Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Bu son atamalarla birlikte ilçelerimizde öğretmen açığını büyük ölçüde kapatmış olduk. Sivrihisar'da 60, Çifteler'de 40 yeni göreve başlayan öğretmenlerimiz var" dedi.

Bakan Avcı, Çifteler ilçesindeki ziyaretlerinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Günyüzü, Sivrihisar ve Çifteler ilçesini ziyaret ettiklerini belirterek, ilçelerde başlamış olan yatırımların yanı sıra başlayacak olan yatırımları da yerinde inceleme olanağı bulduklarını söyledi.

Belediye başkanlarının yanı sıra ilçe yöneticileri ve halkla görüşme yaptığını ve bu temaslarının verimli geçtiğini ifade eden Bakan Avcı, söz konusu ilçelerde özellikle Milli Eğitimin, okulların ve öğretmenlerin durumları, okulların kontenjanlarını daha yakından bakma imkanlarının olduğunu bildirdi.

Bakan Avcı, Eskişehir'in eğitim konusunda son iki yılda büyük mesafe aldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu son atamalarla birlikte ilçelerimizde öğretmen açığını büyük ölçüde kapatmış olduk. Sivrihisar'da 60, Çifteler'de 40 yeni göreve başlayan öğretmenlerimiz var. Böylece Eskişehir ve ilçelerimizde öğretmen açığımızı kapatmış olduk. Belediye başkanlarımız her 3 ilçemiz de eksiklikleri hızlı bir biçimde gidermeye çalışıyorlar. Merkezi yönetimle uyum içerisinde. Gerek Milli Eğitim Bakanlığı, gerekse diğer bakanlıkları ilgilendiren konularda iş birliği içerisinde inşallah sorunlarımızı birer birer çözüyoruz." 

Bakan Nabi Avcı, açıklamasının ardından partisinin Çifteler İlçe Başkanlığı binasını ziyaret etti, vatandaşlarla sohbet etti. 

Daha sonra Bakan Avcı, ilçede yapımı süren ve 300 kişi kapasiteli yurt inşaatında incelemelerde bulundu.

> Eskişehir’de öğretmen açığını kapattık

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Bu son atamalarla birlikte ilçelerimizde öğretmen açığını büyük ölçüde kapatmış olduk. Sivrihisar'da 60, Çifteler'de 40 yeni göreve başlayan öğretmenlerimiz var" dedi.

Bakan Avcı, Çifteler ilçesindeki ziyaretlerinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Günyüzü, Sivrihisar ve Çifteler ilçesini ziyaret ettiklerini belirterek, ilçelerde başlamış olan yatırımların yanı sıra başlayacak olan yatırımları da yerinde inceleme olanağı bulduklarını söyledi.

Belediye başkanlarının yanı sıra ilçe yöneticileri ve halkla görüşme yaptığını ve bu temaslarının verimli geçtiğini ifade eden Bakan Avcı, söz konusu ilçelerde özellikle Milli Eğitimin, okulların ve öğretmenlerin durumları, okulların kontenjanlarını daha yakından bakma imkanlarının olduğunu bildirdi.

Bakan Avcı, Eskişehir'in eğitim konusunda son iki yılda büyük mesafe aldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu son atamalarla birlikte ilçelerimizde öğretmen açığını büyük ölçüde kapatmış olduk. Sivrihisar'da 60, Çifteler'de 40 yeni göreve başlayan öğretmenlerimiz var. Böylece Eskişehir ve ilçelerimizde öğretmen açığımızı kapatmış olduk. Belediye başkanlarımız her 3 ilçemiz de eksiklikleri hızlı bir biçimde gidermeye çalışıyorlar. Merkezi yönetimle uyum içerisinde. Gerek Milli Eğitim Bakanlığı, gerekse diğer bakanlıkları ilgilendiren konularda iş birliği içerisinde inşallah sorunlarımızı birer birer çözüyoruz." 

Bakan Nabi Avcı, açıklamasının ardından partisinin Çifteler İlçe Başkanlığı binasını ziyaret etti, vatandaşlarla sohbet etti. 

