Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

İzmir Fen Lisesi 11. sınıf öğrencisi Feyza Toksal, üniversite sınavlarındaki başarıda büyük etkisi olan okul katsayısı uygulamasının kaldırılması nedeniyle yürütmenin durdurulması için Milli Eğitim Bakanlığı'na dava açtı.

Fen liselerinden MEB’e katsayı davasıToksal'ın avukatlığını babası Mehmet Fatih Toksal üstlendi. Yeni uygulama ile 7. sınıftan beri aralıksız olarak sürdürdüğü emeklerinin elinden alındığını söyleyen Feyza Toksal, şu açıklamayı yaptı: "Şimdi dayatılan sistem garip bir şekilde bizi sıkı bir YGS-LYS çalışması sonrasında rahatlıkla hak edebileceğimiz üniversitelerden daha sınava girmeden mahrum bırakıyor. Bu bizim için gerçekten üzücü bir karar ve uygulamanın en azından bizim için askıya alınmasını istiyoruz." Avukat baba Toksal ise "Bu uygulamadan dolayı binlerce öğrenci gibi kızım da mağdur kalmıştır. Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bir durum ortaya çıkmıştır" diye konuştu. Yeni uygulama ile özellikle Fen Lisesi gibi başarılı liselerde okuyan öğrencilerin hak kaybına uğradığını öne süren Toksal "Yeni düzenleme ile fen liseleri boşaltılacak" dedi.

(sabah)

> Fen liselerinden MEB’e 'katsayı' davası

İzmir Fen Lisesi 11. sınıf öğrencisi Feyza Toksal, üniversite sınavlarındaki başarıda büyük etkisi olan okul katsayısı uygulamasının kaldırılması nedeniyle yürütmenin durdurulması için Milli Eğitim Bakanlığı'na dava açtı.

Fen liselerinden MEB’e katsayı davasıToksal'ın avukatlığını babası Mehmet Fatih Toksal üstlendi. Yeni uygulama ile 7. sınıftan beri aralıksız olarak sürdürdüğü emeklerinin elinden alındığını söyleyen Feyza Toksal, şu açıklamayı yaptı: "Şimdi dayatılan sistem garip bir şekilde bizi sıkı bir YGS-LYS çalışması sonrasında rahatlıkla hak edebileceğimiz üniversitelerden daha sınava girmeden mahrum bırakıyor. Bu bizim için gerçekten üzücü bir karar ve uygulamanın en azından bizim için askıya alınmasını istiyoruz." Avukat baba Toksal ise "Bu uygulamadan dolayı binlerce öğrenci gibi kızım da mağdur kalmıştır. Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bir durum ortaya çıkmıştır" diye konuştu. Yeni uygulama ile özellikle Fen Lisesi gibi başarılı liselerde okuyan öğrencilerin hak kaybına uğradığını öne süren Toksal "Yeni düzenleme ile fen liseleri boşaltılacak" dedi.

(sabah)

Son Güncelleme: Çarşamba, 20 Haziran 2012 09:03

Gösterim: 5685

Milli Eğitim Bakanlığı yabancı dil eğitiminde kalitenin artırılması için kur sistemini hayata geçirecek.

MEB’de ‘yabancı dil’ devrimiYabancı dil eğitiminde kalitenin bir türlü yakalanamaması MEB'yi harekete geçirdi. Yeni sisteme göre, yabancı dil eğitimi 4. sınıfta değil, 2. sınıfta başlayacak. Lise dönemindeki yabancı dil eğitimine ise "kur" sistemi damgasını vuracak. Liseye başlayan öğrencilerin seviyelerinin belirlenmesi için bir sınav yapılacak. Sınav sonuçlarına göre öğrenciler beginner (başlangıç), elementary (basit), pre-intermediate (orta) ve intermediate (üst) gibi seviyelere göre oluşturulacak olan sınıflarda eğitim görecekler. Müfredatta ağır gramer bilgisi yerine, ifade yeteneği ve telaffuza öncelik verilecek. Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) hazırladığı taslak haftalık ders çizelgesine göre, gelecek yıldan itibaren ilkokul ve ortaokullarda okutulan haftalık dil ders saatlerinde artış olacak. Zorunlu derslerden Türkçe'nin saati 1. ve 2. sınıflarda azalırken, "Oyun ve Fiziki Etkinlikler" ile "İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi" dersleri çizelgeye eklendi. Türkçe dersi ilk 3 yılda 11 saat, 4. ve 5. sınıflarda 6 saat ve 6, 7 ve 8. sınıflarda ise 5 saat veriliyordu.

