Eğitim Tercihi

SABAH gazetesi yazarı EMRE AKÖZ’ün bugünkü eğitim yazısı
 İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nin 23 Nisan e-maili... 1980 darbesini yaptığı için bugün yargılanan Kenan Evren'in... Toplumun kafasını değiştirmekte nasıl da başarılı olduğunu kanıtlıyordu.

Diş hekimlerinin gönderdiği mesajın başlığı, "Yaşasın Özgürlük, Yaşasın Çocuk Bayramı" idi. Görsel malzeme olarak da, bayrak sallayan iki çocuk kullanılmıştı.

Yani üniversitenin on binlerce adrese geçtiği mesaj... 23 Nisan'ın, öncelikle bir çocuk bayramı olduğu şeklinde kurgulanmıştı.

Çünkü 23 Nisan'ın, Ulusal Egemenlik bölümü arka plana kaydırılmış, Çocuk kısmı ise vurgulanarak öne çıkarılmıştı.

Bu bayramın, aynı zamanda, Ulusal Egemenlik bayramı da olduğunu kavrayabilmek için, ancak mesajın metnini okumak gerekiyordu.

Bir noktaya daha dikkatinizi çekeyim: Ulusal Egemenlik siyasi bir kavram olduğuna göre... Mesaj, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin değerini düşürürken, çocuk üzerinden tüketimi teşvik ediyordu.

"Tüketime nasıl geldik" diye soracak olursanız... 23 Nisan'ın Yılbaşı, Sevgililer Günü, Anneler Günü, Babalar Günü gibi bir tüketim bayramına dönüştüğüne, cumartesi günü gittiğim otomobil bayiinde bir kez daha şahit oldum.

Ben tamiri biten aracımı teslim almak için beklerken... Suratına kedi makyajı yapılmış müşteri çocukları... Markanın dakikada bir tekrarlayan, usandırıcı cıngılı eşliğinde, ailelerinin alacağı otomobiller arasında koşuşturuyordu.

Bildiğimiz hikâye: Ulusal egemenliği pazarlamada kullanmak zor olduğundan, şirketler epeydir kampanyalarında 23 Nisan'ın çocuk yönünü vurguluyor.

"Bütün bunların Kenan Evren ile ne alakası var" derseniz... Ahaber kanalındaki Eski Defterler adlı tarih programından da tanıdığınız Prof. Mehmet Alkan'ın gösterdiği gibi... 1921'de resmileşerek kutlanan Ulusal Egemenlik Bayramı'na... Çocukları resmi olarak ekleyen, Kenan Evren cuntasıdır. (Toplumsal Tarih dergisi, Nisan 2011)

Olayın özeti şöyle... 12 Eylül 1980 darbesi yapılmıştır. 23 Nisan 1981 günü yaklaşırken, ortaya saçma bir durum çıkar: Ulusal Egemenliğin simgesi olan Meclis, darbeciler tarafından kapatılmıştır.

Peki Atatürk döneminden beri resmen kutlanmakta olan 23 Nisan ulusal bayramı, ortadan kaldırılacak mıdır? Elbette ki hayır!

Askeri irade hemen çözümü bulur: "Resmi bir bayram" olmayan ama Himaye- i Etfal Cemiyeti'nin girişimiyle, 1925'ten beri kutlanmakta olan Çocuk Bayramı ile birleştirilir. Böylece ortaya bugünkü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adlı "altı kaval, üstü şeşhane" durum çıkar.

Sonuçta ekonomik gelişme, Kenan Evren zihniyetine yarar. Yerli ve yabancı sermaye, 23 Nisan'ın çocukluğunu sever, iradesini ise lafta bırakır.

"Kenan Evren'in, darbe yapması değil, asıl ondan sonraki uygulamaları yargılanmalıdır" demem boşuna değil yani.