Daha sonra Bakan Avcı, ilçede yapımı süren ve 300 kişi kapasiteli yurt inşaatında incelemelerde bulundu.

Son Güncelleme: Cuma, 17 Ekim 2014 10:52

Gösterim: 1134

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "150 bin civarında Suriyeli öğrenci şu anda Türkiye'de eğitim görüyor. Bizim hesaplarımıza göre bunun dışında 200 bine yakın gündüz eğitime alınamamış çocuklar olduğunu tahmin ediyoruz" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "150 bin civarında Suriyeli öğrenci şu anda Türkiye'de eğitim görüyor. Bizim hesaplarımıza göre bunun dışında 200 bine yakın gündüz eğitime alınamamış çocuklar olduğunu tahmin ediyoruz" dedi.

Avcı, Sivrihisar Kaymakamlığı'nı ziyaretinin ardından, bir gazetecinin Suriyeli mültecilerin çocuklarının eğitimleri konusunda Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaptığı çalışmalar ile ilgili sorusu üzerine, Suriye'den gelen mültecilerden 8 bininin geçici kimlik numarası ve oturma izni aldığını belirterek, söz konusu mültecilerin çocuklarının Türkiye'deki okullarda düzenli eğitimlerine devam ettiklerini söyledi.

Mültecilerin 70 bininin, 11 ilde kurulan kamplardaki okullarda eğitimini sürdürdüklerini ifade eden Bakan Avcı, şöyle konuştu:

"Söz konusu çocuklardan 71 bin 500'ünün ise değişik kentlerde belediye, valilik, sivil toplum kuruluşları tarafından organize edilen okullarda eğitimlerini sürdürüyorlar. Demek ki 150 bin civarında Suriye'li öğrenci şu anda Türkiye'de eğitim görüyor. Bizim hesaplarımıza göre bunun dışında 200 bine yakın gündüz eğitime alınamamış çocuklar olduğunu tahmin ediyoruz. Ancak yapacak epey bir işimiz var. Bu eğitim gören çocuklara, kamplarda eğitim gören çocuklara, Suriye'den gelen öğretmenler, Suriye müfredatına göre eğitim veriyorlar. Bunlar 12'inci sınıfı bitirip, olgunluk sınavını başardıktan sonra lise mezunu sayılıyorlar ve kontenjan dahilinde üniversitelerimize kabul ediliyorlar. Onun dışında 1'inci sınıftan itibaren de bu okulların hepsinde hafta da 5 saat bu çocuklara zorunlu Türkçe dersi veriliyoruz. Dolayısıyla demek ki 150 bin civarında belki Suriye'den gelen misafirlerimizin çocuklarına aynı zamanda Türkçe de öğretmiş oluyoruz. Yeterli mi? Yeterli değil ama Türkiye kendi şartlarında yapılabileceklerin en iyisini yapıyor."

"150 bin yeni öğrenciyi kendi standartlarına uyarak eğitiyoruz"

Uluslararası camianın da bu konuda elini taşın altına koyması gerektiğini anlatan Bakan Avcı, şunları söyledi:

"Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) sınırlı katkılarının dışında uluslararası camianın doğrusu bu konuda çok ciddi katkısı olmadı. Zaten gelen misafir sayısından bu belli. Türkiye'nin biliyorsunuz son bir ay içerisinde hatta 3 günde aldığı Suriyeli misafir sayısı bütün Avrupa ülkelerinin bu olayların başlangıcından bugüne kadar aldıkları mültecilerden daha fazla. Türkiye bütün Avrupa ülkelerinin aldığı, 139 bin civarında zannediyorum, mültecinin çok üstünde misafiri 300 bine yakınını 3 günde aldı. Türkiye bu konuda kendisine düşeni fazlasıyla yapıyor. Eğitim konusunda da yapıyor. 150 bin yeni öğrenciyi kendi standartlarına uyarak onların ulusal müfredatlarına da dikkat ederek, eğitiyoruz."