MATEMATİK ARTIRILACAK

Zorunlu derslerde yapılan değişiklikle Türkçe dersi ilk 2 yıl 10 saat, 3. ve 4. sınıflarda 8 saat, 5. ve 6. sınıflarda 6 saat, 7. ve 8. sınıflarda ise 5 saat olacak. Mevcut durumda 1. sınıftan 8. sınıfa kadar haftada 4 saat verilen matematik dersi 1 saat artırılarak, her sınıfta 5 saat verilecek. Böylece matematik dersi, sekiz yıllık öğretimde 288 saatlik bir artış gerçekleşecek şekilde düzenlenmiş olacak. Matematik öğretimine ayrılacak süre de uluslararası ortalamaların yaklaşık 90 saat üzerine çekilecek. Hayat Bilgisi dersinde mevcut düzenlemede 3. sınıfta 4 saat olan öğretim süresi, taslak çizelgede 3'e indirilecek. Bu ders içeriğinde yer alan Fen Bilimleri ile ilgili az miktarda konuların da Fen Bilimleri dersine aktarılması öngörülüyor. 4. ve 5. sınıflarda haftada 3 saat, 5-8. sınıflarda haftalık 4 saat olan Fen ve Teknoloji dersinin adı "Fen Bilimleri" olarak değiştirilecek. Değişiklikle Fen Bilimleri haftalık ders saati ise bir yıl erkene çekilerek, 3. sınıfta başlayacak. 3-4. sınıfta 3 saat, 5-8. sınıflarda haftalık 4 saat olacak. Düzenlemeyle Fen Bilimleri dersinin öğretim süresinde, toplam 180 saatlik bir artış gerçekleşmiş olacak ve Fen Bilimleri öğretimine ayrılan süre de uluslararası düzeye yükseltilecek.

(Yaşar Özay- sabah)

> MEB’de ‘yabancı dil’ devrimi

Milli Eğitim Bakanlığı yabancı dil eğitiminde kalitenin artırılması için kur sistemini hayata geçirecek.

MEB’de ‘yabancı dil’ devrimiYabancı dil eğitiminde kalitenin bir türlü yakalanamaması MEB'yi harekete geçirdi. Yeni sisteme göre, yabancı dil eğitimi 4. sınıfta değil, 2. sınıfta başlayacak. Lise dönemindeki yabancı dil eğitimine ise "kur" sistemi damgasını vuracak. Liseye başlayan öğrencilerin seviyelerinin belirlenmesi için bir sınav yapılacak. Sınav sonuçlarına göre öğrenciler beginner (başlangıç), elementary (basit), pre-intermediate (orta) ve intermediate (üst) gibi seviyelere göre oluşturulacak olan sınıflarda eğitim görecekler. Müfredatta ağır gramer bilgisi yerine, ifade yeteneği ve telaffuza öncelik verilecek. Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) hazırladığı taslak haftalık ders çizelgesine göre, gelecek yıldan itibaren ilkokul ve ortaokullarda okutulan haftalık dil ders saatlerinde artış olacak. Zorunlu derslerden Türkçe'nin saati 1. ve 2. sınıflarda azalırken, "Oyun ve Fiziki Etkinlikler" ile "İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi" dersleri çizelgeye eklendi. Türkçe dersi ilk 3 yılda 11 saat, 4. ve 5. sınıflarda 6 saat ve 6, 7 ve 8. sınıflarda ise 5 saat veriliyordu.

