Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
"Sinemaya Gitmeyen Öğrenci Kalmasın" projesi kapsamında gelecek yıl Türkiye genelinde bir milyon öğrenci, beyaz perdenin "büyülü" dünyasıyla buluşturulacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca başlatılan "Sinemaya Gitmeyen Öğrenci Kalmasın" projesi kapsamında gelecek yıl Türkiye genelinde bir milyon öğrenci, beyaz perdenin "büyülü" dünyasıyla tanışacak.
Bakanlık yetkililerinden alınan bilgiye göre, bu yıl başlayan proje kapsamında, pilot bölge olarak belirlenen Ankara ve 25 ilçesinde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı 45 okulda öğrenim gören ve çoğunluğunu hiç sinemaya gitmemiş çocukların oluşturduğu 8 bin öğrenci, Sinema Genel Müdürlüğü salonunda gösterilen filmleri izleme fırsatı buldu.
Düzenlenen etkinlikle Ankara'nın ilçelerinde öğrenim gören okul öncesi, ilk ve ortaokul öğrencileri beyaz perdenin "büyülü" dünyası ile tanışıp, keyifli zaman geçirdi.
Bu kapsamda, Türk sinema tarihinin ilk ve tek Türk-Japon ortak yapımı "Ertuğrul 1890" filmi, öğrencilerin en çok beğendiği film oldu.
Mutluluğu mektuplara yansıttılar
Film gösterimlerinde çocukların sosyal ve kültürel gelişimine katkı sağlanması da amaçlanıyor. İlk kez sinemaya giden öğrenciler, yaşadıkları mutluluk ve heyecanı, Bakanlığa gönderdikleri mektuplara yansıttı.
Büyük ilgiyle karşılanan ve geleceğin sinema severlerini oluşturma noktasında önemli bir görevi yerine getiren projenin, Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2017'de Milli Eğitim Bakanlığı ve Sinema Salonu Yatırımcıları Derneği iş birliğiyle tüm Türkiye'ye yayılması ve bu kapsamda bir milyon çocuğun sinema ile buluşturulması hedefleniyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ile Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın dün imzaladıkları iş birliği protokolüyle iki Bakanlık tarafından öğrencilere yönelik yeni faaliyetler de gerçekleştirilecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: İlköğretim ve Liseler
"Sinemaya Gitmeyen Öğrenci Kalmasın" projesi kapsamında gelecek yıl Türkiye genelinde bir milyon öğrenci, beyaz perdenin "büyülü" dünyasıyla buluşturulacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca başlatılan "Sinemaya Gitmeyen Öğrenci Kalmasın" projesi kapsamında gelecek yıl Türkiye genelinde bir milyon öğrenci, beyaz perdenin "büyülü" dünyasıyla tanışacak.
Bakanlık yetkililerinden alınan bilgiye göre, bu yıl başlayan proje kapsamında, pilot bölge olarak belirlenen Ankara ve 25 ilçesinde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı 45 okulda öğrenim gören ve çoğunluğunu hiç sinemaya gitmemiş çocukların oluşturduğu 8 bin öğrenci, Sinema Genel Müdürlüğü salonunda gösterilen filmleri izleme fırsatı buldu.
Düzenlenen etkinlikle Ankara'nın ilçelerinde öğrenim gören okul öncesi, ilk ve ortaokul öğrencileri beyaz perdenin "büyülü" dünyası ile tanışıp, keyifli zaman geçirdi.
Bu kapsamda, Türk sinema tarihinin ilk ve tek Türk-Japon ortak yapımı "Ertuğrul 1890" filmi, öğrencilerin en çok beğendiği film oldu.
Mutluluğu mektuplara yansıttılar
Film gösterimlerinde çocukların sosyal ve kültürel gelişimine katkı sağlanması da amaçlanıyor. İlk kez sinemaya giden öğrenciler, yaşadıkları mutluluk ve heyecanı, Bakanlığa gönderdikleri mektuplara yansıttı.
