Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın tüm genel liseleri Anadolu lisesine çevirme çalışmalarında ilginç bir sürpriz çıktı. Bu liselerden bazıları ''Anadolu İmam Hatip Lisesi'' oluyor.
İstanbul- İstanbul'da 18 genel lise Anadolu İmam Hatip Lisesi oluyor bu okullarla birlikte İstanbul'da İHL sayısı 50 olacak.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü “genel liseleri anadolu lisesine" çevirme çalışmalarını tamamladı ve bakanlığa gönderdi. Bakanlık onaylarsa, İstanbul'da dönüştürülecek 150 genel liseden 18'i “Anadolu İmam Hatip Lisesi” olacak. Bakanlık illerden gelen dönüştürme listelerini Temmuz ayı içerisinde karara bağlayacak.
İstanbul’da dikkat çeken okullar
Vatan Gazetesi'nden Kıvanç El'in haberine göre, MEB’e gönderilen İstanbul’da Anadolu lisesine dönüştürülecek 18 okul arasında Beşiktaş Yenilevent Lisesi, Fatih Cibali Lisesi, Kadıköy İntaş Lisesi gibi okullar bulunuyor. Bu liseler yeni eğitim yılında Anadolu İmam Hatip Lisesi olacak. Genel liseye devam etmek isteyen öğrenciler ise yakın okullara kaydırılacak. Ancak öğrenci sayısı 1500’ü aşan liselerde bu öğrencilerin imam hatip okumak istememesi durumunda hangi okullara gönderileceği ise henüz belirlenmedi. Bu konudaki çalışmaları da İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü yapacak.
18 anadolu imam hatip lisesi açılmasıyla İstanbul’daki imam hatip lisesi sayısı 50 olacak. Beşiktaş’ta imam hatip lisesi açılmasıyla bu ilçedeki ilk imam hatip lisesi de olacak. Bakanlığa gönderilen ve imam hatip olacak İstanbul’daki 18 lise şunlar:
İlçe İmam Hatip olacak genel lise öğrenci sayısı
Arnavutköy : Hadımköy TOKİ Lisesi : 780
Bağcılar :Orhangazi Lisesi : 1601
Bağcılar :Gazi Lisesi : 1414
Bahçelievler :Ayazma Lisesi : 127
Bayrampaşa :Rıfat Canayakın Lisesi : 1594
Beşiktaş :Yenilevent Lisesi : 1085
Beyoğlu :Fındıklı Lisesi : 595
Fatih :Cibali Lisesi : 1124
Fatih :Vatan Lisesi : 1593
Kadıköy :İntaş Lisesi : 803
Kağıthane :Ahmet Buhan Lisesi : 1281
Küçükçekmece :Küçükçekmece TOKİ Halkalı Lisesi: 300
Maltepe :Şehit Er Çağlar Mengü Lisesi: 567
Pendik :Faruk Nafız Çamlıbel Lisesi: 320
Sarıyer :Yaşar Dedeman Lisesi:763
Şişli :Yunus Emre Lisesi: 756
Tuzla :Yunus Emre Lisesi: 571
Ümraniye :Namık Kemal Lisesi: 702
76 yeni imam hatip ortaokulu
İstanbul'da ayrıca 76 yeni imam hatip ortaokulu açılacağı belirtilmişti. İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, İstanbul’da 1450 ilköğretim okulu olduğunu belirterek, bu okulların bin tanesinin ilkokul ve ortaokul olarak devam edeceğini, 450 okulun dönüşeceğini söyledi. Yıldız, dönüşüm çalışmalarının devam ettiğini, velilerden gelen dilekçelerin de bu anlamda dikkate alındığını belirtmişti. Yıldız, İstanbul’a 76 yeni imam hatip ortaokulu açılacağını açıklamıştı.
(cumhuriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı'nın tüm genel liseleri Anadolu lisesine çevirme çalışmalarında ilginç bir sürpriz çıktı. Bu liselerden bazıları ''Anadolu İmam Hatip Lisesi'' oluyor.
İstanbul- İstanbul'da 18 genel lise Anadolu İmam Hatip Lisesi oluyor bu okullarla birlikte İstanbul'da İHL sayısı 50 olacak.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü “genel liseleri anadolu lisesine" çevirme çalışmalarını tamamladı ve bakanlığa gönderdi. Bakanlık onaylarsa, İstanbul'da dönüştürülecek 150 genel liseden 18'i “Anadolu İmam Hatip Lisesi” olacak. Bakanlık illerden gelen dönüştürme listelerini Temmuz ayı içerisinde karara bağlayacak.
