Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milli Eğitim Bakanlığı, Eğitimde Fırsatları Artırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) projesi kapsamında bugüne kadar yaklaşık 732 bin tablet bilgisayar dağıttı.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Eğitimde Fırsatları Artırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) projesi kapsamında bugüne kadar yaklaşık 732 bin tablet bilgisayar dağıttı.

MEB'den alınan bilgiye göre, bilgi ve iletişim teknolojilerinin eğitim sürecinin temel araçlarından biri olması, öğrencilerin ve öğretmenlerin bu teknolojileri etkin kullanması amacıyla sürdürülen FATİH projesi kapsamında Kasım 2013'ten bugüne gerçekleştirilen faaliyetlerle birçok aşama kaydedildi.

FATİH projesi, fırsat eşitliği ve etkin öğrenmenin sağlanmasını amaçlıyor. Proje çerçevesinde, tüm dersliklere etkileşimli tahta ve internet altyapısı kurulumu, her okula çok amaçlı doküman kamera ve fotokopi makinesi dağıtımı, her öğretmene ve 5. sınıftan 12. sınıfa kadar eğitim kademesinde yer alan tüm öğrencilere tablet bilgisayar seti dağıtımı ve e-içeriklerin üretilmesi hedefleniyor.

MEB ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı arasında 22 Kasım 2010'da yapılan protokolle başlatılan proje kapsamında 2013 yılı sonuna kadar, meslek liseleri hariç tüm lise türlerinin 3 bin 657 okulda 84 bin 921 sınıfın tamamına akıllı tahta yerleştirildi. Bu okullara çok fonksiyonlu yazıcı ve doküman kamera kurulumu da yapıldı. Yine aynı liselerde yerel alan ağı kurulumları tamamlandı, öğrenci ve öğretmenlere 62 bin 800 tablet dağıtıldı.

Yerel alan ağı kurulumları yapılan okulların haricindeki okulların altyapı kurulumları Lot-3 için 2. Faz Yerel Alan Ağı ihalesi tamamlandı ve 675 bin tablet bilgisayar, 550 bin kılıf ve 125 bin klavye alım ihalesi tamamlandı. Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan Etkileşimli Tahta ve Çok Fonksiyonlu Yazıcı ihaleleri de tamamlandı ve sözleşme imzalandı.

Bakanlık bu yıl da FATİH projesi kapsamındaki çalışmalarına ara vermedi. Bakanlık, bu yıl Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla gerçekleştirdiği törenle, 675 bin tablet bilgisayarın ilk dağıtımını 17 Şubat 2014’te yaptı. Bu kapsamda, 669 bin 86 tabletin dağıtımı yapıldı.

MEB’den alınan son verilere göre, FATİH projesi çerçevesinde ülke genelinde öğrencilere 601 bin 131, öğretmenlere 130 bin 755 olmak üzere 731 bin 886 tablet dağıtıldı.

101 bin 644 etkileşimli tahtanın kurulumu yapılacak

Bakanlık bu yıl 347 bin 367 etkileşimli tahtanın 101 bin 644’ünün kurulumu ile 41 bin 996 çok fonksiyonlu yazıcının 16 bin 612'sinin dağıtımını 2014 yılı sonuna kadar yapmayı planlıyor.

Ayrıca 2014 yılında FATİH projesi kapsamında, tablet bilgisayar seti alım ihalesi değerlendirme (10.600.000 tablet bilgisayar seti için), 2.Faz yerel alan ağı kurulumu ihalesi, (Lot-1/2),  2. Faz Lot-3 yerel alan ağı kurulumu, Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığı tarafından yürütülen 347 bin 367 etkileşimli tahta ve 13 bin 645 A3 ve 28 bin 351 A4 Çok Fonksiyonlu Yazıcının üretim ve dağıtımı çalışmalarına, 3 bin 657 okula Yönetim ve Destek Sistemi kurulması ve bu okulların internet erişimi çalışmalarına devam edecek.

Eğitimde FATİH projesi ile Türkiye'nin bilgi işlem teknolojileri alanında bir üretim üssü haline gelmesi, yerlilik oranı yüksek bilgi işlem teknolojisi araçları üretilmesi ve tüm dünyaya ihraç edilmesi, başta eğitim sektörü olmak üzere tüm sektörlerde yazılım geliştirilmesinin mümkün hale gelmesi hedefleniyor.

