Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Sınavlar 40 dakikalık ders saatini aşmayacak, öğretmenlere ek ücret verilmeyecek, merkezi yazılı sınavlar Kasım ayında yapılacak, mazeret sınavı bir kez yapılacak, açık uçlu sorular Fatih Projesiyle hayata geçecek ve tüm detaylar…

Yeni ortaöğretime geçiş sisteminin ayrıntıları belli oldu. 6 temel dersten yapılacak birinci dönemdeki yazılıların kasım ayında, ikinci dönemdeki sınavların ise nisan ayında yapılması öngörülüyor. Sınavlar, 40 dakikalık ders saatini aşmayacak şekilde, tek ders saatinde yapılacak. Sınavdaki soru sayısı, şuanda kesinleşmemiş olmakla birlikte 20'şer soru olacak. Gerekli olması halinde bazı okullarda güvenlik kamerası konulması değerlendirilebilecek. Her ders için sınav, tek oturumda yapılacak. Dört farklı soru kağıdı hazırlanacak.

Yeni sistemin kamuoyuyla paylaşılmasının ardından, merak edilen soruları Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yarımcısı Salih Çelik, AA muhabirine açıkladı.

Çelik, modelin yeni bir sistem getirmediğini, düzenlemeyle yeni uygulamalarda belirlenen yazılı sınavların bakanlıkça yapılacağını anımsattı.

Bu yaklaşımla öğrencilerin okula odaklanacağını ve okul dışı eğitim kurumlarına gitmeye ihtiyaç duymayacaklarını aktaran Çelik, öğrencilerin mutluluğunun esas olduğunu ifade etti.

Çelik, ''6 temel dersten yapılacak birinci dönemdeki yazılıların Kasım ayında yapılması öngörülüyor. İkinci dönemdeki sınavlar ise Nisan ayında yapılacak'' diye konuştu.

Öğretmenler aksamaya sebebiyet vermeyecektir

Öğrencilere yeni bir sınav getirmediklerini, var olan sınavların ortak yapılacağına dikkat çeken Çelik, endişe duyan velilerin rahat olmasını istedi.

Sınavların 40 dakikalık ders saatini aşmayacak şekilde, tek ders saatinde yapılacağı bilgisini paylaşan Çelik, sınavların hafta içinde, iki güne yayılarak yapılacağını söyledi.

Sınavların neden iki günde yapılacağına da açıklık getiren Çelik, bir günde en fazla 3 sınav gerçekleştirileceği için sınavları iki günde tamamlayacaklarını belirtti. Çelik, teknik çalışmaların bitmesinin ardından sınavların arka arkaya veya gün aşırı yapılmasının netleşeceğini ekledi.

Müfredatın Türkiye genelinde merkezi ve her okulda eşit gitmesi zorunluluğunun zaten olduğunu hatırlatan Çelik, konuya ilişkin tedbirlerin de alınacağını söyledi. Çelik, ''Zorunlu nedenlerden dersi işleyemeyen öğretmenlerin yerine ikama edilecek yedek öğretmenleri, il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri daha önceden planlayacak. Özellikle 8. sınıftaki öğrencilerin mağdur olmaması için. Kesinlikle dersler boş geçmeyecek'' diye konuştu.

Öğretmenlerin planda yer aldığı için dönem sonuna kadar hangi derslerin olduğunu bildiklerini anlatan Çelik, ortak sınav tarihleri ilan edildiğinde buna göre öğretmenlerin hareket edeceğini ve herhangi bir aksamaya sebebiyet vermeyeceklerini söyledi.

Çelik, bu konuda herhangi bir olumsuzluk yaşanmayacağını, öğretmenlere güvendiklerini vurguladı.

Sınav günü okullar tatil

Sınavda yer alacak soru sayısına ilişkin de bilgi veren Çelik, 40 dakikalık bir ders saatinde yapılacak sınavdaki soru sayısı, şuanda kesinleşmemiş olmakla birlikte 20'şer soru olacak'' dedi.

Sınavın objektif olabilmesi için yapılacağı günde okulların tatil olacağını söyleyen Çelik, o gün içinde okullarda sınav dışında eğitim-öğretimin olmayacağını bildirdi.

Önceki sınavlarda olduğu gibi bu sınavlar için başvuru alınmayacağını aktaran Çelik, sınav öncesinde hatırlatma amaçlı duyuru yapılacağını, öğrencilerin kendi okullarında sınava girmesinden dolayı bir telaşa gerek olmadığını vurguladı.

Soruların, mevcut soru bankasından sağlanacağını anlatan Çelik, öğretmenlerin oluşturulacak platform üzerinden soru hazırlayarak bakanlığa ileteceğini, böylece öğretmenlerin de sürece katılacağını kaydetti.

Çelik, öğretmenlerin göndereceği ham soruların uzmanlarca ve akademisyenlerce değerlendirileceğini, kabul edilen soruların soru bankasına ekleneceğini ifade etti.

Lojistik bir problem yaşanmaz

Sınavın düzenlenmesinde lojistik anlamda bir problem yaşanmayacağını belirten Çelik, şöyle konuştu:

''Sınav güvenliğinde, özellikle sınav sorularının okullara ulaştırılması konusunda yine bir problem yok. Öğretmenlerin okulları değiştiği için sınavlar daha objektif olacak. Gerekli olması halinde de bazı okullarda belki güvenlik kamerası da değerlendirmelerimiz içerisinde. Buna çok ihtiyaç olacağını düşünmüyorum.''

Çelik, sınav maliyetlerinin de genel bütçeden karşılanacağını, öğrenci ve velilere herhangi bir yük getirmeyeceklerini, sınavın mali giderlerine ilişkin bir çalışma yapıldığını ve bu konuda bir sıkıntı yaşanmayacağını vurguladı.

Dört farklı soru kağıdı

Her ders için sınavın tek oturumda yapılacağını, sınavda sorulacak soru sayısının azlığından dolayı kitapçık olmayabileceğini, kağıt şeklinde öğrencilere soruların yöneltilebileceğini dile getiren Çelik, dört farklı soru kağıdının hazırlanacağını, kopya anlamında herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağını, bakanlığın yaptığı sınavlardaki güvenliğin bu konuda çok yüksek olduğuna işaret etti.

Çelik, sınavın Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü (YEĞİTEK) tarafından yapılacağını belirtti.

