Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), eylülde yapılan 40 bin öğretmen atamasında boş kalan 358 kadro için atama tercih başvuruları bugün sona eriyor. Atama sonuçları 8 Aralık’ta açıklanacak.
Eylül ayında yapılan öğretmen atamalarında boş kalan 358 kadro için atama başvuruları için verilen süre bugün sona eriyor.
MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, eylülde yapılan 40 bin öğretmen kadrosuna atama yapılması planlandı ancak 39 bin 642öğretmen ataması yapıldı, 358 kontenjan ise boş kaldı.
Bu bağlamda 2014 Yılı Eylül Dönemi Öğretmenlik İçin Başvuru ve Atama Duyurusu çerçevesinde ilk atama kapsamında başvuruda bulunan adaylar arasında 26. seçenek olarak "Tercihlerim dışındaki başka bir eğitim kurumuna atanmak istiyorum" seçeneğini işaretleyenlerden boş kalan 358 kontenjana 15 alanda öğretmen ataması yapılacak.
Adaylardan 1-5 Aralık'ta http://mebbis.meb.gov.tr ve http://ikgm.meb.gov.tr adreslerinden Elektronik Başvuru Form ile beyan alınacak. Adaylar, bu formlarını süresi içerisinde il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine onaylattıracak.
Atamalar Elektronik Başvuru Formunda "evet" seçeneğini işaretleyenler arasından, alanlar itibarıyla KPSS10 ve KPSS121 puan üstünlüğüne göre yapılacak sıralama sonucunda Bakanlıkça öğretmen ihtiyacı bulunan eğitim kurumlarına kura ile 8 Aralık 2014 tarihinde atama gerçekleştirilecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), eylülde yapılan 40 bin öğretmen atamasında boş kalan 358 kadro için atama tercih başvuruları bugün sona eriyor. Atama sonuçları 8 Aralık’ta açıklanacak.
Eylül ayında yapılan öğretmen atamalarında boş kalan 358 kadro için atama başvuruları için verilen süre bugün sona eriyor.
MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, eylülde yapılan 40 bin öğretmen kadrosuna atama yapılması planlandı ancak 39 bin 642öğretmen ataması yapıldı, 358 kontenjan ise boş kaldı.
Bu bağlamda 2014 Yılı Eylül Dönemi Öğretmenlik İçin Başvuru ve Atama Duyurusu çerçevesinde ilk atama kapsamında başvuruda bulunan adaylar arasında 26. seçenek olarak "Tercihlerim dışındaki başka bir eğitim kurumuna atanmak istiyorum" seçeneğini işaretleyenlerden boş kalan 358 kontenjana 15 alanda öğretmen ataması yapılacak.
Adaylardan 1-5 Aralık'ta http://mebbis.meb.gov.tr ve http://ikgm.meb.gov.tr adreslerinden Elektronik Başvuru Form ile beyan alınacak. Adaylar, bu formlarını süresi içerisinde il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine onaylattıracak.
Atamalar Elektronik Başvuru Formunda "evet" seçeneğini işaretleyenler arasından, alanlar itibarıyla KPSS10 ve KPSS121 puan üstünlüğüne göre yapılacak sıralama sonucunda Bakanlıkça öğretmen ihtiyacı bulunan eğitim kurumlarına kura ile 8 Aralık 2014 tarihinde atama gerçekleştirilecek.
Son Güncelleme: Cuma, 05 Aralık 2014 07:29
Gösterim: 1205
Antalya'da özel bir sağlık meslek lisesi iflas edince okulda eğitim gören öğrenciler, okulun duvar, kapı ve sandalyelerine zarar verdi.
Muratpaşa ilçesi Güzeloba Mahallesi Rauf Denktaş Caddesi'nde bulunan özel bir sağlık meslek lisesinde öğrenim gören öğrencilere, okulun kurucusu Mehmet Kerim Özek tarafından iflas ettiklerini ve başka okullara nakledileceklerini bildirildi.
Öğrenciler, bunun üzerine durumu ailelerine bildirdi. Okula gelen veliler, okul yönetiminden şimdiye kadar ödedikleri parayı geri istedi. Bu sırada bazı öğrenciler, okulun sınıflarında bulunan duvar, masa ve sandalyeler ile laboratuvar aletlerine zarar verdi.
