Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

TEOG’da nakil süreci öğrenci ve velileri çileden çıkardı. İstanbul’da 200 öğrenci kontenjanı olan Çatalca Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne sistem tarafından 408 öğrenci yerleştirildi.

Milliyet Gazetesi’nden Mine Özdemir’in haberine göre, İstanbul’da tercih yapmayan öğrencilerin gönderildiği ilçelerin başında gelen Çatalca’daki okullarda kontenjan fazlası kayıtlar bulunuyor. Örneğin İstanbul Çatalca Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin kontenjanı 204. Ancak sistem tarafından okula 408 öğrenci yerleştirildi. 

Bu öğrenciler arasında Pendik, Ümraniye, Taksim, Ataşehir, Kartal, Sarıyer, Üsküdar gibi ilçelerden gelen, gayrimüslim olup bu okula yerleştirilen ve Özel Eseyan Ermeni Okulu’na nakil talebinde bulunan öğrenciler de bulunuyor. 

75 öğrenci nakil istedi

Okul Müdür Vekili Cebrail Yaşar, bu öğrencilerden yaklaşık 50-60 kişinin, nasıl olsa özel okula gideceğim diye hiçbir tercih yapmayanlardan oluştuğunu söyledi. Yetenek sınavlarıyla öğrenci alan güzel sanatlar liselerine gitmek isteyen öğrencilerin de kayıtlarının bu okula çıktığını kaydeden Yaşar, “Geri kalanlar da okumaya niyeti olmayan, sınava dahi girmemiş öğrenciler” dedi.

Okul yenilenecek

Öğrencilerin çoğunun bu okula kaydının yapıldığından haberi bile olmadığına dikkat çeken Yaşar, 150-200 öğrencinin geri gideceğini tahmin ettiklerini ve şu ana kadar 75 öğrencinin nakil başvurusunda bulunduğunu, 20 öğrencinin talebini gerçekleştirebildiklerini dile getirdi.

Okullarının yan tarafında yeni okul yapılma kararının olduğunu kaydeden Yaşar, şu bilgileri verdi: “İhalede yenis okulun yapılması, sonra eskisinin yıkılması kararı alındı. Ancak mevcut öğrencilere bina yetmeyecek. O nedenle fazla öğrencileri başka bir binaya taşımamız gerekiyor. Yanımızda bulunan yurt binasının idari ve etüt odalarını sınıf olarak kullanıyoruz. Yeni binanın inşaatına bu yıl şubat ayında başlanacaktı ama hâlâ başlanmadı. eğitim öğretime başlamamız mümkün değil. Bu binamız depreme dayanıklı değil.”

> 204 kontenjanlı okula 408 öğrenci yerleştirildi

TEOG’da nakil süreci öğrenci ve velileri çileden çıkardı. İstanbul’da 200 öğrenci kontenjanı olan Çatalca Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne sistem tarafından 408 öğrenci yerleştirildi.

Milliyet Gazetesi’nden Mine Özdemir’in haberine göre, İstanbul’da tercih yapmayan öğrencilerin gönderildiği ilçelerin başında gelen Çatalca’daki okullarda kontenjan fazlası kayıtlar bulunuyor. Örneğin İstanbul Çatalca Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin kontenjanı 204. Ancak sistem tarafından okula 408 öğrenci yerleştirildi. 

Bu öğrenciler arasında Pendik, Ümraniye, Taksim, Ataşehir, Kartal, Sarıyer, Üsküdar gibi ilçelerden gelen, gayrimüslim olup bu okula yerleştirilen ve Özel Eseyan Ermeni Okulu’na nakil talebinde bulunan öğrenciler de bulunuyor. 

75 öğrenci nakil istedi

Okul Müdür Vekili Cebrail Yaşar, bu öğrencilerden yaklaşık 50-60 kişinin, nasıl olsa özel okula gideceğim diye hiçbir tercih yapmayanlardan oluştuğunu söyledi. Yetenek sınavlarıyla öğrenci alan güzel sanatlar liselerine gitmek isteyen öğrencilerin de kayıtlarının bu okula çıktığını kaydeden Yaşar, “Geri kalanlar da okumaya niyeti olmayan, sınava dahi girmemiş öğrenciler” dedi.

Okul yenilenecek

Öğrencilerin çoğunun bu okula kaydının yapıldığından haberi bile olmadığına dikkat çeken Yaşar, 150-200 öğrencinin geri gideceğini tahmin ettiklerini ve şu ana kadar 75 öğrencinin nakil başvurusunda bulunduğunu, 20 öğrencinin talebini gerçekleştirebildiklerini dile getirdi.

Okullarının yan tarafında yeni okul yapılma kararının olduğunu kaydeden Yaşar, şu bilgileri verdi: “İhalede yenis okulun yapılması, sonra eskisinin yıkılması kararı alındı. Ancak mevcut öğrencilere bina yetmeyecek. O nedenle fazla öğrencileri başka bir binaya taşımamız gerekiyor. Yanımızda bulunan yurt binasının idari ve etüt odalarını sınıf olarak kullanıyoruz. Yeni binanın inşaatına bu yıl şubat ayında başlanacaktı ama hâlâ başlanmadı. eğitim öğretime başlamamız mümkün değil. Bu binamız depreme dayanıklı değil.”

Son Güncelleme: Perşembe, 28 Ağustos 2014 09:43

Gösterim: 1464

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kurt, "Nakillerde ilk hafta olduğu için özel okullara giden öğrencilerden boşalan kontenjanlar sistemde görünmüyor. Paniğe gerek yok" dedi. 

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt, "Geçen senenin 9. sınıf açık lise ve özel okula geçiş rakamlarını topladığınızda yaklaşık 200 bine yakın bin kontenjan boşluğu oluşacak. İlk 2 haftada özel okula ve açık liseye geçişler sisteme tam yansımadığından bu tür sıkıntılar yaşanacak. Ama 3. hafta, özel okulların ve açık liselerin boşalttığı kontenjanlara yapılan nakillerle biz bu sorunu tamamen çözeceğimize inanıyoruz" dedi.