Öğretmenlere ek ücret yok

Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muaf olan öğrencilerin sınavda bu soruları çözmeyeceğini ifade eden Çelik, bu öğrencilerin sayısının 376 olduğunu, öğrencilerin yerleştirmeye esas olan puanlarının, diğer 5 derse bağlı ağırlıklandırılacağını söyledi.

Yabancı dil dersine ilişkin olarak ise öğrencinin hangi yabancı dil eğitimini alıyorsa o dilden sınava gireceği bilgisini veren Çelik, yaşayan diller ve lehçeler dersi kapsamında bazı dillerin seçmeli okutulduğunu, ancak bu dillerin sınav kapsamında olmadığını vurguladı.

Sınavda görev alacak öğretmenlerin, sınavın hafta içinde olması sebebiyle mesai dışında görevlendirilmediğini belirten Çelik, bunun için öğretmenlere ek bir ücret verilmeyeceğini söyledi.

Çelik, sınav sonrasında soruların kamuoyuyla da paylaşılacağını belirtti.

Açık uçlu sorular FATİH Projesiyle hayata geçecek

FATİH Projesi'nin tamamlanmasıyla sınavlarda açık uçlu soruların yöneltilmesinin planlandığını anlatan Çelik, sınavın daha kolay olacağını ve ölçme araçlarının tamamının kullanılabileceği bir ortamın yaratılmış olacağını bildirdi.

Bu proje sayesinde Çelik, öğrencilerin tablet bilgisayarları ile sınıfta olacağını, soruların merkezden gönderileceğini belirtti.

Mazeret sınavı bir kere olacak

Geçerli bir nedenden dolayı yazılılara giremeyen öğrencilerin mazeret sınavına alınacağını anlatan Çelik, mağduriyeti en aza indirmeyi hedeflediklerini, sağlık gibi konularda sınava giremeyen öğrenciye tek bir hak vereceklerini söyledi.

Bu sınavın bir kere yapılacağını ifade eden Çelik, bu sınava girmeyenlerin puanları hesaplanırken en düşük standart puanın değerlendirmeye alınacağını kaydetti.

''Öğretmenler adil davranacaklardır''

Özel okulların sınavını kendilerinin yapmak istemesi konusunda ise 2008'den bu yana SBS'ye göre ham puana bakarak bu okulların öğrencilerini aldığını hatırlatan Çelik, ayrıca bir sınav yapmalarına hala ihtiyaç olmadığını düşündüklerini belirtti.

Hangi puanı kullanacaklarını belirlemenin kendi takdirleri olduğunu söyleyen Çelik, ayrı bir sınavın doğru olmayacağını ifade etti.

''Dersahanelere yönelimin artacağı'' yönündeki eleştirileri de değerlendiren Çelik, sistemin güncellenmesindeki amacın okul odaklı olduğunu, okul dışı kurumlara ve özel öğretmene ihtiyacağın en aza indirileceğini dile getirdi.

Çelik, sınavda diğer sınıflardan soruların da sorulmayacağını vurgulayarak, çocukların hayata hazırlanmasını öteleyen durumların ortadan kaldırılacağını, çocukların sadece okulda öğrendikleri kazanımlardan sorumlu olacağını ifade etti.

Çelik, öğretmenlerin not verirken adil davranacaklarını, bu algının ortadan kaldırılması için öğretmen değerlendirmesi ile ortak sınav arasında dikkate değer bir farkın olması durumunda gerekli önlemi alacaklarına dikkat çekti.

Çelik, yeni sistemin müfredat değişikliğini gerekli kılmadığını vurgulayan Çelik, ''Yıllık planlarda herhangi bir değişiklik asla olmadı'' dedi.

Sınav sonuçlarının dönem dönem açıklanacağını belirten Çelik, daha önceki sınavlarda Türkiye'de dereceye giren öğrencilerin açıklandığını, ancak bu sistemde bunun yapılmayacağını kaydetti.

''Resmi ağızdan yapılan açıklamalar dikkate alınsın''

Bakanlık Müşaviri, aynı zamanda ortaöğretime geçiş sistemine ilişkin yürütülen çalışmaların koordinatörü Ercan Demirci de yaptığı açıklamayla, bu sürece nasıl gelindiğini anlattı.

Paylaşılan modelin derin bir mutfağa sahip olduğunu vurgulayan Demirci, 2009'lu yıllardan itibaren bir hazırlık olduğunu söyledi.

Eğitim çevreleriyle istişare toplantıları yapıldığını, 16 merkezde çalıştaylar düzenlendiğini belirten Demirci, toplantılara öğretmenlerin, velilerin, öğrencilerin, akademisyenlerin, sendikalardan ve özel sektörden temsilcilerin katıldığını kaydetti.

Katılımcılığın esas alındığını ifade eden Demirci, nitelikli bir süreçten geçildiğini söyledi.

''Yeni olan bir şeye insanın doğası gereği bir tereddütü var'' diyen Demirci, toplantılarda uygulamanın anlatılmasıyla insanların rahatladığını belirtti.

Yeni uygulamada pedagojik kaygıların öne konulduğunu ifade eden Demirci, çalıştaylara katılanlara yönelik, ''İncelemelerde gördük ki, insanlar rahatlıyorlar, muahakkak sorun gördükleri yerler vardı. Ama bunları çözebilmek adına bu çalışmaları gerçekleştirdik'' diye konuştu.

Velilere, öğrencilere kaygılanmamaları gerektiğini anlatan Demirci, yeni uygulamaya dair fikirler oluşturulurken resmi ağızda yapılan açıklamaları dikkate almaları gerektiğine dikkat çekti.

Yapılan eleştirilerin daha önceki modeller için de söylendiğini belirten Demirci, bu eleştirilerin yeni uygulama için geçerli olmadığını ifade etti.

Demirci, ''Eğitimin doğasında sınav var, ancak bu sınavı 2 saate sığdırmaktan çok, sınav olgusunu bir sürece yaymakla alakalı bir çaba içerisindeyiz'' dedi.

> Yeni ortaöğretime geçiş sisteminin detayları

Sınavlar 40 dakikalık ders saatini aşmayacak, öğretmenlere ek ücret verilmeyecek, merkezi yazılı sınavlar Kasım ayında yapılacak, mazeret sınavı bir kez yapılacak, açık uçlu sorular Fatih Projesiyle hayata geçecek ve tüm detaylar…

Yeni ortaöğretime geçiş sisteminin ayrıntıları belli oldu. 6 temel dersten yapılacak birinci dönemdeki yazılıların kasım ayında, ikinci dönemdeki sınavların ise nisan ayında yapılması öngörülüyor. Sınavlar, 40 dakikalık ders saatini aşmayacak şekilde, tek ders saatinde yapılacak. Sınavdaki soru sayısı, şuanda kesinleşmemiş olmakla birlikte 20'şer soru olacak. Gerekli olması halinde bazı okullarda güvenlik kamerası konulması değerlendirilebilecek. Her ders için sınav, tek oturumda yapılacak. Dört farklı soru kağıdı hazırlanacak.