Özek, velilere paralarını geri vereceklerini bildirmesi üzerine aileler, nakil dilekçelerini yönetime vererek okuldan ayrıldı.
Özek, gazetecilere yaptığı açıklamada, açıldığı dönemde Antalya'da başka sağlık lisesi bulunmadığını ancak son yıllarda kentteki sağlık lisesi sayısının 10'a yükseldiğini söyledi.
Son yapılan yasal düzenleme nedeniyle öğrencilerin birçoğunun devlet liselerine gittiğini, bunun sonucu okulun maddi sıkıntı yaşamaya başladığını anlatan Özek, şöyle konuştu:
"Yaklaşık 250 öğrencinin eğitim gördüğü okuldaki öğrenci sayısı 100'e düştü. Okulun kirası, öğretmen maaşı, elektriği, suyu gibi birçok masrafı vardı. Okulu kapatmıyoruz ancak öğrencilerin mağdur olmaması için başka okullara naklini yapıyoruz. Kimseyi mağdur etmeyeceğim. Bize peşin ödeme yapmış öğrenci velilerin parasını da kısa sürede vereceğiz."
Okula bir yıllık eğitim karşılığı 11 bin lira yatırdığını belirten öğrenci velisi Metin Özay, "Velilerin birçoğu parayı peşin verdi. Bazı velilere senet yapıldı. Şimdi (biz iflas ettik, çocuklarını başka okula götürün) diyorlar. Bizim paralarımız ne olacak. İflas eden bir kişi bu paraları nasıl ödeyecek. Eğitim dönemin ortasında çocuklarımızı hangi okula göndereceğimizi bilmiyoruz" dedi.
Okulun matematik öğretmenlerinden Aydın Yunay ise maaşını alamadığı için 10 öğretmenin daha önce işten ayrıldığını, kendisinin de 2 aydır maaş alamadığını söyledi.
İki aydır ev kirasını ödeyemediğini ifade eden Yunay, "KPSS ile atanamayınca çalışmak için Batman'dan buraya geldim. Şimdi işsiz kaldım. Eve gidecek yol param bile kalmadı. Ne yapacağımı bilmiyorum" diye konuştu.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri de öğrencilerin başka okula naklini gerçekleştirmek için okulda inceleme yaptı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Antalya'da özel bir sağlık meslek lisesi iflas edince okulda eğitim gören öğrenciler, okulun duvar, kapı ve sandalyelerine zarar verdi.
Muratpaşa ilçesi Güzeloba Mahallesi Rauf Denktaş Caddesi'nde bulunan özel bir sağlık meslek lisesinde öğrenim gören öğrencilere, okulun kurucusu Mehmet Kerim Özek tarafından iflas ettiklerini ve başka okullara nakledileceklerini bildirildi.
Öğrenciler, bunun üzerine durumu ailelerine bildirdi. Okula gelen veliler, okul yönetiminden şimdiye kadar ödedikleri parayı geri istedi. Bu sırada bazı öğrenciler, okulun sınıflarında bulunan duvar, masa ve sandalyeler ile laboratuvar aletlerine zarar verdi.
Özek, velilere paralarını geri vereceklerini bildirmesi üzerine aileler, nakil dilekçelerini yönetime vererek okuldan ayrıldı.
Özek, gazetecilere yaptığı açıklamada, açıldığı dönemde Antalya'da başka sağlık lisesi bulunmadığını ancak son yıllarda kentteki sağlık lisesi sayısının 10'a yükseldiğini söyledi.
Son yapılan yasal düzenleme nedeniyle öğrencilerin birçoğunun devlet liselerine gittiğini, bunun sonucu okulun maddi sıkıntı yaşamaya başladığını anlatan Özek, şöyle konuştu:
"Yaklaşık 250 öğrencinin eğitim gördüğü okuldaki öğrenci sayısı 100'e düştü. Okulun kirası, öğretmen maaşı, elektriği, suyu gibi birçok masrafı vardı. Okulu kapatmıyoruz ancak öğrencilerin mağdur olmaması için başka okullara naklini yapıyoruz. Kimseyi mağdur etmeyeceğim. Bize peşin ödeme yapmış öğrenci velilerin parasını da kısa sürede vereceğiz."