İstanbul’da dikkat çeken okullar
Vatan Gazetesi'nden Kıvanç El'in haberine göre, MEB’e gönderilen İstanbul’da Anadolu lisesine dönüştürülecek 18 okul arasında Beşiktaş Yenilevent Lisesi, Fatih Cibali Lisesi, Kadıköy İntaş Lisesi gibi okullar bulunuyor. Bu liseler yeni eğitim yılında Anadolu İmam Hatip Lisesi olacak. Genel liseye devam etmek isteyen öğrenciler ise yakın okullara kaydırılacak. Ancak öğrenci sayısı 1500’ü aşan liselerde bu öğrencilerin imam hatip okumak istememesi durumunda hangi okullara gönderileceği ise henüz belirlenmedi. Bu konudaki çalışmaları da İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü yapacak.
18 anadolu imam hatip lisesi açılmasıyla İstanbul’daki imam hatip lisesi sayısı 50 olacak. Beşiktaş’ta imam hatip lisesi açılmasıyla bu ilçedeki ilk imam hatip lisesi de olacak. Bakanlığa gönderilen ve imam hatip olacak İstanbul’daki 18 lise şunlar:
İlçe İmam Hatip olacak genel lise öğrenci sayısı
Arnavutköy : Hadımköy TOKİ Lisesi : 780
Bağcılar :Orhangazi Lisesi : 1601
Bağcılar :Gazi Lisesi : 1414
Bahçelievler :Ayazma Lisesi : 127
Bayrampaşa :Rıfat Canayakın Lisesi : 1594
Beşiktaş :Yenilevent Lisesi : 1085
Beyoğlu :Fındıklı Lisesi : 595
Fatih :Cibali Lisesi : 1124
Fatih :Vatan Lisesi : 1593
Kadıköy :İntaş Lisesi : 803
Kağıthane :Ahmet Buhan Lisesi : 1281
Küçükçekmece :Küçükçekmece TOKİ Halkalı Lisesi: 300
Maltepe :Şehit Er Çağlar Mengü Lisesi: 567
Pendik :Faruk Nafız Çamlıbel Lisesi: 320
Sarıyer :Yaşar Dedeman Lisesi:763
Şişli :Yunus Emre Lisesi: 756
Tuzla :Yunus Emre Lisesi: 571
Ümraniye :Namık Kemal Lisesi: 702
76 yeni imam hatip ortaokulu
İstanbul'da ayrıca 76 yeni imam hatip ortaokulu açılacağı belirtilmişti. İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, İstanbul’da 1450 ilköğretim okulu olduğunu belirterek, bu okulların bin tanesinin ilkokul ve ortaokul olarak devam edeceğini, 450 okulun dönüşeceğini söyledi. Yıldız, dönüşüm çalışmalarının devam ettiğini, velilerden gelen dilekçelerin de bu anlamda dikkate alındığını belirtmişti. Yıldız, İstanbul’a 76 yeni imam hatip ortaokulu açılacağını açıklamıştı.
(cumhuriyet)
Son Güncelleme: Pazar, 01 Temmuz 2012 11:27
Gösterim: 3225
2012 Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen Türk Eğitim-Sen üyesi bir grup öğretmen, 'özür grubu tayinlerinden mağdur olduklarını' ileri sürerek eylem yaptı.
Abdi İpekçi Parkı'nda toplanan ve çeşitli sloganlar atan öğretmenler, 'Atamalarda il emri hakkı verilsin', 'Öğretmenine sahip çıkmayan bir ülke geleceğine de sahip çıkamaz', 'Lisansüstü ve doktora eğitiminin nerede alınacağına öğretmen karar vermelidir' yazılı dövizler taşıdı. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yaptığı basın açıklamasında, öğretmenlerin 'eş, sağlık, öğrenim' özürlerinden tayinlerde mağduriyet yaşadıklarını ileri sürdü. Özür grubu tayinlerinin yılda bir defa yapılmasını da eleştiren Koncuk, "Yıllardır yapılan özür grubu tayinlerine böylesine kısıtlamalar getirmek, mağdurlar yaratmak, kazanılmış hakkı öğretmenlerin elinden almak neye ve kime hizmettir?'' diye sordu.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in özür grubu tayinlerinde, kıdem süresinin hesaplanmasında 30 Eylül'ü limit olarak belirleyeceklerine ilişkin söz verdiğini belirten Koncuk, "Umuyoruz ki Bakan bu kez sözünden dönmez ve büyük bir beklenti içine giren öğretmenler hayal kırıklığına uğramaz." dedi. Açıklamanın ardından öğretmenler temsili olarak, evlilik yüzüklerini, aile cüzdanlarını, keplerini, KPSS çalışma kitaplarını atarak, özür grubu tayinleri nedeniyle yaşanan mağduriyeti protesto etti.
