banner

AREL’de IB İlk Yıllar Programı ile çocuklar yaratıcılıklarını geliştiriyor




Anaokulunda, “Her çocuk özeldir!” yaklaşımından yola çıkarak öğrenci merkezli bir anlayış benimsediklerini belirten AREL Koleji Anaokulu Koordinatörü Ayça Benice, “Sorgulayıcı Öğrenme” ilkesine dayalı İlk Yıllar Programı (Primary Years Programme: PYP) çerçevesinde eğitim verdiklerini söyledi.

arel_okul_oncesiAREL Eğitim Kurumları okul öncesi eğitimde hangi yöntemleri uyguluyor?
Anaokulumuzda, “Her çocuk özeldir!” yaklaşımından yola çıkılarak öğrenci merkezli bir anlayış benimsiyoruz. “Sorgulayıcı Öğrenme” ilkesine dayalı İlk Yıllar Programı (Primary Years Programme: PYP) çerçevesinde eğitim veriliyor. Bu program çerçevesinde öğrencilerimize sadece bilgi vermek değil aynı zamanda bir takım tutum ve becerileri de kazandırmayı amaçlıyoruz. Öğrencinin öğrenme sürecinde aktif ve merkezde olduğu bu sistemle araştıran, sorgulayan, meraklı, hayat boyu öğrenmeye açık bireyler yetiştiriyoruz.
Ayrıca 4, 5 ve 6 yaş grubunda, anadil eğitimiyle birlikte haftada 10 saat yoğun İngilizce eğitimi veriyoruz. İngilizce, gün içerisinde çocukların doğal eğitim ve oyun ortamında, sınıf öğretmeni ve bu yaş gurubunda deneyimli branş öğretmeni işbirliğiyle öğretiliyor. Öğrenciler, el becerilerini ve algılamayı geliştiren çeşitli oyunlar, aktiviteler, şarkılar, masallar, kuklalar ve oyuncaklar yoluyla İngilizce ile eğlenceli bir ortamda öğreniyorlar.
Öğrencilerimizin çok yönlü gelişimlerini destekleyici çok sayıda fiziksel ve sosyal etkinlik yapmaktayız. Öğrencilere günlük uygulanan eğitsel program ile ilk ve orta öğretimde alacakları eğitimin temelini oluşturuyoruz. Bu programda, alanlarında uzman branş öğretmenleri tarafından; Bilgisayar, Müzik, Görsel Sanatlar, Beden Eğitimi, Halk Oyunları, Bale, Satranç ve Yüzme eğitimi veriyoruz.
Aktivite olarak Yaratıcı Sanat Çalışmaları, Fen ve Doğa Çalışmaları, Çevre İnceleme Gezileri, Portfolyo Sunumları, Kulüp Çalışmaları yapıyoruz.

ayca_benice_arelÇOCUKLAR YAŞAYARAK ÖĞRENİYOR
Okul Öncesinde sınıf dışı etkinliklerin önemi nedir? Uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Okul öncesi dönemde sınıf içi çalışmalar kadar sınıf dışı etkinliklerin de öğrencilerin gelişiminde önemli etkisi olduğunu düşünüyoruz. Konularımızı destekleyen, öğrencilerimizin kazandıkları bilgi ve becerileri destekleyici gezilerle onlara yaşayarak, görerek, dokunarak öğrenme fırsatı sunuyoruz. Bilim merkezleri, seralar, müzeler, tiyatrolar gibi gezilerle konularımızı pekiştiriyoruz. Bunun yanısıra çeşitli branş ve etkinliklerle kendilerini farklı şekilde ifade etmelerine de olanak sağlıyoruz. Kimi öğrencimiz resim yaparak kendini gösterirken kimisi dans yeteneğiyle öne çıkıyor.
Okul dönemi süresince farklı yaş grupları ile yürüttüğümüz projelerle de çocuklarımız hem hayal güçlerini, yaratıcılıklarını ortaya koyuyorlar hem de projelerini sunarken özgüvenlerini sergiliyorlar.

