplamak suçtur. Veli okula yardım etmek isterse banka hesap numarasını verir ve hesaba para yatırır. Elden para toplanılması doru değil. Zor durumda olup aidat borcunu veremeyen öğrenciler arkadaşlarının yanında zor durumda kalıyor. Toplanan aidatların ne olduğuna dair bir belge yok. Hem aidat veriyoruz hem de kırtasiye masrafları da cebimizden çıkıyor. Milli Eğitim Bakanından konu hakkında inceleme başlatmasını istiyoruz” dediler.

> Aidat borcunu ödemeyen öğrencilere sınav engeli

Balıkesir Recep Gencer Teknik Meslek Lisesi’nde aidat borcunu ödemeyen öğrenciler sınava alınmıyor.

aidat borcunu ödemeyen öğrenciler sınava alınmıyorBalıkesir’deki Recep Gencer Teknik Meslek Lisesi’nde okuyan öğrencilerin şikayetleri okullardaki aidat sorununu tekrar gündeme getirdi. Hem aileler hem de öğrenciler okul yetkililerinin zorla aidat istediklerini hatta aidat borcunu vermeyen öğrencilerin sınava alınmayacağını ileri sürdüler.
 

‘Baskı Yapıyorlar’

 “Aidat borcumuzu ödemez isek bizi sınava almayacaklar” diyen öğrenciler şikayetlerini şöyle dile getirdiler: “Recep Gencer Teknik Meslek Lisesi öğrencisiyiz. Okulumuzda bizden fotokopi ve aidat parası isteniyor. Her okulda bu paralar isteniyor bizim şikayet etme nedenimiz ise aidat borcunu vermeyenlerin sınava alınmayacağı konusuna. Aidat parasını ödemezsek bize diploma ve sınav kağıtlarını vermeyeceklermiş. Sürekli tehditlerle bizden para almaya çalışıyor. Milli Eğitim Bakanlığı zorla okullar para tahsil edemez dediği için bizde zor durumda olduğumuz için aidat parasını vermiyoruz. Fakat okul yetkilileri bizden zorla para tahsil etmeye çalışıyor.”
 

Veliler Kızgın

Öğrenci velileri de yaşananlara tepki göstererek “Aidat gönüllü verilir bizden zorla para alıyorlar. Zorla para toplamak suçtur. Veli okula yardım etmek isterse banka hesap numarasını verir ve hesaba para yatırır. Elden para toplanılması doru değil. Zor durumda olup aidat borcunu veremeyen öğrenciler arkadaşlarının yanında zor durumda kalıyor. Toplanan aidatların ne olduğuna dair bir belge yok. Hem aidat veriyoruz hem de kırtasiye masrafları da cebimizden çıkıyor. Milli Eğitim Bakanından konu hakkında inceleme başlatmasını istiyoruz” dediler.

Son Güncelleme: Çarşamba, 07 Mart 2012 16:36

Gösterim: 2969

Eğitim teklifi yasalaşırsa Milli Eğitim Bakanlığı 5 ve 6 yaşındaki çocukları aynı sınıflarda okula başlatmayacak. 5 yaşındaki çocuklara ayrı sınıflarda “oyun ağırlıklı” program verilecek. Ama iki yaş grubu ikinci sınıfta bir arada eğitim görecek.

5 ve 6 yaşındaki çocuklar farklı sınıflaraAK Parti’nin eğitimi kademeli 4+4+4 şeklinde düzenleyen yasa teklifiyle okula başlama yaşının 5’e çekilmesiyle ikiye katlanacak öğrenci sayısı için Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) şimdiden ön hazırlıklara başladı. Teklif yasalaşırsa gelecek yıl 2006 doğumlu 1.450milyon ile 2007 doğumlu 1.400milyon çocuk okula başlayacak. Ancak iki yaş grubu ayrı sınıflarda okuyacak.
 

Ders saati düşecek

5 yaştakilerin “oyun çağında” oldukları gözetilerek haftalık ders saati 30’dan 25’e düşürülecek. 5 yaşındaki birinci sınıfları ana sınıfı öğretmenleri okutacak. Eğitimoyun ağırlıklı olacak. Okuma yazma öğrenmeleri için geniş bir zaman dilimi tanınacak, müfredat yenilenecek. Sınıflara oyun hamurları getirilecek. Birinci sınıfı ayrı sınıflarda okuyan 5 ve 6 yaşındakiler 2’nci sınıftan itibaren aynı sınıfta karışık eğitime başlayacak. Öğrenci sayısının her yıl iki kat artmasıyla da okulların tümünde ikili öğretime geçilecek. Sabahçı ve öğlenci kavramları eğitime girecek. İlköğretimde 321 bin 193 dersliğe ekleme yapılmazsa ilköğretimde sınıfmevcudu sayısı 40’a yükselecek. 5 yaş grubu çocukların da okula başlamasıyla kalabalıklaşacak sınıf sorununu çözmek için bakanlık sınıf konseptlerinde farklılık yapmak, sıra sistemini bırakmak zorunda kalacak.