(zaman)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
2012 Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen Türk Eğitim-Sen üyesi bir grup öğretmen, 'özür grubu tayinlerinden mağdur olduklarını' ileri sürerek eylem yaptı.
Abdi İpekçi Parkı'nda toplanan ve çeşitli sloganlar atan öğretmenler, 'Atamalarda il emri hakkı verilsin', 'Öğretmenine sahip çıkmayan bir ülke geleceğine de sahip çıkamaz', 'Lisansüstü ve doktora eğitiminin nerede alınacağına öğretmen karar vermelidir' yazılı dövizler taşıdı. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yaptığı basın açıklamasında, öğretmenlerin 'eş, sağlık, öğrenim' özürlerinden tayinlerde mağduriyet yaşadıklarını ileri sürdü. Özür grubu tayinlerinin yılda bir defa yapılmasını da eleştiren Koncuk, "Yıllardır yapılan özür grubu tayinlerine böylesine kısıtlamalar getirmek, mağdurlar yaratmak, kazanılmış hakkı öğretmenlerin elinden almak neye ve kime hizmettir?'' diye sordu.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in özür grubu tayinlerinde, kıdem süresinin hesaplanmasında 30 Eylül'ü limit olarak belirleyeceklerine ilişkin söz verdiğini belirten Koncuk, "Umuyoruz ki Bakan bu kez sözünden dönmez ve büyük bir beklenti içine giren öğretmenler hayal kırıklığına uğramaz." dedi. Açıklamanın ardından öğretmenler temsili olarak, evlilik yüzüklerini, aile cüzdanlarını, keplerini, KPSS çalışma kitaplarını atarak, özür grubu tayinleri nedeniyle yaşanan mağduriyeti protesto etti.
(zaman)
Son Güncelleme: Pazar, 01 Temmuz 2012 11:01
Gösterim: 1729
İnsanların boş zamanlarını değerlendirmek ve mutlu olmak için ilgilendikleri hobiler zamanla meslek haline dönüşebiliyor. Siz de sevdiğiniz bu hobiler sayesinde bu alanda kariyer yapabilirsiniz.
Ehow isimli internet sitesinde yer alan habere göre, işte meslek haline gelen hobilerden bazıları:
Fotoğrafçılık: Herkes fotoğraf makinesiyle fotoğraf çekebilir. Fakat çekilen fotoğrafların bazılarının iyi bazılarının da kötü olmasında bir sır yoktur. Etkileyici fotoğraf çekme yeteneğiniz varsa, çektiğiniz fotoğrafları pazarlayabilir ve bu işten para kazanabilirsiniz.
Marangozluk: Sayısız fabrika düşük fiyatlarla ve seri bir şekilde ahşap mobilya üretirken, siz el yapımı mobilya veya araç gereç yapabiliyorsanız bu işten geçinebilirsiniz. Çoğu ev ve işyeri sahibi zanaatkarlığın değerini biliyor ve el yapımı mobilyalara oldukça fazla para harcıyor.
Müzik: Müziğe ilgi duyuyorsanız, bu alanda kariyer yapmak da elinizde. Evinizde çeşitli enstrüman dersleri verebilirsiniz ya da çalışmak için bir stüdyo kiralayabilir veya kurduğunuz stüdyoyu kiraya verebilirsiniz.
Fırıncılık: Hamur işi yapımına başlamak için bazen lisans veya bir işyeri gerekebilir. Ancak yaptığınız hamur işlerini arkadaşlarınıza ve akrabalarınıza tattırabilirsiniz. Daha sonra da komşularınız arasında ve oturduğunuz şehirde adınızı duyurabilirsiniz.
