Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Uzaktan eğitim sürecinde öğrenci ve velilerle iletişim sürekli canlı tuttuklarını belirten İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, “Uzaktan eğitim süreci için özenle hazırladığımız altyapımız, derslerin planlanması, ders içeriklerinin oluşturulması, bütünsel bir yaklaşımla ele alındı ve sürdürüldü.” diye konuştu. Kutoğlu, yeni dönem hazırlıklarını artı eğitim’e anlattı.
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak pandemi koşullarında kayıt süreçlerinizi nasıl planlıyorsunuz?
2020 Mart ayından bu yana devam eden Covid-19 pandemisi nedeniyle özellikle eğitim sektöründe birçok farklılık yaşandı. Uzaktan eğitim ile başlayan süreç, zaman zaman kademeli olarak açılan sınıflar, hibrit eğitim, takviye kursları derken 2020-2021 ders yılının ilk dönemini bitirdik. Şubat ayı ile birlikte pek çok okulda olduğu gibi biz de Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji olarak 2021-2022 ders yılı için kayıt sürecimizi başlattık. Geçtiğimiz temmuz ayında, liseler için bu kayıt sürecinin bir benzerini yaşamıştık bildiğiniz gibi. Önümüzdeki sene için belirlediğimiz erken kayıt takvimi, 20 Şubat – 20 Mart tarihlerinde devam edecek.
TÜM ALANLAR PANDEMİ ŞARTLARINA GÖRE DÜZENLENDİ
Veli ve öğrencilerin yüz yüze okul ziyaretleri için hangi önlemleri aldınız?
İçinde bulunduğumuz pandemi şartları nedeniyle, kampüslerimizde Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın ön gördüğü tüm tedbirleri aldık. COVID-19 bulaşma riskini en aza indirmek için yapılanlar bir süreç yönetimidir. Bu süreç yönetiminde okul yönetimi, öğretmenler, aileler, öğrenciler ve okul çalışanlarının üzerine düşen görev ve sorumlulukları yaz aylarında yazılı hale getirdik. Bunlar, artık görevden çok rutin hale gelen birer alışkanlık oldu. Okul içindeki tüm alanlar, pandemi şartlarına göre düzenlendi. Kayıt sürecindeki yüz yüze okul görüşmelerinde de bu şartlara uygun planlamalar yapıldı. Görüşmeler randevu sistemi ile organize ediliyor. Kampüs girişlerinde HES kodu uygulaması yapılıyor. Tüm ziyaretçilerimiz kampüs girişlerinde okul içi ziyaret kuralları konusunda bilgilendiriliyor. Geçtiğimiz aylarda Milli Eğitim Bakanlığı ve Türk Standartları Enstitüsü’nün gerçekleştirdiği denetimleri başarı ile tamamlayan kampüslerimiz, “Okulum Temiz” belgelerini de almıştı. Okullarda hijyen şartlarının geliştirilmesi ve enfeksiyon önleme ve kontrol süreçlerinin tutarlı olması amacıyla sürdürülen “Okulum Temiz” programı ile bu belgeyi almaya hak kazandık. Öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz, okul personelimiz ve tüm ziyaretçilerimiz sağlık açısında güvenli bir alanda bulunuyorlar.
İLETİŞİM KESİNTİSİZ DEVAM ETTİ
Okulun eğitim sistemi ve uygulamaları hakkında bilgileri paylaşmak için hangi kanallardan faydalanıyorsunuz? Velilerden gelen soru ve değerlendirmelere nasıl yanıt veriyorsunuz?
Koronavirüs nedeni ile okulların kapalı olması ve öğretmenleri ile iletişimlerinin azalması çocuklar için alışılması zor bir süreç olarak algılanabilir. Ancak, biz okullarımızda bu iletişimin hiç kopmaması adına hem öğrencilerimizle hem de ebeveynleriyle ders dışında pek çok kez dijital platformda bir araya geldik. Öncelikle, bizim normal süreçte de rutinimiz olan haftalık bültenler pandemi sürecinde de devam etti. Müdür mektupları, bültenler ve raporlarla güncel bilgilerin anlık iletimi bizim en çok önem verdiğimiz konulardan biri oldu. Özellikle öğrencilerimizin hayatlarında önemli bir rolü olan öğretmenleri ile rutinlerini koruyarak belirsizliğin yarattığı kaygıdan kurtulmalarını sağladık. Öğrencilerin online buluşmalarının yanı sıra ebeveyn online toplantılarında bir araya gelerek süreci yönettik. Öğrencilerimiz ve velilerimiz fiziksel olarak uzak olsalar da her zaman öğretmenleriyle okul yöneticileriyle iletişim kurabildiler. Tüm sınıfın katılabileceği görüntülü konuşma ya da öğretmenleri ile paylaşım yaptıkları etkinlikler sınıf aidiyetinin devam etmesini sağladı. Pandemi nedeniyle eğitim sürecine uzaktan devam eden öğrencilerin ve velilerimizin ihtiyaç duydukları başlıklarda çözüm üretmek üzere sanal ofisler kurduk. Bunlardan biri CATS sanal ofisiydi. Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji olarak, tüm talep, başvuru ve danışmanlık işlemlerimizi dijital platforma taşıdık. Öğrencilerimiz ve velilerimiz CATS ekranlarından işlemlerini kolayca gerçekleştirebildiler.
Pandemi koşullarında kesintisiz eğitim süreçlerinde okul başarısı nasıl sağlandı?
2019’un sonlarında ortaya çıkan Coronavirüs (Covid-19) pandemisi, dünyanın her yerinde sağlık başta olmak üzere, ekonomik, sosyal ve pedagojik bakımdan çok önemli değişimlere neden oldu. Bu pandemiden en çok etkilenen alanlardan biri de eğitim sistemleri. Şu anda, pandemi nedeniyle, dünya genelinde yüz yüze eğitim yürütülemiyor. Bu nedenle, dünya genelinde, milyonlarca kişi açık ve uzaktan eğitim yoluyla eğitim görmeye başladı. Dünyadaki bu pandemi nedeniyle, Türkiye’de tüm öğretim kademelerinde yüz yüze eğitime ara verildi ve tüm öğrenciler için açık ve uzaktan eğitim olanakları kullanılmaya başlandı. Biz de Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji olarak 2020 Mart ayından bu yana uzaktan eğitim ve belli kademelerde hibrit uygulamalarını kullandık. Bu zamana kadar yaptığımız uzaktan eğitim etkinliklerini değerlendirilecek olursak, öğrencilerimizin canlı derslere katılım ile derslere ilişkin videoları izleme oranları oldukça yüksek. Öğrencilerimize sunduğumuz uzaktan eğitim etkinliklerinin etkililiğine ve öğrencilerimizin kendilerine sunulan materyaller, etkinlikler ve canlı ders uygulamalarına katılımlarını etkileyen faktörleri belirledik. Bu da hem ders katılımlarını hem de başarıyı artırdı. Öğrencilerimizden ve velilerimizden aldığımız geribildirimleri, gözlem, inceleme ve değerlendirmelerine göre, öğrencilerimizin bilişim teknolojileri okuryazarlık düzeyinde oldukça gelişmiş olduklarını gördük. Öğrencilerimizin bilişim teknolojilerini kullanma, sunum hazırlama, sunum yapma, interneti eğitim amaçlı olarak kullanma gibi konularda her hangi bir sorunla karşılaşmadan üst düzey eğitim becerilerini kullanmaları bizleri bu süreçte oldukça memnun etti.
HER ZAMAN ÖĞRENCİ VE VELİLERİMİZİN YANINDA OLDUK
Ekran başında olan öğrencilerin bilişsel ve duygusal gelişim süreçleri nasıl takip ediliyor? Sosyal izolasyon sürecinin yarattığı olumsuzluklara karşı hangi önlemleri alıyorsunuz?
Velilerimizin, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin birbirleriyle düzenli etkileşimlerini sağlayıp ve sosyal bakım önlemleri aldık. Öğrencilerimizin ihtiyaçlarına ve ebeveynlerin uygunluğuna bağlı olarak programlar planladık. Uzaktan eğitim kuralları geliştirerek ve öğrencilerin öğrenme süreçlerini izledik. Uzaktan eğitim konusunda velilerimizle ve öğrencilerimizle birlikte kurallar tanımladık. Öğrencilerimizin öğrenme sürecini yakından izlemek için biçimlendirici sorular, testler ve alıştırmalar tasarladık. Bu şekilde, onların sosyal izolasyon sürecinden olumsuz etkilenmelerinin önüne geçmeye çalıştık. Sürekli iletişim her zaman olumlu sonuçlar verir. Biz de bu dönemde her zaman öğrencilerimizin ve velilerimizin yanında olduk. Uzaktan eğitim süreci için özenle hazırladığımız altyapımız, derslerin planlanması, ders içeriklerinin oluşturulması, bütünsel bir yaklaşımla ele alındı ve sürdürüldü.
Pandemi nedeniyle uzaktan ve hibrit eğitim sürecinde öğrencilerin ilgi ve yetenekleri nasıl belirleniyor? Bu konuda yaptığınız çalışmalar nelerdir?
Öğrencilerimizin uzaktan eğitim sistemini etkili olarak kullanabilme, sisteme giriş yapma, yeterli teknolojik araca sahip olabilmeleri ile birlikte, açık ve uzaktan eğitime yönelik algıları ve beklentileri de uzaktan eğitim sistemini kullanma düzeyini ve faydalanmalarını etkiliyor. Uzaktan eğitimde öğrencilerin motivasyonunun sağlanması çok önemli hale geldi. Motivasyonun yüksek olan öğrencinin öğrenme isteği de artıyor. Derslerine hazırlanacağı, soru sorarak konu ile ilgili tartışmalara katılacağı ve araştırmaya istekli olacağı düşüncesinden hareketle öğretmenlerimiz öğrencileri motive ederek onlara öğrenme ihtiyacı uyandıracak ortamlar hazırlıyor. COVID-19’dan en çok etkilenen alanlardan biri olan eğitim, salgın sonrasında en önemli değişimlerin olması beklenen alanlardan birini oluşturuyor. Bilişim ve iletişim teknolojilerinin, eğitim teknolojisi araçlarının yaygın kullanımı ile eğitim alanında dijital okuma ve dijital okuma araçları konularında farkındalık yaratmak bence oldukça önemli. Biz de okullarımızda öğrencilerimizin bu yeteneklerini geliştirip, yetiştiriyoruz.
"Her yıl şubat ayında gerçekleştirdiğimiz Öğrenci Kabul Sınavımızı bu yıl 13-14 Şubat tarihlerinde online olarak yaptık. 4,5,6,7,8,Lise Hazırlık, 9, 10, ve 11.sınıf öğrencilerinin katıldığı Kültür Koleji ve Kültür2000 Kolejinin “Ortaokul” ve “Lise” Öğrenci Kabul Sınavında başarı düzeyine göre öğrencilere çeşitli indirimler uygulanacak."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Uzaktan eğitim sürecinde öğrenci ve velilerle iletişim sürekli canlı tuttuklarını belirten İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, “Uzaktan eğitim süreci için özenle hazırladığımız altyapımız, derslerin planlanması, ders içeriklerinin oluşturulması, bütünsel bir yaklaşımla ele alındı ve sürdürüldü.” diye konuştu. Kutoğlu, yeni dönem hazırlıklarını artı eğitim’e anlattı.
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak pandemi koşullarında kayıt süreçlerinizi nasıl planlıyorsunuz?
2020 Mart ayından bu yana devam eden Covid-19 pandemisi nedeniyle özellikle eğitim sektöründe birçok farklılık yaşandı. Uzaktan eğitim ile başlayan süreç, zaman zaman kademeli olarak açılan sınıflar, hibrit eğitim, takviye kursları derken 2020-2021 ders yılının ilk dönemini bitirdik. Şubat ayı ile birlikte pek çok okulda olduğu gibi biz de Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji olarak 2021-2022 ders yılı için kayıt sürecimizi başlattık. Geçtiğimiz temmuz ayında, liseler için bu kayıt sürecinin bir benzerini yaşamıştık bildiğiniz gibi. Önümüzdeki sene için belirlediğimiz erken kayıt takvimi, 20 Şubat – 20 Mart tarihlerinde devam edecek.
TÜM ALANLAR PANDEMİ ŞARTLARINA GÖRE DÜZENLENDİ
Veli ve öğrencilerin yüz yüze okul ziyaretleri için hangi önlemleri aldınız?
İçinde bulunduğumuz pandemi şartları nedeniyle, kampüslerimizde Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın ön gördüğü tüm tedbirleri aldık. COVID-19 bulaşma riskini en aza indirmek için yapılanlar bir süreç yönetimidir. Bu süreç yönetiminde okul yönetimi, öğretmenler, aileler, öğrenciler ve okul çalışanlarının üzerine düşen görev ve sorumlulukları yaz aylarında yazılı hale getirdik. Bunlar, artık görevden çok rutin hale gelen birer alışkanlık oldu. Okul içindeki tüm alanlar, pandemi şartlarına göre düzenlendi. Kayıt sürecindeki yüz yüze okul görüşmelerinde de bu şartlara uygun planlamalar yapıldı. Görüşmeler randevu sistemi ile organize ediliyor. Kampüs girişlerinde HES kodu uygulaması yapılıyor. Tüm ziyaretçilerimiz kampüs girişlerinde okul içi ziyaret kuralları konusunda bilgilendiriliyor. Geçtiğimiz aylarda Milli Eğitim Bakanlığı ve Türk Standartları Enstitüsü’nün gerçekleştirdiği denetimleri başarı ile tamamlayan kampüslerimiz, “Okulum Temiz” belgelerini de almıştı. Okullarda hijyen şartlarının geliştirilmesi ve enfeksiyon önleme ve kontrol süreçlerinin tutarlı olması amacıyla sürdürülen “Okulum Temiz” programı ile bu belgeyi almaya hak kazandık. Öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz, okul personelimiz ve tüm ziyaretçilerimiz sağlık açısında güvenli bir alanda bulunuyorlar.
İLETİŞİM KESİNTİSİZ DEVAM ETTİ
Okulun eğitim sistemi ve uygulamaları hakkında bilgileri paylaşmak için hangi kanallardan faydalanıyorsunuz? Velilerden gelen soru ve değerlendirmelere nasıl yanıt veriyorsunuz?
Koronavirüs nedeni ile okulların kapalı olması ve öğretmenleri ile iletişimlerinin azalması çocuklar için alışılması zor bir süreç olarak algılanabilir. Ancak, biz okullarımızda bu iletişimin hiç kopmaması adına hem öğrencilerimizle hem de ebeveynleriyle ders dışında pek çok kez dijital platformda bir araya geldik. Öncelikle, bizim normal süreçte de rutinimiz olan haftalık bültenler pandemi sürecinde de devam etti. Müdür mektupları, bültenler ve raporlarla güncel bilgilerin anlık iletimi bizim en çok önem verdiğimiz konulardan biri oldu. Özellikle öğrencilerimizin hayatlarında önemli bir rolü olan öğretmenleri ile rutinlerini koruyarak belirsizliğin yarattığı kaygıdan kurtulmalarını sağladık. Öğrencilerin online buluşmalarının yanı sıra ebeveyn online toplantılarında bir araya gelerek süreci yönettik. Öğrencilerimiz ve velilerimiz fiziksel olarak uzak olsalar da her zaman öğretmenleriyle okul yöneticileriyle iletişim kurabildiler. Tüm sınıfın katılabileceği görüntülü konuşma ya da öğretmenleri ile paylaşım yaptıkları etkinlikler sınıf aidiyetinin devam etmesini sağladı. Pandemi nedeniyle eğitim sürecine uzaktan devam eden öğrencilerin ve velilerimizin ihtiyaç duydukları başlıklarda çözüm üretmek üzere sanal ofisler kurduk. Bunlardan biri CATS sanal ofisiydi. Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji olarak, tüm talep, başvuru ve danışmanlık işlemlerimizi dijital platforma taşıdık. Öğrencilerimiz ve velilerimiz CATS ekranlarından işlemlerini kolayca gerçekleştirebildiler.
Pandemi koşullarında kesintisiz eğitim süreçlerinde okul başarısı nasıl sağlandı?
2019’un sonlarında ortaya çıkan Coronavirüs (Covid-19) pandemisi, dünyanın her yerinde sağlık başta olmak üzere, ekonomik, sosyal ve pedagojik bakımdan çok önemli değişimlere neden oldu. Bu pandemiden en çok etkilenen alanlardan biri de eğitim sistemleri. Şu anda, pandemi nedeniyle, dünya genelinde yüz yüze eğitim yürütülemiyor. Bu nedenle, dünya genelinde, milyonlarca kişi açık ve uzaktan eğitim yoluyla eğitim görmeye başladı. Dünyadaki bu pandemi nedeniyle, Türkiye’de tüm öğretim kademelerinde yüz yüze eğitime ara verildi ve tüm öğrenciler için açık ve uzaktan eğitim olanakları kullanılmaya başlandı. Biz de Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji olarak 2020 Mart ayından bu yana uzaktan eğitim ve belli kademelerde hibrit uygulamalarını kullandık. Bu zamana kadar yaptığımız uzaktan eğitim etkinliklerini değerlendirilecek olursak, öğrencilerimizin canlı derslere katılım ile derslere ilişkin videoları izleme oranları oldukça yüksek. Öğrencilerimize sunduğumuz uzaktan eğitim etkinliklerinin etkililiğine ve öğrencilerimizin kendilerine sunulan materyaller, etkinlikler ve canlı ders uygulamalarına katılımlarını etkileyen faktörleri belirledik. Bu da hem ders katılımlarını hem de başarıyı artırdı. Öğrencilerimizden ve velilerimizden aldığımız geribildirimleri, gözlem, inceleme ve değerlendirmelerine göre, öğrencilerimizin bilişim teknolojileri okuryazarlık düzeyinde oldukça gelişmiş olduklarını gördük. Öğrencilerimizin bilişim teknolojilerini kullanma, sunum hazırlama, sunum yapma, interneti eğitim amaçlı olarak kullanma gibi konularda her hangi bir sorunla karşılaşmadan üst düzey eğitim becerilerini kullanmaları bizleri bu süreçte oldukça memnun etti.
