Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Dinçer Ateş, okulların yüksek hızlı internet altyapısına kavuşması ve etkileşimli tahta kurulumlarının tamamlanması sonrası tüm içeriklerin zaman ve mekandan bağımsız olarak okul içinde ve dışında öğrencilerin kullanımına sunulmasını hedeflediklerini böylece e-öğrenmede öğrencinin kendi öğrenme sürecini yönetebileceğini belirtiyor.
Eğitim Bilişim Ağı’nın önümüzdeki süreçte okulların yüksek hızlı internet altyapısı ve erişim sağlamayı, etkileşimli tahta kurulumlarının tamamlanması amaçlanıyor. Bu sayede EBA üzerinden hazırlanmış olan kullanıma açık tüm içeriklerin zaman ve mekandan bağımsız olarak okul içinde ve dışında erişiminin artırılmasını hedeflediklerini söyleyen MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Dinçer Ateş, “Böylece e-öğrenmede öğrencinin kendi öğrenme sürecini yönetebileceği bir ortam kurabileceğiz” diyor.
Eğitim artık geleneksel okul anlayışındaki gibi durağan, dört duvar arasında ve hayattan kopuk değil, aksine hayatın içinde, toplumla bütünleşmiş, değişim ve gelişime açık bir süreç olarak karşımıza çıkıyor. Bu açıdan bakıldığında etkileşimin teknoloji ile arttığı bir süreçte, teknoloji sayesinde eskiden zahmetli çabalar sonucunda ulaşılabilen bilgiye, bugün tek bir dokunuşla ulaşılabiliyor. Dolayısıyla bugünün yaşam koşulları, bilişim teknolojilerine dayalı ve daha çok bilgisayar becerisine sahip olmayı gerektiriyor. Bu koşulların sağlanması için en temel şartın kaliteli bir eğitim olduğunu vurgulayan Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Dinçer Ateş, yenilikçi yaklaşımıyla ekonomi başta olmak üzere birçok sektörü olumlu yönde etkileyecek olan FATİH Projesi’nin sadece bir eğitim projesi değil, aynı zamanda ülkemizin ihtiyaç duyduğu yetişmiş insan kaynağı adına da iş dünyasına büyük katkılar sağlayacak bir proje olduğunu söylüyor.
Eğitimde FATİH Projesiyle, 21. yy. becerileri olarak tarif edilen; teknoloji kullanımı, medya okur-yazarlığı, etkili iletişim, analitik düşünme, problem çözme, işbirlikli öğrenme, vatandaşlık sorumluluğu, küresel farkındalık ile öğrencilerimizin edilgen olmaktan çıkarılmasının hedeflendiğini dile getiren Dinçer Ateş, “Proje kapsamında son durum itibari ile meslek liseleri hariç tüm liselere 84.921 sınıfın tamamına etkileşimli tahta yerleştirildi ve 737.800 adet tablet bilgisayar dağıtımı tamamlandı. Bununla birlikte, 16.612 adet çok fonksiyonlu yazıcı ile 101.644 adet etkileşimli tahtanın birkaç ay içinde dağıtım ve kurulumu planlanıyor” dedi. Dinçer, proje kapsamında yaptığı çalışmalar hakkında şu bilgileri aktardı:
- Okullardaki içerik ve uygulamaların üzerinde barındırılacağı ortamın hizmet verebilir hale getirilmesi ve sürekliliğinin sağlanması amacı ile veri merkezi oluşturuldu. Bu çerçevede, Kimlik Yönetim Sistemi’nin kurulması ve yönetilmesi hedefleniyor ve entegrasyon süreci devam ediyor.
- Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın talimatıyla, FATİH Projesi kapsamında öğrenciler arasında fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla Nisan 2014’ten itibaren öncelikli olarak 8. sınıf öğrencilerine yönelik “e-Ders” projesi hayata geçirildi. Bu kapsamda 8. sınıflar için kazanım bazlı e-Ders videoları çekildi ve EBA’da yayınlandı.
- Önümüzdeki süreçte okullarımızda yüksek hızlı internet altyapısı ve erişim sağlamayı, etkileşimli tahta kurulumlarını tamamlamayı amaçlıyoruz. Bu sayede EBA üzerinden hazırlanmış olan kullanıma açık tüm içeriklerin zaman ve mekândan bağımsız olarak okul içinde ve dışında erişiminin artırılmasını sağlayacağız. Böylece e-öğrenme sürecinde öğrencinin kendi öğrenme sürecini yönetebileceği bir ortam kurabileceğiz.
EBA AÇIĞIMIZI KAPATIYOR
Dinçer Ateş, MEB’in FATİH Projesi kapsamında birçok yeniliğe imza attığını anımsatarak, bunlardan birinin Eğitim Bilişim Ağı (EBA)’nın olduğunu belirtiyor. EBA’nın tüm öğrenci ve öğretmenlerin kullanabileceği bir paylaşım platformu sunduğunu söyleyen Ateş, EBA’nın dijital ortamda eğitime katkıda bulunacak tüm öğeleri bir arada toplayan bir dijital çatı görevini üstlendiğini dile getiriyor. Her geçen gün içeriği genişleyen bir öğretim nesneleri havuzu olan EBA’nın eğitim sistemimizde ihtiyaç duyulan önemli bir açığı kapattığının altını çizen YEGİTEK Genel Müdürü Ateş, EBA dijital platformunun özelliklerinden bahsediyor:
“EBA, yurt ve dünya çapında öğrencilerin kullanımına uygun eğitim teknolojilerini bir araya getiriyor. Burada hem devlet yayınlarına hem de özel kuruluşların hazırladığı yayınlara erişim sağlanıyor. EBA sadece dijital materyal sunan bir site değil, bünyesinde yer verdiği içerik geliştirme editörleriyle öğretmenlerin kendi eğitsel içeriklerini kolayca oluşturup paylaşabileceği bir sosyal eğitim platformudur.
