Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Türk Eğitim Vakfı'nın (TEV) Soma'daki maden kazasında vefat eden veya çalışamayacak durumda olan işçilerin çocuklarına burs tahsis etmek için oluşturduğu "TEV Soma Umut Fonu"nda, ödenmiş ve taahhütleriyle birlikte 5 milyon lira bağış toplandı.

Vakıftan yapılan açıklamaya göre, "TEV Soma Umut Fonu"nun geldiği nokta ve fon kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar düzenlenen basın toplantısında anlatıldı.

Fon sayesinde Milli Eğitim Bakanlığı'nın koordinasyonunda belirlenen 165 öğrenciye eğitim hayatları boyunca destek olunacak. 

Toplantıda konuşan TEV Genel Müdürü Yıldız Günay, vakfın, çağdaş Türkiye idealine olan tutkusuyla 47 yıldır eğitime destek vermeye devam ettiğini belirtti. Eğitimde sürdürülebilirliğin önemine işaret eden Günay, bu önemin özellikle Soma'daki gibi yaşanan felaketler sonrasında daha da artığını kaydetti. Günay, Soma'daki maden kazasının, sadece kazadan etkilenenleri ve ailelerini değil, tüm ülkeyi derin bir yasa boğduğunu aktardı.

Maden kazasında şehit olan veya çalışamayacak durumda olanların çocuklarının eğitimlerinin yarım kalmaması için hızlıca harekete geçtiklerini anlatan Günay, bu kapsamda "TEV Soma Umut Fonu"nu hayata geçirdiklerini belirtti.

Her öğrenci için "Eğitim Yaşam Döngüsü" planladıklarını, bu sayede çocukların gelecekteki eğitim hayatlarında nasıl destekleneceklerini ayrıntılarıyla ortaya koyduklarını kaydeden Günay, şu görüşleri paylaştı:

"Alt yapımız sayesinde bağışçılarımıza süreli burs desteği sunma imkanı tanıdık. Böylece bağışçılarımız burs verecekleri öğrencileri, belirli kriterler doğrultusunda seçme imkanına da sahip oldu. Yaşanan her türlü felakete karşı son derece duyarlı olan milletimiz. Milletimiz TEV Soma Umut Fonu'nun en büyük destekçisi oldu ve bizi çıktığımız yolda yalnız bırakmadı. Fonda ödenmiş ve taahhütleriyle birlikte 5 milyon lira bağış toplandı. TEV olarak uzmanlığımız ve hassasiyetimizle yürüttüğümüz Soma sürecinde eğitim için en fazla bağışı toplayarak, bölgeye en fazla sayıda burs veren vakıf olmayı başardık. Fonumuz sayesinde 165 çocuğumuza eğitim hayatları boyunca destek olacağız."

Öğrencilere verilecek burs miktarı ve zamanlamaları hakkında da bilgi veren Günay, fırsat eşitliği sağlamak amacıyla eğitim bursu veren kurumlar için ortak burs şartlarının belirlendiğini aktardı. Üniversite öğrenimine kadar olan bursiyerlere 150, üniversite öğrenimine devam edecek olanlara ise 360 lira ödeme yapılacağını bildiren Günay, "Her yıl ağustosta bir aylık burs miktarı tutarında kırtasiye yardımı yapılacak. Bursiyerlerden öğrenime devam zorunluluğu aranacak, MEB'in ilgili yönetmeliğinde yer alan devam ve devamsızlık hükümleri dikkate alınacak" bilgisini verdi.

"TBB 1 milyon 134 bin, Fenerbahçe 2 milyon 26 bin lira bağışta bulundu"

Yıldız Günay, TEV Soma Umut Fonu kapsamında toplanan bağışların yüzde 11'ni bireysel, yüzde 89'nu ise ulusal ve uluslararası kurumların oluşturduğunu belirterek, 111 kurum ve yaklaşık bin kişinin Soma'ya destek vermek için kendilerini tercih ettiğini kaydetti.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve Fenerbahçe Spor Kulübü'nün, kendi kampanyalarını sürdürürken, TEV Soma Umut Fonu'nun hayata geçmesiyle topladıkları bağışları bu fona aktarmaya karar verdiklerini anlatan Günay, "TBB fonumuza 1 milyon 134 bin 830 lira aktarırken, Fenerbahçe Spor Kulübü de yıllara sair olmak üzere 2 milyon 26 bin 105 lira ile fona destek verecek. Bu anlamda en yüksek miktarda bağışta bulunan TBB ve Fenerbahçe Spor Kulübü olmak üzere bağışta bulunan tüm kurumlara şükranlarımızı sunuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

> Soma'daki çocukların eğitimi için 5 milyon lira bağış

Türk Eğitim Vakfı'nın (TEV) Soma'daki maden kazasında vefat eden veya çalışamayacak durumda olan işçilerin çocuklarına burs tahsis etmek için oluşturduğu "TEV Soma Umut Fonu"nda, ödenmiş ve taahhütleriyle birlikte 5 milyon lira bağış toplandı.

