Cisco’nun, yarının dijital dünyasında etkin rol alacak nesillerin yetiştirilebilmesi vizyonuyla Türkiye’de 1999’da hayata geçirdiği Networking Akademi, pandemi döneminde büyük bir başarıya imza attı. 2020’de akademide eğitim alanların sayısı, 2019’a oranla yüzde 150’lik bir artış gösterdi ve katılımcı sayısı 27 bini geçti. MEB ile ortak gerçekleştirilen ve akademi aracılığıyla yürütülen öğretmenlere yönelik dijital yetkinlik projesi de salgın döneminde hız kesmeden devam etti.

ABD’de, Stanford Üniversitesi kampusunda kurulmuş, ağ iletişim teknolojileri adeta DNA’sına işlemiş ve fırsat eşitliğine odaklanan bir şirket olarak Cisco için eğitim her zaman öncelikli konulardan biri oldu. 1997’de hayata geçen ve halen 180 ülkede faal olan, Türkiye’de ise 1999’da kurulan Cisco Networking Akademi (NetAcad) projesi de işte bu vizyonun eseri.

Pandemi döneminde yüzde 150’lik artış
Cisco’nun Türkiye’de imza attığı en önemli sosyal sorumluluk projelerinden biri olan Networking Akademi’de 2018-2019 eğitim dönemi sonu itibari ile toplam 73.563 kişiye, dijital okuryazarlık, siber güvenlik, ağ yönetimi, nesnelerin interneti gibi pek çok farklı eğitimler verildi. Akademi zaman içinde, öğrenciler, eğitimciler, STK’lar ve Cisco çalışanlarından oluşan adeta “dünyanın en büyük sınıfı”na dönüştü.
Eğitim-öğretimin her kademede online ortama geçtiği COVID-19 döneminde ise NetAcad öğrenci sayısında büyük bir artış gözlemlendi. 2020’deki katılımcı sayısı 27 bini geçti. Bu da 2019’a göre %150’lik bir artış anlamına geliyor. Ülkemizde ilk vakanın görüldüğü mart ayından temmuza kadar geçen sürede ise akademi öğrencilerinin sayısı 19 bini buldu.

Öğretmenlere dijital yetkinlik eğitimi
NetAcad aynı zamanda çok anlamlı bir projeye de aracılık ediyor. MEB ile Cisco’nun ortak yürüttüğü ve öğretmenlerimizin yetkinlik dönüşümünün sağlanmasının amaçlandığı “Akıllı Teknolojiler ve Yazılım Geliştirme Mesleki Gelişim Programı” kapsamındaki eğitimler de Networking Akademi kanalıyla gerçekleştiriliyor. 1 milyon öğretmenin yetkinlik dönüşümünün sağlanması hedeflenen bu anlamlı projede, ağ yönetimi, siber güvenlik, nesnelerin interneti ve programlama eğitimleri, bilişim teknolojileri öğretmenleri başta olmak üzere tüm öğretmenlerimize online olarak veriliyor. Projeye katılan öğretmenler hem kendilerini geliştirme fırsatı buldu hem de öğrencilerine aktarabilecekleri dijital yetkinlikler kazandılar. Hassas bilgilerini korumayı ve bilinçli kullanıcı olmayı öğrendiler.

