Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Öğrencilerin okul halleri belki de hiç bu kadar eğlenceli anlatılmamıştı. İhlas Koleji yapmış olduğu projeyle öğrencilerin okulda sergiledikleri hal ve davranışları kısa film haline getirdi.
Sınıftaki 14 Tip Öğrenci / 14 Types of Student in the Classroom (2015)
14 öğrenci profilinin konu olduğu kısa filmde bu profiller mizahi bir dille izleyiciye anlatılıyor. Geç kalan öğrenci, sandalye ile eğlenen öğrenci, erkenci öğrenci, sınıfta uyuklayan öğrenci, doymayan öğrenci gibi çok karşılaşılan durumlar bu filmde yer alıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Öğrencilerin okul halleri belki de hiç bu kadar eğlenceli anlatılmamıştı. İhlas Koleji yapmış olduğu projeyle öğrencilerin okulda sergiledikleri hal ve davranışları kısa film haline getirdi.
Sınıftaki 14 Tip Öğrenci / 14 Types of Student in the Classroom (2015)
14 öğrenci profilinin konu olduğu kısa filmde bu profiller mizahi bir dille izleyiciye anlatılıyor. Geç kalan öğrenci, sandalye ile eğlenen öğrenci, erkenci öğrenci, sınıfta uyuklayan öğrenci, doymayan öğrenci gibi çok karşılaşılan durumlar bu filmde yer alıyor.
Son Güncelleme: Perşembe, 11 Haziran 2015 14:19
Gösterim: 1832
Türkiye’nin köklü eğitim kurumlarından biri olan AREL Koleji kuruluşunun 25.yılın Polat Renaissance Otel’de düzenlenen görkemli bir geceyle kutladı.
Çeyrek asrı geride bırakan AREL Koleji’nin gerçekleştirdiği geceye eğitim, sanat, iş ve medya dünyasından önemli konuklar katıldı. Ünlü sanatçı Gülben Ergen'in de konser verdiği kutlamada öğrencilerde dans ve müzik performanslarıyla renk kattı. AREL Koleji’nin 25 yıllık başarı hikâyesini anlatan özel bir filmin gösterildiği gecede duygusal anlar yaşandı. Başarının önemli mimarları olan 10 yılı aşmış öğretmen ve çalışanlara kıdem plaketleri verildi.
AREL Koleji’nin kurucusu Kemal Gözükara gecede yaptığı konuşmasında “Başarılarla dolu 25 yılı geride bıraktık. Başarı mutluluk demektir ve en büyük mutluluk da, çağdaş bireyler yetiştirerek topluma katkı sağlamaktır. Bizler 25 yıldır öğretmenlerimizin sonsuz emekleriyle aydın, donanımlı, özgür gençler yetiştirmekteyiz ve sizlerle birlikte yetiştirmeye devam edeceğiz.” dedi.
“Dünya İnsanı” yetiştirme misyonuyla yola çıkan 25 yılda binlerce mezun veren AREL Eğitim Kurumları Anaokulu, İlkokul, Ortaokul, Anadolu lisesi, Fen Lisesi ve daha sonra üniversitenin de açılmasıyla birlikte bugün on beş bini aşkın öğrenciye dünya standartlarında eğitim vermeye devam ediyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Türkiye’nin köklü eğitim kurumlarından biri olan AREL Koleji kuruluşunun 25.yılın Polat Renaissance Otel’de düzenlenen görkemli bir geceyle kutladı.
Çeyrek asrı geride bırakan AREL Koleji’nin gerçekleştirdiği geceye eğitim, sanat, iş ve medya dünyasından önemli konuklar katıldı. Ünlü sanatçı Gülben Ergen'in de konser verdiği kutlamada öğrencilerde dans ve müzik performanslarıyla renk kattı. AREL Koleji’nin 25 yıllık başarı hikâyesini anlatan özel bir filmin gösterildiği gecede duygusal anlar yaşandı. Başarının önemli mimarları olan 10 yılı aşmış öğretmen ve çalışanlara kıdem plaketleri verildi.