Bakan Avcı, bir gazetecinin ise Suriye sınırı yakınlarında ki Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki eğitim gören öğrencilerin durumu ile ilgili sorusuna da, söz konusu ilçede yerel yönetimlerin, valiliklerin özellikle okulları güvence altına alacak tedbirleri aldıklarını ifade ederek, risk altında olan okulları güvenli yerlere taşıdıklarını, endişeye gerek olmadığını bildirdi.

Eskişehir'in Sivrihisar ilçesindeki yatırımların sürdüğünü anlatan Milli Eğitim Bakanı Avcı, bu kapsamda Ulu Cami'nin restorasyonunun devam ettiğini, Zaim Ağa Konağı'nın ise tamamlanarak hizmete açıldığını söyledi.

> 150 bin Suriyeli öğrenci Türkiye'de eğitim görüyor

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "150 bin civarında Suriyeli öğrenci şu anda Türkiye'de eğitim görüyor. Bizim hesaplarımıza göre bunun dışında 200 bine yakın gündüz eğitime alınamamış çocuklar olduğunu tahmin ediyoruz" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "150 bin civarında Suriyeli öğrenci şu anda Türkiye'de eğitim görüyor. Bizim hesaplarımıza göre bunun dışında 200 bine yakın gündüz eğitime alınamamış çocuklar olduğunu tahmin ediyoruz" dedi.

Avcı, Sivrihisar Kaymakamlığı'nı ziyaretinin ardından, bir gazetecinin Suriyeli mültecilerin çocuklarının eğitimleri konusunda Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaptığı çalışmalar ile ilgili sorusu üzerine, Suriye'den gelen mültecilerden 8 bininin geçici kimlik numarası ve oturma izni aldığını belirterek, söz konusu mültecilerin çocuklarının Türkiye'deki okullarda düzenli eğitimlerine devam ettiklerini söyledi.

Mültecilerin 70 bininin, 11 ilde kurulan kamplardaki okullarda eğitimini sürdürdüklerini ifade eden Bakan Avcı, şöyle konuştu:

"Söz konusu çocuklardan 71 bin 500'ünün ise değişik kentlerde belediye, valilik, sivil toplum kuruluşları tarafından organize edilen okullarda eğitimlerini sürdürüyorlar. Demek ki 150 bin civarında Suriye'li öğrenci şu anda Türkiye'de eğitim görüyor. Bizim hesaplarımıza göre bunun dışında 200 bine yakın gündüz eğitime alınamamış çocuklar olduğunu tahmin ediyoruz. Ancak yapacak epey bir işimiz var. Bu eğitim gören çocuklara, kamplarda eğitim gören çocuklara, Suriye'den gelen öğretmenler, Suriye müfredatına göre eğitim veriyorlar. Bunlar 12'inci sınıfı bitirip, olgunluk sınavını başardıktan sonra lise mezunu sayılıyorlar ve kontenjan dahilinde üniversitelerimize kabul ediliyorlar. Onun dışında 1'inci sınıftan itibaren de bu okulların hepsinde hafta da 5 saat bu çocuklara zorunlu Türkçe dersi veriliyoruz. Dolayısıyla demek ki 150 bin civarında belki Suriye'den gelen misafirlerimizin çocuklarına aynı zamanda Türkçe de öğretmiş oluyoruz. Yeterli mi? Yeterli değil ama Türkiye kendi şartlarında yapılabileceklerin en iyisini yapıyor."

"150 bin yeni öğrenciyi kendi standartlarına uyarak eğitiyoruz"

Uluslararası camianın da bu konuda elini taşın altına koyması gerektiğini anlatan Bakan Avcı, şunları söyledi:

"Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) sınırlı katkılarının dışında uluslararası camianın doğrusu bu konuda çok ciddi katkısı olmadı. Zaten gelen misafir sayısından bu belli. Türkiye'nin biliyorsunuz son bir ay içerisinde hatta 3 günde aldığı Suriyeli misafir sayısı bütün Avrupa ülkelerinin bu olayların başlangıcından bugüne kadar aldıkları mültecilerden daha fazla. Türkiye bütün Avrupa ülkelerinin aldığı, 139 bin civarında zannediyorum, mültecinin çok üstünde misafiri 300 bine yakınını 3 günde aldı. Türkiye bu konuda kendisine düşeni fazlasıyla yapıyor. Eğitim konusunda da yapıyor. 150 bin yeni öğrenciyi kendi standartlarına uyarak onların ulusal müfredatlarına da dikkat ederek, eğitiyoruz."

