Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Bakan Avcı, TEOG sınavlarında çok fazla öğrencinin birinci olmasına ilişkin haberlerin sorulmasında karşılık; “1 milyon 300 bin öğrencinin içinden bütün soruları doğru yapan öğrenci sayısının bu kadar olması çok şaşırtıcı değil. Bu başarıya birtakım soru işaretleriyle gölge düşürmek yerine daha çok sayıda öğrencimizin aynı başarıyı göstermesini dilememiz lazım.” açıklamasında bulundu.
Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Kızılcahamam Çağatay İlkokulu'nda gerçekleştirilen karne töreni sonrası basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bakan Avcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yurt dışındaki Türk okullarının kapatılmasına ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine, “Bu konuyla ilgili açıklamayı önümüzdeki hafta içinde yaparız. Hazırlıklarımız gerçekten son aşamada. İnşallah önümüzdeki hafta içerisinde ayrıntılı açıklamalarımızı yaparız" dedi.
“Yükselen bayrak inmez”
Okulların kapatılmasından sonra gerçekleştirilecek çalışmalara yönelik bir soru üzerine ise Bakan Avcı, "Hepsiyle ilgili çalışmamız var. Onlarla ilgili pazartesi günü Bakanlar Kurulu´nda muhtemelen bir sunumumuz olur, bundan sonrasında açıklarız" ifadesini kullandı. Bakan Avcı, "Bu okullarla ilgili olarak da yükselen bayrak inmez. Türk devletinin gücü de her yerde bu bayrağı dalgalandırmaya hamdolsun yeter. Devlet, hükümet ve millet olarak biz üzerimize düşeni her yerde hakkıyla yerine getiririz. Buna da gücümüz yeter" dedi.
“Çocuklarımızın bu başarısıyla sevinmemiz lazım”
Bir gazetecinin TEOG sınavlarında çok fazla öğrencinin birinci olmasına ilişkin haberleri hatırlatarak, burada anormal bir durumun olup olmadığını sorması üzerine de Bakan Avcı, TEOG sınavlarının okullarda yapılan normal yazılı sınavlar olduğunu ve bu sınavların denetimi, sorularının gönderilmesi ve sınav değerlendirmelerinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapıldığını anımsattı.
Bu sınava 1 milyon 300 bine yakın öğrencinin girdiğini hatırlatan Bakan Avcı, şöyle devam etti: “Dolayısıyla 1 milyon 300 bin öğrencinin içinden bütün soruları doğru yapan öğrenci sayısının bu kadar olması çok şaşırtıcı değil. Belki soruların çok mu kolay olduğu sorulabilir, aksi de her zaman tartışma konusu olur. Zaman zaman tersinden de eleştirilir yani soruların çok zor olduğu eleştirileri de gelir. O bakımdan sınavların güvenliği, sağlıklı yapılıp yapılmadığı konusunda bizim bir endişemiz yok. Sınav güvenliği sağlanmış, sorular soru sorma tekniklerine uygun olarak hazırlanmış, cevaplar da uygun bir şekilde değerlendirilmiş, hiçbir sorun yok. Ancak çocuklarımızın bu başarısıyla sevinmemiz lazım. Buna birtakım soru işaretleriyle gölge düşürmek yerine daha çok sayıda öğrencimizin aynı başarıyı göstermesini dilememiz lazım."
Öğrencileri ve özellikle öğretmenleri tebrik eden Bakan Avcı, "Bu karneler sadece çocuklarımızın karneleri değil, başta Millî Eğitim Bakanı olmak üzere hepimizin karneleri. Medyanın da karnesi bunlar, sizin de eğitim konularına gösterdiğiniz duyarlılığın bu karnelerde payı var. Dolayısıyla hepimiz bir şekilde eğitimdeki durumumuzu görüyoruz. Bu sonuçlar, daha iyiye gitmekte olduğumuzun göstergeleridir. O bakımdan eleştirilecek değil sevinilecek bir durum" ifadesini kullandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Bakan Avcı, TEOG sınavlarında çok fazla öğrencinin birinci olmasına ilişkin haberlerin sorulmasında karşılık; “1 milyon 300 bin öğrencinin içinden bütün soruları doğru yapan öğrenci sayısının bu kadar olması çok şaşırtıcı değil. Bu başarıya birtakım soru işaretleriyle gölge düşürmek yerine daha çok sayıda öğrencimizin aynı başarıyı göstermesini dilememiz lazım.” açıklamasında bulundu.
Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Kızılcahamam Çağatay İlkokulu'nda gerçekleştirilen karne töreni sonrası basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bakan Avcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yurt dışındaki Türk okullarının kapatılmasına ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine, “Bu konuyla ilgili açıklamayı önümüzdeki hafta içinde yaparız. Hazırlıklarımız gerçekten son aşamada. İnşallah önümüzdeki hafta içerisinde ayrıntılı açıklamalarımızı yaparız" dedi.
“Yükselen bayrak inmez”
Okulların kapatılmasından sonra gerçekleştirilecek çalışmalara yönelik bir soru üzerine ise Bakan Avcı, "Hepsiyle ilgili çalışmamız var. Onlarla ilgili pazartesi günü Bakanlar Kurulu´nda muhtemelen bir sunumumuz olur, bundan sonrasında açıklarız" ifadesini kullandı. Bakan Avcı, "Bu okullarla ilgili olarak da yükselen bayrak inmez. Türk devletinin gücü de her yerde bu bayrağı dalgalandırmaya hamdolsun yeter. Devlet, hükümet ve millet olarak biz üzerimize düşeni her yerde hakkıyla yerine getiririz. Buna da gücümüz yeter" dedi.
“Çocuklarımızın bu başarısıyla sevinmemiz lazım”
Bir gazetecinin TEOG sınavlarında çok fazla öğrencinin birinci olmasına ilişkin haberleri hatırlatarak, burada anormal bir durumun olup olmadığını sorması üzerine de Bakan Avcı, TEOG sınavlarının okullarda yapılan normal yazılı sınavlar olduğunu ve bu sınavların denetimi, sorularının gönderilmesi ve sınav değerlendirmelerinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapıldığını anımsattı.
Bu sınava 1 milyon 300 bine yakın öğrencinin girdiğini hatırlatan Bakan Avcı, şöyle devam etti: “Dolayısıyla 1 milyon 300 bin öğrencinin içinden bütün soruları doğru yapan öğrenci sayısının bu kadar olması çok şaşırtıcı değil. Belki soruların çok mu kolay olduğu sorulabilir, aksi de her zaman tartışma konusu olur. Zaman zaman tersinden de eleştirilir yani soruların çok zor olduğu eleştirileri de gelir. O bakımdan sınavların güvenliği, sağlıklı yapılıp yapılmadığı konusunda bizim bir endişemiz yok. Sınav güvenliği sağlanmış, sorular soru sorma tekniklerine uygun olarak hazırlanmış, cevaplar da uygun bir şekilde değerlendirilmiş, hiçbir sorun yok. Ancak çocuklarımızın bu başarısıyla sevinmemiz lazım. Buna birtakım soru işaretleriyle gölge düşürmek yerine daha çok sayıda öğrencimizin aynı başarıyı göstermesini dilememiz lazım."
Öğrencileri ve özellikle öğretmenleri tebrik eden Bakan Avcı, "Bu karneler sadece çocuklarımızın karneleri değil, başta Millî Eğitim Bakanı olmak üzere hepimizin karneleri. Medyanın da karnesi bunlar, sizin de eğitim konularına gösterdiğiniz duyarlılığın bu karnelerde payı var. Dolayısıyla hepimiz bir şekilde eğitimdeki durumumuzu görüyoruz. Bu sonuçlar, daha iyiye gitmekte olduğumuzun göstergeleridir. O bakımdan eleştirilecek değil sevinilecek bir durum" ifadesini kullandı.
Son Güncelleme: Cuma, 23 Ocak 2015 21:22
Gösterim: 1704
Milli Eğitim Bakanı Avcı, yurt dışındaki okulların kapatılmasıyla ilgili sürecin Bakanlar Kurulu'nda görüşüleceğini, çalışmalarla ilgili gelecek hafta açıklama yapılacağını söyledi. Avcı, TEOG sınavlarında çok fazla öğrencinin birinci olmasına ilişkin soruya da bunların normal yazılı sınavlar olduğunu okullardaki kontrollü denetimin Milli Eğitim Bakanlığınca yapıldığını, soruların Bakanlıkça gönderildiğini ve değerlendirmenin de yine Bakanlık tarafından gerçekleştirildiğini aktardı.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, yurt dışındaki Türk okullarının kapatılmasına ilişkin "Bu okullarla ilgili olarak da yükselen bayrak inmez. Türk devletinin gücü de her yerde bu bayrağa dalgalandırmaya hamd olsun yeter. Devlet, hükümet ve millet olarak biz üzerimize düşeni her yerde hakkıyla yerine getiririz, buna da gücümüz yeter" dedi.