> FATİH Projesi’nde bugüne kadar 732 bin tablet dağıtıldı

Milli Eğitim Bakanlığı, Eğitimde Fırsatları Artırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) projesi kapsamında bugüne kadar yaklaşık 732 bin tablet bilgisayar dağıttı.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Eğitimde Fırsatları Artırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) projesi kapsamında bugüne kadar yaklaşık 732 bin tablet bilgisayar dağıttı.

MEB'den alınan bilgiye göre, bilgi ve iletişim teknolojilerinin eğitim sürecinin temel araçlarından biri olması, öğrencilerin ve öğretmenlerin bu teknolojileri etkin kullanması amacıyla sürdürülen FATİH projesi kapsamında Kasım 2013'ten bugüne gerçekleştirilen faaliyetlerle birçok aşama kaydedildi.

FATİH projesi, fırsat eşitliği ve etkin öğrenmenin sağlanmasını amaçlıyor. Proje çerçevesinde, tüm dersliklere etkileşimli tahta ve internet altyapısı kurulumu, her okula çok amaçlı doküman kamera ve fotokopi makinesi dağıtımı, her öğretmene ve 5. sınıftan 12. sınıfa kadar eğitim kademesinde yer alan tüm öğrencilere tablet bilgisayar seti dağıtımı ve e-içeriklerin üretilmesi hedefleniyor.

MEB ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı arasında 22 Kasım 2010'da yapılan protokolle başlatılan proje kapsamında 2013 yılı sonuna kadar, meslek liseleri hariç tüm lise türlerinin 3 bin 657 okulda 84 bin 921 sınıfın tamamına akıllı tahta yerleştirildi. Bu okullara çok fonksiyonlu yazıcı ve doküman kamera kurulumu da yapıldı. Yine aynı liselerde yerel alan ağı kurulumları tamamlandı, öğrenci ve öğretmenlere 62 bin 800 tablet dağıtıldı.

Yerel alan ağı kurulumları yapılan okulların haricindeki okulların altyapı kurulumları Lot-3 için 2. Faz Yerel Alan Ağı ihalesi tamamlandı ve 675 bin tablet bilgisayar, 550 bin kılıf ve 125 bin klavye alım ihalesi tamamlandı. Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan Etkileşimli Tahta ve Çok Fonksiyonlu Yazıcı ihaleleri de tamamlandı ve sözleşme imzalandı.

Bakanlık bu yıl da FATİH projesi kapsamındaki çalışmalarına ara vermedi. Bakanlık, bu yıl Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla gerçekleştirdiği törenle, 675 bin tablet bilgisayarın ilk dağıtımını 17 Şubat 2014’te yaptı. Bu kapsamda, 669 bin 86 tabletin dağıtımı yapıldı.

MEB’den alınan son verilere göre, FATİH projesi çerçevesinde ülke genelinde öğrencilere 601 bin 131, öğretmenlere 130 bin 755 olmak üzere 731 bin 886 tablet dağıtıldı.

101 bin 644 etkileşimli tahtanın kurulumu yapılacak

Bakanlık bu yıl 347 bin 367 etkileşimli tahtanın 101 bin 644’ünün kurulumu ile 41 bin 996 çok fonksiyonlu yazıcının 16 bin 612'sinin dağıtımını 2014 yılı sonuna kadar yapmayı planlıyor.

Ayrıca 2014 yılında FATİH projesi kapsamında, tablet bilgisayar seti alım ihalesi değerlendirme (10.600.000 tablet bilgisayar seti için), 2.Faz yerel alan ağı kurulumu ihalesi, (Lot-1/2),  2. Faz Lot-3 yerel alan ağı kurulumu, Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığı tarafından yürütülen 347 bin 367 etkileşimli tahta ve 13 bin 645 A3 ve 28 bin 351 A4 Çok Fonksiyonlu Yazıcının üretim ve dağıtımı çalışmalarına, 3 bin 657 okula Yönetim ve Destek Sistemi kurulması ve bu okulların internet erişimi çalışmalarına devam edecek.