Blog yazarlığı: Eğer yazı yazmayı seviyorsanız ve yazılarınızı okuyacak bir kitleye sahipseniz, internette online blog yazarlığı yapabilirsiniz. Başlangıçta geliri az olsa da, okuyucu kitleniz arttıkça kazancınız da artacaktır.
Organizasyon: Herkes organize olmayı sevmez. Eğer her alanda temizliği, kompozisyonu ve bir şeyler oluşturmayı seviyorsanız bu yeteneğinizi meslek haline getirebilirsiniz. Ev ya da işyeri gibi hangi organizasyon türünü seçeceğinize karar verin ve işe hemen başlayın.
Moda: En son moda giysileri, magazin dergilerini, yabancı ülkelerdeki modayı takip etmeyi seviyorsanız, bu hobinizi işe dönüştürebilirsiniz. Örneğin, moda guruları kişisel stilistler olup ünlü birinin gardırobunu hazırlayabilir. Modayı takip edenler genellikle blog veya kitap yazarı da olabiliyorlar.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İnsanların boş zamanlarını değerlendirmek ve mutlu olmak için ilgilendikleri hobiler zamanla meslek haline dönüşebiliyor. Siz de sevdiğiniz bu hobiler sayesinde bu alanda kariyer yapabilirsiniz.
Ehow isimli internet sitesinde yer alan habere göre, işte meslek haline gelen hobilerden bazıları:
Fotoğrafçılık: Herkes fotoğraf makinesiyle fotoğraf çekebilir. Fakat çekilen fotoğrafların bazılarının iyi bazılarının da kötü olmasında bir sır yoktur. Etkileyici fotoğraf çekme yeteneğiniz varsa, çektiğiniz fotoğrafları pazarlayabilir ve bu işten para kazanabilirsiniz.
Marangozluk: Sayısız fabrika düşük fiyatlarla ve seri bir şekilde ahşap mobilya üretirken, siz el yapımı mobilya veya araç gereç yapabiliyorsanız bu işten geçinebilirsiniz. Çoğu ev ve işyeri sahibi zanaatkarlığın değerini biliyor ve el yapımı mobilyalara oldukça fazla para harcıyor.
Müzik: Müziğe ilgi duyuyorsanız, bu alanda kariyer yapmak da elinizde. Evinizde çeşitli enstrüman dersleri verebilirsiniz ya da çalışmak için bir stüdyo kiralayabilir veya kurduğunuz stüdyoyu kiraya verebilirsiniz.
Fırıncılık: Hamur işi yapımına başlamak için bazen lisans veya bir işyeri gerekebilir. Ancak yaptığınız hamur işlerini arkadaşlarınıza ve akrabalarınıza tattırabilirsiniz. Daha sonra da komşularınız arasında ve oturduğunuz şehirde adınızı duyurabilirsiniz.
Blog yazarlığı: Eğer yazı yazmayı seviyorsanız ve yazılarınızı okuyacak bir kitleye sahipseniz, internette online blog yazarlığı yapabilirsiniz. Başlangıçta geliri az olsa da, okuyucu kitleniz arttıkça kazancınız da artacaktır.
Organizasyon: Herkes organize olmayı sevmez. Eğer her alanda temizliği, kompozisyonu ve bir şeyler oluşturmayı seviyorsanız bu yeteneğinizi meslek haline getirebilirsiniz. Ev ya da işyeri gibi hangi organizasyon türünü seçeceğinize karar verin ve işe hemen başlayın.
Moda: En son moda giysileri, magazin dergilerini, yabancı ülkelerdeki modayı takip etmeyi seviyorsanız, bu hobinizi işe dönüştürebilirsiniz. Örneğin, moda guruları kişisel stilistler olup ünlü birinin gardırobunu hazırlayabilir. Modayı takip edenler genellikle blog veya kitap yazarı da olabiliyorlar.
Son Güncelleme: Pazar, 01 Temmuz 2012 10:19
Gösterim: 1566
Çin'le ticari faaliyette bulunan firmaların en büyük sıkıntısı Çince bilen eleman bulamamaları. Bu yüzden Çince eğitim alan gençler daha mezun olmadan işe başlayabiliyor. Üniversiteler ise talep fazlalığına çözümü puanları artırmakta bulmuş. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Okay, Çincenin diller arasında en yüksek puanla öğrenci alan bölüm olduğunu söylüyor.