Kurt, AA muhabirinin, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Uygulaması kapsamında liselere yerleştirilen ancak başka bir liseye geçiş yapmak isteyen öğrencilerin nakillerine ilişkin soruları yanıtladı.

Yerleştirme işlemlerinin nasıl yapıldığına ilişkin soru üzerine Kurt, öğrencilerin yerleştirmeye esas yüzdelik dilimlerine göre, A grubundan 15 okul, B grubunda da okul türü seçtiklerini anımsattı.

Kurt, öğrencilerin "Yerleştirmeye Esas Puan"larına (YEP) ve tercihlerine bakılarak, puan üstünlüğüne göre sistem tarafından yerleştirildiğini söyledi.

A grubuna, tercihlerine göre yerleşemeyen öğrencilerin B grubundaki okullara yerleştirildiklerini ifade eden Kurt, B grubu yerleştirmelerinde öğrencilerin ikametgah adresleri ve okulların boş kontenjanlarının dikkate alındığını belirtti.

Evinden uzak okula yerleştirilen öğrenci sayısı Türkiye genelinde 9 bin 802

Öğrencilerin ikametgahlarına bakılarak boş kontenjan olan en yakın okula yerleştirildiğini vurgulayan Kurt, "Sistem, yakında boş kontenjan bulamadığı durumda, öğrencileri komşu ilçelerdeki okullara yerleştiriyor. Dolayısıyla buralarda da boş kontenjan bulamazsa, il içinde boş kontenjanı olan bir okula yerleştiriyor. Bu rakam çok düşük. B grubunda, kendi ikametgah adresinin dışında bir yere yerleştirilen öğrenci sayımız 9 bin 802. Yani binde bir bile değil" diye konuştu.

Kurt, bazı yüksek puan alan öğrencilerin düşük puanlı okullara yerleştirildiği yönündeki iddianın sorulması üzerine, burada tercih hatalarının payının büyük olduğunu belirtti.

Öğrencilerin yüzde 50'si ilk 3 tercihine yerleşti

Kurt, öğrencilerin il içindeki yüzdelik dilimlerine bakarak tercih yapmaları gerektiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birçok velimiz öğrencisinin, tercihini yaparken yüzdelik dilimlere dikkat etmediklerinden dolayı A grubuna yerleştirilememişler. Ama bu rakam çok az. Basınla da paylaştık bu rakamları, 78 bin civarında. Dolayısıyla öğrencilerimizin yüzde 93'ü A grubu tercihine yerleşti. Çok özel bir rakam da vermek istiyorum. 550 binin üzerinde öğrencimiz ilk üç tercihine yerleşti. Yani ilk üç tercihte yüzde 50'nin üzerinde bir yerleşme var. Buradaki sorun aslında kendi ikametgah adresinin dışında, il içinde bir yere yerleşen 9 bin 802 kişi. Bunların da sorunları nakil yoluyla çözülecek. "

"Ermeni öğrencinin mağduriyeti söz konusu değil"

Evlerinden uzak okullara yerleştirilen öğrencilerin bulunduğuna ilişkin bir soru üzerine de Kurt,  "Evinden uzak okula yerleştirilen öğrenci sayısı Türkiye genelinde 9 bin 802. Bu rakam binde bire bile ulaşmıyor. Dolayısıyla bu söylem çok doğru değil" dedi.

Kurt, A grubunda yerleşemeyen öğrencinin B grubundaki okul türüne göre yerleştirildiğini anımsatarak, A grubu tercihlerinden dolayı özellikle fen lisesi, sosyal bilimler lisesi ve Anadolu liselerinin tamamının dolduğunu, dolayısıyla sistemin öğrencileri evinin yakınındaki meslek lisesi ya da Anadolu imam hatip liselerine yerleştirdiğini kaydetti.

Sistemin, bu okullarda boş kontenjan bulamadığında komşu ilçeye, orada da kontenjan olmazsa il içinde bir başka kontenjana öğrenciyi yerleştirdiğini anlatan Kurt, "YEP'lerin yüzdelik dilimleriyle tercih ettikleri okulların yüzdelik dilimlerinin uyuşması gerekiyordu. Şimdi nakil süreciyle, öğrencilerimiz tercihte bulunarak evindeki en yakın okullara yerleştirilecek" diye konuştu.

Ermeni asıllı bir öğrencinin imam hatip okuluna yerleştirildiği yönünde basında yer alan haberlerin anımsatılması üzerine ise Kurt, bu öğrencinin zaten özel okula gideceği için tercih yapmadığını, dolayısıyla bir mağduriyetinin söz konusu olmadığını söyledi.

"Sistem, öğrencilerimizin milliyetine ya da dini inançlarına bakmıyor"

Kurt, tercih yapanların hemen hemen hepsinin yerleştirildiğini ve hiç tercih yapmayan 134 bin öğrenci bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Tercih yapmayan bu 134 bin öğrencimiz, daha sonra sistem tarafından herhangi bir okula yerleştirildiğinde şikayette bulunuyor. 'Biz bu okulu istememiştik' diye. Biz şimdi öğrencilerimizin puanlarına ve tercihlerine bakıyoruz, sistem öğrencilerimizin milliyetine ya da dini inançlarına bakmıyor. Dolayısıyla sistem, öğrencimizin Ermeni olduğunu ya da başka bir dine mensup olduğunu bilmez, sorgulamaz. Bu tür öğrencilerimiz tercih de yapmadığı, bir okul türü de belirtmediği için sistem otomatik olarak evine en yakın imam hatip okulunun bulduğu yere yerleştirmiş. Bu öğrenci zaten mağdur değil."

Yerleştirmeler cuma yapılacak

Nakil başvuruları, kontenjanlar dolu göründüğü için yapılamadığının hatırlatılması üzerine Kurt, nakil başvurularının pazartesiden perşembeye kadar alınacağını, yerleştirmelerin ise cuma günü açıklanacağını söyledi.