HER ZAMAN ÖĞRENCİ VE VELİLERİMİZİN YANINDA OLDUK
Ekran başında olan öğrencilerin bilişsel ve duygusal gelişim süreçleri nasıl takip ediliyor? Sosyal izolasyon sürecinin yarattığı olumsuzluklara karşı hangi önlemleri alıyorsunuz?
Velilerimizin, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin birbirleriyle düzenli etkileşimlerini sağlayıp ve sosyal bakım önlemleri aldık. Öğrencilerimizin ihtiyaçlarına ve ebeveynlerin uygunluğuna bağlı olarak programlar planladık. Uzaktan eğitim kuralları geliştirerek ve öğrencilerin öğrenme süreçlerini izledik. Uzaktan eğitim konusunda velilerimizle ve öğrencilerimizle birlikte kurallar tanımladık. Öğrencilerimizin öğrenme sürecini yakından izlemek için biçimlendirici sorular, testler ve alıştırmalar tasarladık. Bu şekilde, onların sosyal izolasyon sürecinden olumsuz etkilenmelerinin önüne geçmeye çalıştık. Sürekli iletişim her zaman olumlu sonuçlar verir. Biz de bu dönemde her zaman öğrencilerimizin ve velilerimizin yanında olduk. Uzaktan eğitim süreci için özenle hazırladığımız altyapımız, derslerin planlanması, ders içeriklerinin oluşturulması, bütünsel bir yaklaşımla ele alındı ve sürdürüldü.
Pandemi nedeniyle uzaktan ve hibrit eğitim sürecinde öğrencilerin ilgi ve yetenekleri nasıl belirleniyor? Bu konuda yaptığınız çalışmalar nelerdir?
Öğrencilerimizin uzaktan eğitim sistemini etkili olarak kullanabilme, sisteme giriş yapma, yeterli teknolojik araca sahip olabilmeleri ile birlikte, açık ve uzaktan eğitime yönelik algıları ve beklentileri de uzaktan eğitim sistemini kullanma düzeyini ve faydalanmalarını etkiliyor. Uzaktan eğitimde öğrencilerin motivasyonunun sağlanması çok önemli hale geldi. Motivasyonun yüksek olan öğrencinin öğrenme isteği de artıyor. Derslerine hazırlanacağı, soru sorarak konu ile ilgili tartışmalara katılacağı ve araştırmaya istekli olacağı düşüncesinden hareketle öğretmenlerimiz öğrencileri motive ederek onlara öğrenme ihtiyacı uyandıracak ortamlar hazırlıyor. COVID-19’dan en çok etkilenen alanlardan biri olan eğitim, salgın sonrasında en önemli değişimlerin olması beklenen alanlardan birini oluşturuyor. Bilişim ve iletişim teknolojilerinin, eğitim teknolojisi araçlarının yaygın kullanımı ile eğitim alanında dijital okuma ve dijital okuma araçları konularında farkındalık yaratmak bence oldukça önemli. Biz de okullarımızda öğrencilerimizin bu yeteneklerini geliştirip, yetiştiriyoruz.
"Her yıl şubat ayında gerçekleştirdiğimiz Öğrenci Kabul Sınavımızı bu yıl 13-14 Şubat tarihlerinde online olarak yaptık. 4,5,6,7,8,Lise Hazırlık, 9, 10, ve 11.sınıf öğrencilerinin katıldığı Kültür Koleji ve Kültür2000 Kolejinin “Ortaokul” ve “Lise” Öğrenci Kabul Sınavında başarı düzeyine göre öğrencilere çeşitli indirimler uygulanacak."
Son Güncelleme: Pazartesi, 22 Şubat 2021 13:34
Gösterim: 1778
Öğrenmede, keşfetmede, uygulamada, eğlenmede, değerlerde, iletişimde kesinti yok anlayışıyla tüm yüz yüze eğitim-öğretim süreçlerini en uygun dijital teknolojileri ve stratejileri kullanarak uzaktan eğitime uyarlayan İELEV Okulları, bu süreçte öğrenci devamlılığında yüzde 97 başarıyı yakaladı.
Pandemi ile birlikte uzaktan eğitim süreçleri de eğitim sistemimizin bir parçası haline dönüştü. Artık eğitimde Yeni Paradigma olgusundan söz ediliyor. Bu süreci kurumunuzda nasıl yönetiyorsunuz? Pandemi koşullarında kesintisiz eğitim süreçlerinde okul başarısı nasıl sağlandı? Burcu Aybat: Bu dönemde uzaktan eğitime hızlı uyum sağlayan, teknolojik ve entelektüel alt yapısını güçlendiren, güncel öğrenme ve öğretme yaklaşımlarını uygulayan okullar eğitimdeki yerini koruyacaklar. Zorlayıcı ama bir o kadar da “yenilikçi dönüşümü” tetikleyen dönemde, İELEV Okulları olarak çevik bir şekilde güncel koşullara uyumlanabilen bir yönetim anlayışını benimsedik. Kendimize sorduğumuz en önemli soru her zaman öğrencilerimizin yeni öğrenme koşullarında en iyi nasıl öğrenebilecekleri oldu. Bu soruyu en iyi şekilde cevaplamak için araştırdık, iyi örnekleri görünür kıldık, ders gözlemleri yaparak kendimizi sürekli geliştirdik; yeni yaklaşımları, dijital teknolojileri deneyimledik ve etkili bir eğitim teknolojileri entegrasyonu süreci geçirdik. Öğrenmede, keşfetmede, uygulamada, eğlenmede, değerlerde, iletişimde kesinti yok anlayışıyla tüm yüz yüze eğitim-öğretim süreçlerimizi en uygun dijital teknolojileri ve stratejileri kullanarak uzaktan eğitime uyarladık. Sınıf içi etkileşimi artırmak için etkili yöntem ve stratejileri uyguladık. Sınıflarımızdaki öğrenci sayılarımızı uzaktan eğitime uygun şekilde optimize ettik. Böylece öğrencilerimiz aktif bir şekilde derslere dahil olabildiler ve kendilerini ifade edebilecekleri uygulama ve keşfetmeyi içeren öğrenme etkinliklerine katılabildiler. Yabancı dil derslerinde öğrencilerimizin yazma, okuma, konuşma ve dinleme becerilerinin gelişimine katkıda bulunacak öğrenci merkezli ve keyifli etkinliklere yer vererek yabancı dil eğitimini önemsedik.
ETKİLİ BİR ÖĞRENME DENEYİMİ KURGULUYORUZ
Uzaktan ve hibrit eğitim 2021 planlarınızı nasıl etkileyecek? Bu alanda stratejileriniz neler olacak?
Burcu Aybat: Uzaktan eğitimde katma değer yaratan uygulamaları belirlemek ve geliştirmek her zaman ana stratejimiz oldu. Öğrencilerimizin ihtiyaçlarına yönelik öğrenme fırsatları yaratmak, bireysel becerilerine ve yeteneklerine özgü proje ve etkinliklere sıklıkla katılmalarını sağlamak, yaşam becerilerini geliştirebileceğimiz bilimsel, kültürlerarası çalışmalara ve sosyal sorumluluk projelerine katılımlarını artırmak, yabancı dil gelişiminde bireyselleştirilmiş öğrenmeyi destekleyecek online uygulamaları kullanmayı sürdürmek, dijital araçların kullanımıyla öğrenme ortamını zenginleştirmek öğrencilerimiz için önümüzdeki dönemlerde kullanmaya devam edeceğimiz yöntemler olacak. Hangi derslerin ve kazanımların online süreçlerde daha etkili bir şekilde verildiğini de uzaktan eğitim sürecinde deneyimledik. Hibrit döneme geçtiğimizde de doğru program tasarımları yaparak öğrencilerimize etkili bir öğrenme deneyimi kurguluyoruz. Bunun yanında velilerimizle yaptığımız birebir görüşmeler, toplantılar, öğrenci sunumları ve projeleri, dijital sergiler, konserler, kültürel ve sosyal etkinlikler, rehberlik birimimiz tarafından velilerimiz için hazırlanan seminerlerin yer aldığı pedagoji okulu online olarak da devam ediyor. Böylece dijital yöntemlerle hızlı ve etkili bir şekilde iletişimimizi tüm paydaşlarımızla sürdürüyor olacağız. Bu süreçte şuna da keşke zaman ayırabilseydik dediğimiz pek çok şeyin online olarak da yapılabileceğini gördük. Bazı şeyleri online eğitime kaydırdığımız için yapmak isteyip de yapamadıklarımıza yüz yüze öğrenme ortamında yer açılacağını düşünüyoruz.
BİREYSEL RANDEVULARLA OKUL TANITIMI
Pandemi koşullarında kayıt süreçlerinizi nasıl planlıyorsunuz?
Çiğdem Yıldız: Pandeminin başladığı ilk günlerde yoğun bir planlama ile tüm süreçlerimizi hızlıca çevrimiçi platformlara taşıdık. Gerçekleştirdiğimiz online okul tanıtımları sayesinde okulumuzla ilgilenen aday velilerimize okulumuzun misyonunu, vizyonunu, eğitim anlayışımızı ve kayıt süreçlerimizi aktardık, sorularını yanıtladık. Aday velilerimize, eğitim süreçlerimizi öğretmenlerimizle birlikte bizzat deneyimleme fırsatı sunduk. Dileyen aday velilere, Covid tedbirlerini titizlikle takip ederek bireysel randevular oluşturup okul gezilerimizi gerçekleştirdiğimiz gibi web sitemizde yer alan okulumuzun sanal turu sayesinde kampüslerimizi evlerinden ziyaret edebilme imkanı sağladık.
Aday öğrenci takip sistemimiz sayesinde okulumuza başvuru yapan aday velilerimiz, okul tanıtım randevuları alabileceği gibi kayıt aşamasının her basamağında dijital araçları kullanarak okulumuza kayıtlarını gerçekleştirmeye devam ediyorlar.
Okulun eğitim sistemi ve uygulamaları hakkında bilgileri hangi kanallarla paylaşıyorsunuz? Velilerden gelen soru ve değerlendirmelere nasıl yanıt veriyorsunuz?
Özlem Katran Akarsu: Velilerimiz okulumuz ile ilgili duyurulara ve öğrencilerimiz ile ilgili devamsızlık, etüt, veli-öğretmen görüşmesi, kazanım karneleri ve raporları gibi bilgilere K12 veli iletişim platformundan ulaşabiliyor. Öğretmenlerimizin öğrencilerimizle paylaştıkları ödevleri, projeleri ve asenkron içerikleri de Google Classroom aracılığı ile takip edebiliyorlar. Her sınıf seviyesinde etkinlik ve rehberlik bültenleri, haftalık olarak velilerimizle paylaşılıyor. Sosyal medyayı da bu anlamda etkin kullanıyoruz.
Velilerimiz ihtiyaç halinde telefon veya e- posta ile “Veli İletişim Birimimiz” ile irtibata geçiyor ve ilgili birime yönlendiriliyor. Kayıt dönemlerimizde de okullarımızı yakından tanımak, kontenjan, kayıt, ücretler ve burslar hakkında bilgi almak isteyen ve Aday Öğrenci Takip Sistemimize kaydolan aday velilerimiz için son derece kapsamlı “Okul Tanıtım” sunumları gerçekleştiriyoruz. Bu toplantılarda da aday velilerimizden gelen soruları cevaplıyor, toplantılardan sonra da yaptığımız anketlerle aday velilerimizin değerlendirmelerini alıyoruz.
Seviye belirleme ve bursluluk sınavlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Özlem Katran Akarsu: Okullarımıza başvuran tüm aday öğrencilerin kabul süreci Aday Öğrenci Kabul Komisyonunca yürütülür. Komisyon aday öğrencimizin okulumuza kabul edilip edilmeyeceğine; Psikolojik Danışma ve Rehberlik Birimi tarafından yapılan Tanıma Çalışması ve Aday Öğrenci Sınavı bilgileri ışığında karar verir.
Okullarımızda önemsediğimiz hedeflerimizden birisi de öğrencilerimizin okulumuzdaki eğitim öğretim süreçleri içinde kendilerini mutlu, yeterli, güvende ve içinde bulundukları gruba ait hissetmeleridir. Tüm bu etmenler esasında başarıyı beraberinde getirir. Aday öğrenci kabul sürecinde dikkat ettiğimiz husus aday öğrencimizin okulumuza başlayacağı ilk andan itibaren bu duyguları yaşayıp yaşayamayacağı ile ilgili fikir edinebilmek ve aday velilerimizi doğru şekilde yönlendirmektir.
Okullarımızda herhangi bir bursluluk sınavı uygulanmamaktadır. Yalnızca ortaokul seviyesinde ara sınıflara kaydolmak isteyen öğrencilerimize, uyguladığımız sınav sonrasında aldıkları puana göre komisyon değerlendirmesi ile kayıt esnasında kazanım indirimleri uygulanabilmektedir.
VELİ ve ÖĞRETMENİN KORUNMASI GEREKEN DÖNEMDEYİZ
Yeni dönemde ücret politikalarınız nasıl olacak? Yüz yüze, hibrit ve uzaktan eğitim koşullarına göre nasıl bir uygulamayı hayata geçireceksiniz?
Burak Kılanç: Yüz yüze, hibrit ya da uzaktan eğitim... Ayrı bir ücretlendirme yapmayı düşünmüyoruz. Ticari kaygısı olmayan, esas önceliği nitelikli eğitim olan hiçbir eğitim kurumunun da ayrı ücretlendirme yapacağını öngörmüyorum.
Gücü yeten okulun, velisini ve öğretmenini koruması gereken bir dönemden geçiyoruz.
Mevzuat özel okulların (TÜFE+ÜFE)/2 + %5’e kadar ücret arttırmasına izin veriyor. Şu ana kadar yapılan açıklamalarda Ocak 2021’e göre hesap yapılıp bu üst sınırın %24-25 olduğunu söyleniyor. Bu doğru bir hesaplama değil. Alınan ücret 2021-22 eğitim öğetim yılı için ve Eylül 2021 için yıllık enflasyon beklentisi daha düşük. Bu nedenle, %16-19 arasında bir artış tüm taraflar için anlaşılabilir olacaktır.
Yemek ücretlerinde daha yüksek bir artış kimseyi şaşırtmamalı, zira okullara yemek hizmeti sağlayan şirketlerin enflasyon altında ezilmeden kaliteyi tutturmaları zor.
ÖZEL OKULLARIN HATA YAPMA LÜKSÜ YOK!
Türkiye’de özel okul sektörünün gelişimi hakkında değerlendirmeleriniz nelerdir? Sektörde yaşanan zorlukları nelere bağlıyorsunuz? Sektörün gelişimi için önerileriniz ve sektörün geleceğine yönelik öngörüleriniz nelerdir?
Burak Kılanç: Pandemi dönemi, özel okul sektöründe geçtiğimiz yıllarda yaşanan büyüme trendini olumsuz etkiledi. Adeta, dünyaya bir göktaşı çarptı ve yaşamda kalma mücadelesi veriliyor. Hata yapma, tembellik etme lüksü yok.
Pandemi öncesinde kurumsallaşma adımlarını büyük ölçüde tamamlamış, hantal olmayan, çevik kararlar alabilen, değişikliklere adapte olabilen, öğretmeni velisi ve öğrencisi ile aile gibi davranabilen okulların bu döneminden güçlenerek çıktıklarını göreceğiz.
Eğitim kurumları, maaşını ay başında alıp geçinen aileler gibidir. Her yıl şubat ayından itibaren bir sonraki eğitim-öğretim yılı için kayıtların yenilenmesi ile büyük ölçüde nakit girişi sağlar, bütçelerini oluşturup planlamalarını yaparlar. Bu döngüde yaşanacak kesinti pek çok okulda spot kredi ihtiyacı ortaya çıkarabilecektir. Özellikle geçen sene yapılan KDV indirimi ve veliye yapılan geri ödemelerin pek çok okulun nakit akışını dara düşürüğünü biliyoruz. Bu noktada maddi gücü sağlam vakıf okullarının biraz daha rahat olduğunu düşünüyorum.
Özel okulculuk sektörünün pandemi sürecinde mevcudu koruması büyük başarı olacaktır. İşini iyi yapanlar güçlenecek ve kalıcı olacaktır. Eğitimi öncelemeyen ticari kurumların elenip gitmesi ise belki de bu dönemin eğitim dünyamıza getirdiği yegane fayda olarak akıllarda kalacak.
ÖĞRENCİLERİMİZ YETENEK VE İLGİ ALANLARINI KEŞFEDİYOR
Uzaktan ve hibrit eğitim sürecinde öğrencilerin ilgi ve yetenekleri nasıl belirleniyor? Bu konuda yaptığınız çalışmalar nelerdir?
Burcu Aybat: İELEV Okullarında, derslerimizde bilgi aktarımı yerine öğrencilerimiz için yaparak yaşayarak öğrenme deneyimi kurguluyoruz. Öğrencilerimizin gerek uzaktan gerekse yüz yüze derslerde kendilerini ifade etmelerine, tartışmalarına, denemelerine, yorumlamalarına, üretmelerine ve paylaşmalarına fırsat yaratıyoruz. Eleştirel düşünen, sorgulayan, yaratıcılıklarını üretime dönüştüren ve dayanışma içinde olan öğrencilerimiz kendi yetenek ve ilgi alanlarını öğrenme süreçlerinde keşfetme fırsatı yakalıyorlar. Öğretmenlerimizin aktif öğrenme stratejilerini kullanmaları öğrencilerimizin merak duygularını tetikliyor ve yeni ilgi alanlarını keşfetmelerini sağlıyor. Bunun yanında Kariyer ve Yaşam Becerileri (KAYAB) birimimizin yürüttüğü program sayesinde öğrencilerimizin gelişimini yakından takip etmekteyiz. Tüm disiplinlerde ve tüm sınıf düzeylerinde öğretmenlerimizle iş birliği içinde sürdürülen bu program kapsamında öğrencilerimizi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kendilerini geliştirebilecekleri fırsatlara yönlendirmekteyiz.