OKUL ÖNCESİ OKULA BAĞLANMAYI SAĞLAR
Okul öncesi eğitim neden önemlidir? Okul öncesi eğitime en uygun başlama yaşı kaçtır?
İçinde bulunduğumuz dönemde artık okul öncesi eğitimin gerekliliği tartışılmaz hale gelmiştir. Şu anda çocuklarımız bilgiye her zamankinden çok daha açık ve hatta aç. 3 yaşını bitirdikten sonra ev ortamında elde edebilecekleri kazanımların tamamını almış, sosyal öğrenme ihtiyacı duymaya başlamış oluyorlar. Bunu okulumuza gelen öğrencilerin heyecanlarından, meraklı bakışlarından, mutluluklarından anlayabiliyoruz. Yeni şeyler görme, yaşama ihtiyacı okul öncesi dönemde oldukça yoğun. Öğrenme de ihtiyaçtan doğar. Dolayısıyla çocukların bu ihtiyaçlarına erken cevap verilmeye başlanması potansiyellerini sonuna kadar kullanmalarını sağlayacaktır. Anne-babaların bu konudaki önemli sorularından bir tanesi okul öncesi dönemde bir seneden fazla okula gitmenin çocuğun sıkılmasına sebep olup olmayacağıdır. İyi planlanmış, doğru kurum ve öğretmenler tarafından uygulanan okul öncesi program çocukların okuldan sıkılmasına ya da soğumasına değil aksine okula bağlanmasına sebep olacaktır.

arel_okul_oncesi_2Okul öncesi eğitimde son dönemde öne çıkan yaklaşımlar ve bu konuda değerlendirmeleriniz nelerdir?
Eğitim öğretimde çocuklar arasındaki bireysel farklılıklara hitap edebilmek, onların ihtiyaçlarını fark edebilmek çok önemlidir. Çoklu zeka yaklaşımına göre çocuklar farklı şekilde öğrenirler. Kimi görerek kimi duyarak kimi dokunarak kimi de hareketle öğrenir. Yaparak yaşayarak öğrenme ve sorgulayarak öğrenme esasına dayanan PYP ve High Scope adlı programlarda çocuklar etkinlikleri planlayarak ve değerlendirerek yaparlar. Montessori, Gems, Reggio Emilia ve Waldorf da diğer yaklaşımlar arasındadır. Bu programlardan en etkili ve geçerli olanın IB’nin ilk yıllar programı (PYP) olduğunu düşünüyoruz ve eğitimimizi bu çerçevede gerçekleştiriyoruz. Öğrenciye bilgiyi doğrudan sunmak yerine önce onun ne bildiğine ardından da ne öğrenmek istediğine odaklanıyoruz. Bu şekilde çocuklarımızın eğitimin içinde aktif şekilde yer almasını sağlıyoruz. Ayrıca bu yaklaşım sadece akademik kazanımları değil aynı zamanda farklı beceri, tutum ve davranışların geliştirilmesini de sağlıyor. İlkokulda da devam eden PYP eğitimimizle çocuklar araştıran sorgulayan bireyler olarak eğitim hayatlarına devam ediyorlar. Okul öncesi söz konusu olduğunda tüm yaklaşımlarda en önemli şey çocuğun yaratıcılığına önem verilmesidir. Çocukların oyun aracılığıyla öğrendiğini de unutmamak gerekir.

ÖĞRENCİLER İKİ DİLİ AYNI ANDA ÖĞRENİYOR
Okul öncesinde yabancı dil eğitim politikanız hakkında neler söyleyebilirsiniz? Okul öncesinde yabancı dil eğitiminin ağırlığı ne olmalıdır? Yabancı dil konusunda öğretmenlerinizi nasıl seçiyorsunuz?
Anaokulumuzda 3 yaş grubundan itibaren İngilizce derslerimiz haftada 10 saat olarak yapılmaktadır. 5 saat native speaker, 5 saat Türk öğretmen tarafından yapılan derslerimizde İngilizce etkinliklerinde çeşitli gramer çalışmalarının yanı sıra İlk Yıllar Programı (PYP) üniteleri doğrultusunda hedeflenen tüm kavramlar; hikâyeler, drama çalışmaları, parmak oyunları, şarkı, rond ve farklı aktivitelerle öğrencilere kazandırılır.
Bunun yanı sıra hazırlık sınıfımızda uyguladığımız çift öğretmenli, yabancı dil ağırlıklı sınıfımızda İngilizce derslerinin tamamını sınıf öğretmeni olan native speaker öğretmenimiz işlemekte, ortak dersleri yine yabancı öğretmenimiz ağırlıklı olarak işlemekte Türk öğretmenimiz de ona destek olmaktadır. Yabancı dile karşı ilgi uyandırarak öğrencilerin iki dili aynı anda öğrenmeleri sağlanır. Öğrenciler İngilizceyi resimle, oyunla, dansla, dramayla, şarkılarla ve fen-doğa çalışmalarıyla öğrenirler.
Okul öncesi dönem çocukların öğrenmeye en açık oldukları, en doğal öğrendikleri dönemdir. Anaokulumuzda İngilizce ile ilk kez tanışan öğrenciler, yeni bir dil öğrendiklerini fark etmeden, ana dil etkinliklerine paralel eğlenceli, iletişime dayalı pek çok aktiviteyle eğitilirler.

