Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri bu yıl yapılacak olan atamalarda adil atama taleplerini Milli eğitim Bakanlığı’na açık mektupla dile getirdiler.
Merhaba biz “Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri” olarak hakkımız olan kontenjanların verilmesini istiyoruz.
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri “Dil ve Anlatım” dersi ile “Türk Edebiyatı” derslerine girmektedir. Dil ve Anlatım dersi haftada en az 2 saat, Türk Edebiyatı dersi de haftada en az 3 saattir. Yani bir Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni bir sınıfa(seçmeli dersler hariç) en az 5 saat derse girmektedir.
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği branşı liselerde en fazla derse giren ilk iki branştan biridir.
Bakanlığın açıklamasına göre Sınıf Öğretmenliği branşı ile Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği branşlarında ihtiyaç sayısı ve bekleyen öğretmen sayısı hemen hemen aynıdır. Ama buna rağmen şubat ayında yapılan 17 binlik öğretmen atamasında sınıf öğretmenliği branşına 5000’e yakın kontenjan verilirken Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği branşına 500’e yakın bir kontenjan ancak verilmiştir. İhtiyaç sayısı aynı olduğuna göre neden biz Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri’ ne hemen hemen 10 kat düşük bir kontenjan verilmiştir?
Şubat atamasında birkaç branş hariç diğer branş öğretmenlerinin hepsi mağdur olmuştur.
Ygs’ de Edebiyat Başarısının düşmesin sebebi şu anda bile 6 bin küsür (12 yıllık zorunlu eğitimle birlikte çok daha fazla artacaktır) Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni ihtiyacı olmasına rağmen Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri” ni atamayan bir politikada aramak gerekir.
Ayrıca ücretli öğretmenler sisteme zarar veriyor, çünkü ücretli öğretmenler bir dönem çalışıp diğer dönem işi bırakıyorlar. Bu sebeple birçok “Dil Anlatım” ve Türk Edebiyatı” dersleri boş geçiyor. Hatta bazı okullarda alanı olmamasına rağmen bu derslere giriyor. Bu sebeple de “Dil Anlatım” ve “Türk Edebiyatı” derslerinden istenildiği kadar verim alınamıyor.
Çözüm ise acil olarak TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİ ataması yapmaktır.
Biz “Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri” olarak AĞUSTOSTA yapılacak atamada branş öğretmen ağırlıklı öğretmen ataması yapılmasını ve bu atamada da ;
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği bölümüne “EN AZ 5000 KONTENJAN” verilmesini istiyoruz.
Türk Dili Edebiyatı Öğretmenleri
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri bu yıl yapılacak olan atamalarda adil atama taleplerini Milli eğitim Bakanlığı’na açık mektupla dile getirdiler.
Merhaba biz “Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri” olarak hakkımız olan kontenjanların verilmesini istiyoruz.
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri “Dil ve Anlatım” dersi ile “Türk Edebiyatı” derslerine girmektedir. Dil ve Anlatım dersi haftada en az 2 saat, Türk Edebiyatı dersi de haftada en az 3 saattir. Yani bir Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni bir sınıfa(seçmeli dersler hariç) en az 5 saat derse girmektedir.
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği branşı liselerde en fazla derse giren ilk iki branştan biridir.
Bakanlığın açıklamasına göre Sınıf Öğretmenliği branşı ile Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği branşlarında ihtiyaç sayısı ve bekleyen öğretmen sayısı hemen hemen aynıdır. Ama buna rağmen şubat ayında yapılan 17 binlik öğretmen atamasında sınıf öğretmenliği branşına 5000’e yakın kontenjan verilirken Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği branşına 500’e yakın bir kontenjan ancak verilmiştir. İhtiyaç sayısı aynı olduğuna göre neden biz Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri’ ne hemen hemen 10 kat düşük bir kontenjan verilmiştir?
Şubat atamasında birkaç branş hariç diğer branş öğretmenlerinin hepsi mağdur olmuştur.
Ygs’ de Edebiyat Başarısının düşmesin sebebi şu anda bile 6 bin küsür (12 yıllık zorunlu eğitimle birlikte çok daha fazla artacaktır) Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni ihtiyacı olmasına rağmen Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri” ni atamayan bir politikada aramak gerekir.