YENİ NORMALE UYUM SAĞLANDI
Özlem Katran Akarsu: Veli ve öğrencilerin yüz yüze okul ziyaretleri için hangi önlemleri alıyorsunuz?
Her bir okulumuz bazında faaliyet gösteren Pandemi Kurullarımız, Sağlık Bakanlığı ve MEB kılavuzlarında belirtilen hususlara uygun tüm akademik, idari ve fiziki düzenlemelerin yapılması ve denetlenmesinden, olası acil durumlara hızlıca müdahale edilmesinden ve yönetilmesinden sorumlu. Okulumuz ve sınıflarımızın içi düzenli olarak dezenfekte ediliyor, havalandırılıyor. Tüm sınıflarımızda el dezenfektanları, kapaklı ve pedallı çöp kovaları mevcut. Okulumuzun tüm birimleri ve sınıflarımız sosyal mesafe kurallarına uygun özel işaretleyiciler ve bilgilendirici afişlerle donatılmış durumda. Teneffüs saatlerini, yemekhane, servis araçları gibi ortak kullanım alanı kurallarını “yeni normal” yaşantıya uygun olarak yeniden düzenledik.
Tüm öğretmen, öğrenci ve çalışanlarımızın güncel sağlık durumu, HES kodları üzerinden düzenli olarak takip ediliyor. Tüm okul binalarımızın girişlerinde termal kameralarla ateş ölçümü ve maske kontrolü yapılıyor. Ayrıca günde öğleden önce ve öğleden sonra iki kez olmak üzere öğrencilerin ateş ölçümü düzenli olarak yapılır. Okulumuza dışarıdan ziyaretleri sınırlandırdık, velilerimizden zorunlu olmadıkça okul binasına giriş yapmamalarını rica ettik. Zorunlu durumlarda HES kodu sorgulaması ve ateş ölçümü yapıldıktan sonra okula girebilmektedirler.
UZAKTAN EĞİTİMDE ÖĞRENCİ DEVAMLILIĞI YÜZDE 97
Ekran başında olan öğrencilerin bilişsel ve duygusal gelişim süreçleri nasıl takip ediliyor? Sosyal izolasyon sürecinin yarattığı olumsuzluklara karşı hangi önlemleri alıyorsunuz?
Çiğdem Yıldız: Uzaktan eğitim döneminde okulumuzda %97 oranında öğrenci devamlılığı yakaladık. Katılımını göremediğimiz her öğrencimize hızlıca ulaşıp devamsızlığın sebeplerini araştırıp gerekli desteği sağladık. Öğrencilerimizin derslere düzenli katılımının takibi ve öğretmenlerimizin senkron derslerin içeriğindeki yaklaşımıyla sınıf ortamını yakalayıp uygun ölçme değerlendirme yöntemleri ve araçları ile öğrencimizin gelişimini takip ettik.
Her hafta gerçekleştirilen rehberlik dersleri sayesinde rehber öğretmenlerimiz tarafından öğrencilerimizi duygusal ve davranışsal gelişim alanları gibi birçok konuda yakından gözlemleme şansını yakaladık. Bireysel öğretmen-veli görüşmeleri ile düzenli olarak öğrencimiz hakkında velilerimize geri dönüşler vererek velilerimiz ile iş birliği yaptık.
“Akran Destek çalışmaları”, “Benimle Oynar mısın?”, “İELEV’de Aile Olmak”, “Pedagoji Okulu” gibi uzman isimleri velilerimiz ile buluşturduğumuz projeler ile okulumuzda hem öğrencilerimizin hem velilerimizin içinde bulunduğumuz dönemdeki olumsuzluklarla başa çıkma konularını sıcak gündem yaptık.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Öğrenmede, keşfetmede, uygulamada, eğlenmede, değerlerde, iletişimde kesinti yok anlayışıyla tüm yüz yüze eğitim-öğretim süreçlerini en uygun dijital teknolojileri ve stratejileri kullanarak uzaktan eğitime uyarlayan İELEV Okulları, bu süreçte öğrenci devamlılığında yüzde 97 başarıyı yakaladı.
Pandemi ile birlikte uzaktan eğitim süreçleri de eğitim sistemimizin bir parçası haline dönüştü. Artık eğitimde Yeni Paradigma olgusundan söz ediliyor. Bu süreci kurumunuzda nasıl yönetiyorsunuz? Pandemi koşullarında kesintisiz eğitim süreçlerinde okul başarısı nasıl sağlandı? Burcu Aybat: Bu dönemde uzaktan eğitime hızlı uyum sağlayan, teknolojik ve entelektüel alt yapısını güçlendiren, güncel öğrenme ve öğretme yaklaşımlarını uygulayan okullar eğitimdeki yerini koruyacaklar. Zorlayıcı ama bir o kadar da “yenilikçi dönüşümü” tetikleyen dönemde, İELEV Okulları olarak çevik bir şekilde güncel koşullara uyumlanabilen bir yönetim anlayışını benimsedik. Kendimize sorduğumuz en önemli soru her zaman öğrencilerimizin yeni öğrenme koşullarında en iyi nasıl öğrenebilecekleri oldu. Bu soruyu en iyi şekilde cevaplamak için araştırdık, iyi örnekleri görünür kıldık, ders gözlemleri yaparak kendimizi sürekli geliştirdik; yeni yaklaşımları, dijital teknolojileri deneyimledik ve etkili bir eğitim teknolojileri entegrasyonu süreci geçirdik. Öğrenmede, keşfetmede, uygulamada, eğlenmede, değerlerde, iletişimde kesinti yok anlayışıyla tüm yüz yüze eğitim-öğretim süreçlerimizi en uygun dijital teknolojileri ve stratejileri kullanarak uzaktan eğitime uyarladık. Sınıf içi etkileşimi artırmak için etkili yöntem ve stratejileri uyguladık. Sınıflarımızdaki öğrenci sayılarımızı uzaktan eğitime uygun şekilde optimize ettik. Böylece öğrencilerimiz aktif bir şekilde derslere dahil olabildiler ve kendilerini ifade edebilecekleri uygulama ve keşfetmeyi içeren öğrenme etkinliklerine katılabildiler. Yabancı dil derslerinde öğrencilerimizin yazma, okuma, konuşma ve dinleme becerilerinin gelişimine katkıda bulunacak öğrenci merkezli ve keyifli etkinliklere yer vererek yabancı dil eğitimini önemsedik.
ETKİLİ BİR ÖĞRENME DENEYİMİ KURGULUYORUZ
Uzaktan ve hibrit eğitim 2021 planlarınızı nasıl etkileyecek? Bu alanda stratejileriniz neler olacak?
Burcu Aybat: Uzaktan eğitimde katma değer yaratan uygulamaları belirlemek ve geliştirmek her zaman ana stratejimiz oldu. Öğrencilerimizin ihtiyaçlarına yönelik öğrenme fırsatları yaratmak, bireysel becerilerine ve yeteneklerine özgü proje ve etkinliklere sıklıkla katılmalarını sağlamak, yaşam becerilerini geliştirebileceğimiz bilimsel, kültürlerarası çalışmalara ve sosyal sorumluluk projelerine katılımlarını artırmak, yabancı dil gelişiminde bireyselleştirilmiş öğrenmeyi destekleyecek online uygulamaları kullanmayı sürdürmek, dijital araçların kullanımıyla öğrenme ortamını zenginleştirmek öğrencilerimiz için önümüzdeki dönemlerde kullanmaya devam edeceğimiz yöntemler olacak. Hangi derslerin ve kazanımların online süreçlerde daha etkili bir şekilde verildiğini de uzaktan eğitim sürecinde deneyimledik. Hibrit döneme geçtiğimizde de doğru program tasarımları yaparak öğrencilerimize etkili bir öğrenme deneyimi kurguluyoruz. Bunun yanında velilerimizle yaptığımız birebir görüşmeler, toplantılar, öğrenci sunumları ve projeleri, dijital sergiler, konserler, kültürel ve sosyal etkinlikler, rehberlik birimimiz tarafından velilerimiz için hazırlanan seminerlerin yer aldığı pedagoji okulu online olarak da devam ediyor. Böylece dijital yöntemlerle hızlı ve etkili bir şekilde iletişimimizi tüm paydaşlarımızla sürdürüyor olacağız. Bu süreçte şuna da keşke zaman ayırabilseydik dediğimiz pek çok şeyin online olarak da yapılabileceğini gördük. Bazı şeyleri online eğitime kaydırdığımız için yapmak isteyip de yapamadıklarımıza yüz yüze öğrenme ortamında yer açılacağını düşünüyoruz.
BİREYSEL RANDEVULARLA OKUL TANITIMI
Pandemi koşullarında kayıt süreçlerinizi nasıl planlıyorsunuz?
Çiğdem Yıldız: Pandeminin başladığı ilk günlerde yoğun bir planlama ile tüm süreçlerimizi hızlıca çevrimiçi platformlara taşıdık. Gerçekleştirdiğimiz online okul tanıtımları sayesinde okulumuzla ilgilenen aday velilerimize okulumuzun misyonunu, vizyonunu, eğitim anlayışımızı ve kayıt süreçlerimizi aktardık, sorularını yanıtladık. Aday velilerimize, eğitim süreçlerimizi öğretmenlerimizle birlikte bizzat deneyimleme fırsatı sunduk. Dileyen aday velilere, Covid tedbirlerini titizlikle takip ederek bireysel randevular oluşturup okul gezilerimizi gerçekleştirdiğimiz gibi web sitemizde yer alan okulumuzun sanal turu sayesinde kampüslerimizi evlerinden ziyaret edebilme imkanı sağladık.
Aday öğrenci takip sistemimiz sayesinde okulumuza başvuru yapan aday velilerimiz, okul tanıtım randevuları alabileceği gibi kayıt aşamasının her basamağında dijital araçları kullanarak okulumuza kayıtlarını gerçekleştirmeye devam ediyorlar.
Okulun eğitim sistemi ve uygulamaları hakkında bilgileri hangi kanallarla paylaşıyorsunuz? Velilerden gelen soru ve değerlendirmelere nasıl yanıt veriyorsunuz?
Özlem Katran Akarsu: Velilerimiz okulumuz ile ilgili duyurulara ve öğrencilerimiz ile ilgili devamsızlık, etüt, veli-öğretmen görüşmesi, kazanım karneleri ve raporları gibi bilgilere K12 veli iletişim platformundan ulaşabiliyor. Öğretmenlerimizin öğrencilerimizle paylaştıkları ödevleri, projeleri ve asenkron içerikleri de Google Classroom aracılığı ile takip edebiliyorlar. Her sınıf seviyesinde etkinlik ve rehberlik bültenleri, haftalık olarak velilerimizle paylaşılıyor. Sosyal medyayı da bu anlamda etkin kullanıyoruz.
Velilerimiz ihtiyaç halinde telefon veya e- posta ile “Veli İletişim Birimimiz” ile irtibata geçiyor ve ilgili birime yönlendiriliyor. Kayıt dönemlerimizde de okullarımızı yakından tanımak, kontenjan, kayıt, ücretler ve burslar hakkında bilgi almak isteyen ve Aday Öğrenci Takip Sistemimize kaydolan aday velilerimiz için son derece kapsamlı “Okul Tanıtım” sunumları gerçekleştiriyoruz. Bu toplantılarda da aday velilerimizden gelen soruları cevaplıyor, toplantılardan sonra da yaptığımız anketlerle aday velilerimizin değerlendirmelerini alıyoruz.
Seviye belirleme ve bursluluk sınavlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Özlem Katran Akarsu: Okullarımıza başvuran tüm aday öğrencilerin kabul süreci Aday Öğrenci Kabul Komisyonunca yürütülür. Komisyon aday öğrencimizin okulumuza kabul edilip edilmeyeceğine; Psikolojik Danışma ve Rehberlik Birimi tarafından yapılan Tanıma Çalışması ve Aday Öğrenci Sınavı bilgileri ışığında karar verir.
Okullarımızda önemsediğimiz hedeflerimizden birisi de öğrencilerimizin okulumuzdaki eğitim öğretim süreçleri içinde kendilerini mutlu, yeterli, güvende ve içinde bulundukları gruba ait hissetmeleridir. Tüm bu etmenler esasında başarıyı beraberinde getirir. Aday öğrenci kabul sürecinde dikkat ettiğimiz husus aday öğrencimizin okulumuza başlayacağı ilk andan itibaren bu duyguları yaşayıp yaşayamayacağı ile ilgili fikir edinebilmek ve aday velilerimizi doğru şekilde yönlendirmektir.
Okullarımızda herhangi bir bursluluk sınavı uygulanmamaktadır. Yalnızca ortaokul seviyesinde ara sınıflara kaydolmak isteyen öğrencilerimize, uyguladığımız sınav sonrasında aldıkları puana göre komisyon değerlendirmesi ile kayıt esnasında kazanım indirimleri uygulanabilmektedir.
VELİ ve ÖĞRETMENİN KORUNMASI GEREKEN DÖNEMDEYİZ
Yeni dönemde ücret politikalarınız nasıl olacak? Yüz yüze, hibrit ve uzaktan eğitim koşullarına göre nasıl bir uygulamayı hayata geçireceksiniz?
Burak Kılanç: Yüz yüze, hibrit ya da uzaktan eğitim... Ayrı bir ücretlendirme yapmayı düşünmüyoruz. Ticari kaygısı olmayan, esas önceliği nitelikli eğitim olan hiçbir eğitim kurumunun da ayrı ücretlendirme yapacağını öngörmüyorum.
Gücü yeten okulun, velisini ve öğretmenini koruması gereken bir dönemden geçiyoruz.
Mevzuat özel okulların (TÜFE+ÜFE)/2 + %5’e kadar ücret arttırmasına izin veriyor. Şu ana kadar yapılan açıklamalarda Ocak 2021’e göre hesap yapılıp bu üst sınırın %24-25 olduğunu söyleniyor. Bu doğru bir hesaplama değil. Alınan ücret 2021-22 eğitim öğetim yılı için ve Eylül 2021 için yıllık enflasyon beklentisi daha düşük. Bu nedenle, %16-19 arasında bir artış tüm taraflar için anlaşılabilir olacaktır.
Yemek ücretlerinde daha yüksek bir artış kimseyi şaşırtmamalı, zira okullara yemek hizmeti sağlayan şirketlerin enflasyon altında ezilmeden kaliteyi tutturmaları zor.
ÖZEL OKULLARIN HATA YAPMA LÜKSÜ YOK!
Türkiye’de özel okul sektörünün gelişimi hakkında değerlendirmeleriniz nelerdir? Sektörde yaşanan zorlukları nelere bağlıyorsunuz? Sektörün gelişimi için önerileriniz ve sektörün geleceğine yönelik öngörüleriniz nelerdir?
Burak Kılanç: Pandemi dönemi, özel okul sektöründe geçtiğimiz yıllarda yaşanan büyüme trendini olumsuz etkiledi. Adeta, dünyaya bir göktaşı çarptı ve yaşamda kalma mücadelesi veriliyor. Hata yapma, tembellik etme lüksü yok.
Pandemi öncesinde kurumsallaşma adımlarını büyük ölçüde tamamlamış, hantal olmayan, çevik kararlar alabilen, değişikliklere adapte olabilen, öğretmeni velisi ve öğrencisi ile aile gibi davranabilen okulların bu döneminden güçlenerek çıktıklarını göreceğiz.
Eğitim kurumları, maaşını ay başında alıp geçinen aileler gibidir. Her yıl şubat ayından itibaren bir sonraki eğitim-öğretim yılı için kayıtların yenilenmesi ile büyük ölçüde nakit girişi sağlar, bütçelerini oluşturup planlamalarını yaparlar. Bu döngüde yaşanacak kesinti pek çok okulda spot kredi ihtiyacı ortaya çıkarabilecektir. Özellikle geçen sene yapılan KDV indirimi ve veliye yapılan geri ödemelerin pek çok okulun nakit akışını dara düşürüğünü biliyoruz. Bu noktada maddi gücü sağlam vakıf okullarının biraz daha rahat olduğunu düşünüyorum.
Özel okulculuk sektörünün pandemi sürecinde mevcudu koruması büyük başarı olacaktır. İşini iyi yapanlar güçlenecek ve kalıcı olacaktır. Eğitimi öncelemeyen ticari kurumların elenip gitmesi ise belki de bu dönemin eğitim dünyamıza getirdiği yegane fayda olarak akıllarda kalacak.
ÖĞRENCİLERİMİZ YETENEK VE İLGİ ALANLARINI KEŞFEDİYOR
Uzaktan ve hibrit eğitim sürecinde öğrencilerin ilgi ve yetenekleri nasıl belirleniyor? Bu konuda yaptığınız çalışmalar nelerdir?