Yeni sistemin kamuoyuyla paylaşılmasının ardından, merak edilen soruları Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yarımcısı Salih Çelik, AA muhabirine açıkladı.

Çelik, modelin yeni bir sistem getirmediğini, düzenlemeyle yeni uygulamalarda belirlenen yazılı sınavların bakanlıkça yapılacağını anımsattı.

Bu yaklaşımla öğrencilerin okula odaklanacağını ve okul dışı eğitim kurumlarına gitmeye ihtiyaç duymayacaklarını aktaran Çelik, öğrencilerin mutluluğunun esas olduğunu ifade etti.

Çelik, ''6 temel dersten yapılacak birinci dönemdeki yazılıların Kasım ayında yapılması öngörülüyor. İkinci dönemdeki sınavlar ise Nisan ayında yapılacak'' diye konuştu.

Öğretmenler aksamaya sebebiyet vermeyecektir

Öğrencilere yeni bir sınav getirmediklerini, var olan sınavların ortak yapılacağına dikkat çeken Çelik, endişe duyan velilerin rahat olmasını istedi.

Sınavların 40 dakikalık ders saatini aşmayacak şekilde, tek ders saatinde yapılacağı bilgisini paylaşan Çelik, sınavların hafta içinde, iki güne yayılarak yapılacağını söyledi.

Sınavların neden iki günde yapılacağına da açıklık getiren Çelik, bir günde en fazla 3 sınav gerçekleştirileceği için sınavları iki günde tamamlayacaklarını belirtti. Çelik, teknik çalışmaların bitmesinin ardından sınavların arka arkaya veya gün aşırı yapılmasının netleşeceğini ekledi.

Müfredatın Türkiye genelinde merkezi ve her okulda eşit gitmesi zorunluluğunun zaten olduğunu hatırlatan Çelik, konuya ilişkin tedbirlerin de alınacağını söyledi. Çelik, ''Zorunlu nedenlerden dersi işleyemeyen öğretmenlerin yerine ikama edilecek yedek öğretmenleri, il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri daha önceden planlayacak. Özellikle 8. sınıftaki öğrencilerin mağdur olmaması için. Kesinlikle dersler boş geçmeyecek'' diye konuştu.

Öğretmenlerin planda yer aldığı için dönem sonuna kadar hangi derslerin olduğunu bildiklerini anlatan Çelik, ortak sınav tarihleri ilan edildiğinde buna göre öğretmenlerin hareket edeceğini ve herhangi bir aksamaya sebebiyet vermeyeceklerini söyledi.

Çelik, bu konuda herhangi bir olumsuzluk yaşanmayacağını, öğretmenlere güvendiklerini vurguladı.

Sınav günü okullar tatil

Sınavda yer alacak soru sayısına ilişkin de bilgi veren Çelik, 40 dakikalık bir ders saatinde yapılacak sınavdaki soru sayısı, şuanda kesinleşmemiş olmakla birlikte 20'şer soru olacak'' dedi.

Sınavın objektif olabilmesi için yapılacağı günde okulların tatil olacağını söyleyen Çelik, o gün içinde okullarda sınav dışında eğitim-öğretimin olmayacağını bildirdi.

Önceki sınavlarda olduğu gibi bu sınavlar için başvuru alınmayacağını aktaran Çelik, sınav öncesinde hatırlatma amaçlı duyuru yapılacağını, öğrencilerin kendi okullarında sınava girmesinden dolayı bir telaşa gerek olmadığını vurguladı.

Soruların, mevcut soru bankasından sağlanacağını anlatan Çelik, öğretmenlerin oluşturulacak platform üzerinden soru hazırlayarak bakanlığa ileteceğini, böylece öğretmenlerin de sürece katılacağını kaydetti.

Çelik, öğretmenlerin göndereceği ham soruların uzmanlarca ve akademisyenlerce değerlendirileceğini, kabul edilen soruların soru bankasına ekleneceğini ifade etti.

Lojistik bir problem yaşanmaz

Sınavın düzenlenmesinde lojistik anlamda bir problem yaşanmayacağını belirten Çelik, şöyle konuştu:

''Sınav güvenliğinde, özellikle sınav sorularının okullara ulaştırılması konusunda yine bir problem yok. Öğretmenlerin okulları değiştiği için sınavlar daha objektif olacak. Gerekli olması halinde de bazı okullarda belki güvenlik kamerası da değerlendirmelerimiz içerisinde. Buna çok ihtiyaç olacağını düşünmüyorum.''

Çelik, sınav maliyetlerinin de genel bütçeden karşılanacağını, öğrenci ve velilere herhangi bir yük getirmeyeceklerini, sınavın mali giderlerine ilişkin bir çalışma yapıldığını ve bu konuda bir sıkıntı yaşanmayacağını vurguladı.

Dört farklı soru kağıdı

Her ders için sınavın tek oturumda yapılacağını, sınavda sorulacak soru sayısının azlığından dolayı kitapçık olmayabileceğini, kağıt şeklinde öğrencilere soruların yöneltilebileceğini dile getiren Çelik, dört farklı soru kağıdının hazırlanacağını, kopya anlamında herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağını, bakanlığın yaptığı sınavlardaki güvenliğin bu konuda çok yüksek olduğuna işaret etti.

Çelik, sınavın Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü (YEĞİTEK) tarafından yapılacağını belirtti.

Öğretmenlere ek ücret yok

Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muaf olan öğrencilerin sınavda bu soruları çözmeyeceğini ifade eden Çelik, bu öğrencilerin sayısının 376 olduğunu, öğrencilerin yerleştirmeye esas olan puanlarının, diğer 5 derse bağlı ağırlıklandırılacağını söyledi.

Yabancı dil dersine ilişkin olarak ise öğrencinin hangi yabancı dil eğitimini alıyorsa o dilden sınava gireceği bilgisini veren Çelik, yaşayan diller ve lehçeler dersi kapsamında bazı dillerin seçmeli okutulduğunu, ancak bu dillerin sınav kapsamında olmadığını vurguladı.