Bakan Avcı, bir gazetecinin ise Suriye sınırı yakınlarında ki Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki eğitim gören öğrencilerin durumu ile ilgili sorusuna da, söz konusu ilçede yerel yönetimlerin, valiliklerin özellikle okulları güvence altına alacak tedbirleri aldıklarını ifade ederek, risk altında olan okulları güvenli yerlere taşıdıklarını, endişeye gerek olmadığını bildirdi.

Eskişehir'in Sivrihisar ilçesindeki yatırımların sürdüğünü anlatan Milli Eğitim Bakanı Avcı, bu kapsamda Ulu Cami'nin restorasyonunun devam ettiğini, Zaim Ağa Konağı'nın ise tamamlanarak hizmete açıldığını söyledi.

Son Güncelleme: Perşembe, 16 Ekim 2014 18:26

Gösterim: 2323

Ek yerleştirmelerden üniversiteye kayıt hakkı kazanan ancak çeşitli sebeplerle kayıt yaptıramayan öğrenciler için verilen süre, 24 Ekim'e kadar uzatıldı

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) sonucunda, yükseköğretim kurumlarına kayıt hakkı kazanan ancak çeşitli sebeplerle kayıt yaptıramayan öğrenciler için 10 Ekim'e kadar verilen süre, 24 Ekim'e kadar uzatıldı. 

YÖK'ün internet sitesinde yer alan duyuruda, ÖSYS sonucunda yükseköğretim kurumlarına kayıt hakkı kazanan ancak çeşitli sebeplerle kayıt yaptıramayan öğrencilere 10 Ekim Cuma günü mesai bitimine kadar verilen süre, 24 Ekim Cuma gününe kadar uzatıldı.

Duyuruda, "Yurdumuzda yaşanan sokağa çıkma gibi olaylar nedeniyle 24 Ekim Cuma günü mesai bitimine kadar kayıt hakkı verilmesine karar verilmiştir" denildi.

> Ek yerleştirme üniversite kayıt süresi uzatıldı

Ek yerleştirmelerden üniversiteye kayıt hakkı kazanan ancak çeşitli sebeplerle kayıt yaptıramayan öğrenciler için verilen süre, 24 Ekim'e kadar uzatıldı

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) sonucunda, yükseköğretim kurumlarına kayıt hakkı kazanan ancak çeşitli sebeplerle kayıt yaptıramayan öğrenciler için 10 Ekim'e kadar verilen süre, 24 Ekim'e kadar uzatıldı. 

YÖK'ün internet sitesinde yer alan duyuruda, ÖSYS sonucunda yükseköğretim kurumlarına kayıt hakkı kazanan ancak çeşitli sebeplerle kayıt yaptıramayan öğrencilere 10 Ekim Cuma günü mesai bitimine kadar verilen süre, 24 Ekim Cuma gününe kadar uzatıldı.

Duyuruda, "Yurdumuzda yaşanan sokağa çıkma gibi olaylar nedeniyle 24 Ekim Cuma günü mesai bitimine kadar kayıt hakkı verilmesine karar verilmiştir" denildi.

Son Güncelleme: Perşembe, 16 Ekim 2014 10:29

Gösterim: 1722

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Bayrağı tahrip etmek hangi niyetle yapılırsa yapılsın, öncelikle bayrağa saygısızlıktır, yasaya aykırıdır. Bunu öncelikle eğitim kurumlarımıza hatırlatmak ihtiyacı duyduk. Çünkü en çok bayrak dalgalandıran kurum biziz" dedi.