Burcu Aybat: İELEV Okullarında, derslerimizde bilgi aktarımı yerine öğrencilerimiz için yaparak yaşayarak öğrenme deneyimi kurguluyoruz. Öğrencilerimizin gerek uzaktan gerekse yüz yüze derslerde kendilerini ifade etmelerine, tartışmalarına, denemelerine, yorumlamalarına, üretmelerine ve paylaşmalarına fırsat yaratıyoruz. Eleştirel düşünen, sorgulayan, yaratıcılıklarını üretime dönüştüren ve dayanışma içinde olan öğrencilerimiz kendi yetenek ve ilgi alanlarını öğrenme süreçlerinde keşfetme fırsatı yakalıyorlar. Öğretmenlerimizin aktif öğrenme stratejilerini kullanmaları öğrencilerimizin merak duygularını tetikliyor ve yeni ilgi alanlarını keşfetmelerini sağlıyor. Bunun yanında Kariyer ve Yaşam Becerileri (KAYAB) birimimizin yürüttüğü program sayesinde öğrencilerimizin gelişimini yakından takip etmekteyiz. Tüm disiplinlerde ve tüm sınıf düzeylerinde öğretmenlerimizle iş birliği içinde sürdürülen bu program kapsamında öğrencilerimizi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kendilerini geliştirebilecekleri fırsatlara yönlendirmekteyiz.
YENİ NORMALE UYUM SAĞLANDI
Özlem Katran Akarsu: Veli ve öğrencilerin yüz yüze okul ziyaretleri için hangi önlemleri alıyorsunuz?
Her bir okulumuz bazında faaliyet gösteren Pandemi Kurullarımız, Sağlık Bakanlığı ve MEB kılavuzlarında belirtilen hususlara uygun tüm akademik, idari ve fiziki düzenlemelerin yapılması ve denetlenmesinden, olası acil durumlara hızlıca müdahale edilmesinden ve yönetilmesinden sorumlu. Okulumuz ve sınıflarımızın içi düzenli olarak dezenfekte ediliyor, havalandırılıyor. Tüm sınıflarımızda el dezenfektanları, kapaklı ve pedallı çöp kovaları mevcut. Okulumuzun tüm birimleri ve sınıflarımız sosyal mesafe kurallarına uygun özel işaretleyiciler ve bilgilendirici afişlerle donatılmış durumda. Teneffüs saatlerini, yemekhane, servis araçları gibi ortak kullanım alanı kurallarını “yeni normal” yaşantıya uygun olarak yeniden düzenledik.
Tüm öğretmen, öğrenci ve çalışanlarımızın güncel sağlık durumu, HES kodları üzerinden düzenli olarak takip ediliyor. Tüm okul binalarımızın girişlerinde termal kameralarla ateş ölçümü ve maske kontrolü yapılıyor. Ayrıca günde öğleden önce ve öğleden sonra iki kez olmak üzere öğrencilerin ateş ölçümü düzenli olarak yapılır. Okulumuza dışarıdan ziyaretleri sınırlandırdık, velilerimizden zorunlu olmadıkça okul binasına giriş yapmamalarını rica ettik. Zorunlu durumlarda HES kodu sorgulaması ve ateş ölçümü yapıldıktan sonra okula girebilmektedirler.
UZAKTAN EĞİTİMDE ÖĞRENCİ DEVAMLILIĞI YÜZDE 97
Ekran başında olan öğrencilerin bilişsel ve duygusal gelişim süreçleri nasıl takip ediliyor? Sosyal izolasyon sürecinin yarattığı olumsuzluklara karşı hangi önlemleri alıyorsunuz?
Çiğdem Yıldız: Uzaktan eğitim döneminde okulumuzda %97 oranında öğrenci devamlılığı yakaladık. Katılımını göremediğimiz her öğrencimize hızlıca ulaşıp devamsızlığın sebeplerini araştırıp gerekli desteği sağladık. Öğrencilerimizin derslere düzenli katılımının takibi ve öğretmenlerimizin senkron derslerin içeriğindeki yaklaşımıyla sınıf ortamını yakalayıp uygun ölçme değerlendirme yöntemleri ve araçları ile öğrencimizin gelişimini takip ettik.
Her hafta gerçekleştirilen rehberlik dersleri sayesinde rehber öğretmenlerimiz tarafından öğrencilerimizi duygusal ve davranışsal gelişim alanları gibi birçok konuda yakından gözlemleme şansını yakaladık. Bireysel öğretmen-veli görüşmeleri ile düzenli olarak öğrencimiz hakkında velilerimize geri dönüşler vererek velilerimiz ile iş birliği yaptık.
“Akran Destek çalışmaları”, “Benimle Oynar mısın?”, “İELEV’de Aile Olmak”, “Pedagoji Okulu” gibi uzman isimleri velilerimiz ile buluşturduğumuz projeler ile okulumuzda hem öğrencilerimizin hem velilerimizin içinde bulunduğumuz dönemdeki olumsuzluklarla başa çıkma konularını sıcak gündem yaptık.
Son Güncelleme: Cumartesi, 20 Şubat 2021 12:14
Gösterim: 2697
Hibrit eğitimin artık okul yaşantısının bir gerçeği olduğunu belirten İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, Hibrit modeli sağlıklı uygulayabilmek için öncelikle ciddi bir araştırma-geliştirme faaliyeti yürüttüklerini söyledi. Kutoğlu, uyguladıkları hibrit modelin ayrıntılarını ve dijitalleşmenin eğitime etkilerini artı eğitim’e anlattı.
Uzaktan eğitim uygulamaları 2021 planlarınızı nasıl etkileyecek? Bu alanda stratejileriniz neler olacak?
Son 20 yıldır, dünyada dijital bir dönüşümün yaşandığını biliyoruz. Pandemi süreci de, eğitim sisteminde kökten değişiklikleri zorunlu kıldı. Dünya genelinde temel eğitimden, üniversitelere tüm eğitim kurumları eğitimin kesintisiz bir şekilde devam edebilmesi adına ciddi bir mücadele içerisine girdiler. Bu süreç, eğitim sisteminde yeniliklere ihtiyaç duyulduğunu gösterdi. İlerleyen dönemlerde sınıf içi eğitim devam edecek, ancak fiziksel, online ve interaktif eğitimlerle birlikte karma bir eğitim modeli benimsenecek düşüncesindeyim. Yani hibrit eğitim… Pandemi sürecinde hepimiz büyük bir deneyden geçiyoruz. Uzaktan çalışma, uzaktan eğitim… Önümüzdeki dönemde büyük olasılıkla dijital teknolojilerin eğitime entegrasyonu daha da hızlanacak ve online eğitim, sistemin ayrılmaz bir parçası haline gelecek. Bu dönem, bir çok eğitim kurumunun, sınıf içi eğitimlerini online hale getirmek için doğru araçlara yatırım yapması gereken bir süreç. Bu nedenle de eğitim sektörünün dijital dönüşümüne şahit olacağız. Kültür Koleji olarak, uyguladığımız model geçici değil ileride öğrencilere fayda sağlayacak bir deney günlüğü adeta…
KAMPÜSLERİMİZDE BAMBAŞKA BİR YAŞANTI KURGULADIK
Kademeli olarak yüz yüze eğitime geçilmesi halinde hibrit eğitimde hangi programları, nasıl kullanmayı düşünüyorsunuz? Yüz yüze ve hibrit eğitimde öncelikleriniz neler olacak?
Yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitimi aynı anda verebilme ihtiyacı ile ortaya çıkan Hibrit modeli sağlıklı uygulayabilmek için öncelikle ciddi bir araştırma-geliştirme faaliyeti yürüttük. Dünyanın pek çok farklı ülkesindeki uygulamaları mercek altına aldık. Elbette her okulun, öğrenci sayısı, derslik sayısı, öğretmen sayısı ve buna bağlı ihtiyaçları birbirinden farklı… Bir grup öğrenci yüz yüze eğitim alırken bir grup öğrenci uzaktan eğitim alıyor. İşte bu iki gruba nitelikli eğitim vermek aslında temel hedefimiz. Eylül ayında, 2020-2021 ders yılına hibrit eğitim modeli ile başlamıştık. Kampüslerimizde, dersliklerin kullanımından sınav uygulamalarına, ödev ve projelerden psiko-sosyal süreçlere kadar bambaşka bir yaşantı kurguladık. Yüz yüze eğitim yerine uzaktan eğitim almayı tercih eden öğrencilerin, sınıflarına ders sırasında canlı olarak bağlanmasını sağlamak öğrenciler arasında büyük heyecan ve mutluluk yaratmıştı. Sınıflardaki öğrencilerimiz için de aynı durum söz konusu olmuştu. Arkadaşları ile buluşan öğrencilerin öğrenme heyecanının ve derse karşı olan isteğinin arttığı bir gerçek. Bugüne kadar dünyada pek de fazla uygulanmayan hibrit eğitim, artık okul yaşantımızın bir gerçeği. 2.dönemde kademeli olarak yüz yüze eğitime geçilmesi halinde yine aynı kurguda devam edeceğiz. Biz tüm hazırlıklarımızı dönem başında tamamlamıştık.
ÖĞRENCİLER NOBEL ÖDÜLLÜ BİLLİM İNSANLARI İLE BULUŞTU
Öğrencilerinizin akademik ve sosyal olarak daha nitelikli eğitim alması için neleri hayata geçireceksiniz?
Milyonlarca öğrenci, önce pandemi nedeniyle belirsiz süreyle kapatılan okullarının eğitim ve günlük hayatlarında yarattığı ani ve büyük değişikliklerle baş etmeye çalıştı. Ardından, belli kademeler her gün belli kademlerdeki öğrenciler de haftanın birkaç günü okulda yüz yüze eğitime gelmeye başladı. Bir kısmı da halen daha evlerinde online ya da hibrit eğitime katılıyor. Öğrencilerimizin bu yeni düzene ayak uydurmak için, güçlü baş etme becerilerine her zamankinden daha çok ihtiyaçları var. Öğretmenlerimiz, bu süreçte tüm öğrencilerimizin sosyal ve duygusal becerilerinin yanında öz farkındalık, öz yönetim, sosyal farkındalık ve sorumlu karar alma süreçlerini yönetmelerine destek oluyor. Önceden okul içinde yüz yüze yaptığımız pek çok etkinliği artık dijital ortamda yapıyoruz. Video mesajlarla, youtube canlı yayınlarıyla onları rutinlerinden ayırmamaya çalışıyoruz. Örneğin, geleneksel hale getirdiğimiz Nobel etkinliklerimizi pandemi sürecinde de devam ettirdik. Nobel ödüllü bilim insanları ile öğrencilerimizi canlı yayınlarda bir araya getirdik.
Uzaktan/online eğitimde öğrenmek ve öğretmenle ya da diğer öğrencilerle etkileşim kurmaya adapte olmak herkes için farklı bir süre alabiliyor. Öncelikle zorluk yaşayanları tespit etmek ediyoruz. Bunun için velilerimizle sürekli iletişim içindeyiz. Öğrencilerimizin akademik, sosyal ve duygusal durumu ile ilgili düzenli bilgi alıyoruz. Öğretmenlerimiz hazırladıkları ders notlarını asenkron eğitim platformumuz CATS sistemi üzerinden paylaşıyor. Pozitif, geliştirici ve güçlendirici bir okul iklimi oluşturmak için herkesin kendini iyi ve güvende hissetmesi birincil önceliğimiz.
EĞİTİMDE DİJİTAL DEVRİM
Size göre 2020 yılının eğitim dünyası açısından kayıp ve kazançlar neler oldu?
Dijital eğitim, dijitalleşmenin yaşama en çok temas eden ve en çok etkilerinin hissedildiği bir alan. Dijital çağın en büyük devrimlerinden biri, kuşkusuz, “eğitimde dijital devrim”dir. Uzmanlar, eğitimde dijitalleşmenin en etkin yolunun, “sistem yaklaşımı” olduğunu belirtiyor. Bilim insanları geleceğin eğitiminin dijital eğitim, dijital eğitimin geleceğinin de sistem yaklaşımı olduğunu vurguluyor. Eğitimde dijital devrim, konuyla ilgili tüm paydaşlara olağanüstü olanaklar ve fırsatlar sunuyor. Öncelikle, eğitim teknolojileri kişiye özel öğrenim yöntemlerinin hayata geçmesine de olanak tanıyor. Eğitim teknolojilerinin en önemli görevi, , öğretmen ve öğrenciyi serbest hale getirmesi. Öğretmene ve öğrenciye zaman ve mekân yönünden serbestlik sağlaması. Diğer bir taraftan dijital ortam çok sayıda, çeşitte ve kalitede uygulamalar sunuyor. Öğrencilere farklı seçeneklerde öğrenme olanakları sunarak yaratıcılıklarını geliştirmelerini sağlayabiliyoruz. Geniş kitlelere ulaşabilmek, fırsat eşitliğine olanak tanıyor. Bazı nedenlerden dolayı yeterli eğitim alamayan öğrencilere eğitimlerini tamamlama fırsatı verebiliyor. Eğitim teknolojisi öğretimi bireyselleştirebiliyor. Öğrencilerin kendi hızlarına göre öğrenmelerine olanak tanıyor. 2020 yılında, bu pandemi sürecinde yaşadıklarımızın gerçek bir deneyim olduğunu ve bunu dijitalleşme adına bir fırsata çevirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
HEPİMİZ DÖNÜŞÜM İÇİNDEYİZ
Pandemi süreci tüm dünyada eğitimi etkiledi. Bu konuda dünyadaki uygulamalar neler oldu, Türkiye ile karşılaştırdığınızda neler söyleyebilirsiniz? Kısa, orta ve uzun vadede eğitimin ve özel okulların geleceği ile ilgili düşünceleriniz ve önerileriniz nelerdir?
Yeni tip koronavirüs nedeniyle dünya genelinde Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 124 ülkede tüm okullarda, 11 ülkede ise belirli bölgelerdeki okullarda derslere ara verildi. MEB’in uygulamaya başladığı uzaktan eğitim programına ek olarak bir çok özel okul kendi senkron eğitimlerini de devreye soktu. Eğitimciler evlerinde kalan öğrenciler için online eğitimler düzenlemeye başladı. Türkiye dahil pek çok ülke uzun süredir dijital dönüşümün eğitime olan etkisini tartışıyordu. Yeni tip koronavirüs dijital dönüşüm, uzaktan eğitim ve eğitim sisteminde değişim ihtiyacı tartışmalarını hızlandırmış oldu. Kurumların süreçleri, operasyonları artık dijital olarak takip edilecek, yönetilecek. Böyle bir döneme girerken bu dönüşüme tüm personelin de ayak uydurması, bilişim donanımlarını, sistemlerini daha verimli kullanabilmesi gerekiyor. Dijital okur yazarlık konusu daha önemli bir hal almaya başladı. Her gün kendini yenileyen bir teknoloji çağında tabii ki eğitimlerin de sürekli değişime hazır olması gerekiyor. Kendi ihtiyaçlarını iyi belirleyip bu konuda kendi personelini doğru şekilde bilgilendirebilen, bu dönüşüme hazırlık yapan kuruluşların her zaman bir adım önde olacağı kesin. İnternetin hayatımıza girmeye başlamasıyla birlikte alışkanlıklarımızın büyük bir kısmı da değişti. Gün geçtikçe insanlar birbirleriyle olan tüm iletişimlerini internet üzerinden yapmaya ve gelişmeleri internetten takip etmeye başladı. Bugün dünya çapında 3 milyar, Türkiye’de ise 45 milyon kişiye ulaşan internet teknolojisi; kültür ve coğrafyalar arasındaki farklılıkları kaldırıp evrensel yeni bir dil yarattı. Bu değişimin önemli bir kısmı iletişim ve hayatı algılamamızda oldu. Dijital hayat, sadece eğitim alanında değil, iş hayatımızdaki okur-yazarlık kavramını yeni baştan değerlendirmemize sebep oldu. Geleneksel anlamdaki okuryazarlık, yerini bilgisayar okuryazarlığına, bilgisayar okuryazarlığı da yerini internet ve dijital okuryazarlığa bıraktı. 2000 sonrası doğan Z neslinin bilgi işlem teknolojilerine olan yatkınlığı bir avantajken, önümüzdeki 10-15 yıl boyunca şirketleri yönetecek, operasyonlarına, üretimlerine karar verecek ve genellikle X ya da Y kuşağından yöneticilerin de bu konuda geliştirilmeleri gerekiyor. Bizler, bu süreçleri değerlendirip okullarımızda “future kültür” ve eğitim 4.0 uygulamalarını başlatmıştık. Şimdi bu süreçleri, senkron olarak yürüteceğiz. Hepimiz bir dönüşüm içindeyiz…
“Dijital ortam çok sayıda, çeşitte ve kalitede uygulamalar sunuyor. Öğrencilere farklı seçeneklerde öğrenme olanakları sunarak yaratıcılıklarını geliştirmelerini sağlayabiliyoruz. Geniş kitlelere ulaşabilmek, fırsat eşitliğine olanak tanıyor. Bazı nedenlerden dolayı yeterli eğitim alamayan öğrencilere eğitimlerini tamamlama fırsatı verebiliyor. Eğitim teknolojisi öğretimi bireyselleştirebiliyor.”
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Hibrit eğitimin artık okul yaşantısının bir gerçeği olduğunu belirten İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, Hibrit modeli sağlıklı uygulayabilmek için öncelikle ciddi bir araştırma-geliştirme faaliyeti yürüttüklerini söyledi. Kutoğlu, uyguladıkları hibrit modelin ayrıntılarını ve dijitalleşmenin eğitime etkilerini artı eğitim’e anlattı.
Uzaktan eğitim uygulamaları 2021 planlarınızı nasıl etkileyecek? Bu alanda stratejileriniz neler olacak?
