Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Nabi Avcı, olaylı görüşmeler sırasında CHP'li milletvekillerin komisyonu çalıştırmak istemediğini söyledi. Avcı, görüşmeler sırasında kendisine atılan bir bant kesiciyi de kameralara gösterdi.
nabi_avciKomisyon Başkanı Nabi Avcı yaşanan olaylar sonrası yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:  

- Komisyon çalışmalarımız uygun biçimde başladı ve fakat ne yazık ki özellikle CHP’li milletvekillerinin bütün bu süreç boyunca komisyonu çalıştırmamak, engellemek ve mümkünse hiç çalıştırmamak yönündeki bütün gayretlerine rağmen, komisyonumuz büyük bir olgunluk göstererek çalışmaların demokratik nezaket ve teamüller noktasında tamamlanması için büyük gayret gösterdi.

- Ne yazık ki CHP’lilerin engelleme çabaları kürsü işgaline, komisyon üyelerinin konuşturulmamasına kadar dayandı. Sonunda bugün CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun, dün CHP’li milletvekillerini özellikle komisyon toplantılarına çağıran mesajlarıyla ortam sağlıklı bir biçimde çalışamaz hale getirildi. Buna rağmen özellikle AK Partili milletvekili arkadaşlarımızın, divanın iç tüzüğe uygun biçimde çalışması için gösterdikleri gayrete teşekkür ediyorum.

- CHP Genel Başkanı’nın adeta bindirilmiş kıtalar halinde komisyona sevk ettiği milletvekillerinin bütün kaba güce dayalı engelleme çabalarına rağmen bu teklifin komisyondaki görüşmelerin tamamlanabilmiş olması her şeyden evvel sevindiricidir.

- Bu tartışmalar sırasında 91 saat 41 dakika süren çalışmalar sırasında CHP’li komisyon üyeleri ve söz alan CHP’li milletvekilleri amaçlarının öncelikle bu teklifin geri çektirilmesi olduğunu, engelleme çabalarının buna yönelik olduğunu vurguladılar. Bu süreç teklifin geri çektirilmesine yönelikti. Komisyonumuz bu tehditle zorbalığa boyun eğmedi.

- Bu süreçte de sıkıntı yaşatan manzaralar yaşandı. Kameraman arkadaşlarımızın, oradaki nahoş hareketlerden etkilenmemeleri için uzun süre arkadaşlarımızı dışarıya almaya çalıştık. Ancak, bana verilen bilgiye göre, salonun tümünü görmemiz mümkün olmadı ve kameraman arkadaşlarımızı dışarıya çıkarma gayretlerimiz özellikle CHP’li milletvekilleri tarafından komisyon kapısı kapatılarak engellenmek istendi ve engellendi. Yaşadığınız sıkıntılardan ötürü sizlerden de özür diliyorum.

- Bugün bazı haberlerde, bazı arkadaşlarımız komisyon başkanına kırtasiye malzemesi atıldı dedi.
- Kırtasiye malzemesinin en kabası bu. Bunu ben atanı görmedim ama gören arkadaşım var. Bu cisim sentetik maddesi. Kafamı sadece 5-6 cm sıyırarak, çarpma olsaydı bu açıklamaları hastanede yapıyor olacaktım. Bu sayın Hamzaçebi tarafından komisyon başkanına atılan kırtasiye malzemesidir.

Hürriyet

> Komisyon Başkanı: Kafama sentetik madde attılar

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Nabi Avcı, olaylı görüşmeler sırasında CHP'li milletvekillerin komisyonu çalıştırmak istemediğini söyledi. Avcı, görüşmeler sırasında kendisine atılan bir bant kesiciyi de kameralara gösterdi.
nabi_avciKomisyon Başkanı Nabi Avcı yaşanan olaylar sonrası yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:  

- Komisyon çalışmalarımız uygun biçimde başladı ve fakat ne yazık ki özellikle CHP’li milletvekillerinin bütün bu süreç boyunca komisyonu çalıştırmamak, engellemek ve mümkünse hiç çalıştırmamak yönündeki bütün gayretlerine rağmen, komisyonumuz büyük bir olgunluk göstererek çalışmaların demokratik nezaket ve teamüller noktasında tamamlanması için büyük gayret gösterdi.

- Ne yazık ki CHP’lilerin engelleme çabaları kürsü işgaline, komisyon üyelerinin konuşturulmamasına kadar dayandı. Sonunda bugün CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun, dün CHP’li milletvekillerini özellikle komisyon toplantılarına çağıran mesajlarıyla ortam sağlıklı bir biçimde çalışamaz hale getirildi. Buna rağmen özellikle AK Partili milletvekili arkadaşlarımızın, divanın iç tüzüğe uygun biçimde çalışması için gösterdikleri gayrete teşekkür ediyorum.