Vakıftan yapılan açıklamaya göre, "TEV Soma Umut Fonu"nun geldiği nokta ve fon kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar düzenlenen basın toplantısında anlatıldı.

Fon sayesinde Milli Eğitim Bakanlığı'nın koordinasyonunda belirlenen 165 öğrenciye eğitim hayatları boyunca destek olunacak. 

Toplantıda konuşan TEV Genel Müdürü Yıldız Günay, vakfın, çağdaş Türkiye idealine olan tutkusuyla 47 yıldır eğitime destek vermeye devam ettiğini belirtti. Eğitimde sürdürülebilirliğin önemine işaret eden Günay, bu önemin özellikle Soma'daki gibi yaşanan felaketler sonrasında daha da artığını kaydetti. Günay, Soma'daki maden kazasının, sadece kazadan etkilenenleri ve ailelerini değil, tüm ülkeyi derin bir yasa boğduğunu aktardı.

Maden kazasında şehit olan veya çalışamayacak durumda olanların çocuklarının eğitimlerinin yarım kalmaması için hızlıca harekete geçtiklerini anlatan Günay, bu kapsamda "TEV Soma Umut Fonu"nu hayata geçirdiklerini belirtti.

Her öğrenci için "Eğitim Yaşam Döngüsü" planladıklarını, bu sayede çocukların gelecekteki eğitim hayatlarında nasıl destekleneceklerini ayrıntılarıyla ortaya koyduklarını kaydeden Günay, şu görüşleri paylaştı:

"Alt yapımız sayesinde bağışçılarımıza süreli burs desteği sunma imkanı tanıdık. Böylece bağışçılarımız burs verecekleri öğrencileri, belirli kriterler doğrultusunda seçme imkanına da sahip oldu. Yaşanan her türlü felakete karşı son derece duyarlı olan milletimiz. Milletimiz TEV Soma Umut Fonu'nun en büyük destekçisi oldu ve bizi çıktığımız yolda yalnız bırakmadı. Fonda ödenmiş ve taahhütleriyle birlikte 5 milyon lira bağış toplandı. TEV olarak uzmanlığımız ve hassasiyetimizle yürüttüğümüz Soma sürecinde eğitim için en fazla bağışı toplayarak, bölgeye en fazla sayıda burs veren vakıf olmayı başardık. Fonumuz sayesinde 165 çocuğumuza eğitim hayatları boyunca destek olacağız."

Öğrencilere verilecek burs miktarı ve zamanlamaları hakkında da bilgi veren Günay, fırsat eşitliği sağlamak amacıyla eğitim bursu veren kurumlar için ortak burs şartlarının belirlendiğini aktardı. Üniversite öğrenimine kadar olan bursiyerlere 150, üniversite öğrenimine devam edecek olanlara ise 360 lira ödeme yapılacağını bildiren Günay, "Her yıl ağustosta bir aylık burs miktarı tutarında kırtasiye yardımı yapılacak. Bursiyerlerden öğrenime devam zorunluluğu aranacak, MEB'in ilgili yönetmeliğinde yer alan devam ve devamsızlık hükümleri dikkate alınacak" bilgisini verdi.

"TBB 1 milyon 134 bin, Fenerbahçe 2 milyon 26 bin lira bağışta bulundu"

Yıldız Günay, TEV Soma Umut Fonu kapsamında toplanan bağışların yüzde 11'ni bireysel, yüzde 89'nu ise ulusal ve uluslararası kurumların oluşturduğunu belirterek, 111 kurum ve yaklaşık bin kişinin Soma'ya destek vermek için kendilerini tercih ettiğini kaydetti.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve Fenerbahçe Spor Kulübü'nün, kendi kampanyalarını sürdürürken, TEV Soma Umut Fonu'nun hayata geçmesiyle topladıkları bağışları bu fona aktarmaya karar verdiklerini anlatan Günay, "TBB fonumuza 1 milyon 134 bin 830 lira aktarırken, Fenerbahçe Spor Kulübü de yıllara sair olmak üzere 2 milyon 26 bin 105 lira ile fona destek verecek. Bu anlamda en yüksek miktarda bağışta bulunan TBB ve Fenerbahçe Spor Kulübü olmak üzere bağışta bulunan tüm kurumlara şükranlarımızı sunuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Son Güncelleme: Çarşamba, 15 Ekim 2014 16:26