MATEMATİK ARTIRILACAK

Zorunlu derslerde yapılan değişiklikle Türkçe dersi ilk 2 yıl 10 saat, 3. ve 4. sınıflarda 8 saat, 5. ve 6. sınıflarda 6 saat, 7. ve 8. sınıflarda ise 5 saat olacak. Mevcut durumda 1. sınıftan 8. sınıfa kadar haftada 4 saat verilen matematik dersi 1 saat artırılarak, her sınıfta 5 saat verilecek. Böylece matematik dersi, sekiz yıllık öğretimde 288 saatlik bir artış gerçekleşecek şekilde düzenlenmiş olacak. Matematik öğretimine ayrılacak süre de uluslararası ortalamaların yaklaşık 90 saat üzerine çekilecek. Hayat Bilgisi dersinde mevcut düzenlemede 3. sınıfta 4 saat olan öğretim süresi, taslak çizelgede 3'e indirilecek. Bu ders içeriğinde yer alan Fen Bilimleri ile ilgili az miktarda konuların da Fen Bilimleri dersine aktarılması öngörülüyor. 4. ve 5. sınıflarda haftada 3 saat, 5-8. sınıflarda haftalık 4 saat olan Fen ve Teknoloji dersinin adı "Fen Bilimleri" olarak değiştirilecek. Değişiklikle Fen Bilimleri haftalık ders saati ise bir yıl erkene çekilerek, 3. sınıfta başlayacak. 3-4. sınıfta 3 saat, 5-8. sınıflarda haftalık 4 saat olacak. Düzenlemeyle Fen Bilimleri dersinin öğretim süresinde, toplam 180 saatlik bir artış gerçekleşmiş olacak ve Fen Bilimleri öğretimine ayrılan süre de uluslararası düzeye yükseltilecek.

(Yaşar Özay- sabah)

Son Güncelleme: Çarşamba, 20 Haziran 2012 08:49

Gösterim: 4683

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, tüm çocuklara tablet bilgisayar dağıtmaya başlayacaklarını belirtti.

Bakan Dinçer’den öğrencilere tablet müjdesiBakan Dinçer, Tahran'daki temasları kapsamında ziyaret ettiği Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın Genel Sekreterliği'nde teşkilata üye ülkelerin temsilcilerine hitap etti.

Eğitimde teknolojinin daha fazla kullanılmaya başladığını söyleyen Dinçer, bütün okullarda teknolojiyi yaygınlaştıracak bir yapı kurulacağını söyledi.

"Fatih projesini" de kısaca anlatan Bakan Dinçer, "Tüm çocuklara tablet bilgisayar dağıtmaya başlıyoruz" dedi.

Eğitimin, birey ve toplum açısından önemini anlatan Dinçer, "Eğitim bir ülkenin sorunlarının çözümünde yegane yoldur, eğer bir ülkede ekonomik geri kalmışlık söz konusuysa, gelir dağılımında bir adaletsizlik varsa bunlar eğitimle çözülür. Asayiş problemleri varsa, yaşam kalitesi düşükse bunların hepsini eğitimle aşmak mümkün" dedi.

Eğitime verilen önemi bir ülkenin geleceğine ve yaşam kalitesine verilen önem olarak değerlendiren Bakan Dinçer, toplumun temel sorunlarına kalıcı çözüm bulmada eğitimin çok önemli olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin eğitim sisteminde yapılan değişiklikleri ve yenilikleri de anlatan Bakan Dinçer, tek tip eğitim tanımlamasının başarılı olmadığını, küresel rekabette olumlu sonuçlar vermediğini belirtti ve şunları kaydetti:

"Eğitim her çocuğun özel olduğunu kabul eden ve her çocuğun potansiyelini açığa çıkarıp toplumun gücüne, kaynağına dahil eden bir yaklaşım sunmuyorsa o zaman başarılı olamıyor."