Okula bir yıllık eğitim karşılığı 11 bin lira yatırdığını belirten öğrenci velisi Metin Özay, "Velilerin birçoğu parayı peşin verdi. Bazı velilere senet yapıldı. Şimdi (biz iflas ettik, çocuklarını başka okula götürün) diyorlar. Bizim paralarımız ne olacak. İflas eden bir kişi bu paraları nasıl ödeyecek. Eğitim dönemin ortasında çocuklarımızı hangi okula göndereceğimizi bilmiyoruz" dedi.
Okulun matematik öğretmenlerinden Aydın Yunay ise maaşını alamadığı için 10 öğretmenin daha önce işten ayrıldığını, kendisinin de 2 aydır maaş alamadığını söyledi.
İki aydır ev kirasını ödeyemediğini ifade eden Yunay, "KPSS ile atanamayınca çalışmak için Batman'dan buraya geldim. Şimdi işsiz kaldım. Eve gidecek yol param bile kalmadı. Ne yapacağımı bilmiyorum" diye konuştu.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri de öğrencilerin başka okula naklini gerçekleştirmek için okulda inceleme yaptı.
Son Güncelleme: Perşembe, 04 Aralık 2014 17:44
Gösterim: 1156
19. Milli Eğitim Şurası'nda Eğitim-Bir-Sen'in "karma eğitimin kaldırılması" yönündeki önerisinin gündem dışı bir konu olduğundan komisyon tarafından oylanmayacağı bildirildi.
Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip, 19. Milli Eğitim Şurası'nda Eğitim-Bir-Sen'in "karma eğitimin kaldırılması" yönündeki önerisinin gündem dışı bir konu olduğundan komisyon tarafından oylanmayacağını bildirdi.
Karip, komisyon çalışmaları sürerken gazetecilere yaptığı açıklamada, 19. Milli Eğitim Şurası'nda Eğitim Bir-Sen tarafından gündeme getirilen karma eğitim tartışmaları ile ilgili açıklama yaptı.
Emin Karip, "Gündem dışı hiçbir şey şurada öneri olarak kabul edilemez, genel kurul oylamasına sunulamaz" dedi.
Okul Güvenliği Komisyonu'nda bu konunun görüşüleceği yönündeki söylemlere değinen Karip, şöyle konuştu:
"Grubun bütün önerilerini tek tek kontrol ettim. Orada böyle bir şey yok. İkincisi zaten bunun gündeme alınması mümkün değil. Konularımız belli. Bu konular içinde karma eğitim ya da başka bir konu olabilir; sadece bu konuyla da sınırlı değil, hiçbir şekilde bu gündemin dahilinde olmayan bir şey, ne komisyonlarda, ne çalışma gruplarında, ne de genel kurulda oylanabilir veya kabul edilebilir."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
19. Milli Eğitim Şurası'nda Eğitim-Bir-Sen'in "karma eğitimin kaldırılması" yönündeki önerisinin gündem dışı bir konu olduğundan komisyon tarafından oylanmayacağı bildirildi.
Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip, 19. Milli Eğitim Şurası'nda Eğitim-Bir-Sen'in "karma eğitimin kaldırılması" yönündeki önerisinin gündem dışı bir konu olduğundan komisyon tarafından oylanmayacağını bildirdi.
Karip, komisyon çalışmaları sürerken gazetecilere yaptığı açıklamada, 19. Milli Eğitim Şurası'nda Eğitim Bir-Sen tarafından gündeme getirilen karma eğitim tartışmaları ile ilgili açıklama yaptı.
Emin Karip, "Gündem dışı hiçbir şey şurada öneri olarak kabul edilemez, genel kurul oylamasına sunulamaz" dedi.
Okul Güvenliği Komisyonu'nda bu konunun görüşüleceği yönündeki söylemlere değinen Karip, şöyle konuştu:
"Grubun bütün önerilerini tek tek kontrol ettim. Orada böyle bir şey yok. İkincisi zaten bunun gündeme alınması mümkün değil. Konularımız belli. Bu konular içinde karma eğitim ya da başka bir konu olabilir; sadece bu konuyla da sınırlı değil, hiçbir şekilde bu gündemin dahilinde olmayan bir şey, ne komisyonlarda, ne çalışma gruplarında, ne de genel kurulda oylanabilir veya kabul edilebilir."