Türkiye'nin son yıllarda dış ilişkilerinde ve ticarette en fazla ilerleme kaydettiği ülkelerden biri Çin. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi, üniversitelerin Çin Dili ve Edebiyatı, Çince mütercim tercümanlık ve sinoloji gibi Çin diliyle ilgili bölümlerine olan ilgiyi artırıyor. Ankara, Fatih, Okan, Erciyes ve İstanbul üniversitelerinde yer alan Çince bölümlerin puanlarındaki kayda değer artış da bunun en açık örneği. 3 yıl öncesine kadar 336 puanla öğrenci alan Ankara Üniversitesi Sinoloji Bölümü'nün geçen yılki puanı 488. 2009-2010 eğitim-öğretim yılında 341 tavan puanı ile öğrenci alan Kayseri Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün geçen yılki tavan puanı da 473'ü buluyor. En fazla artış ise 2009'da 350 puana kadar öğrenci alan, geçen yılki tavan puanı ise 545 olan Fatih Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde. Öğrencilerin Çinceyi tercih nedeni ise ortak: iş imkânlarının fazlalığı. Öyle ki öğrenciler, piyasadaki talep fazlalığından daha lisans eğitimlerine devam ederken iş hayatına atılma fırsatı buluyorlar.
Üniversitede yaklaşık 80 yıldır Çince öğrettiklerini belirten Ankara Üniversitesi Sinoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Okay, son 5-10 yılda önceki senelerin aksine Çinceye ciddi bir rağbet olduğunu söylüyor. Çince öğretecek akademisyen konusunda sıkıntı yaşandığını ifade eden Okay, "Öğrencilerden Çinceye ilgi büyük. Çince bölümü son birkaç yıl içerisinde diller arasında en yüksek puanla öğrenci alan bölüm haline geldi. Kontenjanımız 30 kişiyle sınırlı ve artırmayı çok istiyoruz. Ancak öğretim elemanı yetersizliğinden dolayı bu şimdilik mümkün değil." diyor. Öğrencilerinin lisans hayatlarında çalışmaya başladıklarını belirten Okay, henüz 2'nci sınıfta okuyan öğrencilerinin bile Türkiye'de fabrika kuran Çinli firmalarda iş bulduklarını dile getiriyor. Yabancı dil olarak Çinceyi düşünen öğrencilere korkmadan tercih edebileceklerini söyleyen Okay, mezun öğrencilerin çalışma alanlarını ise şöyle sıralıyor: "Turizm sektöründe çalışabilir, acente kurabilir, rehberlik yapabilirler. Üniversitelerde ve hatta liselerde Çince öğretimi yaygınlaştığı için öğretmenlik ve akademisyenlik yapmaları mümkün. Ayrıca Çince bilenler çeviri yapabildikleri gibi Başbakanlık, bakanlık ve müsteşarlık gibi devlet dairelerinde de kolaylıkla iş bulabilirler." Fatih Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden bu yıl mezun olmaya hazırlanan Salih Ünal da, öğrenciliği esnasında pek çok iş tecrübesi edindiğini söylüyor. Türkiye'ye geldiklerinde Çin Başbakanı Wen Jiabao ve Çin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Şi Jinping'i ağırlayan heyette de yer aldığını kaydeden Ünal, "Çincenin iş imkânlarının geniş olduğunu biliyordum. İşin mutfağını bilerek bu bölümü seçtim. Ancak hayalimin çok daha ötesinde imkânlarla karşılaştım." diye konuşur. Yabancı dil olarak Çince seçenlerden biri de İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği 2'nci sınıf öğrencisi Yuşa Topcu. Maden mühendisi olan babasının tavsiyesiyle Çinceye başlayan Topcu, yazlarını Çin'de geçiriyor. Yalnızca mermer sektöründe bile ürünlerin yüzde 90'ının Çin'e gittiğini belirten Topcu, ticari piyasada Çince bilenlere duyulan ihtiyacı ise "Türkiye'de Çin'le ticaret yapan bazı şirketler var. Çince biliyorsanız önünden geçmeyin. Kesin işe alırlar." cümleleriyle anlatıyor.