"Çocukların her birinin kendi ilgisini, yeteneğini açığa çıkaracak, toplumun bütün farklı kesimlerinin beklentilerine, ihtiyaçlarına cevap verecek bir yaklaşım sunmaya başladık" diyen Bakan Dinçer, sözlerine şöyle devam etti:

"Daha otoriter, daha merkezi bir eğitim yaklaşımından şimdi daha demokratik, daha esnek, bireyi göz önüne alan, toplumun farklı kesimlerinin ihtiyaçlarını da karşılamaya çalışan bir yaklaşımla eğitim programlarımızı hazırlamaya başladık."

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'na bağlı eğitim enstitüsünün geçen Mart ayında açıldığını hatırlatan Dinçer, "Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ülkeleri arasında eğitim sorunlarını tartışan bir platformun geliştirilmesi bizim için önemli" diye konuştu.

Bakan Dinçer, çoklu uluslararası işbirliğinin her alanda olduğunu gibi eğitim alanında da başarılı sonuçlar verdiğini sözlerine ekledi.

> Bakan Dinçer’den öğrencilere tablet müjdesi

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, tüm çocuklara tablet bilgisayar dağıtmaya başlayacaklarını belirtti.

Bakan Dinçer’den öğrencilere tablet müjdesiBakan Dinçer, Tahran'daki temasları kapsamında ziyaret ettiği Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın Genel Sekreterliği'nde teşkilata üye ülkelerin temsilcilerine hitap etti.

Eğitimde teknolojinin daha fazla kullanılmaya başladığını söyleyen Dinçer, bütün okullarda teknolojiyi yaygınlaştıracak bir yapı kurulacağını söyledi.

"Fatih projesini" de kısaca anlatan Bakan Dinçer, "Tüm çocuklara tablet bilgisayar dağıtmaya başlıyoruz" dedi.

Eğitimin, birey ve toplum açısından önemini anlatan Dinçer, "Eğitim bir ülkenin sorunlarının çözümünde yegane yoldur, eğer bir ülkede ekonomik geri kalmışlık söz konusuysa, gelir dağılımında bir adaletsizlik varsa bunlar eğitimle çözülür. Asayiş problemleri varsa, yaşam kalitesi düşükse bunların hepsini eğitimle aşmak mümkün" dedi.

Eğitime verilen önemi bir ülkenin geleceğine ve yaşam kalitesine verilen önem olarak değerlendiren Bakan Dinçer, toplumun temel sorunlarına kalıcı çözüm bulmada eğitimin çok önemli olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin eğitim sisteminde yapılan değişiklikleri ve yenilikleri de anlatan Bakan Dinçer, tek tip eğitim tanımlamasının başarılı olmadığını, küresel rekabette olumlu sonuçlar vermediğini belirtti ve şunları kaydetti:

"Eğitim her çocuğun özel olduğunu kabul eden ve her çocuğun potansiyelini açığa çıkarıp toplumun gücüne, kaynağına dahil eden bir yaklaşım sunmuyorsa o zaman başarılı olamıyor."

"Çocukların her birinin kendi ilgisini, yeteneğini açığa çıkaracak, toplumun bütün farklı kesimlerinin beklentilerine, ihtiyaçlarına cevap verecek bir yaklaşım sunmaya başladık" diyen Bakan Dinçer, sözlerine şöyle devam etti:

"Daha otoriter, daha merkezi bir eğitim yaklaşımından şimdi daha demokratik, daha esnek, bireyi göz önüne alan, toplumun farklı kesimlerinin ihtiyaçlarını da karşılamaya çalışan bir yaklaşımla eğitim programlarımızı hazırlamaya başladık."

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'na bağlı eğitim enstitüsünün geçen Mart ayında açıldığını hatırlatan Dinçer, "Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ülkeleri arasında eğitim sorunlarını tartışan bir platformun geliştirilmesi bizim için önemli" diye konuştu.

Bakan Dinçer, çoklu uluslararası işbirliğinin her alanda olduğunu gibi eğitim alanında da başarılı sonuçlar verdiğini sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Salı, 19 Haziran 2012 14:22

Gösterim: 4995

KTÜ Rektörü Özen'e basın açıklaması sırasında söylediği sözler nedeniyle yargılanan öğrenciye 10 ay hapis cezası verildi.