İçeriklerin hazırlanmasında 3 kriter grubu dikkate alınıyor
Anayasa, kanun ve yönetmeliklere aykırı olmaması; bilime, öğretim programlarına uygun olması ve Türkçe’nin doğru ve etkili bir şekilde kullanılması. Ayrıca kolay, anlaşılır, ilgi çekici olması gibi tasarım kriterleri de göz önüne alınıyor. Eğitimde FATİH projesi kapsamında içerik geliştirilmesi amacıyla çeşitli sivil toplum kuruluşları ile kamu kurum ve kuruluşları, üniversitelerin yanı sıra özel sektör ile de içerik geliştirilmesi ve üretimi amacı ile işbirliğine gidiliyor.”
Ayrıca İzmir, İstanbul, Ankara, Eskişehir, Kayseri, Antalya, Mersin, Şanlıurfa, Samsun, Erzurum ve Van illerinde öğretmenlerin içerik üretebilecekleri stüdyoların kurulacağını ve bu içeriklerin seçilen proje okullarında pilot uygulamaları yapılacağı bilgisini veren Dinçer Ateş, “Pilot okullardaki alan öğretmenleri aracılığı ile bölgelerindeki bütün öğretmenler alan eğitimine alınacaktır. İçerik geliştirme süreci daha da hızlandırılacak, tüm sınıf düzeylerindeki e-Ders videoları tamamlanacak, engelli öğrenciler için Engelsiz EBA modülü oluşturulacaktır. Ödevleri, projeleri, duyuruları içinde barındıran EBA Sosyal Paylaşım Ağı, öğrencilerin tabletleri de etkili olarak kullanmalarına yardımcı olacaktır. Sistem üzerinde tutulan öğrenci portfolyo dosyaları ve aynı zamanda öğrencinin hangi öğrenme basamağında olduğunu gösteren öğretim yönetim sistemi ve merkezi eş zamanlı sınavlar yoluyla geleceğin ölçme-değerlendirme sistemi de kurgulanmıştır” diyerek EBA ile ilgili gelecekte yapılacak çalışmalardan bahsediyor.
EBA YARIŞMALARI YAPIYORUZ
Eğitimde teknolojinin sadece donanım ve altyapı yatırımı anlamına gelmediğini, sağlanan teknolojik yatırımların eğitimin daha etkin hale gelmesini sağladığını dile getiren Dinçer Ateş, bu yatırımın dışında eğitim sisteminin önemli bir ihtiyacına cevap vereceğini düşündüğümüz EBA’nın etkinliğini ve sürekliliğini sağlamak için yeniliklerle desteklenmesi, bilimsel verilerin uygulanması ve güncellenmesinin hedefleri arasında olduğunu bir kez daha belirtiyor. Ateş, bu kapsamda zenginleştirilmiş eğitim içerikleri, etkileşimli animasyonlar, video dersler ve benzeri içeriklerle eğitim içeriklerinin zenginleşmesi ve çeşitliliğinin artırılması amacıyla projenin sürdürülebilirliği sağlanacak, pedagojik anlamda, yeni dijital eğitim yaklaşımının benimsenmesine yardımcı olacağını sözlerine ekliyor.
EBA’nın yol haritasını belirleyecek Ar-Ge faaliyetleri için akademik işbirliklerinin sağlanması gerektiğini söyleyen Dinçer Ateş, “Buna dayalı olarak sahadan gelecek araştırma verilerine göre EBA’yı canlı tutacak bir sistem kurulması, öğrenci, öğretmen, veli ve yöneticilerin EBA ile ilgili görüşlerinin bilimsel yöntemlerle toplanması amaçlanıyor. EBA’nın sosyal ve sanatsal yönünü ön plana çıkarmak; öğrenci ve öğretmenleri bilgisayar başına hapsolmaktan kurtarmak ve sosyal yönden gelişimlerini destekleyebilmek adına bir dizi EBA Yarışmaları yapıyoruz. Bu yarışmalarla hem EBA’nın tanıtımını yapmak hem EBA’ya içerik sağlamak hem de öğrenci ve öğretmenleri sosyal-sanatsal anlamda motive etmeye çalışıyoruz” diye konuşuyor.
SAYILARLA EĞİTİMDE TEKNOLOJİ
- FATİH Projesi kapsamında meslek liseleri hariç tüm liselere 84.921 sınıfın tamamına etkileşimli tahta yerleştirildi ve 737.800 adet tablet bilgisayar dağıtımı tamamlandı. Bununla birlikte, 16.612 adet çok fonksiyonlu yazıcı ile 101.644 adet etkileşimli tahtanın birkaç ay içinde dağıtımı ve kurulumu yapılacak.