Son 20 yıldır, dünyada dijital bir dönüşümün yaşandığını biliyoruz. Pandemi süreci de, eğitim sisteminde kökten değişiklikleri zorunlu kıldı. Dünya genelinde temel eğitimden, üniversitelere tüm eğitim kurumları eğitimin kesintisiz bir şekilde devam edebilmesi adına ciddi bir mücadele içerisine girdiler. Bu süreç, eğitim sisteminde yeniliklere ihtiyaç duyulduğunu gösterdi. İlerleyen dönemlerde sınıf içi eğitim devam edecek, ancak fiziksel, online ve interaktif eğitimlerle birlikte karma bir eğitim modeli benimsenecek düşüncesindeyim. Yani hibrit eğitim… Pandemi sürecinde hepimiz büyük bir deneyden geçiyoruz. Uzaktan çalışma, uzaktan eğitim… Önümüzdeki dönemde büyük olasılıkla dijital teknolojilerin eğitime entegrasyonu daha da hızlanacak ve online eğitim, sistemin ayrılmaz bir parçası haline gelecek. Bu dönem, bir çok eğitim kurumunun, sınıf içi eğitimlerini online hale getirmek için doğru araçlara yatırım yapması gereken bir süreç. Bu nedenle de eğitim sektörünün dijital dönüşümüne şahit olacağız. Kültür Koleji olarak, uyguladığımız model geçici değil ileride öğrencilere fayda sağlayacak bir deney günlüğü adeta…
KAMPÜSLERİMİZDE BAMBAŞKA BİR YAŞANTI KURGULADIK
Kademeli olarak yüz yüze eğitime geçilmesi halinde hibrit eğitimde hangi programları, nasıl kullanmayı düşünüyorsunuz? Yüz yüze ve hibrit eğitimde öncelikleriniz neler olacak?
Yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitimi aynı anda verebilme ihtiyacı ile ortaya çıkan Hibrit modeli sağlıklı uygulayabilmek için öncelikle ciddi bir araştırma-geliştirme faaliyeti yürüttük. Dünyanın pek çok farklı ülkesindeki uygulamaları mercek altına aldık. Elbette her okulun, öğrenci sayısı, derslik sayısı, öğretmen sayısı ve buna bağlı ihtiyaçları birbirinden farklı… Bir grup öğrenci yüz yüze eğitim alırken bir grup öğrenci uzaktan eğitim alıyor. İşte bu iki gruba nitelikli eğitim vermek aslında temel hedefimiz. Eylül ayında, 2020-2021 ders yılına hibrit eğitim modeli ile başlamıştık. Kampüslerimizde, dersliklerin kullanımından sınav uygulamalarına, ödev ve projelerden psiko-sosyal süreçlere kadar bambaşka bir yaşantı kurguladık. Yüz yüze eğitim yerine uzaktan eğitim almayı tercih eden öğrencilerin, sınıflarına ders sırasında canlı olarak bağlanmasını sağlamak öğrenciler arasında büyük heyecan ve mutluluk yaratmıştı. Sınıflardaki öğrencilerimiz için de aynı durum söz konusu olmuştu. Arkadaşları ile buluşan öğrencilerin öğrenme heyecanının ve derse karşı olan isteğinin arttığı bir gerçek. Bugüne kadar dünyada pek de fazla uygulanmayan hibrit eğitim, artık okul yaşantımızın bir gerçeği. 2.dönemde kademeli olarak yüz yüze eğitime geçilmesi halinde yine aynı kurguda devam edeceğiz. Biz tüm hazırlıklarımızı dönem başında tamamlamıştık.
ÖĞRENCİLER NOBEL ÖDÜLLÜ BİLLİM İNSANLARI İLE BULUŞTU
Öğrencilerinizin akademik ve sosyal olarak daha nitelikli eğitim alması için neleri hayata geçireceksiniz?
Milyonlarca öğrenci, önce pandemi nedeniyle belirsiz süreyle kapatılan okullarının eğitim ve günlük hayatlarında yarattığı ani ve büyük değişikliklerle baş etmeye çalıştı. Ardından, belli kademeler her gün belli kademlerdeki öğrenciler de haftanın birkaç günü okulda yüz yüze eğitime gelmeye başladı. Bir kısmı da halen daha evlerinde online ya da hibrit eğitime katılıyor. Öğrencilerimizin bu yeni düzene ayak uydurmak için, güçlü baş etme becerilerine her zamankinden daha çok ihtiyaçları var. Öğretmenlerimiz, bu süreçte tüm öğrencilerimizin sosyal ve duygusal becerilerinin yanında öz farkındalık, öz yönetim, sosyal farkındalık ve sorumlu karar alma süreçlerini yönetmelerine destek oluyor. Önceden okul içinde yüz yüze yaptığımız pek çok etkinliği artık dijital ortamda yapıyoruz. Video mesajlarla, youtube canlı yayınlarıyla onları rutinlerinden ayırmamaya çalışıyoruz. Örneğin, geleneksel hale getirdiğimiz Nobel etkinliklerimizi pandemi sürecinde de devam ettirdik. Nobel ödüllü bilim insanları ile öğrencilerimizi canlı yayınlarda bir araya getirdik.
Uzaktan/online eğitimde öğrenmek ve öğretmenle ya da diğer öğrencilerle etkileşim kurmaya adapte olmak herkes için farklı bir süre alabiliyor. Öncelikle zorluk yaşayanları tespit etmek ediyoruz. Bunun için velilerimizle sürekli iletişim içindeyiz. Öğrencilerimizin akademik, sosyal ve duygusal durumu ile ilgili düzenli bilgi alıyoruz. Öğretmenlerimiz hazırladıkları ders notlarını asenkron eğitim platformumuz CATS sistemi üzerinden paylaşıyor. Pozitif, geliştirici ve güçlendirici bir okul iklimi oluşturmak için herkesin kendini iyi ve güvende hissetmesi birincil önceliğimiz.
EĞİTİMDE DİJİTAL DEVRİM
Size göre 2020 yılının eğitim dünyası açısından kayıp ve kazançlar neler oldu?
Dijital eğitim, dijitalleşmenin yaşama en çok temas eden ve en çok etkilerinin hissedildiği bir alan. Dijital çağın en büyük devrimlerinden biri, kuşkusuz, “eğitimde dijital devrim”dir. Uzmanlar, eğitimde dijitalleşmenin en etkin yolunun, “sistem yaklaşımı” olduğunu belirtiyor. Bilim insanları geleceğin eğitiminin dijital eğitim, dijital eğitimin geleceğinin de sistem yaklaşımı olduğunu vurguluyor. Eğitimde dijital devrim, konuyla ilgili tüm paydaşlara olağanüstü olanaklar ve fırsatlar sunuyor. Öncelikle, eğitim teknolojileri kişiye özel öğrenim yöntemlerinin hayata geçmesine de olanak tanıyor. Eğitim teknolojilerinin en önemli görevi, , öğretmen ve öğrenciyi serbest hale getirmesi. Öğretmene ve öğrenciye zaman ve mekân yönünden serbestlik sağlaması. Diğer bir taraftan dijital ortam çok sayıda, çeşitte ve kalitede uygulamalar sunuyor. Öğrencilere farklı seçeneklerde öğrenme olanakları sunarak yaratıcılıklarını geliştirmelerini sağlayabiliyoruz. Geniş kitlelere ulaşabilmek, fırsat eşitliğine olanak tanıyor. Bazı nedenlerden dolayı yeterli eğitim alamayan öğrencilere eğitimlerini tamamlama fırsatı verebiliyor. Eğitim teknolojisi öğretimi bireyselleştirebiliyor. Öğrencilerin kendi hızlarına göre öğrenmelerine olanak tanıyor. 2020 yılında, bu pandemi sürecinde yaşadıklarımızın gerçek bir deneyim olduğunu ve bunu dijitalleşme adına bir fırsata çevirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
HEPİMİZ DÖNÜŞÜM İÇİNDEYİZ
Pandemi süreci tüm dünyada eğitimi etkiledi. Bu konuda dünyadaki uygulamalar neler oldu, Türkiye ile karşılaştırdığınızda neler söyleyebilirsiniz? Kısa, orta ve uzun vadede eğitimin ve özel okulların geleceği ile ilgili düşünceleriniz ve önerileriniz nelerdir?
Yeni tip koronavirüs nedeniyle dünya genelinde Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 124 ülkede tüm okullarda, 11 ülkede ise belirli bölgelerdeki okullarda derslere ara verildi. MEB’in uygulamaya başladığı uzaktan eğitim programına ek olarak bir çok özel okul kendi senkron eğitimlerini de devreye soktu. Eğitimciler evlerinde kalan öğrenciler için online eğitimler düzenlemeye başladı. Türkiye dahil pek çok ülke uzun süredir dijital dönüşümün eğitime olan etkisini tartışıyordu. Yeni tip koronavirüs dijital dönüşüm, uzaktan eğitim ve eğitim sisteminde değişim ihtiyacı tartışmalarını hızlandırmış oldu. Kurumların süreçleri, operasyonları artık dijital olarak takip edilecek, yönetilecek. Böyle bir döneme girerken bu dönüşüme tüm personelin de ayak uydurması, bilişim donanımlarını, sistemlerini daha verimli kullanabilmesi gerekiyor. Dijital okur yazarlık konusu daha önemli bir hal almaya başladı. Her gün kendini yenileyen bir teknoloji çağında tabii ki eğitimlerin de sürekli değişime hazır olması gerekiyor. Kendi ihtiyaçlarını iyi belirleyip bu konuda kendi personelini doğru şekilde bilgilendirebilen, bu dönüşüme hazırlık yapan kuruluşların her zaman bir adım önde olacağı kesin. İnternetin hayatımıza girmeye başlamasıyla birlikte alışkanlıklarımızın büyük bir kısmı da değişti. Gün geçtikçe insanlar birbirleriyle olan tüm iletişimlerini internet üzerinden yapmaya ve gelişmeleri internetten takip etmeye başladı. Bugün dünya çapında 3 milyar, Türkiye’de ise 45 milyon kişiye ulaşan internet teknolojisi; kültür ve coğrafyalar arasındaki farklılıkları kaldırıp evrensel yeni bir dil yarattı. Bu değişimin önemli bir kısmı iletişim ve hayatı algılamamızda oldu. Dijital hayat, sadece eğitim alanında değil, iş hayatımızdaki okur-yazarlık kavramını yeni baştan değerlendirmemize sebep oldu. Geleneksel anlamdaki okuryazarlık, yerini bilgisayar okuryazarlığına, bilgisayar okuryazarlığı da yerini internet ve dijital okuryazarlığa bıraktı. 2000 sonrası doğan Z neslinin bilgi işlem teknolojilerine olan yatkınlığı bir avantajken, önümüzdeki 10-15 yıl boyunca şirketleri yönetecek, operasyonlarına, üretimlerine karar verecek ve genellikle X ya da Y kuşağından yöneticilerin de bu konuda geliştirilmeleri gerekiyor. Bizler, bu süreçleri değerlendirip okullarımızda “future kültür” ve eğitim 4.0 uygulamalarını başlatmıştık. Şimdi bu süreçleri, senkron olarak yürüteceğiz. Hepimiz bir dönüşüm içindeyiz…
“Dijital ortam çok sayıda, çeşitte ve kalitede uygulamalar sunuyor. Öğrencilere farklı seçeneklerde öğrenme olanakları sunarak yaratıcılıklarını geliştirmelerini sağlayabiliyoruz. Geniş kitlelere ulaşabilmek, fırsat eşitliğine olanak tanıyor. Bazı nedenlerden dolayı yeterli eğitim alamayan öğrencilere eğitimlerini tamamlama fırsatı verebiliyor. Eğitim teknolojisi öğretimi bireyselleştirebiliyor.”
Son Güncelleme: Çarşamba, 20 Ocak 2021 09:43
Gösterim: 1041
Doğru Cevap Eğitim Kurumları'nın 2021 yılında okullarıyla kurslarıyla yeni ve farklı türdeki şubeleri ile Türkiye’nin ihtiyaç olan bölgelerinde şubeleşmeye devam edeceğini belirten Doğru Cevap Eğitim Kurumları CEO'su, ÖZKURBİR Yönetim Kurulu Başkanı Eğitimci - Sosyolog Hami Koç, "Bu süreçte hem yeni tür okullar, uzaktan eğitim platformlarını hayata geçirmeyi hem de şubeleşmeyi insanımıza daha da yaklaştırmayı hedefliyoruz." diye konuştu.
Doğru Cevap Eğitim Kurumu olarak 2021 ajandanızı bizimle paylaşabilir misiniz? Hangi alanlarda, nasıl bir strateji ile ilerleyeceksiniz? Dikey ve yatay büyüme planlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
2020 bütün sektörler için ve tabiatıyla eğitim için de büyük sistematik değişimin başlangıcı olmuştur. Yeni normal kavramı ile eğitim-öğretim sektörü de nasibini almış daha da alacaktır. Doğru Cevap eğitim kurumları 2020 Mart ayından itibaren online eğitim ve hibrit eğitim sürecine dair alınması gereken tedbirleri almıştır. Bunda kurum merkezi ve şubelerinin çok öncelerden başlayan uzaktan eğitim projelerinin know how'ı etkili olmuştur. Pandemi sürecinde öğrencilerimizin akademik, sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarını imkânlar ölçüsünde yüz yüze ve uzaktan rehberlik çalışmaları ile gidermeye çalıştık ve bunda büyük bir başarı sağladık. Bu süreçte velilerine gerekli ve nitelikli bilgilendirmede bulunarak süreci yönetmede yanlarında olunmuştur.
Doğru Cevap Eğitim Kurumları; 2021 yılında okullarıyla kurslarıyla yeni ve farklı türdeki şubeleri ile Türkiye’nin ihtiyaç olan bölgelerinde şubeleşmeye devam edecektir. Bu süreçte hem yeni tür okullar, uzaktan eğitim platformlarını hayata geçirmeyi hem de şubeleşmeyi insanımıza daha da yaklaştırmayı hedefliyoruz. Nitekim Ocak başında ilk yeni şubemiz faaliyetine başlamıştır. O düşünce fikir ve icatlarımızda teknik okullarımıza desteğimiz devam edecektir. Online ve hibrit eğitim alanındaki çalışmalarımız ve yeni hamlelerimizle kendi şubelerimize ve sektöre katkı yapmaya devam edeceğiz. Gelecekte eğitim öğretim faaliyetlerinin okulun sınırlarının dışına daha da çıkacağı ortadadır. Hibrit eğitimde öğrenci takip sistemi çok daha önem arz etmektedir. Bu süreçte Eğitim Koçluğu ve Uzaktan Eğitimin gerekleri olan web2.0 araçlarının kullanımı önemini artıracaktır. Yakın hedeflerimizden biri Türkiye’nin seçkin üniversiteleriyle işbirliği içerisinde olarak Online Akademi’miz çerçevesinde Öğretmen ve Yönetici Akademisi projesini hayata geçirerek onların gelişimine katkıda bulunmak olacak.
9 TİP MİZAÇ UYGULAMASI DEVAM EDECEK
Uzaktan eğitim uygulamaları 2021 planlarınızı nasıl etkileyecek? Bu alanda stratejileriniz neler olacak?
Yeni normale geçiş sürecinde, zaten başarılı olarak uygulamakta olduğumuz eğitim sistemimizi geliştirerek uygulamaya devam edeceğiz. Bu alanda en iyi eğitimi veren kurumlar durumundayız. Gerek yüz yüze eğitim için, gerekse online eğitimde öğrenciye çok daha faydalı olmak için, öğrencinin karakter ve mizacını tanımanın çok önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Doğru Cevap Eğitim Kurumları bu amaçla çok ciddi yatırımlar yaparak öğrencilerinin mizaç özelliklerini tespit ederek, onların mizaç ve diğer kişilik özelliklerine göre eğitim almaları ve hayata hazırlanmaları konusunda iki yıldır önemli bir çalışma başlatmıştır. Enneagram ismiyle bilinen 9 tip mizaç tipine uygun öğretim ve kariyer rehberliği uygulamasını geliştirerek devam edeceğiz.
Daha önce de ifade ettiğim gibi Doğru Cevap Eğitim Kurumları merkez yönetimi ve şubeleri ile online eğitim konusunda Türkiye’de ilkleri gerçekleştiren ekibin bir kısmının görev aldığı tecrübeli kişilerden oluşmaktadır. İşin doğası gereği yeni durumu elbette zorlayıcı vakit alıcı çeşitli mutfak çalışmaları olacaktır. Yine yeni süreçte eğitimi okulun dışında planlayabilen, sistemini ve öğretmenini buna göre organize eden kurumlar daha başarılı olacağı ortadadır.
Kademeli olarak yüz yüze eğitime geçilmesi halinde hibrit eğitimde hangi programları, nasıl kullanmayı düşünüyorsunuz? Yüz yüze ve hibrit eğitimde öncelikleriniz neler olacak?
Yukarda ifade ettiğim gibi online olarak bütün öğrencilerimize hizmet verecek kabiliyetimiz vardır. Her ne kadar yüz yüze eğitimin yerini tam tutmasa da bizimle uyumlu ve iletişim halinde olan öğrenci ve velilerimiz azami derecede ihtiyaç olan eğitim hizmetlerini almaktadırlar. Dünyada bilinen bir kısım online eğitim sistemlerini kullandığımız gibi Doğru Cevap Eğitim Kurumlarının kendi öğrencilerine uyguladığı özel sistemle bu hizmeti vermeye devam edeceğiz. Zaten şu anda uyguluyoruz. Hem öğretim hem hizmet içi eğitim öğretim hem de online sınavlarda bu hizmet devam ediyor. Bakanlığımızın izin verdiği ölçüde ise yüz yüze eğitimde okullarımızda ve kurslarımızda öğrencilerimizin buluştuğumuz süreçlerde bu hizmetimizi vermeye devam edeceğiz. Online hizmet eğitim süreçlerinde eksik kalan hususları da zaten haftalık ve günlük olarak tespit ettiğimiz için öğrencilerimizin ihtiyaçlarını kurumlarımızda normal bir şekilde karşılamaya devam edeceğiz. Burada unutulmaması gereken önemli bir husus Özel Öğretim kurumları hemen hemen her yeni değişime en çabuk uyum sağlayan, tedbir alan ve konum oluşturan esnek bir yapıya sahiptir. Zaten böyle olmazsa Özel Öğretim kurumlarının hayatiyetini sürdürülebilmesi mümkün gözükmemektedir. İşte bu hareket kabiliyeti ve üst seviyede hizmet verme özelliğinden dolayı, ücretsiz hizmet alma imkanları varken yüzbinlerce öğrenci velisi çocuklarına özel öğretim kurumlarından kaliteli hizmet almayı tercih etmektedirler.