Avcı, ziyaret ettiği Çağatay İlkokulundaki karne dağıtımı sonrasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bakan Avcı, yurt dışındaki Türk okullarının kapatılmasına ilişkin soruya, "Bu konuyla ilgili açıklamayı önümüzdeki hafta içinde yaparız. Hazırlıklarımız gerçekten son aşamada. İnşallah önümüzdeki hafta içerisinde ayrıntılı açıklamayı da yaparız" yanıtını verdi.
Söz konusu okulların kapatılmasından sonraki süreçle ilgili soru üzerine ise Avcı, "Hepsiyle ilgili çalışmamız var. Onlarla ilgili pazartesi günü Bakanlar Kurulu'nda muhtemelen bir sunumumuz olur, sonrasında açıklarız" ifadesini kullandı.
Avcı, "Bu okullarla ilgili olarak da yükselen bayrak inmez. Türk devletinin gücü de her yerde bu bayrağa dalgalandırmaya hamdolsun yeter. Devlet, hükümet ve millet olarak biz üzerimize düşeni her yerde hakkıyla yerine getiririz. Buna da gücümüz yeter" dedi.
TEOG'da hiçbir sorun yok
TEOG sınavlarında çok fazla öğrencinin birinci olmasına ilişkin soruya karşılık da Avcı, bunların normal yazılı sınavlar olduğunu belirterek, okullardaki kontrollü denetimin Milli Eğitim Bakanlığınca yapıldığını, soruların Bakanlıkça gönderildiğini ve değerlendirmenin de yine Bakanlık tarafından gerçekleştirildiğini aktardı.
Avcı, bu sınavlara 1 milyon 300 bine yakın öğrencinin girdiğini bildiren Avcı, bunlardan bütün soruları doğru yanıtlayan öğrenci sayısının böyle çıkmasının çok şaşırtıcı olmadığını ifade etti.
"Belki çok mu kolay olduğu sorulabilir, aksi de her zaman tartışma konusu olur" diyen Avcı, şunları kaydetti:
"Zaman zaman tersinden de eleştirilir, yani soruların çok zor olduğu eleştirileri de gelir. O bakımdan sınavların güvenliği, sağlıklı yapılıp yapılmadığı konusunda bizim bir endişemiz yok. Sınav güvenliği sağlanmış, sorular soru sorma tekniklerine uygun olarak hazırlanmış, cevaplar da uygun bir şekilde değerlendirilmiş, hiçbir sorun yok. Ancak çocuklarımızın bu başarısıyla sevinmemiz lazım. Buna birtakım soru işaretleriyle gölge düşürmek yerine daha çok sayıda öğrencimizin aynı başarıyı göstermesini dilememiz lazım."
Öğrencileri kutlayan, öğretmenlere de özellikle teşekkür eden Avcı, "Bu karneler sadece çocuklarımızın karneleri değil, başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere hepimizin karneleri. Medyanın da karnesi bunlar, sizin de eğitim konularına gösterdiğiniz duyarlılığın bu karnelerde payı var. Hepimiz bir şekilde eğitimdeki durumumuzu görüyoruz. Bu sonuçlar, daha iyiye gitmekte olduğumuzu göstergeleridir. O bakımdan eleştirilecek değil sevilecek bir durum" değerlendirmesinde bulundu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Avcı, yurt dışındaki okulların kapatılmasıyla ilgili sürecin Bakanlar Kurulu'nda görüşüleceğini, çalışmalarla ilgili gelecek hafta açıklama yapılacağını söyledi. Avcı, TEOG sınavlarında çok fazla öğrencinin birinci olmasına ilişkin soruya da bunların normal yazılı sınavlar olduğunu okullardaki kontrollü denetimin Milli Eğitim Bakanlığınca yapıldığını, soruların Bakanlıkça gönderildiğini ve değerlendirmenin de yine Bakanlık tarafından gerçekleştirildiğini aktardı.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, yurt dışındaki Türk okullarının kapatılmasına ilişkin "Bu okullarla ilgili olarak da yükselen bayrak inmez. Türk devletinin gücü de her yerde bu bayrağa dalgalandırmaya hamd olsun yeter. Devlet, hükümet ve millet olarak biz üzerimize düşeni her yerde hakkıyla yerine getiririz, buna da gücümüz yeter" dedi.