Sürecin 26 Eylül'e kadar bu şekilde devam edeceğini kaydeden Kurt, "Nakillerde ilk hafta olduğu için özel okullara giden öğrencilerden boşalan kontenjanlar şu anda sistemde görünmüyor.  2 gündür, özel okula giden öğrenci sayımız 5 bin 700. Cuma günü özel okula kayıt yaptıran öğrencilerimizden kontenjan boşalacağı için bunlar 2. hafta tercihlerinde görünecek. Dolayısıyla öğrencilerimizin ve velilerimizin panik yapmasına gerek yok. İlk hafta bu kontenjanlar kapalı gözükebilir. 2. hafta, bir önceki haftanın boşalan kontenjanları görünecek" şeklinde konuştu.

Kurt, 1 Eylül itibariyle açık liseye gidecek öğrencilerimizden boşalacak kontenjanlar bulunduğunu ifade ederek, geçen yıl açık liseye 96 bin, özel okula 71 bin öğrencinin gittiğini belirtti.

Bu yıl teşviklerle özel okula gidecek öğrenci sayısının 100 bini geçmesini beklediklerini kaydeden Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçen senenin 9. sınıf açık lise ve özel okula geçiş rakamlarını topladığınızda yaklaşık 200 bine yakın bin kontenjan boşluğu oluşacak. Bu boşalan kontenjanlar ve nakiller, evinden çok uzağa yerleşen öğrencilerimizi ya da istemediği bir okul türüne yerleşen öğrencilerimizi hem evine hem de istediği okul türüne yerleşmesini sağlayacak bir sistemdir. Panik yapacak bir durum yok. Gerçekten biz bunu önceden öngörmüştük. Kurgu bu şekilde çalışıyor. İlk 2 haftada özel okula ve açık liseye geçişler sisteme tam yansımadığından bu tür sıkıntılar yaşanacak. Ama 3. hafta, özel okulların ve açık liselerin boşalttığı kontenjanlara yapılan nakillerle biz bu sorunu tamamen çözeceğimize inanıyoruz. "

Yerleştirmeler yapılırken öğrencilerin özel okula mı, açık liseye mi kayıt yaptıracağının sorulmadığını anımsatan Kurt, "Bunu sormadık çünkü biz devlet olarak okumak isteyen her kişiye devlet okulunda bir sandalye vermek durumundayız. Dolayısıyla 1 milyon 291 bin öğrencimizi yerleştirdik. Bu kolay değil" dedi.

Tercih hatası yapmayın uyarısı

Kurt, TEOG yerleştirmelerinde hiç bir öğrencinin açıkta kalmadığını, ancak istemediği bir okul türüne ya da  evinden uzak bir okula yerleştirilmiş olabileceğine işaret etti.

Bu öğrencileri mağdur etmeyeceklerini vurgulayan Kurt, "İlk 2 haftadan sonra, 3. hafta, 4. hafta onlar da görecekler ki çok rahat bir şekilde kendi evlerinin yakınında, kendi istedikleri okul türüne yerleşebilecekler" ifadesini kullandı.

Muhterem Kurt, nakil isteğinde bulunacak öğrenci ve velilere, nakil yaptırmak istedikleri okulun yüzdelik dilimine bakarak tercih yapmaları uyarısında bulunarak, şöyle konuştu:

"Öğrencimizin puanının, YEP'in yüzdelik diliminin yüzde 10'u kabul edelim. Yüzde 10'luk dilimdeki bir öğrencimiz gidip de yüzde 5'lik, 4'lük dilimlerde nakil isteğinde bulunursa yerleştirilmesi mümkün değil. Yani kendisi yüzde 10, 11 ve 12'lik gibi gidebileceği, yerleştirilebileceği dilimleri tercih etmeli. Burası çok önemli. Yani tercih hatasından kaynaklanan A grubuna yerleştirilememe, B grubunda okul türüne ve adrese bağlı olarak yerleştirmede velilerimizin bir kısmı mağdur oldular. Yüzdelik dilimlere dikkat ederlerse hiçbir sıkıntı yaşamayacaklardır."

> MEB’den TEOG nakil açıklaması

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kurt, "Nakillerde ilk hafta olduğu için özel okullara giden öğrencilerden boşalan kontenjanlar sistemde görünmüyor. Paniğe gerek yok" dedi. 

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt, "Geçen senenin 9. sınıf açık lise ve özel okula geçiş rakamlarını topladığınızda yaklaşık 200 bine yakın bin kontenjan boşluğu oluşacak. İlk 2 haftada özel okula ve açık liseye geçişler sisteme tam yansımadığından bu tür sıkıntılar yaşanacak. Ama 3. hafta, özel okulların ve açık liselerin boşalttığı kontenjanlara yapılan nakillerle biz bu sorunu tamamen çözeceğimize inanıyoruz" dedi.

Kurt, AA muhabirinin, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Uygulaması kapsamında liselere yerleştirilen ancak başka bir liseye geçiş yapmak isteyen öğrencilerin nakillerine ilişkin soruları yanıtladı.

Yerleştirme işlemlerinin nasıl yapıldığına ilişkin soru üzerine Kurt, öğrencilerin yerleştirmeye esas yüzdelik dilimlerine göre, A grubundan 15 okul, B grubunda da okul türü seçtiklerini anımsattı.

Kurt, öğrencilerin "Yerleştirmeye Esas Puan"larına (YEP) ve tercihlerine bakılarak, puan üstünlüğüne göre sistem tarafından yerleştirildiğini söyledi.

A grubuna, tercihlerine göre yerleşemeyen öğrencilerin B grubundaki okullara yerleştirildiklerini ifade eden Kurt, B grubu yerleştirmelerinde öğrencilerin ikametgah adresleri ve okulların boş kontenjanlarının dikkate alındığını belirtti.

Evinden uzak okula yerleştirilen öğrenci sayısı Türkiye genelinde 9 bin 802

Öğrencilerin ikametgahlarına bakılarak boş kontenjan olan en yakın okula yerleştirildiğini vurgulayan Kurt, "Sistem, yakında boş kontenjan bulamadığı durumda, öğrencileri komşu ilçelerdeki okullara yerleştiriyor. Dolayısıyla buralarda da boş kontenjan bulamazsa, il içinde boş kontenjanı olan bir okula yerleştiriyor. Bu rakam çok düşük. B grubunda, kendi ikametgah adresinin dışında bir yere yerleştirilen öğrenci sayımız 9 bin 802. Yani binde bir bile değil" diye konuştu.