Ayrıca ücretli öğretmenler sisteme zarar veriyor, çünkü ücretli öğretmenler bir dönem çalışıp diğer dönem işi bırakıyorlar. Bu sebeple birçok “Dil Anlatım” ve Türk Edebiyatı” dersleri boş geçiyor. Hatta bazı okullarda alanı olmamasına rağmen bu derslere giriyor. Bu sebeple de “Dil Anlatım” ve “Türk Edebiyatı” derslerinden istenildiği kadar verim alınamıyor.
Çözüm ise acil olarak TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİ ataması yapmaktır.
Biz “Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri” olarak AĞUSTOSTA yapılacak atamada branş öğretmen ağırlıklı öğretmen ataması yapılmasını ve bu atamada da ;
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği bölümüne “EN AZ 5000 KONTENJAN” verilmesini istiyoruz.
Türk Dili Edebiyatı Öğretmenleri
Son Güncelleme: Çarşamba, 27 Haziran 2012 12:35
Gösterim: 5634
ÖSYM'den yapılan bir açıklama ile KPSS 2012 Önlisans tercih süresinin 29 Haziran 2012 tarihine kadar uzatıldığı duyuruldu.
ÖSYM'den yapılan açıklamada KPSS 2012 Önlisans tercih süresinin sınav kılavuzunda yapılan bazı değişikliklerden ötürü 29 Haziran 2012 tarihine kadar uzatıldığı duyuruldu.
DUYURU
KPSS-2012/1 Tercih Kılavuzundan Yerleştirme İçin Tercih Yapan/Tercih Yapacak Olan Adayların Dikkatine:
18 Haziran 2012 tarihinde ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden yayımlanan KPSS-2012/1 Tercih Kılavuzunda, Devlet Personel Başkanlığınıntalebi üzerine “ORTAÖĞRETİM MEZUNLARI İÇİN ARANAN NİTELİKLER (KPSS-2012/1)” Tablosunda aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler nedeniyle KPSS-2012/1 tercih süresi, 29 Haziran 2012 tarihi saat 23.59’da sona erecektir.
Kılavuz, yeni haliyle ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden yayımlanmıştır. Tercih süresi içinde, tercihlerinde değişiklik yapmak isteyen adaylar tercihlerini değiştirebileceklerdir.
Adayların tercihlerini yaparken Kılavuzda yapılan düzenlemelere dikkat etmeleri gerekmektedir.
KPSS-2012/1 adaylarına önemle duyurulur.
(haber7)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
ÖSYM'den yapılan bir açıklama ile KPSS 2012 Önlisans tercih süresinin 29 Haziran 2012 tarihine kadar uzatıldığı duyuruldu.
ÖSYM'den yapılan açıklamada KPSS 2012 Önlisans tercih süresinin sınav kılavuzunda yapılan bazı değişikliklerden ötürü 29 Haziran 2012 tarihine kadar uzatıldığı duyuruldu.
DUYURU
KPSS-2012/1 Tercih Kılavuzundan Yerleştirme İçin Tercih Yapan/Tercih Yapacak Olan Adayların Dikkatine:
18 Haziran 2012 tarihinde ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden yayımlanan KPSS-2012/1 Tercih Kılavuzunda, Devlet Personel Başkanlığınıntalebi üzerine “ORTAÖĞRETİM MEZUNLARI İÇİN ARANAN NİTELİKLER (KPSS-2012/1)” Tablosunda aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler nedeniyle KPSS-2012/1 tercih süresi, 29 Haziran 2012 tarihi saat 23.59’da sona erecektir.
Kılavuz, yeni haliyle ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden yayımlanmıştır. Tercih süresi içinde, tercihlerinde değişiklik yapmak isteyen adaylar tercihlerini değiştirebileceklerdir.
Adayların tercihlerini yaparken Kılavuzda yapılan düzenlemelere dikkat etmeleri gerekmektedir.
KPSS-2012/1 adaylarına önemle duyurulur.
(haber7)
Son Güncelleme: Çarşamba, 27 Haziran 2012 11:46
Gösterim: 4562
Eğitim-Sen üyeleri Yalova'da izinsiz yürüyüş yaparak Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Yalova il binası önünde KESK'li tutuklular için açıklama yapmak istedi. Polis, izin vermeyince çıkan arbedede Eğitim-Sen Yalova Şubesi üyesi 30 kişi gözaltına alındı.
