Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Servet Gülsün Şirin – İstanbul Okan Üniversitesi Aday İlişkileri Müdürü
Bir rehber öğretmen ya da bir tercih danışmanı sınavı teknik olarak nasıl analiz etmeli ve tercih danışmanlığı talep eden öğrencilere teknik olarak nereden bakmalı?
YKS’de adayların bir üniversiteye yerleşmesinin arka planının sadece öğrencilerin derlediği bilgiler ve bunlardan yola çıkarak yaptıkları analojiler değil aynı zamanda bu sürece destek sunan ve hatta süreci yöneten uzmanların da yapacağı çalışmalar ve bakış açıları çok önemli.
Günümüzün mesleki çeşitliliği ile üniversite tür ve sayılarındaki artış yeni bir uzmanlık alanının doğmasına sebep oldu. Kariyer ve meslek danışmanlığı olarak özetleyeceğimiz bu yeni uzmanlık alanın genel izlenim ve deneyimler üzerinden değil, sağlam bir veri havuzundan beslenmesi gerekiyor. Hemen her alanda olduğu gibi kariyer ve meslek danışmanlarıda günceli yakından takip etmeli ve istatistikleri doğru okumalılar.
VERİ ÇOK DIĞRU DEĞERLENDİRME AZ!
Üniversite sınavlarına her yıl milyonlarca aday katılıyor. Bu adayların hem yaptıkları testler hem hesaplanan puanlar hem de yaptıkları tercihlerle ilgili önemli bir bigdata oluşmuş durumda. Yaklaşık yarım yüzyıldır bu süreç devam edince arka planda böyle bir veri sermayesi oluştu. Veri çok ama bu veriyle doğru değerlendirme yapan bir o kadar az.
Verinin çokluğu analizin doğrulu ile doğru orantılı olarak ilerlerse işler kolay ama süreç her zaman bu şekilde işlemiyor. Bazen veri ne kadar çoksa kafa da o kadar karışabiliyor ve daha içinden çıkılmaz bir istatistik çöplüğüne düşülebiliyor. Neyin doğru neyin yanlış olduğu ya da hangi analiz için hangi veriye ihtiyacımızın olduğu ve bunları hangi yol ve yöntemlerle kullanacağımız da büyük önem arz ediyor.
Üniversite sınavlarının sınav ayağında işler biraz daha temel düzeyde ama konu puanlar, sıralar ve tercihlere gelince işin rengi farklı. Milyonlarca veri arasından analiz değeri güçlü ve doğru bir bakış açısı kazandıracak raporlara ulaşmak, bu uzmanlık alanında çalışanların kendilerini hem geliştirmeleri hem de günceli yakalamaları bakımından son derece önemli.
Kariyer danışmanlığının görev tanımı elbette sadece bir üniversite programına yerleşme aşamasıyla sınırlı değil. Eğitim hayatından sonra çalışma hayatına geçiş ve sürdürülebilir iş anlamında da önemli bir misyonuvar. Sadece bir üniversiteye yerleşme sürecine rehberlik etmeyi tercih danışmanlığı olarak tanımlamak daha doğru bir tanımlama olabilir.
TERCİH DANIŞMANLARI ve SINAVIN TEKNİK ANALİZİ
Genç adayların gelecekleri açısından çok önem atfettikleri bir sürece giriyoruz ve akademiye adım atarken de bu konuda bilgiye doğru ve hızlı bir biçimde erişmek istiyorlar. Tercih danışmanlığı verecek öğretmenlerin ve eğitim uzmanlarının öncelikle sınavın teknik analizini iyi çalışmaları gerekiyor. Nasıl bir ortalama başarı gösterildi, standart sapma değerleri ne durumda, puan ve sıralama dilimlerinde nasıl bir trafik yaşandı, hangi programlar ve üniversiteler var, bunlara yakın ve uzun vadede toplumsal talepler nasıl etki edecek gibi daha pek çoğunu sayacağımız kavramların zihinde karşılık bulması gerekiyor.
Biz bu süreçte hep öğrenciler araştırsın, okusun, tercihlerini bulsun gibi topu tamamen öğrencinin üzerine atan bir yaklaşım sergiliyorken ve bu kısmen doğruyken, konunun öğretmenlik ve uzmanlık boyutunu da bütün emeklerden ari olarak düşünmememiz gerekiyor. Zira bu hassas dönemde uzmanın ağzından çıkacak tek cümle hatta tek kelime çocuğun 30-40 yıllık kariyerine ve hayatına etki edebilir. O halde böyle önemli bir görev gerektiği şekilde yapılmalı.
Görevi tercih danışmanlığı olan meslektaşlarımızın kesinlikle sınav kılavuzlarını en ince ayrıntısına kadar incelemeleri birinci şart. İşin teknik kuralları konusunda asla bir yanlış bilgiye sahip olamamak ve danışana bu anlamda en doğru bilgiyi vermek zorundalar. Bilmedikleri konusunda da gayet samimi ve açık yürekli olmaları çok çok önemli.
10 ADIMDA TERCİH DANIŞMANLIĞI
Nerden başlamalı mıyım diyenler için adım adım ilerleyelim…
1)Kılavuzları mutlaka ayrıntılı olarak inceleyin, zira karşılaştığınız birçok temel sorunun cevabını o kılavuzun içinde bulacaksınız.
2)ÖSYM tarafından yayınlanan sınav sonuçları ile ilgili istatistik özetlere mutlaka bakın ve bir önceki yılın aynı verileri ile kıyaslayın
3)Puan ve sıralama aralıklarındaki trafiğin tek tek puan türlerine göre nerede seyrek nerede sıkışık olduğuna mutlaka bakın
4)Kontenjan kılavuzundaki tabloları program program, üniversite üniversite inceleyin. Önceki yıllarda var olup bu sene olmayan hangileri, bu sene ilk kez kılavuza girenler hangileri, adı puan türü değişen hangileri bunları bilin
5)Kontenjanlar tercihlerdeki veri analizinin en sağlam yapılması gereken alanı. Zira oluşacak sıra ve puanları doğrudan etkileyecek bir veri. Bir yıldan diğer yıla kontenjanlarda ne tür değişiklikler yaşanmış? Hangi bölümde artmış, hangi bölümde azalmış, buradaki artış ve azalışın değişen trendlerle ve önceki yılların doluluk oranlarıyla bir ilişkisi var mı? Bunları inceleyin
6)Programlar ve üniversiteler de dinamik yapılar. Son bir yıllık zaman dilimi içinde bu üniversitelere ilişkin algı ve öğrenci memnuniyetleri nasıl bunları yayınlanan çeşitli araştırmalarla inceleyin.
7)Oluşan taban puanlar ve sıralar her zaman doğru sonuçlar vermeyebilir. Buradaki artı veya eksi durumu etkileyen diğer faktörleri de gözden geçirin. (Örneğin lokasyonu, kampüs koşullarını, akademik kadrosunu, öğrenci memnuniyetini, çalışma hayatına geçiş başarısını gibi…)
8)Üniversite tercihleri ülke coğrafyasının tamamını ilgilendirdiği için sadece yaşadığınız şehirlerdeki akademik dünyayı değil, tüm ülkenin akademik perspektifini iyi takip etmek gerekiyor. Örneğin bir ilde barınma, sosyal ve kültürel etkinlikler, sportif olanaklar kent yaşamı öğrencinin ihtiyaçlarını ne ölçüde karşılayacak durumda bunlara bakın
9)Vakıf üniversitelerinin hizmet kalitesi ve ücret dengesini mutlaka gözden geçirin
10)Hangi mesleklerin vizyon açısından gelecekte daha parlak olacağına ilişkin bir fikriniz mutlaka olsun.
İşin diğer önemli adımı ise gençlerin ilgi, yetenek ve beklentilerine uygun seçimler yapmalarına rehberlik edebilmek. Aile, okul, çevre baskısından adayları korumalıyız. Popülist söylemlerin rüzgârlarını etkisizleştirebilmeyi başarmalıyız. Gençlere sürekli gelecekten söz ederken de bizler de geleceğin dilini konuşmak zorundayız.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Servet Gülsün Şirin – İstanbul Okan Üniversitesi Aday İlişkileri Müdürü
Bir rehber öğretmen ya da bir tercih danışmanı sınavı teknik olarak nasıl analiz etmeli ve tercih danışmanlığı talep eden öğrencilere teknik olarak nereden bakmalı?
YKS’de adayların bir üniversiteye yerleşmesinin arka planının sadece öğrencilerin derlediği bilgiler ve bunlardan yola çıkarak yaptıkları analojiler değil aynı zamanda bu sürece destek sunan ve hatta süreci yöneten uzmanların da yapacağı çalışmalar ve bakış açıları çok önemli.