Kurt, bazı yüksek puan alan öğrencilerin düşük puanlı okullara yerleştirildiği yönündeki iddianın sorulması üzerine, burada tercih hatalarının payının büyük olduğunu belirtti.

Öğrencilerin yüzde 50'si ilk 3 tercihine yerleşti

Kurt, öğrencilerin il içindeki yüzdelik dilimlerine bakarak tercih yapmaları gerektiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birçok velimiz öğrencisinin, tercihini yaparken yüzdelik dilimlere dikkat etmediklerinden dolayı A grubuna yerleştirilememişler. Ama bu rakam çok az. Basınla da paylaştık bu rakamları, 78 bin civarında. Dolayısıyla öğrencilerimizin yüzde 93'ü A grubu tercihine yerleşti. Çok özel bir rakam da vermek istiyorum. 550 binin üzerinde öğrencimiz ilk üç tercihine yerleşti. Yani ilk üç tercihte yüzde 50'nin üzerinde bir yerleşme var. Buradaki sorun aslında kendi ikametgah adresinin dışında, il içinde bir yere yerleşen 9 bin 802 kişi. Bunların da sorunları nakil yoluyla çözülecek. "

"Ermeni öğrencinin mağduriyeti söz konusu değil"

Evlerinden uzak okullara yerleştirilen öğrencilerin bulunduğuna ilişkin bir soru üzerine de Kurt,  "Evinden uzak okula yerleştirilen öğrenci sayısı Türkiye genelinde 9 bin 802. Bu rakam binde bire bile ulaşmıyor. Dolayısıyla bu söylem çok doğru değil" dedi.

Kurt, A grubunda yerleşemeyen öğrencinin B grubundaki okul türüne göre yerleştirildiğini anımsatarak, A grubu tercihlerinden dolayı özellikle fen lisesi, sosyal bilimler lisesi ve Anadolu liselerinin tamamının dolduğunu, dolayısıyla sistemin öğrencileri evinin yakınındaki meslek lisesi ya da Anadolu imam hatip liselerine yerleştirdiğini kaydetti.

Sistemin, bu okullarda boş kontenjan bulamadığında komşu ilçeye, orada da kontenjan olmazsa il içinde bir başka kontenjana öğrenciyi yerleştirdiğini anlatan Kurt, "YEP'lerin yüzdelik dilimleriyle tercih ettikleri okulların yüzdelik dilimlerinin uyuşması gerekiyordu. Şimdi nakil süreciyle, öğrencilerimiz tercihte bulunarak evindeki en yakın okullara yerleştirilecek" diye konuştu.

Ermeni asıllı bir öğrencinin imam hatip okuluna yerleştirildiği yönünde basında yer alan haberlerin anımsatılması üzerine ise Kurt, bu öğrencinin zaten özel okula gideceği için tercih yapmadığını, dolayısıyla bir mağduriyetinin söz konusu olmadığını söyledi.

"Sistem, öğrencilerimizin milliyetine ya da dini inançlarına bakmıyor"

Kurt, tercih yapanların hemen hemen hepsinin yerleştirildiğini ve hiç tercih yapmayan 134 bin öğrenci bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Tercih yapmayan bu 134 bin öğrencimiz, daha sonra sistem tarafından herhangi bir okula yerleştirildiğinde şikayette bulunuyor. 'Biz bu okulu istememiştik' diye. Biz şimdi öğrencilerimizin puanlarına ve tercihlerine bakıyoruz, sistem öğrencilerimizin milliyetine ya da dini inançlarına bakmıyor. Dolayısıyla sistem, öğrencimizin Ermeni olduğunu ya da başka bir dine mensup olduğunu bilmez, sorgulamaz. Bu tür öğrencilerimiz tercih de yapmadığı, bir okul türü de belirtmediği için sistem otomatik olarak evine en yakın imam hatip okulunun bulduğu yere yerleştirmiş. Bu öğrenci zaten mağdur değil."

Yerleştirmeler cuma yapılacak

Nakil başvuruları, kontenjanlar dolu göründüğü için yapılamadığının hatırlatılması üzerine Kurt, nakil başvurularının pazartesiden perşembeye kadar alınacağını, yerleştirmelerin ise cuma günü açıklanacağını söyledi.

Sürecin 26 Eylül'e kadar bu şekilde devam edeceğini kaydeden Kurt, "Nakillerde ilk hafta olduğu için özel okullara giden öğrencilerden boşalan kontenjanlar şu anda sistemde görünmüyor.  2 gündür, özel okula giden öğrenci sayımız 5 bin 700. Cuma günü özel okula kayıt yaptıran öğrencilerimizden kontenjan boşalacağı için bunlar 2. hafta tercihlerinde görünecek. Dolayısıyla öğrencilerimizin ve velilerimizin panik yapmasına gerek yok. İlk hafta bu kontenjanlar kapalı gözükebilir. 2. hafta, bir önceki haftanın boşalan kontenjanları görünecek" şeklinde konuştu.

Kurt, 1 Eylül itibariyle açık liseye gidecek öğrencilerimizden boşalacak kontenjanlar bulunduğunu ifade ederek, geçen yıl açık liseye 96 bin, özel okula 71 bin öğrencinin gittiğini belirtti.