AREL Koleji’nin kurucusu Kemal Gözükara gecede yaptığı konuşmasında “Başarılarla dolu 25 yılı geride bıraktık. Başarı mutluluk demektir ve en büyük mutluluk da, çağdaş bireyler yetiştirerek topluma katkı sağlamaktır. Bizler 25 yıldır öğretmenlerimizin sonsuz emekleriyle aydın, donanımlı, özgür gençler yetiştirmekteyiz ve sizlerle birlikte yetiştirmeye devam edeceğiz.” dedi.
“Dünya İnsanı” yetiştirme misyonuyla yola çıkan 25 yılda binlerce mezun veren AREL Eğitim Kurumları Anaokulu, İlkokul, Ortaokul, Anadolu lisesi, Fen Lisesi ve daha sonra üniversitenin de açılmasıyla birlikte bugün on beş bini aşkın öğrenciye dünya standartlarında eğitim vermeye devam ediyor.
Son Güncelleme: Cumartesi, 06 Haziran 2015 14:46
Gösterim: 2304
Türkiye genelinden 420 lisenin elemelerde yarıştığı Vodafone Freezone Türkiye Liseler Arası 18. Müzik Yarışması’nda Gaziantep Kolej Vakfı (GKV) Okul Orkestrası, Bostancı Kültür Merkezi’nde yapılan finalde Türkiye birincisi oldu.
Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları’nın eğitim anlayışı sadece akademik alanla sınırlı değil. Aynı zamanda öğrencilerinin sanatsal, kültürel, sportif, müzikal yönlerini de geliştiren GKV Özel Okulları, bu alanlarda da erişilmez başarılar elde etmelerini sağlıyor.
İşte bunun en güzel örneği geçtiğimiz günlerde yaşandı ve Türkiye genelinden 420 lisenin elemelerde yarıştığı Vodafone Freezone Türkiye Liseler Arası 18. Müzik Yarışması’nda Gaziantep Kolej Vakfı Okul Orkestrası, Bostancı Kültür Merkezi’nde yapılan finalde Türkiye birincisi oldu. Türkiye birinciliğini kazanan GKV Özel Liseleri ödül yağmuruna tutulurken yarışma jürisi tarafından en iyi kız solist alanında da solist Ceyda Zorer Türkiye üçüncüsü seçildi.
KIZ SOLİST DALINDA DA ÜÇÜNCÜLÜK GELDİ
GKV Özel Okulları Müdür Yardımcısı Nadir Gürsel’in direktörlüğünü üstlendiği GKV Özel Liseleri Müzik Grubu’nda elektro gitarlarda Selim Barlık ve Zeki Güleç, basgitarda Görkem Öztosun, Davulda Deniz İlkeröz, klavyede Burcu Bağlama ve soloda Ceyda Zorer görev aldı.
Yarışmada İcra dalında birinci olan Gaziantep Kolej Vakfı Özel Lisesi, 10 bin lira para ödülünün yanında Vodafone'un desteğiyle okuluna tam teçhizatlı bir müzik stüdyosu kazandırdı. Gaziantep Kolej Vakfı Özel Lisesi öğrencileri, ödüllerini Vodafone Türkiye CEO'su Gökhan Öğüt'ün elinden aldı. Ayrıca Gaziantep Kolej Vakfı Özel Lisesi öğrencisi Ceyda Zorer, Kız Solist dalında üçüncü olarak Gaziantep'e ikinci gururu yaşattı.