Öğretmenin niteliği okul öncesi eğitimde kaliteyi belirleyen temel öğelerden biri. Öğretmen kadronuzu oluştururken hangi kriterleri gözetiyorsunuz? Okul öncesinde öğretmenler hangi niteliklere sahip olmalı? Öğretmenlerinize hizmet içi eğitimler düzenliyor musunuz? Burada ne gibi eğitimler veriliyor?
Her meslekte olduğu gibi okul öncesi öğretmenliğinde de başarıya giden yollardan en önemlisi işini sevmektir. İşini seven, çocuklarla olmaktan keyif alan, öğrenmeye açık ve öğretmeye istekli öğretmenlerle çalışıyoruz. Öğretmenlerimizin hepsi üniversitelerin ilgili lisans bölümünden mezundur. Okurken kazandıkları beceriler, daha sonra aldıkları ekstra eğitim ve programlar, drama yeteneği, yaratıcı düşünme becerisi gibi beceriler birlikte çalışacağımız öğretmenlerimizi belirlerken elbette önemlidir. Ayrıca bilişim teknolojilerini kullanabilmeleri ve alanlarındaki yenilikleri takip edebilmeleri de önem verdiğimiz özelliklerden. Öğretmenlerimizin iletişim güçlerinin yüksek olması da programımızı takip ederken, planlamalarımızı yaparken, etkinliklerimizi oluştururken grup çalışmasını kolaylaştırıp bilgi paylaşımının etkili şekilde yapılabilmesine olanak vermektedir. Kurumumuzda uyguladığımız IB İlk Yıllar Programı ile ilgili öğretmenlerimiz düzenli olarak hizmet içi eğitim almaktadır. Rehberlik servisimiz tarafından öğretmenlerimize farklı konularda eğitim hizmeti sunulmaktadır. Bunların yanısıra belirli zamanlarda yerli veya yabancı konuklarımız tarafından öğretmenliğe ve öğrenmeye farklı bakış açıları katacak seminer ve eğitimleri de öğretmenlerimize sağlamaktayız.

Türkiye’de okul öncesi eğitimin gelişimi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu alanda önerileriniz nelerdir?
Ülkemizde okul öncesi eğitimin önemine dikkat çekilmesi, yeni anaokullarının açılması, çocukların, ailelerin yönlendirilmesi sevindirici bir durum. İçinde bulunduğumuz devirde ilkokula başlayana kadar çocukların evde kalması, eğitimden yoksun bırakılması çocukların gerçek potansiyellerinin ortaya çıkmasının önünde önemli bir engel. Eğitim hayatına erken başlamak sadece bilişsel gelişim için değil aynı zamanda sosyal duygusal gelişim için de çok önemlidir. Okul öncesi eğitimin ilk ve en önemli hedeflerinden biri de çocukların bir sosyal gruba dâhil olması, sosyalleşmesi, toplumsal yaşantının gereklerini öğrenmeye başlamasıdır. Okulu sevmesi, öğrenmeyi sevmesi, ihtiyaç duyması en önemli hedeflerimizdendir.

OKUL ÖNCESİ KURUMU SEÇERKEN AİLELER BEKLENTİLERİNİ DOĞRU BELİRLEMELİ
Veliler, okul öncesi eğitim kurumlarını seçerken nelere dikkat etmeliler?
Okul öncesi eğitim ne kadar önemliyse bu konuda seçilecek, güvenilecek kurum da o kadar önemlidir. Aileler öncelikle okul öncesi eğitimden beklentilerini doğru bir şekilde belirlemelidir. Öncelikle verilen eğitimin kalitesine bakılmalıdır. Eskiden olduğu gibi sadece bakım verme üzerine çalışan anaokulları yerine çocuklarını bilişsel, sosyal, duygusal olarak da destekleyecek kurum arayışına girmelidirler. Bu dönem çocuğunun hassas duygusal yapısına hitap edebilecek doğru öğretmenlerle ve doğru bir sistemle çalışan kurumlara yönelmeliler. Sahip olunan olanakları iyi bir kadro ile ve çağdaş uygulamalarla destekleyen okul tercih edilirken öncelikli olmalıdır. Çocukların ilgi ve becerilerini ortaya çıkaracak farklı branş dersleri ve etkinliklerin yeterli sayıda olması önemlidir. Çocukların rahat hareket edebilecekleri ferah, güvenli bir ortamın ve tabi ki sağlık koşullarının sağlanmış olmasına dikkat edilmelidir. Kurumda öğretmen değişikliklerinin sıklığı da kurumun ve uygulanan programın güvenilirliği hakkında fikir verecektir.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.