Avcı, ziyaret ettiği Çağatay İlkokulundaki karne dağıtımı sonrasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bakan Avcı, yurt dışındaki Türk okullarının kapatılmasına ilişkin soruya, "Bu konuyla ilgili açıklamayı önümüzdeki hafta içinde yaparız. Hazırlıklarımız gerçekten son aşamada. İnşallah önümüzdeki hafta içerisinde ayrıntılı açıklamayı da yaparız" yanıtını verdi.
Söz konusu okulların kapatılmasından sonraki süreçle ilgili soru üzerine ise Avcı, "Hepsiyle ilgili çalışmamız var. Onlarla ilgili pazartesi günü Bakanlar Kurulu'nda muhtemelen bir sunumumuz olur, sonrasında açıklarız" ifadesini kullandı.
Avcı, "Bu okullarla ilgili olarak da yükselen bayrak inmez. Türk devletinin gücü de her yerde bu bayrağa dalgalandırmaya hamdolsun yeter. Devlet, hükümet ve millet olarak biz üzerimize düşeni her yerde hakkıyla yerine getiririz. Buna da gücümüz yeter" dedi.
TEOG'da hiçbir sorun yok
TEOG sınavlarında çok fazla öğrencinin birinci olmasına ilişkin soruya karşılık da Avcı, bunların normal yazılı sınavlar olduğunu belirterek, okullardaki kontrollü denetimin Milli Eğitim Bakanlığınca yapıldığını, soruların Bakanlıkça gönderildiğini ve değerlendirmenin de yine Bakanlık tarafından gerçekleştirildiğini aktardı.
Avcı, bu sınavlara 1 milyon 300 bine yakın öğrencinin girdiğini bildiren Avcı, bunlardan bütün soruları doğru yanıtlayan öğrenci sayısının böyle çıkmasının çok şaşırtıcı olmadığını ifade etti.
"Belki çok mu kolay olduğu sorulabilir, aksi de her zaman tartışma konusu olur" diyen Avcı, şunları kaydetti:
"Zaman zaman tersinden de eleştirilir, yani soruların çok zor olduğu eleştirileri de gelir. O bakımdan sınavların güvenliği, sağlıklı yapılıp yapılmadığı konusunda bizim bir endişemiz yok. Sınav güvenliği sağlanmış, sorular soru sorma tekniklerine uygun olarak hazırlanmış, cevaplar da uygun bir şekilde değerlendirilmiş, hiçbir sorun yok. Ancak çocuklarımızın bu başarısıyla sevinmemiz lazım. Buna birtakım soru işaretleriyle gölge düşürmek yerine daha çok sayıda öğrencimizin aynı başarıyı göstermesini dilememiz lazım."
Öğrencileri kutlayan, öğretmenlere de özellikle teşekkür eden Avcı, "Bu karneler sadece çocuklarımızın karneleri değil, başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere hepimizin karneleri. Medyanın da karnesi bunlar, sizin de eğitim konularına gösterdiğiniz duyarlılığın bu karnelerde payı var. Hepimiz bir şekilde eğitimdeki durumumuzu görüyoruz. Bu sonuçlar, daha iyiye gitmekte olduğumuzu göstergeleridir. O bakımdan eleştirilecek değil sevilecek bir durum" değerlendirmesinde bulundu.
Son Güncelleme: Cuma, 23 Ocak 2015 13:02
Gösterim: 2107
Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt, velilerin, çocuklarının karnelerini, arkadaşları ya da kardeşlerinin karneleriyle kıyaslamamaya özen göstermesi gerektiğini belirtti.
Bozkurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yarıyıl tatilinin yarın başlayacağını hatırlatarak, Ankara'da okul öncesinde 62 bin 635, ilkokulda 315 bin 60, ortaokulda 289 bin 608, lisede 280 bin 679, Türkiye genelinde ise yaklaşık 18 milyon öğrencinin karne alacağını söyledi.
Öğrenci, veli, öğretmen ve diğer tüm eğitimcilerin yorucu bir dönemi geride bıraktığını ifade eden Bozkurt, öğrencilerin büyük heyecanla beklediği ve bir dönem boyunca çalışarak almayı hak ettiği karnelerinin, derslerdeki başarının seviyesini gösterdiğini belirtti.
"Dolayısıyla karneniz, şahsiyetinizin, insani erdemlerinizin veya zekanızın göstergesi değil, sadece dönem boyunca yaptığınız çalışma ve sergilediğiniz çabanın belgesidir" diyen Bozkurt, öğrencilerin akademik başarılarının yanı sıra sosyal, sanatsal ve sportif açıdan kendilerini doğru ifade edebilecekleri ve geliştirebilecekleri çalışmalarını da desteklediklerini belirtti.