Bakan Avcı, Eskişehir'in Günyüzü ilçe Belediye Başkanlığı'nı ziyareti sırasında bir gazetecinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan "Bayrak Genelgesi" hakkında sorusu üzerine, genelgenin Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan olaylardan önce hazırlandığını belirterek, denk geldiğini ve anlamlı olduğunu kaydetti.

Bayrağın etnik kökeni ne olursa olsun bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ortak sembolü olduğunu ifade eden Bakan Avcı, şöyle konuştu:

"Dolayısıyla ona sahip çıkmak hepimizin görevi. Bizim bir bayrak kanununu var. Bu kanun da bayrağın nasıl olacağını, milimetrik ölçüleri, nerede, nasıl kullanılacağını, nasıl özen gösterileceğini, hangi günlerde nerelerde dalgalandırılacağını çok ayrıntılı bir biçimde tanımlıyor. Bu olaylardan önce deyişimin sebebi bu. Ülkemizde bazı yerlerde bayrağımızın çok özensiz kullanıldığına şahit oluyorduk. Yırtık, ütüsüz. Türk bayrağının üzerinde herhangi bir resim, amblem, yazı olmaz. Dernek işareti olmaz. Bayrak, kanunda tarif edilen ölçülerde kullanılır. Çok milimetrik olarak tarif edilmiştir. Bayrağı tahrip etmek, hangi niyetle yapılırsa yapılsın, öncelikle bayrağa saygısızlıktır, yasaya aykırıdır. Bunu öncelikle eğitim kurumlarımıza hatırlatmak ihtiyacı duyduk. Çünkü en çok bayrak dalgalandıran kurum biziz elhamdülillah."

Öğretmenler ve yöneticilerin bu bilinci hem çevrelerine hem de öğrencilere bir daha hatırlatmaları, kazandırmaları için böyle bir genelgeye ihtiyaç duyulduğunu anlatan Bakan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu vesile ile bir kez daha hatırlatmak gerekirse, konuşma yapılan kürsülerin önüne konmaz, bayrak toplantı yapılan masaların üzerine serilmez ve konuşma yapılan yerlerden sarkıtılmaz gibi kanunda çok açık belirtilmiş kurallar var. Son olaylarda maalesef bazı yörelerimizde eğitim kurumlarımız çok ciddi zarar gördü ve bu arada da bayrağımıza da saygısızlık yapıldı, biliyoruz, görüyoruz. Böyle bir genelgeye zaten ihtiyaç vardı ama denk gelmiş oldu. İnşallah bu Türkiye kamuoyunda, doğusuyla, batısıyla, kuzeyi ve güneyiyle ortak şerefimiz, namusumuzun simgesi olan bayrağımıza herkes aynı bilinçle sahip çıkar. Genelgemiz de inşallah katkıda bulunur."

Daha sonra Bakan Avcı ve beraberindekilerle, ilçedeki kamu kurumlarını ziyaret etti, inşaatları süren yatırımları yerinde inceledi.

> Milli Eğitim Bakanı’ndan bayrak genelgesi açıklaması

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Bayrağı tahrip etmek hangi niyetle yapılırsa yapılsın, öncelikle bayrağa saygısızlıktır, yasaya aykırıdır. Bunu öncelikle eğitim kurumlarımıza hatırlatmak ihtiyacı duyduk. Çünkü en çok bayrak dalgalandıran kurum biziz" dedi.

Bakan Avcı, Eskişehir'in Günyüzü ilçe Belediye Başkanlığı'nı ziyareti sırasında bir gazetecinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan "Bayrak Genelgesi" hakkında sorusu üzerine, genelgenin Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan olaylardan önce hazırlandığını belirterek, denk geldiğini ve anlamlı olduğunu kaydetti.