- CHP Genel Başkanı’nın adeta bindirilmiş kıtalar halinde komisyona sevk ettiği milletvekillerinin bütün kaba güce dayalı engelleme çabalarına rağmen bu teklifin komisyondaki görüşmelerin tamamlanabilmiş olması her şeyden evvel sevindiricidir.

- Bu tartışmalar sırasında 91 saat 41 dakika süren çalışmalar sırasında CHP’li komisyon üyeleri ve söz alan CHP’li milletvekilleri amaçlarının öncelikle bu teklifin geri çektirilmesi olduğunu, engelleme çabalarının buna yönelik olduğunu vurguladılar. Bu süreç teklifin geri çektirilmesine yönelikti. Komisyonumuz bu tehditle zorbalığa boyun eğmedi.

- Bu süreçte de sıkıntı yaşatan manzaralar yaşandı. Kameraman arkadaşlarımızın, oradaki nahoş hareketlerden etkilenmemeleri için uzun süre arkadaşlarımızı dışarıya almaya çalıştık. Ancak, bana verilen bilgiye göre, salonun tümünü görmemiz mümkün olmadı ve kameraman arkadaşlarımızı dışarıya çıkarma gayretlerimiz özellikle CHP’li milletvekilleri tarafından komisyon kapısı kapatılarak engellenmek istendi ve engellendi. Yaşadığınız sıkıntılardan ötürü sizlerden de özür diliyorum.

- Bugün bazı haberlerde, bazı arkadaşlarımız komisyon başkanına kırtasiye malzemesi atıldı dedi.
- Kırtasiye malzemesinin en kabası bu. Bunu ben atanı görmedim ama gören arkadaşım var. Bu cisim sentetik maddesi. Kafamı sadece 5-6 cm sıyırarak, çarpma olsaydı bu açıklamaları hastanede yapıyor olacaktım. Bu sayın Hamzaçebi tarafından komisyon başkanına atılan kırtasiye malzemesidir.

Hürriyet

Son Güncelleme: Pazar, 11 Mart 2012 17:36

Gösterim: 1923

4+4+4 sistemi komisyondan geçti, AK partili ve CHP'li milletvekilleri birbirine girdi.

akp_chpTBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nda kavga çıktı. 4+4+4 sisteminin görüşüldüğü komisyona AK Partili yaklaşık 100 milletvekilinin gelmesiyle salonda hareketli dakikalar yaşandı.

AK Parti'li milletvekillerinin kürsünün önünde beklemesi üzerine, salona girmek isteyen CHP milletvekilleri arasında gerginlik yaşandı. Komisyonda bulunan CHP Grup Başkanvekilleri Muharrem İnce, Emine Ülker Tarhan ve Akif Hamza Çebi, olayların başladığı anda komisyon sıralarında oturduğu görülürken, bir araMuharrem İnce'nin komisyon başkanına doğru yürümesi üzerine kürsü önündeki AK Parti'li vekiller İnce'yi engellemeye çalıştı.

Tartışmaların sürdüğü anda ise komisyonda bulunan MHP'li 3 milletvekili Özcan Yeniçeri, Mehmet Şandır ve Zuhal Topçu'nun tartışmaların dışında kalarak, kavgaya karışmadıkları görüldü. Tartışmaların büyümesi üzerine komisyon salonuna girmek isteyen CHP'liler ile salonda bulunan 100'e yakın milletvekili arasında kavga çıktı. AK Parti'li vekiller kapıdan içeri girmek isteyen CHP'lileri salonun dışına ittirerek, CHP'li milletvekillerini komisyon salonuna sokmamaya çalıştı. Bu esnada da itişmeler kavgaya dönüşürken, komisyon salonunda bulunan CHP'li Nur Serter ve bazı milletvekillerinin de arada kaldıkları görüldü. Ayrıca kavga esnasında ise bazı milletvekilleri tarafından kırık sandalye fırlatıldı.

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nda kavgaya sebep olan 4+4+4 sistemi komisyondan geçti.

Meclis'te büyük tartışmalara neden olan 4+4+4 sistemi komisyondan geçti. Komisyonda AK Parti'li milletvekilleriyle CHP milletvekilleri arasında kavganın sürdüğü dakikalarda, TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda eğitimdeki 4+4+4 sistemi de kabul edildi. Komisyon salonunda ise gerginlik devam ediyor.