Son Güncelleme: Perşembe, 04 Aralık 2014 12:53
Gösterim: 1311
Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, 19. Milli Eğitim Şurası'na "karma eğitim" konusunda sunacakları önerilerle ilgili bir bilgi kirliliğinin bulunduğunu belirterek, karma eğitimin tamamen kaldırılması gibi bir yaklaşım içinde olmadıklarını, bu yaklaşımı da demokrat bulmadıklarını söyledi.
Özer, "karma eğitim" konusundaki tartışmalara ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Çeşitli basın kuruluşları tarafından Eğitim-Bir-Sen'in karma eğitim konusundaki önerisinin yanlış aksettirildiğini ifade eden Özer, şöyle konuştu:
"Bu konuda bir bilgi kirliliği var. Şura gündeminde de konuşulan konular arasında sanki Eğitim-Bir-Sen karma eğitimin kaldırılmasını istiyormuş gibi bir algı şu anda oluşturulmaya çalışılıyor. Bu doğru değil. Bizim buradaki talebimiz, karma eğitim mecburiyetinin kaldırılması. Yani bir bölgede kız okulları ayrı ayrı, erkek okulları ayrı açılsın, aynı zamanda karma eğitim veren okullar da açılsın. Biz 3 tane okul açılsın diyoruz. Bir karma eğitim, ikincisi erkekler, üçüncüsü kızlar için. Bölgenin durumuna göre, öğrenci yapısına ve sayısına göre o bölgedeki insanların çocuklarını bu tür okullara gönderebilme imkanı velilere tanınsın diyoruz. Karma eğitim konusundaki görüşümüz bu. Asla karma eğitimin tamamen kaldırılması gibi bir yaklaşım içinde değiliz. Zaten böyle bir yaklaşımı asla demokrat bulmuyoruz, demokrat değil zaten."
"Komisyonlarda henüz görüşülmedi"
Özer, görüşlerinin henüz komisyonlarda gündeme gelmediğini dile getirerek, sadece okul güvenliği komisyonunda birkaç cümleyle bahsedildiğini söyledi.
Kız ve erkek öğrencilere ayrı eğitim kurumlarında eğitim veren okullara yönelik detaylı araştırmaların Avrupa, Güney Kore, Avustralya, Japonya ve Kanada kaynaklı olduğunu ifade eden Özer, "Bunlara bakıldığında, karma eğitim veren okullarla ayrı eğitim yapan okullar arasında bir güvenlik ve şiddet noktasında farklılıklar oluşmuş. Ayrı eğitim yapan okullarda şiddetin azaldığı görülmüş. Dolayısıyla okul güvenliği konusunda da gündeme bu şekilde geldi" dedi.
Önerilerini öğretim programları ve müfredat konularının ele alındığı komisyonda dile getireceklerini belirten Özer, "Süre içerisinde konular geldikçe arkadaşlarımız bu konuyu dillendirecekler. Konuyu komisyon gündemine aldırmaya çalışacaklar. Gündeme alınırsa cumartesi genel kurulda görüşülecek ve buna göre şura kararı netleşmiş olacak" diye konuştu.
Şurada şu an görüşmelerin alt komisyonlarda sürdüğünü, buradaki maddelerin daha sonra üst komisyon niteliğindeki genel kurula gideceğini hatırlatan Özer, genel kurulda onaylanırsa önerilerin şuranın tavsiye kararı olabileceğini belirtti.
Ahmet Özer, şura kararlarının tavsiye kararı olduğunu ve "uygulanacak" diye bir kuralın bulunmadığını ifade etti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, 19. Milli Eğitim Şurası'na "karma eğitim" konusunda sunacakları önerilerle ilgili bir bilgi kirliliğinin bulunduğunu belirterek, karma eğitimin tamamen kaldırılması gibi bir yaklaşım içinde olmadıklarını, bu yaklaşımı da demokrat bulmadıklarını söyledi.