GKV’DEN ÖDÜLLÜ ÖĞRENCİLERE AVRUPA TATİLİ MÜJDESİ
Bu bağlamda Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları’nda yapılan ödül töreni yapıldı. GKV Özel Okulları Genel Müdürü Müfit Taşlıyar, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Her zaman eğitimde değişimin öncüsü olan okullarımızda, anaokulundan lise son sınıfa kadar olan süreçte, öğrencilerimizin yaşama en iyi şekilde hazırlanması, çocukluk ve gençliklerinin iyi şekilde geçmesi; kendine güvenen, soran, sorgulayan, sorumluluk bilinci gelişmiş bireyler olmaları için bütün imkânlar seferber edilmektedir. Öğrencilerimizin akademik başarılarının yanı sıra sanatsal, kültürel ve sosyal etkinliklerde de başarılı olmaları için bütün eğitim kadromuz canla başla çalışmaktadırlar.”
Konuşmasının sonunda öğrencilere teşekkür eden Müfit Taşlıyar, ödül alan öğrencilere Avrupa’da bir haftalık tatil müjdesi de verdi.
GKV Özel Okulları Mütevelli Kurulu Başkanı Sayın Nüket Ersoy da, Türkiye birinciliği elde eden grup üyelerini telefonla arayarak tebrik etti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Türkiye genelinden 420 lisenin elemelerde yarıştığı Vodafone Freezone Türkiye Liseler Arası 18. Müzik Yarışması’nda Gaziantep Kolej Vakfı (GKV) Okul Orkestrası, Bostancı Kültür Merkezi’nde yapılan finalde Türkiye birincisi oldu.
Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları’nın eğitim anlayışı sadece akademik alanla sınırlı değil. Aynı zamanda öğrencilerinin sanatsal, kültürel, sportif, müzikal yönlerini de geliştiren GKV Özel Okulları, bu alanlarda da erişilmez başarılar elde etmelerini sağlıyor.
İşte bunun en güzel örneği geçtiğimiz günlerde yaşandı ve Türkiye genelinden 420 lisenin elemelerde yarıştığı Vodafone Freezone Türkiye Liseler Arası 18. Müzik Yarışması’nda Gaziantep Kolej Vakfı Okul Orkestrası, Bostancı Kültür Merkezi’nde yapılan finalde Türkiye birincisi oldu. Türkiye birinciliğini kazanan GKV Özel Liseleri ödül yağmuruna tutulurken yarışma jürisi tarafından en iyi kız solist alanında da solist Ceyda Zorer Türkiye üçüncüsü seçildi.
KIZ SOLİST DALINDA DA ÜÇÜNCÜLÜK GELDİ
GKV Özel Okulları Müdür Yardımcısı Nadir Gürsel’in direktörlüğünü üstlendiği GKV Özel Liseleri Müzik Grubu’nda elektro gitarlarda Selim Barlık ve Zeki Güleç, basgitarda Görkem Öztosun, Davulda Deniz İlkeröz, klavyede Burcu Bağlama ve soloda Ceyda Zorer görev aldı.
Yarışmada İcra dalında birinci olan Gaziantep Kolej Vakfı Özel Lisesi, 10 bin lira para ödülünün yanında Vodafone'un desteğiyle okuluna tam teçhizatlı bir müzik stüdyosu kazandırdı. Gaziantep Kolej Vakfı Özel Lisesi öğrencileri, ödüllerini Vodafone Türkiye CEO'su Gökhan Öğüt'ün elinden aldı. Ayrıca Gaziantep Kolej Vakfı Özel Lisesi öğrencisi Ceyda Zorer, Kız Solist dalında üçüncü olarak Gaziantep'e ikinci gururu yaşattı.
GKV’DEN ÖDÜLLÜ ÖĞRENCİLERE AVRUPA TATİLİ MÜJDESİ
Bu bağlamda Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları’nda yapılan ödül töreni yapıldı. GKV Özel Okulları Genel Müdürü Müfit Taşlıyar, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Her zaman eğitimde değişimin öncüsü olan okullarımızda, anaokulundan lise son sınıfa kadar olan süreçte, öğrencilerimizin yaşama en iyi şekilde hazırlanması, çocukluk ve gençliklerinin iyi şekilde geçmesi; kendine güvenen, soran, sorgulayan, sorumluluk bilinci gelişmiş bireyler olmaları için bütün imkânlar seferber edilmektedir. Öğrencilerimizin akademik başarılarının yanı sıra sanatsal, kültürel ve sosyal etkinliklerde de başarılı olmaları için bütün eğitim kadromuz canla başla çalışmaktadırlar.”