Bu yıl teşviklerle özel okula gidecek öğrenci sayısının 100 bini geçmesini beklediklerini kaydeden Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçen senenin 9. sınıf açık lise ve özel okula geçiş rakamlarını topladığınızda yaklaşık 200 bine yakın bin kontenjan boşluğu oluşacak. Bu boşalan kontenjanlar ve nakiller, evinden çok uzağa yerleşen öğrencilerimizi ya da istemediği bir okul türüne yerleşen öğrencilerimizi hem evine hem de istediği okul türüne yerleşmesini sağlayacak bir sistemdir. Panik yapacak bir durum yok. Gerçekten biz bunu önceden öngörmüştük. Kurgu bu şekilde çalışıyor. İlk 2 haftada özel okula ve açık liseye geçişler sisteme tam yansımadığından bu tür sıkıntılar yaşanacak. Ama 3. hafta, özel okulların ve açık liselerin boşalttığı kontenjanlara yapılan nakillerle biz bu sorunu tamamen çözeceğimize inanıyoruz. "

Yerleştirmeler yapılırken öğrencilerin özel okula mı, açık liseye mi kayıt yaptıracağının sorulmadığını anımsatan Kurt, "Bunu sormadık çünkü biz devlet olarak okumak isteyen her kişiye devlet okulunda bir sandalye vermek durumundayız. Dolayısıyla 1 milyon 291 bin öğrencimizi yerleştirdik. Bu kolay değil" dedi.

Tercih hatası yapmayın uyarısı

Kurt, TEOG yerleştirmelerinde hiç bir öğrencinin açıkta kalmadığını, ancak istemediği bir okul türüne ya da  evinden uzak bir okula yerleştirilmiş olabileceğine işaret etti.

Bu öğrencileri mağdur etmeyeceklerini vurgulayan Kurt, "İlk 2 haftadan sonra, 3. hafta, 4. hafta onlar da görecekler ki çok rahat bir şekilde kendi evlerinin yakınında, kendi istedikleri okul türüne yerleşebilecekler" ifadesini kullandı.

Muhterem Kurt, nakil isteğinde bulunacak öğrenci ve velilere, nakil yaptırmak istedikleri okulun yüzdelik dilimine bakarak tercih yapmaları uyarısında bulunarak, şöyle konuştu:

"Öğrencimizin puanının, YEP'in yüzdelik diliminin yüzde 10'u kabul edelim. Yüzde 10'luk dilimdeki bir öğrencimiz gidip de yüzde 5'lik, 4'lük dilimlerde nakil isteğinde bulunursa yerleştirilmesi mümkün değil. Yani kendisi yüzde 10, 11 ve 12'lik gibi gidebileceği, yerleştirilebileceği dilimleri tercih etmeli. Burası çok önemli. Yani tercih hatasından kaynaklanan A grubuna yerleştirilememe, B grubunda okul türüne ve adrese bağlı olarak yerleştirmede velilerimizin bir kısmı mağdur oldular. Yüzdelik dilimlere dikkat ederlerse hiçbir sıkıntı yaşamayacaklardır."

Son Güncelleme: Perşembe, 28 Ağustos 2014 09:23

Gösterim: 2164

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği, MEB’in özel okullara yönelik soruşturma açılmasıyla ilgili bir açıklama yaptı.

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim Kurulu, özel okullara ‘alternatif yerleştirme modeli’ soruşturması ile ilgili açıklama yaparak, “Dernek veya oluşturulan komisyon öğrenci kaydı yapmıyor ve başvuru almıyor. Özel okullar öğrenci kayıtlarını ve başvuruları kendileri alıyorlar” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından, TEOG yerleştirmeleri kapsamında farklı bir puanlama ile öğrenci kaydı yaptıkları ve ‘alternatif yerleştirme sistemi’ oluşturdukları gerekçesiyle özel okullara soruşturma açıldı. Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği de 26 Ağustos Salı günü Bakanlık yetkilileriyle görüşerek, tüm işlemlerin MEB izni alınarak ve bilgi verilerek yapıldığını açıkladı. Hürriyeteğitim’de yeralan Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği tarafından yapılan açıklamada, tüm kayıt işlemlerinin Bakanlık’la görüşmeler yapılarak yürütüldüğü belirtildi. Yapılan soruşturma ile özel okulların ‘alternatif bir model oluşturmaya çalıştığı gibi bir durum olup olmadığının’ araştırıldığı ifade edildi. Açıklamada dernek veya oluşturulan komisyon tarafından özel okullara herhangi bir başvuru ya da öğrenci kaydı yapılmadığı vurgulandı. Dernek yönetim kurulu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“22 Ağustos’tan bu yana Sayın Bakanımızın izni ve Bakanlığımızın bilgisi dahilinde, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) modeli çerçevesinde gerçekleştirilen merkezi sınavlardan bir kısmının puanları ve 8’inci sınıf yıl sonu başarı puanını kullanarak öğrenci alımı yapan özel okullarda maarif müfettişleri tarafından inceleme yapılıyor.

Yapılan incelemelerden ve 26 Ağustos’ta Bakanlığımızla yapılan görüşmeden, Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği web sayfasında okulların boş kontenjanları ve taban puanları ile ilgili bilgilendirme yapılması ve bu özel okulların kullanacakları sınav puanı hesaplaması ile ilgili hesaplama robotu koyulmasından ve kayıtları konusunda bağımsız hareket eden bu okulların gazetelere verdikleri kayıt ilanlarından, Derneğin veya Özel Okullar Kayıt Komisyonunun, tercih topladığı, merkezi yerleştirme yaptığı, TEOG’a alternatif bir model oluşturmaya çalıştığı gibi bir durum olup olmadığının araştırıldığı anlaşılıyor. TEOG sistemi çerçevesinde gerçekleştirilen merkezi sınavların bir kısmının sonuçları ile 8’inci sınıf yıl sonu başarı puanını kullanarak kendi kayıtlarını gerçekleştirecek okullar,  Sayın Bakanımızın izni ile çalışmalarına başlamış ve tüm aşamalarında Bakanlığımıza bilgi arz etmiş, son olarak da hangi sınavların kullanılarak puanların hesaplanacağı ve hangi okulların bu şekilde kayıt yapacağı bilgisi 20 Şubat 2014 tarihinde Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’ne yazılı olarak bildirildi. Bu okullar kendi aralarında maddi kaynak oluşturmak, kayıt ilan ve reklamlarını yapmak, Kanun ve yönetmeliklere uygun hareket konusunda danışmanlık almak için 80 özel okul, Özel Okullara Kayıt Komisyonu kurdu. Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği de bu Komisyona, okullara, velilere,  öğrencilere hizmet vermek bilgilendirmek, teknik destek vermek aşamasında hareket ediyor.