Bu amaçla her fırsatta çocukların okullarına mutlu gelmelerini sağlamaya çalıştıklarını dile getiren Bozkurt, mutlu okulun, mutlu öğrenciler ve öğretmenlerden oluştuğuna işaret etti.
Okulla ilk kez tanışan çocukların kendi ayakları üzerinde durmayı, ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin, hayatın bir oyun olmadığını öğrendiklerini belirten Bozkurt, liseli gençlerin ise geleceği omuzlarında taşımak gibi önemli sorumlulukları bulunduğunun farkına vardığını vurguladı.
Öğrenciler kadar aileler için de yorucu bir dönem olduğunu belirten Bozkurt, tatil döneminin bütün öğrenciler için sağlıklı geçmesinin önemli arz ettiğini söyledi.
Velilerin öğrencilere ne kadar değerli olduklarını hissettirmesi gerektiğini ifade eden Bozkurt, ailelerden, öğrencilerin tatillerini nitelikli geçirmelerini sağlamalarını istedi.
Tatilin aile içi ilişkileri geliştirmek ve birlikte geçirilen zamanın kalitesini artırmak açısından fırsata dönüştürülmesi gerektiğini dile getiren Bozkurt, "Başarılı öğrenciler, mutluluklarını aileleriyle paylaşmak için büyük heyecan içinde, beklenen başarıyı gösteremeyenler ise büyük endişe ve üzüntü içinde olacaklar. Sizlerden çocuğunuzun durumu ne olursa olsun onları mutlaka sevgiyle kucaklamanızı istiyoruz" diye konuştu.
"Başarıları, sevginize bağlı"
Anne ve babaların, çocuklarının karnelerini değerlendirirken, kişiliklerini incitmeden duygularını aktarması gerektiğini vurgulayan Bozkurt, ailelere şu tavsiyelerde bulundu:
"Karnelerindeki durumlarının, onlara olan duygularınızı etkilemesine izin vermeyin. Çocuğunuz ile arkadaşları ya da kardeşlerinin karnesini kıyaslamamaya özen gösterin. Çocuklarınızın başarılı olması, onlara göstereceğiniz sevgi, hoşgörü ve anlayışa bağlıdır. Bu nedenle onlara şefkat ve merhamet duygularınızla muamele ederek iletişim kurmaya çalışın. Çocuklarınıza beklentilerinizi açık dille ifade edin. Çözüm yollarını birlikte üretin, okul ve öğretmenleriyle işbirliği içinde olun. Gayretlerini mutlaka övüp ödüllendirin, başarılarının farkında olduğunuzu söz ve davranışlarınızla gösterin. Çocuklarınızı tatil dönüşü okullarına dinlenmiş, sevgi ve moral depolamış olarak gönderin. Çocuklarınızın başarısının sadece karnelerindeki notlardan değil aynı zamanda davranış ve tutumlarının değerlendirildiği bölümden de oluştuğunu unutmayın. Evladınızın başarılı öğrenci olabilmesi kadar iyi insan olmasının da önemli olduğunu aklınızdan çıkarmayın."
Kitap okumak ufuk açacak
Öğrencilerin okula dinlenmiş ve huzurlu dönmelerini istediklerini belirten Bozkurt, "Sevgili gençler, lütfen kitap okuyun. Çünkü okumak size yeni ufuklar açacaktır. Şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın, okuduğunuz kadar varsınız. Okumazsanız dinleyen olursunuz, o zaman da başkaları gibi düşünmek zorunda kalırsınız" şeklinde konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt, velilerin, çocuklarının karnelerini, arkadaşları ya da kardeşlerinin karneleriyle kıyaslamamaya özen göstermesi gerektiğini belirtti.
Bozkurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yarıyıl tatilinin yarın başlayacağını hatırlatarak, Ankara'da okul öncesinde 62 bin 635, ilkokulda 315 bin 60, ortaokulda 289 bin 608, lisede 280 bin 679, Türkiye genelinde ise yaklaşık 18 milyon öğrencinin karne alacağını söyledi.
Öğrenci, veli, öğretmen ve diğer tüm eğitimcilerin yorucu bir dönemi geride bıraktığını ifade eden Bozkurt, öğrencilerin büyük heyecanla beklediği ve bir dönem boyunca çalışarak almayı hak ettiği karnelerinin, derslerdeki başarının seviyesini gösterdiğini belirtti.