Konuşmasının sonunda öğrencilere teşekkür eden Müfit Taşlıyar, ödül alan öğrencilere Avrupa’da bir haftalık tatil müjdesi de verdi.
GKV Özel Okulları Mütevelli Kurulu Başkanı Sayın Nüket Ersoy da, Türkiye birinciliği elde eden grup üyelerini telefonla arayarak tebrik etti.
Son Güncelleme: Pazartesi, 01 Haziran 2015 14:06
Gösterim: 2169
Eyüboğlu Eğitim Kurumları öğrencilerinin hazırladığı Müzik ve Dans Gecesi muhteşem bir gösteriyle dün akşam izleyicilerle buluştu.
Eyüboğlu Eğitim Kurumları öğrencilerinin her yıl düzenlediği Müzik ve Dans Gecesi, Zorlu PSM’de sahnelendi.
Öğrencilerin hazırladıkları gösterilerle geceye gelen veli ve misafirlere coşkulu bir gece yaşattılar.
Eyüboğlu Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Eyüboğlu, MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, MEF Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Özcan’ın da katıldığı Müzik ve Dans Gecesi’nde öğrenciler farklı ülkelerden şarkı ve dans örnekleri sundular.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Eyüboğlu Eğitim Kurumları öğrencilerinin hazırladığı Müzik ve Dans Gecesi muhteşem bir gösteriyle dün akşam izleyicilerle buluştu.
Eyüboğlu Eğitim Kurumları öğrencilerinin her yıl düzenlediği Müzik ve Dans Gecesi, Zorlu PSM’de sahnelendi.
Öğrencilerin hazırladıkları gösterilerle geceye gelen veli ve misafirlere coşkulu bir gece yaşattılar.
Eyüboğlu Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Eyüboğlu, MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, MEF Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Özcan’ın da katıldığı Müzik ve Dans Gecesi’nde öğrenciler farklı ülkelerden şarkı ve dans örnekleri sundular.
Son Güncelleme: Cumartesi, 06 Haziran 2015 12:12
Gösterim: 1732
Uzman Klinik Psikolog Cemre Soysal / DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü
İyi bir okul her şeyden önce çocuğun zihinsel, fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını öngörebilen ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda uygun ortamı sunabilen okuldur. Çocuk gelişiminin bize verdiği bilgileri dikkate aldığımızda belli dönemlere ait özellikler öne çıkmaktadır. Örneğin küçük yaşlardaki çocukların fiziksel hareket ihtiyacı fazladır. Bunu karşılayacak uygun bir bahçesinin olması ya da olmaması önemi bir kriterdir. Bunun gibi birçok fiziksel koşul çocukların yaş gruplarına uygun olarak tasarlanmış olmalıdır.
Okulun sadece ders öğrenilen bir yer olmadığı, aynı zamanda çocukların dünyalarını zenginleştirecekleri bir yer olması gerektiği de açıktır. Ders faaliyeti dışındaki zamanlarda çocuğun kendini geliştirebileceği imkanların olması da bir okulu daha iyi yapan özelliklerden biridir. Örneğin erişilebilir kitapların olduğu zengin bir kütüphane oldukça önemli bir kaynaktır.
Sosyal ilişkileri öğrenme ve yerleştirmede de önemli bir rolü olan okulların vizyonunun insanı önemseyen, farklılıkları kabul eden özellikte olması gerekmektedir. Böylece çocuğun değer yargılarını daha insancıl temellere oturtmak mümkün olacaktır.