Eğitimde FATİH projesi ile Türkiye'nin bilgi işlem teknolojileri alanında bir üretim üssü haline gelmesi, yerlilik oranı yüksek bilgi işlem teknolojisi araçları üretilmesi ve tüm dünyaya ihraç edilmesi, başta eğitim sektörü olmak üzere tüm sektörlerde yazılım geliştirilmesinin mümkün hale gelmesi hedefleniyor.

Son Güncelleme: Çarşamba, 25 Haziran 2014 08:01

Gösterim: 2068

ABD’deki Türk bilim insanın normal metalden daha dayanıklı ‘sıvı metal’le ilgili yaptığı buluş, Apple tarafından yeni iPhone’larda kullanılmak üzere satın alındı.

Çalışmalarını ABD’de sürdüren Dr. Atakan Peker, Platin dergisine cep telefonu başta olmak üzere birçok alanda devrim yaratması beklenen teknolojiyi anlattı. Peker’in çalışmaları arasında sıvı metal’le ilgili buluşu Apple tarafından yeni iPhone’larda kullanılmak üzere satın alındı.

Araştırmalarını ABD'de sürdüren Peker, uygulama alanlarını ve yeni araştırmalarını Platin'e şöyle anlatıyor: “Sıvı metal (Liquidmetal Alloy) yeni ve değişik bir metal alaşım türü. Bilimsel yayınlarda “metal cam” ya da “amorf metal” olarak geçiyor. Diğer metallerin aksine atomları düzensiz bir yapı içinde. Bu farklı atomik yapı malzemeye yeni özellikler veriyor. Üretim olarak, eriyik (sıvı) halden hızlı bir şekilde soğutularak yapılıyor. Bu soğutma esnasında, atomik yapıda temel bir değişiklik olmadığı için, döküm kalıp modellerini çok iyi derecede kopyalıyor. Yani normal metal dökümlerde görülen “çekme” ve “yamulma” yapmıyor. Bu nedenle üretilmesi zor olan karmaşık dizaynlarda kullanım avantajı var, mesela cep telefonu kabzası ya da çerçevesi gibi.

Sıvı metalin ilk buluş ve geliştirme aşamaları CALTECH'de (Kaliforniya Teknoloji Enstütüsü) doktora çalışmalarımı yaparken oldu. Alaşım formülünü optimize etmek için otuza yakın değişik element kullanarak binden fazla alaşım ürettim. Daha sonra özel bir şirkete katılarak bu malzemenin yeni üretim teknikleri ve uygulama alanları üzerine çalıştım.

Apple eski şirketimle bir anlaşma yaparak, bu malzemenin elektronik ürünlerde kullanımı ve üretimi ile ilgili patentlerin lisansını aldı. Bu şekilde sıvı metali kendi ürünlerinde ayrıcalıklı olarak kullanma imkanına kavuştu.

Günlük hayatta etkileri ürün ve dizayn amacına göre değişir. Mesela, daha dayanıklı bir elektronik ürün şeklinde olabilir, kırılması çok zor cep telefon gibi. Sıvı metalin kullanıldığı ilk Vertu Ascent cep telefonları üzerinden araba geçtiği halde, bozulmaz, çalışmaya devam ederdi.

Apple’in sıvı metali oldukça ilginç ve yeni ürünlerinde kullanmasını bekliyorum.  Elektronik ürünler haricinde, ileride tıbbi alet ve tıbbi protez yapımında kullanım bulacağını ve bu ürünler için oldukça önemli bir malzeme olacağını düşünüyorum.”

Müthiş bilim insanı Dr. Atakan Peker ile yapılan röportajın tamamını Platin’in Haziran sayısında okuyabilirsiniz.

> Türk bilim insanından akıllı telefonlarda devrim yaratan buluş

ABD’deki Türk bilim insanın normal metalden daha dayanıklı ‘sıvı metal’le ilgili yaptığı buluş, Apple tarafından yeni iPhone’larda kullanılmak üzere satın alındı.

Çalışmalarını ABD’de sürdüren Dr. Atakan Peker, Platin dergisine cep telefonu başta olmak üzere birçok alanda devrim yaratması beklenen teknolojiyi anlattı. Peker’in çalışmaları arasında sıvı metal’le ilgili buluşu Apple tarafından yeni iPhone’larda kullanılmak üzere satın alındı.