Günümüzün mesleki çeşitliliği ile üniversite tür ve sayılarındaki artış yeni bir uzmanlık alanının doğmasına sebep oldu. Kariyer ve meslek danışmanlığı olarak özetleyeceğimiz bu yeni uzmanlık alanın genel izlenim ve deneyimler üzerinden değil, sağlam bir veri havuzundan beslenmesi gerekiyor. Hemen her alanda olduğu gibi kariyer ve meslek danışmanlarıda günceli yakından takip etmeli ve istatistikleri doğru okumalılar.
VERİ ÇOK DIĞRU DEĞERLENDİRME AZ!
Üniversite sınavlarına her yıl milyonlarca aday katılıyor. Bu adayların hem yaptıkları testler hem hesaplanan puanlar hem de yaptıkları tercihlerle ilgili önemli bir bigdata oluşmuş durumda. Yaklaşık yarım yüzyıldır bu süreç devam edince arka planda böyle bir veri sermayesi oluştu. Veri çok ama bu veriyle doğru değerlendirme yapan bir o kadar az.
Verinin çokluğu analizin doğrulu ile doğru orantılı olarak ilerlerse işler kolay ama süreç her zaman bu şekilde işlemiyor. Bazen veri ne kadar çoksa kafa da o kadar karışabiliyor ve daha içinden çıkılmaz bir istatistik çöplüğüne düşülebiliyor. Neyin doğru neyin yanlış olduğu ya da hangi analiz için hangi veriye ihtiyacımızın olduğu ve bunları hangi yol ve yöntemlerle kullanacağımız da büyük önem arz ediyor.
Üniversite sınavlarının sınav ayağında işler biraz daha temel düzeyde ama konu puanlar, sıralar ve tercihlere gelince işin rengi farklı. Milyonlarca veri arasından analiz değeri güçlü ve doğru bir bakış açısı kazandıracak raporlara ulaşmak, bu uzmanlık alanında çalışanların kendilerini hem geliştirmeleri hem de günceli yakalamaları bakımından son derece önemli.
Kariyer danışmanlığının görev tanımı elbette sadece bir üniversite programına yerleşme aşamasıyla sınırlı değil. Eğitim hayatından sonra çalışma hayatına geçiş ve sürdürülebilir iş anlamında da önemli bir misyonuvar. Sadece bir üniversiteye yerleşme sürecine rehberlik etmeyi tercih danışmanlığı olarak tanımlamak daha doğru bir tanımlama olabilir.
TERCİH DANIŞMANLARI ve SINAVIN TEKNİK ANALİZİ
Genç adayların gelecekleri açısından çok önem atfettikleri bir sürece giriyoruz ve akademiye adım atarken de bu konuda bilgiye doğru ve hızlı bir biçimde erişmek istiyorlar. Tercih danışmanlığı verecek öğretmenlerin ve eğitim uzmanlarının öncelikle sınavın teknik analizini iyi çalışmaları gerekiyor. Nasıl bir ortalama başarı gösterildi, standart sapma değerleri ne durumda, puan ve sıralama dilimlerinde nasıl bir trafik yaşandı, hangi programlar ve üniversiteler var, bunlara yakın ve uzun vadede toplumsal talepler nasıl etki edecek gibi daha pek çoğunu sayacağımız kavramların zihinde karşılık bulması gerekiyor.
Biz bu süreçte hep öğrenciler araştırsın, okusun, tercihlerini bulsun gibi topu tamamen öğrencinin üzerine atan bir yaklaşım sergiliyorken ve bu kısmen doğruyken, konunun öğretmenlik ve uzmanlık boyutunu da bütün emeklerden ari olarak düşünmememiz gerekiyor. Zira bu hassas dönemde uzmanın ağzından çıkacak tek cümle hatta tek kelime çocuğun 30-40 yıllık kariyerine ve hayatına etki edebilir. O halde böyle önemli bir görev gerektiği şekilde yapılmalı.
Görevi tercih danışmanlığı olan meslektaşlarımızın kesinlikle sınav kılavuzlarını en ince ayrıntısına kadar incelemeleri birinci şart. İşin teknik kuralları konusunda asla bir yanlış bilgiye sahip olamamak ve danışana bu anlamda en doğru bilgiyi vermek zorundalar. Bilmedikleri konusunda da gayet samimi ve açık yürekli olmaları çok çok önemli.
10 ADIMDA TERCİH DANIŞMANLIĞI
Nerden başlamalı mıyım diyenler için adım adım ilerleyelim…
1)Kılavuzları mutlaka ayrıntılı olarak inceleyin, zira karşılaştığınız birçok temel sorunun cevabını o kılavuzun içinde bulacaksınız.
2)ÖSYM tarafından yayınlanan sınav sonuçları ile ilgili istatistik özetlere mutlaka bakın ve bir önceki yılın aynı verileri ile kıyaslayın
3)Puan ve sıralama aralıklarındaki trafiğin tek tek puan türlerine göre nerede seyrek nerede sıkışık olduğuna mutlaka bakın
4)Kontenjan kılavuzundaki tabloları program program, üniversite üniversite inceleyin. Önceki yıllarda var olup bu sene olmayan hangileri, bu sene ilk kez kılavuza girenler hangileri, adı puan türü değişen hangileri bunları bilin
5)Kontenjanlar tercihlerdeki veri analizinin en sağlam yapılması gereken alanı. Zira oluşacak sıra ve puanları doğrudan etkileyecek bir veri. Bir yıldan diğer yıla kontenjanlarda ne tür değişiklikler yaşanmış? Hangi bölümde artmış, hangi bölümde azalmış, buradaki artış ve azalışın değişen trendlerle ve önceki yılların doluluk oranlarıyla bir ilişkisi var mı? Bunları inceleyin
6)Programlar ve üniversiteler de dinamik yapılar. Son bir yıllık zaman dilimi içinde bu üniversitelere ilişkin algı ve öğrenci memnuniyetleri nasıl bunları yayınlanan çeşitli araştırmalarla inceleyin.
7)Oluşan taban puanlar ve sıralar her zaman doğru sonuçlar vermeyebilir. Buradaki artı veya eksi durumu etkileyen diğer faktörleri de gözden geçirin. (Örneğin lokasyonu, kampüs koşullarını, akademik kadrosunu, öğrenci memnuniyetini, çalışma hayatına geçiş başarısını gibi…)
8)Üniversite tercihleri ülke coğrafyasının tamamını ilgilendirdiği için sadece yaşadığınız şehirlerdeki akademik dünyayı değil, tüm ülkenin akademik perspektifini iyi takip etmek gerekiyor. Örneğin bir ilde barınma, sosyal ve kültürel etkinlikler, sportif olanaklar kent yaşamı öğrencinin ihtiyaçlarını ne ölçüde karşılayacak durumda bunlara bakın
9)Vakıf üniversitelerinin hizmet kalitesi ve ücret dengesini mutlaka gözden geçirin
10)Hangi mesleklerin vizyon açısından gelecekte daha parlak olacağına ilişkin bir fikriniz mutlaka olsun.
İşin diğer önemli adımı ise gençlerin ilgi, yetenek ve beklentilerine uygun seçimler yapmalarına rehberlik edebilmek. Aile, okul, çevre baskısından adayları korumalıyız. Popülist söylemlerin rüzgârlarını etkisizleştirebilmeyi başarmalıyız. Gençlere sürekli gelecekten söz ederken de bizler de geleceğin dilini konuşmak zorundayız.
Son Güncelleme: Pazartesi, 18 Temmuz 2022 14:47
Gösterim: 1582
Fen Bilimleri Okulları Kurucusu Nazmi Arıkan yaşamını kaybetti.
Kurslarıyla, okullarıyla eğitim dünyasının önemli isimleri arasında yer alan Fen Bilimleri Okulları Kurucusu Nazmi Arıkan'ın şoförü ile birlikte hayatını kaybettiği bildirildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Fen Bilimleri Okulları Kurucusu Nazmi Arıkan yaşamını kaybetti.
Kurslarıyla, okullarıyla eğitim dünyasının önemli isimleri arasında yer alan Fen Bilimleri Okulları Kurucusu Nazmi Arıkan'ın şoförü ile birlikte hayatını kaybettiği bildirildi.
Son Güncelleme: Çarşamba, 13 Temmuz 2022 17:38
Gösterim: 1191
Kunduz Kurumsal Operasyonlar Müdürü Alper Akgün, Kunduz’un eğitimde fırsat eşitliği ve bununla birlikte her öğrencinin kaliteli kişiselleştirilmiş eğitim desteğine kolayca ulaşabildiği bir dünya hayal ederek yola çıkan bir girişim olduğunu belirterek, sosyal sorumluluk alanında kurumsal çalışmalarını artı eğitim’e anlattı.