VRLİ AKADEMİSİ KURULUYOR
Öğrencilerinizin akademik ve sosyal olarak daha nitelikli eğitim alması için neleri hayata geçireceksiniz?
Öncelikle başta öğretim kadromuz olmak üzere bütün kadromuzu yeni normale göre hazır hale getirmek için öğretmen akademimizin daha verimli ve etkin kullanımı için tedbirleri aldık almaya devam ediyoruz. Çünkü yetişmiş öğretmen eğitim öğretim işinin esasıdır. Bunun için de sadece kendi bünyemizdeki tecrübeli ve yetkin eğitimcilerden hizmet/destek almakla yetinmeyip, yurt içinde ve yurt dışındaki üniversitelerle, alanında uzmanlaşmış kadrolarından oluşan eğitimcilerle Öğretmen eğitimlerine devam ediyoruz. Bunun yanında öğrencinin eğitimine maksimum katkıda bulunabilmesi için Veli Bilgilendirme Programını da önemsiyoruz. Bunun için Veli Akademimizi devreye sokuyoruz. Doğru cevap eğitim kurumlarını ve yöneticilerini takip edenler süreç içerisinde bu konunun detaylarını görmektedirler. Yine öğrenci takip sistemi ve Doğru Cevap Eğitim Kurumlarına özel online/hibrit eğitim modelini geliştirerek uygulamaya devam edeceğiz.
Size göre 2020 yılının eğitim dünyası açısından kayıp ve kazançlar neler oldu?
Birkaç asırdır dünyadaki uygulama, bütün çocukların yüz yüze olarak seviyesine göre bir kurumdan hizmet alma şeklinde idi. Az da olsa biz ve bazı kurumlar uzaktan eğitimin bir ihtiyaç olduğunu görerek zaten tedbirlerimizi almış hayata geçirmiştik. Bu süreçte hızlı hareket etmek bizim için zor olmadı. Ancak eğitimcisi, öğrencisi ve velisi ile yüz yüze eğitime alışan öğrencilerin online eğitime geçişi kolay olmadı. Yine de Z kuşağının teknoloji araçlarını kullanma ve sosyal medya alışkanlıklarından dolayı online eğitime X ve Y kuşağından daha kolay adapte oldu diyebiliriz. Burada şunu da ilave etmek gerekir ki erişim imkanlarının farklılığı belki de Türkiye’de online eğitimin en büyük zorluklarından biri oldu. Dolayısıyla bu süreçte hedeflenen kazanımlar eğitim alması gereken gruplarda hem nitelik ve hem nitelik olarak eksik kalmıştır. Bu arada online eğitim sisteminden, maddi olarak ailevi veya yaşadığı bölgedeki şartlar gereği istifade edemeyen milyonlarca öğrenci maalesef 2020 yılını kayıp olarak yaşadı. Bu arada öğrencilerde ve bir kısım ebeveynler de psikolojik problemler oluştu. Bazı yetkin psikologların da ifade ettiği gibi bu oluşan problemlerin tedavisi öyle çok kolay olmayacaktır. Kazanç olarak, milli eğitim bakanlığımız dünyadaki birçok ülkeye göre önemli bir başarı göstermiştir. Dolayısıyla bu veya benzeri salgın veya problemler karşısında Türkiye yeni normale daha hızlı uyumlu hale gelmiştir. Öğretmenler kendilerini fevkalade geliştirmişlerdir. Zaten teknolojiye yatkın olan öğrenciler online eğitim konusunda daha müspet kazanımlar elde etmişlerdir. Şunu da bir avantaj olarak ekleyebiliriz ki yüzyüze eğitimde önemli olsa da pek uygulanmayan etkinlik ve proje temelli yaklaşım uzaktan eğitimin önemli bir parçası olduğu için bu alandaki uygulamalar artmıştır.
Devletimiz, EBA ve televizyon kanallarıyla online eğitime daha çok destek vermiştir. Özel Öğretim kurumları ise kendilerine has özellikleri sebebiyle doğrusu bu süreci tamamına yakını çok başarılı bir şekilde geçirmişlerdir. Bu süreçte eğitim öğretim kurumları online eğitim için altyapı çalışmalarını mecburen güçlendirme durumunda olmuşlardır. Öğretmenlerin de okul dışında evlerinden veya bulundukları yerlerden online eğitime devam edilebileceğini bir şekilde ispat etmişlerdir. Bu yeni sürece ayak uyduramayan öğretmenler ve kurumlar geride kalacak ve belki de, sistem dışında kalacaklardır. Dijital platformlar karşısında geçirilen sürenin çok olmasının fizyolojik ve psikolojik tesirleri önümüzdeki günlerde yapılacak araştırmalarla daha da ortaya çıkacağını söylememiz gerekir.
Pandemi süreci tüm dünyada eğitimi etkiledi. Bu konuda dünyadaki uygulamalar neler oldu, Türkiye ile karşılaştırdığınızda neler söyleyebilirsiniz?
Pandemi sürecinde Türkiye gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere göre yüz yüze eğitime en az fırsat tanıyan ülkedir veya ülkelerden biridir. Böyle olması, buna alışık olmayan öğrencilerin velilerin hatta eğitimcilerin gerilmesine sıkıntı çekmesine ve arzu edilen hizmeti alamamasına sebep olmuştur. Sosyal medyada buna ait dolaşan kısa videoları ve cipslerin durumu okuyucularımızın malumudur. Daha önce de ifade ettiğim gibi resmi ve özel kurumlar ile -erişim dezavantajı olan bölge ve öğrenciler hariç- bu süreci en iyi şartlarda geçiren ülkelerin başında olmamız hasebiyle kaybımız daha az olmuştur. Türkiye’de özel ve resmi kurumların aldığı bu tedbirler elbette devam etmelidir. Ancak bundan sonraki süreçte daha Ocak ayında bile her yeri kapatma kararı alan Japonya’nın eğitim kurumlarını açık tuttuğu, yılbaşı öncesi ve sonrasında işyerlerini kapatan ülkelerin okulları ve eğitim kurumlarını, kurslarını kapatmayı düşünmediği veya en sona bıraktığı veya hibrit eğitimle hizmet verdirmeye çalıştığı gerçeğiyle, biz de artık bundan sonraki süreçte daha cesur davranıp mümkün mertebe okullarımızın ve bütün kurslarımızın, elbette tedbirleri alarak yüz yüze eğitime geçmesini ısrarla tavsiye ediyoruz. Devlet, kendi menfaati için, gerekli tedbirleri de almak suretiyle, özel öğretim kurumlarını mutlaka destekleme durumundadır. Pandemi sürecinde bazı ülkelerin özel öğretim kurumlarının giderlerinin tamamına yakınını -kira dahil- karşıladığı gerçeğini unutmamalıyız. Pandemiden uzak, bu dönemde edindiğimiz tecrübeleri eğitime sunacağımız daha başarılı günlerin gelmesini ümit ediyor, artı eğitim dergisinin değerli okuyucularına saygılarımı, muhabbetlerimi sunuyorum.
KISA, ORTA VE UZUN VADEDE ÖZEL OKULLARIN GELECEĞİ NASIL OLACAK?
Özel Öğretim kurumları her yeni sürece adapte olmaları ve üst seviyede hizmet verme kabiliyetleri sebebiyle varlıklarını devam ettirebilmektedirler. Eğitim teknolojilerinde öğrenci ve velinin beklentisine cevap veremeyen özel kurumlar için gelecek yoktur. Özel kurumlar artık sadece yüz yüze değil, bunun yanında online eğitim sistemleri ile de resmi kurumların önünde olma durumundadırlar. Eğitim kadrosu daha yetkin ve özverili ve donanımlı olmak durumundadırlar. Ücretsiz hizmet imkânı dururken veliler özel kurumları tercih sebeplerini yeniden gözden geçirecek ve farkı en iyi şekilde ortaya koyan kurumlar avantajlı duruma geçeceklerdir. Birçok gelişmiş ülkede devlet özel kurumlara çok önemli destek vermektedirler. Hatta kurumun %80 civarında giderini dahi karşılayan ülkeler vardır. Çünkü Özel Öğretim kurumları devletin yaptığı, yapacağı hizmeti vatandaşına sağlamaktadır. Fedakâr girişimci ve veli devlet tarafından kendi başına bırakılmayı hak etmemektedir. Bazı ülkelerde olduğu gibi öğrenci başına harcanan miktarı özel kuruma destek olarak vermelidir. Özel kurum girişimcisi devlet adına çok ciddi risklerle bu işi yapmaktadır. Öğretim kurumlarının çok büyük bir bölümü ekonomik beklentiden uzak, ülkenin eğitimine katkıda bulunmayı amaç edinmektedir. Ticari olarak başka alanlarda daha büyük karlılıklar varken insanla ve en hassas dönemlerinde bu sektöre yatırım yapmanın maddi beklentinin çok ötesinde bir hedefi olsa gerektir. Kurumun yönetim süreci ise ayrı bir kabiliyettir. Üstelik özel kurumlar devlete vergi vermektedirler ve çok önemli olan istihdam sağlamaktadırlar. Daha da önemlisi Türkiye standartların çok üzerinde kaliteli eğitim vermektedirler. Bu pozitif bir rekabet ile resmi okulların da kalitesini artırmaktadır. Eğitim süreci bir ülkenin can damarıdır. Bu can damarını beslenmesi için hiçbir fedakârlıktan kaçınılmamalıdır. Dünya 10 küsur yıldır Finlandiya ve Singapur okullarının başarısını konuşmaktadır. Bakınız Finlandiya’daki toplam öğrenci sayısı Türkiye’deki heba olan, milli sermaye olan özel kurumlardaki boş kontenjanların yarısı bile değildir. Bu milli sermayenin ekonomiye, eğitime kalite katarak kazandırılması için devletin proje üretmesi elzemdir.
SINAV SÜREÇLERİNİ ONLİNE EĞİTİMİN İHTİYAÇLARINA GÖRE REVİZE EDİYORUZ
Pandemi döneminde en merak edilen konuların başında öğrencilerin sınav hazırlıkları geliyor. Öğrencilerinizin LGS ve üniversite sınavlarına hazırlıklarında nasıl rehberlik ediyorsunuz? Bu alandaki çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Doğru Cevap Eğitim Kurumlarının önemli farklılıklarından biri koçluk eğitimi, lider öğretmen kavramıyla; sadece rehber öğretmenlerimiz değil, bütün eğitim kadromuzun bir rehber öğretmeni gibi donanımlı olması anlamında çalışmalarımız birkaç yıldır devam ediyor. Biz bu çalışmalarımızı online eğitimin ihtiyaç ve gereklerine göre revize ediyoruz, hizmet içi eğitim süreçlerini gerçekleştiriyoruz ve bunlar için çok kapsamlı istişareler ve mutfak çalışmaları yapıyoruz. Velilerimizin de desteğini alarak öğrencilerimizin gerek kurslarda, gerekse okullarında yüz yüze hizmet alamadıkları süreçte iletişim vasıtalarının mümkün olan her alanıyla öğrencimize hizmet vermeye devam ediyoruz. Basılı ürünlerimiz ulaştırarak ve Doğru Cevap Eğitim Kurumları öğrencilerine özel kardeş kuruluşumuz verdiği, tecrübeli ve yetkin kadrosuyla hizmet veren online platformdaki dersler ve sınavlarımızla öğrencilerimizi destekliyoruz. Zaten öğretmen akademileri, online eğitim öğretim süreçleri ile ilgili olarak, kurumumuzun kendine has bir çok kurumun önünde olan platform sistemi ve uygulamaları ile hizmet vermeye devam ediyoruz. Bu süreçte okulda ve okul dışında artarak devam eden psikolojik rehberlik ihtiyacı alanını rehber ve koç öğretmenlerimizle doldurmayı hedefliyoruz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Doğru Cevap Eğitim Kurumları'nın 2021 yılında okullarıyla kurslarıyla yeni ve farklı türdeki şubeleri ile Türkiye’nin ihtiyaç olan bölgelerinde şubeleşmeye devam edeceğini belirten Doğru Cevap Eğitim Kurumları CEO'su, ÖZKURBİR Yönetim Kurulu Başkanı Eğitimci - Sosyolog Hami Koç, "Bu süreçte hem yeni tür okullar, uzaktan eğitim platformlarını hayata geçirmeyi hem de şubeleşmeyi insanımıza daha da yaklaştırmayı hedefliyoruz." diye konuştu.
Doğru Cevap Eğitim Kurumu olarak 2021 ajandanızı bizimle paylaşabilir misiniz? Hangi alanlarda, nasıl bir strateji ile ilerleyeceksiniz? Dikey ve yatay büyüme planlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
2020 bütün sektörler için ve tabiatıyla eğitim için de büyük sistematik değişimin başlangıcı olmuştur. Yeni normal kavramı ile eğitim-öğretim sektörü de nasibini almış daha da alacaktır. Doğru Cevap eğitim kurumları 2020 Mart ayından itibaren online eğitim ve hibrit eğitim sürecine dair alınması gereken tedbirleri almıştır. Bunda kurum merkezi ve şubelerinin çok öncelerden başlayan uzaktan eğitim projelerinin know how'ı etkili olmuştur. Pandemi sürecinde öğrencilerimizin akademik, sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarını imkânlar ölçüsünde yüz yüze ve uzaktan rehberlik çalışmaları ile gidermeye çalıştık ve bunda büyük bir başarı sağladık. Bu süreçte velilerine gerekli ve nitelikli bilgilendirmede bulunarak süreci yönetmede yanlarında olunmuştur.
Doğru Cevap Eğitim Kurumları; 2021 yılında okullarıyla kurslarıyla yeni ve farklı türdeki şubeleri ile Türkiye’nin ihtiyaç olan bölgelerinde şubeleşmeye devam edecektir. Bu süreçte hem yeni tür okullar, uzaktan eğitim platformlarını hayata geçirmeyi hem de şubeleşmeyi insanımıza daha da yaklaştırmayı hedefliyoruz. Nitekim Ocak başında ilk yeni şubemiz faaliyetine başlamıştır. O düşünce fikir ve icatlarımızda teknik okullarımıza desteğimiz devam edecektir. Online ve hibrit eğitim alanındaki çalışmalarımız ve yeni hamlelerimizle kendi şubelerimize ve sektöre katkı yapmaya devam edeceğiz. Gelecekte eğitim öğretim faaliyetlerinin okulun sınırlarının dışına daha da çıkacağı ortadadır. Hibrit eğitimde öğrenci takip sistemi çok daha önem arz etmektedir. Bu süreçte Eğitim Koçluğu ve Uzaktan Eğitimin gerekleri olan web2.0 araçlarının kullanımı önemini artıracaktır. Yakın hedeflerimizden biri Türkiye’nin seçkin üniversiteleriyle işbirliği içerisinde olarak Online Akademi’miz çerçevesinde Öğretmen ve Yönetici Akademisi projesini hayata geçirerek onların gelişimine katkıda bulunmak olacak.
9 TİP MİZAÇ UYGULAMASI DEVAM EDECEK
Uzaktan eğitim uygulamaları 2021 planlarınızı nasıl etkileyecek? Bu alanda stratejileriniz neler olacak?
Yeni normale geçiş sürecinde, zaten başarılı olarak uygulamakta olduğumuz eğitim sistemimizi geliştirerek uygulamaya devam edeceğiz. Bu alanda en iyi eğitimi veren kurumlar durumundayız. Gerek yüz yüze eğitim için, gerekse online eğitimde öğrenciye çok daha faydalı olmak için, öğrencinin karakter ve mizacını tanımanın çok önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Doğru Cevap Eğitim Kurumları bu amaçla çok ciddi yatırımlar yaparak öğrencilerinin mizaç özelliklerini tespit ederek, onların mizaç ve diğer kişilik özelliklerine göre eğitim almaları ve hayata hazırlanmaları konusunda iki yıldır önemli bir çalışma başlatmıştır. Enneagram ismiyle bilinen 9 tip mizaç tipine uygun öğretim ve kariyer rehberliği uygulamasını geliştirerek devam edeceğiz.
Daha önce de ifade ettiğim gibi Doğru Cevap Eğitim Kurumları merkez yönetimi ve şubeleri ile online eğitim konusunda Türkiye’de ilkleri gerçekleştiren ekibin bir kısmının görev aldığı tecrübeli kişilerden oluşmaktadır. İşin doğası gereği yeni durumu elbette zorlayıcı vakit alıcı çeşitli mutfak çalışmaları olacaktır. Yine yeni süreçte eğitimi okulun dışında planlayabilen, sistemini ve öğretmenini buna göre organize eden kurumlar daha başarılı olacağı ortadadır.
Kademeli olarak yüz yüze eğitime geçilmesi halinde hibrit eğitimde hangi programları, nasıl kullanmayı düşünüyorsunuz? Yüz yüze ve hibrit eğitimde öncelikleriniz neler olacak?