"Dolayısıyla karneniz, şahsiyetinizin, insani erdemlerinizin veya zekanızın göstergesi değil, sadece dönem boyunca yaptığınız çalışma ve sergilediğiniz çabanın belgesidir" diyen Bozkurt, öğrencilerin akademik başarılarının yanı sıra sosyal, sanatsal ve sportif açıdan kendilerini doğru ifade edebilecekleri ve geliştirebilecekleri çalışmalarını da desteklediklerini belirtti.
Bu amaçla her fırsatta çocukların okullarına mutlu gelmelerini sağlamaya çalıştıklarını dile getiren Bozkurt, mutlu okulun, mutlu öğrenciler ve öğretmenlerden oluştuğuna işaret etti.
Okulla ilk kez tanışan çocukların kendi ayakları üzerinde durmayı, ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin, hayatın bir oyun olmadığını öğrendiklerini belirten Bozkurt, liseli gençlerin ise geleceği omuzlarında taşımak gibi önemli sorumlulukları bulunduğunun farkına vardığını vurguladı.
Öğrenciler kadar aileler için de yorucu bir dönem olduğunu belirten Bozkurt, tatil döneminin bütün öğrenciler için sağlıklı geçmesinin önemli arz ettiğini söyledi.
Velilerin öğrencilere ne kadar değerli olduklarını hissettirmesi gerektiğini ifade eden Bozkurt, ailelerden, öğrencilerin tatillerini nitelikli geçirmelerini sağlamalarını istedi.
Tatilin aile içi ilişkileri geliştirmek ve birlikte geçirilen zamanın kalitesini artırmak açısından fırsata dönüştürülmesi gerektiğini dile getiren Bozkurt, "Başarılı öğrenciler, mutluluklarını aileleriyle paylaşmak için büyük heyecan içinde, beklenen başarıyı gösteremeyenler ise büyük endişe ve üzüntü içinde olacaklar. Sizlerden çocuğunuzun durumu ne olursa olsun onları mutlaka sevgiyle kucaklamanızı istiyoruz" diye konuştu.
"Başarıları, sevginize bağlı"
Anne ve babaların, çocuklarının karnelerini değerlendirirken, kişiliklerini incitmeden duygularını aktarması gerektiğini vurgulayan Bozkurt, ailelere şu tavsiyelerde bulundu:
"Karnelerindeki durumlarının, onlara olan duygularınızı etkilemesine izin vermeyin. Çocuğunuz ile arkadaşları ya da kardeşlerinin karnesini kıyaslamamaya özen gösterin. Çocuklarınızın başarılı olması, onlara göstereceğiniz sevgi, hoşgörü ve anlayışa bağlıdır. Bu nedenle onlara şefkat ve merhamet duygularınızla muamele ederek iletişim kurmaya çalışın. Çocuklarınıza beklentilerinizi açık dille ifade edin. Çözüm yollarını birlikte üretin, okul ve öğretmenleriyle işbirliği içinde olun. Gayretlerini mutlaka övüp ödüllendirin, başarılarının farkında olduğunuzu söz ve davranışlarınızla gösterin. Çocuklarınızı tatil dönüşü okullarına dinlenmiş, sevgi ve moral depolamış olarak gönderin. Çocuklarınızın başarısının sadece karnelerindeki notlardan değil aynı zamanda davranış ve tutumlarının değerlendirildiği bölümden de oluştuğunu unutmayın. Evladınızın başarılı öğrenci olabilmesi kadar iyi insan olmasının da önemli olduğunu aklınızdan çıkarmayın."
Kitap okumak ufuk açacak
Öğrencilerin okula dinlenmiş ve huzurlu dönmelerini istediklerini belirten Bozkurt, "Sevgili gençler, lütfen kitap okuyun. Çünkü okumak size yeni ufuklar açacaktır. Şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın, okuduğunuz kadar varsınız. Okumazsanız dinleyen olursunuz, o zaman da başkaları gibi düşünmek zorunda kalırsınız" şeklinde konuştu.
Son Güncelleme: Perşembe, 22 Ocak 2015 12:19
Gösterim: 1951
YÖK Başkanvekilliği'ne Prof. Dr. Mehmet İsmail Safa Kapıcıoğlu atandı.