Gösterim: 2202

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, IŞİD bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerde, eğitim kurumlarının hedef olmasına ilişkin, "Geçen yıl şartlı eğitim yardımından yararlanan 177 bin 855 öğrencimize, toplamda 17 milyon 68 lira aktarıldı. Olayların başladığı günden bu güne meydana gelen maddi zararla bir bu kadar daha öğrencimiz burs imkanından yararlanabilir, yeni derslikler, yeni okullar yapılabilirdi" dedi.

Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kitapların, okulların yakılmasının sadece bir halk için değil bir medeniyet için de unutulmaz bir acı olduğunun altını çizdi.

 Türkiye'de de bir kesimin sözde demokrasi mücadelesi verdikleri iddiasında iken aksine Orta Çağ'daki Moğol istilası sırasında Bağdat’ta yaşananları aratmayacak seviyede bir Vandalizmle, okulları ve kütüphaneleri yaktığını belirten Tekin, yaşananların hiçbir akılla, vicdanla  açıklanması veya anlaşılmasının mümkün olmadığını vurguladı. 

Eğitimin toplumlar için, kalkınmada ve ilerlemede en önemli itici güç olduğuna işaret eden Tekin, eğitimle geleceğin inşa edildiğini dile getirdi.

Geleceğinin inşasında okulun ayrı bir yeri bulunduğunu belirten Tekin, geleceğin, bu topraklarda farklılıklarıyla birlikte yaşamayı başarabilen herkesin olduğunu belirtti.

Eğitim kurumlarının yakılmasının mantığının anlaşılamadığını dile getiren Tekin, çocukların geleceğinin inşasında en önemli unsurların başında gelen ve yapımında tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı olan eğitim yuvalarının, yıkılması tahrip edilmesinin açıklanamayacağını vurguladı.

 Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu sorumsuzca ve pervasızca hareket eden bir avuç haddini bilmez kitle, kamu malına zarar vererek oradaki halkların, halklarının geleceklerini çalıyorlar. Bu yaşanan, Vandalizmden daha büyük bir şey, terör, barbarlık. Biz hükümetin bir unsuru olan Milli Eğitim Bakanlığı olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi başta olmak üzere coğrafi ve iktisadi açıdan ülkemizin dezavantajlı bölgelerine yatırım, teşvik, öğretmen atamalarında pozitif ayrımcılık uyguluyoruz. Özelde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini merkeze alan bu tür bir pozitif ayrımcılığa rağmen son zamanlarda bölgede okullara yapılan saldırılar asla kabul edilemez. 

Olayların başladığı günden itibaren yaklaşık 242 okulumuz zarar gördü. Burada zararımız yaklaşık 16 milyon lira. Düşünün 1 milyon 600 bine 2 bin 500 metrekarelik alanda 8 derslikli, 5 bin metrekarelik alana 3 bin 200 liraya 16 derslikli, 6 bin 200 metrekareye 4 milyona 24 derslikli okul yapabiliyoruz, geçen yıl şartlı eğitim yardımından yararlanan 177 bin 855 öğrencimize, toplamda 17 milyon 68 lira aktarıldı. Olayların başladığı günden bu güne meydana gelen maddi zararla bir bu kadar daha öğrencimiz burs imkanından yararlanabilir, yeni derslikler, yeni okullar yapılabilirdi. Bu Vandallar, öğrencilerimizin bu sınıflarını, okullarını onların isteklerini dikkate almadan yakıyorlar."

"Vandallar oradaki halkın iradesini, geleceğini çalıyorlar"

Halktan bu tür Vandalist eylemlere, izin vermemelerini isteyen Tekin, "Halkımızın okullarına, çocuklarının geleceğine sahip çıkacağına, inancımız tam. Bu Vandallar, oradaki halkın büyük  çoğunluğunun, iradesini dikkate almadan, çocuklarının eğitim hakkını ellerinden alarak, bölgeye yatırım yapılmasını engelleyerek, oradaki halkın iradesini, geleceğini çalıyor, yakıyor, bombalıyor aslında" dedi.

> 177 bin 855 öğrencinin bursu yandı!