* Her öğrencinin biricik olduğunu ve öğrenme yapılarının, güçlü ve gelişmeye açık yanlarının da farklı olduğunu düşünürsek Kunduz’un ulaşılabilir kişiselleştirilmiş eğitim desteği sosyal sorumluluk projelerinde vazgeçilmez bir araç oluyor.
* Eğitimde fırsat eşitliğine inanan herkes Askıda Soru ile hiç tanımadıkları öğrencilerin eğitim hayatına Kunduz paketlerimiz ile destek olabiliyor. Koç Holding, Eczacıbaşı, Finansbank gibi şirketler çalışanlarının eğitim çağındaki çocuklarına Kunduz armağan ediyor.
* Kurumların sağladığı imkanları Kunduz’un bire-bir eğitim odaklı dijital dünyasıyla destekleyerek her öğrenci için eğitim seviyesini zirveye çıkarmayı hedefliyoruz.
Kunduz sosyal sorumluluk projelerine karar verirken nelere dikkat ediyor?
Kunduz eğitimde fırsat eşitliği ve bununla birlikte her öğrencinin kaliteli kişiselleştirilmiş eğitim desteğine kolayca ulaşabildiği bir dünya hayal ederek yola çıkan bir girişim. Bu da sosyal sorumluluk projelerimizde en başta ele aldığımız konu oluyor. Bu vizyona bağlı kalma ilkesi ile eğitim desteğine ihtiyaç duyan daha çok öğrencinin hayatına dokunmak ve onların potansiyellerini gerçekleştirmelerine daha çok katkıda bulunmak istiyoruz.
Eşitlik her zaman adil bir düzen getirmiyor. Eğitim hayatımız bu olguyu en çok hissettiğimiz dönemlerden biri. Her öğrenci çok farklı koşullarda yaşayıp çok farklı koşullarda eğitim hayatını sürdürmeye çalışıyor. Bununla birlikte her öğrencinin biricik olduğunu ve öğrenme yapılarının, güçlü ve gelişmeye açık yanlarının da farklı olduğunu düşünürsek Kunduz’un ulaşılabilir kişiselleştirilmiş eğitim desteği sosyal sorumluluk projelerinde vazgeçilmez bir araç oluyor. Biz de fırsat eşitliğinin yanında öğrencilerin daha adil bir şekilde fırsatlara ulaşabilmesi kriteriyle projelerimizi yönetiyoruz.
Hayata geçirdiğiniz sosyal sorumluluk projeleri öğrencilere ve Kunduz’a neler kazandırıyor?
Maalesef her öğrenci her dersten özel öğretmen desteği alabilecek imkana sahip değil. İhtiyaçları olan her anda profesyonel desteğe hızlıca ulaşamıyorlar. İşte Kunduz bu anlarda öğrencilere eşsiz bir destek sunuyor. Öğrencilerimizden duyduğumuza göre Kunduz’dan aldıkları en büyük fayda istedikleri an ve istedikleri yerden ihtiyaca yönelik eğitime zaman kaybetmeden ulaşmaları oluyor. Bu; Kunduz’un ilk ürünü olan Soru - Çözüm ile takıldıkları bir soruyu en fazla 15 dakika içerisinde açıklamalı çözümü ile anlamaları ve öğrenme süreçlerinde aksama yaşamamaları da olabiliyor veya uzman eğitmenler tarafından hazırlanan ve binlerce konu parçacığına ayırdığımız konu anlatım videolarıyla ihtiyaçları olan bilgiyi zaman kaybetmeden öğrenmeleri de olabiliyor. Kunduz ise bu sosyal sorumluluk projelerinde ulaştığı her öğrenciyle vizyonuna bir adım daha yaklaşıyor. Şimdiye kadar çok değerli kurumlarla projelerimizi hayata geçirdik. Bu projelerdeki değeri gören, olumlu geribildirimleri duyan diğer kurumlar da yeni projeler için bize ulaşıyor. Bizim oluşturduğumuz ve daha çok öğrencinin hayatına dokunan bu ağın genişlemesi bizi de gururlandırıyor.
ASKIDA SORU İLE ÖĞRENCİLERE DESTEK
Kunduz’da şimdiye kadar hangi sosyal sorumluluk projeleri hayata geçirildi?
Bahsettiğimiz gibi şimdiye kadar çok değerli kurumlarla ortaklık yaptık. Eğitim alanında fırsat eşitliği yaratmak için çalışan Türkiye’nin en değerli kurumlarından Türk Eğitim Vakfı ile bursiyer projemiz devam ediyor. Sınava hazırlanan tüm TEV bursiyerlerine ücretsiz Kunduz desteği vererek hem derslerinde hem de üniversite sınavına hazırlanma süreçlerinde destekçileri oluyoruz. Kurucu ortaklarımızdan Barış Bilgiç’in de eski bir TEV bursiyeri olması bu projeyi daha anlamlı hale getiriyor. Sosyal sorumluluk alanında bir diğer önemli kurum olan KAÇUV ile de bu sene bir proje başlattık. İhtiyaç sahibi 70 KAÇUV bursiyeri Kunduz’un eğitim desteğine ücretsiz bir şekilde ulaşabiliyor.
Askıda Soru ise gurur duyduğumuz diğer bir projemiz. Bu proje bizimle aynı vizyona sahip diğer insanları da harekete geçiren bir proje olması yönüyle çok özel. Eğitimde fırsat eşitliğine inanan herkes Askıda Soru ile hiç tanımadıkları öğrencilerin eğitim hayatına Kunduz paketlerimiz ile destek olabiliyor. Bu projelerimizin yanında Türkiye’nin en büyük çalışan topluluklarından Koç Holding, Eczacıbaşı, Finansbank gibi şirketler çalışanlarının eğitim çağındaki çocuklarına Kunduz armağan ediyor. Çalışan çocuklarına fırsat eşitliği yaratma; mavi ve beyaz yaka arasındaki bariyerleri yıkma adına Kunduz, her çalışanın çocuğuna nitelikli ve kişiselleştirilmiş eğitimi mümkün kılıyor.
Kunduz iş birliği ile kurs merkezlerine hangi hizmetleri sunuyorsunuz?
Kunduz iş birliği ile kurs öğrencilerine kurumlarının önerdiği kaynakların dışında başka hiçbir şeye ihtiyaç duymadan bire-bir eğitim imkânı sağlıyoruz.
Kurumsal iş birliği yaptığımız eğitim kurumlarında öğrenciler sorularını biriktirmeden anında Kunduz’la cevap bulabiliyor. Daha da ötesinde, öğrencilere Kunduz’a sordukları her bir soru için canlı olarak eğitmenlerle anında bir araya gelme ve o soru özelinde sınırsız kez destek alma imkânı sunuyoruz. Kunduz iş birliği ile kurs öğrencileri 7/24 diledikleri zaman ve diledikleri yerden anında eğitmenlerle iletişime geçip destek alma imkânı buluyor.
Etüt maliyetlerini azaltıyor, etüt ve soru çözüm saatlerinin öğrencilere yönelik daha efektif kullanılmasını sağlıyoruz. Kunduz’da yer alan her dersten konu anlatım videoları ve tarama testleri ile öğrenciler dilediği zaman, dilediği yerden kurstaki derslerini tekrar etme ve pekiştirme şansı buluyorlar. Ayrıca kurs yöneticileri dijital panel üzerinden hangi öğrenci- hangi konudan kaç soru sormuş, detaylı analiz edip rehberlik hizmetleri için kaynak oluşturabiliyorlar.
Kurumların sağladığı imkanları Kunduz’un bire-bir eğitim odaklı dijital dünyasıyla destekleyerek her öğrenci için eğitim seviyesini zirveye çıkarmayı hedefliyoruz. Her öğrenci kendine hastır ve özeldir felsefesiyle kursların dijital dönüşümde vazgeçilmez iş ortağı olmayı hedefliyoruz. Artık Kunduz’un ortaokul ve lisede her sınıfta öğrenciler için vazgeçilmez bir kaynak olduğu kabul görüyor.
HEDEF %50’LİK DİLİMDEKİ BİR ÖĞRENCİYİ %2’YE TAŞIMAK
Kunduz’u diğer uygulamalardan farklılaştıran özellikleri nelerdir?