Özer, "karma eğitim" konusundaki tartışmalara ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Çeşitli basın kuruluşları tarafından Eğitim-Bir-Sen'in karma eğitim konusundaki önerisinin yanlış aksettirildiğini ifade eden Özer, şöyle konuştu:
"Bu konuda bir bilgi kirliliği var. Şura gündeminde de konuşulan konular arasında sanki Eğitim-Bir-Sen karma eğitimin kaldırılmasını istiyormuş gibi bir algı şu anda oluşturulmaya çalışılıyor. Bu doğru değil. Bizim buradaki talebimiz, karma eğitim mecburiyetinin kaldırılması. Yani bir bölgede kız okulları ayrı ayrı, erkek okulları ayrı açılsın, aynı zamanda karma eğitim veren okullar da açılsın. Biz 3 tane okul açılsın diyoruz. Bir karma eğitim, ikincisi erkekler, üçüncüsü kızlar için. Bölgenin durumuna göre, öğrenci yapısına ve sayısına göre o bölgedeki insanların çocuklarını bu tür okullara gönderebilme imkanı velilere tanınsın diyoruz. Karma eğitim konusundaki görüşümüz bu. Asla karma eğitimin tamamen kaldırılması gibi bir yaklaşım içinde değiliz. Zaten böyle bir yaklaşımı asla demokrat bulmuyoruz, demokrat değil zaten."
"Komisyonlarda henüz görüşülmedi"
Özer, görüşlerinin henüz komisyonlarda gündeme gelmediğini dile getirerek, sadece okul güvenliği komisyonunda birkaç cümleyle bahsedildiğini söyledi.
Kız ve erkek öğrencilere ayrı eğitim kurumlarında eğitim veren okullara yönelik detaylı araştırmaların Avrupa, Güney Kore, Avustralya, Japonya ve Kanada kaynaklı olduğunu ifade eden Özer, "Bunlara bakıldığında, karma eğitim veren okullarla ayrı eğitim yapan okullar arasında bir güvenlik ve şiddet noktasında farklılıklar oluşmuş. Ayrı eğitim yapan okullarda şiddetin azaldığı görülmüş. Dolayısıyla okul güvenliği konusunda da gündeme bu şekilde geldi" dedi.
Önerilerini öğretim programları ve müfredat konularının ele alındığı komisyonda dile getireceklerini belirten Özer, "Süre içerisinde konular geldikçe arkadaşlarımız bu konuyu dillendirecekler. Konuyu komisyon gündemine aldırmaya çalışacaklar. Gündeme alınırsa cumartesi genel kurulda görüşülecek ve buna göre şura kararı netleşmiş olacak" diye konuştu.
Şurada şu an görüşmelerin alt komisyonlarda sürdüğünü, buradaki maddelerin daha sonra üst komisyon niteliğindeki genel kurula gideceğini hatırlatan Özer, genel kurulda onaylanırsa önerilerin şuranın tavsiye kararı olabileceğini belirtti.
Ahmet Özer, şura kararlarının tavsiye kararı olduğunu ve "uygulanacak" diye bir kuralın bulunmadığını ifade etti.
Son Güncelleme: Perşembe, 04 Aralık 2014 16:17
Gösterim: 1237
MEB'in ilk kez 19. Milli Eğitim Şurası'nda oy verme hakkı tanıdığı öğrenci ve veliler, komisyonlarda söz alarak görüş ve önerilerini sunuyor, okullarda yaşanan sıkıntıları dile getirerek sorunlarının çözüme kavuşturulmasını istiyor. İşte öğrenci ve velilerin en çok şikayetçi oldukları sorunlar;
Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) ilk kez 19. Milli Eğitim Şurası'nda oy verme hakkı tanıdığı öğrenci ve veliler, komisyonlarda söz alarak görüş ve önerilerini sunuyor, okullarda yaşanan sıkıntıları dile getirerek bunların çözüme kavuşturulmasını istiyor.
Komisyonlarda ebeveynleri, öğretmenleri, bakanlık bürokratları ve sendika temsilcileriyle aynı sıralarda oturan öğrenciler, şuranın en renkli görüntüleri arasında yerlerini alıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, şuraya 45 öğrenci ile 60 öğrenci velisini davet etti.
Düzce Anadolu Sağlık Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi Kübra Bozer, ilk defa şuraya katıldığını belirterek, "Belli sorunlar var ancak bunların öğrenci tarafından bakılmasıyla çözülebileceğini düşünüyorum" diyerek şuradan beklentilerini dile getirdi.