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, IŞİD bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerde, eğitim kurumlarının hedef olmasına ilişkin, "Geçen yıl şartlı eğitim yardımından yararlanan 177 bin 855 öğrencimize, toplamda 17 milyon 68 lira aktarıldı. Olayların başladığı günden bu güne meydana gelen maddi zararla bir bu kadar daha öğrencimiz burs imkanından yararlanabilir, yeni derslikler, yeni okullar yapılabilirdi" dedi.

Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kitapların, okulların yakılmasının sadece bir halk için değil bir medeniyet için de unutulmaz bir acı olduğunun altını çizdi.

 Türkiye'de de bir kesimin sözde demokrasi mücadelesi verdikleri iddiasında iken aksine Orta Çağ'daki Moğol istilası sırasında Bağdat’ta yaşananları aratmayacak seviyede bir Vandalizmle, okulları ve kütüphaneleri yaktığını belirten Tekin, yaşananların hiçbir akılla, vicdanla  açıklanması veya anlaşılmasının mümkün olmadığını vurguladı. 

Eğitimin toplumlar için, kalkınmada ve ilerlemede en önemli itici güç olduğuna işaret eden Tekin, eğitimle geleceğin inşa edildiğini dile getirdi.

Geleceğinin inşasında okulun ayrı bir yeri bulunduğunu belirten Tekin, geleceğin, bu topraklarda farklılıklarıyla birlikte yaşamayı başarabilen herkesin olduğunu belirtti.

Eğitim kurumlarının yakılmasının mantığının anlaşılamadığını dile getiren Tekin, çocukların geleceğinin inşasında en önemli unsurların başında gelen ve yapımında tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı olan eğitim yuvalarının, yıkılması tahrip edilmesinin açıklanamayacağını vurguladı.

 Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu sorumsuzca ve pervasızca hareket eden bir avuç haddini bilmez kitle, kamu malına zarar vererek oradaki halkların, halklarının geleceklerini çalıyorlar. Bu yaşanan, Vandalizmden daha büyük bir şey, terör, barbarlık. Biz hükümetin bir unsuru olan Milli Eğitim Bakanlığı olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi başta olmak üzere coğrafi ve iktisadi açıdan ülkemizin dezavantajlı bölgelerine yatırım, teşvik, öğretmen atamalarında pozitif ayrımcılık uyguluyoruz. Özelde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini merkeze alan bu tür bir pozitif ayrımcılığa rağmen son zamanlarda bölgede okullara yapılan saldırılar asla kabul edilemez. 

Olayların başladığı günden itibaren yaklaşık 242 okulumuz zarar gördü. Burada zararımız yaklaşık 16 milyon lira. Düşünün 1 milyon 600 bine 2 bin 500 metrekarelik alanda 8 derslikli, 5 bin metrekarelik alana 3 bin 200 liraya 16 derslikli, 6 bin 200 metrekareye 4 milyona 24 derslikli okul yapabiliyoruz, geçen yıl şartlı eğitim yardımından yararlanan 177 bin 855 öğrencimize, toplamda 17 milyon 68 lira aktarıldı. Olayların başladığı günden bu güne meydana gelen maddi zararla bir bu kadar daha öğrencimiz burs imkanından yararlanabilir, yeni derslikler, yeni okullar yapılabilirdi. Bu Vandallar, öğrencilerimizin bu sınıflarını, okullarını onların isteklerini dikkate almadan yakıyorlar."

"Vandallar oradaki halkın iradesini, geleceğini çalıyorlar"

Halktan bu tür Vandalist eylemlere, izin vermemelerini isteyen Tekin, "Halkımızın okullarına, çocuklarının geleceğine sahip çıkacağına, inancımız tam. Bu Vandallar, oradaki halkın büyük  çoğunluğunun, iradesini dikkate almadan, çocuklarının eğitim hakkını ellerinden alarak, bölgeye yatırım yapılmasını engelleyerek, oradaki halkın iradesini, geleceğini çalıyor, yakıyor, bombalıyor aslında" dedi.

Son Güncelleme: Çarşamba, 15 Ekim 2014 11:41

Gösterim: 1399

Üniversitelerde görev yapan öğretim üyeleri ile araştırma görevlisi, öğretim görevlisi ve okutmanların mali haklarında, "yükseköğretim tazminatı" adı altında yeni bir ödeme unsuru getirilerek artış yapılacak. 

Yükseköğretim Personel Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı TBMM Başkanlığı'na sunuldu.