CHP toplanıyor

Kararın komisyondan geçmesinin ardından CHP olağanüstü toplantı yapacağını açıkladı.

> 4+4+4 sistemi kabul edildi

4+4+4 sistemi komisyondan geçti, AK partili ve CHP'li milletvekilleri birbirine girdi.

akp_chpTBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nda kavga çıktı. 4+4+4 sisteminin görüşüldüğü komisyona AK Partili yaklaşık 100 milletvekilinin gelmesiyle salonda hareketli dakikalar yaşandı.

AK Parti'li milletvekillerinin kürsünün önünde beklemesi üzerine, salona girmek isteyen CHP milletvekilleri arasında gerginlik yaşandı. Komisyonda bulunan CHP Grup Başkanvekilleri Muharrem İnce, Emine Ülker Tarhan ve Akif Hamza Çebi, olayların başladığı anda komisyon sıralarında oturduğu görülürken, bir araMuharrem İnce'nin komisyon başkanına doğru yürümesi üzerine kürsü önündeki AK Parti'li vekiller İnce'yi engellemeye çalıştı.

Tartışmaların sürdüğü anda ise komisyonda bulunan MHP'li 3 milletvekili Özcan Yeniçeri, Mehmet Şandır ve Zuhal Topçu'nun tartışmaların dışında kalarak, kavgaya karışmadıkları görüldü. Tartışmaların büyümesi üzerine komisyon salonuna girmek isteyen CHP'liler ile salonda bulunan 100'e yakın milletvekili arasında kavga çıktı. AK Parti'li vekiller kapıdan içeri girmek isteyen CHP'lileri salonun dışına ittirerek, CHP'li milletvekillerini komisyon salonuna sokmamaya çalıştı. Bu esnada da itişmeler kavgaya dönüşürken, komisyon salonunda bulunan CHP'li Nur Serter ve bazı milletvekillerinin de arada kaldıkları görüldü. Ayrıca kavga esnasında ise bazı milletvekilleri tarafından kırık sandalye fırlatıldı.

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nda kavgaya sebep olan 4+4+4 sistemi komisyondan geçti.

Meclis'te büyük tartışmalara neden olan 4+4+4 sistemi komisyondan geçti. Komisyonda AK Parti'li milletvekilleriyle CHP milletvekilleri arasında kavganın sürdüğü dakikalarda, TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda eğitimdeki 4+4+4 sistemi de kabul edildi. Komisyon salonunda ise gerginlik devam ediyor.

CHP toplanıyor

Kararın komisyondan geçmesinin ardından CHP olağanüstü toplantı yapacağını açıkladı.

Son Güncelleme: Pazar, 11 Mart 2012 17:21

Gösterim: 2877

Sahab Gazetesi yazarı ve eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel, gündemdeki eğitim tartışmalarını CHP üzerinden kaleme aldı.
hasan_celal_guzelSevgili okuyucular, bu pazar sohbetinde, artık bıktığınızı bilmeme rağmen gene millî eğitimdeki son gelişmeleri sizinle tartışmak istiyorum. Şu bir hakikattir ki, 21. yüzyılın ve yeniçağın en önemli konusu, eğitimde değişim ve reformdur. Bu konu her türlü politik istismarın dışında, mümkün olduğu kadar bilimsel değerlendirmeler yapılarak ele alınmalı ve gerekli düzenlemeler gerçekleştirilmelidir.

CHP'nin zorbalığı
Efendim, düşünebiliyor musunuz? Bir yandan CHP lideri Kılıçdaroğlu, güya iktidara çağrı yapıp 'Gelin eğitim konusunda uzlaşma sağlayalım' diyor; bir yandan da CHP'nin en militan milletvekilleri TBMM Millî Eğitim Komisyonu'nu basarak eğitimdeki yeni yapısal reformun çıkmaması için ellerinden gelen zorbalığı yapıyorlar. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!... Sorarlar adama, 'Arkadaş, sen ne üzerinde uzlaşılmasını istiyorsun? Senin eğitimde yapı görüşün nedir?' Muhataplarınız birkaç 'hık mık'tan sonra ya size cevap veremeyecekler, ya da 28 Şubat Darbesi'nde eğitimde yapılan dayatmanın aynen devamını isteyeceklerdir. Yani, birer papağan gibi 'sekiz yıllık kesintisiz eğitim' diyeceklerdir.
Millî Eğitim Bakanlığı'nın uzmanları hiç üşenmeden tek tek incelemişler; bütün dünyada İrlanda'dan başka hiçbir ülkede sekiz yıllık kesintisiz eğitimin olmadığını görmüşler. Esasen, bu, 28 Şubat Darbecileri tarafından da çok iyi biliniyordu. Lâkin maksat reform yapmak değil, din eğitimine, imam hatiplere ve Kur'an kurslarına darbe vurmaktı. Bu arada bütün meslekî-teknik orta öğretim güme gitmiş, bu gerici jakobenlerin umurunda mı? Her zaman darbecilerin ve militarist vesayetin yanında yer alan CHP, bugün de eğitim sistemindeki bu modern değişikliğe kaba kuvvetle karşı çıkmaya çalışıyor.