Üniversite sınavına hazırlandığını, en büyük sıkıntısının yoğun ders saatleri olduğunu kaydeden Bozer, şöyle konuştu:
"Özellikle alt sınıflarımızda bir günde 10 saat ders görüyoruz. Eve gittiğimizde büyük sıkıntı oluyor. Ben merkezde oturuyorum ama farklı yerlerden gelen arkadaşlarım için ulaşım büyük sıkıntı oluyor. Biz üniversiteye hazırlanıyoruz. Bunun için yeterli bir zaman olmadığını ve staj üzerine de çok yorulduğumuzu düşünüyorum. Bana da söz hakkı doğarsa bu sıkıntılarımdan bahsedeceğim."
Bozer, MEB'in ilk defa şurada öğrencilere oy verme hakkına ilişkin de öğrencilerin yaşadığı sıkıntıları direkt yetkililere anlatmalarının önemine işaret ederek, "Çünkü öğrenci, sorunları yaşayan durumdadır. Sonuca varılması için öğrencilere söz hakkı verilmesi önemli" değerlendirmesinde bulundu.
Sağlık Meslek Lisesi hemşirelik bölümü öğrencisi olduğunu aktaran Bozer, "Üniversitede hemşirelik bölümü, sayısal ağırlıklı derslerden öğrenci almasına rağmen bizim derslerimizde sayısal dersler görmüyoruz maalesef. Staj bunda çok etkili oluyor. Üniversiteyi kazanabilmem için sayısal derslerin büyük etkisi var. Bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Anne-kız öğretmen komisyonunda oy kullanacak
Şuraya annesi Esin Neriman'la beraber katılan 9. sınıf öğrencisi Zeynep Sude Neriman, Öğretmenlerin Niteliğinin Artırılması Komisyonunda yer aldığını belirterek, şurayı çok anlamlı bulduğunu dile getirdi.
Öğretmen, öğrenci ve akademisyen perspektifinden eğitim sisteminin tartışılmasının önemine işaret eden Neriman, “Nitelikli öğretmen, iletişime açık olan, empati kurabilen, gelişime açık, ulusal ve uluslararası platformlarda, seminerlere katılıp kendini geliştirmeye çalışan ve öğrencilerini tanıyıp yeteneklerini doğrultusunda yönlendirilen öğretmendir. Şuraya, katılabildiğimiz için çok teşekkür ediyorum, bu hakka sahip olmamız önemli” dedi.
"Çocuğumun kötü alışkanlıklardan uzak olmasını önemsiyorum"
Kızı Zeynep Sude ile birlikte "Öğretmen niteliğinin arttırılması komisyonu" üyeliğini birlikte yapan Esin Neriman ise davetli olarak şuraya katıldığını dile getirerek, "Bu yıl ilk kez öğrenci ve velilerin oy kullanma haklarının olduğunu öğrendim. Bence bu bizler için çok büyük bir kazanç ve şeffaf bir yönetim şekli. Çünkü burada görüşülen tüm konular bizden çok uzak konular olmasına rağmen hepsinden haberimiz oldu" dedi.
Komisyon üyesi olarak öğretmenlerin kendilerini geliştirmeye açık olmalarını istediklerini dile getiren Neriman, bu konuda önerisinin sorulması üzerine, "Bence niteliğinin arttırılması için ilk önce öğretmenin istekli olması gerekiyor. İşini sevmeden öğrenciyle ilişki kuramadan öğretmenlik yapması çok zor. Çağın gelişimlerine ayak uyduran, kendini sürekli yenileyen, empati kurabilen ve donanımıyla kendini daha iyi ifade edebilen öğretmenlerimizin olmasını istiyorum" diye konuştu.
Okul güvenliğine ilişkin komisyonu da çok önemsediğini dile getiren Neriman, "Okul başarısını da istiyorum ama çocuğumun daha güvenli bir ortamda eğitim alması benim için çok önemli. Çocuğumun kötü alışkanlıklardan uzak olması daha ahlaklı ve kendini iyi yetiştirmesi önemli bence. Çünkü artık bizi aşan ve müdahale edemeyeceğimiz konular. O nedenle umarım bütün okullarda güvenlik tedbirleri alınacaktır" şeklinde konuştu.