Tasarıyla 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa madde eklenerek, yüksek öğretim tazminatı uygulaması düzenleniyor. Buna göre Devlet Memurları Kanunu'na tabi en yüksek devlet memuru, ek gösterge dahil brüt aylık tutarının profesör, doçent ve yardımcı doçent kadrosunda bulunanlara yüzde 100'ü, araştırma görevlisi, öğretim görevlisi ve okutman kadrosunda bulunanlara yüzde 115'i oranında her ay yükseköğretim tazminatı ödenecek. Bu tazminata hak kazanılması ve ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler uygulanacak.

Bu maddeye göre ödenecek tazminat damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacak ve ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye ek ödemesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmayacak. 

Akademik Teşvik Ödeneği

Tasarıya göre bilim, teknoloji ve sanata katkı sağlayıcı nitelikte yurt içinde veya yurt dışında sonuçlandırdıkları proje, yaptıkları araştırma, yayın ve sergi, aldıkları patent ile çalışmalarına yapılan atıflar, bilim danışma kurulu bulunan uluslararası düzeydeki toplantılarda sundukları ve almış oldukları akademik ödüller esas alınarak, öğretim üyeleri ile araştırma görevlisi, öğretim görevlisi ve okutmanlar için yıllık akademik teşvik puanı hesaplanacak, aldıkları puanlarla orantılı olarak da akademik teşvik ödeneği adı altında yeni bir ödeme yapılacak. 

Buna göre her bir takvim yılı için, bir önceki yıl, bilim, teknoloji ve sanata katkı sağlayıcı nitelikte yurt içinde veya yurt dışında sonuçlandırılan proje, araştırma, yayın, tasarım, sergi, patent  ile çalışmalara yapılan atıflar, bilim kurulu bulunan uluslararası düzeydeki  toplantılarda tebliğ sunma ve almış olduğu akademik ödüller esas alınarak öğretim elemanları için  yüz puan üzerinden yıllık akademik teşvik puanı hesaplanacak. 

Akademik teşvik puanı otuz ve üzerinde bulunanlara, Devlet Memurları Kanunu'na tabi ek gösterge dahil en yüksek devlet memuru brüt aylık tutarının, profesör kadrosunda bulunanlar için yüzde 100'üne, doçent kadrosunda bulunanlar için yüzde 90'ına, yardımcı doçent kadrosunda bulunanlar için yüzde 80'ine, araştırma görevlisi kadrosunda bulunanlar için yüzde 70'ine, öğretim görevlisi ve okutman kadrosunda bulunanlar için ise yüzde 60'ına, aldıkları akademik teşvik puanının yüze bölünmesi suretiyle bulunacak oranın uygulanması suretiyle hesaplanan tutarda akademik teşvik ödeneği verilecek. Ödeme, aylık ödendiği sürece ve kadrolarının bulunduğu yükseköğretim  kurumları tarafından Şubat ayının onbeşinden itibaren oniki ay süreyle her ayın 15'inde yapılacak. Damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacak. İlgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye ek ödemesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmayacak. 

Bilim alanlarının özellikleri ve öğretim elemanlarının unvanına göre, akademik teşvik puanlarının hesaplanmasında  esas alınacak faaliyetlerin ayrıntılı özellikleri, bu faaliyetlerin puan karşılıkları, akademik teşvik toplam puanının yüzde 30'unu geçmemek üzere her bir akademik faaliyet türünün toplam puanın hesaplanmasındaki ağırlıkları, akademik teşvik puanının hesaplanmasına ilişkin usul ve esaslar ile bu hesaplamaları yapacak komisyonun oluşumu ile diğer hususlar, Yükseköğretim Kurulu'nun önerisi, Maliye Bakanlığı'nın görüşü ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenecek. 

Söz konusu yönetmelik 4 ay içinde yürürlüğe konulacak, ilk defa akademik teşvik puanı hesaplanması, 2015 yılında yapılan faaliyetler esas alınmak suretiyle, 2016 yılı için yapılacak.

> Akademisyenlere teşvik ve yükseköğretim tazminatı

Üniversitelerde görev yapan öğretim üyeleri ile araştırma görevlisi, öğretim görevlisi ve okutmanların mali haklarında, "yükseköğretim tazminatı" adı altında yeni bir ödeme unsuru getirilerek artış yapılacak. 

Yükseköğretim Personel Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı TBMM Başkanlığı'na sunuldu.

Tasarıyla 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa madde eklenerek, yüksek öğretim tazminatı uygulaması düzenleniyor. Buna göre Devlet Memurları Kanunu'na tabi en yüksek devlet memuru, ek gösterge dahil brüt aylık tutarının profesör, doçent ve yardımcı doçent kadrosunda bulunanlara yüzde 100'ü, araştırma görevlisi, öğretim görevlisi ve okutman kadrosunda bulunanlara yüzde 115'i oranında her ay yükseköğretim tazminatı ödenecek. Bu tazminata hak kazanılması ve ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler uygulanacak.