Çırakları hatırladılar
Efendim, bizim sahte sosyal demokratlar onlarca yıl sonra 'çıraklar'ı yeni hatırlıyor. Bizim Gaziantep'te 100 binden fazla çocuk işçi çalıştığını bilir miydiniz? Siz 'kesintisiz eğitim' diye din eğitimi düşmanlığı peşinde koşarken, asıl uğraşmanız gereken çırakların sosyal durumu ve eğitimiyle hiç meşgul oldunuz mu? Kesintisiz eğitim saplantınız yüzünden bu çocuklarımızın büyük kısmının temel eğitimden mahrum kaldığını biliyor muydunuz?
28 Şubat'ta tank yürütenlerle el ele eğitimi iğfal ederken meslekî-teknik orta öğretimde okullaşma oranını kısa sürede yüzde 60'lardan yüzde 40'lara indirdiğinizin farkında mıydınız?
Bu uygulamada, iddia edilenin aksine meslekî-teknik eğitim ve öğretime teşvikin artacağı, buna mukabil '12 yıllık eğitim' çerçevesinde çırakların meslekî-teknik eğitimden mahrum kalmayacağı görülüyor.

Palavralara ne demeli?!
Efendim, diğer bir iftira da kızların eğitimi konusunda atılıyor. Hiç sıkılmadan melodram havasında senaryolar yazılarak, güya 4+4+4 sistemi uygulanınca, kız çocuklarının okutulmayacağı ve erken evlendirileceği söyleniyor. Millî Eğitim Bakanı defaatle açıkladı: 'AK Parti iktidarında kız çocuklarının okullaşması her dönemden daha hızlı artmıştır. 2002 yılında ilköğretimde kız çocuklarımızda okullaşma oranı 100 erkek öğrenciye karşılık 88 civarında iken, bugün 100'e gelmiş; orta öğretimde ise bu oran 50 kız öğrenciden 88 kız öğrenciye çıkmıştır.' Şimdi ise eğitim süresi 8 yıldan 12 yıla çıkarılınca, bundan elbette erkek öğrenciler kadar kız öğrenciler de faydalanacaklar.

Kalın kafalı Jakobenler
Efendim, yıllardır bakan, milletvekili, eğitim uzmanı olarak söylüyoruz; 'Artık Türkiye dışında ilkokula başlama yaşını azaltmayan ülke pek kalmadı' diyoruz. Sorarım size, çocuklarını üç yaşında okula gönderen Japonlar geri zekâlı mıdır? Üstelik bu konudaki yılların Millî Eğitim Temel Kanunu da yanlış anlaşılıp yanlış uygulanmıştır. Çocuklar, en geç 5, bilemediniz 6 yaşında mutlaka ilkokula başlamalıdır. Ayrıca, okul öncesi eğitim de çağ nüfusunun yüzde yüzüne ulaşabilmelidir.
Lâkin, siz bunları kime söylüyorsunuz?... Komisyonda adam dövüp kürsü işgal eden ve eğitime dair hiçbir şey bilmeyen zorbalara mı?!...

> CHP'nin eğitim üzerinden zorbalığı

Sahab Gazetesi yazarı ve eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel, gündemdeki eğitim tartışmalarını CHP üzerinden kaleme aldı.
hasan_celal_guzelSevgili okuyucular, bu pazar sohbetinde, artık bıktığınızı bilmeme rağmen gene millî eğitimdeki son gelişmeleri sizinle tartışmak istiyorum. Şu bir hakikattir ki, 21. yüzyılın ve yeniçağın en önemli konusu, eğitimde değişim ve reformdur. Bu konu her türlü politik istismarın dışında, mümkün olduğu kadar bilimsel değerlendirmeler yapılarak ele alınmalı ve gerekli düzenlemeler gerçekleştirilmelidir.