Yukarda ifade ettiğim gibi online olarak bütün öğrencilerimize hizmet verecek kabiliyetimiz vardır. Her ne kadar yüz yüze eğitimin yerini tam tutmasa da bizimle uyumlu ve iletişim halinde olan öğrenci ve velilerimiz azami derecede ihtiyaç olan eğitim hizmetlerini almaktadırlar. Dünyada bilinen bir kısım online eğitim sistemlerini kullandığımız gibi Doğru Cevap Eğitim Kurumlarının kendi öğrencilerine uyguladığı özel sistemle bu hizmeti vermeye devam edeceğiz. Zaten şu anda uyguluyoruz. Hem öğretim hem hizmet içi eğitim öğretim hem de online sınavlarda bu hizmet devam ediyor. Bakanlığımızın izin verdiği ölçüde ise yüz yüze eğitimde okullarımızda ve kurslarımızda öğrencilerimizin buluştuğumuz süreçlerde bu hizmetimizi vermeye devam edeceğiz. Online hizmet eğitim süreçlerinde eksik kalan hususları da zaten haftalık ve günlük olarak tespit ettiğimiz için öğrencilerimizin ihtiyaçlarını kurumlarımızda normal bir şekilde karşılamaya devam edeceğiz. Burada unutulmaması gereken önemli bir husus Özel Öğretim kurumları hemen hemen her yeni değişime en çabuk uyum sağlayan, tedbir alan ve konum oluşturan esnek bir yapıya sahiptir. Zaten böyle olmazsa Özel Öğretim kurumlarının hayatiyetini sürdürülebilmesi mümkün gözükmemektedir. İşte bu hareket kabiliyeti ve üst seviyede hizmet verme özelliğinden dolayı, ücretsiz hizmet alma imkanları varken yüzbinlerce öğrenci velisi çocuklarına özel öğretim kurumlarından kaliteli hizmet almayı tercih etmektedirler.
VRLİ AKADEMİSİ KURULUYOR
Öğrencilerinizin akademik ve sosyal olarak daha nitelikli eğitim alması için neleri hayata geçireceksiniz?
Öncelikle başta öğretim kadromuz olmak üzere bütün kadromuzu yeni normale göre hazır hale getirmek için öğretmen akademimizin daha verimli ve etkin kullanımı için tedbirleri aldık almaya devam ediyoruz. Çünkü yetişmiş öğretmen eğitim öğretim işinin esasıdır. Bunun için de sadece kendi bünyemizdeki tecrübeli ve yetkin eğitimcilerden hizmet/destek almakla yetinmeyip, yurt içinde ve yurt dışındaki üniversitelerle, alanında uzmanlaşmış kadrolarından oluşan eğitimcilerle Öğretmen eğitimlerine devam ediyoruz. Bunun yanında öğrencinin eğitimine maksimum katkıda bulunabilmesi için Veli Bilgilendirme Programını da önemsiyoruz. Bunun için Veli Akademimizi devreye sokuyoruz. Doğru cevap eğitim kurumlarını ve yöneticilerini takip edenler süreç içerisinde bu konunun detaylarını görmektedirler. Yine öğrenci takip sistemi ve Doğru Cevap Eğitim Kurumlarına özel online/hibrit eğitim modelini geliştirerek uygulamaya devam edeceğiz.
Size göre 2020 yılının eğitim dünyası açısından kayıp ve kazançlar neler oldu?
Birkaç asırdır dünyadaki uygulama, bütün çocukların yüz yüze olarak seviyesine göre bir kurumdan hizmet alma şeklinde idi. Az da olsa biz ve bazı kurumlar uzaktan eğitimin bir ihtiyaç olduğunu görerek zaten tedbirlerimizi almış hayata geçirmiştik. Bu süreçte hızlı hareket etmek bizim için zor olmadı. Ancak eğitimcisi, öğrencisi ve velisi ile yüz yüze eğitime alışan öğrencilerin online eğitime geçişi kolay olmadı. Yine de Z kuşağının teknoloji araçlarını kullanma ve sosyal medya alışkanlıklarından dolayı online eğitime X ve Y kuşağından daha kolay adapte oldu diyebiliriz. Burada şunu da ilave etmek gerekir ki erişim imkanlarının farklılığı belki de Türkiye’de online eğitimin en büyük zorluklarından biri oldu. Dolayısıyla bu süreçte hedeflenen kazanımlar eğitim alması gereken gruplarda hem nitelik ve hem nitelik olarak eksik kalmıştır. Bu arada online eğitim sisteminden, maddi olarak ailevi veya yaşadığı bölgedeki şartlar gereği istifade edemeyen milyonlarca öğrenci maalesef 2020 yılını kayıp olarak yaşadı. Bu arada öğrencilerde ve bir kısım ebeveynler de psikolojik problemler oluştu. Bazı yetkin psikologların da ifade ettiği gibi bu oluşan problemlerin tedavisi öyle çok kolay olmayacaktır. Kazanç olarak, milli eğitim bakanlığımız dünyadaki birçok ülkeye göre önemli bir başarı göstermiştir. Dolayısıyla bu veya benzeri salgın veya problemler karşısında Türkiye yeni normale daha hızlı uyumlu hale gelmiştir. Öğretmenler kendilerini fevkalade geliştirmişlerdir. Zaten teknolojiye yatkın olan öğrenciler online eğitim konusunda daha müspet kazanımlar elde etmişlerdir. Şunu da bir avantaj olarak ekleyebiliriz ki yüzyüze eğitimde önemli olsa da pek uygulanmayan etkinlik ve proje temelli yaklaşım uzaktan eğitimin önemli bir parçası olduğu için bu alandaki uygulamalar artmıştır.
Devletimiz, EBA ve televizyon kanallarıyla online eğitime daha çok destek vermiştir. Özel Öğretim kurumları ise kendilerine has özellikleri sebebiyle doğrusu bu süreci tamamına yakını çok başarılı bir şekilde geçirmişlerdir. Bu süreçte eğitim öğretim kurumları online eğitim için altyapı çalışmalarını mecburen güçlendirme durumunda olmuşlardır. Öğretmenlerin de okul dışında evlerinden veya bulundukları yerlerden online eğitime devam edilebileceğini bir şekilde ispat etmişlerdir. Bu yeni sürece ayak uyduramayan öğretmenler ve kurumlar geride kalacak ve belki de, sistem dışında kalacaklardır. Dijital platformlar karşısında geçirilen sürenin çok olmasının fizyolojik ve psikolojik tesirleri önümüzdeki günlerde yapılacak araştırmalarla daha da ortaya çıkacağını söylememiz gerekir.
Pandemi süreci tüm dünyada eğitimi etkiledi. Bu konuda dünyadaki uygulamalar neler oldu, Türkiye ile karşılaştırdığınızda neler söyleyebilirsiniz?
Pandemi sürecinde Türkiye gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere göre yüz yüze eğitime en az fırsat tanıyan ülkedir veya ülkelerden biridir. Böyle olması, buna alışık olmayan öğrencilerin velilerin hatta eğitimcilerin gerilmesine sıkıntı çekmesine ve arzu edilen hizmeti alamamasına sebep olmuştur. Sosyal medyada buna ait dolaşan kısa videoları ve cipslerin durumu okuyucularımızın malumudur. Daha önce de ifade ettiğim gibi resmi ve özel kurumlar ile -erişim dezavantajı olan bölge ve öğrenciler hariç- bu süreci en iyi şartlarda geçiren ülkelerin başında olmamız hasebiyle kaybımız daha az olmuştur. Türkiye’de özel ve resmi kurumların aldığı bu tedbirler elbette devam etmelidir. Ancak bundan sonraki süreçte daha Ocak ayında bile her yeri kapatma kararı alan Japonya’nın eğitim kurumlarını açık tuttuğu, yılbaşı öncesi ve sonrasında işyerlerini kapatan ülkelerin okulları ve eğitim kurumlarını, kurslarını kapatmayı düşünmediği veya en sona bıraktığı veya hibrit eğitimle hizmet verdirmeye çalıştığı gerçeğiyle, biz de artık bundan sonraki süreçte daha cesur davranıp mümkün mertebe okullarımızın ve bütün kurslarımızın, elbette tedbirleri alarak yüz yüze eğitime geçmesini ısrarla tavsiye ediyoruz. Devlet, kendi menfaati için, gerekli tedbirleri de almak suretiyle, özel öğretim kurumlarını mutlaka destekleme durumundadır. Pandemi sürecinde bazı ülkelerin özel öğretim kurumlarının giderlerinin tamamına yakınını -kira dahil- karşıladığı gerçeğini unutmamalıyız. Pandemiden uzak, bu dönemde edindiğimiz tecrübeleri eğitime sunacağımız daha başarılı günlerin gelmesini ümit ediyor, artı eğitim dergisinin değerli okuyucularına saygılarımı, muhabbetlerimi sunuyorum.
KISA, ORTA VE UZUN VADEDE ÖZEL OKULLARIN GELECEĞİ NASIL OLACAK?
Özel Öğretim kurumları her yeni sürece adapte olmaları ve üst seviyede hizmet verme kabiliyetleri sebebiyle varlıklarını devam ettirebilmektedirler. Eğitim teknolojilerinde öğrenci ve velinin beklentisine cevap veremeyen özel kurumlar için gelecek yoktur. Özel kurumlar artık sadece yüz yüze değil, bunun yanında online eğitim sistemleri ile de resmi kurumların önünde olma durumundadırlar. Eğitim kadrosu daha yetkin ve özverili ve donanımlı olmak durumundadırlar. Ücretsiz hizmet imkânı dururken veliler özel kurumları tercih sebeplerini yeniden gözden geçirecek ve farkı en iyi şekilde ortaya koyan kurumlar avantajlı duruma geçeceklerdir. Birçok gelişmiş ülkede devlet özel kurumlara çok önemli destek vermektedirler. Hatta kurumun %80 civarında giderini dahi karşılayan ülkeler vardır. Çünkü Özel Öğretim kurumları devletin yaptığı, yapacağı hizmeti vatandaşına sağlamaktadır. Fedakâr girişimci ve veli devlet tarafından kendi başına bırakılmayı hak etmemektedir. Bazı ülkelerde olduğu gibi öğrenci başına harcanan miktarı özel kuruma destek olarak vermelidir. Özel kurum girişimcisi devlet adına çok ciddi risklerle bu işi yapmaktadır. Öğretim kurumlarının çok büyük bir bölümü ekonomik beklentiden uzak, ülkenin eğitimine katkıda bulunmayı amaç edinmektedir. Ticari olarak başka alanlarda daha büyük karlılıklar varken insanla ve en hassas dönemlerinde bu sektöre yatırım yapmanın maddi beklentinin çok ötesinde bir hedefi olsa gerektir. Kurumun yönetim süreci ise ayrı bir kabiliyettir. Üstelik özel kurumlar devlete vergi vermektedirler ve çok önemli olan istihdam sağlamaktadırlar. Daha da önemlisi Türkiye standartların çok üzerinde kaliteli eğitim vermektedirler. Bu pozitif bir rekabet ile resmi okulların da kalitesini artırmaktadır. Eğitim süreci bir ülkenin can damarıdır. Bu can damarını beslenmesi için hiçbir fedakârlıktan kaçınılmamalıdır. Dünya 10 küsur yıldır Finlandiya ve Singapur okullarının başarısını konuşmaktadır. Bakınız Finlandiya’daki toplam öğrenci sayısı Türkiye’deki heba olan, milli sermaye olan özel kurumlardaki boş kontenjanların yarısı bile değildir. Bu milli sermayenin ekonomiye, eğitime kalite katarak kazandırılması için devletin proje üretmesi elzemdir.
SINAV SÜREÇLERİNİ ONLİNE EĞİTİMİN İHTİYAÇLARINA GÖRE REVİZE EDİYORUZ
Pandemi döneminde en merak edilen konuların başında öğrencilerin sınav hazırlıkları geliyor. Öğrencilerinizin LGS ve üniversite sınavlarına hazırlıklarında nasıl rehberlik ediyorsunuz? Bu alandaki çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Doğru Cevap Eğitim Kurumlarının önemli farklılıklarından biri koçluk eğitimi, lider öğretmen kavramıyla; sadece rehber öğretmenlerimiz değil, bütün eğitim kadromuzun bir rehber öğretmeni gibi donanımlı olması anlamında çalışmalarımız birkaç yıldır devam ediyor. Biz bu çalışmalarımızı online eğitimin ihtiyaç ve gereklerine göre revize ediyoruz, hizmet içi eğitim süreçlerini gerçekleştiriyoruz ve bunlar için çok kapsamlı istişareler ve mutfak çalışmaları yapıyoruz. Velilerimizin de desteğini alarak öğrencilerimizin gerek kurslarda, gerekse okullarında yüz yüze hizmet alamadıkları süreçte iletişim vasıtalarının mümkün olan her alanıyla öğrencimize hizmet vermeye devam ediyoruz. Basılı ürünlerimiz ulaştırarak ve Doğru Cevap Eğitim Kurumları öğrencilerine özel kardeş kuruluşumuz verdiği, tecrübeli ve yetkin kadrosuyla hizmet veren online platformdaki dersler ve sınavlarımızla öğrencilerimizi destekliyoruz. Zaten öğretmen akademileri, online eğitim öğretim süreçleri ile ilgili olarak, kurumumuzun kendine has bir çok kurumun önünde olan platform sistemi ve uygulamaları ile hizmet vermeye devam ediyoruz. Bu süreçte okulda ve okul dışında artarak devam eden psikolojik rehberlik ihtiyacı alanını rehber ve koç öğretmenlerimizle doldurmayı hedefliyoruz.
Son Güncelleme: Cumartesi, 23 Ocak 2021 13:00
Gösterim: 1240
Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının ön gördüğü tüm tedbirleri aldıklarını söyleyen İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, yüz yüze, uzaktan ve hibrit eğitim sürecindeki uygulamalarını anlattı.
Yoğunlaştırmış Pekiştirme Programımızla, 24 Ağustos 2020 itibariyle başladığımız 2020-2021 öğretim yılı, belli sınıfların, kademeli olarak seyreltilmiş sınıf uygulamasıyla yüz yüze eğitime geçildi. 1.çeyrek dönemin bitişi ile 4 Ocak 2021 tarihine kadar uzaktan eğime geçtik. Gerek teknolojik alt yapımıza yaptığımız yatırımlar gerekse güçlü öğretmen kadromuzla güven içinde 2020-2021ders yılının ikinci çeyrek dönemi içindeyiz. Son 3 aydır okullarımız; yüz yüze, online ve hibrit eğitimi aynı anda uygulayan bir kuruma dönüşmüştür. “Herkesin Sağlığı ve Güvenliği (HSG)” komisyonunun aldığı tedbirler ışığında yüz yüze eğitimimiz devam ederken yüz yüze eğitime katılmak istemeyen öğrencilerimiz için evlerinden sınıfa canlı bağlantı uygulamamız devreye sokulmuştur. Online programda ise kişisel verilerin korunması temelinde lisanslı olarak kullandığımız “Adobe Connect” ve yüzlerce öğretim materyaline ulaşılabilen “CATS” zengin içeriğiyle öğrencilerimizin hizmetine sunuldu.
OKULLARI PANDEMİ ŞARTLARINA UYGUN HALE GELMESİ İÇİN HANGİ UYGULAMALAR HAYATA GEÇİRİLDİ?
Sınıflar
Öğrencilerimiz, sosyal mesafe kurallarına uygun ve tek kişilik masalarda eğitim alıyor. Her sınıfta dezenfektan bulunuyor. Tüm sınıflarda pencereler ders süresince açık. Sınıflar her 40 dakikada bir verilen teneffüslerde günde 8 kez dezenfekte ediliyor.
Temizlik hizmetleri
Okulumuz, düzenli olarak gümüş iyon teknolojisi ile dezenfekte edilir. Koridorlar ve sınıflar düzenli olarak havalandırılır. Okulun kullanılan tüm alanlarındaki kapı kolları, prizler, yazı tahtaları, masalar ve sandalyeler, sınıflar, tuvaletler detaylı olarak günlük kullanım sırasında da silinerek steril hale getirilir.
Yemek Salonları
Öğrencilerimize, yemek salonlarımızda tek kullanımlık ambalajlar içinde servis yapılır. Yemek salonlarındaki masalar her bir öğrencimiz için şeffaf cam plastik separatörlerle bölündü. Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bu sayede güvenli bir şekilde yemek yiyebiliyor. Yemek hizmetlerinde görevli personel maske, siperlik ve eldivenle hizmet veriyor.
Pandemi4 Modeli
Öğrencilerimiz, kampüsün her bölümünde 4 kişilik gruplara ayrılır. Her öğrenci kendi grubundaki diğer 3 öğrenciyle teneffüslerde bahçede, kafeteryada ve yemek salonunda aynı grup içinde zaman geçirir. Böylece, her öğrenci belli 3 öğrenci ile gün içinde beraber olur.
Teneffüslerde el yıkama seansları
Her teneffüste, öğrencilerimiz, öğretmenleri eşliğinde ve hemşire gözetiminde su ve sabunla 30 saniyelik el yıkama seanslarına dahil oluyor. Gün içinde yapılan kahvaltılar ve öğle yemeğinden önce ve sonra öğrencilerimiz bu seanslara düzenli olarak katılıyor.
SINIF ve DERS ORTAMINI NASIL DÜZENLENDİ?
2020-2021 ders yılının başlamasıyla birlikte, okullarımızda Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği, Covid-19 önlemlerinin tümü uygulamaya kondu. Covid-19 bulaşma riskini en aza indirmek için öncelikle dersler sırasında öğretmen ile öğrenciler arasında en az 3 metre mesafe olacak şekilde oturma düzeni oluşturduk. Sınıflardaki oturma düzeni yüz yüze gelecek şekilde karşılıklı değil, çapraz oturma şeklinde düzenledik. Öğrencilerimiz gün boyu aynı sınıflarda ders gördü, sınıf değişikliği yapılmadı. Toplu olarak kullanılan koridorlar, kantin, spor salonu gibi yerlerin daha az sayıda kişiyle kullanılmasına dikkat ettik.
ÖĞRENCİLER ve AİLELERLE PANDEMİ RİSKİNE KARŞI İLETİŞİM KANALLARI NASIL KURULDU?