"Öğrencilerin motivasyonları son derslere doğru bozuluyor"
Ortaokul öğrencisi İlyas Hançer Alkan ise komisyonda kendilerine söz hakkı verilmesinden gurur duyduğunu ayrıca şuraya katılarak özgüven kazandığını ifade etti.
Komisyonda ortaokula ilişkin maddeler görüşülürken önerilerini sunacağını ifade eden Alkan, müfredat ve ders sürelerine ilişkin görüşlerini aktarmak istediğini kaydetti. Alkan, “Ders süreleri, ortaokulda 7 saat. Bu 7 saatlik sürede eğer ikili eğitimse öğrenci akşama kalıyor. O yüzden öğrencilerin motivasyonları son derslere doğru bozuluyor. Öğrenci arkadaşlarımın müfredatla ilgili sıkıntıları var. Derslerde ileride çok ilgisiz olacak konular var. Onların düzeltilmesini istiyorlar“ diye konuştu.
Öğrencilerden İsmet Bilgiç de şuraya katılmanın, kendisini çok mutlu ettiğini ifade ederek, “Güzel gidiyor. Sıkıcı geçmedi çok. Dün biraz sıkılmıştım bugün daha güzeldi. Şimdilik görüş bildirmedim” şekilde konuştu.
Bilgiç, ortaokullara ilişkin görüşme yapılırken görüşlerini komisyona açıklayacağını sözlerine ekledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
MEB'in ilk kez 19. Milli Eğitim Şurası'nda oy verme hakkı tanıdığı öğrenci ve veliler, komisyonlarda söz alarak görüş ve önerilerini sunuyor, okullarda yaşanan sıkıntıları dile getirerek sorunlarının çözüme kavuşturulmasını istiyor. İşte öğrenci ve velilerin en çok şikayetçi oldukları sorunlar;
Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) ilk kez 19. Milli Eğitim Şurası'nda oy verme hakkı tanıdığı öğrenci ve veliler, komisyonlarda söz alarak görüş ve önerilerini sunuyor, okullarda yaşanan sıkıntıları dile getirerek bunların çözüme kavuşturulmasını istiyor.
Komisyonlarda ebeveynleri, öğretmenleri, bakanlık bürokratları ve sendika temsilcileriyle aynı sıralarda oturan öğrenciler, şuranın en renkli görüntüleri arasında yerlerini alıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, şuraya 45 öğrenci ile 60 öğrenci velisini davet etti.
Düzce Anadolu Sağlık Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi Kübra Bozer, ilk defa şuraya katıldığını belirterek, "Belli sorunlar var ancak bunların öğrenci tarafından bakılmasıyla çözülebileceğini düşünüyorum" diyerek şuradan beklentilerini dile getirdi.
Üniversite sınavına hazırlandığını, en büyük sıkıntısının yoğun ders saatleri olduğunu kaydeden Bozer, şöyle konuştu:
"Özellikle alt sınıflarımızda bir günde 10 saat ders görüyoruz. Eve gittiğimizde büyük sıkıntı oluyor. Ben merkezde oturuyorum ama farklı yerlerden gelen arkadaşlarım için ulaşım büyük sıkıntı oluyor. Biz üniversiteye hazırlanıyoruz. Bunun için yeterli bir zaman olmadığını ve staj üzerine de çok yorulduğumuzu düşünüyorum. Bana da söz hakkı doğarsa bu sıkıntılarımdan bahsedeceğim."
Bozer, MEB'in ilk defa şurada öğrencilere oy verme hakkına ilişkin de öğrencilerin yaşadığı sıkıntıları direkt yetkililere anlatmalarının önemine işaret ederek, "Çünkü öğrenci, sorunları yaşayan durumdadır. Sonuca varılması için öğrencilere söz hakkı verilmesi önemli" değerlendirmesinde bulundu.
Sağlık Meslek Lisesi hemşirelik bölümü öğrencisi olduğunu aktaran Bozer, "Üniversitede hemşirelik bölümü, sayısal ağırlıklı derslerden öğrenci almasına rağmen bizim derslerimizde sayısal dersler görmüyoruz maalesef. Staj bunda çok etkili oluyor. Üniversiteyi kazanabilmem için sayısal derslerin büyük etkisi var. Bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Anne-kız öğretmen komisyonunda oy kullanacak
Şuraya annesi Esin Neriman'la beraber katılan 9. sınıf öğrencisi Zeynep Sude Neriman, Öğretmenlerin Niteliğinin Artırılması Komisyonunda yer aldığını belirterek, şurayı çok anlamlı bulduğunu dile getirdi.