Aileler okul seçerken öncelikle kendi çocuklarını çok iyi tanımalılar. Bir okul aynı özellikleriyle bir çocuk için çok uygunken diğer bir çocuk için hiç de uygun olmayabilir. Akademik performans odaklı, sosyal etkinlik odaklı ya da sanat odaklı bir okul her çocuğa aynı verimi sağlamaz. Bunun için çocuğun potansiyeli, becerileri, kişilik yapısı çok iyi analiz edilmelidir. Bu öğeler doğru ve hatta bir uzmana da danışılarak belirlendikten sonra okul araştırması çok daha kolay olacaktır. Okulların sundukları imkanların çocuğun ihtiyaçlarıyla örtüşüp örtüşmediği kontrol edilerek tercihte bulunulmalıdır.
Ayrıca, okuldaki akademik kadronun da veliler açısından ulaşılabilir olması önemlidir. Çocuklar okula başladıktan sonra uyanık kaldıkları sürenin büyük bir kısmını okulda geçirirler. Bu sebeple okuldaki öğretmenlerin ya da idarecilerin gözlem ve görüşleri oldukça önemli bilgiler haline gelir. Velinin çocuklarıyla ilgili bir durumda bu kişilerden destek alabileceğine güvenmesi gerekmektedir. Karşılıklı olarak bu güvenin sağlanması çocuğun hayatında da olumlu yansıyacaktır.
Doğru bir eğitimin temeli çocuk gelişimini doğru bilmekten geçer. Çocuk gelişimi ise fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal öğelerden oluşur. Her bir alanda çocuktan beklenenler ve ona sunulması gerekenler eğitimciler tarafından çok iyi bilinmelidir. Bunları saptamak eğitimcilerin işidir. Ailelerin görevi ise bunların karşılandığı okulu seçmek ve çocuklarını yönlendirmektir.
Yıllar içinde çocuğa yaklaşım ve eğitim stratejileri değişmiştir. Eğitimciler güncel yaklaşımları takip ederek en uygun yöntemi bulmalı ve okul ortamlarına uygulanabilir şekilde adapte etmelidirler. Aileler rutin öğretmen görüşmeleri ile çocuklarının durumu hakkında bilgi alarak okuldan beklentilerinin karşılanıp karşılanmadığını kontrol edebilirler.
Özellikle büyük şehirde yaşam günden güne zorlaşmaktadır. Mesafeler uzamakta, yolda geçirilen süreler de bununla bağlantılı olarak artmaktadır. Bu durumdan elbette öğrenciler de belli ölçülerde etkilenmektedir. Bizim önerimiz özellikle küçük yaşlarda çok yol yapmama yönündedir. Fiziksel dayanıklılıkları onca yola uygun olmadığında okula gidene kadar yorulma ihtimalleri oldukça yüksektir.
Daha büyük yaşlardaki çocuklar için de aslında durum çok farklı değildir. Yolda geçirilen süre hepimiz için kaybedilmiş bir süredir. Bunu verimli bir hale getirmek ise bizlerin elinde. Tıpkı okul seçiminde olduğu gibi bu konuda da yine her çocuğun kendi özelinde düşünüp, onun için en doğru çözümü bulmak ailelere düşmektedir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Uzman Klinik Psikolog Cemre Soysal / DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü
İyi bir okul her şeyden önce çocuğun zihinsel, fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını öngörebilen ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda uygun ortamı sunabilen okuldur. Çocuk gelişiminin bize verdiği bilgileri dikkate aldığımızda belli dönemlere ait özellikler öne çıkmaktadır. Örneğin küçük yaşlardaki çocukların fiziksel hareket ihtiyacı fazladır. Bunu karşılayacak uygun bir bahçesinin olması ya da olmaması önemi bir kriterdir. Bunun gibi birçok fiziksel koşul çocukların yaş gruplarına uygun olarak tasarlanmış olmalıdır.