Kunduz ortaokul ve lise eğitiminde teknolojiyi kullanarak kişiselleştirilmiş eğitimi herkese erişilebilir kılmayı amaçlıyor. Başta ünlü eğitim psikoloğu Bloom’un araştırmaları olmak üzere akademik araştırmalar gösteriyor ki birebir eğitim sınıftaki eğitimden çok daha etkili. O kadar etkili ki 100 kişilik bir grupta 50. sıradaki öğrenci birebir eğitimle 2. Sıraya yükseliyor. Bu istatiksel olarak da kanıtlanmış. Ancak Bloom bunu bir problem olarak literatüre aktarmış. Çünkü dünyada hiçbir toplum öğrencilere her dersi için birebir eğitim verebilecek ekonomik kaynaklara sahip değil ve olamayacak da. Kunduz tam da bu problemi çözmek amacıyla kuruldu: Öğrencinin okul ve kurs sonrasında öğrenim ihtiyaçlarını en iyi şekilde dinleyen ve yanında her an dilediği dersten ona kişiselleştirilmiş bir eğitim sunabilen özel bir öğretmen olmasını nasıl sağlayabiliriz ve bunu herkesin karşılayabileceği bir ücretten nasıl sunabiliriz? Bizim öğretmenle öğrenciyi en etkili, uygun ve hızlı yöntemle bir araya getirecek mobil platformlar tasarlayarak yapmayı amaçladığımız ise her öğrencinin yanında bir öğretmen varmışçasına bir deneyim sunmak ve ortalama bir öğrenciyi %50’lik dilimden %2’lik dilime taşımak.
YÜZLERCE KURS KUNDUZ’U TERCİH EDİYOR
Peki kurslarla olan iş birliklerinize gelelim. Kurslar neden Kunduzla iş birliği yapıyor?
Kunduz’un kurs merkezleri iş birlikleri her geçen gün popülaritesini arttırıyor. Önümüzdeki eğitim yılı için şimdiden yaptığımız anlaşmalar ve iş birliklerimize baktığımızda seneye 10 binlerce kurs merkezi öğrencisinin bu anlaşmalarla Kunduz’dan faydalanacağının kesinleştiğini söyleyebilirim. Uzaktan eğitim ve hibrit eğitim teknolojilerini de göz önüne aldığımızda kursların öğrencilerine Kunduz paketi sunmaları, 7/24 kaynak sunabilmeleri ve öğrencilerinin yanında olabilmeleri adına çok önemli bir faktör haline geliyor. Kurslar 8. ve 12. sınıflar başta olmak üzere 5. Sınıftan itibaren öğrencileri için Kunduz’dan faydalanıyorlar. Kurs merkezi yöneticileri ile konuştuğumuzda kurumlar için kendi bölgelerindeki diğer kurumlardan farklılaşmanın ve ilkler sunmanın bu dönemde çok önemli olduğunu duyuyoruz. Kunduz ile iş birliği yapan kurs öğrencileri ve o kurslara gitmeyi düşünen öğrencilerde – velilerde de bu işbirliği olumlu karşılık buluyor. Her kurumsal iş birliğimizde eko sistemimizde yer alan tüm paydaşlarımızın %100 memnuniyetini sağlayacağımız bir model kurmayı taahhüt ediyoruz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Kunduz Kurumsal Operasyonlar Müdürü Alper Akgün, Kunduz’un eğitimde fırsat eşitliği ve bununla birlikte her öğrencinin kaliteli kişiselleştirilmiş eğitim desteğine kolayca ulaşabildiği bir dünya hayal ederek yola çıkan bir girişim olduğunu belirterek, sosyal sorumluluk alanında kurumsal çalışmalarını artı eğitim’e anlattı.
* Her öğrencinin biricik olduğunu ve öğrenme yapılarının, güçlü ve gelişmeye açık yanlarının da farklı olduğunu düşünürsek Kunduz’un ulaşılabilir kişiselleştirilmiş eğitim desteği sosyal sorumluluk projelerinde vazgeçilmez bir araç oluyor.
* Eğitimde fırsat eşitliğine inanan herkes Askıda Soru ile hiç tanımadıkları öğrencilerin eğitim hayatına Kunduz paketlerimiz ile destek olabiliyor. Koç Holding, Eczacıbaşı, Finansbank gibi şirketler çalışanlarının eğitim çağındaki çocuklarına Kunduz armağan ediyor.
* Kurumların sağladığı imkanları Kunduz’un bire-bir eğitim odaklı dijital dünyasıyla destekleyerek her öğrenci için eğitim seviyesini zirveye çıkarmayı hedefliyoruz.
Kunduz sosyal sorumluluk projelerine karar verirken nelere dikkat ediyor?
Kunduz eğitimde fırsat eşitliği ve bununla birlikte her öğrencinin kaliteli kişiselleştirilmiş eğitim desteğine kolayca ulaşabildiği bir dünya hayal ederek yola çıkan bir girişim. Bu da sosyal sorumluluk projelerimizde en başta ele aldığımız konu oluyor. Bu vizyona bağlı kalma ilkesi ile eğitim desteğine ihtiyaç duyan daha çok öğrencinin hayatına dokunmak ve onların potansiyellerini gerçekleştirmelerine daha çok katkıda bulunmak istiyoruz.
Eşitlik her zaman adil bir düzen getirmiyor. Eğitim hayatımız bu olguyu en çok hissettiğimiz dönemlerden biri. Her öğrenci çok farklı koşullarda yaşayıp çok farklı koşullarda eğitim hayatını sürdürmeye çalışıyor. Bununla birlikte her öğrencinin biricik olduğunu ve öğrenme yapılarının, güçlü ve gelişmeye açık yanlarının da farklı olduğunu düşünürsek Kunduz’un ulaşılabilir kişiselleştirilmiş eğitim desteği sosyal sorumluluk projelerinde vazgeçilmez bir araç oluyor. Biz de fırsat eşitliğinin yanında öğrencilerin daha adil bir şekilde fırsatlara ulaşabilmesi kriteriyle projelerimizi yönetiyoruz.
Hayata geçirdiğiniz sosyal sorumluluk projeleri öğrencilere ve Kunduz’a neler kazandırıyor?
Maalesef her öğrenci her dersten özel öğretmen desteği alabilecek imkana sahip değil. İhtiyaçları olan her anda profesyonel desteğe hızlıca ulaşamıyorlar. İşte Kunduz bu anlarda öğrencilere eşsiz bir destek sunuyor. Öğrencilerimizden duyduğumuza göre Kunduz’dan aldıkları en büyük fayda istedikleri an ve istedikleri yerden ihtiyaca yönelik eğitime zaman kaybetmeden ulaşmaları oluyor. Bu; Kunduz’un ilk ürünü olan Soru - Çözüm ile takıldıkları bir soruyu en fazla 15 dakika içerisinde açıklamalı çözümü ile anlamaları ve öğrenme süreçlerinde aksama yaşamamaları da olabiliyor veya uzman eğitmenler tarafından hazırlanan ve binlerce konu parçacığına ayırdığımız konu anlatım videolarıyla ihtiyaçları olan bilgiyi zaman kaybetmeden öğrenmeleri de olabiliyor. Kunduz ise bu sosyal sorumluluk projelerinde ulaştığı her öğrenciyle vizyonuna bir adım daha yaklaşıyor. Şimdiye kadar çok değerli kurumlarla projelerimizi hayata geçirdik. Bu projelerdeki değeri gören, olumlu geribildirimleri duyan diğer kurumlar da yeni projeler için bize ulaşıyor. Bizim oluşturduğumuz ve daha çok öğrencinin hayatına dokunan bu ağın genişlemesi bizi de gururlandırıyor.
ASKIDA SORU İLE ÖĞRENCİLERE DESTEK
Kunduz’da şimdiye kadar hangi sosyal sorumluluk projeleri hayata geçirildi?
Bahsettiğimiz gibi şimdiye kadar çok değerli kurumlarla ortaklık yaptık. Eğitim alanında fırsat eşitliği yaratmak için çalışan Türkiye’nin en değerli kurumlarından Türk Eğitim Vakfı ile bursiyer projemiz devam ediyor. Sınava hazırlanan tüm TEV bursiyerlerine ücretsiz Kunduz desteği vererek hem derslerinde hem de üniversite sınavına hazırlanma süreçlerinde destekçileri oluyoruz. Kurucu ortaklarımızdan Barış Bilgiç’in de eski bir TEV bursiyeri olması bu projeyi daha anlamlı hale getiriyor. Sosyal sorumluluk alanında bir diğer önemli kurum olan KAÇUV ile de bu sene bir proje başlattık. İhtiyaç sahibi 70 KAÇUV bursiyeri Kunduz’un eğitim desteğine ücretsiz bir şekilde ulaşabiliyor.