- Etkileşimli tahta yerleştirilen okullarda görev yapan öğretmenlerden, Eğitim ve Teknoloji Kullanımı Kursu’na 113.325’inin, Bilgilendirme Semineri’ne 114.018’inin, Bilinçli ve Güvenli İnternet Kullanımı Kursu’na 60.229’unun katılımı sağlandı.
- Öğrencilerin güvenli içeriklere ulaşmasını ve derslere etkin katılımını sağlamak amacı ile geliştirilen Eğitim Bilişim Ağı’nda; 7.576 adet video, 85.046 görsel, 1.674 adet e-kitap ve 1.381 e-dergi, 4.276 sesli içerik, 1.233 doküman yayınlandı, 84 e-içerik portalı ile işbirliği yapılarak yayına alındı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Dinçer Ateş, okulların yüksek hızlı internet altyapısına kavuşması ve etkileşimli tahta kurulumlarının tamamlanması sonrası tüm içeriklerin zaman ve mekandan bağımsız olarak okul içinde ve dışında öğrencilerin kullanımına sunulmasını hedeflediklerini böylece e-öğrenmede öğrencinin kendi öğrenme sürecini yönetebileceğini belirtiyor.
Eğitim Bilişim Ağı’nın önümüzdeki süreçte okulların yüksek hızlı internet altyapısı ve erişim sağlamayı, etkileşimli tahta kurulumlarının tamamlanması amaçlanıyor. Bu sayede EBA üzerinden hazırlanmış olan kullanıma açık tüm içeriklerin zaman ve mekandan bağımsız olarak okul içinde ve dışında erişiminin artırılmasını hedeflediklerini söyleyen MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Dinçer Ateş, “Böylece e-öğrenmede öğrencinin kendi öğrenme sürecini yönetebileceği bir ortam kurabileceğiz” diyor.
Eğitim artık geleneksel okul anlayışındaki gibi durağan, dört duvar arasında ve hayattan kopuk değil, aksine hayatın içinde, toplumla bütünleşmiş, değişim ve gelişime açık bir süreç olarak karşımıza çıkıyor. Bu açıdan bakıldığında etkileşimin teknoloji ile arttığı bir süreçte, teknoloji sayesinde eskiden zahmetli çabalar sonucunda ulaşılabilen bilgiye, bugün tek bir dokunuşla ulaşılabiliyor. Dolayısıyla bugünün yaşam koşulları, bilişim teknolojilerine dayalı ve daha çok bilgisayar becerisine sahip olmayı gerektiriyor. Bu koşulların sağlanması için en temel şartın kaliteli bir eğitim olduğunu vurgulayan Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Dinçer Ateş, yenilikçi yaklaşımıyla ekonomi başta olmak üzere birçok sektörü olumlu yönde etkileyecek olan FATİH Projesi’nin sadece bir eğitim projesi değil, aynı zamanda ülkemizin ihtiyaç duyduğu yetişmiş insan kaynağı adına da iş dünyasına büyük katkılar sağlayacak bir proje olduğunu söylüyor.
Eğitimde FATİH Projesiyle, 21. yy. becerileri olarak tarif edilen; teknoloji kullanımı, medya okur-yazarlığı, etkili iletişim, analitik düşünme, problem çözme, işbirlikli öğrenme, vatandaşlık sorumluluğu, küresel farkındalık ile öğrencilerimizin edilgen olmaktan çıkarılmasının hedeflendiğini dile getiren Dinçer Ateş, “Proje kapsamında son durum itibari ile meslek liseleri hariç tüm liselere 84.921 sınıfın tamamına etkileşimli tahta yerleştirildi ve 737.800 adet tablet bilgisayar dağıtımı tamamlandı. Bununla birlikte, 16.612 adet çok fonksiyonlu yazıcı ile 101.644 adet etkileşimli tahtanın birkaç ay içinde dağıtım ve kurulumu planlanıyor” dedi. Dinçer, proje kapsamında yaptığı çalışmalar hakkında şu bilgileri aktardı:
- Okullardaki içerik ve uygulamaların üzerinde barındırılacağı ortamın hizmet verebilir hale getirilmesi ve sürekliliğinin sağlanması amacı ile veri merkezi oluşturuldu. Bu çerçevede, Kimlik Yönetim Sistemi’nin kurulması ve yönetilmesi hedefleniyor ve entegrasyon süreci devam ediyor.
- Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın talimatıyla, FATİH Projesi kapsamında öğrenciler arasında fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla Nisan 2014’ten itibaren öncelikli olarak 8. sınıf öğrencilerine yönelik “e-Ders” projesi hayata geçirildi. Bu kapsamda 8. sınıflar için kazanım bazlı e-Ders videoları çekildi ve EBA’da yayınlandı.
- Önümüzdeki süreçte okullarımızda yüksek hızlı internet altyapısı ve erişim sağlamayı, etkileşimli tahta kurulumlarını tamamlamayı amaçlıyoruz. Bu sayede EBA üzerinden hazırlanmış olan kullanıma açık tüm içeriklerin zaman ve mekândan bağımsız olarak okul içinde ve dışında erişiminin artırılmasını sağlayacağız. Böylece e-öğrenme sürecinde öğrencinin kendi öğrenme sürecini yönetebileceği bir ortam kurabileceğiz.