Bu maddeye göre ödenecek tazminat damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacak ve ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye ek ödemesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmayacak. 

Akademik Teşvik Ödeneği

Tasarıya göre bilim, teknoloji ve sanata katkı sağlayıcı nitelikte yurt içinde veya yurt dışında sonuçlandırdıkları proje, yaptıkları araştırma, yayın ve sergi, aldıkları patent ile çalışmalarına yapılan atıflar, bilim danışma kurulu bulunan uluslararası düzeydeki toplantılarda sundukları ve almış oldukları akademik ödüller esas alınarak, öğretim üyeleri ile araştırma görevlisi, öğretim görevlisi ve okutmanlar için yıllık akademik teşvik puanı hesaplanacak, aldıkları puanlarla orantılı olarak da akademik teşvik ödeneği adı altında yeni bir ödeme yapılacak. 

Buna göre her bir takvim yılı için, bir önceki yıl, bilim, teknoloji ve sanata katkı sağlayıcı nitelikte yurt içinde veya yurt dışında sonuçlandırılan proje, araştırma, yayın, tasarım, sergi, patent  ile çalışmalara yapılan atıflar, bilim kurulu bulunan uluslararası düzeydeki  toplantılarda tebliğ sunma ve almış olduğu akademik ödüller esas alınarak öğretim elemanları için  yüz puan üzerinden yıllık akademik teşvik puanı hesaplanacak. 

Akademik teşvik puanı otuz ve üzerinde bulunanlara, Devlet Memurları Kanunu'na tabi ek gösterge dahil en yüksek devlet memuru brüt aylık tutarının, profesör kadrosunda bulunanlar için yüzde 100'üne, doçent kadrosunda bulunanlar için yüzde 90'ına, yardımcı doçent kadrosunda bulunanlar için yüzde 80'ine, araştırma görevlisi kadrosunda bulunanlar için yüzde 70'ine, öğretim görevlisi ve okutman kadrosunda bulunanlar için ise yüzde 60'ına, aldıkları akademik teşvik puanının yüze bölünmesi suretiyle bulunacak oranın uygulanması suretiyle hesaplanan tutarda akademik teşvik ödeneği verilecek. Ödeme, aylık ödendiği sürece ve kadrolarının bulunduğu yükseköğretim  kurumları tarafından Şubat ayının onbeşinden itibaren oniki ay süreyle her ayın 15'inde yapılacak. Damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacak. İlgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye ek ödemesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmayacak. 

Bilim alanlarının özellikleri ve öğretim elemanlarının unvanına göre, akademik teşvik puanlarının hesaplanmasında  esas alınacak faaliyetlerin ayrıntılı özellikleri, bu faaliyetlerin puan karşılıkları, akademik teşvik toplam puanının yüzde 30'unu geçmemek üzere her bir akademik faaliyet türünün toplam puanın hesaplanmasındaki ağırlıkları, akademik teşvik puanının hesaplanmasına ilişkin usul ve esaslar ile bu hesaplamaları yapacak komisyonun oluşumu ile diğer hususlar, Yükseköğretim Kurulu'nun önerisi, Maliye Bakanlığı'nın görüşü ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenecek. 

Söz konusu yönetmelik 4 ay içinde yürürlüğe konulacak, ilk defa akademik teşvik puanı hesaplanması, 2015 yılında yapılan faaliyetler esas alınmak suretiyle, 2016 yılı için yapılacak.

Son Güncelleme: Çarşamba, 15 Ekim 2014 10:35

Gösterim: 1785

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanlığı’na AK Parti’li Emrullah İşler seçildi

emrullah işlerMilli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanlığı’na AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler seçildi.

Komisyon, bugün Başkanvekili, AK Parti Amasya Milletvekili Avni Erdemir başkanlığında toplanarak başkanlık seçimi yaptı.

Yapılan oylamada, AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler komisyon başkanlığa seçildi.

İşler, seçimin ardından yaptığı konuşmada, komisyonun gündeminde üç üniversite kurulmasıyla ilgili kanun teklifi olduğunu belirterek, "Önümüzde kısa bir süre var, muhtemelen bir kaç toplantı ancak yapabileceğiz. Dönem sonuna kadar verimli, güzel çalışmalar yapmayı temenni ediyorum" dedi.