Bayrağın etnik kökeni ne olursa olsun bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ortak sembolü olduğunu ifade eden Bakan Avcı, şöyle konuştu:

"Dolayısıyla ona sahip çıkmak hepimizin görevi. Bizim bir bayrak kanununu var. Bu kanun da bayrağın nasıl olacağını, milimetrik ölçüleri, nerede, nasıl kullanılacağını, nasıl özen gösterileceğini, hangi günlerde nerelerde dalgalandırılacağını çok ayrıntılı bir biçimde tanımlıyor. Bu olaylardan önce deyişimin sebebi bu. Ülkemizde bazı yerlerde bayrağımızın çok özensiz kullanıldığına şahit oluyorduk. Yırtık, ütüsüz. Türk bayrağının üzerinde herhangi bir resim, amblem, yazı olmaz. Dernek işareti olmaz. Bayrak, kanunda tarif edilen ölçülerde kullanılır. Çok milimetrik olarak tarif edilmiştir. Bayrağı tahrip etmek, hangi niyetle yapılırsa yapılsın, öncelikle bayrağa saygısızlıktır, yasaya aykırıdır. Bunu öncelikle eğitim kurumlarımıza hatırlatmak ihtiyacı duyduk. Çünkü en çok bayrak dalgalandıran kurum biziz elhamdülillah."

Öğretmenler ve yöneticilerin bu bilinci hem çevrelerine hem de öğrencilere bir daha hatırlatmaları, kazandırmaları için böyle bir genelgeye ihtiyaç duyulduğunu anlatan Bakan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu vesile ile bir kez daha hatırlatmak gerekirse, konuşma yapılan kürsülerin önüne konmaz, bayrak toplantı yapılan masaların üzerine serilmez ve konuşma yapılan yerlerden sarkıtılmaz gibi kanunda çok açık belirtilmiş kurallar var. Son olaylarda maalesef bazı yörelerimizde eğitim kurumlarımız çok ciddi zarar gördü ve bu arada da bayrağımıza da saygısızlık yapıldı, biliyoruz, görüyoruz. Böyle bir genelgeye zaten ihtiyaç vardı ama denk gelmiş oldu. İnşallah bu Türkiye kamuoyunda, doğusuyla, batısıyla, kuzeyi ve güneyiyle ortak şerefimiz, namusumuzun simgesi olan bayrağımıza herkes aynı bilinçle sahip çıkar. Genelgemiz de inşallah katkıda bulunur."

Daha sonra Bakan Avcı ve beraberindekilerle, ilçedeki kamu kurumlarını ziyaret etti, inşaatları süren yatırımları yerinde inceledi.

Son Güncelleme: Perşembe, 16 Ekim 2014 15:04

Gösterim: 1161

Akademisyenlerin alacağı zam belli oldu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Akademisyenlere yaklaşık 726 lira ile 835 lira arasında zam yapılacak. Biz bunları belirledik. Bunun maliyeti yaklaşık 1,1 milyar lira olacak" dedi.

Akademisyenlerin merakla beklediği zam haberi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten geldi. TBMM'de görüşülmeye başlanan tasarı doğrultusunda akademisyenlere verilecek zam belli oldu. Şimşek, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında, makro ekonomik gelişmeler ve ocak-eylül 2014 dönemi merkezi yönetim bütçe uygulama sonuçları, 2014 sonu bütçe gerçekleşme tahmini ve 2015 Merkezi Yönetim Bütçesi Kanun Tasarısı'na ilişkin düzenlediği basın toplantısının ardından soruları yanıtladı.

Hakim, savcı ve akademisyenlerin maaşlarına yapılacak artışların bütçeye getireceği yükün ne olacağana ilişkin soru üzerine Şimşek, şunları söyledi:

"Akademisyenlere yaklaşık 726 lira ile 835 lira arasında bir zam yapılacak. Biz bunları belirledik. Bununla ilgili yasayı Meclis'e gönderdik. Bunun maliyeti yaklaşık 1,1 milyar lira olacak. Aynı kapsamda akademik faaliyet teşviği de olacak ama bu teşvik performansa bağlı olacak. Bu da 726 liraya kadar... Bu 2016'dan itibaren devreye girecek. 2015'te performansı ölçeceksiniz ki 2016'da bunu yansıtabilelim."

Hakim ve savcıların mali haklarının da yüzde 15 ile yüzde 31 arasında değişen oranlarda olmak üzere, net seyyanen bin 146 lira artırılmasını öngördüklerini ifade eden Şimşek, bunun da Meclis'te görüşüleceğini, sözkonusu artırımın maliyetinin 220 milyon lira olacağını bildirdi.