CHP'nin zorbalığı
Efendim, düşünebiliyor musunuz? Bir yandan CHP lideri Kılıçdaroğlu, güya iktidara çağrı yapıp 'Gelin eğitim konusunda uzlaşma sağlayalım' diyor; bir yandan da CHP'nin en militan milletvekilleri TBMM Millî Eğitim Komisyonu'nu basarak eğitimdeki yeni yapısal reformun çıkmaması için ellerinden gelen zorbalığı yapıyorlar. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!... Sorarlar adama, 'Arkadaş, sen ne üzerinde uzlaşılmasını istiyorsun? Senin eğitimde yapı görüşün nedir?' Muhataplarınız birkaç 'hık mık'tan sonra ya size cevap veremeyecekler, ya da 28 Şubat Darbesi'nde eğitimde yapılan dayatmanın aynen devamını isteyeceklerdir. Yani, birer papağan gibi 'sekiz yıllık kesintisiz eğitim' diyeceklerdir.
Millî Eğitim Bakanlığı'nın uzmanları hiç üşenmeden tek tek incelemişler; bütün dünyada İrlanda'dan başka hiçbir ülkede sekiz yıllık kesintisiz eğitimin olmadığını görmüşler. Esasen, bu, 28 Şubat Darbecileri tarafından da çok iyi biliniyordu. Lâkin maksat reform yapmak değil, din eğitimine, imam hatiplere ve Kur'an kurslarına darbe vurmaktı. Bu arada bütün meslekî-teknik orta öğretim güme gitmiş, bu gerici jakobenlerin umurunda mı? Her zaman darbecilerin ve militarist vesayetin yanında yer alan CHP, bugün de eğitim sistemindeki bu modern değişikliğe kaba kuvvetle karşı çıkmaya çalışıyor.

Çırakları hatırladılar
Efendim, bizim sahte sosyal demokratlar onlarca yıl sonra 'çıraklar'ı yeni hatırlıyor. Bizim Gaziantep'te 100 binden fazla çocuk işçi çalıştığını bilir miydiniz? Siz 'kesintisiz eğitim' diye din eğitimi düşmanlığı peşinde koşarken, asıl uğraşmanız gereken çırakların sosyal durumu ve eğitimiyle hiç meşgul oldunuz mu? Kesintisiz eğitim saplantınız yüzünden bu çocuklarımızın büyük kısmının temel eğitimden mahrum kaldığını biliyor muydunuz?
28 Şubat'ta tank yürütenlerle el ele eğitimi iğfal ederken meslekî-teknik orta öğretimde okullaşma oranını kısa sürede yüzde 60'lardan yüzde 40'lara indirdiğinizin farkında mıydınız?
Bu uygulamada, iddia edilenin aksine meslekî-teknik eğitim ve öğretime teşvikin artacağı, buna mukabil '12 yıllık eğitim' çerçevesinde çırakların meslekî-teknik eğitimden mahrum kalmayacağı görülüyor.

Palavralara ne demeli?!
Efendim, diğer bir iftira da kızların eğitimi konusunda atılıyor. Hiç sıkılmadan melodram havasında senaryolar yazılarak, güya 4+4+4 sistemi uygulanınca, kız çocuklarının okutulmayacağı ve erken evlendirileceği söyleniyor. Millî Eğitim Bakanı defaatle açıkladı: 'AK Parti iktidarında kız çocuklarının okullaşması her dönemden daha hızlı artmıştır. 2002 yılında ilköğretimde kız çocuklarımızda okullaşma oranı 100 erkek öğrenciye karşılık 88 civarında iken, bugün 100'e gelmiş; orta öğretimde ise bu oran 50 kız öğrenciden 88 kız öğrenciye çıkmıştır.' Şimdi ise eğitim süresi 8 yıldan 12 yıla çıkarılınca, bundan elbette erkek öğrenciler kadar kız öğrenciler de faydalanacaklar.

Kalın kafalı Jakobenler
Efendim, yıllardır bakan, milletvekili, eğitim uzmanı olarak söylüyoruz; 'Artık Türkiye dışında ilkokula başlama yaşını azaltmayan ülke pek kalmadı' diyoruz. Sorarım size, çocuklarını üç yaşında okula gönderen Japonlar geri zekâlı mıdır? Üstelik bu konudaki yılların Millî Eğitim Temel Kanunu da yanlış anlaşılıp yanlış uygulanmıştır. Çocuklar, en geç 5, bilemediniz 6 yaşında mutlaka ilkokula başlamalıdır. Ayrıca, okul öncesi eğitim de çağ nüfusunun yüzde yüzüne ulaşabilmelidir.
Lâkin, siz bunları kime söylüyorsunuz?... Komisyonda adam dövüp kürsü işgal eden ve eğitime dair hiçbir şey bilmeyen zorbalara mı?!...