Askıda Soru ise gurur duyduğumuz diğer bir projemiz. Bu proje bizimle aynı vizyona sahip diğer insanları da harekete geçiren bir proje olması yönüyle çok özel. Eğitimde fırsat eşitliğine inanan herkes Askıda Soru ile hiç tanımadıkları öğrencilerin eğitim hayatına Kunduz paketlerimiz ile destek olabiliyor. Bu projelerimizin yanında Türkiye’nin en büyük çalışan topluluklarından Koç Holding, Eczacıbaşı, Finansbank gibi şirketler çalışanlarının eğitim çağındaki çocuklarına Kunduz armağan ediyor. Çalışan çocuklarına fırsat eşitliği yaratma; mavi ve beyaz yaka arasındaki bariyerleri yıkma adına Kunduz, her çalışanın çocuğuna nitelikli ve kişiselleştirilmiş eğitimi mümkün kılıyor.
Kunduz iş birliği ile kurs merkezlerine hangi hizmetleri sunuyorsunuz?
Kunduz iş birliği ile kurs öğrencilerine kurumlarının önerdiği kaynakların dışında başka hiçbir şeye ihtiyaç duymadan bire-bir eğitim imkânı sağlıyoruz.
Kurumsal iş birliği yaptığımız eğitim kurumlarında öğrenciler sorularını biriktirmeden anında Kunduz’la cevap bulabiliyor. Daha da ötesinde, öğrencilere Kunduz’a sordukları her bir soru için canlı olarak eğitmenlerle anında bir araya gelme ve o soru özelinde sınırsız kez destek alma imkânı sunuyoruz. Kunduz iş birliği ile kurs öğrencileri 7/24 diledikleri zaman ve diledikleri yerden anında eğitmenlerle iletişime geçip destek alma imkânı buluyor.
Etüt maliyetlerini azaltıyor, etüt ve soru çözüm saatlerinin öğrencilere yönelik daha efektif kullanılmasını sağlıyoruz. Kunduz’da yer alan her dersten konu anlatım videoları ve tarama testleri ile öğrenciler dilediği zaman, dilediği yerden kurstaki derslerini tekrar etme ve pekiştirme şansı buluyorlar. Ayrıca kurs yöneticileri dijital panel üzerinden hangi öğrenci- hangi konudan kaç soru sormuş, detaylı analiz edip rehberlik hizmetleri için kaynak oluşturabiliyorlar.
Kurumların sağladığı imkanları Kunduz’un bire-bir eğitim odaklı dijital dünyasıyla destekleyerek her öğrenci için eğitim seviyesini zirveye çıkarmayı hedefliyoruz. Her öğrenci kendine hastır ve özeldir felsefesiyle kursların dijital dönüşümde vazgeçilmez iş ortağı olmayı hedefliyoruz. Artık Kunduz’un ortaokul ve lisede her sınıfta öğrenciler için vazgeçilmez bir kaynak olduğu kabul görüyor.
HEDEF %50’LİK DİLİMDEKİ BİR ÖĞRENCİYİ %2’YE TAŞIMAK
Kunduz’u diğer uygulamalardan farklılaştıran özellikleri nelerdir?
Kunduz ortaokul ve lise eğitiminde teknolojiyi kullanarak kişiselleştirilmiş eğitimi herkese erişilebilir kılmayı amaçlıyor. Başta ünlü eğitim psikoloğu Bloom’un araştırmaları olmak üzere akademik araştırmalar gösteriyor ki birebir eğitim sınıftaki eğitimden çok daha etkili. O kadar etkili ki 100 kişilik bir grupta 50. sıradaki öğrenci birebir eğitimle 2. Sıraya yükseliyor. Bu istatiksel olarak da kanıtlanmış. Ancak Bloom bunu bir problem olarak literatüre aktarmış. Çünkü dünyada hiçbir toplum öğrencilere her dersi için birebir eğitim verebilecek ekonomik kaynaklara sahip değil ve olamayacak da. Kunduz tam da bu problemi çözmek amacıyla kuruldu: Öğrencinin okul ve kurs sonrasında öğrenim ihtiyaçlarını en iyi şekilde dinleyen ve yanında her an dilediği dersten ona kişiselleştirilmiş bir eğitim sunabilen özel bir öğretmen olmasını nasıl sağlayabiliriz ve bunu herkesin karşılayabileceği bir ücretten nasıl sunabiliriz? Bizim öğretmenle öğrenciyi en etkili, uygun ve hızlı yöntemle bir araya getirecek mobil platformlar tasarlayarak yapmayı amaçladığımız ise her öğrencinin yanında bir öğretmen varmışçasına bir deneyim sunmak ve ortalama bir öğrenciyi %50’lik dilimden %2’lik dilime taşımak.
YÜZLERCE KURS KUNDUZ’U TERCİH EDİYOR
Peki kurslarla olan iş birliklerinize gelelim. Kurslar neden Kunduzla iş birliği yapıyor?
Kunduz’un kurs merkezleri iş birlikleri her geçen gün popülaritesini arttırıyor. Önümüzdeki eğitim yılı için şimdiden yaptığımız anlaşmalar ve iş birliklerimize baktığımızda seneye 10 binlerce kurs merkezi öğrencisinin bu anlaşmalarla Kunduz’dan faydalanacağının kesinleştiğini söyleyebilirim. Uzaktan eğitim ve hibrit eğitim teknolojilerini de göz önüne aldığımızda kursların öğrencilerine Kunduz paketi sunmaları, 7/24 kaynak sunabilmeleri ve öğrencilerinin yanında olabilmeleri adına çok önemli bir faktör haline geliyor. Kurslar 8. ve 12. sınıflar başta olmak üzere 5. Sınıftan itibaren öğrencileri için Kunduz’dan faydalanıyorlar. Kurs merkezi yöneticileri ile konuştuğumuzda kurumlar için kendi bölgelerindeki diğer kurumlardan farklılaşmanın ve ilkler sunmanın bu dönemde çok önemli olduğunu duyuyoruz. Kunduz ile iş birliği yapan kurs öğrencileri ve o kurslara gitmeyi düşünen öğrencilerde – velilerde de bu işbirliği olumlu karşılık buluyor. Her kurumsal iş birliğimizde eko sistemimizde yer alan tüm paydaşlarımızın %100 memnuniyetini sağlayacağımız bir model kurmayı taahhüt ediyoruz.
Son Güncelleme: Perşembe, 23 Haziran 2022 16:06
Gösterim: 1453
YÖM Okulları Kurucusu Kayhan Karlı, YÖM Hibrit Lisesi'nin 2022-23 öğretim yılında açılacağını söyledi.
Gençlerin işgücüne katılımı artarken, otomasyonun bazı işleri yok olma riskiyle karşı karşıya bırakması, alternatif eğitim modellerini gündeme getiriyor. 2040 yılına kadar 127 milyon gencin işgücü piyasasına gireceği MENA Bölgesi’nde, hibrit eğitim modeli öne çıkarıyor.
Önümüzdeki 20 yıl içinde işgücü piyasasına girecek gençlerin sayısının artması, ülkemizin de içinde bulunduğu MENA Bölgesi (Ortadoğu ve Kuzey Afrika) için istihdam yaratma konusunda önemli bir zorluğu ortaya koyuyor. Küresel ortalamanın %5,4 olduğu düşünüldüğünde, ortalama işsizliğin %9,2 olarak tahmin edildiği bölge, eğitimle ilgili yeni arayışlara yöneliyor. Uzmanlar, bugünün gençlerinin hayatları boyunca birden fazla kariyere sahip olacak şekilde büyüyeceğini ve okulu bitirdikten sonra bile sürekli yeni beceriler kazanmaları gerekeceğini söylüyor.
Mevcut işgücü katılım oranları ve nüfus artışı tahminlerine göre, 2040 yılına kadar 127 milyon genç, MENA’da işgücü piyasasına girecek. Mevcut toplamın neredeyse %17'si olan yaklaşık 29 milyon işin, otomasyon nedeniyle 2030 yılına kadar yok olma riskiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen YÖM Okulları Kurucusu Kayhan Karlı, “Gençlerin dünya çapında büyüme ve gelişmenin temel itici güçleri olan inovasyonu ve girişimciliği kolaylaştıran bir ekosistem tarafından sağlanan fırsatlardan yararlanarak daha fazlasını yaratmaları bekleniyor. Bu durum, hibrit öğrenme modellerine yönelimi artırıyor” dedi.
Hibrit eğitim pandemiden önce de vardı
Hibrit eğitimde, farklı eğitim modelinin üstün özellikleri bir arada değerlendirilerek daha başarılı bir eğitim çıktısı elde edildiğine dikkat çeken Kayhan Karlı, “Aslında hibrit, ilk kez kullanılan bir model değil. Hatta pandeminin getirdiği zorunlu çevrimiçi eğitimden önce de birçok kurum ve devlet bu modeli benimsemişti. Şimdilik gelecek için öngörülen hibrit eğitim modeli, online eğitimle yüz yüze eğitimin birlikte yürütülmesi şeklinde. Bu modelin en bariz örneği olan 'ters yüz sınıf’ uygulamasında öğrenciler, öğretmen veya eğitmen tarafından verilen video veya eğitim içeriğini istedikleri yer ve zamanda izler. Daha sonra sınıfta bu içeriklerle ilgili soru-cevap veya tartışma oturumları düzenlenir. Bu sistemi başarıyla uygulayan birçok eğitim kurumu bulunuyor” dedi.