Araştırmalarını ABD'de sürdüren Peker, uygulama alanlarını ve yeni araştırmalarını Platin'e şöyle anlatıyor: “Sıvı metal (Liquidmetal Alloy) yeni ve değişik bir metal alaşım türü. Bilimsel yayınlarda “metal cam” ya da “amorf metal” olarak geçiyor. Diğer metallerin aksine atomları düzensiz bir yapı içinde. Bu farklı atomik yapı malzemeye yeni özellikler veriyor. Üretim olarak, eriyik (sıvı) halden hızlı bir şekilde soğutularak yapılıyor. Bu soğutma esnasında, atomik yapıda temel bir değişiklik olmadığı için, döküm kalıp modellerini çok iyi derecede kopyalıyor. Yani normal metal dökümlerde görülen “çekme” ve “yamulma” yapmıyor. Bu nedenle üretilmesi zor olan karmaşık dizaynlarda kullanım avantajı var, mesela cep telefonu kabzası ya da çerçevesi gibi.

Sıvı metalin ilk buluş ve geliştirme aşamaları CALTECH'de (Kaliforniya Teknoloji Enstütüsü) doktora çalışmalarımı yaparken oldu. Alaşım formülünü optimize etmek için otuza yakın değişik element kullanarak binden fazla alaşım ürettim. Daha sonra özel bir şirkete katılarak bu malzemenin yeni üretim teknikleri ve uygulama alanları üzerine çalıştım.

Apple eski şirketimle bir anlaşma yaparak, bu malzemenin elektronik ürünlerde kullanımı ve üretimi ile ilgili patentlerin lisansını aldı. Bu şekilde sıvı metali kendi ürünlerinde ayrıcalıklı olarak kullanma imkanına kavuştu.

Günlük hayatta etkileri ürün ve dizayn amacına göre değişir. Mesela, daha dayanıklı bir elektronik ürün şeklinde olabilir, kırılması çok zor cep telefon gibi. Sıvı metalin kullanıldığı ilk Vertu Ascent cep telefonları üzerinden araba geçtiği halde, bozulmaz, çalışmaya devam ederdi.

Apple’in sıvı metali oldukça ilginç ve yeni ürünlerinde kullanmasını bekliyorum.  Elektronik ürünler haricinde, ileride tıbbi alet ve tıbbi protez yapımında kullanım bulacağını ve bu ürünler için oldukça önemli bir malzeme olacağını düşünüyorum.”

Müthiş bilim insanı Dr. Atakan Peker ile yapılan röportajın tamamını Platin’in Haziran sayısında okuyabilirsiniz.

Son Güncelleme: Cuma, 06 Haziran 2014 17:54

Gösterim: 1532

Atatürk Üniversitesi'nde güneş enerjili araçtan deprem şiddetini ölçmeye, robot koldan atık suların arıtılmasına kadar birbirinden ilginç projelerin sergilendiği "Mühendislik Fakültesi 1'inci Öğrenci Proje Şenliği"nin açılışı yapıldı.

Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sinan Yapıcı, üniversite yerleşkesindeki etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, 20'den fazla projenin yer aldığını söyledi.

Yapıcı, fakültenin son sınıf öğrencilerinin projelerinden oluşan şenlikte amaçlarının, öğrencilerin teoride öğrendiklerini pratiğe aktarmak olduğunu belirtti.

Aynı zamanda bu tür etkinliklerle öğrencilerin somut bir şeyler üretmesini sağladıklarının altını çizen Yapıcı, "Öğrendikleri teorik bilginin hayatta nasıl faydalı olacağını bizzat kullanarak, yaşayarak görecekler. Mesela öğrencilerimizin sismograf üretmişler. Sismografların genelde mekanik olduklarını söylediler ama arkadaşlar elektronik yöntemlerle çalışarak sismograf yapmışlar hem çok kompak hem de çok hassas" diye konuştu.

Projelerin gelişmesinin mümkün olduğunu ifade eden Yapıcı, piyasanın taleplerini belirleyerek ciddi bir mali destekle yapılan çalışmaların pratiğe aktarılabileceğini söyledi.

Yapıcı, bu etkinlik sonrasında projelerin, öğrencilerin notlarına da yansıyacağını sözlerine ekledi.

ATA50 Teleskop Otomosyon Sistemi 

Elektrik-elektronik mühendisliği bölümünden 5 kişilik grubun yaptığı "ATA50 Teleskop Otomosyon Sistemi" adlı proje ise etkinlikte ilgi çeken çalışmalardan sadece bir tanesi.