Yükseköğretim Kurulu'ndan (YÖK) yapılan açıklamada, Başkanvekilliği görevine, Yükseköğretim Kurulu üyeliği görevini yürüten Prof. Dr. Mehmet İsmail Safa Kapıcıoğlu'nun getirildiği belirtildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
YÖK Başkanvekilliği'ne Prof. Dr. Mehmet İsmail Safa Kapıcıoğlu atandı.
Yükseköğretim Kurulu'ndan (YÖK) yapılan açıklamada, Başkanvekilliği görevine, Yükseköğretim Kurulu üyeliği görevini yürüten Prof. Dr. Mehmet İsmail Safa Kapıcıoğlu'nun getirildiği belirtildi.
Son Güncelleme: Perşembe, 22 Ocak 2015 14:09
Gösterim: 1378
YÖK, yüksek lisans ve doktora programı açılması kriterlerine ilişkin yeni düzenleme yaptı. İşte yeni düzenlemenin detayları;
YÖK, yüksek lisans ve doktora programı açılma kriterlerine ilişkin yeni düzenleme yaptı. Buna göre, bir anabilim dalında doktora programı açılabilmesi için gereken asgari öğretim üyeleri arasında artık yabancı uyruklu akademisyenler de bulunabilecek. Öğrencilerin, yeterlilik ve tez savunma toplantıları dinleyicilere açık olacak ve tez savunmasından önce intihal programı raporu okullara teslim edilecek.
YÖK, ilk kez bu yıl tüm paydaşlarının görüşlerini almak için başlattığı 'Askıya Çıkardık' uygulamasının ilk konusu olan "Yüksek Lisans ve Doktora Programları Açma Kriterleri"ne ilişkin çalışmasını tamamladı.
YÖK Başkanı Yekta Saraç başkanlığındaki yeni yönetim, eğitim-öğretimin niteliğini yükseltecek faaliyetler çerçevesinde, bu yıl ilk kez tıp ve hukuk bölümlerine taban puan getirme kararının ardından, yüksek lisans ve doktora kriterlerine ilişkin en son 8 Ekim 2009'da Yükseköğretim Genel Kurul toplantısında alınan kararları, yükseköğretim kurumlarının yetkili kurulları, akademisyenler ve Askıya Çıkardık uygulamasıyla diğer paydaşlardan gelen görüş ve önerileri dikkate alarak güncelledi.
Daha sonra YÖK Genel Kurulunda bu öneriler, müzakerelerin ardından karara bağlandı ve üniversitelere gönderildi. Buna göre, bir anabilim dalında doktora programı açılabilmesi için gereken o anabilim dalında en az beş olan öğretim üyesi sayısı 6'ya çıkarıldı. Daha önce asgari öğretim üyesi arasında değerlendirilmeyen yabancı uyruklu öğretim üyelerinin de asgari öğretim üyesi arasında değerlendirmesi sağlandı. Düzenlemeyle, 1 yabancı uyruklu öğretim üyesi de artık asgari öğretim üyesi kadrosu arasında sayılacak. Bu değişiklikle, üniversitelerin daha enternasyonel olmasının teşvik edilmesi amaçlandı.
Bunun yanı sıra doktora programında yer alacak öğretim üyelerinin en az dört yarıyıl bir lisans ya da iki yarıyıl tezli yüksek lisans programında; yüksek lisans programı için ise en az iki yarıyıl bir lisans programında ders vermiş olması; bir öğretim üyesinin doktora programında tez yönetebilmesi için en az 1 yüksek lisans tezi yönetmiş olması gerecek. Buna göre, artık doktorayı bitirdikten hemen sonra doktora dersi verme ve doktora tezi danışmanlığı yapma uygulaması sonlandırıldı ve akademik olgunluk için bir geçiş dönemi eklendi.
Lisansüstü tez danışmanlığı için de üst sınır getirildi. Buna göre, öğretim üyeleri yüksek lisans ve doktorada en fazla 12 kişiye tez danışmanlığı yapabilecek. Ancak üniversite yetkili kurulları bu sınırı düşürebilecek veya üst sınırı geçmemek kaydıyla artırabilecek.
Yeterlilik ve tez savunmalarına dinleyiciler de katılabilecek
Öğrencilerin, yeterlilik ve tez savunma toplantıları da dinleyicilerin katılımına açık yapılacak. Bazı üniversitelerce uygulanan tez savunmasından önce öğrenci tarafından intihal programı raporu da artık tüm üniversiteler için geçerli olacak. Buna göre tüm lisansüstü öğrencileri, tez savunmasından önce artık intihal programı raporunu okullarına teslim edecek, sonra savunmaya girecek.