- Tüm iş ve işlemler Bakanlığımıza bilgi verilerek ve izin alarak yapılıyor.

- Dernek ve Komisyon sadece yardım ve kolaylaştırma anlamında destektir.

- Her okul kendisi tek ve bağımsız olarak öğrenci seçme ve kaydı yapıyor.

- Hiçbir şekilde Dernek ve Komisyon başvuru almamakta ve merkezi yerleştirme yapmıyor.

- Sadece Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi çerçevesinde yapılan sınav sonuçları ve okul başarı puanları kullanılıyor.

- Dernek veya Komisyon ya da bu okullar alternatif bir sistem yaratmaya çalışmamakta aksine Bakanlığın sistemi içinde bulunmaya ve sistemi desteklemeye çalışıyor.

Bu bilgiler 26 Ağustos 2014 tarihinde Bakanlığımıza da iletildi. Özel Okullar 3. Kayıt dönemini de tamamlamış olduğundan 01 Eylül 2014 tarihinden itibaren serbest kayıt dönemine geçecekler. Bu tarihten itibaren okulların ne şekilde kayıt yapacağı ilgili okullardan öğrenilebilir.”

> Özel okullardan soruşturma açıklaması

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği, MEB’in özel okullara yönelik soruşturma açılmasıyla ilgili bir açıklama yaptı.

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim Kurulu, özel okullara ‘alternatif yerleştirme modeli’ soruşturması ile ilgili açıklama yaparak, “Dernek veya oluşturulan komisyon öğrenci kaydı yapmıyor ve başvuru almıyor. Özel okullar öğrenci kayıtlarını ve başvuruları kendileri alıyorlar” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından, TEOG yerleştirmeleri kapsamında farklı bir puanlama ile öğrenci kaydı yaptıkları ve ‘alternatif yerleştirme sistemi’ oluşturdukları gerekçesiyle özel okullara soruşturma açıldı. Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği de 26 Ağustos Salı günü Bakanlık yetkilileriyle görüşerek, tüm işlemlerin MEB izni alınarak ve bilgi verilerek yapıldığını açıkladı. Hürriyeteğitim’de yeralan Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği tarafından yapılan açıklamada, tüm kayıt işlemlerinin Bakanlık’la görüşmeler yapılarak yürütüldüğü belirtildi. Yapılan soruşturma ile özel okulların ‘alternatif bir model oluşturmaya çalıştığı gibi bir durum olup olmadığının’ araştırıldığı ifade edildi. Açıklamada dernek veya oluşturulan komisyon tarafından özel okullara herhangi bir başvuru ya da öğrenci kaydı yapılmadığı vurgulandı. Dernek yönetim kurulu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“22 Ağustos’tan bu yana Sayın Bakanımızın izni ve Bakanlığımızın bilgisi dahilinde, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) modeli çerçevesinde gerçekleştirilen merkezi sınavlardan bir kısmının puanları ve 8’inci sınıf yıl sonu başarı puanını kullanarak öğrenci alımı yapan özel okullarda maarif müfettişleri tarafından inceleme yapılıyor.

Yapılan incelemelerden ve 26 Ağustos’ta Bakanlığımızla yapılan görüşmeden, Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği web sayfasında okulların boş kontenjanları ve taban puanları ile ilgili bilgilendirme yapılması ve bu özel okulların kullanacakları sınav puanı hesaplaması ile ilgili hesaplama robotu koyulmasından ve kayıtları konusunda bağımsız hareket eden bu okulların gazetelere verdikleri kayıt ilanlarından, Derneğin veya Özel Okullar Kayıt Komisyonunun, tercih topladığı, merkezi yerleştirme yaptığı, TEOG’a alternatif bir model oluşturmaya çalıştığı gibi bir durum olup olmadığının araştırıldığı anlaşılıyor. TEOG sistemi çerçevesinde gerçekleştirilen merkezi sınavların bir kısmının sonuçları ile 8’inci sınıf yıl sonu başarı puanını kullanarak kendi kayıtlarını gerçekleştirecek okullar,  Sayın Bakanımızın izni ile çalışmalarına başlamış ve tüm aşamalarında Bakanlığımıza bilgi arz etmiş, son olarak da hangi sınavların kullanılarak puanların hesaplanacağı ve hangi okulların bu şekilde kayıt yapacağı bilgisi 20 Şubat 2014 tarihinde Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’ne yazılı olarak bildirildi. Bu okullar kendi aralarında maddi kaynak oluşturmak, kayıt ilan ve reklamlarını yapmak, Kanun ve yönetmeliklere uygun hareket konusunda danışmanlık almak için 80 özel okul, Özel Okullara Kayıt Komisyonu kurdu. Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği de bu Komisyona, okullara, velilere,  öğrencilere hizmet vermek bilgilendirmek, teknik destek vermek aşamasında hareket ediyor.

- Tüm iş ve işlemler Bakanlığımıza bilgi verilerek ve izin alarak yapılıyor.

- Dernek ve Komisyon sadece yardım ve kolaylaştırma anlamında destektir.

- Her okul kendisi tek ve bağımsız olarak öğrenci seçme ve kaydı yapıyor.

- Hiçbir şekilde Dernek ve Komisyon başvuru almamakta ve merkezi yerleştirme yapmıyor.

- Sadece Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi çerçevesinde yapılan sınav sonuçları ve okul başarı puanları kullanılıyor.

- Dernek veya Komisyon ya da bu okullar alternatif bir sistem yaratmaya çalışmamakta aksine Bakanlığın sistemi içinde bulunmaya ve sistemi desteklemeye çalışıyor.

Bu bilgiler 26 Ağustos 2014 tarihinde Bakanlığımıza da iletildi. Özel Okullar 3. Kayıt dönemini de tamamlamış olduğundan 01 Eylül 2014 tarihinden itibaren serbest kayıt dönemine geçecekler. Bu tarihten itibaren okulların ne şekilde kayıt yapacağı ilgili okullardan öğrenilebilir.”