Büyük ilgiyle karşılanan ve geleceğin sinema severlerini oluşturma noktasında önemli bir görevi yerine getiren projenin, Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2017'de Milli Eğitim Bakanlığı ve Sinema Salonu Yatırımcıları Derneği iş birliğiyle tüm Türkiye'ye yayılması ve bu kapsamda bir milyon çocuğun sinema ile buluşturulması hedefleniyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ile Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın dün imzaladıkları iş birliği protokolüyle iki Bakanlık tarafından öğrencilere yönelik yeni faaliyetler de gerçekleştirilecek.
Son Güncelleme: Perşembe, 24 Kasım 2016 13:52
Gösterim: 2766
Şehit Astsubay Üstçavuş Mustafa Ayna'nın ilkokul 5. sınıftaki yıllığında "Nasıl bir dünyada yaşamak istersiniz?" sorusuna "Temiz, kavgasız, teröristsiz bir dünya" cevabını verdiği ortaya çıktı.
Derik'teki çatışmada şehit olan ve cenazesi iki gün önce memleketi Çorum'un Osmancık ilçesinde toprağa verilen Astsubay Üstçavuş Mustafa Ayna'nın (29) ilkokul öğretmeni emekli Haydar Kurşun, 1998 yılında ilkokuldan mezun olan öğrencileri için okul yıllığı hazırladıklarını belirterek, öğrencisi şehit Ayna’nın da bu yıllık da yer aldığını söyledi.
Okul yıllığında her öğrenciye nasıl bir dünyada yaşamak istediklerinin sorulduğunu anlatan Kurşun "Mustafa, bu soruya 'Temiz, kavgasız, teröristsiz bir dünya' diye cevap vermiş. Yavrum, evladım, sempatik, çok şakacı, samimi ruhlu, sınıfta sürekli öğretmenine söz yetiştirmeye çalışan, hareketli, enerjik bir çocuktu. Ne yazık ki teröristlerce şehit edildi. Yavrucuğum 10 yaşında iken içine doğmuş. Çok duygulandım. Allah mekanını cennet eylesin. İnşallah Peygamber Efendimize komşu olsun" ifadelerini kullandı.
"Vatanına ve görevine olan aşkı hiçbir zaman aklından çıkmadı"
Şehit Mustafa Ayna'nın çocukluk arkadaşı Mehmet Kalınel de Ayna ile ilkokulda aynı sırayı paylaştığını söyledi. Mustafa'nın şehadet haberini aldığında çok üzüldüğünü dile getiren Kalınel, "Yaklaşık 25 yıldır birbirimizi tanıyoruz. Şehadet haberini aldığımda çok üzüldüm. Daha önceki görüşmelerimizde Mardin’den döndüğünde Bolu’ya yerleşeceğini, orada çocuklarının yanında daha rahat bir yaşam sürmeyi düşündüğünü anlatmıştı. Vatanına ve görevine olan aşkı hiçbir zaman aklından çıkmadı ve bunu düşünerek şehadet şerbetini içtiğine inanıyorum. Duygularıyla, düşünceleriyle, fikriyle ve vatanına olan aşkıyla dört dörtlük bir yaşam sürdüğüne inanıyorum" diye konuştu.
Mesleğine 2007 yılında başlayan, evli ve bir çocuk babası Ayna, 24 Haziran Cuma günü Mardin'in Derik ilçesinde, terör örgütü PKK mensuplarının yakalanması için yapılan aramada bir evden teröristlerce güvenlik güçlerine silahlı saldırıda bulunulması sonucu çıkan çatışmada şehit olmuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: İlköğretim ve Liseler
Şehit Astsubay Üstçavuş Mustafa Ayna'nın ilkokul 5. sınıftaki yıllığında "Nasıl bir dünyada yaşamak istersiniz?" sorusuna "Temiz, kavgasız, teröristsiz bir dünya" cevabını verdiği ortaya çıktı.