Rektöre hakaret eden öğrenciye 10 ay hapisTrabzon'da, basın açıklaması sırasında söylediği sözler ile Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özen'e hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan öğrenciye 10 ay hapis cezası verildi. Öğrencinin cezası ertelendi.

Trabzon 1. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan KTÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencisi Sinem Kara (21) ve taraf avukatları katıldı.

Davayı karara bağlayan mahkeme, sanık Kara'ya, basın açıklamasında söylediği sözler ile ''kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret'' ettiği gerekçesiyle 10 ay hapis cezası verdi.

Mahkeme, sanığın bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşması nedeniyle Kara'nın cezasını, Denetimli Serbestlik Uygulaması kapsamında erteledi.

Buna göre Kara, 5 yıl süreyle kasten bir daha suç işlemezse hakkındaki dava düşecek, aksi takdirde verilen cezayı çekecek.

‘Üniversite öğrencileri sindirilmeye çalışılıyor’

Mahkeme kararını eleştiren Sinem Kara, cezayı hak etmediğini belirterek, "Zorunlu bağış haksız yere alınan paralardı. Konu hakkında pek çok eylem yaptık, protesto ettik ve zorunlu bağışı kaldırttık. Hakaret suçlamasıyla bana dava açıldı ve 10 ay hapis cezası aldım. Bu cezayı hak etmedim. Basın açıklaması demokratik hakkımızdı. Bir üniversite öğrencisinin hakkını araması böyle politikalarla sindirilmeye çalışılıyor. Kesinlikle rektöre hakaret etmedim. Şahsi hiçbir suçlamam olmamıştır" dedi.

> Rektöre hakaret eden öğrenciye 10 ay hapis

KTÜ Rektörü Özen'e basın açıklaması sırasında söylediği sözler nedeniyle yargılanan öğrenciye 10 ay hapis cezası verildi.

Rektöre hakaret eden öğrenciye 10 ay hapisTrabzon'da, basın açıklaması sırasında söylediği sözler ile Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özen'e hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan öğrenciye 10 ay hapis cezası verildi. Öğrencinin cezası ertelendi.

Trabzon 1. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan KTÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencisi Sinem Kara (21) ve taraf avukatları katıldı.

Davayı karara bağlayan mahkeme, sanık Kara'ya, basın açıklamasında söylediği sözler ile ''kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret'' ettiği gerekçesiyle 10 ay hapis cezası verdi.

Mahkeme, sanığın bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşması nedeniyle Kara'nın cezasını, Denetimli Serbestlik Uygulaması kapsamında erteledi.

Buna göre Kara, 5 yıl süreyle kasten bir daha suç işlemezse hakkındaki dava düşecek, aksi takdirde verilen cezayı çekecek.

‘Üniversite öğrencileri sindirilmeye çalışılıyor’

Mahkeme kararını eleştiren Sinem Kara, cezayı hak etmediğini belirterek, "Zorunlu bağış haksız yere alınan paralardı. Konu hakkında pek çok eylem yaptık, protesto ettik ve zorunlu bağışı kaldırttık. Hakaret suçlamasıyla bana dava açıldı ve 10 ay hapis cezası aldım. Bu cezayı hak etmedim. Basın açıklaması demokratik hakkımızdı. Bir üniversite öğrencisinin hakkını araması böyle politikalarla sindirilmeye çalışılıyor. Kesinlikle rektöre hakaret etmedim. Şahsi hiçbir suçlamam olmamıştır" dedi.

Son Güncelleme: Salı, 19 Haziran 2012 16:10

Gösterim: 6333

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Nabi Avcı, ''Gördüğüm kadarıyla, 4+4+4 düzenlemesi konusunda Türkiye'deki iç kamuoyunda olduğu gibi dış kamuoyunda da yeterli aydınlatıcı olamamışız'' dedi.