Komisyon başkanlığı, AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancı’nın AK Parti Grup Başkanvekili seçilmesiyle boşalmıştı.

Emrullah İşler kimdir?

Emrullah İşler, 7 Ocak 1960'ta Ankara'nın Kızılcahamam Kuşçuören köyünde doğdu. Kral Suud Üniversitesi Eğitim Fakültesi İslami İlimler Bölümünde lisans, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Bölümünde Yüksek lisansını ve doktorasını aynı üniversitenin Tefsir Anabilim Dalında tamamladı. Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümünde Tefsir alanında yardımcı doçent olarak çalıştıktan sonra, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Arap Dili Eğitimi Anabilim Dalında yardımcı doçent, doçent ve profesör unvanıyla görev yaptı. Kazakistan ve Suudi Arabistan'da misafir öğretim üyeliği görevinde bulunan İşler aynı zamanda Başbakan Başmüşaviri olarak çalıştı. Gazi Eğitim Fakültesi Arap Dili Eğitimi Anabilim Dalı Başkanlığı yaptı ve TBMM 24. Dönem Ankara milletvekilliği ile 24. Dönemde İKÖPAB Türk Grubu Başkanlığı yaptı. İyi düzeyde Arapça ve İngilizce bilmektedir. Evli ve Ayşenur İşler ile evlidir. 3 çocuk babasıdır.

> İşte yeni TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanlığı’na AK Parti’li Emrullah İşler seçildi

emrullah işlerMilli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanlığı’na AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler seçildi.

Komisyon, bugün Başkanvekili, AK Parti Amasya Milletvekili Avni Erdemir başkanlığında toplanarak başkanlık seçimi yaptı.

Yapılan oylamada, AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler komisyon başkanlığa seçildi.

İşler, seçimin ardından yaptığı konuşmada, komisyonun gündeminde üç üniversite kurulmasıyla ilgili kanun teklifi olduğunu belirterek, "Önümüzde kısa bir süre var, muhtemelen bir kaç toplantı ancak yapabileceğiz. Dönem sonuna kadar verimli, güzel çalışmalar yapmayı temenni ediyorum" dedi.

Komisyon başkanlığı, AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancı’nın AK Parti Grup Başkanvekili seçilmesiyle boşalmıştı.

Emrullah İşler kimdir?

Emrullah İşler, 7 Ocak 1960'ta Ankara'nın Kızılcahamam Kuşçuören köyünde doğdu. Kral Suud Üniversitesi Eğitim Fakültesi İslami İlimler Bölümünde lisans, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Bölümünde Yüksek lisansını ve doktorasını aynı üniversitenin Tefsir Anabilim Dalında tamamladı. Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümünde Tefsir alanında yardımcı doçent olarak çalıştıktan sonra, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Arap Dili Eğitimi Anabilim Dalında yardımcı doçent, doçent ve profesör unvanıyla görev yaptı. Kazakistan ve Suudi Arabistan'da misafir öğretim üyeliği görevinde bulunan İşler aynı zamanda Başbakan Başmüşaviri olarak çalıştı. Gazi Eğitim Fakültesi Arap Dili Eğitimi Anabilim Dalı Başkanlığı yaptı ve TBMM 24. Dönem Ankara milletvekilliği ile 24. Dönemde İKÖPAB Türk Grubu Başkanlığı yaptı. İyi düzeyde Arapça ve İngilizce bilmektedir. Evli ve Ayşenur İşler ile evlidir. 3 çocuk babasıdır.

Son Güncelleme: Çarşamba, 15 Ekim 2014 10:47

Gösterim: 1208

Ege Üniversitesi'nde yabancı diller bölümü ek binasını işgal eden 38 öğrencinin toplam 839 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı dava başladı.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, “Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi”, “Kamu malına zarar verme”, “Kamu görevlisine direnme”, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” ve “Örgüt propagandası” iddialarıyla tutuksuz yargılanan bazı sanıklar ve avukatları katıldı.

Sanıklar, Soma’da gerçekleşen katliama sessiz kalmadıklarını, demokratik haklarını kullanarak tepkilerini dile getirdiklerini, eylemlerinin bine yakın çevik kuvvet polisi, özel harekat polisleri, TOMA’lar ve helikopterlerle sindirilmeye çalışıldığını savundu.

Mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin tamamlanması ve gelmeyen sanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.