Güncellenen kriteler YÖK'ün anasayfasında yer alan 'Duyurular' bölümünde "Lisansüstü Eğitim ve öğretim Programı açılması ve yürütülmesine ilişkin ilkeler" başlığı altında yayınlandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
YÖK, yüksek lisans ve doktora programı açılması kriterlerine ilişkin yeni düzenleme yaptı. İşte yeni düzenlemenin detayları;
YÖK, yüksek lisans ve doktora programı açılma kriterlerine ilişkin yeni düzenleme yaptı. Buna göre, bir anabilim dalında doktora programı açılabilmesi için gereken asgari öğretim üyeleri arasında artık yabancı uyruklu akademisyenler de bulunabilecek. Öğrencilerin, yeterlilik ve tez savunma toplantıları dinleyicilere açık olacak ve tez savunmasından önce intihal programı raporu okullara teslim edilecek.
YÖK, ilk kez bu yıl tüm paydaşlarının görüşlerini almak için başlattığı 'Askıya Çıkardık' uygulamasının ilk konusu olan "Yüksek Lisans ve Doktora Programları Açma Kriterleri"ne ilişkin çalışmasını tamamladı.
YÖK Başkanı Yekta Saraç başkanlığındaki yeni yönetim, eğitim-öğretimin niteliğini yükseltecek faaliyetler çerçevesinde, bu yıl ilk kez tıp ve hukuk bölümlerine taban puan getirme kararının ardından, yüksek lisans ve doktora kriterlerine ilişkin en son 8 Ekim 2009'da Yükseköğretim Genel Kurul toplantısında alınan kararları, yükseköğretim kurumlarının yetkili kurulları, akademisyenler ve Askıya Çıkardık uygulamasıyla diğer paydaşlardan gelen görüş ve önerileri dikkate alarak güncelledi.
Daha sonra YÖK Genel Kurulunda bu öneriler, müzakerelerin ardından karara bağlandı ve üniversitelere gönderildi. Buna göre, bir anabilim dalında doktora programı açılabilmesi için gereken o anabilim dalında en az beş olan öğretim üyesi sayısı 6'ya çıkarıldı. Daha önce asgari öğretim üyesi arasında değerlendirilmeyen yabancı uyruklu öğretim üyelerinin de asgari öğretim üyesi arasında değerlendirmesi sağlandı. Düzenlemeyle, 1 yabancı uyruklu öğretim üyesi de artık asgari öğretim üyesi kadrosu arasında sayılacak. Bu değişiklikle, üniversitelerin daha enternasyonel olmasının teşvik edilmesi amaçlandı.
Bunun yanı sıra doktora programında yer alacak öğretim üyelerinin en az dört yarıyıl bir lisans ya da iki yarıyıl tezli yüksek lisans programında; yüksek lisans programı için ise en az iki yarıyıl bir lisans programında ders vermiş olması; bir öğretim üyesinin doktora programında tez yönetebilmesi için en az 1 yüksek lisans tezi yönetmiş olması gerecek. Buna göre, artık doktorayı bitirdikten hemen sonra doktora dersi verme ve doktora tezi danışmanlığı yapma uygulaması sonlandırıldı ve akademik olgunluk için bir geçiş dönemi eklendi.
Lisansüstü tez danışmanlığı için de üst sınır getirildi. Buna göre, öğretim üyeleri yüksek lisans ve doktorada en fazla 12 kişiye tez danışmanlığı yapabilecek. Ancak üniversite yetkili kurulları bu sınırı düşürebilecek veya üst sınırı geçmemek kaydıyla artırabilecek.
Yeterlilik ve tez savunmalarına dinleyiciler de katılabilecek
Öğrencilerin, yeterlilik ve tez savunma toplantıları da dinleyicilerin katılımına açık yapılacak. Bazı üniversitelerce uygulanan tez savunmasından önce öğrenci tarafından intihal programı raporu da artık tüm üniversiteler için geçerli olacak. Buna göre tüm lisansüstü öğrencileri, tez savunmasından önce artık intihal programı raporunu okullarına teslim edecek, sonra savunmaya girecek.
Güncellenen kriteler YÖK'ün anasayfasında yer alan 'Duyurular' bölümünde "Lisansüstü Eğitim ve öğretim Programı açılması ve yürütülmesine ilişkin ilkeler" başlığı altında yayınlandı.
Son Güncelleme: Çarşamba, 21 Ocak 2015 13:14
Gösterim: 2382