4+4+4’te yeterince aydınlatıcı olamamışızAvrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Denetim Komisyonu Türkiye Raportörü Fransız Milletvekili Josette Durrieu'yu Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde kabul eden Avcı, Durrieu'nun hazırlayacağı rapor için Türkiye'deki reform süreçleriyle ilgili bir dizi görüşme yaptığını, eğitim reformuyla ilgili olarak da bu konudaki gerçek durumun ne olduğunu öğrenmek amacıyla kendisiyle görüştüğünü söyledi.

Görüşmede, Durrieu'ya kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen düzenlemeyle ilgili bilgi verdiğini belirten Avcı, ''Gördüğüm kadarıyla 4+4+4 düzenlemesi konusunda, Türkiye'deki iç kamuoyunda olduğu gibi dış kamuoyunda da yeterince aydınlatıcı olamamışız'' diye konuştu.

''Bazı ön yargıların özellikle iç kamuoyundan dışarıya doğru yansıtılmak istendiğini gördüm'' diye konuşan Avcı, şunları söyledi:

''Görüşmede kendisine, yapılan yeni düzenlemenin 12 yıl zorunlu eğitime geçişin Türkiye eğitim sistemine ve Türk çocuklara ne kazandıracağını uzun uzun anlatma fırsatı buldum. Bizim daha uzun bir süre 4+4+4 düzenlemesini ne olup ne olmadığı konusunda kamuoyunu bilgilendirmemiz gerektiğini bir kere daha anladım. Çünkü işin özü anlatıldığı zaman, insanlar yapılmak isteneni gayet iyi anlıyorlar.''

Yaklaşık bir saat süren görüşmenin verimli geçtiğine inandığını belirten Avcı, Durrieu'nun da görüşme sonrasında aynı görüşü dile getirdiğini söyledi.

> 4+4+4’te yeterince aydınlatıcı olamamışız

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Nabi Avcı, ''Gördüğüm kadarıyla, 4+4+4 düzenlemesi konusunda Türkiye'deki iç kamuoyunda olduğu gibi dış kamuoyunda da yeterli aydınlatıcı olamamışız'' dedi.

4+4+4’te yeterince aydınlatıcı olamamışızAvrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Denetim Komisyonu Türkiye Raportörü Fransız Milletvekili Josette Durrieu'yu Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde kabul eden Avcı, Durrieu'nun hazırlayacağı rapor için Türkiye'deki reform süreçleriyle ilgili bir dizi görüşme yaptığını, eğitim reformuyla ilgili olarak da bu konudaki gerçek durumun ne olduğunu öğrenmek amacıyla kendisiyle görüştüğünü söyledi.

Görüşmede, Durrieu'ya kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen düzenlemeyle ilgili bilgi verdiğini belirten Avcı, ''Gördüğüm kadarıyla 4+4+4 düzenlemesi konusunda, Türkiye'deki iç kamuoyunda olduğu gibi dış kamuoyunda da yeterince aydınlatıcı olamamışız'' diye konuştu.

''Bazı ön yargıların özellikle iç kamuoyundan dışarıya doğru yansıtılmak istendiğini gördüm'' diye konuşan Avcı, şunları söyledi:

''Görüşmede kendisine, yapılan yeni düzenlemenin 12 yıl zorunlu eğitime geçişin Türkiye eğitim sistemine ve Türk çocuklara ne kazandıracağını uzun uzun anlatma fırsatı buldum. Bizim daha uzun bir süre 4+4+4 düzenlemesini ne olup ne olmadığı konusunda kamuoyunu bilgilendirmemiz gerektiğini bir kere daha anladım. Çünkü işin özü anlatıldığı zaman, insanlar yapılmak isteneni gayet iyi anlıyorlar.''

Yaklaşık bir saat süren görüşmenin verimli geçtiğine inandığını belirten Avcı, Durrieu'nun da görüşme sonrasında aynı görüşü dile getirdiğini söyledi.

Son Güncelleme: Salı, 19 Haziran 2012 13:49

Gösterim: 3635


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.