Derik'teki çatışmada şehit olan ve cenazesi iki gün önce memleketi Çorum'un Osmancık ilçesinde toprağa verilen Astsubay Üstçavuş Mustafa Ayna'nın (29) ilkokul öğretmeni emekli Haydar Kurşun, 1998 yılında ilkokuldan mezun olan öğrencileri için okul yıllığı hazırladıklarını belirterek, öğrencisi şehit Ayna’nın da bu yıllık da yer aldığını söyledi.
Okul yıllığında her öğrenciye nasıl bir dünyada yaşamak istediklerinin sorulduğunu anlatan Kurşun "Mustafa, bu soruya 'Temiz, kavgasız, teröristsiz bir dünya' diye cevap vermiş. Yavrum, evladım, sempatik, çok şakacı, samimi ruhlu, sınıfta sürekli öğretmenine söz yetiştirmeye çalışan, hareketli, enerjik bir çocuktu. Ne yazık ki teröristlerce şehit edildi. Yavrucuğum 10 yaşında iken içine doğmuş. Çok duygulandım. Allah mekanını cennet eylesin. İnşallah Peygamber Efendimize komşu olsun" ifadelerini kullandı.
"Vatanına ve görevine olan aşkı hiçbir zaman aklından çıkmadı"
Şehit Mustafa Ayna'nın çocukluk arkadaşı Mehmet Kalınel de Ayna ile ilkokulda aynı sırayı paylaştığını söyledi. Mustafa'nın şehadet haberini aldığında çok üzüldüğünü dile getiren Kalınel, "Yaklaşık 25 yıldır birbirimizi tanıyoruz. Şehadet haberini aldığımda çok üzüldüm. Daha önceki görüşmelerimizde Mardin’den döndüğünde Bolu’ya yerleşeceğini, orada çocuklarının yanında daha rahat bir yaşam sürmeyi düşündüğünü anlatmıştı. Vatanına ve görevine olan aşkı hiçbir zaman aklından çıkmadı ve bunu düşünerek şehadet şerbetini içtiğine inanıyorum. Duygularıyla, düşünceleriyle, fikriyle ve vatanına olan aşkıyla dört dörtlük bir yaşam sürdüğüne inanıyorum" diye konuştu.
Mesleğine 2007 yılında başlayan, evli ve bir çocuk babası Ayna, 24 Haziran Cuma günü Mardin'in Derik ilçesinde, terör örgütü PKK mensuplarının yakalanması için yapılan aramada bir evden teröristlerce güvenlik güçlerine silahlı saldırıda bulunulması sonucu çıkan çatışmada şehit olmuştu.
Son Güncelleme: Pazartesi, 27 Haziran 2016 16:41
Gösterim: 2479
Aksaray'da emekli olup, engelli torununu okula kucağında götüren İrfan Aktaş, karne töreninde "Yılın Dedesi" ödülüne layık görüldü.
Emekli olduktan sonra hayatını torununa adayan 61 yaşındaki İrfan Aktaş, kas hastalığı sonucu 2 yıl önce engelli kalan ve iki bacağı da tutmayan torunu 9 yaşındaki Cihan Murat Aktaş'ı her gün okula kucağında götürdü. Okul yollarını aşındıran dede ile torunu bugün karne heyecanını birlikte yaşadı. Aktaş'a, bu fedakarlığı nedeniyle İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından "Yılın Dedesi" ödülüne layık görülerek, plaket takdim edildi. İrfan Aktaş, torununun 7 yaşında geçirdiği kas hastalığı sonucu engelli olduğunu söyledi.
Teneffüste bahçede gezdiriyor
Torununun iki bacağının da tutmadığını belirten Aktaş, şunları anlattı: "Anaokulu ve birinci sınıfa kendisi gidip geliyordu. Ancak 2'nci sınıfa başlamadan bu rahatsızlık oluştu. Ben de emekliye ayrılarak torunumu okula götürüp getirmeye başladım. Beraber servise biniyoruz ve kucağımda torunumu sınıfına kadar çıkarıyorum. Sınıfa bırakınca da okuldan ayrılmıyorum. Teneffüs saatlerinde de torunumu alıp bahçede gezdiriyorum. Bu, torunumla ikinci karne heyecanımız. Çok mutluyum. Torunum 3'üncü sınıfı da bitirdi. Dersleri de çok iyi. Allah'a şükür bu fedakarlığımızı boşa çıkarmıyor."