Duruşma öncesi basın açıklaması

Duruşma öncesinde Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Öğrencileri Onurumuzu Savunuyoruz Platformu üyelerinin yaptığı basın açıklamasına CHP Manisa milletvekili Özgür Özel de destek verdi. Özel, “Bugün Soma Holding’in sahibi Alp Gürkan meydanlarda gezerken katliamdan sorumlular elini kolunu sallaya sallaya dolaşırken orada yaşananın bir kaza değil, bir cinayet olduğunu söyleyen, sizleri yargılayanlara yazıklar olsun” dedi.

Öğrencilerin tepkilerini gösterirken ifade ettikleri her şeyin bilirkişi raporunda karşılığını bulduğunu ifade eden Özel, “Bilirkişi raporu elbette holdingin sahibini ama onunla birlikte taşeron sistemi, hükumetin özelleştirme politikalarını ve bunun yanında her geçen gün biraz daha acımasızlaşan ve buna karşı hiçbir tedbir almayan sömürü düzenini sorumlu tuttu. Hem bilirkişi raporunda hem de hepimizin ortak vicdanında kimin suçlu, kimin haklı olduğunu biliyoruz” diye konuştu.

Olay nasıl gerçekleşmişti?

22 Mayıs günü Ege Üniversitesi yerleşkesindeki yabancı diller bölümü ek binası, bir grup öğrenci tarafından işgal edilmiş, öğrenciler Ege Üniversitesi Rektörlüğü'nden taleplerini içeren bir yazıyı binaya asmıştı.

Konu ile ilgili olarak İzmir Valiliği ise eylemin Soma’da meydana gelen maden faciayla ilgisi olmadığını F tipi cezaevlerinin kurulmasını protesto etmek amacıyla 2000 yılı aralık ayında başlatılan ölüm orucunda hayatını kaybeden bir öğrenciyi anmakla ilgili olduğunu açıklamıştı.

> 38 öğrenciye toplam 839 yıl hapis

Ege Üniversitesi'nde yabancı diller bölümü ek binasını işgal eden 38 öğrencinin toplam 839 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı dava başladı.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, “Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi”, “Kamu malına zarar verme”, “Kamu görevlisine direnme”, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” ve “Örgüt propagandası” iddialarıyla tutuksuz yargılanan bazı sanıklar ve avukatları katıldı.

Sanıklar, Soma’da gerçekleşen katliama sessiz kalmadıklarını, demokratik haklarını kullanarak tepkilerini dile getirdiklerini, eylemlerinin bine yakın çevik kuvvet polisi, özel harekat polisleri, TOMA’lar ve helikopterlerle sindirilmeye çalışıldığını savundu.

Mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin tamamlanması ve gelmeyen sanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.

Duruşma öncesi basın açıklaması

Duruşma öncesinde Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Öğrencileri Onurumuzu Savunuyoruz Platformu üyelerinin yaptığı basın açıklamasına CHP Manisa milletvekili Özgür Özel de destek verdi. Özel, “Bugün Soma Holding’in sahibi Alp Gürkan meydanlarda gezerken katliamdan sorumlular elini kolunu sallaya sallaya dolaşırken orada yaşananın bir kaza değil, bir cinayet olduğunu söyleyen, sizleri yargılayanlara yazıklar olsun” dedi.

Öğrencilerin tepkilerini gösterirken ifade ettikleri her şeyin bilirkişi raporunda karşılığını bulduğunu ifade eden Özel, “Bilirkişi raporu elbette holdingin sahibini ama onunla birlikte taşeron sistemi, hükumetin özelleştirme politikalarını ve bunun yanında her geçen gün biraz daha acımasızlaşan ve buna karşı hiçbir tedbir almayan sömürü düzenini sorumlu tuttu. Hem bilirkişi raporunda hem de hepimizin ortak vicdanında kimin suçlu, kimin haklı olduğunu biliyoruz” diye konuştu.

Olay nasıl gerçekleşmişti?

22 Mayıs günü Ege Üniversitesi yerleşkesindeki yabancı diller bölümü ek binası, bir grup öğrenci tarafından işgal edilmiş, öğrenciler Ege Üniversitesi Rektörlüğü'nden taleplerini içeren bir yazıyı binaya asmıştı.

Konu ile ilgili olarak İzmir Valiliği ise eylemin Soma’da meydana gelen maden faciayla ilgisi olmadığını F tipi cezaevlerinin kurulmasını protesto etmek amacıyla 2000 yılı aralık ayında başlatılan ölüm orucunda hayatını kaybeden bir öğrenciyi anmakla ilgili olduğunu açıklamıştı.

Son Güncelleme: Çarşamba, 15 Ekim 2014 14:54

Gösterim: 1197


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.