Projenin başkanı Çağatay Öztürk, kampüs içerisindeki teleskopun zarar görmesini engellemek amacıyla böyle bir çalışma ortaya koyduklarını belirtti.

Nem, sıcaklık ve rüzgar değerlerine göre teleskopların zarar görmemesini sağlayacaklarını kaydeden Öztürk, "Bu sistem şu anda teleskopta manuel olarak gerçekleşiyor. Biz bunu geliştirerek elektronik olarak sensörlerden bilgileri okuyarak bilgisayar kontrollü olarak yaptığımız çatının otomatik açılıp kapanmasını sağladık" diye konuştu.

Öztürk, 7 ayda oluşturdukları projelerini geliştirmek adına destek beklediklerini söyledi.

Ögrencilerden Batuhan Özden ise 4 arkadaşıyla yaptıkları "3D Yazıcı"nın gelişen teknolojiyle eski usul baskının yerine bu geliştirdikleri baskı türünün tercih edildiğini kaydetti.

 

 

 

 

> Mühendislik fakültesi öğrencileri icatlarını sergiledi

Atatürk Üniversitesi'nde güneş enerjili araçtan deprem şiddetini ölçmeye, robot koldan atık suların arıtılmasına kadar birbirinden ilginç projelerin sergilendiği "Mühendislik Fakültesi 1'inci Öğrenci Proje Şenliği"nin açılışı yapıldı.

Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sinan Yapıcı, üniversite yerleşkesindeki etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, 20'den fazla projenin yer aldığını söyledi.

Yapıcı, fakültenin son sınıf öğrencilerinin projelerinden oluşan şenlikte amaçlarının, öğrencilerin teoride öğrendiklerini pratiğe aktarmak olduğunu belirtti.

Aynı zamanda bu tür etkinliklerle öğrencilerin somut bir şeyler üretmesini sağladıklarının altını çizen Yapıcı, "Öğrendikleri teorik bilginin hayatta nasıl faydalı olacağını bizzat kullanarak, yaşayarak görecekler. Mesela öğrencilerimizin sismograf üretmişler. Sismografların genelde mekanik olduklarını söylediler ama arkadaşlar elektronik yöntemlerle çalışarak sismograf yapmışlar hem çok kompak hem de çok hassas" diye konuştu.

Projelerin gelişmesinin mümkün olduğunu ifade eden Yapıcı, piyasanın taleplerini belirleyerek ciddi bir mali destekle yapılan çalışmaların pratiğe aktarılabileceğini söyledi.

Yapıcı, bu etkinlik sonrasında projelerin, öğrencilerin notlarına da yansıyacağını sözlerine ekledi.

ATA50 Teleskop Otomosyon Sistemi 

Elektrik-elektronik mühendisliği bölümünden 5 kişilik grubun yaptığı "ATA50 Teleskop Otomosyon Sistemi" adlı proje ise etkinlikte ilgi çeken çalışmalardan sadece bir tanesi.

Projenin başkanı Çağatay Öztürk, kampüs içerisindeki teleskopun zarar görmesini engellemek amacıyla böyle bir çalışma ortaya koyduklarını belirtti.

Nem, sıcaklık ve rüzgar değerlerine göre teleskopların zarar görmemesini sağlayacaklarını kaydeden Öztürk, "Bu sistem şu anda teleskopta manuel olarak gerçekleşiyor. Biz bunu geliştirerek elektronik olarak sensörlerden bilgileri okuyarak bilgisayar kontrollü olarak yaptığımız çatının otomatik açılıp kapanmasını sağladık" diye konuştu.

Öztürk, 7 ayda oluşturdukları projelerini geliştirmek adına destek beklediklerini söyledi.

Ögrencilerden Batuhan Özden ise 4 arkadaşıyla yaptıkları "3D Yazıcı"nın gelişen teknolojiyle eski usul baskının yerine bu geliştirdikleri baskı türünün tercih edildiğini kaydetti.

 

 

 

 

Son Güncelleme: Perşembe, 29 May 2014 10:46

Gösterim: 2095

Kütahya Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen ''3. Ulusal Bilim Sanat Merkezleri Arası Robot Yarışması'' başladı.