EBA AÇIĞIMIZI KAPATIYOR
Dinçer Ateş, MEB’in FATİH Projesi kapsamında birçok yeniliğe imza attığını anımsatarak, bunlardan birinin Eğitim Bilişim Ağı (EBA)’nın olduğunu belirtiyor. EBA’nın tüm öğrenci ve öğretmenlerin kullanabileceği bir paylaşım platformu sunduğunu söyleyen Ateş, EBA’nın dijital ortamda eğitime katkıda bulunacak tüm öğeleri bir arada toplayan bir dijital çatı görevini üstlendiğini dile getiriyor. Her geçen gün içeriği genişleyen bir öğretim nesneleri havuzu olan EBA’nın eğitim sistemimizde ihtiyaç duyulan önemli bir açığı kapattığının altını çizen YEGİTEK Genel Müdürü Ateş, EBA dijital platformunun özelliklerinden bahsediyor:
“EBA, yurt ve dünya çapında öğrencilerin kullanımına uygun eğitim teknolojilerini bir araya getiriyor. Burada hem devlet yayınlarına hem de özel kuruluşların hazırladığı yayınlara erişim sağlanıyor. EBA sadece dijital materyal sunan bir site değil, bünyesinde yer verdiği içerik geliştirme editörleriyle öğretmenlerin kendi eğitsel içeriklerini kolayca oluşturup paylaşabileceği bir sosyal eğitim platformudur.
İçeriklerin hazırlanmasında 3 kriter grubu dikkate alınıyor
Anayasa, kanun ve yönetmeliklere aykırı olmaması; bilime, öğretim programlarına uygun olması ve Türkçe’nin doğru ve etkili bir şekilde kullanılması. Ayrıca kolay, anlaşılır, ilgi çekici olması gibi tasarım kriterleri de göz önüne alınıyor. Eğitimde FATİH projesi kapsamında içerik geliştirilmesi amacıyla çeşitli sivil toplum kuruluşları ile kamu kurum ve kuruluşları, üniversitelerin yanı sıra özel sektör ile de içerik geliştirilmesi ve üretimi amacı ile işbirliğine gidiliyor.”
Ayrıca İzmir, İstanbul, Ankara, Eskişehir, Kayseri, Antalya, Mersin, Şanlıurfa, Samsun, Erzurum ve Van illerinde öğretmenlerin içerik üretebilecekleri stüdyoların kurulacağını ve bu içeriklerin seçilen proje okullarında pilot uygulamaları yapılacağı bilgisini veren Dinçer Ateş, “Pilot okullardaki alan öğretmenleri aracılığı ile bölgelerindeki bütün öğretmenler alan eğitimine alınacaktır. İçerik geliştirme süreci daha da hızlandırılacak, tüm sınıf düzeylerindeki e-Ders videoları tamamlanacak, engelli öğrenciler için Engelsiz EBA modülü oluşturulacaktır. Ödevleri, projeleri, duyuruları içinde barındıran EBA Sosyal Paylaşım Ağı, öğrencilerin tabletleri de etkili olarak kullanmalarına yardımcı olacaktır. Sistem üzerinde tutulan öğrenci portfolyo dosyaları ve aynı zamanda öğrencinin hangi öğrenme basamağında olduğunu gösteren öğretim yönetim sistemi ve merkezi eş zamanlı sınavlar yoluyla geleceğin ölçme-değerlendirme sistemi de kurgulanmıştır” diyerek EBA ile ilgili gelecekte yapılacak çalışmalardan bahsediyor.
EBA YARIŞMALARI YAPIYORUZ
Eğitimde teknolojinin sadece donanım ve altyapı yatırımı anlamına gelmediğini, sağlanan teknolojik yatırımların eğitimin daha etkin hale gelmesini sağladığını dile getiren Dinçer Ateş, bu yatırımın dışında eğitim sisteminin önemli bir ihtiyacına cevap vereceğini düşündüğümüz EBA’nın etkinliğini ve sürekliliğini sağlamak için yeniliklerle desteklenmesi, bilimsel verilerin uygulanması ve güncellenmesinin hedefleri arasında olduğunu bir kez daha belirtiyor. Ateş, bu kapsamda zenginleştirilmiş eğitim içerikleri, etkileşimli animasyonlar, video dersler ve benzeri içeriklerle eğitim içeriklerinin zenginleşmesi ve çeşitliliğinin artırılması amacıyla projenin sürdürülebilirliği sağlanacak, pedagojik anlamda, yeni dijital eğitim yaklaşımının benimsenmesine yardımcı olacağını sözlerine ekliyor.
EBA’nın yol haritasını belirleyecek Ar-Ge faaliyetleri için akademik işbirliklerinin sağlanması gerektiğini söyleyen Dinçer Ateş, “Buna dayalı olarak sahadan gelecek araştırma verilerine göre EBA’yı canlı tutacak bir sistem kurulması, öğrenci, öğretmen, veli ve yöneticilerin EBA ile ilgili görüşlerinin bilimsel yöntemlerle toplanması amaçlanıyor. EBA’nın sosyal ve sanatsal yönünü ön plana çıkarmak; öğrenci ve öğretmenleri bilgisayar başına hapsolmaktan kurtarmak ve sosyal yönden gelişimlerini destekleyebilmek adına bir dizi EBA Yarışmaları yapıyoruz. Bu yarışmalarla hem EBA’nın tanıtımını yapmak hem EBA’ya içerik sağlamak hem de öğrenci ve öğretmenleri sosyal-sanatsal anlamda motive etmeye çalışıyoruz” diye konuşuyor.