Sınavda görev alacak öğretmenlerin, sınavın hafta içinde olması sebebiyle mesai dışında görevlendirilmediğini belirten Çelik, bunun için öğretmenlere ek bir ücret verilmeyeceğini söyledi.

Çelik, sınav sonrasında soruların kamuoyuyla da paylaşılacağını belirtti.

Açık uçlu sorular FATİH Projesiyle hayata geçecek

FATİH Projesi'nin tamamlanmasıyla sınavlarda açık uçlu soruların yöneltilmesinin planlandığını anlatan Çelik, sınavın daha kolay olacağını ve ölçme araçlarının tamamının kullanılabileceği bir ortamın yaratılmış olacağını bildirdi.

Bu proje sayesinde Çelik, öğrencilerin tablet bilgisayarları ile sınıfta olacağını, soruların merkezden gönderileceğini belirtti.

Mazeret sınavı bir kere olacak

Geçerli bir nedenden dolayı yazılılara giremeyen öğrencilerin mazeret sınavına alınacağını anlatan Çelik, mağduriyeti en aza indirmeyi hedeflediklerini, sağlık gibi konularda sınava giremeyen öğrenciye tek bir hak vereceklerini söyledi.

Bu sınavın bir kere yapılacağını ifade eden Çelik, bu sınava girmeyenlerin puanları hesaplanırken en düşük standart puanın değerlendirmeye alınacağını kaydetti.

''Öğretmenler adil davranacaklardır''

Özel okulların sınavını kendilerinin yapmak istemesi konusunda ise 2008'den bu yana SBS'ye göre ham puana bakarak bu okulların öğrencilerini aldığını hatırlatan Çelik, ayrıca bir sınav yapmalarına hala ihtiyaç olmadığını düşündüklerini belirtti.

Hangi puanı kullanacaklarını belirlemenin kendi takdirleri olduğunu söyleyen Çelik, ayrı bir sınavın doğru olmayacağını ifade etti.

''Dersahanelere yönelimin artacağı'' yönündeki eleştirileri de değerlendiren Çelik, sistemin güncellenmesindeki amacın okul odaklı olduğunu, okul dışı kurumlara ve özel öğretmene ihtiyacağın en aza indirileceğini dile getirdi.

Çelik, sınavda diğer sınıflardan soruların da sorulmayacağını vurgulayarak, çocukların hayata hazırlanmasını öteleyen durumların ortadan kaldırılacağını, çocukların sadece okulda öğrendikleri kazanımlardan sorumlu olacağını ifade etti.

Çelik, öğretmenlerin not verirken adil davranacaklarını, bu algının ortadan kaldırılması için öğretmen değerlendirmesi ile ortak sınav arasında dikkate değer bir farkın olması durumunda gerekli önlemi alacaklarına dikkat çekti.

Çelik, yeni sistemin müfredat değişikliğini gerekli kılmadığını vurgulayan Çelik, ''Yıllık planlarda herhangi bir değişiklik asla olmadı'' dedi.

Sınav sonuçlarının dönem dönem açıklanacağını belirten Çelik, daha önceki sınavlarda Türkiye'de dereceye giren öğrencilerin açıklandığını, ancak bu sistemde bunun yapılmayacağını kaydetti.

''Resmi ağızdan yapılan açıklamalar dikkate alınsın''

Bakanlık Müşaviri, aynı zamanda ortaöğretime geçiş sistemine ilişkin yürütülen çalışmaların koordinatörü Ercan Demirci de yaptığı açıklamayla, bu sürece nasıl gelindiğini anlattı.

Paylaşılan modelin derin bir mutfağa sahip olduğunu vurgulayan Demirci, 2009'lu yıllardan itibaren bir hazırlık olduğunu söyledi.

Eğitim çevreleriyle istişare toplantıları yapıldığını, 16 merkezde çalıştaylar düzenlendiğini belirten Demirci, toplantılara öğretmenlerin, velilerin, öğrencilerin, akademisyenlerin, sendikalardan ve özel sektörden temsilcilerin katıldığını kaydetti.

Katılımcılığın esas alındığını ifade eden Demirci, nitelikli bir süreçten geçildiğini söyledi.

''Yeni olan bir şeye insanın doğası gereği bir tereddütü var'' diyen Demirci, toplantılarda uygulamanın anlatılmasıyla insanların rahatladığını belirtti.

Yeni uygulamada pedagojik kaygıların öne konulduğunu ifade eden Demirci, çalıştaylara katılanlara yönelik, ''İncelemelerde gördük ki, insanlar rahatlıyorlar, muahakkak sorun gördükleri yerler vardı. Ama bunları çözebilmek adına bu çalışmaları gerçekleştirdik'' diye konuştu.

Velilere, öğrencilere kaygılanmamaları gerektiğini anlatan Demirci, yeni uygulamaya dair fikirler oluşturulurken resmi ağızda yapılan açıklamaları dikkate almaları gerektiğine dikkat çekti.

Yapılan eleştirilerin daha önceki modeller için de söylendiğini belirten Demirci, bu eleştirilerin yeni uygulama için geçerli olmadığını ifade etti.

Demirci, ''Eğitimin doğasında sınav var, ancak bu sınavı 2 saate sığdırmaktan çok, sınav olgusunu bir sürece yaymakla alakalı bir çaba içerisindeyiz'' dedi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Eylül 2013 13:18

Gösterim: 2071

Fransa'daki devlet okullarının duvarlarına bugünden itibaren ''laiklik şartı'' asılacak.

Duvarlara asılacak ''laiklik şartı'' 15 maddeden oluşuyor. ''Laiklik şartı'', öğrencilere gözle görünür ve dikkat çekici bir şekilde dini simge ve objelerle derslere girilmesinin yasak olduğunu hatırlatıyor.

Laiklik şartı, Fransa'daki cumhuriyet ilkelerine, anayasanın temel hedeflerine, insan hakları beyannamesinin önemli kısımlarına, 1905 yılında kabul edilen ve devlet ile din işlerinin ayrılmasına vurgu yapan yasaya da atıfta bulunuyor.

Milli Eğitim Bakanı Vincent Peillon bugün Paris yakınlarındaki bir lisede düzenlenen törende, okullarda duvarlara ''laiklik şartı'' asılmasına ilişkin uygulamayla ilgili basını bilgilendirdi.

Peillon, ''Laiklik bizim kültürümüzde, başkalarına saygı gösterirken insanların kendi özgürlüğünü inşa etmesine izin verilmesi anlamına geliyor'' ifadesini kullandı.