Öğrenci sayısı piyasadaki ihtiyacı karşılayamıyor
Çince bilen elemana ihtiyaç duyan şirketlerle öğrenciler arasında irtibat sağlayan Çin Kültür Merkezi Müdürü Mustafa Karslı da, üniversitelerin ilgili bölümlerinde okuyan öğrenci sayısının piyasadaki ihtiyacı karşılayamadığına dikkat çekiyor. Yeterli düzeyde Çincesi olmayan öğrencilere bile iş vermek zorunda kaldıklarını aktaran Karslı, Çin dili ve kültürünü tanıtmaya dair projelerinin olduğunu söylüyor. Turizm acentesi sahibi Devrim Öger de, "Okullarda acilen Çince öğretilmesi gerekiyor. Çünkü Çin'den Türkiye'ye reklam yapılmadığı halde ciddi sayıda turist geliyor. Kokart sahibi olmayan rehberlere bile iş vermek zorunda kalıyoruz. Eşim acente müdürü olduğu halde işe çıkmak zorunda kalıyor." diye anlatıyor.
(zaman)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Çin'le ticari faaliyette bulunan firmaların en büyük sıkıntısı Çince bilen eleman bulamamaları. Bu yüzden Çince eğitim alan gençler daha mezun olmadan işe başlayabiliyor. Üniversiteler ise talep fazlalığına çözümü puanları artırmakta bulmuş. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Okay, Çincenin diller arasında en yüksek puanla öğrenci alan bölüm olduğunu söylüyor.
Türkiye'nin son yıllarda dış ilişkilerinde ve ticarette en fazla ilerleme kaydettiği ülkelerden biri Çin. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi, üniversitelerin Çin Dili ve Edebiyatı, Çince mütercim tercümanlık ve sinoloji gibi Çin diliyle ilgili bölümlerine olan ilgiyi artırıyor. Ankara, Fatih, Okan, Erciyes ve İstanbul üniversitelerinde yer alan Çince bölümlerin puanlarındaki kayda değer artış da bunun en açık örneği. 3 yıl öncesine kadar 336 puanla öğrenci alan Ankara Üniversitesi Sinoloji Bölümü'nün geçen yılki puanı 488. 2009-2010 eğitim-öğretim yılında 341 tavan puanı ile öğrenci alan Kayseri Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün geçen yılki tavan puanı da 473'ü buluyor. En fazla artış ise 2009'da 350 puana kadar öğrenci alan, geçen yılki tavan puanı ise 545 olan Fatih Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde. Öğrencilerin Çinceyi tercih nedeni ise ortak: iş imkânlarının fazlalığı. Öyle ki öğrenciler, piyasadaki talep fazlalığından daha lisans eğitimlerine devam ederken iş hayatına atılma fırsatı buluyorlar.
Üniversitede yaklaşık 80 yıldır Çince öğrettiklerini belirten Ankara Üniversitesi Sinoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Okay, son 5-10 yılda önceki senelerin aksine Çinceye ciddi bir rağbet olduğunu söylüyor. Çince öğretecek akademisyen konusunda sıkıntı yaşandığını ifade eden Okay, "Öğrencilerden Çinceye ilgi büyük. Çince bölümü son birkaç yıl içerisinde diller arasında en yüksek puanla öğrenci alan bölüm haline geldi. Kontenjanımız 30 kişiyle sınırlı ve artırmayı çok istiyoruz. Ancak öğretim elemanı yetersizliğinden dolayı bu şimdilik mümkün değil." diyor. Öğrencilerinin lisans hayatlarında çalışmaya başladıklarını belirten Okay, henüz 2'nci sınıfta okuyan öğrencilerinin bile Türkiye'de fabrika kuran Çinli firmalarda iş bulduklarını dile getiriyor. Yabancı dil olarak Çinceyi düşünen öğrencilere korkmadan tercih edebileceklerini söyleyen Okay, mezun öğrencilerin çalışma alanlarını ise şöyle sıralıyor: "Turizm sektöründe çalışabilir, acente kurabilir, rehberlik yapabilirler. Üniversitelerde ve hatta liselerde Çince öğretimi yaygınlaştığı için öğretmenlik ve akademisyenlik yapmaları mümkün. Ayrıca Çince bilenler çeviri yapabildikleri gibi Başbakanlık, bakanlık ve müsteşarlık gibi devlet dairelerinde de kolaylıkla iş bulabilirler." Fatih Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden bu yıl mezun olmaya hazırlanan Salih Ünal da, öğrenciliği esnasında pek çok iş tecrübesi edindiğini söylüyor. Türkiye'ye geldiklerinde Çin Başbakanı Wen Jiabao ve Çin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Şi Jinping'i ağırlayan heyette de yer aldığını kaydeden Ünal, "Çincenin iş imkânlarının geniş olduğunu biliyordum. İşin mutfağını bilerek bu bölümü seçtim. Ancak hayalimin çok daha ötesinde imkânlarla karşılaştım." diye konuşur. Yabancı dil olarak Çince seçenlerden biri de İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği 2'nci sınıf öğrencisi Yuşa Topcu. Maden mühendisi olan babasının tavsiyesiyle Çinceye başlayan Topcu, yazlarını Çin'de geçiriyor. Yalnızca mermer sektöründe bile ürünlerin yüzde 90'ının Çin'e gittiğini belirten Topcu, ticari piyasada Çince bilenlere duyulan ihtiyacı ise "Türkiye'de Çin'le ticaret yapan bazı şirketler var. Çince biliyorsanız önünden geçmeyin. Kesin işe alırlar." cümleleriyle anlatıyor.