Okulun sadece ders öğrenilen bir yer olmadığı, aynı zamanda çocukların dünyalarını zenginleştirecekleri bir yer olması gerektiği de açıktır. Ders faaliyeti dışındaki zamanlarda çocuğun kendini geliştirebileceği imkanların olması da bir okulu daha iyi yapan özelliklerden biridir. Örneğin erişilebilir kitapların olduğu zengin bir kütüphane oldukça önemli bir kaynaktır.
Sosyal ilişkileri öğrenme ve yerleştirmede de önemli bir rolü olan okulların vizyonunun insanı önemseyen, farklılıkları kabul eden özellikte olması gerekmektedir. Böylece çocuğun değer yargılarını daha insancıl temellere oturtmak mümkün olacaktır.
Aileler okul seçerken öncelikle kendi çocuklarını çok iyi tanımalılar. Bir okul aynı özellikleriyle bir çocuk için çok uygunken diğer bir çocuk için hiç de uygun olmayabilir. Akademik performans odaklı, sosyal etkinlik odaklı ya da sanat odaklı bir okul her çocuğa aynı verimi sağlamaz. Bunun için çocuğun potansiyeli, becerileri, kişilik yapısı çok iyi analiz edilmelidir. Bu öğeler doğru ve hatta bir uzmana da danışılarak belirlendikten sonra okul araştırması çok daha kolay olacaktır. Okulların sundukları imkanların çocuğun ihtiyaçlarıyla örtüşüp örtüşmediği kontrol edilerek tercihte bulunulmalıdır.
Ayrıca, okuldaki akademik kadronun da veliler açısından ulaşılabilir olması önemlidir. Çocuklar okula başladıktan sonra uyanık kaldıkları sürenin büyük bir kısmını okulda geçirirler. Bu sebeple okuldaki öğretmenlerin ya da idarecilerin gözlem ve görüşleri oldukça önemli bilgiler haline gelir. Velinin çocuklarıyla ilgili bir durumda bu kişilerden destek alabileceğine güvenmesi gerekmektedir. Karşılıklı olarak bu güvenin sağlanması çocuğun hayatında da olumlu yansıyacaktır.
Doğru bir eğitimin temeli çocuk gelişimini doğru bilmekten geçer. Çocuk gelişimi ise fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal öğelerden oluşur. Her bir alanda çocuktan beklenenler ve ona sunulması gerekenler eğitimciler tarafından çok iyi bilinmelidir. Bunları saptamak eğitimcilerin işidir. Ailelerin görevi ise bunların karşılandığı okulu seçmek ve çocuklarını yönlendirmektir.
Yıllar içinde çocuğa yaklaşım ve eğitim stratejileri değişmiştir. Eğitimciler güncel yaklaşımları takip ederek en uygun yöntemi bulmalı ve okul ortamlarına uygulanabilir şekilde adapte etmelidirler. Aileler rutin öğretmen görüşmeleri ile çocuklarının durumu hakkında bilgi alarak okuldan beklentilerinin karşılanıp karşılanmadığını kontrol edebilirler.
Özellikle büyük şehirde yaşam günden güne zorlaşmaktadır. Mesafeler uzamakta, yolda geçirilen süreler de bununla bağlantılı olarak artmaktadır. Bu durumdan elbette öğrenciler de belli ölçülerde etkilenmektedir. Bizim önerimiz özellikle küçük yaşlarda çok yol yapmama yönündedir. Fiziksel dayanıklılıkları onca yola uygun olmadığında okula gidene kadar yorulma ihtimalleri oldukça yüksektir.
Daha büyük yaşlardaki çocuklar için de aslında durum çok farklı değildir. Yolda geçirilen süre hepimiz için kaybedilmiş bir süredir. Bunu verimli bir hale getirmek ise bizlerin elinde. Tıpkı okul seçiminde olduğu gibi bu konuda da yine her çocuğun kendi özelinde düşünüp, onun için en doğru çözümü bulmak ailelere düşmektedir.
Son Güncelleme: Pazartesi, 01 Haziran 2015 12:28
Gösterim: 1602