Üst Kategori: ROOT Kategori: İlköğretim ve Liseler
Aksaray'da emekli olup, engelli torununu okula kucağında götüren İrfan Aktaş, karne töreninde "Yılın Dedesi" ödülüne layık görüldü.
Emekli olduktan sonra hayatını torununa adayan 61 yaşındaki İrfan Aktaş, kas hastalığı sonucu 2 yıl önce engelli kalan ve iki bacağı da tutmayan torunu 9 yaşındaki Cihan Murat Aktaş'ı her gün okula kucağında götürdü. Okul yollarını aşındıran dede ile torunu bugün karne heyecanını birlikte yaşadı. Aktaş'a, bu fedakarlığı nedeniyle İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından "Yılın Dedesi" ödülüne layık görülerek, plaket takdim edildi. İrfan Aktaş, torununun 7 yaşında geçirdiği kas hastalığı sonucu engelli olduğunu söyledi.
Teneffüste bahçede gezdiriyor
Torununun iki bacağının da tutmadığını belirten Aktaş, şunları anlattı: "Anaokulu ve birinci sınıfa kendisi gidip geliyordu. Ancak 2'nci sınıfa başlamadan bu rahatsızlık oluştu. Ben de emekliye ayrılarak torunumu okula götürüp getirmeye başladım. Beraber servise biniyoruz ve kucağımda torunumu sınıfına kadar çıkarıyorum. Sınıfa bırakınca da okuldan ayrılmıyorum. Teneffüs saatlerinde de torunumu alıp bahçede gezdiriyorum. Bu, torunumla ikinci karne heyecanımız. Çok mutluyum. Torunum 3'üncü sınıfı da bitirdi. Dersleri de çok iyi. Allah'a şükür bu fedakarlığımızı boşa çıkarmıyor."
Son Güncelleme: Cuma, 17 Haziran 2016 16:27
Gösterim: 2494
Muğla'nın Bodrum ilçesinde 19 yaşındaki görme engelli Utku Dağdeviren, öğretmenlerinin ve ailesinin desteğiyle lise öğrenimini birincilikle tamamladı.
Turgutreis Mahallesi'ndeki Turgutreis Lisesinde eğitim gören doğuştan görme engelli Dağdeviren, bugüne kadar iki kez kornea nakli, 20'den fazla da ameliyat geçirdi. Bir türlü sağlığına kavuşamayan Dağdeviren, olumsuzluklara rağmen yaşama azmini yitirmedi. Genç öğrenci, başta ailesi olmak üzere öğretmenlerinin de desteğiyle liseden birincilikle mezun oldu.
Bodrum Milli Eğitim Müdürü Emin Geçin, öğrencinin ailesi ve öğretmenlerine teşekkür etti. Dağdeviren'e başarılı çalışmasından dolayı plaket veren Geçin, genci ve ailesini tebrik etti.
Geçin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, engelin bedende değil, yüreklerde olduğunu dile getirerek, "Bedende engel var ama yürekte, beyinde engel yok. Azim ve gayret var. Bunun neticesini de böyle bir dereceyle taçlandırmış durumda. Bu bizim için mutluluk kaynağı oldu. Hayat yolculuğunda ona başarılar diliyoruz." dedi.
"Benim en büyük şansım ailem ve öğretmenlerim"
Başarısını, düzenli ve planlı çalışmaya bağlayan Utku Dağdeviren, "Kendimi çok fazla yormadan çalışıyorum. Annem ve anneannem bana çok yardımcı oluyor. Onların hakkını ödeyemem. Beni birçok insan şanssız görebilir ama benim en büyük şansım ailem ve öğretmenlerim." dedi.