Eğitim-Sen Yalova Şubesi üyeleri izinsiz yürüyüş yaparak AK Parti önünde KESK'li tutuklulara yönelik basın açıklaması yapmak istedi. Ancak Yalova Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 30 kişilik grubun AK Parti il binasına gitmesine izin vermedi. Emniyet yetkililerinin tüm uyarılarına rağmen dağılmamakta ısrar eden grup oturma eylemi yaptı. Gruba BDP'liler de destek verdi. Bir süre daha gruba eylemin hukuksuz olduğu yönünde uyarı yapan Yalova Emniyet Müdürlüğü ekipleri, çareyi müdahale etmekte buldu.
Çevik kuvvet polislerinin kendilerini gözaltına almasına direnen Eğitim-Senlilerle polis arasında arbede yaşandı. Hafif şekilde yaralanmaların yaşandığı arbede sonrasında aralarında Eğitim-Sen İl Başkanın da bulunduğu yaklaşık 30 Eğitim-Sen üyesi gözaltına alındı. Bir minibüsle Yalova Emniyet Müdürlüğüne götürülen Eğitim-Sen üyelerinin ifadeleri alındı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Eğitim-Sen üyeleri Yalova'da izinsiz yürüyüş yaparak Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Yalova il binası önünde KESK'li tutuklular için açıklama yapmak istedi. Polis, izin vermeyince çıkan arbedede Eğitim-Sen Yalova Şubesi üyesi 30 kişi gözaltına alındı.
Eğitim-Sen Yalova Şubesi üyeleri izinsiz yürüyüş yaparak AK Parti önünde KESK'li tutuklulara yönelik basın açıklaması yapmak istedi. Ancak Yalova Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 30 kişilik grubun AK Parti il binasına gitmesine izin vermedi. Emniyet yetkililerinin tüm uyarılarına rağmen dağılmamakta ısrar eden grup oturma eylemi yaptı. Gruba BDP'liler de destek verdi. Bir süre daha gruba eylemin hukuksuz olduğu yönünde uyarı yapan Yalova Emniyet Müdürlüğü ekipleri, çareyi müdahale etmekte buldu.
Çevik kuvvet polislerinin kendilerini gözaltına almasına direnen Eğitim-Senlilerle polis arasında arbede yaşandı. Hafif şekilde yaralanmaların yaşandığı arbede sonrasında aralarında Eğitim-Sen İl Başkanın da bulunduğu yaklaşık 30 Eğitim-Sen üyesi gözaltına alındı. Bir minibüsle Yalova Emniyet Müdürlüğüne götürülen Eğitim-Sen üyelerinin ifadeleri alındı.
Son Güncelleme: Çarşamba, 27 Haziran 2012 10:16
Gösterim: 5134
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) ortaklaşa yürüttüğü yeni öğretmen yetiştirme sisteminin ayrıntıları netleşiyor.
Uzmanlar üç yeni model üzerinde çalışıyor. Buna göre, birinci formülde sadece eğitim fakülteleri, ikinci yöntemde eğitim fakültelerinin yanı sıra fen edebiyatlar, üçüncüde ise bütün fakülteler öğretmen yetiştirebilecek.
Özellikle mezun sayısının her geçen gün artması ve kimi bölümlerin ihtiyacın çok üzerinde mezun vermesi, yeni arayışları hızlandırdı. Birinci alternatife göre öğretmen yetiştirmede tek kaynak eğitim fakülteleri olacak. Fen edebiyatlara artık formasyon verilmeyecek. Ancak bu formüle fen edebiyat fakülteleri şiddetle itiraz ediyor. Bu durumun fen edebiyatları bitireceği öne sürülüyor. Ara formül olarak mevcut fen edebiyat öğrencilerinin formasyon alabilmesi, yeni girecek öğrencilere ise formasyon verilmemesi kararlaştırıldı. Ancak nihai karar, öğretmen yetiştirilmesi konusundaki kararla birlikte şekillenecek.
İkinci alternatife göre eğitim fakülteleri ilk ve ortaokula öğretmen yetiştirecek. Bu konuda ilk icraat olarak eğitim fakültelerinin ikinci öğretimleri ve uzaktan eğitim veren bölümleri kapatıldı. Bu formüle göre fen edebiyatlar sadece liseler için öğretmen yetiştirecek. Bu formülle hem fen edebiyat hem de eğitim fakültelerinin hayatiyetlerini devam ettirmesi amaçlanıyor. Ancak eğitim fakülteleri, liselerin fen edebiyatlara bırakılmasına itiraz ediyor.