Son Güncelleme: Pazar, 11 Mart 2012 13:45

Gösterim: 1677

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tunus’ta ziyaret ettiği ve Sadıki Koleji’ni Galatasary Lisesi’ne benzetti.

abdullah_gul_tunus gezisiBaşkent Tunus’ta ziyaret ettiği Sadıki Koleji’ni Galatasaray Lisesi’ne benzeten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, okulla ilgili bilgiler verdi. Gül okul için, " 875’te Hayrettin Paşa tarafından kurulmuş ve uzun süre Tunus’un aydın ve devlet adamlarını yetiştirmiş bir okul" diye yazdı. Okul ziyareti sırasında heyetinde yer alan milletvekilleriyle çektirdiği bir fotoğrafa dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, okulun kurucusu Hayrettin Paşa’dan şu şekilde söz etti:

"Heyetimdeki milletvekillerimiz ile beraber olduğum bu fotoğrafta duvarda asılı resimde gözüken Hayrettin Paşa, Kendisi reformist nitelikleriyle bilinen bir Osmanlı paşasıydı ve Sultan Abdülhamit’in sadrazamlığını yapmıştı."

Okul ziyaretinde öğrencilerle sohbet ettiğini ve bir öğrencinin kendisine Tunus’ta Türkçenin okullarda seçmeli dil olması isteğini aktardığını yazan Cumuhurbaşkanı Gül,Tunuslu Milli Eğitim Bakanının da buna müspet baktığını yazdı.

> Türkçe Tunus’ta seçmeli ders olacak

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tunus’ta ziyaret ettiği ve Sadıki Koleji’ni Galatasary Lisesi’ne benzetti.

abdullah_gul_tunus gezisiBaşkent Tunus’ta ziyaret ettiği Sadıki Koleji’ni Galatasaray Lisesi’ne benzeten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, okulla ilgili bilgiler verdi. Gül okul için, " 875’te Hayrettin Paşa tarafından kurulmuş ve uzun süre Tunus’un aydın ve devlet adamlarını yetiştirmiş bir okul" diye yazdı. Okul ziyareti sırasında heyetinde yer alan milletvekilleriyle çektirdiği bir fotoğrafa dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, okulun kurucusu Hayrettin Paşa’dan şu şekilde söz etti:

"Heyetimdeki milletvekillerimiz ile beraber olduğum bu fotoğrafta duvarda asılı resimde gözüken Hayrettin Paşa, Kendisi reformist nitelikleriyle bilinen bir Osmanlı paşasıydı ve Sultan Abdülhamit’in sadrazamlığını yapmıştı."

Okul ziyaretinde öğrencilerle sohbet ettiğini ve bir öğrencinin kendisine Tunus’ta Türkçenin okullarda seçmeli dil olması isteğini aktardığını yazan Cumuhurbaşkanı Gül,Tunuslu Milli Eğitim Bakanının da buna müspet baktığını yazdı.

Son Güncelleme: Pazar, 11 Mart 2012 14:41

Gösterim: 2219

Milliyet Gazetesi Yazarı Mehmet Tezkan, eğitim reformu tasarısını 2023'le ilişkilendiren yazı kaleme aldı.