Son Güncelleme: Çarşamba, 27 Ağustos 2014 13:40

Gösterim: 1763

Türk Eğitim-Sen'e bağlı İstanbul şubelerine üye bir grup okul müdürü, okul yöneticilerine yönelik değerlendirme süreci ve açıklanan puanları protesto ederek, bu süreçte usulsüzlük ve haksızlık yaptığını iddia ettikleri bazı ilçe milli eğitim müdürleri ile İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız hakkında İstanbul Valiliğine şikayet dilekçesi verdi.

Cağaloğlu'ndaki valilik binası önünde toplanan grup, "Yarın Hakk'ın divanına varınca, Süleyman'dan hakkın alır karınca" yazılı pankart açtı.

"Kamuda müdürlere siyasi soykırım", "İkinci 28 Şubat yaşanıyor, "Milli Eğitimde bölücülüğe hayır" ve "Müdürümüzü geri istiyoruz" yazılarının bulunduğu dövizler açan grup, bir süre slogan attı.

Grup adına açıklama yapan Türkiye Kamu Sen İstanbul İl Başkan Yardımcısı ve Türk Eğitim Sen İstanbul 7 No'lu Şube Başkanı Mustafa Kavlu, Milli Eğitim Bakanlığında programlı bir kumpasla karşı karşıya olduklarını savunarak, kriterleri yeterli olmayan, liyakatsiz kişilerin il milli eğitim müdürlüğü, ilçe milli eğitim müdürlüğü, şube müdürlüğü gibi görevlere getirildiğini iddia etti.

Okul aile birliği başkanları, öğretmenler ve öğrenci meclis başkanlarının okul yöneticileri için verdiği puanları ciddiye almadıklarını dile getiren Kavlu, 20-25 yıllık okul müdürlerine hayali puanların verildiğini dile getirdi.

Kavlu, "Puanlamalar kapalı kapılar ardında, belli odaklarla yapılmıştır. Bu zihniyet adaletten yoksun, hastalıklıdır. Bu puanlamaları yapanlar; 'tuzluktur, vazodur'. Bu zihniyet, fikri, vicdanı, irfanı hür nesiller yetiştiremez. 25-30 yıllık okul müdürlerinin bilgisi, becerisi, kıdemi hiçe sayılmış ve bu yöneticilerin görevlerine son verilmiştir. Bunların büyük bir kısmı sınav kazanarak geldikleri bu görevden liyakatlerine bakılmaksızın görevlerine son verilmiştir" dedi.

Yöneticilerin birçoğunun takdir ve başarı kazanarak bugüne geldiğini ve mesnetsiz, hukuksuz bir şekilde görevden alındığını savunan Kavlu, bu durumun eğitim camiasında büyük bir infiale ve kutuplaşmaya yol açtığını aktardı.

"Türkiye genelinde 7 bine ulaştı"

Kavlu, İstanbul'da bin 477 okul müdürünün değerlendirmeye alındığını, bunlardan 787 okul müdürünün görevine son verildiğini, Türkiye genelinde bu rakamın 7 bine ulaştığını kaydederek, "Bu idarecilerimizin büyük çoğunluğu sendikamızın üyesi olup kendilerini eğitime adayan, imkansızlıklarla mücadele eden, dürüst, yolsuzluğa, haksızlığa bulaşmamış, vatansever, milliyetçi kadrolardır" dedi.

Eğitimde her geçen gün siyasi iktidarın kadrolaşmaya gittiğini iddia eden Kavlu, Milli Eğitim Bakanlığı Yasası olarak bilinen yasanın kazanılmış hakları ve sosyal statüleri yok ettiğini öne sürdü.

Sendikalarının bu işin peşini bırakmayacağını belirterek, her türlü hukuki yola başvuracaklarını, yanlı davranan ve tetikçilik yapan ilgili yöneticileri tespit ederek haklarında suç duyurusunda bulunacaklarını kaydeden Kavlu, bu makamların kimsenin özel malı olmadığını, kişiye özel davranılamayacağını vurguladı.

Kavlu, konuşmasının sonunda dava açmak isteyen okul yöneticilerinin yapması gereken yasal süreci anlatarak, eylemlerinin dozu artarak devam edeceğini sözlerine ekledi.

Açıklamanın ardından gruptakiler, okul yöneticilerine yönelik değerlendirme sürecinde usulsüzlük ve haksızlık yaptığını iddia ettikleri bazı ilçe milli eğitim müdürleri ile İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız hakkında İstanbul Valiliğine şikayet dilekçesi verdi.

> Okul müdürlerine yönelik puanlamaya tepki

Türk Eğitim-Sen'e bağlı İstanbul şubelerine üye bir grup okul müdürü, okul yöneticilerine yönelik değerlendirme süreci ve açıklanan puanları protesto ederek, bu süreçte usulsüzlük ve haksızlık yaptığını iddia ettikleri bazı ilçe milli eğitim müdürleri ile İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız hakkında İstanbul Valiliğine şikayet dilekçesi verdi.

Cağaloğlu'ndaki valilik binası önünde toplanan grup, "Yarın Hakk'ın divanına varınca, Süleyman'dan hakkın alır karınca" yazılı pankart açtı.

"Kamuda müdürlere siyasi soykırım", "İkinci 28 Şubat yaşanıyor, "Milli Eğitimde bölücülüğe hayır" ve "Müdürümüzü geri istiyoruz" yazılarının bulunduğu dövizler açan grup, bir süre slogan attı.

Grup adına açıklama yapan Türkiye Kamu Sen İstanbul İl Başkan Yardımcısı ve Türk Eğitim Sen İstanbul 7 No'lu Şube Başkanı Mustafa Kavlu, Milli Eğitim Bakanlığında programlı bir kumpasla karşı karşıya olduklarını savunarak, kriterleri yeterli olmayan, liyakatsiz kişilerin il milli eğitim müdürlüğü, ilçe milli eğitim müdürlüğü, şube müdürlüğü gibi görevlere getirildiğini iddia etti.