SAYILARLA EĞİTİMDE TEKNOLOJİ
- FATİH Projesi kapsamında meslek liseleri hariç tüm liselere 84.921 sınıfın tamamına etkileşimli tahta yerleştirildi ve 737.800 adet tablet bilgisayar dağıtımı tamamlandı. Bununla birlikte, 16.612 adet çok fonksiyonlu yazıcı ile 101.644 adet etkileşimli tahtanın birkaç ay içinde dağıtımı ve kurulumu yapılacak.
- Etkileşimli tahta yerleştirilen okullarda görev yapan öğretmenlerden, Eğitim ve Teknoloji Kullanımı Kursu’na 113.325’inin, Bilgilendirme Semineri’ne 114.018’inin, Bilinçli ve Güvenli İnternet Kullanımı Kursu’na 60.229’unun katılımı sağlandı.
- Öğrencilerin güvenli içeriklere ulaşmasını ve derslere etkin katılımını sağlamak amacı ile geliştirilen Eğitim Bilişim Ağı’nda; 7.576 adet video, 85.046 görsel, 1.674 adet e-kitap ve 1.381 e-dergi, 4.276 sesli içerik, 1.233 doküman yayınlandı, 84 e-içerik portalı ile işbirliği yapılarak yayına alındı.
Son Güncelleme: Pazartesi, 23 Şubat 2015 12:21
Gösterim: 2162
Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Ateş, görme engelli öğrenciler ve öğretmenleri için kitapları sese çevirebilen kitap okuma, dinleme ve ses kayıt cihazı alınacağını bildirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Yenilik ve Eğitim Teknolojileri (YEĞİTEK) Genel Müdürü Dinçer Ateş, görme engelli öğrenciler ve öğretmenleri için kitapları sese çevirebilen kitap okuma, dinleme ve ses kayıt cihazı alınacağını bildirdi.
Ateş, AA muhabirine, Ankara'da dün Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın katılımıyla "Engelliler İçin Dijital Eğitim İmkanları Çalıştayı" düzenlendiğini anımsatarak, bu kapsamda sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve öğretmenlerden, engelli öğrencilerin eğitiminde teknolojinin olanaklarından yararlanılması konusunda görüş aldıklarını anlattı.
Bakanlığın daha önce, görme engelli öğrenciler için kitapları seslendirerek CD'ler hazırladığını dile getiren Ateş, ancak yeni teknolojilerden yararlanmak istediklerini dile getirdi.
Ateş, MEB tarafından açık ihale usulüyle bin 600 kitap okuma, dinleme ve ses kayıt cihazının satın alınacağını belirtti.
Görme engellilerin eğitimi için PDF formatındaki bir bilgisayar içeriğini anında sese çevirebilen teknolojiler bulunduğunu anlatan Ateş, bu teknolojiyi barındıran cihazların, menüler içinde sesli komutla gezinmeye de imkan sağladığını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Avcı'nın, engelli öğrencilerin eğitimine destek konusuna önem verdiğini belirten Ateş, "Bu teknolojiyi kendisine anlattığımızda cihazların temin edilmesi konusunda talimat verdi. Bizler de dünyada görme engelliler için geliştirilen dijital eğitim teknolojileri konusundaki çalışmaları araştırdık. Geldiğimiz aşamada, artık daha önce yaptığımız gibi CD'leri hazırlayarak öğrencilere gönderdiğimiz sistemi geride bırakacağız" diye konuştu.
Ateş, satın alınacak cihazlarla öğrencilerin, bütün kitapları ve eğitim bilişim ağı EBA'da yer alan 4 binin üzerindeki sesli içeriği istedikleri yerde ve zamanda dinleyebileceklerini vurgulayarak, "Herhangi bir metni yüklediklerinde bu metin otomatik olarak okunup, seslendirilecek. Bu teknoloji aslında özel eğitim için kullanılan spesifik bir cihaz" dedi.
Görüntüyü işaret diline çeviren teknolojiler
İşitme engelli öğrencilerin dijital eğitim içeriklerinden yararlanması konusunda da Türkiye'de çeşitli üniversitelerde teknolojilerin geliştirildiğini ifade eden Ateş, şunları kaydetti:
"Ekrandaki görüntüyü, yapay zeka sayesinde işaret diline çeviren bir teknoloji üzerinde çalışmalar yürütülüyor. Şu anda sadece bir metni okuyarak, onu işaret diline çevirebilen teknolojiler de kullanıma girdi. Bu teknolojileri yakından takip ediyoruz ve öğrencilerimizin hizmetine sunmak için çalışıyoruz."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Ateş, görme engelli öğrenciler ve öğretmenleri için kitapları sese çevirebilen kitap okuma, dinleme ve ses kayıt cihazı alınacağını bildirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Yenilik ve Eğitim Teknolojileri (YEĞİTEK) Genel Müdürü Dinçer Ateş, görme engelli öğrenciler ve öğretmenleri için kitapları sese çevirebilen kitap okuma, dinleme ve ses kayıt cihazı alınacağını bildirdi.