mehmet_tezkan_milliyetBugün pazar ne yapacaksınız? Ne yapacağınızı bilemem ama çoğunuzun ne konuşacağınızı biliyorum..
4+4+4 meselesini konuşacaksınız.. Daha doğrusu anlamaya çalışacaksınız..
Birbirinize soracaksınız..
Okul yaşı beş mi altı mı?
Bi beş oluyor..
Bi altı oluyor..
Papatya falı gibi.. Beş, altı; beş, altı..
Papatyanın son yaprağı bakalım kaç diyecek?
Ortaokul dönemine geri mi dönülüyor?
Evet..
Hayır..
Ortaokul sistemine dönülmüyor, ilköğretime ikinci kademe getiriliyor..
Evet mi hayır mı?
Havet!
Peki, okul öncesi eğitim?
O gazoz oldu..
*
Avrupa’yı örnek gösteriyorlar; o çocuklar kaç aydan itibaren alıcı, okul öncesi eğitim ne zaman başlıyor bi inceleyin diyorlar..
Bunu diyorlar ama okul öncesi eğitime başlama yaşı ile okula başlama yaşını birbirine karıştırıyorlar..
Şu da çok daha önemli..
Çocukların alıcı olmaya başladığı yaş mevzu bahis ediliyor da alıcılara ne verdiğimiz mevzu bahis edilmiyor..
Aslında mesele bu..
Somut örnek mi?
İngilizce Yeterlilik Endeksi’nde 44 ülke arasında 43. olduk.. 15 yıl önce de aynıydı, 20 yıl önce de bugün de.. Okullarda İngilizce dersi vardır ama İngilizce öğrenen yoktur..
İngilizce eğitim alan ama İngilizce bilmeden liseyi bitiren milyonlarca genç yetiştirdik..
Aslında zor iş ha..
Çocuğa sekiz yıl İngilizce okut, tın tın mezun et!
Üniversitede tez konusudur..
*
İngilizcenin durumu böyle de Türkçe farklı mı?
Değil.. Çocuk 12 yıl okuyor, üç cümleyle kendini ifade edemiyor..
Türkçe dersi görmüş, üstüne; dil bilgisi, edebiyat, kompozisyon..
Sonuç, elde var sıfır!..
Ver kâğıdı kalemi üç cümleyi peş peşe yazamıyor.. Başı sıkışsa dilekçe karalayamıyor!
Demek ki problem alıcının yaşında değil, problem vericide, nasıl verildiğinde..
Tarih de böyle, coğrafya da, matematik de.. Sosyolojiyi, felsefeyi hiç sormayın..
Hele felsefe!
Baş düşman..
*
Konuşmamız gereken bunlar.. 2023 hedefimiz var ya.. Dünyanın ekonomisi en iyi olan 10 ülkesi içine girmeyi umut ediyoruz ya..
Bizi o seviyeye taşıyacak veya Türkiye’nin o günkü konumuna uygun nesiller yetiştiriyor muyuz? Planımız, projemiz var mı? Teknoloji aldı başını gitti, yeni meslekler türedi, eğitimi adapte ettik mi?
Yooo..
Varsa yoksa imam hatipler..
İlla orta kısımları açılarak ‘rövanş’ alınacak.. Meclis’teki kavganın nedeni bu..
Bu sebeple bütün sistem allak bullak ediliyor, işin içinden çıkılmaz hale getiriliyor..
Yeter ki ‘intikam’ alınsın..
Kimileri çok önyargılısın diyecektir..
Değilim ve şunu soruyorum..
Diyorum ki; imam hatip liselerindeki eğitim yetersiz mi? O okullara giden çocuklar dinlerini öğrenemiyorlar mı?
Evet diyeni duymadım..
Peki o zaman neden imam hatip eğitimi 8 yıla çıkarılmak isteniyor.. Bunun bilimsel bir araştırması, bir açıklaması var mı?
O da yok!..
*
Meselenin özüne dönelim..
Başbakan ‘dindar nesiller yetiştireceğiz’ dedi ya..
Devlet de bunu görev edinmek istiyor.. Başbakan bu işin aşamalarını açıkladı.. Aynen şöyle dedi:
“Düz liselerden yavaş yavaş meslek liselerine geçiş sürecini kararlılıkla sürdüreceğiz..”
Tercümesi şu..
Düz liselerin yerini imam hatipler alacak.. Dokuz yaşına gelen her çocuk sekiz yıl boyunca dini eğitimini alacak..
Sonra..
Doktor mu olur, mimar mı olur, mühendis mi olur, hâkim mi olur.. Ne olursa olur..
Büyük plan bu..
*
Ne var bunda diyeceksiniz.. Fena mı çocuklar dinini öğrenecek?
Din eğitimine karşı değilim..
Ama..
BİR: Adının konulması lazım..
İKİ: Devletin vermemesi lazım..
*
Bir soru daha..
Önümüzdeki yıl düğmeye basılırsa ‘hayal edilen gençlik’ 2023’e yetişir mi?
Yetişir..

> 4+4+4 gençliği 2023'e yetişirmi?

Milliyet Gazetesi Yazarı Mehmet Tezkan, eğitim reformu tasarısını 2023'le ilişkilendiren yazı kaleme aldı.