Okul aile birliği başkanları, öğretmenler ve öğrenci meclis başkanlarının okul yöneticileri için verdiği puanları ciddiye almadıklarını dile getiren Kavlu, 20-25 yıllık okul müdürlerine hayali puanların verildiğini dile getirdi.

Kavlu, "Puanlamalar kapalı kapılar ardında, belli odaklarla yapılmıştır. Bu zihniyet adaletten yoksun, hastalıklıdır. Bu puanlamaları yapanlar; 'tuzluktur, vazodur'. Bu zihniyet, fikri, vicdanı, irfanı hür nesiller yetiştiremez. 25-30 yıllık okul müdürlerinin bilgisi, becerisi, kıdemi hiçe sayılmış ve bu yöneticilerin görevlerine son verilmiştir. Bunların büyük bir kısmı sınav kazanarak geldikleri bu görevden liyakatlerine bakılmaksızın görevlerine son verilmiştir" dedi.

Yöneticilerin birçoğunun takdir ve başarı kazanarak bugüne geldiğini ve mesnetsiz, hukuksuz bir şekilde görevden alındığını savunan Kavlu, bu durumun eğitim camiasında büyük bir infiale ve kutuplaşmaya yol açtığını aktardı.

"Türkiye genelinde 7 bine ulaştı"

Kavlu, İstanbul'da bin 477 okul müdürünün değerlendirmeye alındığını, bunlardan 787 okul müdürünün görevine son verildiğini, Türkiye genelinde bu rakamın 7 bine ulaştığını kaydederek, "Bu idarecilerimizin büyük çoğunluğu sendikamızın üyesi olup kendilerini eğitime adayan, imkansızlıklarla mücadele eden, dürüst, yolsuzluğa, haksızlığa bulaşmamış, vatansever, milliyetçi kadrolardır" dedi.

Eğitimde her geçen gün siyasi iktidarın kadrolaşmaya gittiğini iddia eden Kavlu, Milli Eğitim Bakanlığı Yasası olarak bilinen yasanın kazanılmış hakları ve sosyal statüleri yok ettiğini öne sürdü.

Sendikalarının bu işin peşini bırakmayacağını belirterek, her türlü hukuki yola başvuracaklarını, yanlı davranan ve tetikçilik yapan ilgili yöneticileri tespit ederek haklarında suç duyurusunda bulunacaklarını kaydeden Kavlu, bu makamların kimsenin özel malı olmadığını, kişiye özel davranılamayacağını vurguladı.

Kavlu, konuşmasının sonunda dava açmak isteyen okul yöneticilerinin yapması gereken yasal süreci anlatarak, eylemlerinin dozu artarak devam edeceğini sözlerine ekledi.

Açıklamanın ardından gruptakiler, okul yöneticilerine yönelik değerlendirme sürecinde usulsüzlük ve haksızlık yaptığını iddia ettikleri bazı ilçe milli eğitim müdürleri ile İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız hakkında İstanbul Valiliğine şikayet dilekçesi verdi.

Son Güncelleme: Çarşamba, 27 Ağustos 2014 15:08

Gösterim: 1742

Türkiye Öğretmenler Sendikasının yaptığı araştırmaya göre, bir öğrencinin okula başlaması için 760 TL gerekiyor.

Türkiye Öğretmenler Sendikasının yaptığı araştırmaya göre, okula yeni başlayacak bir öğrencinin gideri yaklaşık 760 TL ve servis ücretiyle birlikte bu rakam bin TL’ye kadar çıkıyor.

Yapılan araştırmaya göre, okula başlayacak öğrenci için harcanan 760 TL içinde; Defter 35 TL, Kalem 20 TL Cetvel Pergel İletki vb. 20 TL, Yapıştırıcı 20 TL, Resim-Boya Malzemesi 35 TL olmak üzere toplam 130 TL kırtasiye bedeli tutmakta.

Okul Çantası 50 TL, Okul Ayakkabısı 50 TL, Spor Ayakkabısı 100 TL, Eşofman Takımı 150 TL, Spor Çantası 50 TL, Beslenme Çantası 30 TL, Suluk 20 TL, Okul Kıyafeti 150 TL, Çorap-Çamaşır, 30 TL olmak üzere toplam 630 TL giyim bedeli tutmaktadır.

Ayrıca aileler her ay en az 240 TL servis ücreti ödemek zorundadır.

Bilindiği gibi MEB ders kitaplarını vermesine ve birçok okulda serbest kıyafet uygulaması yapılmasına rağmen bir öğrencinin okula başlaması için 760 TL ihtiyaç vardır.

> Okula yeni başlayacak bir öğrencin masrafı 760 TL

Türkiye Öğretmenler Sendikasının yaptığı araştırmaya göre, bir öğrencinin okula başlaması için 760 TL gerekiyor.

Türkiye Öğretmenler Sendikasının yaptığı araştırmaya göre, okula yeni başlayacak bir öğrencinin gideri yaklaşık 760 TL ve servis ücretiyle birlikte bu rakam bin TL’ye kadar çıkıyor.

Yapılan araştırmaya göre, okula başlayacak öğrenci için harcanan 760 TL içinde; Defter 35 TL, Kalem 20 TL Cetvel Pergel İletki vb. 20 TL, Yapıştırıcı 20 TL, Resim-Boya Malzemesi 35 TL olmak üzere toplam 130 TL kırtasiye bedeli tutmakta.

Okul Çantası 50 TL, Okul Ayakkabısı 50 TL, Spor Ayakkabısı 100 TL, Eşofman Takımı 150 TL, Spor Çantası 50 TL, Beslenme Çantası 30 TL, Suluk 20 TL, Okul Kıyafeti 150 TL, Çorap-Çamaşır, 30 TL olmak üzere toplam 630 TL giyim bedeli tutmaktadır.

Ayrıca aileler her ay en az 240 TL servis ücreti ödemek zorundadır.

Bilindiği gibi MEB ders kitaplarını vermesine ve birçok okulda serbest kıyafet uygulaması yapılmasına rağmen bir öğrencinin okula başlaması için 760 TL ihtiyaç vardır.

Son Güncelleme: Çarşamba, 27 Ağustos 2014 13:08

Gösterim: 1124


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.