(habertürk)

> 5 ve 6 yaşındaki çocuklar farklı sınıflara

Eğitim teklifi yasalaşırsa Milli Eğitim Bakanlığı 5 ve 6 yaşındaki çocukları aynı sınıflarda okula başlatmayacak. 5 yaşındaki çocuklara ayrı sınıflarda “oyun ağırlıklı” program verilecek. Ama iki yaş grubu ikinci sınıfta bir arada eğitim görecek.

5 ve 6 yaşındaki çocuklar farklı sınıflaraAK Parti’nin eğitimi kademeli 4+4+4 şeklinde düzenleyen yasa teklifiyle okula başlama yaşının 5’e çekilmesiyle ikiye katlanacak öğrenci sayısı için Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) şimdiden ön hazırlıklara başladı. Teklif yasalaşırsa gelecek yıl 2006 doğumlu 1.450milyon ile 2007 doğumlu 1.400milyon çocuk okula başlayacak. Ancak iki yaş grubu ayrı sınıflarda okuyacak.
 

Ders saati düşecek

5 yaştakilerin “oyun çağında” oldukları gözetilerek haftalık ders saati 30’dan 25’e düşürülecek. 5 yaşındaki birinci sınıfları ana sınıfı öğretmenleri okutacak. Eğitimoyun ağırlıklı olacak. Okuma yazma öğrenmeleri için geniş bir zaman dilimi tanınacak, müfredat yenilenecek. Sınıflara oyun hamurları getirilecek. Birinci sınıfı ayrı sınıflarda okuyan 5 ve 6 yaşındakiler 2’nci sınıftan itibaren aynı sınıfta karışık eğitime başlayacak. Öğrenci sayısının her yıl iki kat artmasıyla da okulların tümünde ikili öğretime geçilecek. Sabahçı ve öğlenci kavramları eğitime girecek. İlköğretimde 321 bin 193 dersliğe ekleme yapılmazsa ilköğretimde sınıfmevcudu sayısı 40’a yükselecek. 5 yaş grubu çocukların da okula başlamasıyla kalabalıklaşacak sınıf sorununu çözmek için bakanlık sınıf konseptlerinde farklılık yapmak, sıra sistemini bırakmak zorunda kalacak.

(habertürk)

Son Güncelleme: Perşembe, 08 Mart 2012 10:28

Gösterim: 4026

YGS’ye başvuruların alındığını hatırlatan Demir, bu yılki sınavlarda her adaya farklı soru kitapçığı verileceğini belirtti ve adayların hangi salonlarda sınava gireceklerine ilişkin atamaların da yapıldığını söyledi.

YGS’de her adaya farklı soru kitapçığıSınavın 98 bin salonda yapılacağını vurgulayan Demir, "Adayların huzur ve sükunet içerisinde sınava girmelerini bekliyoruz" dedi. Her adaya farklı soru kitapçığının bu sene yapılacak YGS’de de kullanılacağının altını çizen Demir, adayların soru kitapçık numarasını cevap kağıdı üzerine doğru kodlamasının önemli olduğunu vurguladı. Demir, "Çünkü bu sayede soru kitapçığı ile cevap kağıdını eşleştiriyoruz. Burada adaylardan dikkat, görevlilerin de bunu kontrol etmelerini istiyoruz. Bunu doğru yaptıklarında sorunsuz bir şekilde sınavı değerlendirip çözümleyebiliriz" diye konuştu.

(milliyet)

> YGS’de her adaya farklı soru kitapçığı

YGS’ye başvuruların alındığını hatırlatan Demir, bu yılki sınavlarda her adaya farklı soru kitapçığı verileceğini belirtti ve adayların hangi salonlarda sınava gireceklerine ilişkin atamaların da yapıldığını söyledi.

YGS’de her adaya farklı soru kitapçığıSınavın 98 bin salonda yapılacağını vurgulayan Demir, "Adayların huzur ve sükunet içerisinde sınava girmelerini bekliyoruz" dedi. Her adaya farklı soru kitapçığının bu sene yapılacak YGS’de de kullanılacağının altını çizen Demir, adayların soru kitapçık numarasını cevap kağıdı üzerine doğru kodlamasının önemli olduğunu vurguladı. Demir, "Çünkü bu sayede soru kitapçığı ile cevap kağıdını eşleştiriyoruz. Burada adaylardan dikkat, görevlilerin de bunu kontrol etmelerini istiyoruz. Bunu doğru yaptıklarında sorunsuz bir şekilde sınavı değerlendirip çözümleyebiliriz" diye konuştu.

(milliyet)

Son Güncelleme: Pazartesi, 05 Mart 2012 11:59

Gösterim: 2244


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.