Öğrenci sayısı piyasadaki ihtiyacı karşılayamıyor
Çince bilen elemana ihtiyaç duyan şirketlerle öğrenciler arasında irtibat sağlayan Çin Kültür Merkezi Müdürü Mustafa Karslı da, üniversitelerin ilgili bölümlerinde okuyan öğrenci sayısının piyasadaki ihtiyacı karşılayamadığına dikkat çekiyor. Yeterli düzeyde Çincesi olmayan öğrencilere bile iş vermek zorunda kaldıklarını aktaran Karslı, Çin dili ve kültürünü tanıtmaya dair projelerinin olduğunu söylüyor. Turizm acentesi sahibi Devrim Öger de, "Okullarda acilen Çince öğretilmesi gerekiyor. Çünkü Çin'den Türkiye'ye reklam yapılmadığı halde ciddi sayıda turist geliyor. Kokart sahibi olmayan rehberlere bile iş vermek zorunda kalıyoruz. Eşim acente müdürü olduğu halde işe çıkmak zorunda kalıyor." diye anlatıyor.
(zaman)
Son Güncelleme: Pazar, 01 Temmuz 2012 10:33
Gösterim: 4011
Bakan Ergin, avukatlıktan hakim ve savcılığa geçiş sınavıyla ilgili iddiaların ÖSYM tarafından incelendiğini belirtti.
TBMM Genel Kurulu'nda, ''3. Yargı Paketi'' olarak adlandırılan Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmelerinde, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart avukatlıktan yargıçlığa geçiş sınavıyla ilgili iddialar olduğunu, sınavı kazanacakların adının, sonuçlar açıklanmadan 15 gün önce internette yer aldığını ileri sürdü.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Kart'ın iddialarına yanıt verirken, avukatlıktan hakim savcılık mesleğine geçiş sınavlarının ÖSYM tarafından yapıldığın belirterek, ''Bu sınavların sonuçlarını belirlemek, açıklamak ÖSYM'ye aittir. Adalet Bakanlığı'nın en ufak bir yetkisi yoktur. ÖSYM Başkanlığı bu iddiaları incelemektedir. Bu iddialara ilişkin bulgu elde edildiğinde tarafımıza bildirilecek ve gereği yapılacak'' dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Bakan Ergin, avukatlıktan hakim ve savcılığa geçiş sınavıyla ilgili iddiaların ÖSYM tarafından incelendiğini belirtti.
TBMM Genel Kurulu'nda, ''3. Yargı Paketi'' olarak adlandırılan Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmelerinde, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart avukatlıktan yargıçlığa geçiş sınavıyla ilgili iddialar olduğunu, sınavı kazanacakların adının, sonuçlar açıklanmadan 15 gün önce internette yer aldığını ileri sürdü.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Kart'ın iddialarına yanıt verirken, avukatlıktan hakim savcılık mesleğine geçiş sınavlarının ÖSYM tarafından yapıldığın belirterek, ''Bu sınavların sonuçlarını belirlemek, açıklamak ÖSYM'ye aittir. Adalet Bakanlığı'nın en ufak bir yetkisi yoktur. ÖSYM Başkanlığı bu iddiaları incelemektedir. Bu iddialara ilişkin bulgu elde edildiğinde tarafımıza bildirilecek ve gereği yapılacak'' dedi.
Son Güncelleme: Pazar, 01 Temmuz 2012 09:17
Gösterim: 1474