Söz konusu şart, laikliğin şiddeti ve ayırımcılığı reddettiğine dikkati çekerken, kadın ve erkek arasındaki eşitliğe vurgu yapıyor.

> Fransa'da okullara ‘laiklik şartı’ zorunluluğu

Fransa'daki devlet okullarının duvarlarına bugünden itibaren ''laiklik şartı'' asılacak.

Duvarlara asılacak ''laiklik şartı'' 15 maddeden oluşuyor. ''Laiklik şartı'', öğrencilere gözle görünür ve dikkat çekici bir şekilde dini simge ve objelerle derslere girilmesinin yasak olduğunu hatırlatıyor.

Laiklik şartı, Fransa'daki cumhuriyet ilkelerine, anayasanın temel hedeflerine, insan hakları beyannamesinin önemli kısımlarına, 1905 yılında kabul edilen ve devlet ile din işlerinin ayrılmasına vurgu yapan yasaya da atıfta bulunuyor.

Milli Eğitim Bakanı Vincent Peillon bugün Paris yakınlarındaki bir lisede düzenlenen törende, okullarda duvarlara ''laiklik şartı'' asılmasına ilişkin uygulamayla ilgili basını bilgilendirdi.

Peillon, ''Laiklik bizim kültürümüzde, başkalarına saygı gösterirken insanların kendi özgürlüğünü inşa etmesine izin verilmesi anlamına geliyor'' ifadesini kullandı.

Söz konusu şart, laikliğin şiddeti ve ayırımcılığı reddettiğine dikkati çekerken, kadın ve erkek arasındaki eşitliğe vurgu yapıyor.

Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Eylül 2013 11:11

Gösterim: 2741

Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nde köklü değişiklik yaptı. Yeni yönetmeliğe göre, ortaöğretim kurumlarına devam zorunluluğu getirilerek, özürsüz devamsızlık 10 günle, özürlü özürsüz toplam devamsızlık ise 45 günle sınırlandırıldı.

lisesinifi.jpgOrtaöğretim Genel Müdürü Ercan Türk, yönetmelik değişikliğiyle ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, ortaöğretimle ilgili 11 yönetmelik ve 4 yönerge içeriğinde bulunan 832 maddelik mevzuat hükümlerinin sadeleştirilip güncellendiğini, 227 madde ve 3 geçici maddeyle ilk defa bir çatı yönetmelik altında toplandığını belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) hazırlanan ve güncellenen ortaöğretime geçiş sistemine yer verilen Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nde, ortaöğretim kurumlarına devam zorunluluğu getirilerek, özürsüz devamsızlık 10 günle, özürlü özürsüz toplam devamsızlık ise 45 günle sınırlandırıldı.

Yapılan diğer değişikliklere göre, uygulamadaki puan ve notla değerlendirme esasına dayanan ikili ölçme değerlendirme sistemi, sadece puanı esas alan tekli değerlendirme sistemine dönüştürüldü.

Notlar yeniden belirlendi

Başarı puanı 45'den 50 puana yükseltildi, öğrencinin, ders yılı sonunda herhangi bir dersten başarılı sayılabilmesine yönelik puanlar yeniden belirlendi.

Ortalama yükseltme sınavları kaldırıldı, komisyon marifetiyle yapılan sorumluluk sınavları ise ilgili dersin öğretmeni tarafından yılda 2 kez yapılacak.

Sorumlu olarak sınıf geçme

Sınıf bazında başarısız ders sayısı en fazla 3 olanlarla alt sınıflar da dahil toplam 6 dersten başarısız olanların sorumlu olarak sınıf geçmelerine imkan verildi.

Bilgi edinmeyle ilgili mevzuat doğrultusunda öğrencinin sınav notlarına itirazda bulunabilmesine imkan verildi.

Üstün başarı belgesi

Ortaöğrenim süresince en az 3 öğretim yılının tüm dönemlerinde takdir belgesi alan öğrencilere üstün başarı belgesi verilmesi kararlaştırıldı.

Okullar 7/24 saat açık

Bireylerin hayat boyu eğitim uygulamaları kapsamında okulların bina, tesis, araç-gereç, personel ve kapasitelerinden azami derecede yararlandırılmasına imkan verileceğini de belirten Ortaöğretim Genel Müdürü Ercan Türk, okulların hafta sonu, yarıyıl ve yaz tatilleri dahil olmak üzere gerektiğinde 07.00-24.00 saatleri arasında yıl boyunca açık bulundurularak, şartları uygun olan bütün okullardan tam gün, tam yıl yararlanılabilmesine imkan verildiğini de ifade etti.

> Ortaöğretimde devamsızlık süresi 10 güne indirildi

Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nde köklü değişiklik yaptı. Yeni yönetmeliğe göre, ortaöğretim kurumlarına devam zorunluluğu getirilerek, özürsüz devamsızlık 10 günle, özürlü özürsüz toplam devamsızlık ise 45 günle sınırlandırıldı.

lisesinifi.jpgOrtaöğretim Genel Müdürü Ercan Türk, yönetmelik değişikliğiyle ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, ortaöğretimle ilgili 11 yönetmelik ve 4 yönerge içeriğinde bulunan 832 maddelik mevzuat hükümlerinin sadeleştirilip güncellendiğini, 227 madde ve 3 geçici maddeyle ilk defa bir çatı yönetmelik altında toplandığını belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) hazırlanan ve güncellenen ortaöğretime geçiş sistemine yer verilen Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nde, ortaöğretim kurumlarına devam zorunluluğu getirilerek, özürsüz devamsızlık 10 günle, özürlü özürsüz toplam devamsızlık ise 45 günle sınırlandırıldı.

Yapılan diğer değişikliklere göre, uygulamadaki puan ve notla değerlendirme esasına dayanan ikili ölçme değerlendirme sistemi, sadece puanı esas alan tekli değerlendirme sistemine dönüştürüldü.

Notlar yeniden belirlendi

Başarı puanı 45'den 50 puana yükseltildi, öğrencinin, ders yılı sonunda herhangi bir dersten başarılı sayılabilmesine yönelik puanlar yeniden belirlendi.

Ortalama yükseltme sınavları kaldırıldı, komisyon marifetiyle yapılan sorumluluk sınavları ise ilgili dersin öğretmeni tarafından yılda 2 kez yapılacak.

Sorumlu olarak sınıf geçme

Sınıf bazında başarısız ders sayısı en fazla 3 olanlarla alt sınıflar da dahil toplam 6 dersten başarısız olanların sorumlu olarak sınıf geçmelerine imkan verildi.