Dumlupınar Spor Salonu'nda başlayan robot yarışmasına, 21 ilde faaliyetlerini sürdüren bilim sanat merkezinden 170 öğrenci, 135 robotla 18 kategoride yarışmaya katılıyor.

İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, düzenlenen bu yarışmanın öğrencilere kazandırması gereken hedeflerinin olduğunu söyledi.

Bunlardan en önemlisinin öğrencilere bilimsel temelli düşünme becerisi kazandırmak olduğunu ifade eden Esen, ''Bilimsel temelli düşünen çocuklarımız doğal olarak, proje temelli de öğrenmiş oluyorlar. Hem bilimsel temelli düşünme hem de proje temelli öğrenme, bu organizasyonda gerçekleşmiş oluyor. Ülkelerin gelişmişlik oranları sahip oldukları teknolojik alt yapıyla doğru orantılı ölçülüyor. Dolayısıyla ülke olarak 2023 hedeflerimiz var. Bu hedefleri yakalayabilmemiz, ülkemizdeki bilimsel gelişmelere ve teknolojik buluşlara gebedir. Biz bu alt yapıyı gerçekleştirebilirsek, 2023 hedeflerine daha sonra da 2071 hedeflerine ülke olarak çok rahatlıkla ulaşabiliriz'' diye konuştu.

Kütahya Bilim Sanat Merkezi Müdürü Murat Fazıl Akkoç da bu yarışmanın bu yıl Kütahya'da yapıldığını hatırlatarak, yarışmaya 21 bilim sanat merkezinin katıldığını dile getirdi.

Söz konusu bilim sanat merkezinden 170 öğrenci ve bunlara 33 rehber öğretmenin de eşlik ettiğini vurgulayan Akkoç, şöyle konuştu:

''Yaklaşık 18 kategoride yarışmalar var. Sumo, çizgi izleyen, basket atan, top toplayan, minik sumo ve büyük sumo gibi. Öğrencilerimiz tabi Türkiye'nin değişik illerinden geliyor. Ülkemizde toplam 65 bilim sanat merkezimiz var ve bu rakamın neredeyse üçte biri burada. Öğrencilerimiz burada kendi yazılımları ve kendi seçtikleri dizaynlarını getirerek burada sergiliyorlar. Dünyada İsrail, Hindistan ve İrlanda yazılım konusunda en iyi ülkelerdir. Özellikle İsrail, dünyaya bu noktada yön veriyor. Tabi ki göklere, yerlere ve denizlere hakim olan dünyaya hakim olur ama asıl şimdi yazılıma hakim olan dünyaya hakim oluyor. Biz bunu farkındalık olarak oluşturmak ve uygulamak istedik. Yaklaşık 170 çocuğumuz 135 robotla yarışıyor ve bunlar basit de olsa kendi yazılımları.''

Yarışma, yarın düzenlenecek final etabı ve ödül törenin ardından sona erecek.

> Öğrenciler robotlarını yarıştırıyor

Kütahya Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen ''3. Ulusal Bilim Sanat Merkezleri Arası Robot Yarışması'' başladı.

Dumlupınar Spor Salonu'nda başlayan robot yarışmasına, 21 ilde faaliyetlerini sürdüren bilim sanat merkezinden 170 öğrenci, 135 robotla 18 kategoride yarışmaya katılıyor.

İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, düzenlenen bu yarışmanın öğrencilere kazandırması gereken hedeflerinin olduğunu söyledi.

Bunlardan en önemlisinin öğrencilere bilimsel temelli düşünme becerisi kazandırmak olduğunu ifade eden Esen, ''Bilimsel temelli düşünen çocuklarımız doğal olarak, proje temelli de öğrenmiş oluyorlar. Hem bilimsel temelli düşünme hem de proje temelli öğrenme, bu organizasyonda gerçekleşmiş oluyor. Ülkelerin gelişmişlik oranları sahip oldukları teknolojik alt yapıyla doğru orantılı ölçülüyor. Dolayısıyla ülke olarak 2023 hedeflerimiz var. Bu hedefleri yakalayabilmemiz, ülkemizdeki bilimsel gelişmelere ve teknolojik buluşlara gebedir. Biz bu alt yapıyı gerçekleştirebilirsek, 2023 hedeflerine daha sonra da 2071 hedeflerine ülke olarak çok rahatlıkla ulaşabiliriz'' diye konuştu.