mehmet_tezkan_milliyetBugün pazar ne yapacaksınız? Ne yapacağınızı bilemem ama çoğunuzun ne konuşacağınızı biliyorum..
4+4+4 meselesini konuşacaksınız.. Daha doğrusu anlamaya çalışacaksınız..
Birbirinize soracaksınız..
Okul yaşı beş mi altı mı?
Bi beş oluyor..
Bi altı oluyor..
Papatya falı gibi.. Beş, altı; beş, altı..
Papatyanın son yaprağı bakalım kaç diyecek?
Ortaokul dönemine geri mi dönülüyor?
Evet..
Hayır..
Ortaokul sistemine dönülmüyor, ilköğretime ikinci kademe getiriliyor..
Evet mi hayır mı?
Havet!
Peki, okul öncesi eğitim?
O gazoz oldu..
*
Avrupa’yı örnek gösteriyorlar; o çocuklar kaç aydan itibaren alıcı, okul öncesi eğitim ne zaman başlıyor bi inceleyin diyorlar..
Bunu diyorlar ama okul öncesi eğitime başlama yaşı ile okula başlama yaşını birbirine karıştırıyorlar..
Şu da çok daha önemli..
Çocukların alıcı olmaya başladığı yaş mevzu bahis ediliyor da alıcılara ne verdiğimiz mevzu bahis edilmiyor..
Aslında mesele bu..
Somut örnek mi?
İngilizce Yeterlilik Endeksi’nde 44 ülke arasında 43. olduk.. 15 yıl önce de aynıydı, 20 yıl önce de bugün de.. Okullarda İngilizce dersi vardır ama İngilizce öğrenen yoktur..
İngilizce eğitim alan ama İngilizce bilmeden liseyi bitiren milyonlarca genç yetiştirdik..
Aslında zor iş ha..
Çocuğa sekiz yıl İngilizce okut, tın tın mezun et!
Üniversitede tez konusudur..
*
İngilizcenin durumu böyle de Türkçe farklı mı?
Değil.. Çocuk 12 yıl okuyor, üç cümleyle kendini ifade edemiyor..
Türkçe dersi görmüş, üstüne; dil bilgisi, edebiyat, kompozisyon..
Sonuç, elde var sıfır!..
Ver kâğıdı kalemi üç cümleyi peş peşe yazamıyor.. Başı sıkışsa dilekçe karalayamıyor!
Demek ki problem alıcının yaşında değil, problem vericide, nasıl verildiğinde..
Tarih de böyle, coğrafya da, matematik de.. Sosyolojiyi, felsefeyi hiç sormayın..
Hele felsefe!
Baş düşman..
*
Konuşmamız gereken bunlar.. 2023 hedefimiz var ya.. Dünyanın ekonomisi en iyi olan 10 ülkesi içine girmeyi umut ediyoruz ya..
Bizi o seviyeye taşıyacak veya Türkiye’nin o günkü konumuna uygun nesiller yetiştiriyor muyuz? Planımız, projemiz var mı? Teknoloji aldı başını gitti, yeni meslekler türedi, eğitimi adapte ettik mi?
Yooo..
Varsa yoksa imam hatipler..
İlla orta kısımları açılarak ‘rövanş’ alınacak.. Meclis’teki kavganın nedeni bu..
Bu sebeple bütün sistem allak bullak ediliyor, işin içinden çıkılmaz hale getiriliyor..
Yeter ki ‘intikam’ alınsın..
Kimileri çok önyargılısın diyecektir..
Değilim ve şunu soruyorum..
Diyorum ki; imam hatip liselerindeki eğitim yetersiz mi? O okullara giden çocuklar dinlerini öğrenemiyorlar mı?
Evet diyeni duymadım..
Peki o zaman neden imam hatip eğitimi 8 yıla çıkarılmak isteniyor.. Bunun bilimsel bir araştırması, bir açıklaması var mı?
O da yok!..
*
Meselenin özüne dönelim..
Başbakan ‘dindar nesiller yetiştireceğiz’ dedi ya..
Devlet de bunu görev edinmek istiyor.. Başbakan bu işin aşamalarını açıkladı.. Aynen şöyle dedi:
“Düz liselerden yavaş yavaş meslek liselerine geçiş sürecini kararlılıkla sürdüreceğiz..”
Tercümesi şu..
Düz liselerin yerini imam hatipler alacak.. Dokuz yaşına gelen her çocuk sekiz yıl boyunca dini eğitimini alacak..
Sonra..
Doktor mu olur, mimar mı olur, mühendis mi olur, hâkim mi olur.. Ne olursa olur..
Büyük plan bu..
*
Ne var bunda diyeceksiniz.. Fena mı çocuklar dinini öğrenecek?
Din eğitimine karşı değilim..
Ama..
BİR: Adının konulması lazım..
İKİ: Devletin vermemesi lazım..
*
Bir soru daha..
Önümüzdeki yıl düğmeye basılırsa ‘hayal edilen gençlik’ 2023’e yetişir mi?
Yetişir..

Son Güncelleme: Pazar, 11 Mart 2012 12:45

Gösterim: 1986


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.