Öğrencisi için ses kaydı yaptı
Bodrum Turgutreis Lisesi matematik öğretmeni Sevgi Şeremet, Utku Dağdeviren ile 4 yıl önce tanıştıklarını anlattı. Utku'nun daha iyi çalışabilmesi için bir proje geliştirdiğini, bu kapsamda matematik konularını evinde sesli şekilde anlatıp bilgisayarda kaydettiğini belirten Şeremet, şöyle konuştu: "Evde bilgisayarda bir gün önce konuları seslendirip kaydediyor, Utku'ya veriyordum. Utku da o konuları evde kendisi çalışma imkanına sahip oluyordu. Utku'nun yaşadıklarını bir parça olsun anlamak adına empati yaptım. Ders boyunca gözlerimi kapadım. Bunu öğrencilerimle de yaptım. 'Empati Yapıyorum ve Arkadaşımı Çok Daha İyi Anlıyorum Projesi'ni gerçekleştirdim. Bu proje Tokat'ta düzenlenen yarışmada Türkiye üçüncüsü oldu."
Üst Kategori: ROOT Kategori: İlköğretim ve Liseler
Muğla'nın Bodrum ilçesinde 19 yaşındaki görme engelli Utku Dağdeviren, öğretmenlerinin ve ailesinin desteğiyle lise öğrenimini birincilikle tamamladı.
Turgutreis Mahallesi'ndeki Turgutreis Lisesinde eğitim gören doğuştan görme engelli Dağdeviren, bugüne kadar iki kez kornea nakli, 20'den fazla da ameliyat geçirdi. Bir türlü sağlığına kavuşamayan Dağdeviren, olumsuzluklara rağmen yaşama azmini yitirmedi. Genç öğrenci, başta ailesi olmak üzere öğretmenlerinin de desteğiyle liseden birincilikle mezun oldu.
Bodrum Milli Eğitim Müdürü Emin Geçin, öğrencinin ailesi ve öğretmenlerine teşekkür etti. Dağdeviren'e başarılı çalışmasından dolayı plaket veren Geçin, genci ve ailesini tebrik etti.
Geçin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, engelin bedende değil, yüreklerde olduğunu dile getirerek, "Bedende engel var ama yürekte, beyinde engel yok. Azim ve gayret var. Bunun neticesini de böyle bir dereceyle taçlandırmış durumda. Bu bizim için mutluluk kaynağı oldu. Hayat yolculuğunda ona başarılar diliyoruz." dedi.
"Benim en büyük şansım ailem ve öğretmenlerim"
Başarısını, düzenli ve planlı çalışmaya bağlayan Utku Dağdeviren, "Kendimi çok fazla yormadan çalışıyorum. Annem ve anneannem bana çok yardımcı oluyor. Onların hakkını ödeyemem. Beni birçok insan şanssız görebilir ama benim en büyük şansım ailem ve öğretmenlerim." dedi.
Öğrencisi için ses kaydı yaptı
Bodrum Turgutreis Lisesi matematik öğretmeni Sevgi Şeremet, Utku Dağdeviren ile 4 yıl önce tanıştıklarını anlattı. Utku'nun daha iyi çalışabilmesi için bir proje geliştirdiğini, bu kapsamda matematik konularını evinde sesli şekilde anlatıp bilgisayarda kaydettiğini belirten Şeremet, şöyle konuştu: "Evde bilgisayarda bir gün önce konuları seslendirip kaydediyor, Utku'ya veriyordum. Utku da o konuları evde kendisi çalışma imkanına sahip oluyordu. Utku'nun yaşadıklarını bir parça olsun anlamak adına empati yaptım. Ders boyunca gözlerimi kapadım. Bunu öğrencilerimle de yaptım. 'Empati Yapıyorum ve Arkadaşımı Çok Daha İyi Anlıyorum Projesi'ni gerçekleştirdim. Bu proje Tokat'ta düzenlenen yarışmada Türkiye üçüncüsü oldu."