Hibrit lise açacak
Hibrit eğitimin, kendi kendine öğrenme yeteneği kazandırdığını, zaman yönetimi ve verimli kaynak kullanımı açısından önemli imkanlar sunduğunu söyleyen YÖM Okulları Kurucusu Kayhan Karlı, Türkiye’nin ilk hibrit lisesini açacaklarını söyleyerek “2013 yılında Göknur Karlı ile birlikte Yenilikçi Öğrenme Merkezi’ni (YÖM) kurarak eğitim yoluyla sosyal fayda yaratma yolculuğuna çıktık. İstanbul ve İzmir’de yerleşkeleri bulunan YÖM Okulları’nın yanı sıra, YÖM Aile, YÖM Kamp, YÖM Ajans, e-öğrenme pazaryeri LEGOnimbus gibi birçok farklı çalışmaya imza attık. Eğitimin farklı alanlarındaki 30 yıllık deneyimimiz şimdi de YÖM Hibrit Lisesi’nde hayat bulacak. İstanbul’un Anadolu Yakası’nda 2022-23 öğretim yılından itibaren hizmet verecek lise, her yıl 60 öğrencilik kontenjan açacak. Benimsediğimiz cinsiyet eşitliği ilkesi uyarınca, her yıl kız-erkek öğrenci dengesini koruyacağız” diye ifade etti. Kayhan Karlı, YÖM Hibrit Lisesi’ne öğrenci kabul edilirken, LGS puanının yanı sıra, öğrencinin portfolyosu ve dijitalle ilişkisinin de inceleneceğini, makale ve mülakat aracılığıyla yazılı ve sözlü değerlendirme yapılacağını açıkladı.
Çift diploma verilecek
Gençlerin küçük yaşlardan itibaren yurt dışında eğitim ve yaşam fırsatlarını takibe aldığını vurgulayan Kayhan Karlı, “Dünyanın her yerinden alanlarında uzman eğitimcilerden ders alma imkanı sunan hibrit eğitim modeline sahip YÖM Hibrit Lisesi’nde, derslerin yarısı okulda, yarısı ise online ve ters-yüz (flipped) öğrenme yöntemleriyle gerçekleştirilecek. Eşzamanlı olarak Türkiye ve Amerika’dan lise diploması alarak mezun olacak YÖM’lü gençler; küresel fırsatlara uygun beceriler geliştirecek, girişimcilik ruhu kazanacak ve kendi geleceklerini tasarlayacak donanıma sahip olacak. Amerika’daki Brigham Youth University’nin online lisesinin programını 11. sınıfta tamamlayacak öğrenciler, 12. sınıfta da Türkiye’deki üniversite sınavına hazırlanabilecek. Eğitim dili İngilizce olacak lisede, zorunlu hazırlık sınıfının ardından iki yabancı dilde daha eğitim verilecek” diye ifade etti.
Gençleri iş hayatına hazırlayacak
Çift diplomanın yanı sıra, zengin atölye programlarında edindikleri becerileri belgeleyen sertifikalarla mezun olacak YÖM’lü gençlerin, Avrupa ve ABD'deki üniversitelerden kabul alma fırsatına sahip olacağını belirten YÖM Okulları Kurucusu Kayhan Karlı, sözlerini şöyle sonlandırdı: “8 haftalık Girişimci Genç Liderler Akademisi programıyla öğrenciler üniversite ve iş hayatına hazırlanırken, Singapur merkezli YouthCast Kariyere Hazırlık Programı ile uluslararası geçerliliğe sahip, blokzinciri teknolojisiyle kredilendirilmiş sertifikalar alacak. Gençlere, uluslararası gençlik kampı ve öğrenci değişim programı alternatifleri de sunacağız."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
YÖM Okulları Kurucusu Kayhan Karlı, YÖM Hibrit Lisesi'nin 2022-23 öğretim yılında açılacağını söyledi.
Gençlerin işgücüne katılımı artarken, otomasyonun bazı işleri yok olma riskiyle karşı karşıya bırakması, alternatif eğitim modellerini gündeme getiriyor. 2040 yılına kadar 127 milyon gencin işgücü piyasasına gireceği MENA Bölgesi’nde, hibrit eğitim modeli öne çıkarıyor.
Önümüzdeki 20 yıl içinde işgücü piyasasına girecek gençlerin sayısının artması, ülkemizin de içinde bulunduğu MENA Bölgesi (Ortadoğu ve Kuzey Afrika) için istihdam yaratma konusunda önemli bir zorluğu ortaya koyuyor. Küresel ortalamanın %5,4 olduğu düşünüldüğünde, ortalama işsizliğin %9,2 olarak tahmin edildiği bölge, eğitimle ilgili yeni arayışlara yöneliyor. Uzmanlar, bugünün gençlerinin hayatları boyunca birden fazla kariyere sahip olacak şekilde büyüyeceğini ve okulu bitirdikten sonra bile sürekli yeni beceriler kazanmaları gerekeceğini söylüyor.
Mevcut işgücü katılım oranları ve nüfus artışı tahminlerine göre, 2040 yılına kadar 127 milyon genç, MENA’da işgücü piyasasına girecek. Mevcut toplamın neredeyse %17'si olan yaklaşık 29 milyon işin, otomasyon nedeniyle 2030 yılına kadar yok olma riskiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen YÖM Okulları Kurucusu Kayhan Karlı, “Gençlerin dünya çapında büyüme ve gelişmenin temel itici güçleri olan inovasyonu ve girişimciliği kolaylaştıran bir ekosistem tarafından sağlanan fırsatlardan yararlanarak daha fazlasını yaratmaları bekleniyor. Bu durum, hibrit öğrenme modellerine yönelimi artırıyor” dedi.
Hibrit eğitim pandemiden önce de vardı
Hibrit eğitimde, farklı eğitim modelinin üstün özellikleri bir arada değerlendirilerek daha başarılı bir eğitim çıktısı elde edildiğine dikkat çeken Kayhan Karlı, “Aslında hibrit, ilk kez kullanılan bir model değil. Hatta pandeminin getirdiği zorunlu çevrimiçi eğitimden önce de birçok kurum ve devlet bu modeli benimsemişti. Şimdilik gelecek için öngörülen hibrit eğitim modeli, online eğitimle yüz yüze eğitimin birlikte yürütülmesi şeklinde. Bu modelin en bariz örneği olan 'ters yüz sınıf’ uygulamasında öğrenciler, öğretmen veya eğitmen tarafından verilen video veya eğitim içeriğini istedikleri yer ve zamanda izler. Daha sonra sınıfta bu içeriklerle ilgili soru-cevap veya tartışma oturumları düzenlenir. Bu sistemi başarıyla uygulayan birçok eğitim kurumu bulunuyor” dedi.
Hibrit lise açacak
Hibrit eğitimin, kendi kendine öğrenme yeteneği kazandırdığını, zaman yönetimi ve verimli kaynak kullanımı açısından önemli imkanlar sunduğunu söyleyen YÖM Okulları Kurucusu Kayhan Karlı, Türkiye’nin ilk hibrit lisesini açacaklarını söyleyerek “2013 yılında Göknur Karlı ile birlikte Yenilikçi Öğrenme Merkezi’ni (YÖM) kurarak eğitim yoluyla sosyal fayda yaratma yolculuğuna çıktık. İstanbul ve İzmir’de yerleşkeleri bulunan YÖM Okulları’nın yanı sıra, YÖM Aile, YÖM Kamp, YÖM Ajans, e-öğrenme pazaryeri LEGOnimbus gibi birçok farklı çalışmaya imza attık. Eğitimin farklı alanlarındaki 30 yıllık deneyimimiz şimdi de YÖM Hibrit Lisesi’nde hayat bulacak. İstanbul’un Anadolu Yakası’nda 2022-23 öğretim yılından itibaren hizmet verecek lise, her yıl 60 öğrencilik kontenjan açacak. Benimsediğimiz cinsiyet eşitliği ilkesi uyarınca, her yıl kız-erkek öğrenci dengesini koruyacağız” diye ifade etti. Kayhan Karlı, YÖM Hibrit Lisesi’ne öğrenci kabul edilirken, LGS puanının yanı sıra, öğrencinin portfolyosu ve dijitalle ilişkisinin de inceleneceğini, makale ve mülakat aracılığıyla yazılı ve sözlü değerlendirme yapılacağını açıkladı.