“29 bin öğretmene ulaşıldı”
Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü Genel Müdürü Doç. Dr. Adnan Boyacı da projenin önemine değinerek şunları söyledi: “Öğretmen Yetiştirme Geliştirme Genel Müdürlüğü olarak ‘Öğretmen Eğitiminde Dijital Dönüşüm’ adı altında başlattığımız proje kapsamında sürekli mesleki gelişim, yeni iş modelimizin temeli olmuştur. Bu doğrultuda tüm paydaşlarımızla uluslararası akredite ve uygulama temelli mesleki gelişim programları hazırlamak ve ‘mesleki öğrenenler topluluğu’nu desteklemek önceliğimizdir. Cisco ile olan ortaklığımız çerçevesinde geliştirdiğimiz mesleki gelişim programlarında, yüz yüze/online (Blended Learning) yöntemi kullanılarak, ‘Nesnelerin İnterneti’, ‘Python Eğitimi’, ve ‘Siber Güvenlik’ konularında yaklaşık olarak 29.000 öğretmenimize ulaşılmıştır. Bu öğretmenlerimiz de 870.000 öğrencimizi yetiştirecektir. Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü olarak Cisco ile olan iş ortaklığımızla şu ana kadar gerçekleştirdiğimiz eğitimlerle 21. Yüzyıl bilişim becerilerinin öğretmen ve öğrencilerle birlikte eğitim sisteminde bir dip dalgası yaratacağı düşünülmektedir.”

Webex engelleri kaldırdı
Cisco’nun video konferans uygulaması Webex, gerek Networking Akademi’nin başarısında gerekse de söz konusu projenin salgın döneminde de kesintisiz olarak devam etmesinde kilit rol oynadı. Bini aşkın katılımcılı eğitimler verildiği gibi, öğrencilere yönelik Python eğitiminde, her sınıf ayrı ayrı öğretmenleri ile her hafta online derslere girdi. Güvenlikten asla ödün vermeden, COVID-19’a teslim olmak yerine, salgına rağmen üretken olundu.

Didem Duru: Gurur ve mutluluk duyuyoruz
Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru, sosyal sorumluluk projeleriyle Türkiye’nin geleceğine yatırım yapmaktan ötürü büyük mutluluk ve gurur duyduklarını ifade ederek şöyle dedi: “Cisco olarak Türkiye’nin dijital dönüşüm yol haritasında önemli rol üstleniyoruz. Öğretmenlerimizin dijital yetkinliklerinin arttırılması, dijital çağın gereklerine uygun kuşakların yetişmesine de zemin hazırlayacaktır. Hedefimiz, problemin değil çözümün parçası olan, iş dünyasının ihtiyacı olan becerileri kazanmış, dünyadaki yaşıtlarıyla rekabet edebilecek nesiller yetiştirmek. Cisco olarak Türkiye’nin geleceğine yönelik yatırımlarımıza bundan sonra da devam edeceğiz.”

Sabancı Vakfı'nın Açık Çağrılı Hibe Programı ile desteklenen Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesi "Görme Engelli Öğrenciler İçin Engelsiz Fen Öğretimi" projesi ile görme engelli öğrencilerin fen bilgisi derslerinde kavramları dokunarak ve işiterek öğrenmeleri amaçlanıyor.

Proje kapsamında hazırlanan kitaplar ve 3 boyutlu materyallerle 3. ve 4. sınıf fen bilimleri derslerinde görme engelli öğrencilerin akranlarıyla eşit şartlarda öğrenme fırsatına sahip olmaları hedefleniyor. Soyut kavramların yoğun olduğu ve görsel öğelerin ön plana çıktığı fen derslerinde, görme engelli öğrencilerin dezavantajlı konumuna bir çözüm bulmak için yola çıkılan projede bugüne kadar 22 materyal üretildi.

3. ve 4. sınıf fen bilimleri dersinde kapsayıcı eğitim
"Görme Engelli Öğrenciler İçin Engelsiz Fen Öğretimi" projesi kapsamında geliştiren materyallerin tamamı, az gören, görme engelli olan ve gören öğrencilerin özelliklerine uygun olarak geliştirildiğinden kapsayıcı eğitimi destekliyor.