Öğretmen, öğrenci ve akademisyen perspektifinden eğitim sisteminin tartışılmasının önemine işaret eden Neriman, “Nitelikli öğretmen, iletişime açık olan, empati kurabilen, gelişime açık, ulusal ve uluslararası platformlarda, seminerlere katılıp kendini geliştirmeye çalışan ve öğrencilerini tanıyıp yeteneklerini doğrultusunda yönlendirilen öğretmendir. Şuraya, katılabildiğimiz için çok teşekkür ediyorum, bu hakka sahip olmamız önemli” dedi.
"Çocuğumun kötü alışkanlıklardan uzak olmasını önemsiyorum"
Kızı Zeynep Sude ile birlikte "Öğretmen niteliğinin arttırılması komisyonu" üyeliğini birlikte yapan Esin Neriman ise davetli olarak şuraya katıldığını dile getirerek, "Bu yıl ilk kez öğrenci ve velilerin oy kullanma haklarının olduğunu öğrendim. Bence bu bizler için çok büyük bir kazanç ve şeffaf bir yönetim şekli. Çünkü burada görüşülen tüm konular bizden çok uzak konular olmasına rağmen hepsinden haberimiz oldu" dedi.
Komisyon üyesi olarak öğretmenlerin kendilerini geliştirmeye açık olmalarını istediklerini dile getiren Neriman, bu konuda önerisinin sorulması üzerine, "Bence niteliğinin arttırılması için ilk önce öğretmenin istekli olması gerekiyor. İşini sevmeden öğrenciyle ilişki kuramadan öğretmenlik yapması çok zor. Çağın gelişimlerine ayak uyduran, kendini sürekli yenileyen, empati kurabilen ve donanımıyla kendini daha iyi ifade edebilen öğretmenlerimizin olmasını istiyorum" diye konuştu.
Okul güvenliğine ilişkin komisyonu da çok önemsediğini dile getiren Neriman, "Okul başarısını da istiyorum ama çocuğumun daha güvenli bir ortamda eğitim alması benim için çok önemli. Çocuğumun kötü alışkanlıklardan uzak olması daha ahlaklı ve kendini iyi yetiştirmesi önemli bence. Çünkü artık bizi aşan ve müdahale edemeyeceğimiz konular. O nedenle umarım bütün okullarda güvenlik tedbirleri alınacaktır" şeklinde konuştu.
"Öğrencilerin motivasyonları son derslere doğru bozuluyor"
Ortaokul öğrencisi İlyas Hançer Alkan ise komisyonda kendilerine söz hakkı verilmesinden gurur duyduğunu ayrıca şuraya katılarak özgüven kazandığını ifade etti.
Komisyonda ortaokula ilişkin maddeler görüşülürken önerilerini sunacağını ifade eden Alkan, müfredat ve ders sürelerine ilişkin görüşlerini aktarmak istediğini kaydetti. Alkan, “Ders süreleri, ortaokulda 7 saat. Bu 7 saatlik sürede eğer ikili eğitimse öğrenci akşama kalıyor. O yüzden öğrencilerin motivasyonları son derslere doğru bozuluyor. Öğrenci arkadaşlarımın müfredatla ilgili sıkıntıları var. Derslerde ileride çok ilgisiz olacak konular var. Onların düzeltilmesini istiyorlar“ diye konuştu.
Öğrencilerden İsmet Bilgiç de şuraya katılmanın, kendisini çok mutlu ettiğini ifade ederek, “Güzel gidiyor. Sıkıcı geçmedi çok. Dün biraz sıkılmıştım bugün daha güzeldi. Şimdilik görüş bildirmedim” şekilde konuştu.
Bilgiç, ortaokullara ilişkin görüşme yapılırken görüşlerini komisyona açıklayacağını sözlerine ekledi.
Son Güncelleme: Perşembe, 04 Aralık 2014 12:25
Gösterim: 1501