Koronavirüs nedeni ile okulların kapalı olması ve öğretmenleri ile iletişimlerinin azalması çocuklar için alışılması zor bir süreç olarak algılanabilir. Ancak, biz okullarımızda bu iletişimin hiç kopmaması adına hem öğrencilerimizle hem de ebeveynleriyle ders dışında pek çok kez dijital platformda bir araya geldik. Öncelikle, bizim normal süreçte de rutinimiz olan haftalık bültenler pandemi sürecinde de devam etti. Müdür mektupları, bültenler ve raporlarla güncel bilgilerin anlık iletimi bizim en çok önem verdiğimiz konulardan biri oldu. Özellikle öğrencilerimizin hayatlarında önemli bir rolü olan öğretmenleri ile rutinlerini koruyarak belirsizliğin yarattığı kaygıdan kurtulmalarını sağladık. Öğrencilerin online buluşmalarının yanı sıra ebeveyn online toplantılarında bir araya gelerek süreci yönettik. Öğrencilerimiz ve velilerimiz fiziksel olarak uzak olsalar da her zaman öğretmenleriyle okul yöneticileriyle iletişim kurabildiler. Tüm sınıfın katılabileceği görüntülü konuşma ya da öğretmenleri ile paylaşım yaptıkları etkinlikler sınıf aidiyetinin devam etmesini sağladı. Pandemi nedeniyle eğitim sürecine uzaktan devam eden öğrencilerin ve velilerimizin ihtiyaç duydukları başlıklarda çözüm üretmek üzere sanal ofisler kurduk. Bunlardan biri CATS sanal ofisiydi. CATS (Computer Aided Training & Educational Services) ders yönetim sistemi, uluslararası üniversitelerce geliştirilen Sakai LMS yazılımının İstanbul Kültür Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen uyarlamasıdır. Kültür Koleji ve Kültür2000 Kolejinde 2011 yılından beri kullanılmaktadır. CATS bir öğrenim yönetim sistemidir ve birçok araç içermektedir. Bu araçlar; İçerik Yönetimi, İş Birliği ve Ölçme Değerlendirme şeklinde üç ana başlık altında gruplandırılabilir. Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji olarak, tüm talep, başvuru ve danışmanlık işlemlerimizi dijital platforma taşıdık. Öğrencilerimiz ve velilerimiz CATS ekranlarından işlemlerini kolayca gerçekleştirebildiler. Yine velilerimiz için planladığımız “Kültür”lü Ebeveyn Akademisi” bir başka iletişim kanalımız oldu. Aileler için bir kılavuz işlevi gören çalışmada psikoloji, teknoloji, sağlık, sınava hazırlık, yabancı dil, sanat yeteneği, meslek seçimi, astronomi, finansal okuryazarlık gibi birçok konu dijital platformda ele alındı.
ÖĞRETMENLERİN UYUMUNU NASIL SAĞLANDI?
Uzaktan eğitimde kalite anlayışımız ve standartlarımız gereği, gerek hizmet içi eğitim faaliyetleri gerekse teknik olanaklar açısından öğretmenlerimizi sürekli destekledik. Sanal sınıf yönetiminden pandemi psikolojisine, bilgisayar destekli öğretim teknolojilerinden online sınavlara kadar geniş bir yelpazede hizmet içi eğitim faaliyetlerimizi yürüttük. Bununla birlikte, geçmişten beri bir “ Kültür” geleneği olarak öğretmenlerimize okula başladıkları ilk gün, kişiye özel sağladığımız dizüstü bilgisayarlar, pandemi döneminde öğrencilerimize verdiğimiz eğitim hizmetini kolaylaştıran bir unsura dönüştü. Her öğretmenimize temin ettiğimiz diz üstü bilgisayarlara ek olarak matematik, fizik, kimya, biyoloji ve fen bilimleri öğretmenlerimize vakum tabletler sağladık. Öğretmenlerimizin evlerinde, uzaktan çalışma koşullarında yaşayabilecekleri internet sorunlarına karşı modem desteği verdik. Böylece öğretmenlerimizin gerek teknolojik gerekse eğitsel konularda yanında olduk.
DÜNYADAKİ UYGULAMALAR MERCEK ALTINA ALINDI
Yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitimin entegrasyonu için hangi çalışmaları gerçekleştirdiniz?
Yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitimi aynı anda verebilme ihtiyacı ile ortaya çıkan Hibrit modeli sağlıklı uygulayabilmek için öncelikle ciddi bir araştırma-geliştirme faaliyeti yürüttük. Dünyanın pek çok farklı ülkesindeki uygulamaları mercek altına aldık. Elbette her okulun, öğrenci sayısı, derslik sayısı, öğretmen sayısı ve buna bağlı ihtiyaçları birbirinden farklı… Bir grup öğrenci yüz yüze eğitim alırken bir grup öğrenci uzaktan eğitim alıyor. İşte bu iki gruba nitelikli eğitim vermek aslında temel hedefimiz. 2020-2021 ders yılına hibrit eğitim modeli ile başladık. Kampüslerimizde, dersliklerin kullanımından sınav uygulamalarına, ödev ve projelerden psiko-sosyal süreçlere kadar bambaşka bir yaşantı kurguladık. Yüz yüze eğitim yerine uzaktan eğitim almayı tercih eden öğrencilerin, sınıflarına ders sırasında canlı olarak bağlanmasını sağlamak öğrenciler arasında büyük heyecan ve mutluluk yarattı. Sınıflardaki öğrencilerimiz için de aynı durum söz konusu oldu. Arkadaşları ile buluşan öğrencilerin öğrenme heyecanının ve derse karşı olan isteğinin arttığı bir gerçek. Bugüne kadar dünyada pek de fazla uygulanmayan hibrit eğitim, artık okul yaşantımızın bir gerçeği.
Okuldaki yüz yüze eğitime evlerinden katılmak isteyen öğrencilerimiz için oldukça güçlü bir teknolojik altyapı oluşturduk. Sınıflarımızdaki akıllı tahtaları kullanarak ders işleyen öğretmenlerimizle, evlerinde bilgisayarları üzerinden Adobe Connect ile akıllı tahtaya canlı olarak bağlanan öğrencilerimizi sınıftaki ders ortamına sesli ve görüntülü, interaktif olarak dahil ediyoruz. Evlerindeki öğrencilerimiz sınıftaki arkadaşlarını ve öğretmenini görüyor ve duyuyor. Öğretmenin akıllı tahtada işlediği dersi, aynı ses ve görüntü kalitesinde bilgisayarından canlı olarak izleyebiliyor. Dilediğinde öğretmeninden söz istiyor ve derse interaktif olarak katılabiliyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının ön gördüğü tüm tedbirleri aldıklarını söyleyen İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, yüz yüze, uzaktan ve hibrit eğitim sürecindeki uygulamalarını anlattı.
Yoğunlaştırmış Pekiştirme Programımızla, 24 Ağustos 2020 itibariyle başladığımız 2020-2021 öğretim yılı, belli sınıfların, kademeli olarak seyreltilmiş sınıf uygulamasıyla yüz yüze eğitime geçildi. 1.çeyrek dönemin bitişi ile 4 Ocak 2021 tarihine kadar uzaktan eğime geçtik. Gerek teknolojik alt yapımıza yaptığımız yatırımlar gerekse güçlü öğretmen kadromuzla güven içinde 2020-2021ders yılının ikinci çeyrek dönemi içindeyiz. Son 3 aydır okullarımız; yüz yüze, online ve hibrit eğitimi aynı anda uygulayan bir kuruma dönüşmüştür. “Herkesin Sağlığı ve Güvenliği (HSG)” komisyonunun aldığı tedbirler ışığında yüz yüze eğitimimiz devam ederken yüz yüze eğitime katılmak istemeyen öğrencilerimiz için evlerinden sınıfa canlı bağlantı uygulamamız devreye sokulmuştur. Online programda ise kişisel verilerin korunması temelinde lisanslı olarak kullandığımız “Adobe Connect” ve yüzlerce öğretim materyaline ulaşılabilen “CATS” zengin içeriğiyle öğrencilerimizin hizmetine sunuldu.
OKULLARI PANDEMİ ŞARTLARINA UYGUN HALE GELMESİ İÇİN HANGİ UYGULAMALAR HAYATA GEÇİRİLDİ?
Sınıflar
Öğrencilerimiz, sosyal mesafe kurallarına uygun ve tek kişilik masalarda eğitim alıyor. Her sınıfta dezenfektan bulunuyor. Tüm sınıflarda pencereler ders süresince açık. Sınıflar her 40 dakikada bir verilen teneffüslerde günde 8 kez dezenfekte ediliyor.
Temizlik hizmetleri
Okulumuz, düzenli olarak gümüş iyon teknolojisi ile dezenfekte edilir. Koridorlar ve sınıflar düzenli olarak havalandırılır. Okulun kullanılan tüm alanlarındaki kapı kolları, prizler, yazı tahtaları, masalar ve sandalyeler, sınıflar, tuvaletler detaylı olarak günlük kullanım sırasında da silinerek steril hale getirilir.
Yemek Salonları
Öğrencilerimize, yemek salonlarımızda tek kullanımlık ambalajlar içinde servis yapılır. Yemek salonlarındaki masalar her bir öğrencimiz için şeffaf cam plastik separatörlerle bölündü. Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bu sayede güvenli bir şekilde yemek yiyebiliyor. Yemek hizmetlerinde görevli personel maske, siperlik ve eldivenle hizmet veriyor.
Pandemi4 Modeli
Öğrencilerimiz, kampüsün her bölümünde 4 kişilik gruplara ayrılır. Her öğrenci kendi grubundaki diğer 3 öğrenciyle teneffüslerde bahçede, kafeteryada ve yemek salonunda aynı grup içinde zaman geçirir. Böylece, her öğrenci belli 3 öğrenci ile gün içinde beraber olur.
Teneffüslerde el yıkama seansları
Her teneffüste, öğrencilerimiz, öğretmenleri eşliğinde ve hemşire gözetiminde su ve sabunla 30 saniyelik el yıkama seanslarına dahil oluyor. Gün içinde yapılan kahvaltılar ve öğle yemeğinden önce ve sonra öğrencilerimiz bu seanslara düzenli olarak katılıyor.
SINIF ve DERS ORTAMINI NASIL DÜZENLENDİ?
2020-2021 ders yılının başlamasıyla birlikte, okullarımızda Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği, Covid-19 önlemlerinin tümü uygulamaya kondu. Covid-19 bulaşma riskini en aza indirmek için öncelikle dersler sırasında öğretmen ile öğrenciler arasında en az 3 metre mesafe olacak şekilde oturma düzeni oluşturduk. Sınıflardaki oturma düzeni yüz yüze gelecek şekilde karşılıklı değil, çapraz oturma şeklinde düzenledik. Öğrencilerimiz gün boyu aynı sınıflarda ders gördü, sınıf değişikliği yapılmadı. Toplu olarak kullanılan koridorlar, kantin, spor salonu gibi yerlerin daha az sayıda kişiyle kullanılmasına dikkat ettik.
ÖĞRENCİLER ve AİLELERLE PANDEMİ RİSKİNE KARŞI İLETİŞİM KANALLARI NASIL KURULDU?
Koronavirüs nedeni ile okulların kapalı olması ve öğretmenleri ile iletişimlerinin azalması çocuklar için alışılması zor bir süreç olarak algılanabilir. Ancak, biz okullarımızda bu iletişimin hiç kopmaması adına hem öğrencilerimizle hem de ebeveynleriyle ders dışında pek çok kez dijital platformda bir araya geldik. Öncelikle, bizim normal süreçte de rutinimiz olan haftalık bültenler pandemi sürecinde de devam etti. Müdür mektupları, bültenler ve raporlarla güncel bilgilerin anlık iletimi bizim en çok önem verdiğimiz konulardan biri oldu. Özellikle öğrencilerimizin hayatlarında önemli bir rolü olan öğretmenleri ile rutinlerini koruyarak belirsizliğin yarattığı kaygıdan kurtulmalarını sağladık. Öğrencilerin online buluşmalarının yanı sıra ebeveyn online toplantılarında bir araya gelerek süreci yönettik. Öğrencilerimiz ve velilerimiz fiziksel olarak uzak olsalar da her zaman öğretmenleriyle okul yöneticileriyle iletişim kurabildiler. Tüm sınıfın katılabileceği görüntülü konuşma ya da öğretmenleri ile paylaşım yaptıkları etkinlikler sınıf aidiyetinin devam etmesini sağladı. Pandemi nedeniyle eğitim sürecine uzaktan devam eden öğrencilerin ve velilerimizin ihtiyaç duydukları başlıklarda çözüm üretmek üzere sanal ofisler kurduk. Bunlardan biri CATS sanal ofisiydi. CATS (Computer Aided Training & Educational Services) ders yönetim sistemi, uluslararası üniversitelerce geliştirilen Sakai LMS yazılımının İstanbul Kültür Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen uyarlamasıdır. Kültür Koleji ve Kültür2000 Kolejinde 2011 yılından beri kullanılmaktadır. CATS bir öğrenim yönetim sistemidir ve birçok araç içermektedir. Bu araçlar; İçerik Yönetimi, İş Birliği ve Ölçme Değerlendirme şeklinde üç ana başlık altında gruplandırılabilir. Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji olarak, tüm talep, başvuru ve danışmanlık işlemlerimizi dijital platforma taşıdık. Öğrencilerimiz ve velilerimiz CATS ekranlarından işlemlerini kolayca gerçekleştirebildiler. Yine velilerimiz için planladığımız “Kültür”lü Ebeveyn Akademisi” bir başka iletişim kanalımız oldu. Aileler için bir kılavuz işlevi gören çalışmada psikoloji, teknoloji, sağlık, sınava hazırlık, yabancı dil, sanat yeteneği, meslek seçimi, astronomi, finansal okuryazarlık gibi birçok konu dijital platformda ele alındı.
ÖĞRETMENLERİN UYUMUNU NASIL SAĞLANDI?
Uzaktan eğitimde kalite anlayışımız ve standartlarımız gereği, gerek hizmet içi eğitim faaliyetleri gerekse teknik olanaklar açısından öğretmenlerimizi sürekli destekledik. Sanal sınıf yönetiminden pandemi psikolojisine, bilgisayar destekli öğretim teknolojilerinden online sınavlara kadar geniş bir yelpazede hizmet içi eğitim faaliyetlerimizi yürüttük. Bununla birlikte, geçmişten beri bir “ Kültür” geleneği olarak öğretmenlerimize okula başladıkları ilk gün, kişiye özel sağladığımız dizüstü bilgisayarlar, pandemi döneminde öğrencilerimize verdiğimiz eğitim hizmetini kolaylaştıran bir unsura dönüştü. Her öğretmenimize temin ettiğimiz diz üstü bilgisayarlara ek olarak matematik, fizik, kimya, biyoloji ve fen bilimleri öğretmenlerimize vakum tabletler sağladık. Öğretmenlerimizin evlerinde, uzaktan çalışma koşullarında yaşayabilecekleri internet sorunlarına karşı modem desteği verdik. Böylece öğretmenlerimizin gerek teknolojik gerekse eğitsel konularda yanında olduk.
DÜNYADAKİ UYGULAMALAR MERCEK ALTINA ALINDI
Yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitimin entegrasyonu için hangi çalışmaları gerçekleştirdiniz?
Yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitimi aynı anda verebilme ihtiyacı ile ortaya çıkan Hibrit modeli sağlıklı uygulayabilmek için öncelikle ciddi bir araştırma-geliştirme faaliyeti yürüttük. Dünyanın pek çok farklı ülkesindeki uygulamaları mercek altına aldık. Elbette her okulun, öğrenci sayısı, derslik sayısı, öğretmen sayısı ve buna bağlı ihtiyaçları birbirinden farklı… Bir grup öğrenci yüz yüze eğitim alırken bir grup öğrenci uzaktan eğitim alıyor. İşte bu iki gruba nitelikli eğitim vermek aslında temel hedefimiz. 2020-2021 ders yılına hibrit eğitim modeli ile başladık. Kampüslerimizde, dersliklerin kullanımından sınav uygulamalarına, ödev ve projelerden psiko-sosyal süreçlere kadar bambaşka bir yaşantı kurguladık. Yüz yüze eğitim yerine uzaktan eğitim almayı tercih eden öğrencilerin, sınıflarına ders sırasında canlı olarak bağlanmasını sağlamak öğrenciler arasında büyük heyecan ve mutluluk yarattı. Sınıflardaki öğrencilerimiz için de aynı durum söz konusu oldu. Arkadaşları ile buluşan öğrencilerin öğrenme heyecanının ve derse karşı olan isteğinin arttığı bir gerçek. Bugüne kadar dünyada pek de fazla uygulanmayan hibrit eğitim, artık okul yaşantımızın bir gerçeği.
Okuldaki yüz yüze eğitime evlerinden katılmak isteyen öğrencilerimiz için oldukça güçlü bir teknolojik altyapı oluşturduk. Sınıflarımızdaki akıllı tahtaları kullanarak ders işleyen öğretmenlerimizle, evlerinde bilgisayarları üzerinden Adobe Connect ile akıllı tahtaya canlı olarak bağlanan öğrencilerimizi sınıftaki ders ortamına sesli ve görüntülü, interaktif olarak dahil ediyoruz. Evlerindeki öğrencilerimiz sınıftaki arkadaşlarını ve öğretmenini görüyor ve duyuyor. Öğretmenin akıllı tahtada işlediği dersi, aynı ses ve görüntü kalitesinde bilgisayarından canlı olarak izleyebiliyor. Dilediğinde öğretmeninden söz istiyor ve derse interaktif olarak katılabiliyor.
Son Güncelleme: Cuma, 18 Aralık 2020 11:09
Gösterim: 806