Sabancı Vakfı Hibe Programlarına başvuruda bulunan 256 projenin bağımsız bir değerlendirme kurulu tarafından titizlikle incelendiğini belirten Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan: "İlkokul seviyesinde fen derslerinde birçok soyut kavram var. Bu süreçte, bağımsız değerlendirme kurulu ile birlikte projeleri değerlendirirken görme engelli öğrencilerin fen dersleri için yeterli materyalleri olmadığını teyit ettik. Gönlümüz istiyor ki az gören ve görme engeli olan öğrencilerimiz için güzel kazanımlar olsun. Proje kapsamında akademisyenlerin yürüttüğü, atölyelerde çalışılarak, öğretmenlerin de davet edildiği katılımcı bir yaklaşımla toplam 22 materyal üretildi. Üretilen bu 22 materyal yardımıyla görme engelli öğrencilerimiz yerküreyi, okyanusları, kıtaları dokunarak öğrenecekler. Bir fasulyenin gelişimi ve yetişme sürecini tıpkı akranları gibi kavrayabilecekler. dedi.

"13 senede toplam 164 projeye destek verdik"
Hibe Programları ile eğitim alanında çalışmalar yapan, hedef kitlesi “kadın”, “genç” ve “engelli bireyler” olan projeleri destekleyen Sabancı Vakfı, her yıl bu projelere 50 bin TL ile 200 bin TL arasında destek sağlıyor. Sabancı Vakfı’nın 46 yıldır toplumsal gelişim için çalıştığını belirten Safkan, "Hibe programları ile 13 senede toplam 164 projeye 26 milyon TL destek verdik” dedi.

"Materyaller hem işitsel hem dokunsal"
Projenin yürütücülerinden Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgül Keleş de öğrencilerin materyalleri kullanımına göre eksiklikler veya fazlalıklar konusunda geri dönüşler alacaklarını söyledi. Projedeki materyalleri öğrencilerin seviyesine göre hazırladıklarını söyleyen Keleş, bir ders kitabını Braille alfabesine çevirdiklerini, etkinlik temelli çalışma kitapları hazırladıklarını kaydetti.

Öğretmen eğitimini desteklemek için engelsiz fen öğretim kılavuz kitabı hazırladıklarını belirten Keleş, proje kapsamında hazırlanan set ve 22 öğrenim materyali hakkında şunları ifade etti: "Bu materyallerden bazıları, basit bir elektrik devresi ve devre elemanlarının tanınması, konuşan bebek, mıknatısın kutuplarını tanıma, dünyanın dönme ve dolanma hareketleri, ışık kutusu, itme ve çekme kuvveti ve piyano. Hem işitsel hem de dokunsal olarak öğrenciler için kapsayıcı eğitimle bütünsel olarak bu kazanımları edinebilecekleri bir çalışma gerçekleştirdik."

Projeye başlama sürecini anlatan Keleş, "İlköğretim 3. ve 4. sınıfta öğrenim gören kaynaştırma öğrencilerinin fen bilgisi eğitiminde karşılaştıkları zorlukları nasıl çözebiliriz ve bunun için neler yapabiliriz diye yola çıktık. Aksaray İl Milli Eğitim Müdürlüğü proje ortaklarımızdan, oradaki öğretmenlerimizle birlikte çalıştaylar yaptık. Bu çalıştaylarda öğrencilerimizin karşılaştığı sorunlar ve problemlerin altını çizmeye çalıştık. Ardından büyük bir konferans düzenledik. Konferansta görme engelli öğrencilerin gelişim özellikleri ve eğitimleri konusundaki sıkıntıları uzmanlardan dinledik. Konferans sonrasındaki amacımız 3. ve 4. sınıftaki öğrencilerimize yönelik öğretim materyallerinin geliştirilmesi ve uyarlanma aşamasına geçmekti. 6 atölye gerçekleştirdik ve bunların sonucunda gören, az gören ve görme engeli olan öğrencilerimiz için öğretim materyalleri uyarladık" diye konuştu.

Keleş, bundan sonraki aşamada hazırlanan bu materyalleri pilot uygulamalarla beraber öğrencilerin kullanımına vereceklerini ifade etti.