Ateş, AA muhabirine, Ankara'da dün Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın katılımıyla "Engelliler İçin Dijital Eğitim İmkanları Çalıştayı" düzenlendiğini anımsatarak, bu kapsamda sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve öğretmenlerden, engelli öğrencilerin eğitiminde teknolojinin olanaklarından yararlanılması konusunda görüş aldıklarını anlattı.
Bakanlığın daha önce, görme engelli öğrenciler için kitapları seslendirerek CD'ler hazırladığını dile getiren Ateş, ancak yeni teknolojilerden yararlanmak istediklerini dile getirdi.
Ateş, MEB tarafından açık ihale usulüyle bin 600 kitap okuma, dinleme ve ses kayıt cihazının satın alınacağını belirtti.
Görme engellilerin eğitimi için PDF formatındaki bir bilgisayar içeriğini anında sese çevirebilen teknolojiler bulunduğunu anlatan Ateş, bu teknolojiyi barındıran cihazların, menüler içinde sesli komutla gezinmeye de imkan sağladığını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Avcı'nın, engelli öğrencilerin eğitimine destek konusuna önem verdiğini belirten Ateş, "Bu teknolojiyi kendisine anlattığımızda cihazların temin edilmesi konusunda talimat verdi. Bizler de dünyada görme engelliler için geliştirilen dijital eğitim teknolojileri konusundaki çalışmaları araştırdık. Geldiğimiz aşamada, artık daha önce yaptığımız gibi CD'leri hazırlayarak öğrencilere gönderdiğimiz sistemi geride bırakacağız" diye konuştu.
Ateş, satın alınacak cihazlarla öğrencilerin, bütün kitapları ve eğitim bilişim ağı EBA'da yer alan 4 binin üzerindeki sesli içeriği istedikleri yerde ve zamanda dinleyebileceklerini vurgulayarak, "Herhangi bir metni yüklediklerinde bu metin otomatik olarak okunup, seslendirilecek. Bu teknoloji aslında özel eğitim için kullanılan spesifik bir cihaz" dedi.
Görüntüyü işaret diline çeviren teknolojiler
İşitme engelli öğrencilerin dijital eğitim içeriklerinden yararlanması konusunda da Türkiye'de çeşitli üniversitelerde teknolojilerin geliştirildiğini ifade eden Ateş, şunları kaydetti:
"Ekrandaki görüntüyü, yapay zeka sayesinde işaret diline çeviren bir teknoloji üzerinde çalışmalar yürütülüyor. Şu anda sadece bir metni okuyarak, onu işaret diline çevirebilen teknolojiler de kullanıma girdi. Bu teknolojileri yakından takip ediyoruz ve öğrencilerimizin hizmetine sunmak için çalışıyoruz."
Son Güncelleme: Çarşamba, 18 Şubat 2015 13:33
Gösterim: 3295
FATİH Projesi kapsamında 432 bin derslik, etkileşimli tahta ve yazıcılarla donatılacak
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, FATİH Projesi kapsamında 432 bin dersliğin etkileşimli tahta ve yazıcılarla donatılacağını belirterek, "Proje kapsamında bugüne kadar 85 bin etkileşimli tahta dağıtımı gerçekleştirdik. Etkileşimli tahtalardan 101 bininin okullara sevkıyatına başlandı" dedi.
Bakan Elvan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, FATİH Projesi kapsamında, Bakanlık olarak bugüne kadar 85 bin etkileşimli tahta ile 3 bin 657 yazıcı ve doküman kamerayı Milli Eğitim Bakanlığına teslim ettiklerini söyledi.
Elvan, 347 bin etkileşimli tahta ve 42 bin yazıcı için ihale yapıldığını ve yüklenici firmalarla sözleşmelerin imzalandığını ifade ederek, 42 bin yazıcının alımının gerçekleştirildiğini ve okullara 16 bin yazıcının gönderildiğini belirtti.
Etkileşimli tahtalardan 101 binin de okullara sevk edilmeye başlandığını anlatan Elvan, dağıtımlara paketler halinde devam edileceğini kaydetti.
FATİH Projesinin tamamlanmasının ardından öğrencilerin bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanma yetkinliğinin artacağını vurgulayan Elvan, projenin bilişim sektörünü de olumlu yönde etkileyeceğini ifade etti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
FATİH Projesi kapsamında 432 bin derslik, etkileşimli tahta ve yazıcılarla donatılacak
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, FATİH Projesi kapsamında 432 bin dersliğin etkileşimli tahta ve yazıcılarla donatılacağını belirterek, "Proje kapsamında bugüne kadar 85 bin etkileşimli tahta dağıtımı gerçekleştirdik. Etkileşimli tahtalardan 101 bininin okullara sevkıyatına başlandı" dedi.
Bakan Elvan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, FATİH Projesi kapsamında, Bakanlık olarak bugüne kadar 85 bin etkileşimli tahta ile 3 bin 657 yazıcı ve doküman kamerayı Milli Eğitim Bakanlığına teslim ettiklerini söyledi.
Elvan, 347 bin etkileşimli tahta ve 42 bin yazıcı için ihale yapıldığını ve yüklenici firmalarla sözleşmelerin imzalandığını ifade ederek, 42 bin yazıcının alımının gerçekleştirildiğini ve okullara 16 bin yazıcının gönderildiğini belirtti.