En tartışmalı öneri ise üçüncü formül. Buna göre öğretmenlik sistemi bütün fakültelere açılacak. Buna göre her üniversite mezunu öğretmenlik için başvurabilecek. Yapılacak alan sınavlarında başarı gösterenler öğretmen olarak atanacak. Ancak bir süre formasyon eğitimine tabi tutulacaklar. Örneğin en iyi matematik puanı alan adaylar, daha sonra bir iki yıllık formasyon eğitimi alarak öğretmen olabilecek.
YÖK ile MEB, bu formüller üzerinde çalışmayı sürdürüyor. Milli Eğitim, nihai kararı YÖK'ün önerisini dikkate alarak verecek. Fen edebiyatları yeni tercih edecek adayların durumu da bu kararın ardından kesinlik kazanacak.
274 bin öğretmen adayı var
Halen KPSS'ye girmiş ve atama bekleyen 247 bin öğretmen adayı var. Bu yıl ise eğitim fakülteleri ile fen edebiyatlardan yaklaşık 70 bin kişi mezun olacak. Ancak 12 yıllık eğitim sistemine geçilmesinin ardından Türkiye'nin yıllık öğretmen ihtiyacı yaklaşık 15 bin kişi olacak. Ayrıca MEB, Türkiye nüfusunun 2020'den sonra azalışa geçeceği ve 2030'lu yıllarda mevcut öğretmenlerin de fazla kalacağı yönünde hazırladığı raporu YÖK'e sundu.
(hürriyetegitim)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) ortaklaşa yürüttüğü yeni öğretmen yetiştirme sisteminin ayrıntıları netleşiyor.
Uzmanlar üç yeni model üzerinde çalışıyor. Buna göre, birinci formülde sadece eğitim fakülteleri, ikinci yöntemde eğitim fakültelerinin yanı sıra fen edebiyatlar, üçüncüde ise bütün fakülteler öğretmen yetiştirebilecek.
Özellikle mezun sayısının her geçen gün artması ve kimi bölümlerin ihtiyacın çok üzerinde mezun vermesi, yeni arayışları hızlandırdı. Birinci alternatife göre öğretmen yetiştirmede tek kaynak eğitim fakülteleri olacak. Fen edebiyatlara artık formasyon verilmeyecek. Ancak bu formüle fen edebiyat fakülteleri şiddetle itiraz ediyor. Bu durumun fen edebiyatları bitireceği öne sürülüyor. Ara formül olarak mevcut fen edebiyat öğrencilerinin formasyon alabilmesi, yeni girecek öğrencilere ise formasyon verilmemesi kararlaştırıldı. Ancak nihai karar, öğretmen yetiştirilmesi konusundaki kararla birlikte şekillenecek.
İkinci alternatife göre eğitim fakülteleri ilk ve ortaokula öğretmen yetiştirecek. Bu konuda ilk icraat olarak eğitim fakültelerinin ikinci öğretimleri ve uzaktan eğitim veren bölümleri kapatıldı. Bu formüle göre fen edebiyatlar sadece liseler için öğretmen yetiştirecek. Bu formülle hem fen edebiyat hem de eğitim fakültelerinin hayatiyetlerini devam ettirmesi amaçlanıyor. Ancak eğitim fakülteleri, liselerin fen edebiyatlara bırakılmasına itiraz ediyor.
En tartışmalı öneri ise üçüncü formül. Buna göre öğretmenlik sistemi bütün fakültelere açılacak. Buna göre her üniversite mezunu öğretmenlik için başvurabilecek. Yapılacak alan sınavlarında başarı gösterenler öğretmen olarak atanacak. Ancak bir süre formasyon eğitimine tabi tutulacaklar. Örneğin en iyi matematik puanı alan adaylar, daha sonra bir iki yıllık formasyon eğitimi alarak öğretmen olabilecek.
YÖK ile MEB, bu formüller üzerinde çalışmayı sürdürüyor. Milli Eğitim, nihai kararı YÖK'ün önerisini dikkate alarak verecek. Fen edebiyatları yeni tercih edecek adayların durumu da bu kararın ardından kesinlik kazanacak.
274 bin öğretmen adayı var
Halen KPSS'ye girmiş ve atama bekleyen 247 bin öğretmen adayı var. Bu yıl ise eğitim fakülteleri ile fen edebiyatlardan yaklaşık 70 bin kişi mezun olacak. Ancak 12 yıllık eğitim sistemine geçilmesinin ardından Türkiye'nin yıllık öğretmen ihtiyacı yaklaşık 15 bin kişi olacak. Ayrıca MEB, Türkiye nüfusunun 2020'den sonra azalışa geçeceği ve 2030'lu yıllarda mevcut öğretmenlerin de fazla kalacağı yönünde hazırladığı raporu YÖK'e sundu.