Ericsson ve UNICEF, 2023 yılının sonuna kadar devam edecek ve 35 ülkedeki okulların internet haritasının çıkarılmasına yönelik küresel bir işbirliğine imza attı. Bu ilk adım, okulların ve bağlı toplulukların internet bağlantısının haritasını çıkarırken, tüm çocuklara dijital öğrenim fırsatlarına erişim sağlamak açısından büyük önem taşıyor. 

Geçtiğimiz yıl Giga girşiminin birparçası olarak ortaya çıkan bu çalışma, UNICEF ve ITU (International Telecommunication Union - Uluslararası Telekomünikasyon Birliği) iş birliği ile tüm okulların internete bağlanmasını amaçlıyor. Milyonlarca dolarlık taahhütle girişimin ilk özel sektör ortağı olan Ericsson, Küresel UNICEF Ortağı olarak okulların bağlantı haritasını çıkaracak.
ITU'ye göre şu anda dünyada 360 milyon gencin internet erişimi bulunmuyor. Bu, öğrenim kaynaklarının yetersiz olmasına ve en savunmasız durumda olan çocukların ve gençlerin fırsatlardan daha az faydalanabilmelerine neden oluyor. Gelişmiş bağlanabilirlik, çocukların ve gençlerin bilgiye, fırsatlara ve seçeneklere erişimlerini artırırken, öğrencilerin kendi geleceklerini şekillendirecek sürecin bir parçası olmalarını sağlayacak.
UNICEF İş Ortaklıklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Charlotte Petri Gornitzka, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Derinleşen dijital uçurum COVID-19 salgınının sebep olduğu birçok eşitsizlikten sadece biri. Okulların kapanması, uzaktan eğitimle ilgili sıkıntılarla birleştiğinde dünya genelinde birçok çocuğun eğitimini altüst etti. Ericsson ile ortaklığımız bizi tüm çocuklara ve gençlere dijital öğrenim fırsatlarına erişim sağlamaya bir adım daha yaklaştıracak."
Ericsson, sağladığı finansmana ek olarak, okullardaki bağlantı haritasının çıkarılmasını hızlandırmak için veri mühendisliği ve veri bilimi kapasitesi için kaynak ayıracak. Ericsson, özellikle gerçek zamanlı okul bağlantı verilerinin toplanması, doğrulanması, analizi, izlenmesi ve görselleştirilmesine yardımcı olacak.
Haritalama yoluyla elde edilen veriler, kamu kurumlarının ve özel sektörün çocuklar ve gençlerin öğrenimini destekleyen dijital çözümler tasarlamalarına ve uygulamalarına olanak tanıyacak. Ericsson, Giga girişiminin hedeflerini daha da geliştirmek için kapsamlı müşteri tabanından da faydalanacak.