Bilgi edinmeyle ilgili mevzuat doğrultusunda öğrencinin sınav notlarına itirazda bulunabilmesine imkan verildi.

Üstün başarı belgesi

Ortaöğrenim süresince en az 3 öğretim yılının tüm dönemlerinde takdir belgesi alan öğrencilere üstün başarı belgesi verilmesi kararlaştırıldı.

Okullar 7/24 saat açık

Bireylerin hayat boyu eğitim uygulamaları kapsamında okulların bina, tesis, araç-gereç, personel ve kapasitelerinden azami derecede yararlandırılmasına imkan verileceğini de belirten Ortaöğretim Genel Müdürü Ercan Türk, okulların hafta sonu, yarıyıl ve yaz tatilleri dahil olmak üzere gerektiğinde 07.00-24.00 saatleri arasında yıl boyunca açık bulundurularak, şartları uygun olan bütün okullardan tam gün, tam yıl yararlanılabilmesine imkan verildiğini de ifade etti.

Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Eylül 2013 09:05

Gösterim: 2561

Okul öncesi ve ilkokul 1. sınıf öğrencileri için okullar bir hafta erken açılıyor. Çocukların okula iyi bir başlangıç yapabilmeleri için uygulanan ''uyum programı'' çerçevesinde minikler, bugün okula ilk adımlarını atacak

İlkokul 1. sınıfa yeni kayıt yaptıran öğrenciler ile okul öncesi eğitime başlayacak minik öğrenciler, bugün ders başı yapacak. 

Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık, ''İlk okuma ve yazma becerileri ve diğer derslerdeki kazanımlar Haziran ayı sonuna kadarki süreçte verileceği için öğretmen ve velilerimizin tedirgin olmamaları ve acele etmemeleri gerekiyor'' dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2006-2007 eğitim öğretim yılından itibaren okullar açılmadan önceki ilk hafta uyum eğitimi programını uyguluyor.

Uyum programı, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından İstanbul Ataşehir Halil Atamavcı İlkokulu'nda düzenlenecek törenle başlatılacak.

Yarın başlayacak yeni eğitim dönemine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Temel Eğitim Genel Müdürü Kocabıyık, her anne ve baba için özellikle çocuğunun okula başlamasının hayatındaki en önemli kilometre taşlarından biri olduğunu ifade etti.

Çocuğun da ilk sosyal çevresi olan ailesinden bu şekilde ayrıldığını belirten Kocabıyık, ''Çocukların iyi bir başlanıgıçla okula uyum sağlaması, okulu sevmesi, yeteneklerinin geliştirilmesi bireyin tüm yaşamını etkiliyor'' diye konuştu.

2013-2014 eğitim öğretim yılında ilkokul 1. sınıflar ve okul öncesi eğitim alacak çocukların yarından itibaren 13 Eylül'e kadar uyum eğitimine alınacaklarını söyleyen Kocabıyık, ''Bu öğretim yılında okul öncesi eğitim kurumlarına 223 bin 97 çocuğumuz, ilkokul 1. sınıfa ise 1 milyon 200 bin 165 çocuğumuz devam edecek. Kayıtlarımız sürüyor, bu sayılar artabilecek'' dedi.

''3 ders saati okulda olunacak''

Uyum eğitimi kapsamında öğrencilerin velileriyle okula geleceklerini anlatan Kocabıyık, ilk gün açılış programının yapılacağını, gerekiyorsa velilerin de çocuklarıyla sınıfa girebileceklerini söyledi.

Okul personelinin, fiziki mekanların tanıtılacağını aktaran Kocabıyık, ''Okula güvenli bir şekilde gelip gitme, trafik kuralllarını öğrenme ve uyma, okul servislerine binme inme gibi çalışmalara da yer verilecek. Günde 3 ders saati okulda bulunulacak. Teneffüs saatleri yapılan etkinliğe göre öğretmen tarafından ayarlanacak'' diye konuştu.

''Tedirgin olmayın, acele etmeyin''

Öğretmenlerin bu hafta içinde, öncelikle varsa çocukların okul fobilerini yenmeleri için çalışacaklarını belirten Kocabıyık, sosyal ve kültürel etkinliklere, eğitsel oyunlara, müzik etkinliklerine, resim çalışmalarına da yer verileceğini kaydetti.

Uyum haftası için 1. sınıflar için hazırlanan öğretim materyallerini hatırlatan Kocabıyık, şöyle konuştu:

''Uyum haftasında öncelikle çocukların okulu sevmeleri, okul fobilerini yenmeleri, etkinlikleri gibi düzenlemeler tamamlandıktan sonra okuma yazmaya hazırlık çalışmaları ve diğer derslere başlangıç faaliyetlerine yer verilebilecek. Çocukların okuldan sıkılmamaları sağlanacak. İlk okuma ve yazma becerileri ve diğer derslerdeki kazanımlar haziran ayı sonuna kadarki süreçte verileceği için öğretmen ve velilerimizin tedirgin olmamaları ve acele etmemeleri gerekiyor.''

''Okula uyumda sorunlar yaşanırsa...''

Okula uyum sağlayamayan öğrenciler için velilerin yapabilecekleri konusuna da değinen Kocabıyık, ''Çocukların ilk günlerde okula uyumunda sorunlar yaşanabilir ve bu sorunlar okullarımızda rehber öğretmenler, sınıf öğretmenleri ve okul yöneticileri işbirliğinde çözülebilecektir. Alınan bütün önlemlere rağmen çocuğun okula uyumunda sorunlar yaşanıyorsa, yönetmelik kapsamında 66, 67 ve 68 aylık olanlara velisinin vereceği dilekçe üzerinde; 69, 70 ve 71 aylık olanlar ise ilkokula başlamaya hazır olmadıklarını belgeleyen sağlık raporuyla okul öncesi eğitime yönlendirilebilecek veya kayıtları bir yıl ertelenebilecek.'' şeklinde konuştu.

> Birinci sınıflar için uyum programı başladı

Okul öncesi ve ilkokul 1. sınıf öğrencileri için okullar bir hafta erken açılıyor. Çocukların okula iyi bir başlangıç yapabilmeleri için uygulanan ''uyum programı'' çerçevesinde minikler, bugün okula ilk adımlarını atacak

İlkokul 1. sınıfa yeni kayıt yaptıran öğrenciler ile okul öncesi eğitime başlayacak minik öğrenciler, bugün ders başı yapacak. 

Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık, ''İlk okuma ve yazma becerileri ve diğer derslerdeki kazanımlar Haziran ayı sonuna kadarki süreçte verileceği için öğretmen ve velilerimizin tedirgin olmamaları ve acele etmemeleri gerekiyor'' dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2006-2007 eğitim öğretim yılından itibaren okullar açılmadan önceki ilk hafta uyum eğitimi programını uyguluyor.

Uyum programı, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından İstanbul Ataşehir Halil Atamavcı İlkokulu'nda düzenlenecek törenle başlatılacak.

Yarın başlayacak yeni eğitim dönemine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Temel Eğitim Genel Müdürü Kocabıyık, her anne ve baba için özellikle çocuğunun okula başlamasının hayatındaki en önemli kilometre taşlarından biri olduğunu ifade etti.

Çocuğun da ilk sosyal çevresi olan ailesinden bu şekilde ayrıldığını belirten Kocabıyık, ''Çocukların iyi bir başlanıgıçla okula uyum sağlaması, okulu sevmesi, yeteneklerinin geliştirilmesi bireyin tüm yaşamını etkiliyor'' diye konuştu.

2013-2014 eğitim öğretim yılında ilkokul 1. sınıflar ve okul öncesi eğitim alacak çocukların yarından itibaren 13 Eylül'e kadar uyum eğitimine alınacaklarını söyleyen Kocabıyık, ''Bu öğretim yılında okul öncesi eğitim kurumlarına 223 bin 97 çocuğumuz, ilkokul 1. sınıfa ise 1 milyon 200 bin 165 çocuğumuz devam edecek. Kayıtlarımız sürüyor, bu sayılar artabilecek'' dedi.

''3 ders saati okulda olunacak''

Uyum eğitimi kapsamında öğrencilerin velileriyle okula geleceklerini anlatan Kocabıyık, ilk gün açılış programının yapılacağını, gerekiyorsa velilerin de çocuklarıyla sınıfa girebileceklerini söyledi.

Okul personelinin, fiziki mekanların tanıtılacağını aktaran Kocabıyık, ''Okula güvenli bir şekilde gelip gitme, trafik kuralllarını öğrenme ve uyma, okul servislerine binme inme gibi çalışmalara da yer verilecek. Günde 3 ders saati okulda bulunulacak. Teneffüs saatleri yapılan etkinliğe göre öğretmen tarafından ayarlanacak'' diye konuştu.

''Tedirgin olmayın, acele etmeyin''

Öğretmenlerin bu hafta içinde, öncelikle varsa çocukların okul fobilerini yenmeleri için çalışacaklarını belirten Kocabıyık, sosyal ve kültürel etkinliklere, eğitsel oyunlara, müzik etkinliklerine, resim çalışmalarına da yer verileceğini kaydetti.

Uyum haftası için 1. sınıflar için hazırlanan öğretim materyallerini hatırlatan Kocabıyık, şöyle konuştu:

''Uyum haftasında öncelikle çocukların okulu sevmeleri, okul fobilerini yenmeleri, etkinlikleri gibi düzenlemeler tamamlandıktan sonra okuma yazmaya hazırlık çalışmaları ve diğer derslere başlangıç faaliyetlerine yer verilebilecek. Çocukların okuldan sıkılmamaları sağlanacak. İlk okuma ve yazma becerileri ve diğer derslerdeki kazanımlar haziran ayı sonuna kadarki süreçte verileceği için öğretmen ve velilerimizin tedirgin olmamaları ve acele etmemeleri gerekiyor.''

''Okula uyumda sorunlar yaşanırsa...''

Okula uyum sağlayamayan öğrenciler için velilerin yapabilecekleri konusuna da değinen Kocabıyık, ''Çocukların ilk günlerde okula uyumunda sorunlar yaşanabilir ve bu sorunlar okullarımızda rehber öğretmenler, sınıf öğretmenleri ve okul yöneticileri işbirliğinde çözülebilecektir. Alınan bütün önlemlere rağmen çocuğun okula uyumunda sorunlar yaşanıyorsa, yönetmelik kapsamında 66, 67 ve 68 aylık olanlara velisinin vereceği dilekçe üzerinde; 69, 70 ve 71 aylık olanlar ise ilkokula başlamaya hazır olmadıklarını belgeleyen sağlık raporuyla okul öncesi eğitime yönlendirilebilecek veya kayıtları bir yıl ertelenebilecek.'' şeklinde konuştu.

Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Eylül 2013 08:59

Gösterim: 2190

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) hazırlanan ve güncellenen ortaöğretime geçiş sistemine yer verilen Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği "sil baştan" değişti. Buna göre, evlenen lise öğrencileri eğitimlerine açık liseden devam edebilecek.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nden lise öğrencilerine evlilik vizesi çıktı. Artık lisedeyken evlenen öğrencilerin kayıtları açık liselere nakledilecek.

Yürürlükten kaldırılan yönetmelikte ise evlenen öğrencilerin okulla ilişiği tamamen kesiliyordu. Millî Eğitim Bakanlığı’nın Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği Resmi Gazete’de Yayımlandı. Yönetmelik, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi ve özel örgün ortaöğretim kurumlarının eğitim, öğretim, yönetim ve işleyişine ilişkin usul ve esasları belirliyor. Yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle, lise sistemi yeni baştan ele alındı. İmam Hatip Liseleri, Meslek Liseleri Fen Liseleri Anadolu Öğretmen Liseleri gibi yönetmelikleri kaldırılan farklı tüm liseleri kapsıyor.

Evliliğe engel yok

Mevcut uygulamada evli olanların kayıtları yapılmıyordu, öğrenciyken evlenen öğrencilerin ise okulla ilişiği kesilerek kayıtları siliniyordu. Bugünden itibaren yürürlüğe giren yeni düzenlemeye göre ise evli olanların kayıtları yine yapılmayacak ancak öğrenciyken evlenen öğrencilerin okulla ilişiği kesilecek, kayıtları e-Okul üzerinden açık öğretim lisesine veya mesleki açık öğretim lisesine gönderilecek.

Liselere kayıt şartlarında da değişikliğe gidildi. Buna göre ortaöğretim kurumlarına kaydolmak için ortaokulu veya imam-hatip ortaokulunu bitirmiş ve öğretim yılının başlayacağı tarihte 18 yaşını bitirmemiş olma şartı aranacak. Yaş şartını taşımayan öğrencilerin örgün ortaöğretim kurumlarına kayıtları yapılmayacak.