Son Güncelleme: Çarşamba, 22 Haziran 2016 17:41
Gösterim: 2753
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, "Uzay Araştırmaları Komitesi 41. Bilimsel Kongresi, 30 Temmuz-7 Ağustos tarihlerinde İstanbul'da yapılacak" dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (UZAY) koordinasyonunda gerçekleştirilecek, "Uzay Araştırmaları Komitesi (COSPAR) 41. Bilimsel Kongresi"nin, 30 Temmuz-7 Ağustos tarihlerinde İstanbul'da yapılacağını bildirdi.
Bakan Işık, Uzay Araştırmaları Komitesi 41. Bilimsel Kongresi'ne ilişkin açıklamalarda bulundu. Etkinliğin, uzay alanında dünyanın en önemli bilimsel toplantılarından biri olduğuna dikkati çeken Işık, "İstanbul Kongre Merkezi'nde, 30 Temmuz-7 Ağustos tarihlerinde gerçekleşecek kongrede ABD, Çin, Japonya ve Rusya'nın uzay ajansları ile Avrupa Uzay Ajansı başta olmak üzere çok sayıda uluslararası organizasyonun yer alması bekleniyor. Yaklaşık 60 ülkeden 3 bin 500 civarında katılımcı öngörülen organizasyon için erken başvurular, 31 Mayıs tarihinde sona eriyor." diye konuştu.
COSPAR
Uzay araştırmalarını ve bilimsel bilgilerin paylaşımını uluslararası düzeyde teşvik eden 46 ülkenin üye olduğu COSPAR, 1958'den bu yana faaliyet gösteriyor. COSPAR, uzay alanındaki bilimsel araştırmalara katkı sağlayacak bilgi paylaşımını artırmak ve tartışma ortamı yaratmak için bilimsel toplantılar organize ediyor ve yayınlar çıkartıyor.
TÜBİTAK, COSPAR'a Türkiye’yi temsilen 1996 yılında üye oldu ve 2 yılda bir gerçekleşen konsey toplantılarındaki görüşmelere ve alınan kararlara ulusal temsilcileri yoluyla katkı sağlıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: İlköğretim ve Liseler
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, "Uzay Araştırmaları Komitesi 41. Bilimsel Kongresi, 30 Temmuz-7 Ağustos tarihlerinde İstanbul'da yapılacak" dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (UZAY) koordinasyonunda gerçekleştirilecek, "Uzay Araştırmaları Komitesi (COSPAR) 41. Bilimsel Kongresi"nin, 30 Temmuz-7 Ağustos tarihlerinde İstanbul'da yapılacağını bildirdi.
Bakan Işık, Uzay Araştırmaları Komitesi 41. Bilimsel Kongresi'ne ilişkin açıklamalarda bulundu. Etkinliğin, uzay alanında dünyanın en önemli bilimsel toplantılarından biri olduğuna dikkati çeken Işık, "İstanbul Kongre Merkezi'nde, 30 Temmuz-7 Ağustos tarihlerinde gerçekleşecek kongrede ABD, Çin, Japonya ve Rusya'nın uzay ajansları ile Avrupa Uzay Ajansı başta olmak üzere çok sayıda uluslararası organizasyonun yer alması bekleniyor. Yaklaşık 60 ülkeden 3 bin 500 civarında katılımcı öngörülen organizasyon için erken başvurular, 31 Mayıs tarihinde sona eriyor." diye konuştu.
COSPAR
Uzay araştırmalarını ve bilimsel bilgilerin paylaşımını uluslararası düzeyde teşvik eden 46 ülkenin üye olduğu COSPAR, 1958'den bu yana faaliyet gösteriyor. COSPAR, uzay alanındaki bilimsel araştırmalara katkı sağlayacak bilgi paylaşımını artırmak ve tartışma ortamı yaratmak için bilimsel toplantılar organize ediyor ve yayınlar çıkartıyor.
TÜBİTAK, COSPAR'a Türkiye’yi temsilen 1996 yılında üye oldu ve 2 yılda bir gerçekleşen konsey toplantılarındaki görüşmelere ve alınan kararlara ulusal temsilcileri yoluyla katkı sağlıyor.
Son Güncelleme: Cuma, 29 Nisan 2016 07:58
Gösterim: 2626