"74 bin personelin dağılımı belirlenmedi"

Bakan Şimşek, başka bir soru üzerine de kamuya alınacak 74 bin personelin dağılımına henüz karar vermediklerini, bunu yılın başında belirleyeceklerini dile getirdi.

Orta Vadeli Programda (OVP) lojman ve taşıt kullanımına ilişkin sınırlamalara da değinen Şimşek, "Bu konuyu sayın Başbakanımıza Maliye Bakanlığını ziyarette brifing ile ifade ettik ve kendileri çok güçlü destek verdi" diye konuştu.

Şimşek, lojman kullanımı için de yeni bir çalışma yapacaklarını ve bunu Bakanlar Kurulu ile paylaşacaklarını ifade etti.

Maliye Bakanı Şimşek ve ilgili bürokratlar, daha sonra 2015 yılı bütçe yasa tasarısını, TBMM'ye gönderilmek üzere bağladı.

> Akademisyenler ne kadar zam alacak? İşte yanıtı

Akademisyenlerin alacağı zam belli oldu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Akademisyenlere yaklaşık 726 lira ile 835 lira arasında zam yapılacak. Biz bunları belirledik. Bunun maliyeti yaklaşık 1,1 milyar lira olacak" dedi.

Akademisyenlerin merakla beklediği zam haberi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten geldi. TBMM'de görüşülmeye başlanan tasarı doğrultusunda akademisyenlere verilecek zam belli oldu. Şimşek, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında, makro ekonomik gelişmeler ve ocak-eylül 2014 dönemi merkezi yönetim bütçe uygulama sonuçları, 2014 sonu bütçe gerçekleşme tahmini ve 2015 Merkezi Yönetim Bütçesi Kanun Tasarısı'na ilişkin düzenlediği basın toplantısının ardından soruları yanıtladı.

Hakim, savcı ve akademisyenlerin maaşlarına yapılacak artışların bütçeye getireceği yükün ne olacağana ilişkin soru üzerine Şimşek, şunları söyledi:

"Akademisyenlere yaklaşık 726 lira ile 835 lira arasında bir zam yapılacak. Biz bunları belirledik. Bununla ilgili yasayı Meclis'e gönderdik. Bunun maliyeti yaklaşık 1,1 milyar lira olacak. Aynı kapsamda akademik faaliyet teşviği de olacak ama bu teşvik performansa bağlı olacak. Bu da 726 liraya kadar... Bu 2016'dan itibaren devreye girecek. 2015'te performansı ölçeceksiniz ki 2016'da bunu yansıtabilelim."

Hakim ve savcıların mali haklarının da yüzde 15 ile yüzde 31 arasında değişen oranlarda olmak üzere, net seyyanen bin 146 lira artırılmasını öngördüklerini ifade eden Şimşek, bunun da Meclis'te görüşüleceğini, sözkonusu artırımın maliyetinin 220 milyon lira olacağını bildirdi.

"74 bin personelin dağılımı belirlenmedi"

Bakan Şimşek, başka bir soru üzerine de kamuya alınacak 74 bin personelin dağılımına henüz karar vermediklerini, bunu yılın başında belirleyeceklerini dile getirdi.

Orta Vadeli Programda (OVP) lojman ve taşıt kullanımına ilişkin sınırlamalara da değinen Şimşek, "Bu konuyu sayın Başbakanımıza Maliye Bakanlığını ziyarette brifing ile ifade ettik ve kendileri çok güçlü destek verdi" diye konuştu.

Şimşek, lojman kullanımı için de yeni bir çalışma yapacaklarını ve bunu Bakanlar Kurulu ile paylaşacaklarını ifade etti.

Maliye Bakanı Şimşek ve ilgili bürokratlar, daha sonra 2015 yılı bütçe yasa tasarısını, TBMM'ye gönderilmek üzere bağladı.

Son Güncelleme: Çarşamba, 15 Ekim 2014 18:01

Gösterim: 2114


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.