Çift diploma verilecek
Gençlerin küçük yaşlardan itibaren yurt dışında eğitim ve yaşam fırsatlarını takibe aldığını vurgulayan Kayhan Karlı, “Dünyanın her yerinden alanlarında uzman eğitimcilerden ders alma imkanı sunan hibrit eğitim modeline sahip YÖM Hibrit Lisesi’nde, derslerin yarısı okulda, yarısı ise online ve ters-yüz (flipped) öğrenme yöntemleriyle gerçekleştirilecek. Eşzamanlı olarak Türkiye ve Amerika’dan lise diploması alarak mezun olacak YÖM’lü gençler; küresel fırsatlara uygun beceriler geliştirecek, girişimcilik ruhu kazanacak ve kendi geleceklerini tasarlayacak donanıma sahip olacak. Amerika’daki Brigham Youth University’nin online lisesinin programını 11. sınıfta tamamlayacak öğrenciler, 12. sınıfta da Türkiye’deki üniversite sınavına hazırlanabilecek. Eğitim dili İngilizce olacak lisede, zorunlu hazırlık sınıfının ardından iki yabancı dilde daha eğitim verilecek” diye ifade etti.
Gençleri iş hayatına hazırlayacak
Çift diplomanın yanı sıra, zengin atölye programlarında edindikleri becerileri belgeleyen sertifikalarla mezun olacak YÖM’lü gençlerin, Avrupa ve ABD'deki üniversitelerden kabul alma fırsatına sahip olacağını belirten YÖM Okulları Kurucusu Kayhan Karlı, sözlerini şöyle sonlandırdı: “8 haftalık Girişimci Genç Liderler Akademisi programıyla öğrenciler üniversite ve iş hayatına hazırlanırken, Singapur merkezli YouthCast Kariyere Hazırlık Programı ile uluslararası geçerliliğe sahip, blokzinciri teknolojisiyle kredilendirilmiş sertifikalar alacak. Gençlere, uluslararası gençlik kampı ve öğrenci değişim programı alternatifleri de sunacağız."
Son Güncelleme: Salı, 28 Haziran 2022 11:29
Gösterim: 1432
Sınav Eğitim Kurumlarının geleneksel olarak düzenlediği “2022 Kurucular Zirvesi” bu yıl 21-22-23 Mayıs tarihlerinde Antalya Mirage Park Resort Otel’de gerçekleştirildi. Türkiye’nin her yerinden Kurucuların katılımıyla gerçekleştirilen “2022 Kurucular Zirvesi”nin Açılış Konuşmasını Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer yaptı. “2022 Kurucular Zirvesi”ne, Sınav Eğitim Kurumları çatısı altında bulunan tüm kurucular ile Genel Merkez Koordinatörleri katıldı.
Zirvede ETZ kurucusu Dr. Işıl Boy Ergül “Geleceğin Eğitim Tasarımı”, Eğitim-Yönetim Danışmanı Sedat Sönmez “Optimum Verimlilikte Eğitim Kurumları Yönetimi”, Mudanya Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr.İbrahim İmran Öztahtalı “Eğitim Kurumlarında Etkili Liderlik ve Yönetim Becerileri’ sunumları ile yer aldılar. Ayrıca Sınav Eğitim Kurumlarının Sürekli Eğitim Platformu Myexamy’ninLansmanı ve Kişiye Özel Kitap Uygulaması tanıtımı yapıldı.
“Hedefimiz Hep En İyi, Hep En Büyük, Hep Bir Numara Olmaktır”
Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, 18 yıl önce düzenlenen Kurucular Zirvesi’nde yaptığı konuşmadan alıntı yaparak “Kısa, orta ve uzun vadedeki en önemli hedefimiz; hep en iyi , hep en büyük, hep bir numara olmaktır. Onun için daha çok çalışacak, daha fazla gayret gösterecek, çıtamızı hep daha yükseğe taşıyacağız. Büyük olmanın, en büyük olmanın, bir numara olmanın sorumluluğu ile hareket edeceğiz.” sözlerini tekrar dile getirdi.
Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, eğitimde idealist olmanın önemine dikkat çekerek Mustafa Kemal Atatürk’ün “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller” yetiştirme hedefiyle eğitim vermenin, her öğrencinin öz değerlerimiz doğrultusunda vatanına, milletine faydalı “iyi insan, iyi yurttaş” olmasını sağlamanın Sınav Eğitim Kurumlarının temel gayesi olduğunu belirtti.
Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, Sınav Eğitim Kurumlarında, aynı eğitim yönetim yazılımı kullanıldığına, dersler dahil tüm eğitim aktivitelerinin Genel Merkez tarafından verilen yıllık plan ve akademik takvime göre yapıldığına, Sınav Yayınları ve belirlenen diğer yabancı dil yayınlarının zamanında temin edildiğine ve kaynak olarak bu yayınların kullanıldığına, Sınav’ın ödev sisteminin takip edilerek tüm sınavların, akademik takvimdeki gün ve saatte uygulandığına ve sonuçların ortak değerlendirildiğine dikkat çekti.
Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, Sınav Eğitim Kurumlarında öğrencilerin devam-devamsızlık durumlarının düzenli şekilde takip edilerek veli bilgilendirilmesinin özenle yapıldığını, bu çerçevede ilk derse gelmeyen öğrencinin velisinin hemen arandığını, ödevlerin zamanında kontrol edildiğini, sınav sonuçlarının düzenli olarak izlendiğini, öğrenciler arasında başarılı-başarısız ayrımına hiçbir zaman gidilmediğini, ihtiyacı olanlara etüt, ek ders, eksik tamamlama- başarı artırma ve benzeri çalışmalar yapıldığını ve bu süreçlerle ilgili bilgilendirme için şube öğretmenler kurullarının ve veli toplantılarının aksatılmadığını belirtti.
Sınav Eğitim Kurumlarında, psikolojik danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinin önemli yer tuttuğunun altını çizen Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, rehber öğretmenlerin tüm öğrencilerle yakından ilgilendiğini, her öğrencinin gelişimini kesintisiz bir şekilde izlediğini ve katkı sağladığını, Sınav Eğitim Kurumları çalışma takvimine uygun olarak ilgili envanterleri uyguladığını, sunumları yaptığını, bireysel-grup rehberlik çalışmalarını yürüttüğünü ve gözlemlerini belli aralıklarla velilerle paylaştığını da “2022 Kurucular Zirvesi”nde sözlerine ekledi.
“Sınav Eğitim Kurumları Eğitim Sektörünün En Etkin Kurumudur”
Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, Sınav’ın nitelikli yayınları, iddialı kursları, konseptkolej ve okullarıyla bir taraftan verdiği eğitim hizmetinin kapsamını ve kalitesini artırırken bir taraftan da ülkede eğitim adına yapılan her olumlu gelişmenin öncüsü veya paydaşı olduğuna dikkat çekerek, Sınav Eğitim Kurumları’nın, bugün 400’ün üzerinde kurumu, yüz bini aşkın öğrencisi ve on beş binden fazla öğretmeni ile eğitim sektörünün en etkin kurumu olduğunun altını çizdi.
Sınav Eğitim Kurumları’nın akademik eğitimde, yabancı dil öğretiminde, kültür-sanat ve spor aktivitelerinde ulusal ve uluslararası düzeyde büyük başarılar elde ettiğini ve çok sayıda kupa, madalya, plaket ve ödül aldığını belirtti.
Oxford Üniversitesi ile “Sınırları Aşan” Anlaşma İmzalandı
Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, Oxford Üniversitesi’nin Türkiye’de ilk defa kurumsal olarak Sınav’la anlaşma imzaladığını, yapılan anlaşma ile Sınav Okullarında uluslararası müfredatın uygulanacağını ve Sınav öğrencilerinin tüm dünyada geçerliliği olan çift diploma alabileceğini belirtti.
“2022 Kurucular Zirvesi” Sınav Eğitim Kurumlarında İlkokul ve İngilizce Uygulamaları, Ortaokul Uygulamaları, Lise Uygulamaları, Kurs Uygulamaları, Bilişim Uygulamaları ve Yayınlar Koordinatörlüğü’nün anlatımıyla devam etti.
Yapay Zekâ Tabanlı Myexamy ile Öğrencilerde Tam Öğrenme ve Yüksek Başarı
“2022 Kurucular Zirvesi”nde Sınav Eğitim Kurumlarının Dijital Platformu Myexamy’ninLansmanı yapıldı. Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, eğitim alanına yeni bir açılım getirecek Sürekli Eğitim Platformu Myexamy’nin önemine dikkat çekerek, ’Tam Öğrenme ve Yüksek Başarı İçin Tasarlanmış Yapay Zekâ Tabanlı Sürekli Eğitim Platformu’’ olan Myexamy’nin öğrenci takibi, veli bilgilendirme, muhasebe, rehberlik-ölçme değerlendirme gibi alanların yanı sıra eksik tamamlama, kişiye özel çalışmalar gibi birçok eğitim materyalinin de bu dijital platform üzerinden gerçekleşeceğini belirtti.