(hürriyetegitim)
Son Güncelleme: Çarşamba, 27 Haziran 2012 11:20
Gösterim: 6591
Türkiye ’de Araştırma ve Öğretim Özgürlüğü Uluslararası Çalışma Grubu (GIT) üyesi üniversite mensupları, ‘Akademik Hak İhlalleri’ dosyasını dün kamuoyuyla paylaştı. Toplantıya GIT Türkiye üyesi Füsun Üstel, İbrahim Kaboğlu ve Koray Çalışkan ile üniversitelerde hak ihlallerine uğrayan akademisyenler konuşmacı olarak katıldı.
KCK soruşturması kapsamında sekiz aydır tutuklu bulunan Prof. Dr. Büşra Ersanlı’ya yöneltilen suçlamalara karşı bir kez daha sesini yükselten grup adına basın açıklamasını Prof. Dr. Füsun Üstel yaptı. ‘Akademik Hak İhlalleri’ dosyasını, üniversitelerde yaşanan baskıların sürekliliğine vurgu yapmak amacıyla Prof. Ersanlı’nın 2 Temmuz’daki duruşmasından önce kamuoyuyla paylaştıklarını söyleyen Üstel, şöyle konuştu:
“Prof. Ersanlı’nın parmaklıklar ardına konmasının tek sebebi, kimilerine göre ‘haddini aşmış’ ve elini taşın altına koymaktan çekinmemiş olmasıdır. Ersanlı’nın içeride tutulmasındaki amaç, akademisyenler de dahil olmak üzere tüm düşünen ve üreten insanlara ‘haddinizi bilin’ mesajı vermektir.”
‘Akademik Hak İhlalleri’ dosyasına göre, Kürt sorunu üzerine televizyonda yapılan değerlendirmeler, anadil üzerine çalışmalar, işten çıkarılan işçilerle yapılan eylemler akademisyenlerin işinden olmasına neden oldu. Prof. Ersanlı’ya karşı bir itibarsızlaştırma kampanyasının yürütüldüğünü söyleyen akademisyenler, “Büşra Hoca’ya ve üniversitelere özgürlük” dedi.
(RADİKAL)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türkiye ’de Araştırma ve Öğretim Özgürlüğü Uluslararası Çalışma Grubu (GIT) üyesi üniversite mensupları, ‘Akademik Hak İhlalleri’ dosyasını dün kamuoyuyla paylaştı. Toplantıya GIT Türkiye üyesi Füsun Üstel, İbrahim Kaboğlu ve Koray Çalışkan ile üniversitelerde hak ihlallerine uğrayan akademisyenler konuşmacı olarak katıldı.
KCK soruşturması kapsamında sekiz aydır tutuklu bulunan Prof. Dr. Büşra Ersanlı’ya yöneltilen suçlamalara karşı bir kez daha sesini yükselten grup adına basın açıklamasını Prof. Dr. Füsun Üstel yaptı. ‘Akademik Hak İhlalleri’ dosyasını, üniversitelerde yaşanan baskıların sürekliliğine vurgu yapmak amacıyla Prof. Ersanlı’nın 2 Temmuz’daki duruşmasından önce kamuoyuyla paylaştıklarını söyleyen Üstel, şöyle konuştu:
“Prof. Ersanlı’nın parmaklıklar ardına konmasının tek sebebi, kimilerine göre ‘haddini aşmış’ ve elini taşın altına koymaktan çekinmemiş olmasıdır. Ersanlı’nın içeride tutulmasındaki amaç, akademisyenler de dahil olmak üzere tüm düşünen ve üreten insanlara ‘haddinizi bilin’ mesajı vermektir.”
‘Akademik Hak İhlalleri’ dosyasına göre, Kürt sorunu üzerine televizyonda yapılan değerlendirmeler, anadil üzerine çalışmalar, işten çıkarılan işçilerle yapılan eylemler akademisyenlerin işinden olmasına neden oldu. Prof. Ersanlı’ya karşı bir itibarsızlaştırma kampanyasının yürütüldüğünü söyleyen akademisyenler, “Büşra Hoca’ya ve üniversitelere özgürlük” dedi.
(RADİKAL)
Son Güncelleme: Çarşamba, 27 Haziran 2012 09:44
Gösterim: 4704