Kütahya Bilim Sanat Merkezi Müdürü Murat Fazıl Akkoç da bu yarışmanın bu yıl Kütahya'da yapıldığını hatırlatarak, yarışmaya 21 bilim sanat merkezinin katıldığını dile getirdi.

Söz konusu bilim sanat merkezinden 170 öğrenci ve bunlara 33 rehber öğretmenin de eşlik ettiğini vurgulayan Akkoç, şöyle konuştu:

''Yaklaşık 18 kategoride yarışmalar var. Sumo, çizgi izleyen, basket atan, top toplayan, minik sumo ve büyük sumo gibi. Öğrencilerimiz tabi Türkiye'nin değişik illerinden geliyor. Ülkemizde toplam 65 bilim sanat merkezimiz var ve bu rakamın neredeyse üçte biri burada. Öğrencilerimiz burada kendi yazılımları ve kendi seçtikleri dizaynlarını getirerek burada sergiliyorlar. Dünyada İsrail, Hindistan ve İrlanda yazılım konusunda en iyi ülkelerdir. Özellikle İsrail, dünyaya bu noktada yön veriyor. Tabi ki göklere, yerlere ve denizlere hakim olan dünyaya hakim olur ama asıl şimdi yazılıma hakim olan dünyaya hakim oluyor. Biz bunu farkındalık olarak oluşturmak ve uygulamak istedik. Yaklaşık 170 çocuğumuz 135 robotla yarışıyor ve bunlar basit de olsa kendi yazılımları.''

Yarışma, yarın düzenlenecek final etabı ve ödül törenin ardından sona erecek.

Son Güncelleme: Cuma, 06 Haziran 2014 09:46

Gösterim: 1019

Nobel ödüllü ünlü fizikçi Stephen Hawking, yapay zeka teknolojilerinin kontrolsüz gelişimiyle ilgili önemli uyarıda bulundu. Hawking “Yapay zeka insanlığın en büyük ve son başarısı olabilir” uyarısında bulundu.

Ünlü fizikçi Stephen Hawking İngiliz Independent gazetesi için kaleme aldığı bir makalede yapay zeka teknolojilerinin kontrolsüz gelişimiyle ilgili uyarıda bulundu.

Nobel ödüllü bilim adamı, “ Yapay zeka araştırmaları büyük bir hızla devam ediyor. Son dönemde kendi kendini süren otomobiller, bilgi yarışmalarını kazanan robotlar, Siri, Google Now ve Cortana gibi dijital asistanlar icat edildi. Bütün bunlar yapay zeka teknolojileri konusunda önemli bir araştırma ve yatırım savaşının başladığına işaret ediyor” dedi.

Bütün bu gelişmelerin potansiyel faydalarının çok büyük olduğunu kabul eden Hawking, “Bu teknolojiler hastalıkları, savaşları ve fakirliği sona erdirebilir. Yapay zeka insanlık tarihinin en büyük ve önemli başarısı olabilir” dedi.

Sonunumuz da olabilir

Ancak “Zamanın Kısa Tarihi” isimli kitabıyla ün kazanan araştırmacı, bu büyük başarının insan ırkının “son başarısı da olabileceğine” de dikkat çekti.

Yapay zeka teknolojisinin büyük kıyımlara neden olabileceğini iddia eden 72 yaşındaki Hawking, “Kısa vadede ordular kendi kendine hedefleri yok etme kararı alabilecek silahlar geliştirmeye çalışıyor. Birleşmiş Milletler ve Human Rights Watch daha şimdiden bu tip silahların yasaklanması için bir anlaşma imzalanmasını önerdi” dedi.

Bu icatların ekonomi üzerinde de büyük etkileri olabileceğini belirten bilim insanı “Orta vadede yapay zeka ekonomimize büyük katkılar sağlayabilir ancak büyük bir yıkım da getirebilir” dedi.

Ya yapay zeka kontrolden çıkarsa

Hawking insanlığı bu konuda bekleyen en büyük tehlikenin ise yapay zekanın insan zekasını geçmesi olduğunu söyledi.