Etkileşimli tahtalardan 101 binin de okullara sevk edilmeye başlandığını anlatan Elvan, dağıtımlara paketler halinde devam edileceğini kaydetti.
FATİH Projesinin tamamlanmasının ardından öğrencilerin bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanma yetkinliğinin artacağını vurgulayan Elvan, projenin bilişim sektörünü de olumlu yönde etkileyeceğini ifade etti.
Son Güncelleme: Pazar, 21 Aralık 2014 10:16
Gösterim: 2005
Amasya Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Uzaktan Eğitim Merkezi (UZEM) Mekatronik Bölümü öğrencileri 10 bin lira maliyetle kafa ve ayakla komut verilebilen yapay kol üretti.
UZEM'de eğitim gören farklı meslek gruplarından 32 kişinin yer aldığı "El-Cezeri" adlı grup, yapay kol projesini 1 yılda tamamladı.
Üzerine çip yerleştirilmiş şapka ve ayakkabının sağa, sola, öne veya arkaya hareketinden aldığı komutla çalışan yapay kol, 10 bin liraya mal oldu.
Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Feda Öner, gazetecilere yaptığı açıklamada, araştırmalarına göre Türkiye'de benzeri olmayan bir proje ortaya koyduklarını belirtti.
Yapay kolun yanında yer alan şapka ve ayakkabının bir anlamının olduğunu ifade eden Öner, "Kolu olmayan birisi kafasına taktığı şapka veya giydiği ayakkabıdaki çipler vasıtasıyla verilen komutlarla kolunu hareket ettirebilecek. Projemiz engelli kardeşlerimizin yaşamına kolaylık sağlayacak ancak bu projenin daha da geliştirilmesi gerekiyor" dedi.
Öner, projenin Uzaktan Eğitim Merkezi öğrencileri tarafından yapılmasının çok önemli olduğunu, farklı meslek grubundan herkesin projeye katkı sunduğunu aktardı.
Türkiye'de bu tür fikirleri ürüne dönüştürme ve bunları uluslararası pazarlarda sunmanın çok önemli olduğunu anlatan Öner, "Orijinal bir proje olduğu kanaatindeyiz. İnternet ortamında ve akademik camiada araştırmalar yaptık. Benzerine rastlamadık. Bizlere destek veren Rektörümüz Prof. Dr. Metin Orbay'a teşekkür ediyorum. Öğrencilerimiz de gayret gösterdiler. Güzel bir grup çalışması ortaya koydular" diye konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Amasya Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Uzaktan Eğitim Merkezi (UZEM) Mekatronik Bölümü öğrencileri 10 bin lira maliyetle kafa ve ayakla komut verilebilen yapay kol üretti.
UZEM'de eğitim gören farklı meslek gruplarından 32 kişinin yer aldığı "El-Cezeri" adlı grup, yapay kol projesini 1 yılda tamamladı.
Üzerine çip yerleştirilmiş şapka ve ayakkabının sağa, sola, öne veya arkaya hareketinden aldığı komutla çalışan yapay kol, 10 bin liraya mal oldu.
Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Feda Öner, gazetecilere yaptığı açıklamada, araştırmalarına göre Türkiye'de benzeri olmayan bir proje ortaya koyduklarını belirtti.
Yapay kolun yanında yer alan şapka ve ayakkabının bir anlamının olduğunu ifade eden Öner, "Kolu olmayan birisi kafasına taktığı şapka veya giydiği ayakkabıdaki çipler vasıtasıyla verilen komutlarla kolunu hareket ettirebilecek. Projemiz engelli kardeşlerimizin yaşamına kolaylık sağlayacak ancak bu projenin daha da geliştirilmesi gerekiyor" dedi.
Öner, projenin Uzaktan Eğitim Merkezi öğrencileri tarafından yapılmasının çok önemli olduğunu, farklı meslek grubundan herkesin projeye katkı sunduğunu aktardı.
Türkiye'de bu tür fikirleri ürüne dönüştürme ve bunları uluslararası pazarlarda sunmanın çok önemli olduğunu anlatan Öner, "Orijinal bir proje olduğu kanaatindeyiz. İnternet ortamında ve akademik camiada araştırmalar yaptık. Benzerine rastlamadık. Bizlere destek veren Rektörümüz Prof. Dr. Metin Orbay'a teşekkür ediyorum. Öğrencilerimiz de gayret gösterdiler. Güzel bir grup çalışması ortaya koydular" diye konuştu.
Son Güncelleme: Cuma, 06 Şubat 2015 20:53
Gösterim: 4783
Isparta'da bir şirketin Ar-Ge çalışması sonucunda geçen yıl üretimine başladığı ve 4 bin adet üretilen Osmanlıca klavye ilgiyle karşılandı.
Kur'an-ı Kerim basımı yapan şirketin müdürü Ali Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türklerin İslam ile bütünleşmek adına "Osmanlı alfabesi" şeklinde bir Elifbayı geliştirdiğini söyledi.
Osmanlıca'yı halkın sanki yeni bir dil gibi gördüğünü dile getiren Yıldız, bunun doğru olmadığını, Türklerin uzun bir zaman boyunca Osmanlıca'yı kullandığını kaydetti.