Ericsson Sürdürülebilirlik ve Kurumsal Sorumluluktan Sorumlu Başkan Yardımcısı Heather Johnson, "Teknoloji uzmanlığımız, küresel ölçeğimiz, kamu ve özel iş birliklerindeki onlarca yıllık deneyimimiz ve öğrencilerle eğitimcileri birbirine bağlayan kanıtlanmış çözümlerimiz nedeniyle, Ericsson olarak bu önemli sorunun ele alınmasına yardımcı olacak en önemli ortak olarak konumlandırıldık. UNICEF ve ITU gibi ortaklarla birlikte çalışmak, okullardaki bağlantıların potansiyel etkisini güçlendiriyor ve küresel olarak dijital uçurumun kapatılmasına yardımcı olacak önemli bir somut adım atılıyor” dedi.
ITU Telekomünikasyon Geliştirme Bürosu Direktörü Doreen Bogdan-Martin, "ITU, hayati önem taşıyan dünyadaki tüm okulları birbirine bağlama misyonuna sahip olduğu uzun geçmişe dayalı teknoloji danışmanlığı ve düzenleyici uzmanlığını getiriyor. Ericsson'ın Giga'ya katılmasından ve tüm okulların birbirine bağlanması hayalini gerçeğe dönüştürmek için gerekli haritalama araçlarının oluşturulmasına yardımcı olmasından büyük mutluluk duyuyoruz" dedi.
UNICEF-Ericsson işbirliği, gençlere dijital ekonomiye tamamen ve anlamlı bir şekilde katılabilmeleri için dijital beceriler kazandırmayı amaçlayan Generation Unlimited’in ‘’Dijital Bağlantıda Küresel Atılım Oluşturma’’ girişimine büyük katkıda bulunuyor. Generation Unlimited, gençler için genişletilmiş eğitim, öğretim ve istihdam fırsatlarına yönelik acil ihtiyaçların karşılanması için oluşturulmuş küresel çok sektörlü bir ortaklık. Ayrıca bu iş birliği, UNICEF'in çocukların öğrenime devam etmelerini sağlamak için küresel eylem çağrısında bulunan ve böylece kırsal ve uzak bölgelerdeki internet bağlantısının önceliklendirilmesini gerektiren güncel COVID-19 eylem planını da destekliyor.
Projenin ilerlemesini takip etmek ve okulların bağlantı haritasını çıkarma çalışmaları hakkkında daha detaylı bilgi www.projectconnect.world adresinde bulunuyor. Girişimle ilgili detaylı bilgi için ise http://www.gigaconnect.org adresini ziyaret etmek yeterli.

Global ekran üreticisi BenQ, en son interaktif beyaz tahta çözümünü, web tabanlı ücretsiz bir platform olan EZWrite Live'ı başlattı. 

Evden çalışma veya evden öğrenme kavramlarının küresel olarak uygulandığı bu günlerde, EZWrite Live dünyanın herhangi bir yerindeki bir web tarayıcısından birden fazla kullanıcı arasında işbirliğine izin vererek uzaktan öğrenmeyi kolaylaştırır. 

Bir web tarayıcısına erişimi olan herhangi bir cihazdan tamamen erişilebilir olan ağırlıklı olarak eğitim için tasarlanan en yeni beyaz tahta çözümüyle her zamankinden daha fazla insanın etkileşimde bulunmasını sağlıyor. EZWrite Live, kullanıcıların bulut üzerinden saniyeler içinde sanal bir beyaz tahta üzerinde belgeler oluşturmalarına, paylaşmalarına ve ortak çalışmaya başlamalarına olanak tanır.

“Yayınla ve birlikte yarat”; işte bu iki modla öğretmenler görsel anlatımlar veya etkileşimli dersler arasında geçiş yapabilir, bu da öğrencileri ek açıklamaları kullanmaya ve içerik üzerinde gerçek zamanlı olarak yapışkan not özelliklerini kullanmaya teşvik eder. Yerleşik video konferans uygulaması ile canlı oturumlar yapılabilir.

Ders kaydı ve dosya paylaşımı gibi ek araçlar, öğretmenlerin dersi ileride başvurmak üzere kaydetmelerine veya derse farklı nesneler ve görüntüler eklemelerine olanak tanır. Ayrıca öğrencileri dersle ilgili açıklama eklemeleri için belgeler, görüntüler veya fikirler getirmelerine teşvik eder. Öğretmenler dersi anlatmak için yerleşik şablonları kullanabilir veya kendi şablonlarını yükleyebilirler.

Web tabanlı olan EZWrite Live, öğretmenlerin dünyanın herhangi bir yerinden katılan öğrencilere dersleri sınıftaymış gibi anlatmalarına ve kaydetmelerine olanak tanır. Öğrenciler, bir QR kodunu tarayarak veya bağlantıyı tıklayarak, bulundukları yerden güvenli bir şekilde derslere katılabilirler.

Beyaz tahtayı buradan deneyebilirsiniz: https://ezwrite.benq.com/live#/

Daha fazla bilgi için web sitesini ziyaret edin: https://www.benq.com/tr-tr/campaign/distance-learning-ezwritelive.html