İngiliz teorisyen, “Uzun vadede partiküllerin insan beyninden daha gelişmiş hesap ve planlar yapacak şekilde organize olmasını engelleyecek hiç bir fizik yasası bulunmuyor.  Böyle bir oluşum bizler için büyük bir dönüm noktası olabilir. Elbette bu filmlerdekinden çok daha farklı şekilde gerçekleşebilir. Yapay zeka sürekli kendini geliştirir. Böyle bir teknoloji ekonomik piyasaları kontrol altına alır. İnsan mucitlerden daha fazla keşif yapmaya başlar, insanların anlam bile veremediği silahlar geliştirebilir” dedi.

Hawking önümüzdeki yıllarda yapay zeka teknolojisinin gelişiminin daha da hızlanacağını belirtirken, herkesin bütün riskleri göz önünde bulundurarak bu teknolojinin insanlık için en faydalı şekilde nasıl geliştirilebileceği üzerine düşünmesi gerektiğini söyledi.

> Stephen Hawking’den tüm insanlığı ilgilendiren uyarı

Nobel ödüllü ünlü fizikçi Stephen Hawking, yapay zeka teknolojilerinin kontrolsüz gelişimiyle ilgili önemli uyarıda bulundu. Hawking “Yapay zeka insanlığın en büyük ve son başarısı olabilir” uyarısında bulundu.

Ünlü fizikçi Stephen Hawking İngiliz Independent gazetesi için kaleme aldığı bir makalede yapay zeka teknolojilerinin kontrolsüz gelişimiyle ilgili uyarıda bulundu.

Nobel ödüllü bilim adamı, “ Yapay zeka araştırmaları büyük bir hızla devam ediyor. Son dönemde kendi kendini süren otomobiller, bilgi yarışmalarını kazanan robotlar, Siri, Google Now ve Cortana gibi dijital asistanlar icat edildi. Bütün bunlar yapay zeka teknolojileri konusunda önemli bir araştırma ve yatırım savaşının başladığına işaret ediyor” dedi.

Bütün bu gelişmelerin potansiyel faydalarının çok büyük olduğunu kabul eden Hawking, “Bu teknolojiler hastalıkları, savaşları ve fakirliği sona erdirebilir. Yapay zeka insanlık tarihinin en büyük ve önemli başarısı olabilir” dedi.

Sonunumuz da olabilir

Ancak “Zamanın Kısa Tarihi” isimli kitabıyla ün kazanan araştırmacı, bu büyük başarının insan ırkının “son başarısı da olabileceğine” de dikkat çekti.

Yapay zeka teknolojisinin büyük kıyımlara neden olabileceğini iddia eden 72 yaşındaki Hawking, “Kısa vadede ordular kendi kendine hedefleri yok etme kararı alabilecek silahlar geliştirmeye çalışıyor. Birleşmiş Milletler ve Human Rights Watch daha şimdiden bu tip silahların yasaklanması için bir anlaşma imzalanmasını önerdi” dedi.

Bu icatların ekonomi üzerinde de büyük etkileri olabileceğini belirten bilim insanı “Orta vadede yapay zeka ekonomimize büyük katkılar sağlayabilir ancak büyük bir yıkım da getirebilir” dedi.

Ya yapay zeka kontrolden çıkarsa

Hawking insanlığı bu konuda bekleyen en büyük tehlikenin ise yapay zekanın insan zekasını geçmesi olduğunu söyledi.

İngiliz teorisyen, “Uzun vadede partiküllerin insan beyninden daha gelişmiş hesap ve planlar yapacak şekilde organize olmasını engelleyecek hiç bir fizik yasası bulunmuyor.  Böyle bir oluşum bizler için büyük bir dönüm noktası olabilir. Elbette bu filmlerdekinden çok daha farklı şekilde gerçekleşebilir. Yapay zeka sürekli kendini geliştirir. Böyle bir teknoloji ekonomik piyasaları kontrol altına alır. İnsan mucitlerden daha fazla keşif yapmaya başlar, insanların anlam bile veremediği silahlar geliştirebilir” dedi.

Hawking önümüzdeki yıllarda yapay zeka teknolojisinin gelişiminin daha da hızlanacağını belirtirken, herkesin bütün riskleri göz önünde bulundurarak bu teknolojinin insanlık için en faydalı şekilde nasıl geliştirilebileceği üzerine düşünmesi gerektiğini söyledi.

Son Güncelleme: Cumartesi, 03 May 2014 15:38

Gösterim: 1432


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.