Osmanlıca'nın günümüz Türkçe'sinden fazla farkı bulunmadığını, tek farkın Latin harfleri yerine Kur'an harflerinin kullanılması olduğunu anlatan Yıldız, Türkiye'deki zengin Osmanlıca arşivinin okunması için Osmanlıca'nın öğrenilmesi gerektiğini vurguladı.
Yıldız, son yıllarda ilgi görmeye başlayan Osmanlıca'nın sanal ortamda da kullanılmaya başlandığını söyledi.
Osmanlıca'nın yanında Latin harflerine de yer verildi
Daha rahat yazılabilmesi adına geçen yıl üzerinde Osmanlıca karakterlerin bulunduğu klavye üretmeye karar verdiklerini bildiren Yıldız, şöyle konuştu:
"Yaptığımız araştırmada, Türk Standartları Enstitüsünün (TSE) 2006 yılında Osmanlıca bir klavyenin nasıl olması gerektiği yönünde taslağı bulunduğunu öğrendik. TSE'nin taslağından yararlanarak şirket bünyesindeki Hay-Teknoloji birimi, üzerinde Osmanlıca karakterlerin bulunduğu klavyeyi geliştirdi. Osmanlıca harflerin yanında Latin harflerine de yer verdik. Osmanlıca klavye, kullanım açısından da çok rahat. Osmanlıca'daki 'kaf' harfi ile Latince'deki 'K' harfi aynı tuşa yerleştirildi. Bu konuda hiçbir sıkıntı çekilmeyecek. Yani sanıldığı gibi zor değil."
Patenti de aldıkları Osmanlıca klavyenin yanında bir kurulum CD'si verdiklerini belirten Yılmaz, "Bir yıl önce satışa sunulan klavye yoğun ilgi görüyor. Bu, vatandaşların Osmanlıca'yı sanal ortamda da rahat kullanmak istemelerinden kaynaklanıyor" dedi.
İlk etapta 4 bin klavye üretildi
Yılmaz, geçen yıl ilk etapta 4 bin klavye üretildiğini ve önemli bölümünün satıldığını bildirerek, Osmanlı Türkçesi'nin liselerde öğretilmesinin gündeme gelmesinin ardından klavye satışlarında artış beklediklerini, buna göre üretimlerini artıracaklarını sözlerine ekledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Isparta'da bir şirketin Ar-Ge çalışması sonucunda geçen yıl üretimine başladığı ve 4 bin adet üretilen Osmanlıca klavye ilgiyle karşılandı.
Kur'an-ı Kerim basımı yapan şirketin müdürü Ali Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türklerin İslam ile bütünleşmek adına "Osmanlı alfabesi" şeklinde bir Elifbayı geliştirdiğini söyledi.
Osmanlıca'yı halkın sanki yeni bir dil gibi gördüğünü dile getiren Yıldız, bunun doğru olmadığını, Türklerin uzun bir zaman boyunca Osmanlıca'yı kullandığını kaydetti.
Osmanlıca'nın günümüz Türkçe'sinden fazla farkı bulunmadığını, tek farkın Latin harfleri yerine Kur'an harflerinin kullanılması olduğunu anlatan Yıldız, Türkiye'deki zengin Osmanlıca arşivinin okunması için Osmanlıca'nın öğrenilmesi gerektiğini vurguladı.
Yıldız, son yıllarda ilgi görmeye başlayan Osmanlıca'nın sanal ortamda da kullanılmaya başlandığını söyledi.
Osmanlıca'nın yanında Latin harflerine de yer verildi
Daha rahat yazılabilmesi adına geçen yıl üzerinde Osmanlıca karakterlerin bulunduğu klavye üretmeye karar verdiklerini bildiren Yıldız, şöyle konuştu:
"Yaptığımız araştırmada, Türk Standartları Enstitüsünün (TSE) 2006 yılında Osmanlıca bir klavyenin nasıl olması gerektiği yönünde taslağı bulunduğunu öğrendik. TSE'nin taslağından yararlanarak şirket bünyesindeki Hay-Teknoloji birimi, üzerinde Osmanlıca karakterlerin bulunduğu klavyeyi geliştirdi. Osmanlıca harflerin yanında Latin harflerine de yer verdik. Osmanlıca klavye, kullanım açısından da çok rahat. Osmanlıca'daki 'kaf' harfi ile Latince'deki 'K' harfi aynı tuşa yerleştirildi. Bu konuda hiçbir sıkıntı çekilmeyecek. Yani sanıldığı gibi zor değil."
Patenti de aldıkları Osmanlıca klavyenin yanında bir kurulum CD'si verdiklerini belirten Yılmaz, "Bir yıl önce satışa sunulan klavye yoğun ilgi görüyor. Bu, vatandaşların Osmanlıca'yı sanal ortamda da rahat kullanmak istemelerinden kaynaklanıyor" dedi.
İlk etapta 4 bin klavye üretildi
Yılmaz, geçen yıl ilk etapta 4 bin klavye üretildiğini ve önemli bölümünün satıldığını bildirerek, Osmanlı Türkçesi'nin liselerde öğretilmesinin gündeme gelmesinin ardından klavye satışlarında artış beklediklerini, buna göre üretimlerini artıracaklarını sözlerine ekledi.
Son Güncelleme: Çarşamba, 17 Aralık 2014 13:43
Gösterim: 1657