Sınırsız fonksiyon özelliklerini tek platform üzerinde barındıran ve eğitimin bütün süreçlerini kapsayan 360 derece eğitim yazılımı Myexamy’nin kolay kullanımı, kullanıcı dostu arayüzleri ve yapay zeka ile kişiselleştirilmiş çalışma programları ile öğrencilerin yüksek başarı elde etmelerini sağlayacağını dile getiren Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, kurucularımıza Myexamy Banner Takdimini yaparak “2022 Kurucular Zirvesi”ni gerçekleştirmekten mutluluk duyduklarını belirtti. Ankara Sınav Koleji adına Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Orhan Özer MyexamyBanner’ı teslim aldı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Sınav Eğitim Kurumlarının geleneksel olarak düzenlediği “2022 Kurucular Zirvesi” bu yıl 21-22-23 Mayıs tarihlerinde Antalya Mirage Park Resort Otel’de gerçekleştirildi. Türkiye’nin her yerinden Kurucuların katılımıyla gerçekleştirilen “2022 Kurucular Zirvesi”nin Açılış Konuşmasını Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer yaptı. “2022 Kurucular Zirvesi”ne, Sınav Eğitim Kurumları çatısı altında bulunan tüm kurucular ile Genel Merkez Koordinatörleri katıldı.
Zirvede ETZ kurucusu Dr. Işıl Boy Ergül “Geleceğin Eğitim Tasarımı”, Eğitim-Yönetim Danışmanı Sedat Sönmez “Optimum Verimlilikte Eğitim Kurumları Yönetimi”, Mudanya Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr.İbrahim İmran Öztahtalı “Eğitim Kurumlarında Etkili Liderlik ve Yönetim Becerileri’ sunumları ile yer aldılar. Ayrıca Sınav Eğitim Kurumlarının Sürekli Eğitim Platformu Myexamy’ninLansmanı ve Kişiye Özel Kitap Uygulaması tanıtımı yapıldı.
“Hedefimiz Hep En İyi, Hep En Büyük, Hep Bir Numara Olmaktır”
Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, 18 yıl önce düzenlenen Kurucular Zirvesi’nde yaptığı konuşmadan alıntı yaparak “Kısa, orta ve uzun vadedeki en önemli hedefimiz; hep en iyi , hep en büyük, hep bir numara olmaktır. Onun için daha çok çalışacak, daha fazla gayret gösterecek, çıtamızı hep daha yükseğe taşıyacağız. Büyük olmanın, en büyük olmanın, bir numara olmanın sorumluluğu ile hareket edeceğiz.” sözlerini tekrar dile getirdi.
Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, eğitimde idealist olmanın önemine dikkat çekerek Mustafa Kemal Atatürk’ün “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller” yetiştirme hedefiyle eğitim vermenin, her öğrencinin öz değerlerimiz doğrultusunda vatanına, milletine faydalı “iyi insan, iyi yurttaş” olmasını sağlamanın Sınav Eğitim Kurumlarının temel gayesi olduğunu belirtti.
Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, Sınav Eğitim Kurumlarında, aynı eğitim yönetim yazılımı kullanıldığına, dersler dahil tüm eğitim aktivitelerinin Genel Merkez tarafından verilen yıllık plan ve akademik takvime göre yapıldığına, Sınav Yayınları ve belirlenen diğer yabancı dil yayınlarının zamanında temin edildiğine ve kaynak olarak bu yayınların kullanıldığına, Sınav’ın ödev sisteminin takip edilerek tüm sınavların, akademik takvimdeki gün ve saatte uygulandığına ve sonuçların ortak değerlendirildiğine dikkat çekti.
Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, Sınav Eğitim Kurumlarında öğrencilerin devam-devamsızlık durumlarının düzenli şekilde takip edilerek veli bilgilendirilmesinin özenle yapıldığını, bu çerçevede ilk derse gelmeyen öğrencinin velisinin hemen arandığını, ödevlerin zamanında kontrol edildiğini, sınav sonuçlarının düzenli olarak izlendiğini, öğrenciler arasında başarılı-başarısız ayrımına hiçbir zaman gidilmediğini, ihtiyacı olanlara etüt, ek ders, eksik tamamlama- başarı artırma ve benzeri çalışmalar yapıldığını ve bu süreçlerle ilgili bilgilendirme için şube öğretmenler kurullarının ve veli toplantılarının aksatılmadığını belirtti.
Sınav Eğitim Kurumlarında, psikolojik danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinin önemli yer tuttuğunun altını çizen Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, rehber öğretmenlerin tüm öğrencilerle yakından ilgilendiğini, her öğrencinin gelişimini kesintisiz bir şekilde izlediğini ve katkı sağladığını, Sınav Eğitim Kurumları çalışma takvimine uygun olarak ilgili envanterleri uyguladığını, sunumları yaptığını, bireysel-grup rehberlik çalışmalarını yürüttüğünü ve gözlemlerini belli aralıklarla velilerle paylaştığını da “2022 Kurucular Zirvesi”nde sözlerine ekledi.
“Sınav Eğitim Kurumları Eğitim Sektörünün En Etkin Kurumudur”
Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, Sınav’ın nitelikli yayınları, iddialı kursları, konseptkolej ve okullarıyla bir taraftan verdiği eğitim hizmetinin kapsamını ve kalitesini artırırken bir taraftan da ülkede eğitim adına yapılan her olumlu gelişmenin öncüsü veya paydaşı olduğuna dikkat çekerek, Sınav Eğitim Kurumları’nın, bugün 400’ün üzerinde kurumu, yüz bini aşkın öğrencisi ve on beş binden fazla öğretmeni ile eğitim sektörünün en etkin kurumu olduğunun altını çizdi.
Sınav Eğitim Kurumları’nın akademik eğitimde, yabancı dil öğretiminde, kültür-sanat ve spor aktivitelerinde ulusal ve uluslararası düzeyde büyük başarılar elde ettiğini ve çok sayıda kupa, madalya, plaket ve ödül aldığını belirtti.
Oxford Üniversitesi ile “Sınırları Aşan” Anlaşma İmzalandı
Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, Oxford Üniversitesi’nin Türkiye’de ilk defa kurumsal olarak Sınav’la anlaşma imzaladığını, yapılan anlaşma ile Sınav Okullarında uluslararası müfredatın uygulanacağını ve Sınav öğrencilerinin tüm dünyada geçerliliği olan çift diploma alabileceğini belirtti.
“2022 Kurucular Zirvesi” Sınav Eğitim Kurumlarında İlkokul ve İngilizce Uygulamaları, Ortaokul Uygulamaları, Lise Uygulamaları, Kurs Uygulamaları, Bilişim Uygulamaları ve Yayınlar Koordinatörlüğü’nün anlatımıyla devam etti.
Yapay Zekâ Tabanlı Myexamy ile Öğrencilerde Tam Öğrenme ve Yüksek Başarı
“2022 Kurucular Zirvesi”nde Sınav Eğitim Kurumlarının Dijital Platformu Myexamy’ninLansmanı yapıldı. Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, eğitim alanına yeni bir açılım getirecek Sürekli Eğitim Platformu Myexamy’nin önemine dikkat çekerek, ’Tam Öğrenme ve Yüksek Başarı İçin Tasarlanmış Yapay Zekâ Tabanlı Sürekli Eğitim Platformu’’ olan Myexamy’nin öğrenci takibi, veli bilgilendirme, muhasebe, rehberlik-ölçme değerlendirme gibi alanların yanı sıra eksik tamamlama, kişiye özel çalışmalar gibi birçok eğitim materyalinin de bu dijital platform üzerinden gerçekleşeceğini belirtti.
Sınırsız fonksiyon özelliklerini tek platform üzerinde barındıran ve eğitimin bütün süreçlerini kapsayan 360 derece eğitim yazılımı Myexamy’nin kolay kullanımı, kullanıcı dostu arayüzleri ve yapay zeka ile kişiselleştirilmiş çalışma programları ile öğrencilerin yüksek başarı elde etmelerini sağlayacağını dile getiren Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özer, kurucularımıza Myexamy Banner Takdimini yaparak “2022 Kurucular Zirvesi”ni gerçekleştirmekten mutluluk duyduklarını belirtti. Ankara Sınav Koleji adına Sınav Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Orhan Özer MyexamyBanner’ı teslim aldı.
Son Güncelleme: Perşembe, 02 Haziran 2022 15:26
Gösterim: 1996