Kayıtlar, öğrencinin e-Okul sistemi veya denklik belgesindeki bilgilerine göre yapılacak. Adres tespitinde ulusal adres veri tabanı ikamet adres bilgileri esas alınacak. Öğrencilerden kayıt için başka belge istenmeyecek. Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarına kayıt yaptıracak öğrencilerin sağlık durumlarının ilgili mesleğin öğrenimine elverişli olması gerekir. Bu durum, programın özelliğine göre gerektiğinde sağlık raporuyla belgelendirilecek.

Açık Öğretim Lisesi veya Mesleki Açık Öğretim Lisesinden naklen gelen öğrencilerin herhangi bir puan kullanmaksızın öğrenci alan örgün ortaöğretim kurumlarına kayıtları, öğrenim haklarının bulunması ve bu Yönetmelikte yer alan kayıt şartlarını taşımaları hâlinde ders kesiminden yeni öğretim yılının başlangıcına kadar geçen süre içerisinde yapılacak. Özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin kayıtlarında millî eğitim müdürlüklerince gerekli tedbirler alınacak.

 “Atatürk ilke ve inkılâplarını benimsemiş bireyler yetiştirilir” hükmü çıkarıldı

Yönetmelik ile ortaöğretim ilkelerinde değişiklik yapıldı. Buna göre ortaöğretim kurumları işlevlerini Türk millî eğitiminin genel ve özel amaç ile temel ilkeleri doğrultusunda, evrensel hukuka, demokrasi ve insan haklarına uygun; öğrenci merkezli, aktif öğrenme ve demokratik kurum kültürü anlayışıyla yerine getirecek. Yapılan değişiklikle, daha önce ortaöğretim ilkeleri arasında yer alan “Öğrenciler, Atatürk ilke ve inkılâplarını benimsemiş, temel demokratik değerler ile donanmış, araştırma, sorgulama, eleştirel düşünme, problem çözme ve karar verme becerileri gelişmiş; hayat boyu öğrenen, insan haklarına saygılı, mutlu bireyler olarak yetiştirilir” hükmü de diğer 16 fıkra gibi yürürlükten kaldırıldı.

Kaynak Radikal

> Lise öğrencilerine evlilik vizesi

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) hazırlanan ve güncellenen ortaöğretime geçiş sistemine yer verilen Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği "sil baştan" değişti. Buna göre, evlenen lise öğrencileri eğitimlerine açık liseden devam edebilecek.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nden lise öğrencilerine evlilik vizesi çıktı. Artık lisedeyken evlenen öğrencilerin kayıtları açık liselere nakledilecek.

Yürürlükten kaldırılan yönetmelikte ise evlenen öğrencilerin okulla ilişiği tamamen kesiliyordu. Millî Eğitim Bakanlığı’nın Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği Resmi Gazete’de Yayımlandı. Yönetmelik, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi ve özel örgün ortaöğretim kurumlarının eğitim, öğretim, yönetim ve işleyişine ilişkin usul ve esasları belirliyor. Yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle, lise sistemi yeni baştan ele alındı. İmam Hatip Liseleri, Meslek Liseleri Fen Liseleri Anadolu Öğretmen Liseleri gibi yönetmelikleri kaldırılan farklı tüm liseleri kapsıyor.

Evliliğe engel yok

Mevcut uygulamada evli olanların kayıtları yapılmıyordu, öğrenciyken evlenen öğrencilerin ise okulla ilişiği kesilerek kayıtları siliniyordu. Bugünden itibaren yürürlüğe giren yeni düzenlemeye göre ise evli olanların kayıtları yine yapılmayacak ancak öğrenciyken evlenen öğrencilerin okulla ilişiği kesilecek, kayıtları e-Okul üzerinden açık öğretim lisesine veya mesleki açık öğretim lisesine gönderilecek.

Liselere kayıt şartlarında da değişikliğe gidildi. Buna göre ortaöğretim kurumlarına kaydolmak için ortaokulu veya imam-hatip ortaokulunu bitirmiş ve öğretim yılının başlayacağı tarihte 18 yaşını bitirmemiş olma şartı aranacak. Yaş şartını taşımayan öğrencilerin örgün ortaöğretim kurumlarına kayıtları yapılmayacak.

Kayıtlar, öğrencinin e-Okul sistemi veya denklik belgesindeki bilgilerine göre yapılacak. Adres tespitinde ulusal adres veri tabanı ikamet adres bilgileri esas alınacak. Öğrencilerden kayıt için başka belge istenmeyecek. Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarına kayıt yaptıracak öğrencilerin sağlık durumlarının ilgili mesleğin öğrenimine elverişli olması gerekir. Bu durum, programın özelliğine göre gerektiğinde sağlık raporuyla belgelendirilecek.

Açık Öğretim Lisesi veya Mesleki Açık Öğretim Lisesinden naklen gelen öğrencilerin herhangi bir puan kullanmaksızın öğrenci alan örgün ortaöğretim kurumlarına kayıtları, öğrenim haklarının bulunması ve bu Yönetmelikte yer alan kayıt şartlarını taşımaları hâlinde ders kesiminden yeni öğretim yılının başlangıcına kadar geçen süre içerisinde yapılacak. Özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin kayıtlarında millî eğitim müdürlüklerince gerekli tedbirler alınacak.

 “Atatürk ilke ve inkılâplarını benimsemiş bireyler yetiştirilir” hükmü çıkarıldı

Yönetmelik ile ortaöğretim ilkelerinde değişiklik yapıldı. Buna göre ortaöğretim kurumları işlevlerini Türk millî eğitiminin genel ve özel amaç ile temel ilkeleri doğrultusunda, evrensel hukuka, demokrasi ve insan haklarına uygun; öğrenci merkezli, aktif öğrenme ve demokratik kurum kültürü anlayışıyla yerine getirecek. Yapılan değişiklikle, daha önce ortaöğretim ilkeleri arasında yer alan “Öğrenciler, Atatürk ilke ve inkılâplarını benimsemiş, temel demokratik değerler ile donanmış, araştırma, sorgulama, eleştirel düşünme, problem çözme ve karar verme becerileri gelişmiş; hayat boyu öğrenen, insan haklarına saygılı, mutlu bireyler olarak yetiştirilir” hükmü de diğer 16 fıkra gibi yürürlükten kaldırıldı.

Kaynak Radikal

Son Güncelleme: Cumartesi, 07 Eylül 2013 15:14

Gösterim: 1632


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.